SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK
SİGORTASI KANUNU
Kanun Numarası :
5510
Kabul Tarihi : 31/5/2006
Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 16/6/2006 Sayı :
26200
Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 45
Sayfa
BİRİNCİ KISIM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1- Bu
Kanunun amacı, sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişileri
güvence altına almak; bu sigortalardan yararlanacak kişileri ve sağlanacak
hakları, bu haklardan yararlanma şartları ile finansman ve karşılanma yöntemlerini
belirlemek; sosyal sigortaların ve genel sağlık sigortasının işleyişi ile
ilgili usûl ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2- Bu
Kanun; sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortasından yararlanacak kişileri,
işverenleri, sağlık hizmeti sunucularını, bu Kanunun uygulanması bakımından
gerçek kişiler ile her türlü kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini ve tüzel
kişiliği olmayan diğer kurum ve kuruluşları kapsar.
Tanımlar
MADDE 3- Bu
Kanunun uygulanmasında;
1) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,
2) Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını,
3) Sosyal sigortalar: Kısa ve uzun vadeli sigorta
kollarını,
4) Kısa vadeli sigorta kolları: İş kazası ve meslek
hastalığı, hastalık ve analık sigortası kollarını,
5) Uzun vadeli sigorta kolları: Malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortası kollarını,
6) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları
bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken
kişiyi,
7) (Değişik: 17/4/2008-5754/1
md.) Hak sahibi: Sigortalının veya sürekli iş
göremezlik geliri ile malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta
olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme
yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babasını,
8) Genel sağlık sigortası: Kişilerin öncelikle sağlıklarının
korunmasını, sağlık riskleri ile karşılaşmaları halinde ise oluşan harcamaların
finansmanını sağlayan sigortayı,
9) Genel sağlık sigortalısı: Bu Kanunun 60 ıncı maddesinde sayılan kişileri,
10) (Değişik: 17/4/2008-5754/1
md.) Bakmakla yükümlü olduğu kişi: 5 inci
maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ile 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (7) numaralı alt bentleri
ile yedinci ve sekizinci fıkralarının dışında kalan genel sağlık
sigortalısının, sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı sigortalı olmayan, kendi
sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan;[1]
a) Eşini,
b) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda
belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde meslekî eğitim
görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış
ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın bu Kanuna göre malûl olduğu
tespit edilen evli olmayan çocuklarını,
c) Geçiminin genel sağlık sigortalısı
tarafından sağlandığı Kurumca belirlenen kriterlere
göre tespit edilen ana ve babasını,[2]
11) Hizmet akdi: 22/4/1926
tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununda tanımlanan hizmet akdini ve iş
mevzuatında tanımlanan iş sözleşmesini veya hizmet akdini,
12) Ücret: 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve
(c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık
veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt tutarı,
13) Asgarî ücret: 22/5/2003
tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu gereğince 16 yaşından büyük işçiler için
belirlenen bir aylık brüt ücreti,
14) (Değişik: 17/4/2008-5754/1
md.) Ay: Ücretleri; her ayın 15'inde ödenen 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar
için, ayın 15'inden ertesi ayın 15'ine kadar geçen, diğer sigortalılar için ise
ayın 1'i ilâ sonu arasında geçen ve otuz gün olarak değerlendirilen süreyi,
15) (Değişik: 17/4/2008-5754/1
md.) Yıl: Ücretleri; her ayın 15'inde ödenen 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar
için, 15 Ocak tarihinden ertesi yılın 15 Ocak tarihine kadar geçen, diğer
sigortalılar için ise 1 Ocak ilâ 31 Aralık tarihleri arasında geçen ve 360 gün
olarak değerlendirilen süreyi,
16) Gelir: İş kazası veya meslek hastalığı halinde
sigortalıya veya sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine, yapılan sürekli
ödemeyi,
17) (Değişik: 17/4/2008-5754/1
md.) Aylık: Malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları ile vazife malûllüğü halinde yapılan sürekli ödemeyi,
18) Ödeme dönemi: Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve
aylıkların, ödeme tarihinden takip eden ödeme tarihine kadar geçen süreyi,
19) Tarımsal faaliyet: Kendi mülkünde, ortaklık veya
kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde veya kamuya mahsus mahallerde; ekim,
dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yoluyla yahut doğrudan doğruya
tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünleri elde
edilmesini ve/veya bu ürünlerin yetiştiricileri tarafından; muhafazasını,
taşınmasını veya pazarlanmasını,
20) (Değişik: 17/4/2008-5754/1
md.) Kurum Sağlık Kurulu: Kurumca yetkilendirilen
sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca düzenlenecek raporlardaki
teşhis ve bu teşhise dayanak teşkil eden belgeleri incelemek suretiyle, çalışma
gücü kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı oranlarını, erken yaşlanma halini,
vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücü kaybını ve malûllük
derecelerini belirlemeye yetkili hekimlerden ve/veya diş hekimlerinden oluşan
kurulları,
21) (Değişik: 17/4/2008-5754/1
md.) Kamu idareleri: 10/12/2003 tarihli ve 5018
sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendinde belirtilen kamu idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri
ile bunların bağlı idare, ortaklık, müessese ve işletmeleri ve yukarıda
belirtilenlerin ödenmiş sermayesinin % 50’sinden fazlasına sahip oldukları
ortaklık ve işletmelerden Türk Ticaret Kanununa tabi olmayanlarla özel
kanunlarına göre personel çalıştıran diğer kamu kurumlarını,
22) Sağlık hizmeti: Genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilere 63 üncü madde gereği finansmanı sağlanacak
tıbbî ürün ve hizmetleri,
23) Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmeti: Kişilerin
hastalıktan korunması veya sağlıklı olma halinin sürdürülmesi amacıyla, kişiye
yönelik olarak finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerini,
24) Aile hekimi: Sağlık Bakanlığı tarafından aile
hekimi olarak yetkilendirilen ve Kurum ile sözleşme yapmış hekimleri,
25) Sağlık hizmeti sunucusu: Sağlık hizmetini sunan
ve/veya üreten; gerçek kişiler ile kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini ve
bunların tüzel kişiliği olmayan şubelerini,
26) Katılım payı: Sağlık hizmetlerinden
yararlanabilmek için, genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu
kişiler tarafından ödenecek tutarı,
27) Sığınmacı ve Vatansız: İçişleri Bakanlığı
tarafından sığınmacı veya vatansız olarak kabul edilen kişileri,
28) Peşin sermaye değeri: Kurumca, bu Kanunun ilgili
maddelerinde belirtilen giderlerin yaş, kesilme ihtimali ve Kurumca
belirlenecek iskonto oranı dikkate alınarak hesaplanan tutarı,
29) (Değişik: 17/4/2008-5754/1 md.) Güncelleme katsayısı: Her yılın Aralık ayına göre Türkiye
İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları
genel indeksindeki değişim oranının % 100’ü ile sabit fiyatlarla gayri safi
yurtiçi hasıla gelişme hızının % 30’unun toplamına (1)
tam sayısının ilâve edilmesi sonucunda bulunan değeri,
30) (Ek:
17/4/2008-5754/1 md.) Vazife malûllüğü: Bu Kanunun 47 nci
maddesinde tarif edilen vazife ve/veya harp malûllüğü hallerini,
31) (Ek:
17/4/2008-5754/1 md.) Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri:
Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmelerini,
ifade
eder.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/1 md.) Bu maddenin (29) numaralı bendinde
belirtilen güncelleme katsayısının hesabında, en son temel yıllı tüketici
fiyatları genel indeksindeki değişim oranı veya sabit fiyatlarla gayri safi
yurtiçi hasıla gelişme hızının eksi olduğu yıllarda
eksi değerler sıfır olarak alınır.
İKİNCİ KISIM
Sosyal Sigorta Hükümleri
BİRİNCİ BÖLÜM
Sigortalılara İlişkin Hükümler
Sigortalı sayılanlar
MADDE 4- (Değişik:
17/4/2008-5754/2 md.)
Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta
kolları uygulaması bakımından;
a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla
işveren tarafından çalıştırılanlar,
b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet
akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ise;
1) Ticarî kazanç veya serbest meslek
kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar,
2) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve
sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,
3) Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi
olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite
ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,
4) Tarımsal faaliyette bulunanlar,
c) Kamu idarelerinde;
1) Bu maddenin birinci fıkrasının (a)
bendine tabi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp
ilgili kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması
öngörülmemiş olanlar,
2) Bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve
(b) bentlerine tabi olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili
kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş
olanlar ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesi uyarınca
açıktan vekil atananlar,
sigortalı sayılırlar.
Birinci fıkranın (a) bendi gereği
sigortalı sayılanlara ilişkin hükümler;
a) İşçi sendikaları ve konfederasyonları
ile sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenler,
b) Bir veya birden fazla işveren
tarafından çalıştırılan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları
ile müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün
güzel sanat kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarlar,
c) Mütekabiliyet esasına dayalı olarak
uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç
olmak üzere, yabancı uyruklu kişilerden hizmet akdi ile çalışanlar,
d) 2/7/1941
tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanuna göre
çalıştırılanlar,
e) 24/4/1930
tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanununda belirtilen umumî kadınlar,
f) Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
düzenlenen kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılanlar, kamu idarelerinde
ders ücreti karşılığı görev verilenler ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
4 üncü maddesinin (C) bendi kapsamında çalıştırılanlar,
g) (Ek: 11/10/2011-KHK-665/29
md.) Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen Toplum Yararına Çalışma
Programlarından yararlananlar,
hakkında da uygulanır.
(Ek cümle: 11/10/2011-KHK-665/29
md.) Bu fıkranın (g) bendinde
sayılanlar için Türkiye İş Kurumu prim ödeme yükümlüsü olmakla birlikte bu
Kanun kapsamında işyeri ve işveren sayılmaz.
Birinci fıkranın (b) bendi gereği
sigortalı sayılanlara ilişkin hükümler; 10/7/1953
tarihli ve 6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanuna tabi jokey ve antrenörler
hakkında da uygulanır.
Birinci fıkranın (c) bendi gereği
sigortalı sayılanlara ilişkin hükümler;
a) Kuruluş ve personel kanunları veya
diğer kanunlar gereğince seçimle veya atama yoluyla kamu idarelerinde göreve
gelenlerden; bu görevleri sebebiyle kendilerine ilgili kanunlarında Devlet
memurları gibi emeklilik hakkı tanınmış olanlardan hizmet akdi ile
çalışmayanlar,
b) Başbakan, bakanlar, Türkiye Büyük
Millet Meclisi üyeleri, belediye başkanları, il encümeninin seçimle gelen
üyeleri,
c) Birinci fıkranın (c) bendi kapsamında
iken, bu kapsamdaki kişilerin kurduğu sendikalar ve konfederasyonları ile
sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenlerden aylıksız
izne ayrılanlar,
d) Harp okulları ile fakülte ve yüksek
okullarda, Türk Silâhlı Kuvvetleri hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta
iken askerî öğrenci olanlar ile astsubay meslek yüksek okulları ve astsubay
naspedilmek üzere temel askerlik eğitimine tâbi tutulan adaylar,
e) Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek
okullarda, Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta
iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrenciler,
hakkında da uygulanır.
Dördüncü fıkranın (d) ve (e) bentlerinde
belirtilen okulları tamamlamadan ayrılanlar ile bu okulları tamamlamalarına
rağmen görevlerine başlamadan ayrılanların, bu okullarda geçen eğitim süreleri
sigortalılıklarından sayılmaz.
Bu Kanunun kısa vadeli sigorta kollarına
ilişkin hükümleri bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlara bu kapsamda oldukları sürece uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Bazı sigorta kollarının uygulanacağı sigortalılar
MADDE 5- Kısa
ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından aşağıda sayılan kişiler hakkında
uygulanacak sigorta kolları şunlardır:
a) Hizmet akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz
kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri
ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında, iş kazası ve meslek
hastalığı ile analık sigortası uygulanır ve bunlar, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar.
b) (Değişik: 13/2/2011-6111/24
md.) 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî
Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim
gören öğrenciler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası;
meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi
tutulan öğrenciler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine
tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç
tutarı, 82 nci maddeye göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının
otuz katından fazla olmayanlar hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı
sigortası uygulanır. Bu bentte sayılanlar, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar ve
bunlardan bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar hakkında ayrıca
genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır.
c) (Değişik: 17/4/2008-5754/3
md.) Harp malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713
sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat
ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı bağlanmış
malûllerden, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında
sigortalı olarak çalışmaya başlayanların aylıkları kesilmez. 3713 sayılı Kanuna
göre aylık bağlanmış malûller ile aynı Kanun kapsamına giren olaylar sebebiyle
vazife malûllüğü aylığı alan er ve erbaşların, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olmaları halinde de aylıkları
kesilmez. Aylıkları kesilmeksizin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında çalışanlar hakkında uzun vadeli sigorta kolları, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında çalışanlar hakkında ise iş
kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanır. İş kazası ve meslek
hastalığı sigortası hükümleri uygulananların uzun vadeli sigorta kollarına tabi
olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip
eden ay başından itibaren, haklarında uzun vadeli
sigorta kolları da uygulanır. Bu fıkra kapsamına girenlerden ayrıca genel
sağlık sigortası primi alınmaz.
d) (Mülga: 17/4/2008-5754/3
md.)
e) (Değişik: 13/2/2011-6111/24
md.) Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen
meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar ve
bunlar hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası ile bunlardan bakmakla
yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar hakkında ayrıca genel sağlık sigortası
hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 11/10/2011-KHK-665/30
md.) Bunlar için Türkiye İş Kurumu prim ödeme yükümlüsü olmakla birlikte bu
Kanun kapsamında işyeri ve işveren sayılmaz.
f) (Mülga: 17/4/2008-5754/3
md.)
g) (Ek:
17/4/2008-5754/3 md.) Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi
olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak
üzere götürülen Türk işçileri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılır ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile
genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların uzun vadeli
sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50 nci maddenin ikinci
fıkrasındaki Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a)
bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta
hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden
yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz.(Ek cümle: 13/2/2011-6111/24 md.) Bu bent kapsamında yurt dışındaki
işyerlerinde çalışan sigortalıların, bu sürede ödedikleri isteğe bağlı sigorta
primleri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık
sayılır.
Sigortalı sayılmayanlar
MADDE 6- Bu
Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları hükümlerinin uygulanmasında;
a) İşverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi,
b) Aynı konutta birlikte yaşayan ve üçüncü derece dahil bu dereceye kadar hısımlar arasında ve aralarına
dışardan başka kimse katılmaksızın, yaşadıkları konut içinde yapılan işlerde
çalışanlar,
c) (Değişik: 17/4/2008-5754/4
md.) Ev hizmetlerinde çalışanlar (ücretle ve
sürekli olarak çalışanlar hariç),
d) Askerlik hizmetlerini er ve
erbaş olarak yapmakta olanlar ile yedek subay okulu öğrencileri,
e) Yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş
tarafından ve o kuruluş adına ve hesabına Türkiye'ye bir iş için gönderilen ve
yabancı ülkede sosyal sigortaya tâbi olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye'de
kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden ve o
ülke sosyal güvenlik mevzuatına tâbi olanlar,
f) Resmî meslek ve sanat okulları ile yetkili resmî
makamların izniyle kurulan meslek veya sanat okullarında ve yüksek okullarda
fiilen normal eğitim süreleri içinde yapılan, tatbikî mahiyetteki yapım ve
üretim işlerinde çalışan öğrenciler,
g) Sağlık hizmet sunucuları tarafından işe
alıştırılmakta olan veya rehabilite edilen, hasta veya malûller,
h) (Değişik: 17/4/2008-5754/4
md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) ve
(c) bentleri gereği sigortalı sayılması gerekenlerden 18 yaşını doldurmamış
olanlar,
ı) Kamu idarelerinde ve
Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere, tarım
işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile
tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette
bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin
masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda
tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler ile 65 yaşını dolduranlardan talepte
bulunanlar,[3]
j) (Mülga: 17/4/2008-5754/4
md.)
k) (Değişik: 17/4/2008-5754/4
md.) Kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışanlardan gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı
olanlardan, aylık faaliyet gelirlerinden bu faaliyetine ilişkin masraflar
düşüldükten sonra kalan tutarı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz
katından az olduğunu belgeleyenler,
l) Kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam
edilen ve temsilciliğin bulunduğu ülkede sürekli ikamet izni veya bu devletin
vatandaşlığını da haiz bulunan Türk uyruklu sözleşmeli personelden, bulunduğu
ülkenin sosyal güvenlik kurumunda sigortalı olduğunu belgeleyenler ile kamu
idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen sözleşmeli personelin
uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde ve temsilciliğin
bulunduğu ülkenin ilgili mevzuatının zorunlu
kıldığı hallerde, işverenleri tarafından bulunulan ülkede sosyal sigorta
kapsamında sigortalı yapılanlar,[4]
4 üncü ve 5 inci maddelere göre sigortalı sayılmaz.
(h) bendinin uygulanmasıyla ilgili olarak, bir meslek
veya sanat okulunu bitirenlerden, 22/11/2001 tarihli
ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak
suretiyle, öğrenimleriyle ilgili görevlerde çalışanlar hakkında 18 yaşın
bitirilmiş olması şartı aranmaz.
Birinci fıkranın (ı) bendinin uygulanmasında, Türkiye
Ziraat Odaları Birliğinin görüşü alınır.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sigortalılığın başlangıcı
MADDE 7-
Sigorta hak ve yükümlülükleri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için
çalışmaya, meslekî eğitime veya (…)[5] staja başladıkları
tarihten,2
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/5
md.) (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan, gelir vergisi mükellefi olanlar ile şahıs şirketlerinden kolektif,
adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki
ortaklarının vergi mükellefiyetlerinin başladıkları tarihten; sermaye
şirketlerinden limited şirket ortakları ile sermayesi paylara bölünmüş komandit
şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil memurluklarınca
tescil edildikleri tarihten; anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan
ortaklarının yönetim kuruluna seçildikleri tarihten; gelir vergisinden muaf
olanların ise esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı oldukları tarihten; tarımda
kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için tarımsal faaliyetlerinin
kanunla kurulu ilgili meslek kuruluşlarınca veya kendilerince, bir yıl içinde
bildirilmesi halinde kaydedildiği tarihten, bu süre içinde bildirilmemesi halinde
ise bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten; köy ve mahalle muhtarları için
seçildikleri tarihten; 4 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler için ise
lisans belgesine istinaden fiilen çalışmaya başladıkları tarihten,
c) (Değişik: 17/4/2008-5754/5
md.) (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar
için, göreve başladıkları veya bu Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının
(d) ve (e) bentleri kapsamındaki okullarda öğrenime başladıkları tarihten,
itibaren
başlar.
Birinci fıkranın (b) bendinin uygulanmasında, gelir
vergisinden muaf olanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışanların kayıt ve tescil işlemleri ile ilgili olarak kanunla kurulmuş
ilgili meslek kuruluşlarının görüşleri alınır.
Sigortalı bildirimi ve tescili
MADDE 8- (Değişik
birinci fıkra: 17/4/2008-5754/6 md.) İşverenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a)
bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş
bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak işveren tarafından
sigortalı işe giriş bildirgesi;
a) İnşaat, balıkçılık ve tarım
işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar için, en geç çalışmaya başlatıldığı
gün,
b) Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma
araçlarına sefer esnasında alınarak çalıştırılanlar ile Kuruma ilk defa işyeri
bildirgesi verilecek işyerlerinde; ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan
tarihten itibaren bir ay içinde çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya
başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu
tarihe kadar,
c) Kamu idarelerince istihdam edilen 4447
sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa göre işsizlik sigortasına tabi olmayan
sözleşmeli personel ile kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak üzere işe
alınanların, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde,
Kuruma verilmesi halinde, sigortalılık
başlangıcından önce bildirilmiş sayılır.
Sigortalılar, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren
en geç bir ay içinde, sigortalı olarak çalışmaya başladıklarını Kuruma
bildirirler. Ancak, sigortalının kendini bildirmemesi, sigortalı aleyhine delil
teşkil etmez.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/6
md.) 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde bulunanlar hariç olmak
üzere diğer alt bentleri kapsamında sigortalı sayılan kişilerden köy ve mahalle
muhtarları için seçildiklerine ilişkin mazbatalarını ilgili seçim kurulundan
aldıkları tarihten, sigortalılıkları vergi mükellefiyetlerinin başladığı
tarihten başlayan sigortalılar için vergi mükellefiyeti işleminin tesis
tarihinden itibaren iki ayı geçmemek üzere ilgili vergi dairesince vergi
mükellefinin işe başlama işlemlerinin tekemmül ettirildiği tarihten ve
diğerleri için 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
sigortalılık başlangıcından; (4) numaralı alt bendi kapsamında sigortalı
sayılanlar için ise kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt tarihinden
itibaren kendi mevzuatına göre kayıt veya tescili yapan ilgili kurum, kuruluş
ve birlikler, vergi daireleri ve Esnaf ve Sanatkâr Sicil Müdürlüğü sigortalı
işe giriş bildirgesi düzenleyerek Kuruma vermekle yükümlüdür. 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde
sayılanların bildirimleri en geç 15 gün, (4) numaralı alt bendinde sayılanların
bildirimleri ise en geç bir ay içinde yapılır. Ayrıca 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde sayılanların kendileri
tarafından da sigortalılık bildirimleri yapılabilir. 4 üncü maddenin üçüncü
fıkrasında belirtilenlerin ise çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç
bir ay içinde tescil eden kuruluş tarafından Kuruma bildirilmesi zorunludur.
Kurum bu bildirimlerden itibaren bir ay içinde tescili yapılan kişilere,
sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başladığını bildirir.[6]
(Mülga dördüncü fıkra: 17/4/2008-5754/6
md.)
(Değişik beşinci fıkra: 17/4/2008-5754/6
md.) 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri çalıştıracak
işverenler, bu kapsamda ilk defa veya tekrar çalıştırmaya başlattıkları
kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen
sigortalılık başlangıcından itibaren, onbeş gün içinde sigortalı işe giriş
bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdürler. Aynı kamu idaresinin farklı
birimleri arasındaki naklen tayin ve görevlendirmelerde bildirim yapılmaz.
(Mülga altıncı fıkra: 17/4/2008-5754/6
md.)
Kamu idareleri ile bankalar, Kurumca sağlanacak
elektronik altyapıdan yararlanmak suretiyle, Kurumca belirlenecek işlemlerde,
işlem yaptığı kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını
kontrol etmek ve sigortasız olduğunu tespit ettiği kişileri, Kuruma bildirmekle
yükümlüdürler.
Bu maddenin ikinci ve beşinci fıkraları hariç olmak
üzere, diğer fıkralarında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen ilgililer
hakkında, 102 nci madde hükümlerine göre idarî para cezası uygulanır.
Sigortalı işe giriş bildirgesinin şekli ve içeriği,
bildirgenin verilme yöntemleri ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl
ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sigortalılığın sona ermesi
MADDE 9-
Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki sigortalıların, hizmet akdinin sona erdiği tarihten,
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalıların;
1) Gelir vergisi mükellefi olanlar için,
mükellefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son verdikleri tarihten,
2) (Değişik: 17/4/2008-5754/7
md.) Gelir vergisinden muaf olanlar için, esnaf
ve sanatkâr sicili kaydının silindiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının
(k) bendi kapsamına girdiği tarihten,
3) (Değişik: 17/4/2008-5754/7
md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (3)
numaralı alt bendi kapsamına girenlerden, şahıs şirketlerinden kolektif, adi
komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki
ortaklarının vergi mükellefiyetlerinin sona erdiği tarihten, sermayesi paylara
bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil memurluğundan
kaydının silindiği tarihten, limited şirket ortaklarından hisselerinin tamamını
devreden sigortalıların, hisse devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar
verildiği tarihten, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının
yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu
ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde, mahkeme
kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile
tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine karar verildiği,
ortakların talepte bulunmaması halinde, mahkemece iflasın kapatılmasına karar
verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerin ortaklıklarının ise tasfiye kurulu
kararının ticaret sicili memurluğunca tescil edildiği tarihten,
4) (Mülga: 17/4/2008-5754/7
md.)
5) (Değişik: 13/2/2011-6111/28
md.) Tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışanlar için, tarımsal faaliyetinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci
fıkrasının (ı) bendi uyarınca muafiyet kapsamına girdiği yahut 65 yaşını
doldurması nedeniyle talepte bulunduğu tarihten,
6) Köy ve mahalle muhtarlarının, muhtarlık
görevlerinin sona erdiği tarihten,
7) Herhangi bir yabancı ülkede ikamet eden ve o ülke
mevzuatı kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başladığı veya ikamet esasına
bağlı olarak, o ülke sosyal güvenlik sistemine dahil
olduğu tarihten bir gün öncesinden, 1
8) (Değişik: 17/4/2008-5754/7
md.) (3) numaralı alt bent kapsamında iflas veya
tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketlerin ortaklarından 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmaya başlayanların,
çalışmaya başladıkları tarihten bir gün öncesinden, 1
9) Köy ve mahalle muhtarlarından; kendi adına ve
hesabına bağımsız çalışmasından dolayı gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar
hariç, aynı zamanda hizmet akdi ile çalışanların çalışmaya başladığı tarihten bir gün öncesinden, 1
10) (Değişik: 17/4/2008-5754/7
md.) Gelir vergisinden muaf olan, ancak esnaf ve
sanatkârlar sicili kaydına istinaden 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, bu sigortalılıklarının devamı
sırasında, hizmet akdi ile çalışanların çalışmaya başladığı tarihten bir
gün öncesinden,[7]
11) (Ek: 13/2/2011-6111/28
md.) 6132 sayılı Kanuna tabi jokey ve antrenörler için, lisansları
yenilenmeyenlerin lisanslı oldukları yılın sonundan,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı sayılanların;
1) (Değişik: 17/4/2008-5754/7
md.) Ölüm veya aylık bağlanmasını gerektiren
hallerde görev aylıklarının kesildiği tarihi, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı
Kanunun 40 ıncı maddesinde belirtilen yaş hadleri ile sıhhi izin sürelerinin
doldurulması halinde ise bu süre ve hadlerin doldurulduğu tarihleri takip eden
aybaşından,
2) (Değişik: 17/4/2008-5754/7
md.) Diğer hallerde ise görevden ayrıldıkları
tarihten,
d) 5 inci madde gereği bazı sigorta kollarına tâbi
tutulanların, sigortalı sayılmalarını gerektiren halin sona erdiği tarihten,
e) 6 ncı maddenin birinci
fıkrasının (l) bendi kapsamında olanlardan, çalışmakta iken bulunduğu ülkenin
sosyal güvenlik kurumu ile irtibatlandırılanlar ile uluslararası sosyal
güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde, seçimini bu yönde kullananlar için
sigortalandıkları tarihten,
itibaren
sona erer.
Ancak, hastalık ve analık hükümlerinin uygulanmasında
sigortalılık;
a) İlgili kanunlar gereği sigortalının ücretsiz izinli
olması, greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde, bu
hallerin sona ermesini,
b) Diğer hallerde ise birinci fıkrada belirtilen
tarihleri,
takip
eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş sayılır.
Birinci fıkranın (a), (c) ve (d) bentlerine göre
sigortalılığı sona erenlerin durumları işverenleri tarafından, (b) bendinde
belirtilen şekillerde sona erenlerin durumları ise kendileri ve sözü edilen
bentte belirtilen faaliyetin sona erme halinin bildirildiği kuruluşlar veya
vergi daireleri tarafından, en geç on gün içinde Kuruma bildirilir. Bu
kişilerin meslek kuruluşlarına ya da vergi dairelerine olan yükümlülüklerini
yerine getirmemiş olmaları, sigortalılığın sona ermesine ilişkin belge ya da
bilginin verilmesine engel teşkil etmez. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/28
md.) Vergi dairelerince vergi mükellefiyetinin
sona erdiğine ilişkin yapılacak bildirimlerde bu süre vergi
mükellefiyeti terk işleminin tesis tarihinden itibaren iki ayı geçmemek üzere
vergi mükellefinin işi bırakma işlemlerinin vergi
dairelerince tekemmül ettirildiği tarihten başlar.
Birinci fıkranın (e) bendine göre sigortalılığı sona
erenler ile 8 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre bildirimi yapılan
sigortalıların, sigortalılığının sona ermesine ilişkin bildirimleri, üç ay
içinde Kuruma yapılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sigortalıların işleri nedeniyle geçici olarak yurt
dışında bulunmaları
MADDE 10- 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan sigortalıların
işverenleri tarafından geçici görevle yurt dışına gönderilmeleri, (c) bendinde
sayılan sigortalıların mevzuatlarında belirtilen usûle uygun olarak yurt dışına
gönderilmeleri veya (b) bendinde sayılanların sigortalılığa esas çalışması
nedeniyle yurt dışında bulunmaları halinde, bu görevleri yaptıkları sürece,
sigortalıların ve işverenlerin sosyal sigortaya ilişkin hak ve yükümlülükleri
devam eder.
(Mülga ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/67
md.)
İKİNCİ BÖLÜM
İşyerleri
ve İşverenlere İlişkin Hükümler
İşyeri, işyerinin bildirilmesi, devri, intikali ve
nakli
MADDE 11-
İşyeri, sigortalı sayılanların maddî olan ve olmayan unsurlar ile birlikte
işlerini yaptıkları yerlerdir.
İşyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik
yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı
yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden
veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler ile araçlar da
işyerinden sayılır.
İşveren, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri
bildirgesini en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte, Kuruma vermekle
yükümlüdür. Şirket kuruluşu aşamasında, çalıştıracağı sigortalı sayısını ve
bunların işe başlama tarihini, ticaret sicili memurluklarına bildiren
işverenlerin, bu bildirimleri Kuruma yapılmış sayılır. Ticaret sicili
memurlukları, kendilerine yapılan bu bildirimi en geç on gün içinde Kuruma
bildirmek zorundadır.
29/6/1956
tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tâbi şirketlerin
nevilerinin değişmesi, birleşmesi veya diğer bir şirkete katılması durumunda,
bu hususların ticaret siciline tesciline ilişkin ilân tarihini; adi şirketlerde
şirkete yeni ortak alınması durumunda ise en geç yeni ortağın alındığı tarihi
takip eden on gün içinde, işyeri bildirgesi ile Kuruma bildirilmek zorundadır.
İşyerinin faaliyette bulunduğu adresten başka bir
ildeki adrese nakledilmesi, sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin
başka bir işverene devredilmesi veya intikal etmesi halinde, işyerinin
nakledildiği, yeni işverenin işi veya işyerini devraldığı tarihi takip eden on
gün içinde, işyerinin miras yoluyla intikali halinde ise mirasçıları, ölüm
tarihinden itibaren en geç üç ay içinde, işyeri bildirgesini Kuruma vermekle
yükümlüdür. İşyerinin aynı il
sınırları içinde Kurumun diğer bir ünitesinin görev alanına giren başka bir
adrese nakledilmesi halinde, adres değişikliğinin yazı ile bildirilmesi
yeterlidir. Bu işlerde çalışan sigortalıların, sigorta hak ve yükümlülükleri
devam eder.
Valilikler, belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili
diğer kamu ve özel hukuk tüzel kişileri, yapı ruhsatı ve diğer tüm ruhsat veya
ruhsat niteliği taşıyan işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeler ile varsa
bunların verilmesine esas olan istihdama ilişkin bilgileri, verildiği tarihten
itibaren bir ay içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdürler.
Bu maddede belirtilen yükümlülükleri yerine
getirmeyenler hakkında, 102 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca
idarî para cezası uygulanır. İdarî para cezası uygulanması, bu yükümlülüklerin
yerine getirilmesine engel teşkil etmez.
Alt işveren, asıl işverenin işyerinde çalıştırdığı
sigortalıları, işverenle aralarında yaptıkları sözleşmenin ibrazı kaydıyla, Kurumdan
alacağı özel bir numara ile asıl işverenin kayıtlı olduğu dosyadan bildirir.
İşyeri bildirgesinin verilmemesi veya geç verilmesi,
bu Kanunda belirtilen hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmaz. İşyeri
bildirgesinin şekli ve içeriği ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
İşveren, işveren vekili, geçici iş ilişkisi kurulan
işveren ve alt işveren
MADDE 12- 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan
kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum
ve kuruluşlar işverendir.
İşveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin
bütününün yönetim görevini yapan kimse, işveren vekilidir. Bu Kanunda geçen
işveren deyimi, işveren vekilini de kapsar. İşveren vekili ve 4857 sayılı İş
Kanununda tanımlanan geçici iş ilişkisi kurulan işveren, bu Kanunda belirtilen
yükümlülüklerinden dolayı işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen
sorumludur.
4 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine tâbi
olanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunları
çalıştıran işçi sendikaları ve konfederasyonları
veya işveren tarafından; 4 üncü maddenin dördüncü fıkrasına tâbi olanlar
hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunları çalıştıran
kamu idareleri veya eğitim gördükleri okullar tarafından yerine getirilir.[8]
2/7/1941
tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanuna göre
çalıştırılanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri,
bunları çalıştırmaya yetkili makam tarafından yerine getirilir.
Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde
oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve
tutukluların işvereni, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu,
işveren vekilleri ise Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları
Kurumunun sorumlu müdür ve amirleridir.
Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet
üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve
bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren
denir. Sigortalılar, üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla
sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği
yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumludur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM[9]
Hizmet Akdiyle veya Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız Çalışan
Sigortalıların Tabi Olduğu Kısa Vadeli Sigorta Hükümleri
İş kazasının tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması
MADDE 13- İş
kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/8
md.) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş
nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte
olduğu iş nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının,
görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini
yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/8
md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı
gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin
yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana
gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan
olaydır.
İş kazasının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan
sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili
kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü
içinde,
b) (b) bendi kapsamında bulunan sigortalı bakımından
kendisi tarafından, bir ayı geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya
engel olmadığı günden sonra üç işgünü içinde,
c) (Mülga: 17/4/2008-5754/8
md.)
(Değişik paragraf: 17/4/2008-5754/8
md.) iş kazası ve meslek
hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile Kuruma bildirilmesi
zorunludur. Bu fıkranın (a) bendinde belirtilen süre, iş kazasının işverenin
kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde, iş kazasının öğrenildiği
tarihten itibaren başlar.
Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp
sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun
denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş
müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma sonunda yazılı
olarak bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı
anlaşılırsa, Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler,
ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan,
96 ncı madde hükmüne göre tahsil edilir.
İş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve
içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Meslek hastalığının tanımı, bildirilmesi ve
soruşturulması
MADDE 14-
Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı
tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici
veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir.
Sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına
tutulduğunun;
a) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları
tarafından usûlüne uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve dayanağı
tıbbî belgelerin incelenmesi,
b)
Kurumca gerekli görüldüğü hallerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna
bağlı tıbbî sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer
belgelerin incelenmesi,
sonucu
Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur.
Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana
çıkmış ve sigortalı olarak çalıştığı işten kaynaklanmış ise, sigortalının bu
Kanunla sağlanan haklardan yararlanabilmesi için, eski işinden fiilen
ayrılmasıyla hastalığın meydana çıkması arasında bu hastalık için Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirtilen süreden daha uzun bir zamanın
geçmemiş olması şarttır. Bu durumdaki kişiler, gerekli belgelerle Kuruma
müracaat edebilirler. Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuvar
bulgularıyla belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki
inceleme sonunda tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki
yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin
başvurusu üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek
hastalığı sayılabilir.
Meslek hastalığının 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının;
a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan
sigortalılar bakımından, sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen
veya bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından,[10]
b) (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise
kendisi tarafından,
bu
durumun öğrenildiği günden başlayarak üç işgünü içinde, iş kazası ve meslek
hastalığı bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu yükümlülüğü yerine
getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen hususları kasten eksik ya da yanlış
bildiren işverene veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalıya, Kurumca bu durum için yapılmış bulunan masraflar ile
ödenmişse geçici iş göremezlik ödenekleri rücû edilir.
Meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine
gerekli soruşturmalar, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları
tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabilir.
Hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası
ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir. Yönetmelikte belirlenmiş hastalıklar
dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda
çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara
bağlanır.
Hastalık ve analık hali
MADDE 15- (Değişik:
17/4/2008-5754/9 md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve
(b) bentleri kapsamındaki sigortalının, iş kazası ve meslek hastalığı dışında
kalan ve iş göremezliğine neden olan rahatsızlıklar, hastalık halidir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve
(b) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan
eşinin, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadının ya da gelir
veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşinin gebeliğinin başladığı tarihten
itibaren doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde ise ilk on
haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık ve
özürlülük halleri analık hali kabul edilir.
İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve
analık sigortasından sağlanan haklar[11]
MADDE 16- (Değişik:
17/4/2008-5754/10 md.)
İş kazası veya meslek hastalığı
sigortasından sağlanan haklar şunlardır:
a) Sigortalıya, geçici iş göremezlik
süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi.
b) Sigortalıya sürekli iş göremezlik
geliri bağlanması.
c) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu
ölen sigortalının hak sahiplerine, gelir bağlanması.
d) Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına
evlenme ödeneği verilmesi.
e) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu
ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi.
Hastalık ve analık sigortasından
sigortalıya hastalık veya analık hallerine bağlı olarak ortaya çıkan iş
göremezlik süresince, günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
Analık sigortasından sigortalı kadına veya
sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
sigortalılardan; kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadına ya
da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine, her çocuk için
yaşaması şartıyla doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim Kurulunca
belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden emzirme ödeneği verilir.
Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan
eşinin doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe emzirme ödeneği verilebilmesi
için, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamında olanlar için
doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi
bildirilmiş olması,
b) (b) bendi kapsamında olanlar için
doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi
yatırılmış ve genel sağlık sigortası primi dahil prim
ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması,
şarttır.
Emzirme ödeneğine hak kazanan
sigortalılardan 9 uncu maddeye göre sigortalılığı sona erenlerin, bu tarihten
başlamak üzere üçyüz gün içinde çocukları doğarsa, sigortalı kadın veya eşi
analık sigortası haklarından yararlanacak sigortalı erkek, doğum tarihinden
önceki onbeş ay içinde en az 120 gün prim ödenmiş olması şartıyla emzirme
ödeneğinden yararlandırılır.
Ödenek ve gelirlere esas tutulacak günlük kazanç[12]
MADDE 17- İş
kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde verilecek ödeneklerin
veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç; iş kazasının
veya doğumun olduğu tarihten, meslek hastalığı veya hastalık halinde ise iş
göremezliğin başladığı tarihten önceki oniki aydaki son üç ay içinde 80 inci
maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi
suretiyle hesaplanır. (Mülga
son cümle: 17/4/2008-5754/67 md.)
Oniki aylık dönemde çalışmamış ve ücret
almamış olan sigortalı, çalışmaya başladığı ay içinde iş kazası veya meslek
hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrarsa verilecek ödeneklerin veya
bağlanacak gelirlerin hesabına esas günlük kazanç; çalışmaya başladığı tarih
ile iş göremezliğinin başladığı tarih arasındaki sürede elde ettiği prime esas
günlük kazanç toplamının, çalıştığı gün sayısına bölünmesi suretiyle; çalışmaya
başladığı gün iş kazasına uğraması halinde ise aynı veya emsal işte çalışan benzeri
bir sigortalının günlük kazancı esas tutulur.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi gereği
sigortalı sayılanların ödenek veya gelire esas günlük kazançlarının hesabında:
a) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler
dikkate alınmış ise ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazanç, ücret
toplamının ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca,
% 50 oranında bir ekleme yapılarak bulunan tutardan çok olamaz.
b) İdare veya yargı mercilerince verilen karar
gereğince yapılan ücret, ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki ödemelerden,
ödenek ve gelirin hesabına esas alınan üç aylık dönemden önceki aylara ilişkin
olanlar dikkate alınmaz.
Meslek hastalığı, sigortalının sigortalı olarak
çalıştığı son işinden ayrıldığı tarihten bir yıl geçtikten sonra meydana çıkmış
ise, günlük kazancı bu son işinden ayrıldığı tarih esas alınarak yukarıdaki
fıkralara göre hesaplanır.
İş kazası ile meslek hastalığı sigortasından
bağlanacak gelirlere esas tutulacak aylık kazanç, yukarıdaki hükümlere göre
hesaplanacak günlük kazancın otuz katıdır.
Geçici iş göremezlik ödeneği
MADDE 18-
Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu
alınmış olması şartıyla;
a) İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş
göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için,
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/11
md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
ile 5 inci madde kapsamındaki sigortalılardan hastalık sigortasına tabi
olanların hastalık sebebiyle iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı
tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi
bildirilmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak
üzere her gün için,
c) (Değişik: 17/4/2008-5754/11
md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4) numaralı
alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki
bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması
şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik
halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilâve
edilerek çalışmadığı her gün için,
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/11
md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4) numaralı
alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, erken doğum yapması halinde
doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılamayacak süreler ile isteği ve hekimin
onayıyla doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışması halinde, doğum sonrası istirahat süresine eklenen süreler için,[13]
geçici iş
göremezlik ödeneği verilir.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/11 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanlara iş kazası veya meslek hastalığı ya da analık
halinde geçici iş göremezlik ödeneği, genel sağlık sigortası dahil
prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak
tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak
istirahat raporu aldıkları sürede ödenir. Ancak bu maddenin birinci fıkrasının
(c) bendine göre doğum öncesi ve doğum sonrası çalışmadığı sürelerde geçici iş
göremezlik ödeneğinin ödenebilmesi için yatarak tedavi şartı aranmaz.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/11
md.) İş kazası, meslek
hastalığı, hastalık ve sigortalı kadının analığı halinde verilecek geçici iş
göremezlik ödeneği, yatarak tedavilerde 17 nci maddeye göre hesaplanacak günlük
kazancının yarısı, ayaktan tedavilerde ise üçte ikisidir.
Sigorta prim ve ödeneklerinin hesabına esas tutulacak
günlük kazançların alt sınırında meydana gelecek değişikliklerde, yeniden
tespit edilen alt sınırın altında bir günlük kazanç üzerinden ödenek almakta
bulunanların veya almaya hak kazanmış veya kazanacak olanların bu ödenekleri,
günlük kazançlarının alt sınırındaki değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten
başlayarak değiştirilmiş günlük kazançların alt sınırına göre ödenir.
Bir sigortalıda iş kazası, meslek hastalığı, hastalık
ve analık hallerinden birkaçı birleşirse, geçici iş göremezlik ödeneklerinden
en yükseği verilir.
Geçici iş göremezlik ödenekleri, toplu iş sözleşmesi
yapılan işyerleri ile kamu idarelerinin işverenleri tarafından Kurumca
belirlenen usûl ve esaslara göre Kurum adına sigortalılara ödenerek, daha sonra
Kurum ile mahsuplaşmak suretiyle tahsil edilebilir.
Geçici iş göremezlik ödeneklerinin ödeme zamanı ile bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanma,
hesaplanması, başlangıcı ve birden çok iş kazası ve meslek hastalığı hali
MADDE 19- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/12
md.) İş kazası veya
meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından
verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az
% 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik
gelirine hak kazanır.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış olan
sigortalının yeniden tedavi ettirilmesi halinde meslekte kazanma gücünü ne
oranda yitirdiği, birinci fıkrada belirtilen sağlık kurullarından alınacak
raporlara göre yeniden tespit olunur.
Sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının mesleğinde
kazanma gücünün kaybı oranına göre hesaplanır. Sürekli tam iş göremezlikte
sigortalıya, 17 nci maddeye göre hesaplanan aylık kazancının % 70'i oranında
gelir bağlanır. Sürekli kısmî iş göremezlikte sigortalıya bağlanacak gelir, tam
iş göremezlik geliri gibi hesaplanarak bunun iş göremezlik derecesi oranındaki
tutarı kendisine ödenir. Sigortalı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise
gelir bağlama oranı % 100 olarak uygulanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanlara, sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, kendi
sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası dahil
prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş
olması zorunludur.[14]
(Mülga beşinci fıkra: 17/4/2008-5754/12
md.)
(Mülga altıncı fıkra: 17/4/2008-5754/12
md.)
Yukarıdaki fıkralara göre hesaplanan gelir, günlük
kazanç hesabına giren son ay ile gelir başlangıç tarihi arasında 55 inci
maddenin ikinci fıkrası hükmüne göre artırılarak belirlenir.
Sigortalının sürekli iş göremezlik geliri;
a) Geçici iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi,
b) Geçici iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş
göremezlik durumuna girilmişse, buna ait sağlık kurulu raporu tarihini,
takip
eden ay başından başlar.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış
sigortalılardan, aynı özürlülük veya meslek hastalığı nedeniyle istirahat
raporu alanlara, yazılı istek tarihinden itibaren 18 inci maddeye göre
hesaplanacak bir günlük geçici iş göremezlik ödeneği ile aylık sürekli iş
göremezlik gelirinin otuzda biri arasındaki fark, her gün için geçici iş
göremezlik ödeneği olarak verilir.
Sigortalının yeniden bir iş kazasına uğraması veya
yeni bir meslek hastalığına tutulması halinde, meydana gelen özürlerin bütünü
göz önüne alınarak kendisine, sürekli iş göremezliğini doğuran son iş kazası
veya meslek hastalığı sırasındaki kazancı üzerinden gelir hesaplanır. Ancak,
sigortalının son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki günlük kazancına
göre bulunacak geliri, hesaplanan ilk gelirinden az ise sigortalının sürekli iş
göremezlik geliri ilk kazanç üzerinden ödenir.
İş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş
göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine
ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Hak sahiplerine gelir bağlanması, evlenme ve cenaze
ödenekleri
MADDE 20- İş
kazası veya meslek hastalığına bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak
sahiplerine, 17 nci madde gereğince tespit edilecek aylık kazancının % 70'i, 55
inci maddenin ikinci fıkrasına göre güncellenerek 34 üncü madde hükümlerine
göre gelir olarak bağlanır.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte
kazanma gücünü % 50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle sürekli iş
göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek
hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın birinci fıkraya göre belirlenen
tutar, 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte
kazanma gücünü % 50 oranının altında kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik
geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı
olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli iş göremezlik geliri, 34
üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak bağlanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanların hak sahiplerine gelir bağlanabilmesi için, kendi
sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası dahil
prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının
ödenmiş olması zorunludur.[15]
Gelirin başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanmasında
34 üncü ve 35 inci maddeler uygulanır.
37 nci madde hükümlerine
göre hak sahiplerine cenaze ve evlenme ödeneği verilir.
İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü
kişilerin sorumluluğu
MADDE 21- İş
kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını
koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse,
Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya
ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk
peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden
isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.
İşverenin sorumluluğunun
tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
İş kazasının, 13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a)
bendinde belirtilen sürede işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi halinde,
bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş
göremezlik ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilir.
Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği
belirtilen işlerde, böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı
olarak bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılan sigortalının, bu işe
girmeden önce var olduğu tespit edilen veya bünyece elverişli olmadığı işte
çalıştırılması sonucu meydana gelen hastalığı nedeniyle, Kurumca sigortalıya
ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene ödettirilir.
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir
kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine
yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı
tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere
ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.
İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu
görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer
kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş
ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar
hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya
bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücû edilmez. Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu
ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek
ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru
bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine,
Kurumca rücû edilmez.
Sigortalının kendisinden kaynaklanan sebeplerle tedavi
süresinin uzaması, iş göremezliğinin artması
MADDE 22-
Sigortalının aşağıdaki sayılan nedenlerden dolayı iş kazasına veya meslek
hastalığına uğraması, hastalanması, tedavi süresinin uzaması veya iş
göremezliğinin artması hallerinde geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş
göremezlik geliri;
a) Ceza sorumluluğu olmayanlar ile kabul edilebilir
bir mazereti olanlar hariç, sigortalının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve
analık nedeniyle hekimin bildirdiği tedbir ve tavsiyelere uymaması sonucu
tedavi süresinin uzamasına veya iş göremezlik oranının artmasına, malûl
kalmasına neden olması halinde, uzayan tedavi süresi veya artan iş göremezlik
oranı esas alınarak dörtte birine kadarı Kurumca eksiltilir.
b) Ceza sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır kusuru
yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan
sigortalının kusur derecesi esas alınarak üçte birine kadarı Kurumca
eksiltilir.
c) Kasdî bir hareketi
yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan, hastalanan veya
Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen
sigortalıya, yarısı tutarında ödenir.
d) Tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve
çalışabilir olduğuna dair belge almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş
göremezlik ödeneği ödenmez, ödenmiş olanlar da yersiz yapılan ödeme tarihinden
itibaren 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır.
13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde
belirtilenler tarafından iş kazasının anılan bentte belirtilen süre içinde
Kuruma bildirilmemesi durumunda, sigortalıya yapılacak iş göremezlik ödenekleri
bildirim tarihinden itibaren ödenir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Süresinde bildirilmeyen sigortalılıktan doğan
sorumluluk
MADDE 23-
Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş
bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği
veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana
gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halleri sonucu
ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, Kurumca
yapılan ve ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile
gelir bağlanırsa bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri
tutarı, 21 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı sorumluluk halleri
aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında sigortalı olduğu halde, 8 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen
süre içerisinde bildirimde bulunmayanlara, bildirimde bulunulmayan sürede
meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, analık halleri sonucu ilgililerin gelir
ve ödenekleri Kurumca ödenmez.[16]
Kısa vadeli sigorta kollarında dikkate alınmayan
süreler
MADDE 24-
Kısa vadeli sigorta kolları bakımından;
a) Herhangi bir sebeple silâh altına
alınan sigortalının askerlikte geçen hizmet süresi,
b) Hükümlülükle sonuçlanmayan tutuklulukta geçen süre,
c) İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık
sigortalarından geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalının iş göremediği
süre,
d) Sigortalının greve iştirak etmesi veya işverenin
lokavt yapması hallerinde geçen süre,
18 inci maddede belirtilen çalışma sürelerine
girmediği gibi, iş göremezliğin başladığı veya hastalığın anlaşıldığı yahut
doğumun olduğu tarihten önceki bir yılın hesabında da dikkate alınmaz.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Uzun Vadeli Sigorta Hükümleri
Malûl sayılma
MADDE 25- (Değişik:
17/4/2008-5754/13 md.)
Sigortalının veya işverenin talebi üzerine
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca
usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi
sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu
meslekte kazanma gücünün en az % 60'ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar
için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde
meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen
sigortalı, malûl sayılır.
Ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya
başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün % 60'ını veya vazifesini
yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan
tespit edilirse, sigortalı bu hastalık veya özrü sebebiyle malûllük aylığından
yararlanamaz.
Yedek subay veya er olarak ya da talim,
manevra, seferberlik veya harp dolayısıyla görevleri ile ilgileri kesilmeksizin
silâh altına alındıkları dönemde malûl olup, bu
malûllükleri asıl görevlerini veya işlerini yapmaya mani olmayanlar hakkında,
bu hastalık veya özürleri sebebiyle malûllük sigortasına ilişkin hükümler
uygulanmaz.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalıların yazılı talepleri halinde, haklarında bu madde
hükümleri uygulanmaksızın malûllüklerinin mani olmadığı başka vazife veya
sınıflara nakil suretiyle tayinleri yapılmak üzere istifa etmiş sayılırlar.
Bunların, istifa etmiş sayıldıktan sonra dahi, bu Kanun hükümlerinin
uygulanmasını isteme hakları mahfuzdur. Ancak, kurumlarında başka vazife ve
sınıflara nakli mümkün olanlardan özel kanunlarına göre yükümlülük süresine
tabi olanlar, bu yükümlülüklerini tamamlamadıkça veya malûliyetlerinin yeni
vazifelerine de mani olduğuna dair usûlüne uygun yeniden rapor almadıkça bu
haklarını kullanamazlar.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalılardan, vazifelerini yapamayacak derecede hastalığa
uğrayanlar, hastalıkları kanunlarında tayin edilen sürelerden fazla devam
etmesi halinde, hastalıklarının mahiyetlerine ve doğuş sebeplerine göre birinci
fıkra uyarınca malûl veya 47 nci madde hükümlerine göre vazife malûlü
sayılırlar.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalılardan; personel kanunlarına tabi olmayanların
hastalık sebebiyle malûl sayılmalarına esas alınacak hastalık süresi
hakkında kendi özel kanunları yürürlüğe girinceye kadar 657
sayılı Devlet Memurları Kanununun hastalık iznine ilişkin hükümleri uygulanır.
Kanunlarındaki yazılı sürelerden önce geçen hastalığı en çok bir yıl içinde
nüksetmesi halinde eski ve yeni hastalık süreleri birleştirilmek suretiyle
işlem yapılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Malûllük sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma
şartları
MADDE 26-
Malûllük sigortasından sigortalılara sağlanan hak, malûllük aylığı
bağlanmasıdır.
Sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için
sigortalının;
a) 25 inci maddeye göre malûl sayılması,
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/14
md.) En az on yıldan beri sigortalı bulunup,
toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede
malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
c) Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı
işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan
yazılı istekte bulunması,
halinde
malûllük aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine
göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası
primi dahil, prim ve prime
ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.[17]
Malûllük aylığının hesaplanması, başlangıcı, kesilmesi
ve yeniden bağlanması
MADDE 27- (Değişik:
17/4/2008-5754/15 md.)
Malûllük aylığı; prim gün sayısı 9000
günden az olan sigortalılar için 9000 gün üzerinden, 9000 gün ve daha fazla
olanlar için ise toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden, 29 uncu madde
hükümlerine göre hesaplanır. Sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç
ise tespit edilen aylık bağlama oranı 10 puan artırılır. Ancak, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için 9000 prim gün
sayısı 7200 gün olarak uygulanır.
Malûllük aylığı, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile (c) bendi
kapsamında sigortalı iken görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir
sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış olanların;
a) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor
tarihi yazılı istek tarihinden önce ise yazılı istek tarihini,
b) Malûl sayılmasına esas tutulan rapor
tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihini,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında çalışmakta olanların ise, malûliyetleri sebebiyle
görevlerinden ayrıldıkları tarihi,
takip eden ay başından itibaren başlar.
Malûllük aylığı almakta iken bu Kanuna
göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların malûllük
aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında
kesilir ve bu Kanuna tabi olarak çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye
göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve
uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır.
Bunlardan işten ayrılarak yeniden malûllük aylığı bağlanması için yazılı
istekte bulunan ya da emekliye ayrılan veya sevkedilenlere; kontrol muayenesine
tabi tutulmak ve ilk aylığına esas malûllüğünün devam ettiği anlaşılmak
kaydıyla, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışıyorsa
görevinden ayrıldığı tarihi, diğerlerine ise istek tarihlerini takip eden ödeme
döneminden itibaren yeniden malûllük aylığı hesaplanarak bağlanır.
Bu durumdakilerden ilk bağlanan malûllük
aylığına esas prim ödeme gün sayısı;
a) 9000 günün üzerinde olanların aylıkları
30 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanarak hesaplanır.
b) 9000 günden az olanların aylıkları ise,
eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar uygulanmak
suretiyle aylığın başlangıç tarihi itibariyle hesaplanan tutarının emeklilik
öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı toplamının emeklilik öncesi prim ödeme
gün sayısına orantılı bölümü ile emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylığın
toplamından oluşur. Emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylık, emeklilik
öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı toplamı ve emeklilik
sonrası çalışmaya ait prime esas kazançları
üzerinden bu maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan aylığın
emeklilik sonrası prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır. Yeni aylık,
eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar uygulanmak
suretiyle bulunan tutarın altında olamaz.
Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerinde
belirtilen 9000 prim gün sayısı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılanlar için 7200 gün olarak uygulanır.
Yaşlılık sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma
şartları
MADDE 28-
Yaşlılık sigortasından sigortalıya sağlanan haklar şunlardır:
a) Yaşlılık aylığı bağlanması.
b) Toptan ödeme yapılması.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/16
md.) İlk defa bu Kanuna göre
sigortalı sayılanlara;
a) Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları
ve en az 9000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş
olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için prim gün sayısı şartı
7200 gün olarak uygulanır.
b) (a) bendinde belirtilen yaş şartı;
1) 1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında kadın için 59,
erkek için 61,
2) 1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri arasında kadın için 60,
erkek için 62,
3) 1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri arasında kadın için 61,
erkek için 63,
4) 1/1/2042 ilâ 31/12/2043 tarihleri arasında kadın için 62,
erkek için 64,
5) 1/1/2044 ilâ 31/12/2045 tarihleri arasında kadın için 63,
erkek için 65,
6) 1/1/2046 ilâ 31/12/2047 tarihleri arasında kadın için 64,
erkek için 65,
7) 1/1/2048 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek için 65,
olarak
uygulanır. Ancak yaş hadlerinin uygulanmasında (a) bendinde belirtilen prim gün
sayısı şartının doldurulduğu tarihte geçerli olan yaş hadleri esas alınır.
Sigortalılar, ikinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde
yer alan yaş hadlerine 65 yaşını geçmemek üzere üç yıl eklenmek ve adlarına en
az 5400 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak
şartıyla da yaşlılık aylığından yararlanabilirler.[18]
Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten
önce 25 inci maddenin ikinci fıkrasına göre malûl sayılmayı gerektirecek
derecede hastalık veya özürü bulunan ve bu nedenle malûllük aylığından
yararlanamayan sigortalılara, en az onbeş yıldan beri sigortalı bulunmak ve en
az 3960 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak
şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır.
Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının
sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî
belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp
oranının;
a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan
sigortalılar, en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4320 gün,
b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan
sigortalılar, en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4680 gün,
malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla ikinci fıkranın
(a) bendindeki yaş şartları aranmaksızın yaşlılık aylığına hak kazanırlar.
Bunlar 94 üncü madde hükümlerine göre kontrol muayenesine tâbi tutulabilirler.
Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı
işlerinde sürekli veya münavebeli olarak en az 20 yıldan beri çalışan
sigortalılar için ikinci fıkrada belirtilen yaş şartı 55 olarak uygulanır.
55 yaşını dolduran ve erken yaşlanmış olduğu tespit
edilen sigortalılar, yaş dışındaki diğer şartları taşımaları halinde yaşlılık
aylığından yararlanırlar. (1)
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/16
md.) Emeklilik veya yaşlılık aylığı
bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli
bakımına muhtaç derecede malûl çocuğu bulunanların, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme
gün sayıları toplamına eklenir ve eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden
de indirilir.
(Değişik sekizinci fıkra: 17/4/2008-5754/16
md.) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen
yaşlılık aylıklarından yararlanabilmek için, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendinde belirtilen sigortalının çalıştığı işten ayrıldıktan, (b) bendinde
belirtilen sigortalının sigortalılığa esas faaliyete son verip vermeyeceğini
beyan ettikten sonra yazılı istekte bulunmaları, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalıların ise istekleri üzerine yetkili
makamdan emekliye sevk onayı alındıktan sonra ilişiklerinin kesilmesi şarttır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde
belirtilen sigortalılara yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için ayrıca, yazılı
talepte bulunduğu tarih itibarıyla genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı nedeniyle prim ve prime ilişkin
her türlü borcunun olmaması zorunludur.[19]
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yaşlılık aylığının hesaplanması
MADDE 29- (Değişik:
17/4/2008-5754/17 md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamındaki sigortalılar ile aynı fıkranın (c) bendine göre bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olarak çalışmaya
başlayanların yaşlılık aylığı, aşağıdaki hükümlere göre belirlenecek ortalama
aylık kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunan tutardır.
Ortalama aylık kazanç, sigortalının her yıla ait prime
esas kazancının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep tarihine kadar
geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek
bulunan kazançlar toplamının, itibarî hizmet süresi ile fiilî hizmet süresi
zammı hariç toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanan
ortalama günlük kazancın otuz katıdır.
Aylık bağlama oranı, sigortalının malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortalarına tâbi geçen toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü
için % 2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı
olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı % 90'ı geçemez.
28 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına göre
aylığa hak kazanan sigortalılar için hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim
ödeme gün sayısı 9000 günden az olanlar için çalışma gücü kayıp oranının 9000
gün prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın % 60'a bölünmesi
suretiyle hesaplanan gün sayısına göre, % 50'yi geçmemek üzere üçüncü fıkra
uyarınca tespit edilen orandır. Prim
ödeme gün sayısı 9000 günden fazla olanlar için ise toplam prim ödeme gün
sayısına göre aylık bağlama oranı belirlenir. Ancak, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için bu fıkrada geçen 9000
prim gün sayısı 7200 gün, % 50 oranı da % 40 olarak uygulanır.
Yukarıdaki şekilde hesaplanan aylığın başlangıç
tarihinin yılın ilk altı aylık dönemine rastlaması halinde 55 inci maddenin
ikinci fıkrasına göre Ocak ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış
oranı kadar artırılarak, yılın ikinci altı aylık dönemine rastlaması halinde
ise öncelikle Ocak ödeme dönemi, daha sonra Temmuz ödeme dönemi için gelir ve
aylıklara uygulanan artış oranları kadar artırılarak, sigortalının aylık
başlangıç tarihindeki aylığı hesaplanır.
Yaşlılık aylığının başlangıcı, kesilmesi veya sosyal
güvenlik destek primi ödenmesi
MADDE 30- 4
üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) ve (b) bentlerinde belirtilen sigortalılardan
yaşlılık aylığına hak kazananlara, yazılı istek tarihinden sonraki,
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/18
md.) (c) bendinde belirtilen sigortalılardan
yaşlılık aylığına hak kazananlara, yetkili makamdan alınan emekliye sevk onayı
üzerine görevleriyle ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden,
c) (Değişik: 17/4/2008-5754/18
md.) (c) bendinde belirtilen sigortalılardan her
ne şekilde olursa olsun görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir
sigortalılık haline tabi olarak çalışmamış olanlar ile kontrol muayenesi sonucu
aylığı kesilenlerden yaşlılık aylığına hak kazananlara ise istek tarihini takip
eden,
ay
başından itibaren aylık bağlanır.
Aylığın ödenmesine başlanacağı tarihte hastalık
sigortasından geçici iş göremezlik ödeneği almakta olan sigortalının yaşlılık
aylığı, geçici iş göremezlik ödeneği verilme süresinin sona erdiği tarihi takip
eden ay başından başlar. Ancak, bağlanacak yaşlılık
aylığı geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık tutarından fazla ise, aradaki fark
birinci fıkraya göre tespit edilecek tarihten başlanarak verilir.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/18
md.) Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı
bağlandıktan sonra;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinin (4) numaralı alt bendi hariç olmak üzere bu Kanuna göre veya yabancı
bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları,
çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir.
Bunlardan bu Kanuna tabi çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre
belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun
vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır. Yaşlılık
aylığı kesilenlerden, işten ayrılarak veya işyerini kapatarak yeniden yaşlılık
aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunanlara ya da emekliye ayrılan veya
sevk edilenlere, yazılı istek tarihini veya görevinden ayrıldığı tarihi takip
eden ödeme döneminden itibaren yeniden yaşlılık aylığı hesaplanarak bağlanır.
Yeni aylık, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılacak artışlar
uygulanarak bu fıkrada belirtilen aylık başlangıç tarihi itibarıyla bulunan
tutarı ile emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylığın toplamından oluşur.
Emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmı aylık, talep tarihindeki emeklilik öncesi
ve sonrası prim ödeme gün sayısı ve emeklilik sonrası çalışmaya ait prime esas
kazançları üzerinden 29 uncu maddeye göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası
prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır.
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinin (4) numaralı alt bendi hariç olmak üzere diğer alt bentlerine tabi
çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte
bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilir. Bunlardan, almakta
oldukları aylıklarının % 15’i oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir.
Ancak kesilecek olan bu tutar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine
tabi sigortalılara ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından
alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olamaz. Bu sigortalılardan
ayrıca kısa vadeli sigorta kolları primi alınmaz. Sosyal güvenlik destek
primine tabi olanların primleri, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil
edilir. Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş veya bildirilmiş süreler bu Kanuna
göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısına ilâve
edilmez, 31 inci ve 36 ncı madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılmaz.
(Mülga dördüncü fıkra: 17/4/2008-5754/18
md.)
(Değişik beşinci fıkra: 17/4/2008-5754/18
md.) 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendine tabi faaliyete başladığı için üçüncü fıkranın
(a) bendine göre yaşlılık aylığı kesilenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları devam ettiği süre içinde bu maddenin
üçüncü fıkrasının (b) bendi hükümlerinin uygulanmasını; (b) bendi hükümlerine
göre sosyal güvenlik destek primine tabi olanlar ise haklarında üçüncü fıkranın
(a) bendi hükümlerinin uygulanmasını isteyebilirler.
Yaşlılık toptan ödemesi ve ihya
MADDE 31- (Değişik:
17/4/2008-5754/19 md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının; (a) ve
(b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa (c) bendi
kapsamında sigortalı olanlardan, herhangi bir nedenle çalıştığı işten ayrılan
veya işyerini kapatan ve yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş şartını
doldurduğu halde malûllük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamayan
sigortalıya, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında
ise kendi adına bildirilen, (b) bendi kapsamında ise ödediği malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortaları primlerinin her yıla ait tutarı, primin ait olduğu yıldan
itibaren yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için, her yılın gerçekleşen
güncelleme katsayısı ile güncellenerek toptan ödeme şeklinde verilir.
Bu Kanuna göre toptan ödeme yapılarak
hizmetleri tasfiye edilmiş bulunanlardan, yeniden bu Kanuna tabi olarak
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olanlar, yazılı olarak
müracaat etmeleri halinde, aldıkları toptan ödemenin ödeme tarihi ile yazılı
istek tarihi arasında geçen yıllar için her yılın gerçekleşen güncelleme
katsayısı ile güncellenerek bulunan tutarın ilgiliye tebliğ tarihini takip eden
ayın sonuna kadar ödemeleri halinde, bu hizmetler ihya edilerek bu Kanunun
uygulanmasında dikkate alınır.
Ölüm sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma
şartları
MADDE 32 -
Ölüm sigortasından sağlanan haklar şunlardır:
a) Ölüm aylığı bağlanması.
b) Ölüm toptan ödemesi yapılması.
c) Aylık almakta olan kız
çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi.[20]
d) Cenaze ödeneği verilmesi.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/20
md.) Ölüm aylığı;
a) En az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri
hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,
b) 47 nci maddede yazılı sebeplerle kazaya
uğramış, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya
malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup
henüz işlemi tamamlanmamış,
c) Bağlanmış bulunan malûllük, vazife
malûllüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları
sebebiyle kesilmiş,
durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine,
yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine aylık
bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığından dolayı prim ve prime ilişkin
her türlü borcunun olmaması veya ödenmesi şarttır.
Ölüm sigortasından bağlanacak aylığın hesaplanması[21]
MADDE 33-
Sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan aylığın hesaplanmasında;
a) Sigortalının almakta olduğu veya bağlanmasına hak
kazandığı malûllük, vazife malûllüğü veya
yaşlılık aylığı,
b) Malûllük veya yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra
sigortalı olarak çalışmaya başlaması sebebiyle aylığı kesilen sigortalının ölüm
tarihi esas alınarak 27 nci veya 30 uncu maddelere göre tespit edilecek aylığı,
c) 32 nci maddenin ikinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
ödemiş olan sigortalının prim ödeme gün sayısı, 9000 günden az ise 9000 gün
üzerinden, 9000 gün ve daha fazla ise toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden,
29 uncu madde hükümlerine göre hesaplanan aylığı,
esas
alınır.(Ek cümle: 17/4/2008-5754/66 md.) Ancak,
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar
için 9000 prim gün sayısı 7200 gün olarak uygulanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentleri ile 5 inci madde kapsamındaki sigortalılar için ayrı ayrı olmak üzere;
sigortalıların ölümleri halinde ölüm sigortasından dosya bazında her yıl
bağlanan aylıkların aylık başlangıç tarihinin ait olduğu yılın Ocak ayı
itibarıyla yıl içine ait artışlar uygulanmaksızın hesaplanacak tutarları,
yaşlılık sigortasından bir önceki yılın son ödeme ayında söz konusu
sigortalılar için ayrı ayrı ödenen en düşük yaşlılık aylığından az olamaz. Sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç
durumda malûl sayılarak aylık bağlanmasına hak kazanmış ise, birinci fıkranın
(a) ve (b) bentlerinin uygulanmasında bu durum dikkate alınmaz.
Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması
MADDE 34-
Ölen sigortalının 33 üncü madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının;
a) (Değişik: 17/4/2008-5754/21
md.) Dul eşine % 50'si; aylık bağlanmış
çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının
(a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke
mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya
aylık bağlanmamış olması halinde % 75'i,
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/21
md.) Bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci
fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir
ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir
veya aylık bağlanmamış çocuklardan;
1) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi
halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların veya,
2) Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma
gücünü en az % 60 oranında yitirip malûl olduğu anlaşılanların veya,
3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan,
evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının,
her birine % 25'i,
c) (b) bendinde belirtilen çocuklardan sigortalının
ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve
babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde
evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile
kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her birine % 50'si,
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/21
md.) Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse
bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin
asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak
kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış
olması şartıyla ana ve babaya toplam % 25'i oranında; ana ve babanın 65 yaşın
üstünde olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla
toplam % 25'i,
oranında
aylık bağlanır.
Sigortalı tarafından evlât edinilmiş, tanınmış veya
soy bağı düzeltilmiş veya babalığı hükme bağlanmış çocukları ile sigortalının
ölümünden sonra doğan çocukları, bağlanacak aylıktan yukarıda belirtilen
esaslara göre yararlanır.
Hak sahiplerine bağlanacak aylıkların toplamı
sigortalıya ait aylığın tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse
hak sahiplerinin aylıklarından orantılı olarak indirimler yapılır.
Hak sahiplerinin aylıklarının başlangıcı, kesilmesi ve
yeniden bağlanması
MADDE 35-
Ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıklar;
a) Sigortalının ölüm tarihini,
b) Hak sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra
kazanılması halinde, bu niteliğin kazanıldığı tarihi,
takip
eden ay başından itibaren başlatılır. Hak sahiplerine bağlanan aylıklar 34 üncü
maddede belirtilen şartların ortadan kalktığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından
itibaren kesilir.
Ancak bu Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının
(d) ve (e) bentlerinde belirtilenlerden öğrenci olanların sigortalı
sayılmaları, bağlanan aylıkların kesilmesini gerektirmez.
Aylığın kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması
halinde, 34 üncü maddede belirtilen şartlar saklı kalmak kaydıyla, müracaat
tarihini takip eden ay başından itibaren yeniden aylık
bağlanır. (Mülga son cümle: 17/4/2008-5754/67 md.)
Bu madde gereğince aylığı kesilen çocuklardan,
sonradan Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında
kaybederek malûl olduğu anlaşılanlara, 34 üncü maddede belirtilen şartları
taşımaları halinde, malûllük durumlarının tespitine esas teşkil eden rapor
tarihini takip eden ay başından itibaren, 94 üncü madde
hükmü saklı kalmak kaydıyla aylık bağlanır.
Yeniden bağlanan aylık, aylığın kesildiği tarihten
tekrar bağlandığı tarihe kadar geçen süre için 55 inci maddenin ikinci
fıkrasına göre artırılmak suretiyle belirlenir.
Ölüme bağlı toptan ödeme ve ihya
MADDE 36- (Değişik
birinci fıkra: 17/4/2008-5754/22 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa aynı maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan ölen sigortalıların hak
sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda, ölüm tarihi esas alınmak
kaydıyla 31 inci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan tutar, 34 üncü
madde hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde verilir.
Hak sahiplerine yapılacak toptan ödemenin toplamı,
sigortalıya yapılacak toptan ödeme tutarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için
gerekirse hak sahiplerinin hisselerinden orantılı olarak indirim yapılır.
Toptan ödeme yapıldıktan sonra artan tutar olursa
sigortalının ölümünden sonra doğan veya soy bağı düzeltilen veya babalığı hükme
bağlanan çocuklarına da bu madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılır.
(Değişik
dördüncü fıkra: 17/4/2008-5754/22 md.) Bu Kanuna göre toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş
süreler, borçlanılarak veya yurt dışı hizmetleri birleştirilerek ya da sonradan
hizmet tespiti nedeniyle hak kazanılan sürelerin eklenmesi suretiyle ölüm
sigortasından yararlanmak için gerekli prim ödeme gün sayısının tamamlanması
halinde, hak sahiplerinin yazılı isteği üzerine 31 inci maddenin ikinci
fıkrasına göre ihya edilir. Yukarıdaki süreler, ihya edilen süreye ilişkin
tutar dahil her türlü borçların ödendiği tarihi takip
eden ay başı itibarıyla bu Kanuna göre aylık bağlanmasında dikkate alınır.
Evlenme ve cenaze ödeneği
MADDE 37- (Değişik:
17/4/2008-5754/23 md.)
Evlenmeleri nedeniyle, gelir veya
aylıklarının kesilmesi gereken kız çocuklarına evlenmeleri ve talepte
bulunmaları halinde almakta oldukları aylık veya gelirlerinin iki yıllık tutarı
bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin ödenir. Evlenme
ödeneği alan hak sahibinin aylığının kesildiği tarihten itibaren iki yıl
içerisinde yeniden hak sahibi olması halinde, iki yıllık sürenin sonuna kadar
gelir veya aylık bağlanmaz, bu durumda olanlar 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (f) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.
Evlenme ödeneği verilmesi halinde, diğer
hak sahiplerinin aylık veya gelirleri evlenme ödeneği verilen sürenin bitimini
takip eden ödeme döneminden itibaren 34 üncü maddeye göre yeniden belirlenir.
İş kazası veya meslek hastalığı sonucu
veya sürekli iş göremezlik geliri, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık
aylığı almakta iken veya kendisi için en az 360 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortası primi bildirilmiş olup da ölen sigortalının hak sahiplerine Kurum
Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden cenaze
ödeneği ödenir. Cenaze
ödeneği, sırasıyla sigortalının eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa ana
babasına, o da yoksa kardeşlerine verilir.
Cenaze ödeneğinin üçüncü fıkrada
sayılanlara ödenememesi ve sigortalının cenazesinin gerçek veya tüzel kişiler
tarafından kaldırılması durumunda, üçüncü fıkrada belirtilen tutarı geçmemek
üzere belgelere dayanan masraflar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere
ödenir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan ölenlerin hak sahiplerine kendi
kurumları tarafından ilgili mevzuat gereği ölüm yardımı hariç cenaze gideri,
cenaze nakil gideri ödeneği veya bu mahiyette bir ödemenin yapılması halinde,
Kurum tarafından cenaze ödeneği ödenmez.
Uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık
süresi
MADDE 38- (Değişik
birinci fıkra: 17/4/2008-5754/24 md.) Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında
dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, mülga
2/6/1949 tarihli ve 5417 sayılı İhtiyarlık Sigortası Kanununa, mülga 4/2/1957
tarihli ve 6900 sayılı Malûliyet, İhtiyarlık ve Ölüm Sigortaları Hakkında
Kanuna, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa, 2/9/1971
tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kurumu Kanununa, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri
Sosyal Sigortalar Kanununa, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı
Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa ve
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa,
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki
sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına
tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir. Uluslararası
sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.
Bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını
doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Bu tarihten önceki süreler için
ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün
sayılarının hesabına dahil edilir.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/24
md.) Aylık bağlama
işlemlerinde dikkate alınan sigortalılık süreleri, sigortalılığın başlangıç
tarihi ile sigortalının aylık bağlanması için yazılı istekte bulunduğu, aylık
bağlanması için istekte bulunmayan sigortalılar için ise ölüm tarihi arasında
geçen süredir. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalılar bakımından sigortalılık süresi; sigortalılığın başlangıç tarihi
ile 48 inci maddeye göre yetkili makamdan emekliye sevk onayının alınarak
görevi ile ilişiğinin kesildiği ayın son günü arasında geçen süredir.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/24
md.) Vazife malûllüğü
aylığı almakta iken, çalışmaya başlamaları nedeniyle haklarında uzun vadeli
sigorta hükümleri uygulananlar için malûllük, yaşlılık ve ölüm aylığı bağlanmasında
veya toptan ödeme yapılmasında esas alınacak sigortalılık süresi, prim ödeme
gün sayısı ve prime esas kazancın hesaplanmasında, vazife malûllüğü aylığı
bağlandığı tarihten önceki süreler dikkate alınmaz.
Uzun vadeli sigorta kolları bakımından üçüncü kişinin
sorumluluğu
MADDE 39-
Üçüncü bir kişinin kastı nedeniyle malûl veya vazife
malûlü olan sigortalıya veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun
uyarınca bağlanacak aylığın başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin
yarısı için Kurumca zarara sebep olan üçüncü kişilere rücû edilir. 1
Malûllük, vazife malûllüğü
veya ölüm hali, kamu görevlilerinin veya er ve erbaşlar ile kamu idareleri
tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak
yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında
kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak
sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan aylıklar için Kurumca, kurumuna veya
ilgililere rücû edilmez.[22]
Fiilî hizmet süresi zammı
MADDE 40- (Değişik: 17/4/2008-5754/25
md.)
Aşağıda belirtilen işyerlerinde ve işlerde
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında çalışan
sigortalıların prim ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde geçen
çalışma sürelerinin her 360 günü için karşılarında gösterilen gün sayıları,
fiilî hizmet süresi zammı olarak eklenir. 360 günden eksik sürelere ait
fiilî hizmet süresi zammı, 360 gün için eklenen fiilî hizmet süresi ile
orantılı olarak belirlenir. Çalışmanın fiili hizmet süresi zammı kapsamında
değerlendirilebilmesi için, tablonun (13) ve (14) numaralı sıralarında
belirtilen sigortalılar hariç sigortalının kapsamdaki işyerleri ile birlikte
belirtilen işlerde fiilen çalışması ve söz konusu işlerin risklerine maruz
kalması şarttır.
Aşağıdaki bentlerden birden fazlasına dahil olanlar için, en yüksek olan bentten fiilî hizmet
süresi zammı uygulanır.
Kapsamdaki
Kapsamdaki Eklenecek İşyerleri Sigortalılar
Gün
Sayısı
1) Kurşun
ve arsenik işleri
1) Kurşun üretilen galenit, serüzit, anglezit gibi
cevherlerin çıkarılmasına
ilişkin maden ocağı
işlerinde çalışanlar. 60
2)
Kurşunlu madenlerden yahut içinde kurşun
bulunan kül, maden köpüğü, kurşun fırın kurumu,
üstübeç artığı ve benzeri maddelerden kurşun
üretimi
için yapılan izabe işlerinde çalışanlar.
60
3) Antimuan,
kalay, bronz ve benzeri maddelerle
yapılan kurşun alaşımı işlerinde çalışanlar. 60
4)
Kurşun izabe fırınlarının teksif odalarında biriken
kuru tozları kaldırma işlerinde çalışanlar. 90
2) Cam
fabrika 1) Cam yapımında kullanılan ilkel
maddeleri
ve atölyeleri toz haline getirme, eleme, karıştırma ve
kurutma
işlerinde (bu işleri yapmak üzere tam kapalı
odalar
içinde otomatik makineli tesisat veya çalışma
ortamındaki tozları sağlık için tehlike
oluşturmayacak düzeye indiren havalandırma
tesisatı bulunmadığı takdirde) çalışanlar. 60
2) Eritme işlerinde (otomatik besleme
fırınlarıyla
çalışılmadığı
takdirde) çalışanlar. 60
3) Ateşçilik
işlerinde çalışanlar. 60
4) Üfleme işlerinde (tamamen otomatik
makinelerle
yapılmadığı takdirde) çalışanlar. 60
5) Basınçla yapılan cam işlerinde (cam
tazyiki işleri)
çalışanlar. 60
6) Ayna
camı sanatında potalı cam dökümü işlerinde
(potalar
kalıp masasına mekanik araçlarla taşınmadığı takdirde)
çalışanlar.
60
7) Camı fırın başından alma işlerinde çalışanlar. 60
8) Yayma fırınlarında düzeltme işlerinde çalışanlar. 60
9) Traş işlerinde çalışanlar 60
10) Asitle hak ve cilâlama işlerinde
çalışanlar 60
Kapsamdaki
Kapsamdaki Eklenecek İşyerleri Sigortalılar
Gün
Sayısı
11) Basınçlı havayla kum püskürten
cihazlarla yapılan
işlerde (çalışma ortamındaki tozları sağlık için
tehlike
oluşturmayacak düzeye indiren havalandırma tesisatı
bulunmadığı takdirde) çalışanlar. 60
12) Pota ve taş odalarında görülen işlerde çalışanlar. 60
3) Civa üretimi işleri 1) Cıva izabe fırınlarında görülen
işlerde çalışanlar. 90
sanayii
2) Elementer cıva bulunan
ocaklarda görülen işlerde
çalışanlar. 90
4) Çimento fabrikaları 1) İlkel maddeleri kırma, ufalama, ezme,
eleme ve
karıştırma
işlerinde çalışanlar. 60
2) Otomatik fırınlarda
pişirme işlerinde çalışanlar. 60
3) Klinkeri öğütme, eleme, torba ve
fıçılara koyma
işlerinde
(otomatik olarak tozun etrafa yayılmasını
önleyici bir
düzenleme yapılmadığı takdirde) çalışanlar 60
5) Kok fabrikalarıyla 1) Ateşçilik, ocak temizliği,
jeneratör, doldurma,
termik
santraller boşaltma
ve temizleme işlerinde çalışanlar. 60
2) Kimyasal arıtma işlerinde
çalışanlar. 60
3)
Gazın geçtiği cihaz ve boruların onarılması ve
temizlenmesi
işlerinde çalışanlar. 60
4) Kok
fabrikalarında kömür ve ocak işlerinde
çalışanlar.
60
5)
Elektrik enerji üretim santrallerinin kazan
dairesindeki
ateşçilik, kül ve kömürlerin taşınması
işlerinde
çalışanlar. 60
6)
Termik santrallerle her çeşit buhar kazanlarının
kazan
dairesindeki ateşçilik, kül ve kömürlerin
taşınması
işlerinde çalışanlar. 60
6) Alüminyum 1) Alüminyum oksit üretimi işlerinde
çalışanlar. 60
fabrikaları
2) Alüminyum bronzu
hazırlama işlerinde çalışanlar. 60
3)
Alüminyum madeni üretimi işlerinde çalışanlar. 60
Kapsamdaki
Kapsamdaki Eklenecek İşyerleri Sigortalılar
Gün Sayısı
7)
Demir ve çelik 1) Demir izabe fabrikalarında cevherin
demire
fabrikaları çevrilmesi işleriyle boru fabrikalarının
fırın ve
döküm
dairelerinde yapılan işlerinde çalışanlar. 90
2) Çelikhanelerin çelik yapılan
fırınlarıyla bunların
teferruat
ve eklentilerinden olan ikinci derecedeki
fırınlarda
ve konvertörlerde yapılan işlerinde
çalışanlar.
90
3) Sıvı haldeki demir ve çeliğin
tesisat ve teçhizatla
veya
mekanik olarak taşınmasına ilişkin işlerde
çalışanlar. 90
4) Sıcak veya sıvı haldeki cürufun
taşınması ve
işlenmesi
işlerinde çalışanlar. 90
5) Haddehanelerde (soğuk
demirle çalışılan
haddehaneler hariç), fırınlarda, hadde
serilerinde,
haddehaneyi
kızgın veya sıvı çelik yahut demirle
besleyen
tesisat ve araçlarla görülen işlerle kızgın
halde
olan yarı mamul parçaların kesilmesi ve
hazırlanması
işlerinde çalışanlar. 90
8) Döküm fabrikaları 1) Döküm kalıp ve maçalarının
yapılması ve döküme
hazır duruma
getirilmesi işlerinde çalışanlar. 60
2) Döküm
şarjının hazırlanması ve her çeşit maden
eritme
(izabe) fırınlarının döküme hazır duruma
getirilmesi
işlerinde çalışanlar. 60
3) Maden eritme ve dökme işlerinde
çalışanlar. 60
9) Asit üretimi yapan 1) Asit için hammaddelerin
hazırlanması işlerinde
fabrika ve atölyeler çalışanlar. 90
2) Asidin yapılma safhalarındaki işlerinde çalışanlar. 90
3)
Baca gazlarından asit elde edilmesi işlerinde çalışanlar. 90
10)
Yeraltı işleri Maden ocakları
(elementer cıva bulunduğu saptanan
cıva maden
ocakları hariç), kanalizasyon ve tünel
yapımı
gibi yer altında yapılan işlerde çalışanlar. 180
11)
Radyoaktif ve Doğal ve yapay radyoaktif,
radyoiyonizan maddeler
radyoiyonizan veya bütün diğer
korpüsküler emanasyon kaynakları
maddelerle ile yapılan işlerde çalışanlar. 90
yapılan
işler
Kapsamdaki
Kapsamdaki Eklenecek İşyerleri Sigortalılar Gün Sayısı
12)
Su altında veya su 1) Su
altında basınçlı hava içinde çalışmayı gerektiren
altında
basınçlı hava içinde işlerden 20- 35 metreye kadar
derinlik veya
çalışmayı gerektiren 2-3,5 kg/cm2 basınçta yapılan
işlerde çalışanlar 60
işler
2) Su altında basınçlı hava içinde çalışmayı gerektiren
işlerden
35-40 (40 hariç) m. derinlik veya 3,5-4 90
(3,5 hariç)
kg/cm2 basınçta yapılan işlerde çalışanlar.
90
3) Dalgıçlık
işinde çalışanlar. 90
13)
Türk Silâhlı Kuvvetlerinde[23] Subay,
yedek subay, astsubay, uzman jandarma,
uzman erbaşlar ve sözleşmeli erbaş ve erler.1
14) Emniyet ve
polis mesleğinde,[24] Asaleti onaylanmış olmak şartıyla adaylıkta
geçirilen
Milli İstihbarat Teşkilâtında süreler
dahil polis, komiser yardımcısı, komiser,
baş komiser,
emniyet amiri, emniyet müdürleri ile
bu ve
daha yukarı maaş ve derecelerdeki emniyet
mensupları,
Milli İstihbarat Teşkilâtı mensupları.2 90
15) İtfaiye veya
yangın Yangın
söndürme işlerinde çalışanlar
60
söndürme işlemleri
Bu maddenin birinci fıkrası hükmüne göre
hesaplanan fiilî hizmet süresi zammı, yukarıdaki tablonun (13) ve (14) numaralı
sırasında yer alan sigortalılar için sekiz, diğer sigortalılar için beş yılı
geçmemek üzere uzun vadeli sigorta kolları uygulamasında prim ödeme gün
sayısına eklenir. Bu sürelerin, üç yılı geçmemek üzere yarısı emeklilik yaş
hadlerinden indirilir. Tablonun (10) numaralı sırasında yer alan sigortalılar
için bu fıkradaki süre sınırı uygulanmaz.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen yaş haddi
indiriminden yararlanabilmek için ölüm ve malûliyet halleri hariç tablonun (10)
numaralı sırasında yer alan sigortalıların en az 1800 gün, diğer sıralarda yer
alan sigortalıların ise en az 3600 gün belirtilen işyeri ve işlerde çalışmış
olmaları şarttır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar Kurumun önerisi üzerine Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik ile
düzenlenir.
Sigortalıların borçlanabileceği süreler
MADDE 41- Bu
Kanuna göre sigortalı sayılanların;
a) (Değişik: 17/4/2008-5754/67
md.) Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya
da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden
sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde
çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan süreleri,
b) Er veya erbaş olarak silâh
altında veya yedek subay okulunda geçen süreleri,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında olanların, personel mevzuatına göre aylıksız izin süreleri,
d) Sigortalı olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta
uzmanlık için yurt içinde veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora veya
uzmanlık öğrenim süreleri,
e) Sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların
normal staj süreleri,
f) Sigortalı iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına
alınanlardan bu suçtan dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya gözaltında
geçen süreleri,
g) Grev ve lokavtta geçen süreleri (…)[25] ,
h) Hekimlerin fahrî asistanlıkta geçen süreleri,
ı) Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa
edenlerin, istifa ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden ay başına kadar açıkta geçirdikleri süreleri,
i) (Ek: 13/2/2011-6111/30
md.) Bu bendin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki sürelere ilişkin olmak
üzere, 4857 sayılı Kanuna göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan
sigortalıların, kısmi süreli çalıştıkları aylara ait eksik süreleri,
kendilerinin
veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihinde 82 nci
maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak
üzere, kendilerince belirlenecek günlük kazancın % 32'si üzerinden hesaplanacak
primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile
borçlandırılarak, borçlandırılan süreleri sigortalılıklarına sayılır. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/30 md.) (i) bendi kapsamında borçlanılacak sürelere ilişkin genel
sağlık sigortası primlerinin ödenmiş olması halinde, genel sağlık sigortası
primi ödenmiş bu sürelere ilişkin borçlanma tutarı % 20 oranı üzerinden
hesaplanır.
Bir ay içinde ödenmeyen borçlanmalar için ise yeni
başvuru şartı aranır. Primi ödenmeyen borçlanma süreleri hizmetten sayılmaz.
Borçlanma sürelerinin ne şekilde belgeleneceğini belirlemeye Kurum yetkilidir.
Bu Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç
tarihinden önceki süreler için borçlandırılma halinde, sigortalılığın başlangıç
tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür. Sigortalılık
borçlanması ile aylık bağlanmasına hak kazanılması durumunda, ilgililere borcun
ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık
bağlanır.
Borçlanılan süreler, uzun vadeli sigorta ve
genel sağlık sigortası bakımından;
a) Birinci fıkranın (a), (b), (d), (e), (f), (g) ve
(h) bentleri gereği borçlananlar, borçlandığı tarihteki 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının ilgili bendine göre,
b) (Değişik: 13/2/2011-6111/30 md.) Birinci
fıkranın (c) ve (ı) bentleri gereği borçlananlar, 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendine, (i) bendine göre borçlananlar ise 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendine göre,
sigortalılık
süresi olarak değerlendirilir.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki sürelere ait
borçlanmalarda; borçlanılan prime esas gün sayısı borçlanılan ilgili aylara mal
edilir. Seçilen prime esas kazanç, borcun ödendiği tarihteki prime esas asgarî
kazanca oranlanarak, söz konusu oran ilgili ayın prime esas asgarî kazancı ile
çarpılır. Bulunan tutar, ilgili ayın prime esas kazancı kabul edilir. Ancak
hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın prime esas azamî kazancını
geçemez.
Bildirim[26]
MADDE 42-
Kurum, sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanacak gelir, aylık veya toptan
ödemeleri, gerekli belgelerin ve incelemelerin tamamlandığı tarihten itibaren
en geç üç ay içinde hesap ve tespit ederek sonuçlarını yazı ile bildirir. (Mülga
son iki cümle: 17/4/2008-5754/67 md.)
BEŞİNCİ BÖLÜM
Kamu Görevlilerine İlişkin Hükümler
Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi
Başkanlığı, Başbakanlık, Bakanlık ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği görevinde
bulunanların aylıkları[27]
MADDE 43-
Cumhurbaşkanı iken bu görevinden herhangi bir nedenle ayrılanlara, istekleri
üzerine, müracaat tarihini takip eden ay başından
itibaren, istek tarihinde Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40'ı
oranında yaşlılık aylığı bağlanır.
Ancak, herhangi bir nedenle görevden ayrılan Cumhurbaşkanı,
28 inci maddeye göre yaşlılık aylığına hak kazanıyorsa, 29 uncu maddeye göre
yaşlılık aylığı ayrıca hesaplanır ve aylıklardan yüksek olanı yaşlılık aylığı
olarak bağlanır. 28 inci maddeye göre aylığa hak kazanamaması halinde birinci
fıkraya göre bağlanan aylığın tümü, 28 inci maddeye göre aylığa hak kazanması
halinde ve 29 uncu maddeye göre hesaplanan aylık, birinci fıkraya göre bağlanan
aylıktan düşükse aradaki fark, Hazineden tahsil edilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya Başbakan iken
bu görevinden herhangi bir nedenle ayrılanlara, istekleri üzerine, müracaat
tarihini takip eden ay başından itibaren, istek
tarihindeki Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödeneğin % 40'ı esas alınarak
Cumhurbaşkanına bağlanacak yaşlılık aylığının % 75'i oranında yaşlılık aylığı
bağlanır.
Ancak herhangi bir nedenle görevden ayrılan Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı veya Başbakan, 28 inci maddeye göre yaşlılık
aylığına hak kazanıyorsa, 29 uncu maddeye göre yaşlılık aylığı ayrıca
hesaplanır ve aylıklardan yüksek olanı yaşlılık aylığı olarak bağlanır. 28 inci
maddeye göre aylığa hak kazanılamıyorsa üçüncü fıkraya göre bağlanan aylığın
tümü, 28 inci maddeye göre aylığa hak kazanılıyor ve 29 uncu maddeye göre
hesaplanan aylık, üçüncü fıkraya göre bağlanan aylıktan düşükse aradaki fark
Hazineden tahsil edilir.
Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
veya Başbakan iken veya bu görevlerden ayrıldıktan sonra ölenlerin hak
sahiplerine, bu maddeye göre hesap edilen aylık 34 üncü madde hükümlerine göre
ölüm aylığı olarak bağlanır.
(Ek
fıkra: 17/1/2012-6270/5 md.) Dışarıdan bakanlık veya Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeliği görevlerinde bulunanlara veya bu görevleri herhangi bir sebeple sona
erenlere, Kanunun 26, 28, 44, geçici 2 ve geçici 4 üncü maddeleri gereğince
aylık bağlanmasına hak kazanmaları ve en az 2 yıl süreyle bu görevlerde
bulunmuş olmaları halinde, 27, 29, geçici 2 ve geçici 4 üncü maddelere göre
hesaplanacak aylık tutarından az olmamak kaydıyla, Cumhurbaşkanına ödenmekte
olan aylık ödeneğin % 40’ı esas alınarak Cumhurbaşkanına bağlanacak yaşlılık
aylığının % 42’si oranında malullük, emeklilik veya yaşlılık aylığıödenir. Bu fıkra hükümlerine göre
aylık ödenebilmesi için, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce geçici 4
üncü madde kapsamında dışarıdan bakanlık ya da Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeliği görevi esas alınarak malullük veya emeklilik aylığıödenenler
hariç olmak üzere, malullük, emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanmış olanlar
ile aylık bağlanma şartlarını haiz olmayanların en az 2 yıl süreyle Başbakanlık
Müsteşarı emsal alınarak sigorta primi veya geçici 4 üncü madde kapsamında
emekli keseneği ile kurum karşılığıödemiş olmaları da
zorunludur.
(Ek
fıkra: 17/1/2012-6270/5 md.) Yukarıdaki fıkraya göre tespit edilen aylığı almakta
iken ya da dışarıdan bakanlık veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği
görevleri sırasında veya bu görevlerinin sona ermesinden sonra ölenlerin bu
Kanunda düzenlenen koşullara sahip olan hak sahiplerine, 2 yıl süreyle bu
görevlerde bulunmuş olma ve sigorta primi veya emekli keseneği ile kurum karşılığıödenmesi açısından yukarıdaki fıkrada düzenlenmiş
olan şart aranmaksızın, bu maddeye göre hesap edilen aylık esas alınarak ölüm
ya da dul ve yetim aylığı bağlanır.
(Ek
fıkra: 17/1/2012-6270/5 md.) Ancak, dışarıdan bakanlık veya Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeliği görevlerinde bulunanlar ile bunlardan ölenlerin hak
sahiplerine, 27, 29, 33, geçici 2 ve geçici 4 üncü maddelere göre hesaplanan
aylık, altıncı ve yedinci fıkraya göre bağlanan aylıktan düşükse aradaki fark,
Hazineden tahsil edilir.
(Değişik
fıkra: 17/1/2012-6270/5 md.) Bu madde kapsamında bağlanan aylıklar,
Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödenekteki değişime bağlı olarak yeniden
hesaplanarak ödenir ve bu aylıklar hakkında 55 inci maddenin ikinci fıkrası
uygulanmaz.
Bazı kamu görevlilerine yaşlılık aylığı bağlanacak
haller
MADDE 44- Bu
Kanun hükümlerinin uygulanmasında bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılan bazı kamu görevlilerine
yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı
Kanununun 40 ıncı maddesi gereğince yaş haddinden emekliye ayrılanlara 5400 gün
prim ödeme gün sayısı olması halinde,
b) Özel kanunları gereğince kadrosuzluk nedeniyle
emekliye sevk edilenlere yaş şartı aranmaksızın, prim ödeme gün sayısı 9000 gün
olması halinde,
yaşlılık
aylığı bağlanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında olanlardan subay, astsubay, askerî memurlarla uzman jandarma ve
uzman erbaşlar ahlâk noktasından hükümle veya yetersizlik ya da disiplin
sebeplerinden dolayı sicilleri üzerine veyahut askerî mahkemelerce verilecek
kararlar üzerine kurumlarınca re'sen, bunlar dışında kalanlar ise ahlâk ve
yetersizlik sebeplerinden dolayı yönetmeliğine göre sicilleri üzerine
kurumlarınca re'sen emekliye sevk edilenlere ise, 28 inci maddenin ikinci ve
üçüncü fıkrasında belirtilen yaş ve prim ödeme gün sayısını tamamlamaları
halinde yaşlılık aylığı bağlanır.
Birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri gereğince
bağlanan yaşlılık aylıkları, 28 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasında
aranan yaş ve prim ödeme gün sayısı tamamlanıncaya kadar bunları çalıştıran
kamu idarelerinden tahsil edilir.
Kanunları gereğince görevden uzaklaştırılanlar,
tutuklananlar veya görevine son verilenlerin sigortalılıkları ve primleri
MADDE 45- Bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olan
sigortalılardan görevden uzaklaştırılan, görevi ile ilgili olsun veya olmasın
herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan, kanunları gereğince
eksik aylığa müstahak bulunanların prime esas kazançlarının yarısı; kanunlarına
göre bu müddetler için sonradan görevlerine iade edilerek tam aylığa hak
kazananların ise prime esas kazançlarının tamamı üzerinden prim alınır. (Ek cümle: 17/4/2008-5754/66
md.) Prime esas
kazançların yarısı üzerinden prim alınanların prim ödeme gün sayısı bu
sürelerin yarısı olarak hesap edilir.
Görevine son verilenlerden yargı kararı ile
görevlerine iade edilenlerin primleri, göreve son verildiği tarihten görevine
başladığı tarihe kadar kendi kadrosunun veya emsali kadronun prime esas
kazancına göre hesaplanır. Bu durumdakilerin primlerine ait sigortalı ve
işveren hisselerinin gecikme cezası ve gecikme zamları kurumlarınca ödenir ve
bu süreler sigortalılık süresinden sayılır.
Birinci ve ikinci fıkraya göre sigortalılık durumu
değişenler için ek bildirge düzenlenerek Kuruma verilir ve bu durumda 102 nci
madde hükümleri uygulanmaz.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kanunları gereğince
kullandıkları aylıksız izin sürelerinin bitiminden sonra göreve başlayanlar ile
göreve başlaması için tanınan süreler ile bir yıl ve
daha az süreyle aylıksız izne ayrılanların aylıksız izin sürelerinde bu
Kanunun 67 nci maddesinde aranan 30 günlük prim ödeme şartı aranmaz. (Ek cümleler: 13/2/2011-6111/31
md.) Bu durumdaki
sigortalıların aylıksız izinli oldukları süreler için prime esas kazanç alt
sınırının altında olmamak kaydıyla aylıksız izne ayrıldıkları tarihteki prime
esas kazançları üzerinden % 12 oranında genel sağlık sigortası primi
işverenlerince ödenir. Ancak askerlik hizmeti nedeniyle aylıksız izne
ayrılanların genel sağlık sigortası priminin ödenmesinde, bir yıllık süre
sınırı uygulanmaz.[28]
Bazı kamu görevlilerinin prime esas kazançları ve
prime esas kazanç üst sınırı
MADDE 46- (Değişik:
17/4/2008-5754/26 md.)
Harp okulları ile fakülte ve yüksek
okullarda silâhlı kuvvetler hesabına okuyanların ve astsubay meslek yüksek
okulu öğrencileri ile astsubay nasbedilmek üzere temel askerlik eğitimine tabi
tutulan adayların öğrenci harçlıkları ile ilgisine göre en az aylık alan teğmen
veya astsubay çavuşun prime esas kazançları arasındaki farkın primi; polis
akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına
okuyan öğrencilerin öğrenci harçlıkları ile komiser yardımcısı veya polis
memuru prime esas kazançları arasındaki farkın primi, öğrenciler adına
kurumlarınca ödenir.
Fakülte veya yüksek okullarda kendi
hesabına okuduktan sonra subay veya astsubaylığa nasbedilen veya yedek subaylık
hizmetini takiben subaylığa geçirilenler ile fakülte ve yüksekokullarda kendi
hesabına okuduktan sonra, komiser yardımcısı veya polis memuru olarak
atananların başarılı öğrenim süreleri; borçlanmanın yapıldığı tarihte ilgisine
göre en az aylık alan teğmenin, astsubay çavuşun veya polis memuru ya da
komiser yardımcısının prime esas kazancı üzerinden, bu sürelere ait primler
kendilerince ödenerek borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bu şekilde hesap edilecek borç, tebliğ
tarihinden itibaren iki yıl içinde eşit taksitler halinde ödenir.
Fakülte veya yüksek okullarda kendi
hesabına okumakta iken Türk Silahlı Kuvvetleri veya Emniyet Genel Müdürlüğü
hesabına okumaya devam eden öğrencilerin, daha önce kendi hesabına okudukları
normal okul süreleri hakkında, ikinci fıkra hükümleri uygulanır.
Talim ve manevra için rütbe ile silâh altına alınan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında olan sigortalılardan rütbelerinin prime esas kazançları,
vazifelerinin prime esas kazancından fazla olanların prime esas kazanç
farklarına ait primleri vazife gördükleri kurumlarınca ve seferberlik ve harp
için silâh altına alınanlardan vazifelerinin prime esas kazançları, rütbelerinin
prime esas kazancından fazla olanların prime esas kazançları arasındaki farkın
primleri de, rütbelerinin prime esas kazancını ödeyen kamu idaresince kesilerek
Kuruma ödenir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamına giren sigortalıların prime esas kazançlarının tespitinde 82 nci
maddede belirtilen üst sınır aranmaz. 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamına giren sigortalılardan, aylıksız izinli
sayılmaksızın ve tabi olduğu personel kanunu ile ilgisi devam edecek şekilde
yurt dışına geçici ya da sürekli görevle gönderilenlerin prime esas kazancının
hesabında; geçici görevle gönderilenlerin bulundukları kadroya ilişkin prime
esas kazancı, yurt dışı kadrolarına atananların ise yurt dışına atanma tarihi
itibarıyla, atandıkları kadro ile atanmadan önceki yurt içi kadrosuna ilişkin
prime esas kazançtan yüksek olanı esas alınır. Sürekli görevle atananların yurt
dışı kadrolarına ilişkin prime esas kazancın hesabında dikkate alınacak ödeme
unsurlarından, ilgili mevzuatı uyarınca söz konusu kadroya bağlı olarak
belirleme yapılmamış ödeme unsur ve tutarlarını, kadrosunun bulunduğu kurum
personelinin yararlanmakta olduğu ödeme unsurlarıyla sınırlı olmak ve aynı veya
benzer nitelikteki kadroya ilişkin prime esas kazanca tabi ödemeleri gözönünde
bulundurmak suretiyle belirlemeye ilgili kamu idaresinin görüşü üzerine Kurum
ve Maliye Bakanlığı müştereken yetkilidir.
Vazife Malûllüğü[29]
MADDE
47- (Değişik: 17/4/2008-5754/27 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı olanlar için aşağıdaki hallerde vazife malûllüğü hükümleri uygulanır.
25 inci maddede belirtilen malûllük; sigortalıların
vazifelerini yaptıkları sırada veya vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri
herhangi bir kamu idaresine ait başka işleri yaparken bu işlerden veya
kurumlarının menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken ya da idarelerince
sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve işten dönüşü sırasında veya işyerinde
meydana gelen kazadan doğmuş olursa, buna vazife malûllüğü ve bunlara
uğrayanlara da vazife malûlü denir.
Vazife malûllükleri;
a) Keyif verici içki ve her çeşit maddeler
kullanmaktan,
b) Kanun, tüzük ve emir dışında hareket
etmiş olmaktan,
c) Yasak fiilleri yapmaktan,
d) İntihara teşebbüsten,
e) Her ne suretle olursa olsun kendisine
veya başkalarına menfaat sağlama veya zarar verme amacından,
doğmuş olursa bunlara uğrayanlar hakkında vazife
malûllüğü hükümleri uygulanmaz.
Kamu idareleri vazife malûllüğüne sebep
olan olayı, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine veya kendi mevzuatına göre
yetkili mercilere derhal, Kuruma da en geç onbeş iş günü içinde bildirmekle
yükümlüdür. Kuruma bildirim, aynı süre içerisinde sigortalılar veya hak
sahiplerince de yapılabilir. Vazife malûllüğüne sebep olan olaydan kamu
idarelerinin yetkili mercilerinin haberdar edilmemiş olması hali dışında;
ilgililerin bildirimi, kamu idarelerinin bildirim sorumluluğunu ortadan
kaldırmaz.
Kuruma bildirim süresi;
a) Vazife malûllüğüne sebep olan olayın
meydana geldiği tarihten,
b) Hastalıklarının sebep ve mahiyetleri
dolayısıyla haklarında vazife malûllüğü hükümleri uygulanacaklar için,
hastalıklarının tedavisinin imkânsız olduğuna dair düzenlenen kati raporun onay
tarihinden,
c) Esirlik ve gaiplik hallerinde ise, bu
hallerin sona erdiği tarihten,
başlar.
Süresi içerisinde bildirimde bulunulan
vazife malûllüğü aylıkları, sigortalının ölüm ya da malûliyeti sebebiyle
göreviyle ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren bağlanır.
Vazife malûllüğü süresi içerisinde
bildirilmeyen sigortalılara; kamu idareleri ya da sigortalılar veya hak
sahiplerince sonradan yapılacak bildirim üzerine, vazife malûllüklerinin
belgelenmesi ve müstahak olmaları şartıyla, bu Kanunun zamanaşımı hükümleri
dikkate alınmak suretiyle vazife malûllüğü aylığı bağlanır veya bağlanmış olan
aylıklar düzeltilir. Bu durumda sigortalı veya hak sahiplerine bağlanacak aylık
ya da aylık farklarının, vazife malûllüğünün bildirildiği tarihe kadar olan
toplam tutarı Kurumca ilgili kamu idaresine ödettirilir.
Vazife malûllüğü aylığı, vazife
malûllerinden itibari hizmet süreleri eklenmek suretiyle bulunacak prim ödeme
gün sayısı toplamı;
a) 10800 güne kadar olanlara 10800 gün
üzerinden,
b) 10800 günden fazla olanlara, toplam
prim ödeme gün sayıları üzerinden,
en son prime esas kazancı esas alınmak suretiyle 29 uncu
maddeye göre hesaplanacak aylıklara, malûllük derecelerine göre aşağıda yazılı
oranlarda ayrıca zam yapılmak suretiyle bağlanır:
Malûllük Derecesi
Zam nispeti
1
% 30
2
% 23
3
% 15
4
% 7
5
% 3
6
% 2
Subay, astsubay, uzman jandarma, uzman
erbaş, sözleşmeli erbaş ve er ile Türk Silâhlı Kuvvetlerince görevlendirilen 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılardan; (1)
a) Harpte fiilen ateş altında,
b) Harpte, harp bölgelerindeki harp
harekât ve hizmetleri sırasında, bu harekât ve hizmetlerin sebep ve
etkileriyle,
c) Harpte veya harbe hazırlık devresinde
her çeşit düşman silâhlarının etkisiyle,
d) Askerî harekâtı gerektiren iç tedip ve
sınır hareketleri sırasında, bu hareketlerin sebep ve etkisiyle,
e) Barışta veya olağanüstü hallerde, emir
veya görev ile uçuş yapan uçucularla hangi meslek ve sınıftan olursa olsun
emirle görevli olarak uçakta bulunanlardan uçuşun havadaki ve yerdeki
sebepleriyle ve yine emir ve görev ile dalış yapan dalgıçlarla, hangi meslek ve
sınıftan olursa olsun emirle görevli olarak denizaltı gemisinde veya dalgıç
kıtasında bulunanlardan denizaltıcılığın veya dalgıçlığın çeşitli sebep ve
etkileriyle,
f) Anayasanın 92 nci maddesi veya
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca Türk Silâhlı
Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesini gerektiren durumlarda,
birliklerin bulundukları yerlerden hareketlerinden itibaren yurt içinde, yurt
dışında, yabancı ülkelerde veya yurda dönüş sırasında,
vazife malûlü olanlara harp malûlü denir.
Bunlardan uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erlere bulundukları
kademenin üç ilerisindeki kademenin, uzman jandarmalara bulundukları rütbenin
bir üst rütbesinin aynı kademesinin; astsubaylarla yarbay rütbesine kadar
(yarbay hariç) bir üst rütbenin aynı kademesinin, yarbaylara albay, albaylara
kıdemli albay, kıdemli albay ile general ve amirallere bir üst rütbenin, bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunan
sigortalılara ise bir üst derecesine veya kademesine karşılık gelen prime esas
kazancı üzerinden aylık bağlanır.[30]
Bulundukları derecenin bir üst derecesi
olmayanlar için o derecenin üç ilerisindeki kademe göstergesi, üç ilerisindeki
kademe göstergesi olmayanlar için de o derecenin son kademe göstergesinin prime
esas kazancı esas alınır.
Harp malûllerinin, malûllük derecesine
göre aşağıdaki yazılı göstergelerin, memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu
bulunacak miktar "Harp malûllüğü zammı" olarak ayrıca eklenir.
Malûllük Derecesi
Göstergeler
1
1100
2
950
3
800
4
600
5
500
6
400
Harp malûlü sayılanlardan bir harekâtın
başarıyla sonuçlanmasını şahsen sağladığı ve örnek tutulacak cesaret ve
fedakârlık gösterdiği sıralarda bu malûllüğe uğradıkları usûlüne göre sıralı
üstlerince saptanan Türk Silâhlı Kuvvetleri mensupları ile Türk Silâhlı
Kuvvetlerince görevlendirilen sivil görevlilere, Genelkurmay Başkanlığının
uygun görmesi ve Millî Savunma Bakanının onayı ile harp malûllüğü zamları % 25
fazlasıyla bağlanır.
Bu madde gereğince vazife malûllüğü aylığı
almakta iken veya vazife malûllüğü aylığı bağlanması gerekirken ölenlerin, hak
sahiplerine, müstahak olmaları halinde harp malûllüğü zammı da dahil olmak üzere prim ödeme gün sayısına bakılmaksızın ölüm
aylığı bağlanır.
Harp malûlü olanlara verilecek harp
malûllüğü zammı tutarının Kurumca belirlenecek peşin sermaye değeri toplamı en
geç bir ay içinde Millî Savunma Bakanlığı veya İçişleri Bakanlığı tarafından
Kurumun göstereceği hesaplara yatırılır. Süresinde yatırılmayan tutarlar için
89 uncu madde hükümleri uygulanır.
Vazife malûllüğü aylığı bağlananlardan;
a) 5 inci maddenin (c) bendi hükmü saklı
kalmak kaydıyla vazife malûllüğü aylığı bağlanmış olanlardan harp malûllüğü
zammı hariç Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında çalışmaya başlayanların aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi
takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilir ve bunlar hakkında uzun
vadeli sigorta kolları uygulanır. Bunlardan çalıştıkları süre zarfında 80 inci
maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince
kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim
alınır. Bunlar ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında çalışmaları nedeniyle istekleri üzerine haklarında uzun vadeli
sigorta kolları uygulananlardan; yeniden aylık bağlanması için yazılı istekte
bulunan ya da emekliye ayrılan veya herhangi bir nedenle görevi sona erenler
hakkında sonraki çalışmaları karşılığında aylığa hak kazanmaları halinde bu
süre için, 29 uncu maddeye göre aylık hesaplanır. Sonradan geçen çalışmalarından
dolayı yaşlılık aylığına hak kazanamayanların kendilerine toptan ödeme, vefatı
halinde ise hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanır veya toptan ödeme yapılır.
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında çalışmaları sırasında malûllük derecelerinin değişmesi halinde
aylığı yeni malûllük derecesi de dikkate alınarak son prime esas kazancı
üzerinden ilk vazife malûllüğü aylığından az olmamak kaydıyla yeniden
hesaplanır.
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinin 4 numaralı alt bendi hariç olmak üzere diğer alt bentlerine tabi
çalışmaya başlayanlar hakkında 30 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (b) bendi
hükmü uygulanır.
Vazife malûllüğüne bağlı nedenlerden
dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine, bu madde gereğince tespit edilecek
aylık, 34 üncü ve 35 inci madde hükümlerine göre bağlanır. Ayrıca 37 nci madde
hükümlerine göre hak sahiplerine cenaze ve evlenme ödeneği de verilir.
Bu maddeye göre bağlanacak vazife veya
harp malûllüğü aylıkları, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre emsali iştirakçiye
bağlanacak harp veya vazife malûllüğü aylığından az olamaz.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalılardan, uluslararası barışı koruma ve destekleme
operasyonlarında Türkiye Cumhuriyetince görevlendirilenlere, bu görevleri
esnasında veya bu görevleri nedeniyle vazife malûlü aylığı ödendiği sürece harp
malûllüğü zammı ayrıca verilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kamu görevlilerinin emekliye sevk onayları
MADDE 48- (Değişik
birinci fıkra: 17/4/2008-5754/28 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
olanların yaşlılık, malûllük veya vazife malûllüğü işlemleri;
a) Re'sen emekliye sevk hallerinde,
sigortalının çalıştığı göreve atamasındaki usûle göre atamaya yetkili makamın,
b) İstek üzerine veya yaş haddi, malûllük
veya vazife malûllüğü hallerinde kamu idaresinin en yüksek amirinin,
c) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri
için Meclis Başkanlığının, belediye başkanları için belediye encümeninin,
illerin daimi komisyon üyeleri için il valiliğinin, çalıştıkları kamu idareleri
ile ilişikleri kesilmiş olup da bir kanunla sigortalılık hakkı devam edenler
için daha önce görev yaptıkları son kamu idaresinin en yüksek amirinin,
d) Kurumların yönetim kurulu üyelerinin
istek, malûliyet ve yaş haddi hallerinde, atanmalarında atamayı yapan kurumun
en yüksek amirinin,
e) Danıştay Başkanının istek, malûliyet ve
yaş haddi hallerinde Başbakanlık, Sayıştay Başkanının aynı halleri için Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığı,
onayı ile tekemmül eder.
Özel kanun hükümleri hariç olmak üzere yetkili makamın
emekliye sevk onayı, talep tarihinden itibaren bir ayı geçemez. Bakanlar Kurulu
kararı veya müşterek kararname ile atananların görevleriyle ilişiklerinin
kesilmesi ilgili bakanın onayı ile tekemmül eder.
Özelleştirilmeleri sonucu sermayesindeki kamu payı %
50'nin altına düşen kuruluşlar ile satış veya devri yapılmış olan kuruluşlarda
çalışmakta iken emekliye ayrılanlar için emekliye sevk onayı aranmaz. Birinci
fıkranın (b) bendine göre emekliye ayrılmak isteyenler için her durumda, istek
tarihinden itibaren bir aylık süre sonunda ilişikleri kesilmiş sayılır.
İtibarî hizmet süreleri ve itibarî hizmet süresi primi
MADDE 49- (Değişik:
17/4/2008-5754/29 md.)
İtibarî hizmet süresi, bu Kanuna göre
bağlanacak aylıklar ve yapılacak toptan ödemelerin hesabında dikkate alınan
ancak hiçbir şekilde bu Kanunla tanınan hakları kazanma bakımından gerekli prim
ödeme gün sayısı, yaş ve emeklilik ikramiyesinin hesabında nazara alınmayan
süredir. Sigortalıların aşağıda yazılı görevlerde geçen zamlar hariç, fiilî
hizmet sürelerinin her yılı için;
a) Subay (yedek subay dahil),
astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve
sözleşmeli erbaş ve erlerden;[31]
1) Harbi doğuran genel ve kısmî
seferberliğe katılanların, harbin ilânından seferberliğin bitim tarihine,
2) Seferberliği gerektiren iç tedip
hareketlerine fiilen katılan birliklerde görevli olanların, çarpışmaların
başlangıcından seferberliğin sona erdiği tarihe,
3) Harp veya seferberlik ilân edilmeden,
Anayasanın 92 nci maddesi veya Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası
sözleşmeler uyarınca, yabancı ülkelere gönderilen Türk Silâhlı Kuvvetlerinde
görev yapanların çarpışma meydana gelmesi halinde, çarpışma süresince veya
çarpışma bitmeden dönenler için Türkiye'ye dönüş tarihine,
kadar geçen tutsaklık süreleri dahil fiilî hizmet sürelerinin,
b) 4 üncü madde gereği sigortalı
sayılanlardan bu fıkranın (a) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde
yazılı hareketlere sivil görevli, er veya erbaş olarak katılanların, bu
durumlarda geçen fiilî hizmet sürelerinin, bu tarihlerden sonra devam eden
tutsaklık sürelerinin,
c) Harp halinde düşmana tutsak düşen veya
düşman tarafından enterne edilen sigortalılardan kanunları gereğince, aylıkları
ödenmek suretiyle, sözleşmeli personel hariç olmak üzere kurumları ile ilgileri
kesilmeyenlerin, bu durumlarda geçen fiilî hizmet sürelerinin,
her yılı için altı ay itibarî hizmet süresi olarak eklenir. Bu
nedenlerle eklenecek itibarî hizmet sürelerinin toplamı, üç yıldan fazla
olamaz.
Kamu idarelerinde pilot olan ve olmayan
uçucu, denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam ve paraşütçülerin bu görevlerde
geçirdikleri fiilî hizmet sürelerinin her yılı için üç ay itibarî hizmet süresi
eklenir. Bunlardan bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (2)
numaralı alt bentlerinde gösterilenler için itibarî hizmet süresi zamları
ayrıca eklenir.
Her yıl sonunda,
sigortalının fiilî hizmet süresine bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve
(c) bentleri ile ikinci fıkrası hükümleri uyarınca eklenen itibarî hizmet
süresinin her otuz günü için, yılın son ayında sigortalı adına ödenen malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortasına ait sigortalı ve işveren prim toplamı kadar ayrıca
itibarî hizmet süresi primi işverenden tahsil edilir. Süresinde yatırılmayan
tutarlar için 89 uncu madde hükümleri uygulanır.
ALTINCI BÖLÜM
İsteğe Bağlı Sigorta Hükümleri
İsteğe bağlı sigorta ve
şartları
MADDE 50-
İsteğe bağlı sigorta; kişilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek suretiyle uzun
vadeli sigorta kollarına ve genel sağlık sigortasına tâbi olmalarını sağlayan
sigortadır.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/30
md.) İsteğe bağlı
sigortalı olabilmek için Türkiye'de ikamet edenler ile Türkiye’de ikamet
etmekte iken sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerdeki Türk
vatandaşlarından;
a) Bu Kanuna tâbi zorunlu sigortalı olmayı
gerektirecek şekilde çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte ay
içerisinde 30 günden az çalışmak ya da tam gün çalışmamak,
b) Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık
bağlanmamış olmak,
c) 18 yaşını doldurmuş bulunmak,
d) İsteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle
Kuruma başvuruda bulunmak,
şartları aranır.
İsteğe bağlı sigorta başlangıcı ve sona ermesi
MADDE 51- (Değişik
birinci fıkra: 17/4/2008-5754/31 md.) İsteğe bağlı sigortalılık, müracaatın Kurum kayıtlarına
intikal ettiği tarihi takip eden günden itibaren başlar.
İsteğe bağlı sigortalı olarak prim ödenen tarihlerde,
4 üncü maddeye göre sigortalı olmayı gerektirecek çalışması bulunduğu tespit
edilenlerin, zorunlu sigortalılıkla çakışan isteğe bağlı prim ödenen süreleri
iptal edilerek, bu süreye ilişkin ödedikleri primler ilgililere iade edilir.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/31
md.) Ay içerisinde 30
günden az çalışan veya 80 inci madde uyarınca prim ödeme gün sayısı, ay
içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna göre belirlenen günlük
normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle hesaplanan sigortalıların aynı ay
içerisinde isteğe bağlı sigortaya prim ödemeleri halinde, primi ödenen süreler
zorunlu sigortalılığa ilişkin prim ödeme gün sayısına otuz günü geçmemek üzere
eklenir ve eklenen bu süreler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilir. (1)
İsteğe bağlı sigortalılık;
a) İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde
bulunanların, primi ödenmiş son günü takip eden günden,
b) Aylık talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış
olmak şartıyla talep tarihinden,
c) Ölen sigortalının ölüm tarihinden,
itibaren
sona erer.
İsteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler, malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin
uygulamasında dikkate alınır ve söz konusu süreler,
bu maddenin üçüncü fıkrası hükmü saklı olmak üzere 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilir.[32]
İsteğe bağlı sigorta primleri ve ödenmesi
MADDE 52- (Değişik: 17/4/2008-5754/32
md.)
İsteğe bağlı sigorta primi, 82 nci maddeye
göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında,
sigortalı tarafından belirlenen prime esas aylık kazancın % 32'sidir. Bunun %
20'si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi, % 12'si genel sağlık
sigortası primidir. 51 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler için 82 nci
maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında
olmak kaydıyla belirlenen günlük kazanç ve gün sayısı üzerinden malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi alınır.
İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla
yükümlü olunan kişi olsa dahi, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası primini
de ödemekle yükümlüdürler. Yabancı ülke vatandaşlarından Türkiye’de yerleşik
olma hali bir yılı doldurmadıkça genel sağlık sigortası primi alınmaz ve bu
kişiler genel sağlık sigortalısı sayılmaz.
Ait olduğu aydan itibaren en geç 12 ay
içinde 89 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre hesaplanacak gecikme cezası ve
gecikme zammıyla birlikte primi ödenmeyen süreler, sigortalılık süresinden
sayılmaz. Bu 12 aylık süreden sonra ödenen primler 89 uncu maddenin üçüncü
fıkrası hükümlerine göre iade edilir.
İsteğe bağlı sigortalıların zorunlu
sigortalılık nedeniyle prim borcunun bulunması halinde, isteğe bağlı sigortaya
tâbi ödenen primler öncelikle zorunlu sigortalılık nedeniyle Kuruma olan
borçlarına mahsup edilir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarına
İlişkin Ortak Hükümler
Sigortalılık hallerinin birleşmesi
MADDE 53- (Değişik
birinci fıkra: 13/2/2011-6111/33 md.) Sigortalının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b)
bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan
sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi
halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve
(b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun
kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılır. Ancak, sigortalılık hallerinin
çakışması nedeniyle Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki sigortalılığı esas alınanlar, yazılı talepte bulunmak ve Kanunun
82 nci maddesine göre belirlenen prime esas kazanç alt sınırı ve üst sınırına
ilişkin hükümler saklı olmak kaydıyla, esas alınmayan sigortalılık statüsü
kapsamında talep tarihinden itibaren prim ödeyebilirler. Bu şekilde ödenen
primler; iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından sağlanan haklar yönünden,
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık
statüsünde, kısa vadeli sigorta kollarından sağlanan diğer yardımlar ile uzun
vadeli sigorta kollarından sağlanan yardımlar yönünden ise Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık statüsünde
değerlendirilir. Bu fıkra hükümlerine göre ödeme talebinde bulunulduğu
halde ait olduğu ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenmeyen primlerin ödenme hakkı
düşer. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi
ile aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendindeki diğer sigortalılık
statülerine aynı anda tabi olacak şekilde çalışılması durumunda, (b) bendinin
(4) numaralı alt bendi dışındaki diğer sigortalılık durumu dikkate alınır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/33
md.) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sayılanlar, kendilerine ait veya ortak
oldukları işyerlerinden dolayı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı bildirilemezler.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/33
md.) İsteğe bağlı
sigortalı olanların 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri
kapsamına tabi olacak şekilde çalışmaya başlamaları halinde, bu Kanunun 51 inci
maddesinin üçüncü fıkrası saklı kalmak kaydıyla isteğe bağlı sigortalılık hali
sona erer.
Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a),
(b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık halleri ile 5 inci maddenin (a) ve
(e) bentlerine tâbi sigortalılık hallerinin çakışması halinde, 4 üncü madde
kapsamında sigortalı sayılır ve birinci fıkra hükmü uygulanır.
Birinci fıkra hükmü saklı olmak üzere
sigortalının, bu madde hükmüne göre
sigortalı sayılması gereken sigortalılık halinden başka bir sigortalılık hali
için prim ödemiş olması durumunda, ödenen primler birinci fıkraya göre esas
alınan sigortalılık hali için ödenmiş ve esas alınan sigortalılık halinde
geçmiş kabul edilir.[33]
(Değişik fıkra: 17/4/2008-5754/33
md.) Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren ilk defa sigortalı sayılanlardan 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak
çalışmış olanların yaşlılık aylığı bağlanma taleplerinde, en fazla
sigortalılığın geçtiği sigortalılık hali, hizmet sürelerinin eşit olması ile
malûllük ve ölüm halleri ile yaş haddinden re’sen emekli olma, süresi kanunla
belirlenen vazifelere atanma veya seçilme ve bağlı oldukları sigortalılık
halinin kanunla değiştirilmesi durumunda ise son sigortalılık hali esas alınır.
Aylık ve gelirlerin birleşmesi
MADDE 54- Bu
Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda;
a) Uzun vadeli sigorta kollarından;
1) Hem malûllük hem de yaşlılık aylığına hak kazanan
sigortalıya, bu aylıklardan yüksek olanı, aylıklar eşitse yalnız yaşlılık
aylığı,
2) Malûllük, vazife
malûllüğü veya yaşlılık aylığı ile birlikte, ölen eşinden dolayı da aylığa
hak kazanan sigortalıya her iki aylığı,[34]
3) Ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan
çocuklara, yüksek olan aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı,
4) Birden fazla çocuğundan aylığa hak kazanan ana ve
babaya en fazla ödemeye imkân veren ilk iki dosyadan yüksek olan aylığın
tamamı, düşük olan aylığın yarısı,
5) (Değişik: 17/4/2008-5754/34
md.) Hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından
ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya
babasından bağlanacak aylığı,
6) (Ek: 17/4/2008-5754/34 md.) Bu Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı
almakta iken, tekrar sigortalı olanlardan hem vazife malûllüğüne hem de
malûllük aylığına hak kazananlara bu aylıklardan yüksek olanı, aylıkları eşitse
yalnızca vazife malûllüğü aylığı, bunlardan hem vazife malûllüğü hem de
yaşlılık aylığına hak kazananlara, bu aylıkların her ikisi,
7) (Ek: 17/4/2008-5754/34 md.) Evliliğin ölüm nedeniyle sona ermesi
durumunda sonraki eşinden de aylığa hak kazananlara tercih ettiği aylığı,
bağlanır.
b) Kısa vadeli sigorta kollarından;
1) Sürekli iş göremezlik geliriyle birlikte ölen
eşinden dolayı da gelire hak kazanan eşe her iki geliri,
2) Ana ve babadan ayrı ayrı gelire hak kazananlara,
yüksek olan gelirin tamamı, az olanın yarısı,
3) (Değişik: 17/4/2008-5754/34
md.) Birden fazla çocuğundan gelire hak kazanan
ana ve babaya, en fazla ödemeye imkân veren ilk iki dosyadan yüksek olan
gelirin tamamı, düşük olan gelirin yarısı,
4) (Değişik: 17/4/2008-5754/34
md.) Hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından
ölüm gelirine hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya
babasından bağlanacak geliri,
5) (Ek:
17/4/2008-5754/34 md.) Evliliğin ölüm nedeniyle sona ermesi
durumunda sonraki eşinden de gelire hak kazananlara tercih ettiği geliri,
bağlanır.
c) (Değişik: 17/4/2008-5754/34
md.)Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları ve
vazife malûllüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan
aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya
gelirlerden yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş
kazası ve meslek hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife
malûllüğü veya yaşlılık aylığının yarısı bağlanır.
Birinci fıkradaki sıralamaya göre yapılacak
değerlendirmeler sonucunda, bir kişide ikiden fazla gelir veya aylık birleştiği
takdirde, bu gelir ve aylıklardan en fazla ödemeye imkân veren iki dosya
üzerinden gelir veya aylık bağlanır, diğer dosya veya dosyalardaki gelir ve
aylık hakları durum değişikliği veya diğer bir dosyadan gelir veya aylığa hak
kazanıldığı tarihe kadar düşer.
Gelir ve aylıkların düzeltilmesi, yükseltilmesi, alt
sınırı, ödenmesi ve yoklama işlemleri[35]
MADDE 55- Bu
Kanuna göre gelir veya aylık bağlanan sigortalı ile hak sahibi kişilerin
durumlarının, kendilerine veya başka hak sahiplerine bağlanmış bulunan gelir
veya aylık tutarının düzeltilmesini gerektirir bir şekilde değişmesi halinde
gelir veya aylık tutarları, değişikliğin meydana geldiği tarihten sonraki ödeme
dönemi başından başlanarak yeni duruma göre düzeltilir.
(Değişik: 17/4/2008-5754/35
md.) Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve
aylıklar, her yılın Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir
önceki altı aylık döneme göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en
son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranı kadar
artırılarak belirlenir.
(Ek: 17/4/2008-5754/35 md.) Bu Kanuna göre sigortalıya bağlanacak aylıklar ile
ölen sigortalının hak sahiplerinin aylıklarının hesabına esas tutar, çalışma
sürelerindeki her yıl için 82 nci maddeye göre tespit edilen prime esas günlük
kazanç alt sınırları dikkate alınarak, talep veya ölüm yılına ait Ocak ayı
itibariyle 29 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenen ortalama aylık
kazancın % 35'inden, sigortalının bakmakla yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa
% 40'ından az olamaz. Hak sahibi kimselerin aylıkları; hak sahibi bir kişi ise
bu fıkraya göre hesaplanan alt sınır aylığının % 80'inden, hak sahibi iki kişi
ise % 90'ından az olamaz. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince
bağlanan kısmı aylıklar için bu fıkra hükümleri uygulanmaz.
(Ek: 17/4/2008-5754/35 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentleri kapsamındaki sigortalılar için ayrı ayrı olmak üzere, malûllük
sigortasından dosya bazında her yıl bağlanan aylıkların aylık başlangıç
tarihinin ait olduğu yılın Ocak ayı itibarıyla yıl içine ait artışlar
uygulanmaksızın hesaplanacak tutarları, yaşlılık sigortasından bir önceki yılın
son ödeme ayında söz konusu sigortalılar için ayrı ayrı dosya bazında ödenen en
düşük yaşlılık aylığından az olamaz.
(Ek: 17/4/2008-5754/35 md.) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu başka birinin
sürekli bakımına muhtaç duruma gelen sigortalı için bu Kanunun 19 uncu
maddesine göre hesaplanacak sürekli iş göremezlik geliri, 82 nci maddeye göre
tespit edilen prime esas kazanç alt sınırının aylık tutarının %85'inden az
olamaz.
Sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelir veya
aylıklar, her ay peşin olarak ödenir. Gelir ve aylıkların ödeme dönemleri,
ödeme tarihleri, ödeme şekli ve ödeme merkezleri Kurumca belirlenir.
Gelir ve aylık alma şartlarının devam edip etmediğine
yönelik yoklama işlemlerine ilişkin usûl ve esaslar ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelik ile düzenlenir.
Gelir ve aylık bağlanmayacak haller
MADDE 56- (Değişik
birinci fıkra: 17/4/2008-5754/36 md.) Ölen sigortalının hak sahiplerinden;
a) Kendisinden aylık bağlanacak
sigortalıyı veya gelir ya da aylık bağlanmış olan sigortalıyı kasten öldürdüğü
veya öldürmeye teşebbüs ettiği veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez hale
veya malûl duruma getirdiği,
b) Kendisinden aylık bağlanacak
sigortalıya veya gelir ya da aylık bağlanmamış olan sigortalıya veya hak
sahibine karşı ağır bir suç işlediği veya bunlara karşı aile hukukundan doğan
yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir
tasarrufla mirasçılıktan çıkarıldıkları,
hususunda kesinleşmiş yargı kararı bulunan kişilere
gelir veya aylık ödenmez. Ödenmiş bulunan gelir ve aylıklar, 96 ncı madde
hükümlerine göre geri alınır.
Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen
birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve
aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine
göre geri alınır.
Yaş
MADDE 57- İş
kazasıyla meslek hastalığı halinde, hak sahiplerine bağlanacak gelirlerin
hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim veya sağlık
kurulu raporu ile ilk defa tespit edildiği tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı
bulunan doğum tarihleri esas alınır.
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş
ile ilgili hükümlerin uygulanmasında, sigortalıların ve hak sahibi
çocuklarının, mülga 2/6/1949 tarihli ve 5417 sayılı
Kanun ve mülga 4/2/1957 tarihli ve 6900 sayılı Kanun ile 17/7/1964 tarihli ve
506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı,
bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı ve 8/6/1949 tarihli ve 5434
sayılı kanunlara, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci
maddesine tâbi sandıklara veya bu Kanuna göre ilk defa malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortalarına tâbi olduğu tarihte, nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum
tarihleri, sigortalının bu Kanuna göre ilk defa çalışmaya başladığı tarihten
sonra doğan çocuklarının ise nüfus kütüğüne ilk olarak yazılan doğum tarihleri
esas alınır.
İş kazası, meslek hastalığı, malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortalarından gelir ve aylık tahsisleri ile sermaye değerinin hesabında,
iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim raporuyla ilk defa tespit
edildiği veya sigortalıların bu Kanuna ve bu Kanunla yürürlükten kaldırılmış
kanunlara tâbi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonraki yaş
düzeltmeleri dikkate alınmaz.
Nüfus kayıtlarında doğum ay ve günleri yazılı
olmayanlar 1 Temmuz’da, doğum ayı yazılı olup da günü yazılı olmayanlar o ayın
birinde doğmuş sayılır.
Türk Silâhlı Kuvvetleri mensuplarının 5434 sayılı
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 40 ıncı maddesinde belirlenen yaş
hadleri sebebiyle emeklilik işlemleri, doğum tarihlerinde ay ve gün yazılı
olmayanlar ile doğum günleri 1 Eylülden önce olanlar için 1 Eylül, doğum
günleri 1 Eylül ve daha sonra olanlar için müteakip yılın 1 Eylül tarihinde
yapılır.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu[36]
MADDE 58- Bu
Kanunda yazılı olan görevleri yerine getirmek üzere branşları
Kurum tarafından belirlenecek uzman hekimlerden oluşan Sosyal Sigorta Yüksek
Sağlık Kurulu kurulur. Kurul; Millî Savunma Bakanlığı, Sağlık
Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurulu, en
fazla üyeye sahip işveren, işçi ve kamu çalışanlarını temsil eden
konfederasyonlar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve
Sanatkârları Konfederasyonu, Türk Tabipleri Birliği, Türkiye
Ziraat Odaları Birliği ile Kurum tarafından görevlendirilecek birer
uzman hekimden oluşur. Aynı usûlle birden fazla Kurul oluşturmaya
Bakanlık yetkilidir.
Kurula, kendi aralarından seçecekleri üye başkanlık
eder. Başkan, yokluğunda yerine bakacak üyeyi belirler. Kurul, haftada en az
bir kez ve en az yedi üye ile toplanır, kararlar salt çoğunlukla alınır. (Ek
cümle: 17/4/2008-5754/37 md.) Oylarda eşitlik
olması halinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluk sayılır.Kurulda görevlendirilecek olan
hekimlerin hizmet süreleri üç yıl olup, üç yıl sonunda yeniden
görevlendirilebilirler. Bir takvim yılı içerisinde mazeretsiz olarak birbirini
izleyen beş veya toplam on toplantıya katılmayan üyelerin üyelikleri
kendiliğinden sona erer. Bu şekilde üyeliği sona eren üyenin yerine bir başka
kişi, aynı usûlle görevlendirilir.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/37
md.) Sosyal Sigorta
Yüksek Sağlık Kuruluna iştirak edenlerden; katıldıkları her toplantı günü için
4000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak
miktarda ve ayda sekiz toplantıyı geçmemek üzere huzur hakkı ödenir. Kurulun
çalışmaları ile ilgili her türlü giderler Kurumca ödenir. Kurul gerek gördüğü
hallerde dışarıdan uzman kişilerin görüşüne başvurabilir. Bu kişilere de aynı
miktar ve şartlarda huzur hakkı ödenir.
Kurul, sigortalılar hakkında vazife
malûllük derecesi, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş
göremezlik derecesi tespiti ile çalışma gücünün malûliyeti gerektirecek
derecede kaybına ilişkin Kurumca verilen kararlardan itiraza konu olanları
inceleyerek karara bağlar. Kurul, sigortalı veya hak sahiplerinin talebi
üzerine görevlendirdiği uzman bir hekimi dinlemek zorundadır.
Kurul, bu Kanunda yazılı görevlerle sınırlı olmak
kaydıyla, mahkemelerden intikal eden ve bilirkişi sıfatıyla rapor düzenlenmesi
talep edilen dava dosyaları hakkında, gerekli incelemeleri yaparak görüş
bildirir. Mahkemeler, bahse konu dosyalar için belirlediği bilirkişi ücretini
kurul üyelerine iletilmek üzere Kuruma gönderir.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun hizmetlerini
ifa etmesi için gerekli sekretarya işlemleri Kurumca yerine getirilir. Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun görev, yetki, çalışma usûl ve esasları ile bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kurumun denetleme ve kontrol yetkisi
MADDE 59- Bu
Kanunun uygulanmasına ilişkin işlemlerin denetimi, Kurumun denetim ve kontrol
ile görevlendirilmiş memurları eliyle yürütülür. Askerî işyerlerine ait sigorta
işlemlerinin denetim ve kontrolü, askerî iş müfettişleri tarafından da
yapılabilir.
Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş
memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay
ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir.
Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. İşverenler ve sigortalılar ile işyeri sahipleri, tasfiye ve iflâs
idaresinin memurları, işle ilgili gerçek ve tüzel kişiler, Kurumun denetim ve
kontrol ile görevlendirilmiş memurlarına bilgi verilmek üzere çağrıldıkları
zaman gelmek, gerekli olan defter, belge ve delilleri getirip göstermek ve
vermek, görevlerini yapmak için her türlü kolaylığı sağlamak ve bu yoldaki
isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdürler. Kurumun
denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları görevlerini yaparken, tüm
kamu görevlileri gerekli kolaylığı gösterir ve yardımcı olurlar.
Bu Kanunun uygulanması bakımından, Kurumun denetim ve
kontrol ile görevlendirilmiş memurları, 4857 sayılı İş Kanununda belirtilen denetim,
teftiş ve kontrol yetkisini de haizdir.
İhaleli işler ile özel bina inşaatı işyerleri
işverenlerine, Kuruma prim borçlarının bulunmadığını gösteren ilişiksizlik
belgesinin verilmesinde, 1/6/1989 tarihli ve 3568
sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik ve Yeminli
Malî Müşavirlik Kanununa göre yetki verilmiş serbest muhasebeci malî müşavirler
ile yeminli malî müşavirler tarafından işyeri kayıtlarının incelenmesi
sonucunda Kuruma bildirildiği tespit edilen işçilik tutarlarının uygunluğu,
Kurumun denetim yetkisi saklı kalmak kaydıyla, esas alınabilir.
Usûl ve esasları Kurumca belirlenmiş
hesaplama yöntemine uygun olarak serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli
malî müşavirlerce düzenlenen rapor ile Kuruma yeterli işçilik bildirilmediği
anlaşılan işyeri ve işverenlerinin, tespit edilen fark işçilik tutarı üzerinden
hesaplanacak prim, gecikme cezası ve gecikme zammı tutarını 102 nci maddenin
birinci fıkrasının (d) bendi ile (e) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca
verilecek idarî para cezaları ile birlikte ödemeleri kaydıyla ilişiksizlik
belgesi verilebilir.
Kurumca belirlenen usûl ve
esaslara aykırı hareket ederek Kurum zararına sebebiyet verdiği anlaşılan
serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirler tarafından
düzenlenen raporlar dikkate alınmaz ve bunların daha sonra düzenleyecekleri
raporlar Kurumca işleme konulmaz. Gerçeğe aykırı rapor düzenleyen serbest
muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirler, Kurumun bu nedenle
uğradığı zarardan işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olup,
bunlar hakkında, genel hükümlere göre Kurumun takip hakkı saklıdır. Meslek
mensupları, işverenlerin devamlı işyerlerinin sigortalıları ile yaptıkları
işler ile Kurumda tescil edilmemiş veya tescil edilmiş olmakla birlikte işçilik
bildiriminde bulunulmamış olan yukarıdaki işler hakkında inceleme yapamazlar.
Kamu idarelerinin denetim
elemanları kendi mevzuatı gereğince işyerlerinde yapacakları soruşturma,
denetim ve incelemeler sırasında, çalıştırılanların sigortalı olup olmadığını
da tespit ederek, sigortasız çalıştırılanları Kuruma bildirmek zorundadır. Bu
kurumlar ayrıca kendi mevzuatları gereğince yaptıkları inceleme ve tespitler
sırasında bu Kanuna göre sigortalı sayılanların prime esas kazançlarının veya
sigortalı gün sayılarının eksik bildirilmesi sonucunu doğuran tespitlerini de
en geç bir ay içinde Kuruma bildirirler. Kurum bu bildirimleri esas almak üzere
gerekli yasal işlemi yapar. İlgililerin itiraz hakları saklıdır.[37]
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Genel Sağlık Sigortası Hükümleri
BİRİNCİ BÖLÜM
Kapsamdaki Kişiler ve Tescili
Genel sağlık sigortalısı sayılanlar
MADDE 60- (Değişik:
17/4/2008-5754/38 md.)
İkametgahı Türkiye'de olan kişilerden;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
1) (a) ve (c) bentleri gereğince sigortalı
sayılan kişiler,
2) (b) bendi gereğince sigortalı sayılan
kişiler,
b) İsteğe bağlı sigortalı olan kişiler,
c) Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine göre
sigortalı sayılmayanlardan;
1) Harcamaları, taşınır ve taşınmazları
ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek test
yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kişi
başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan vatandaşlar,
2) Vatansızlar ve sığınmacılar,
3) 1/7/1976
tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk
Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan
kişiler,
4) 24/2/1968
tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet
Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre şeref
aylığı alan kişiler,
5) 28/5/1986
tarihli ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında
Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
6) 3/11/1980
tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun
hükümlerine göre aylık alan kişiler,
7) 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal
Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişiler,
8) Harp malûllüğü aylığı alanlar ile
Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlar,
9) 18/3/1924
tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununun 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre
görevlendirilen kişiler ile aynı Kanunun ek 16 ncı maddesine göre aylık alan
kişiler,
10) 11/10/1983
tarihli ve 2913 sayılı Dünya Olimpiyat ve Avrupa Şampiyonluğu Kazanmış
Sporculara ve Bunların Ailelerine Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine
göre aylık alan kişiler,
d) Mütekabiliyet esası da dikkate alınmak
şartıyla, oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı bir ülke
mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişiler,
e) 25/8/1999
tarihli ve 4447 sayılı Kanun gereğince işsizlik ödeneği ve ilgili kanunları
gereğince kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan kişiler,
f) Bu Kanun veya bu Kanundan önce
yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık alan
kişiler,
g) Yukarıdaki bentlerin dışında kalan ve
başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan vatandaşlar,
genel sağlık sigortalısı sayılır.
6 ncı maddenin birinci fıkrasının (a),
(b), (c), (f), (g), (h), (ı) ve (k) bentlerinde sayılanların öncelikle, genel
sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olup olmadığına bakılır.
Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi ise tescili yapılmaz.
Aksi takdirde birinci fıkra hükümlerinden durumuna uyan bende göre genel sağlık
sigortalısı sayılır. Birinci fıkranın (f) bendi kapsamında gelir alması
nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanlar, aynı zamanda diğer bentler
gereği de genel sağlık sigortalısı sayılması halinde (f) bendi dışındaki
bentler kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.
6 ncı maddenin birinci fıkrasının (d), (e)
ve (l) bentleri kapsamında olanlar, ceza infaz kurumları ile tutukevleri
bünyesinde bulunan hükümlü ve tutuklular, birinci fıkranın (d) bendi kapsamına
girenlerden Türkiye'de bir yıldan kısa süreyle yerleşik olanlar, (f) bendi
kapsamında olup mülga 30/5/1978 tarihli ve 2147 sayılı
ve 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı kanunlara göre borçlanarak aylık bağlanan
kişilerden ise Türkiye’de ikamet etmeyenler genel sağlık sigortalısı ve genel
sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmazlar.
Birinci fıkranın (d) ve (g) bentlerinin
uygulanmasında evli olanlar için, eşlerden hangisinin bu maddeye göre genel
sağlık sigortalısı, hangisinin bakmakla yükümlü olunan kişi olacağının tespiti
kendi tercihlerine bırakılır. Diğer bentler gereği eşlerin her ikisinin de
genel sağlık sigortalılık şartlarının oluşması halinde her ikisi de ayrı ayrı
genel sağlık sigortalısı sayılır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kanunları gereğince bir yıldan
fazla aylıksız izin kullanan eşler, genel sağlık sigortalısının bakmakla
yükümlü olduğu kişi sayılır.
Bu maddenin birinci fıkrasının (c)
bendinin (1) numaralı alt bendi ile 80 inci maddede belirtilen aile; aynı hane
içerisinde yaşayan eş, evli olmayan çocuk, büyük ana ve büyük babadan oluşur.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/34
md.) 4/11/1981 tarihli ve
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununa göre üniversitelerde yükseköğrenim gören
yabancı uyruklu öğrenciler, yükseköğrenimlerinin devam ettiği sürelerle sınırlı
olarak birinci fıkranın (d) bendindeki ve 52 nci maddenin ikinci fıkrasının
ikinci cümlesindeki şartlar aranmaksızın, 82 nci maddeye göre belirlenen prime
esas günlük kazanç alt sınırının üçte birinin 30 günlük tutarı üzerinden
kendilerince genel sağlık sigortası primi ödenmek suretiyle genel sağlık
sigortalısı olurlar. Ancak bunlardan kamu idareleri, kanunla
kurulan kurum ve kuruluşlar, kamu yararına faaliyet gösteren dernekler ile
vergi muafiyeti tanınan vakıflar tarafından tam burs sağlanan ve Yükseköğretim
Kurulu tarafından ayrılan kontenjanlar dâhilinde yükseköğrenim gören yabancı
uyruklu öğrenciler genel sağlık sigortalısı sayılmaz ve bunların sağlık
giderleri 2547 sayılı Kanunun 46 ncı ve 47 nci maddeleri çerçevesinde
üniversitelerin bütçelerine konulacak ödenekten karşılanır.[38]
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/34
md.) 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı
Avukatlık Kanunu uyarınca avukatlık stajı yapmakta olanlardan bu Kanuna göre
genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar
staj süresi ile sınırlı olmak üzere genel sağlık sigortalısı sayılır. Bu
şekilde genel sağlık sigortalısı sayılanların genel sağlık sigortası primleri
Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının
otuz günlük tutarının % 6'sıdır. Bu primler Türkiye Barolar Birliği tarafından
ödenir.
Genel sağlık sigortalılığının başlangıcı, bildirimi ve
tescili
MADDE 61-
Genel sağlık sigortalılığı başlangıcının tespiti ve tescil işlemleri aşağıdaki
hükümlere göre yürütülür. 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) ve (b) bentlerinde sayılanlar; sigortalı veya
isteğe bağlı sigortalı olarak tescil edildikleri tarihten itibaren genel sağlık
sigortalısı sayılır ve ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın tescil edilmiş
sayılır.
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/39
md.) (c) bendinde sayılanlardan; (1) numaralı alt
bentte belirtilenler Kurumca tescil edildiği, (3), (4), (5), (6), (8), (9) ve
(10) numaralı alt bentlerde belirtilenler ise aylığa hak kazandıkları tarihten
itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır. Yukarıdaki alt bentler kapsamı
dışında kalanlar ise vatansız ve sığınmacı sayıldıkları, korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaya
başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve ilgili
kurumlarca kapsama alındığı tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirilir.
(1) numaralı alt bentte belirtilenlerin taleplerinin Kurumca değerlendirilmesi
sonucu talep tarihi itibariyle müstahak olduğu anlaşılanların talep tarihi;
daha sonra müstahak olanların ise müstahak oldukları tarih, Kurumca tescil
edildikleri tarih olarak kabul edilir.
c) (d) bendinde sayılanlar; Türkiye'deki
yerleşim süresinin bir yılı geçtiği tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı
sayılır ve bu tarihten itibaren bir ay içinde verecekleri genel sağlık
sigortası giriş bildirgesi ile tescil edilirler.
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/39
md.) (e) bendinde sayılanlar, işsizlik veya kısa
çalışma ödeneğinden yararlanmaya başladıkları tarihten itibaren genel sağlık
sigortalısı sayılır ve Türkiye İş Kurumu tarafından işsizlik ödeneğinin
bağlandığı tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirilir.
e) (f) bendinde sayılanlar; gelir veya aylıktan
yararlanmaya başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve
ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın tescil edilmiş sayılır.
f) (Değişik: 13/2/2011-6111/35
md.) (g) bendinde sayılanlar; diğer bentlere göre
genel sağlık sigortalısı olmadıkları veya diğer bentlere göre genel sağlık
sigortasından yararlanma haklarının sona erdiği tarihten itibaren bu bent
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve Kurumca resen tescil
edilirler.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/39
md.) 60 ıncı madde gereği
genel sağlık sigortalısı sayılanların çocukları, ana ya da babanın tescil
edilmiş olmasına bakılmaksızın ve ayrıca bir işleme gerek olmaksızın 18 yaşını
dolduruncaya kadar genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının
bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan
yararlandırılır. 18 yaşından küçük çocuğun ana ve babası da yok ise 18 yaşını
dolduruncaya kadar 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (7)
numaralı alt bendi kapsamında primi Devlet tarafından ödenmek üzere genel
sağlık sigortalısı sayılır.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/39
md.) 60 ıncı madde gereği
genel sağlık sigortalısı iken durumunda değişiklik olan kişilerden, aynı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendine veya (g)
bendi kapsamına giren kişiler durumlarında değişiklik olduğu tarihten itibaren
en geç bir ay içinde Kuruma başvurmak zorundadır. Bu kişilerin 60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamına girmediğinin
tespit edilmesi halinde, durumlarında değişiklik olduğu tarihten başlamak üzere
(g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
Genel sağlık sigortalılığı, yerleşim yerinin Türkiye
olmadığı veya 60 ıncı maddenin üçüncü fıkrası gereği genel sağlık sigortası
kapsamı dışına çıkılan tarihten itibaren sona erer.
Bu maddede belirtilen genel sağlık sigortası giriş
bildirgesini süresi içinde vermeyenler hakkında 102 nci maddenin birinci
fıkrasının (a) bendine göre idarî para cezası uygulanır.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/35
md.) 60 ıncı maddenin
yedinci fıkrası kapsamında sayılanlar yükseköğrenimlerinin başladığı tarihten
itibaren genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve yükseköğrenimlerinin devam
ettiği sürece genel sağlık sigortalılıkları devam eder. Bu kapsamdaki
öğrenciler yüksek öğrenimlerinin başladığı tarihten itibaren bir ay içerisinde
ilgili üniversitelerce genel sağlık sigortası giriş bildirgesiyle Kuruma
bildirilir.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/35
md.) 60 ıncı maddenin sekizinci
fıkrası kapsamında sayılanlar avukatlık stajına başladıkları tarihten itibaren
genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve avukatlık stajları devam ettiği sürece
genel sağlık sigortalılıkları devam eder. Bu kapsamdaki stajyerler, staja
başladıkları tarihten itibaren bir ay içerisinde Türkiye Barolar Birliğince
genel sağlık sigortası giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilir.
Genel sağlık sigortası giriş bildirgesinin içerik ve
şekli ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık hizmetleri ve diğer haklar ile bunlardan
yararlanma
MADDE 62- Bu
Kanun gereğince genel sağlık sigortasından sağlanacak sağlık hizmetlerinden ve
diğer haklardan yararlanmak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişiler için bir hak, Kurum için ise bu hizmet ve hakların finansmanını
sağlamak bir yükümlülüktür.
Sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan genel sağlık
sigortalısı ile bakmakla yükümlü olduğu kişiler yararlandırılır.
Bu Kanun kapsamındaki kişilere sağlanacak sağlık
hizmetleri ve diğer haklar ile kişilerden alınan primlerin tutarı arasında
ilişki kurulamaz.
İKİNCİ BÖLÜM
Sağlanan Sağlık Hizmetleri ve Diğer Haklar
Finansmanı
sağlanan sağlık hizmetleri ve süresi
MADDE 63-
Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlıklı
kalmalarını; hastalanmaları halinde sağlıklarını kazanmalarını; iş kazası ile
meslek hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli görülen sağlık
hizmetlerinin karşılanmasını, iş göremezlik hallerinin ortadan kaldırılmasını
veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık
hizmetleri şunlardır:
a) Kişilerin hastalanmalarına bakılmaksızın kişiye
yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile insan sağlığına zararlı madde
bağımlılığını önlemeye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri.
b) Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya
yatarak; hekim tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine
teşhis için gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile
diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbî müdahale
ve tedaviler, hasta takibi ve rehabilitasyon
hizmetleri, organ, doku ve kök hücre nakline ve hücre tedavilerine yönelik
sağlık hizmetleri, acil sağlık hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık
meslek mensubu sayılanların hekimlerin kararı üzerine yapacakları tıbbî bakım
ve tedaviler.
c) Analık sebebiyle ayakta veya yatarak; hekim
tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için
gereken klinik muayeneler, doğum, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer
tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbî müdahale ve
tedaviler, hasta takibi, rahim tahliyesi, tıbbî sterilizasyon ve acil sağlık
hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık meslek mensubu sayılanların
hekimlerin kararı üzerine yapacakları tıbbî bakım ve tedaviler.
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/40 md.) Kişilerin hastalanmaları halinde ayakta veya yatarak; ağız
ve diş muayenesi, diş hekiminin göreceği lüzum üzerine ağız ve diş
hastalıklarının teşhisi için gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve
tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbî
müdahale ve tedaviler, diş çekimi, konservatif diş tedavisi ve kanal tedavisi,
hasta takibi, diş protez uygulamaları, ağız ve diş
hastalıkları ile ilgili acil sağlık hizmetleri, 18 yaşını doldurmamış kişilerin
ortodontik diş tedavilerinin 72 nci maddeye göre belirlenen tutarı,
e) Evli olmakla birlikte çocuk sahibi olmayan genel
sağlık sigortalısı kadın ise kendisinin, erkek ise karısının;
1) Yapılan tıbbî tedavileri sonrasında normal tıbbî
yöntemlerle çocuk sahibi olamadığının ve ancak yardımcı üreme yöntemi ile çocuk
sahibi olabileceğinin Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları sağlık
kurulları tarafından tıbben mümkün görülmesi,
2) 23 yaşından büyük, 39 yaşından küçük olması,
3) Son üç yıl içinde diğer tedavi yöntemlerinden sonuç
alınamamış olduğunun Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları sağlık
kurulları tarafından belgelenmesi,
4) Uygulamanın yapıldığı tıbbî merkezin Kurum ile
sözleşme yapmış olması,
5) En az beş yıldır genel sağlık sigortalısı veya
bakmakla yükümlü olunan kişi olup, 900 gün genel sağlık sigortası prim gün
sayısının olması,
şartlarının
birlikte gerçekleşmesi halinde en fazla iki deneme ile sınırlı olmak üzere
yardımcı üreme yöntemi tedavileri ile bir hastalığın tedavisinin başka tıbbî
bir yöntemle mümkün olmaması ve Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet
sunucuları sağlık kurulları tarafından tıbben zorunlu görülmesi halinde
yardımcı üreme yöntemi tedavileri.
f) Yukarıdaki bentler gereğince sağlanacak sağlık
hizmetleriyle ilgili teşhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan
ürünleri, kemik iliği, aşı, ilaç, ortez, protez, tıbbî
araç ve gereç, kişi kullanımına mahsus tıbbî cihaz, tıbbî sarf, iyileştirici
nitelikteki tıbbî sarf malzemelerinin sağlanması, takılması, garanti süresi
sonrası bakımı, onarılması ve yenilenmesi hizmetleri.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/40
md.) Kurum, finansmanı
sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi yöntemleri ile (f) bendinde
belirtilen sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını ve kullanım sürelerini,
ödeme usûl ve esaslarını Sağlık Bakanlığının görüşünü alarak belirlemeye
yetkilidir. Kurum, bu amaçla komisyonlar kurabilir, ulusal ve uluslararası
tüzel kişilerle işbirliği yapabilir. Komisyonların çalışma usûl ve esasları
Maliye Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenir.
60 ıncı maddede sayılan
genel sağlık sigortalısı sayılma şartlarının yitirilmesi halinde, devam etmekte
olan tedavi nedeniyle sağlanacak sağlık hizmetleri kişinin iyileşmesine kadar
sürer.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar,
Sağlık Bakanlığının görüşü üzerine Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Kurumca finansmanı sağlanmayacak sağlık
hizmetleri[39]
MADDE 64-
Kurumca finansmanı sağlanmayacak sağlık
hizmetleri şunlardır:
a) Vücut bütünlüğünü sağlamak amacıyla yapılan ve iş
kazası ile meslek hastalığına, kazaya, hastalıklara veya konjenital nedenlere
bağlı olarak ortaya çıkan durumlarda yapılacak sağlık hizmetleri dışında
estetik amaçlı yapılan her türlü sağlık hizmeti ile estetik amaçlı ortodontik diş
tedavileri.
b) Sağlık Bakanlığınca izin veya ruhsat verilmeyen
sağlık hizmetleri ile Sağlık Bakanlığınca tıbben sağlık hizmeti olduğu kabul
edilmeyen sağlık hizmetleri.
c) (Ek:
17/4/2008-5754/41 md.) Yabancı ülke vatandaşlarının; genel sağlık
sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi
sayıldığı tarihten önce mevcut olan kronik hastalıkları,
d) (Ek: 17/1/2012-6270/7
md.) 63 üncü maddeye göre yöntem, tür, miktar ve kullanım sürelerinin
belirlenmesi sonucunda Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin
kapsamı dışında bırakılan sağlık hizmetleri.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar
Sağlık Bakanlığının uygun görüşü alınarak, Kurumca çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri
MADDE 65-
Hekimin veya diş hekiminin muayene veya tedavi sonrası tıbben göreceği lüzum
üzerine genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık
hizmetinden yararlanmaları için muayene ve tedavi edildikleri yerleşim yeri
dışına yapılan sevkinde, ayakta tedavilerde kendisinin ve bir kişi ile sınırlı
olmak üzere refakatçisinin gidiş ve dönüş yol gideri ve gündelikleri; yatarak
tedavilerde ise gidiş ve dönüş tarihleri için gündelikleri ile yol gideri
Kurumca karşılanır. (Ek cümle: 17/1/2012-6270/8 md.)
Kurum gerekli gördüğü hallerde bu fıkra gereğince kişilerin ulaşım
hizmetlerini, hizmet satın alma ve kiralama gibi usullerle temin etmeye
yetkilidir.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin yatarak tedavileri sırasında, hekimin veya diş hekiminin tıbben
göreceği lüzum üzerine yanında kalan refakatçinin yatak ve yemek giderleri bir
kişi ile sınırlı olmak üzere Kurumca karşılanır.
Yurt içinde veya yurt dışına yapılan sevkler nedeniyle
ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek giderlerinin tutarı 72 nci maddede
belirtilen Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenir.
Sürekli iş göremezlik veya malûllük durumlarının
tespiti, kontrolü veya periyodik sağlık muayenesi amacıyla yapılan sağlık
hizmeti giderleri ile yol ve gündelik giderleri de bu madde hükümlerine göre
ödenir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yurt dışında tedavi
MADDE 66- 63
üncü maddede sayılan sağlık hizmetlerinin yurt içindeki sağlık hizmet
sunucularından sağlanması esastır. Ancak;
a) 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde sayılan genel sağlık
sigortalılarından; işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usûle uygun olarak
veya kamu idareleri için özel mevzuatlarında belirtilen usûle uygun olarak
geçici görevle yurt dışına gönderilenlere, acil hallerde,
b) 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde sayılan genel sağlık
sigortalılarından; işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usûle uygun olarak
veya kamu idareleri için özel mevzuatlarında belirtilen usûle uygun olarak
sürekli görevle yurt dışına gönderilenler ile bunların yurt dışında birlikte
yaşadıkları bakmakla yükümlü olduğu kişilere,
c) Sağlık Bakanlığının uygun görüşü üzerine yurt
içinde tedavisinin yapılamadığı tespit edilen
kişilerin,[40]
sağlık
hizmetleri yurt dışında sağlanır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/66
md.) Yurt içinde
yapılması mümkün olmayan tetkiklerin de yurt dışında yapılması sağlanabilir.
Ancak, yukarıdaki fıkranın (a) ve (b) bentleri gereği
yurt dışında sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca karşılanacak bedelleri, yurt
içinde sözleşmeli sağlık hizmet sunucularına ödenen tutarı geçemez. Bu tutarı
aşan kısım işverenler tarafından ödenir. Uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmeleri hükümleri saklıdır.
Bakanlar Kurulu kararı ile birlik halinde ya da kamu
idarelerinin yetkili makamlarınca yurt dışına askerî veya güvenlik amaçlı
görevlendirilenlerin, bu Kanun kapsamına giren sağlık hizmetlerinin sağlanması
ile bu hizmetlere ilişkin giderlerin yurt içindeki sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucularına ödenen tutarı aşan kısmı, kurumlarınca karşılanır.
Kurum, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri
kapsamındaki kişilerin sağlık hizmetlerini, bu kişilerin geçici veya sürekli
görev süresince genel sağlık sigortası için Kuruma ödenen prim tutarını
geçmemek kaydıyla, ilgili ülkede sağlık sigortası yaptırmak suretiyle de
sağlayabilir.
Birinci fıkranın (c) bendi gereğince yurt dışına sevk
edilen kişilerin sağlık hizmeti bedelinin tümü ödenir. Ancak bu tutar varsa
Kurumun yurt dışında sevke konu tedaviye ilişkin sözleşmeli olduğu sağlık
hizmet sunucularına ödenen tutarı geçemez. Bu kişilerin 65 inci madde
hükümlerine göre yapılacak giderleri ayrıca karşılanır.
Yukarıdaki haller dışında, yurt dışında sağlık
hizmetlerine ilişkin giderler Kurumca ödenmez.
Bu maddenin uygulanmasında 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olması nedeniyle genel sağlık
sigortalısı sayılanların daimi olarak altı aydan fazla süreyle yurt dışında
görevlendirilmeleri durumu, sürekli görevle yurt dışına gönderilme sayılır.
Kamu idarelerinde çalışan sigortalılar dışında 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların geçici veya
sürekli görevlendirilmesine ilişkin usûller ve süreler ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, ilgili Bakanlıkların görüşü
alınarak Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Sağlık
Hizmetlerinden Yararlanma Şartları ve Katılım Payı
Sağlık hizmetlerinden yararlanma şartları
MADDE 67- (Değişik:
17/4/2008-5754/42 md.)
18 yaşını doldurmamış olan kişiler, tıbben
başkasının bakımına muhtaç olan kişiler, trafik kazası halleri, acil haller, iş
kazası ile meslek hastalığı halleri, bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar, 63
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri gereğince sağlanan sağlık
hizmetleri, 75 inci maddede sayılan afet ve savaş ile grev ve lokavt hali hariç
olmak üzere sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmek için;[41]
a) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c)
ve (f) bentleri hariç diğer bentleri gereği genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu
tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası prim
ödeme gün sayısının olması,
b) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a)
bendinin (2) numaralı alt bendi ile (g) bendine tabi olan genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yukarıdaki bentte sayılan
şartla birlikte, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihte 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirilerek tecil
ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç 60 günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması,[42]
c) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b)
ve (d) bentlerine tabi olan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin yukarıdaki bentlerde sayılan şartla birlikte, sağlık hizmeti
sunucusuna başvurduğu tarihte prim ve prime ilişkin her türlü borcunun
bulunmaması,
d) (Ek: 13/2/2011-6111/36
md.) 60 ıncı maddenin yedinci fıkrasına göre genel sağlık sigortalısı
sayılanlar, (c) bendinde sayılan şartlarla birlikte, bir öğretim dönemine
ilişkin genel sağlık sigortası primlerinin tamamını öğrenim gördükleri
üniversitenin öğrenim dönemi başından itibaren bir ay içinde ödemeleri,
şarttır.
Ancak, genel sağlık sigortalısının
bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamından çıkanların genel sağlık sigortalısı
olduğu tarihten itibaren otuz gün içinde sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesi
için bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendindeki prim ödeme gün sayısı
aranmaz. Ayrıca 60 ıncı madde kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların;
a) Herhangi bir sebeple silâh
altına alınan sigortalının askerlikte geçen hizmet süresi,
b) Hükümlülükle sonuçlanmayan tutuklulukta
geçen süre,
c) İş kazası, meslek hastalığı, hastalık
ve analık sigortalarından geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalının iş
göremediği süre,
d) Sigortalının greve iştirak etmesi veya
işverenin lokavt yapması hallerinde geçen süre,
sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten
önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası primi ödeme gün
sayısı hesabında dikkate alınmaz.
Ayrıca genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan
yararlanabilmeleri için sağlık hizmet sunucularına başvurduklarında acil haller
hariç olmak üzere (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra); biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulamasının yapılması
ve/veya nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya Kurum
tarafından verilen resimli sağlık kartı belgelerinden birinin gösterilmesi
zorunludur.[43]
60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar,
zorunlu sigortalıklarının sona erdiği tarihten itibaren on gün süreyle genel
sağlık sigortasından yararlanırlar. Bu kişilerin sigortalılık niteliğini
yitirdikleri tarihten geriye doğru bir yıl içinde 90 günlük zorunlu
sigortalılıkları varsa, sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten itibaren
90 gün süreyle (…)[44]
bakmakla yükümlü olduğu kişiler dahil sağlık
hizmetlerinden yararlandırılırlar. 1
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/36
md.) 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların 4857 sayılı İş
Kanununun 56 ncı ve 74 üncü maddeleri ile diğer iş kanunlarında ücretsiz izin
sayılan süreler haricinde ayrıca bir takvim yılı içerisinde toplam bir ayı
aşmayan ve işverenlerince belgelendirilen ücretsiz izin sürelerinde genel
sağlık sigortalılıkları devam eder.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Katılım payı alınması
MADDE 68- 63
üncü maddede sayılan sağlık hizmetlerinden katılım payı alınacak olanlar
şunlardır:
a) Ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi.
b) (Değişik: 25/6/2009-5917/40 md.) Vücut dışı protez ve ortezler
c) Ayakta tedavide sağlanan ilaçlar.
d) (Ek: 25/6/2009-5917/40
md.) Kurumca belirlenecek hastalık gruplarına göre yatarak tedavide
finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri.
(Değişik ikinci fıkra: 17/1/2012-6270/9
md.) Katılım payı, birinci fıkranın
(a) bendindeki sağlık hizmetleri için 2 Türk Lirası olarak uygulanır. Katılım
payı, (b) ve (c) bentlerindeki sağlık hizmetleri için gereksiz kullanımı
azaltma, sağlık hizmetlerinin niteliği itibarıyla hayati öneme sahip olup
olmaması, kişilerin prime esas kazançlarının, gelir ve aylıklarının tutarı ve
benzeri ölçütler dikkate alınarak % 10 ilâ % 20 oranları arasında olmak üzere
Kurumca belirlenir. (Ek cümle: 1/3/2012-6283/2 md.)
Yukarıdaki (b) ve (c) bentleri kapsamına giren sağlık hizmetlerinden alınacak
katılım payını % 1’e kadar indirmeye, Kurumun teklifi üzerine Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı yetkilidir. Ayrıca Kurum, birinci fıkranın (c) bendinde
belirtilen sağlık hizmetlerinde, aile hekimlerince yazılan reçeteler dâhil
olmak üzere reçetede yer alan üç kaleme/üç kutuya kadar ilaç/ilaçlar için 3
Türk Lirası, ilave her bir kalem/kutu ilaç için 1 Türk Lirası olmak üzere katılım
payı uygulamaya yetkilidir. Katılım payına ilişkin kutu hesabında enjektable formlar, serum ve beslenme ürünleri ile Kurum
tarafından belirlenecek ilaçlar dikkate alınmaz. Kurum,
birinci fıkranın (a) bendi gereği belirlediği katılım payını; birinci basamak
sağlık hizmeti sunucularında yapılan muayenelerde almamaya ya da daha düşük
tutarlarda belirlemeye veya tekrar birinci fıkranın (a) bendi için belirlenen
tutara getirmeye, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmet sunucularında yapılan
muayenelerde ise müracaat edilen sağlık hizmeti sunucusunun yer aldığı basamak,
sağlık hizmeti sunucusunun resmi ve özel sağlık hizmeti sunucusu niteliğinde
olup olmaması, önceki basamaklardan sevkli olarak başvurulup başvurulmadığı
gibi hususları göz önünde bulundurarak on katına kadar artırmaya ve sağlık
hizmeti sunucuları için farklı belirlemeye yetkilidir. Birinci fıkranın
(d) bendinde belirtilen sağlık hizmetleri bedelinin % 1’ine kadar katılım payı
alınabilir. % 1’ine kadar tespit edilen katılım payını almamaya, yarısına kadar
indirmeye Kurum yetkilidir. Kurum, bu fıkrada belirtilen 1 Türk Lirası, 2 Türk
Lirası ve 3 Türk Lirasını, 4/1/1961 tarihli ve 213
sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranına kadar
her yıl artırmaya yetkilidir.
(Mülga üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/43
md.)
(Değişik dördüncü fıkra: 25/6/2009-5917/40
md.) Genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin birinci fıkranın (b) bendi gereği
ödeyecekleri katılım payının tutarı, sağlık hizmetinin alındığı tarihteki asgarî
ücretin % 75’ini, (d) bendi gereği ödeyecekleri katılım payının tutarı ise bir
takvim yılında asgari ücret tutarını geçmemek kaydıyla her bir yatarak tedavi
için asgari ücretin dörtte birini geçemez.
63 üncü maddenin birinci fıkrasının (e) bendi gereğince sağlanan ve bir
hastalığın tedavisinin başka tıbbî bir yöntemle mümkün olmaması nedeniyle
yapılacak yardımcı üreme yöntemi tedavisi dışındaki, yardımcı üreme yöntemi
tedavisinde katılım payı ilk denemede % 30, ikinci denemede % 25 oranında
uygulanır. Ancak katılım payında dördüncü fıkra gereği uygulanan üst limit
dikkate alınmaz.
60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentleri gereği genel
sağlık sigortalısı sayılanlar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
ödemiş oldukları katılım payları, talepleri halinde, 29/5/1986
tarihli ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu
hükümlerine göre kendilerine geri ödenir.
(Değişik yedinci fıkra: 25/6/2009-5917/40
md.) Katılım paylarını, gelir veya
aylık alan kişilerin gelir veya aylıklarından, çalışanların ücret veya
maaşlarından mahsup edilmek suretiyle veya eczaneler ile diğer kurum ve
kuruluşlar aracılığı ile tahsile ve katılım paylarının ödenme usulünü
belirlemeye Kurum yetkilidir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına, tahsil
ettikleri katılım payı düşüldükten sonra kalan tutar ödenir.
(Değişik sekizinci fıkra: 17/4/2008-5754/43
md.) Katılım paylarının
hesaplanmasında 72 nci maddeye göre tespit edilen sağlık hizmeti tutarları esas
alınır.
Katılım paylarının ödenme usûlleri
ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Katılım payı alınmayacak haller, sağlık hizmetleri ve
kişiler[45]
MADDE 69- 68
inci maddede sayılan sağlık hizmetlerinden katılım payı alınmayacak haller,
sağlık hizmetleri ve kişiler şunlardır:
a) İş kazası ile meslek hastalığı halleri ile askerî
tatbikat ve manevralarda sağlanan sağlık hizmetleri.
b) 75 inci maddede yer alan afet ve savaş hali
nedeniyle sağlanan sağlık hizmetleri.
c) Aile hekimi muayeneleri ve kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri.
d) Sağlık raporu ile belgelendirilmek şartıyla; Kurumca belirlenen kronik
hastalıklar ve hayati önemi haiz 68 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sağlık hizmetleri ile organ, doku ve kök
hücre; nakli. (2)
e) (Değişik: 17/4/2008-5754/65 md.) 94 üncü maddede tanımlanan kontrol muayeneleri,
f) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c ) bendinin (4) numaralı alt bendinde belirtilen kişiler ile bunların
eşleri, (5), (6), (7) ve (8) numaralı alt bentleri kapsamında
sayılanlar, vazife malûlleri ile 4 üncü maddenin dördüncü fıkrasının, (d) ve
(e) bentlerinde sayılanlar. (Ek cümle:
17/4/2008-5754/66 md.) Ayrıca, 3713 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış
malûller ile aynı Kanun kapsamına giren olaylar sebebiyle vazife malûllüğü
aylığı alan er ve erbaşların sağlık kurulu raporuyla ihtiyaç duydukları her
türlü ortez/protez ve diğer iyileştirici araç/gereçler
herhangi bir katılım payı veya fark alınmaksızın ve kısıtlama getirilmeksizin
karşılanır.
Bu madde gereğince katılım payı alınmayacak sağlık hizmetlerini tek tek veya
gruplandırarak tespite Kurum yetkilidir.
Hizmet basamakları ve sevk zinciri1
MADDE 70- Bu Kanunun uygulanması
bakımından sağlık hizmeti sunucuları birinci, ikinci ve üçüncü basamak olarak
Sağlık Bakanlığı tarafından basamaklandırılır.
Bu basamaklar ve sağlık hizmet sunucuları arasında sevk zinciri; tanı, ön tanı,
hekimlerin ve diş hekimlerinin uzmanlıkları dikkate alınmak suretiyle tüm
yurtta veya il ya da ilçe bazında Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Kurum
tarafından belirlenir. Aile hekimleri birinci basamak hizmet sunucuları içinde
yer alır.
Kurumca sağlık hizmetlerinin sağlanabilmesi için, genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişiler sevk zinciri kurallarına uygun hareket etmek
zorundadır. (Ek cümle: 17/1/2012-6270/10 md.)
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1),
(3) ve (9) numaralı alt bentlerinde sayılanların, Kurumla sözleşmeli üniversite
ve istisnai hallerde özel sağlık hizmeti sunucularına müracaat edebilme
koşulları ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından belirlenir.
(Mülga üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/67 md.)
Kimlik tespiti ve acil haller1
MADDE 71- Sağlık hizmeti sunucuları,
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere sağlık hizmeti
sunumu aşamasında (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra), 67 nci
maddenin üçüncü fıkrasında sayılan belgeleri ve bu belgelerin başvuran kişiye
ait olup olmadığını kontrol etmek zorundadır. (Mülga son cümle: 17/4/2008-5754/67 md.)
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kendi adına bir
başkasının sağlık hizmeti almasını veya Kurumdan haksız bir menfaat temin
etmesini sağlaması yasaktır. Bu fiilleri işleyenlerden Kurumun uğradığı zararın
iki katı kanunî faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilir ve
ilgililer hakkında 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı
Türk Ceza Kanunu hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun uygulamasında acil hallerin ve acil sağlık hizmetlerinin neler
olduğuna, hangi yöntem ve ölçütlerle tespit edileceğine ilişkin hususlar,
Sağlık Bakanlığının uygun görüşü üzerine Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Malî ve Çeşitli Hükümler
Sağlık hizmetlerinin ödenecek
bedellerinin belirlenmesi
MADDE 72- (Değişik
birinci fıkra: 17/4/2008-5754/44 md.) 65 inci madde gereği ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek
giderlerinin Kurumca ödenecek bedellerini belirlemeye Sağlık Hizmetleri
Fiyatlandırma Komisyonu yetkilidir. Komisyon, tıp eğitimini, hizmet basamağını,
alt yapı ve kaynak kullanımı ile maliyet unsurlarını dikkate alarak sağlık
hizmeti sunucularını fiyatlandırmaya esas olmak üzere ayrı ayrı
sınıflandırabilir. Komisyon, 63 üncü madde hükümlerine göre
finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca ödenecek bedellerini; sağlık
hizmetinin sunulduğu il ve basamak, Devletin doğrudan veya dolaylı olarak
sağlamış olduğu sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin niteliği itibarıyla hayati
öneme sahip olup olmaması, kanıta dayalı tıp uygulamaları, maliyet-etkililik
ölçütleri ve genel sağlık sigortası bütçesi dikkate alınmak suretiyle, her
sınıf için tek tek veya gruplandırarak belirlemeye yetkilidir.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/44
md.) Komisyon; Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığını, Maliye Bakanlığını, Sağlık Bakanlığını, Devlet
Planlama Teşkilâtı Müsteşarlığını, Hazine Müsteşarlığını temsilen birer üye ve
Kurumu temsilen iki üye olmak üzere toplam yedi üyeden oluşur. Komisyon
kararlarını salt çoğunluk ile alır, kararlar Resmî Gazetede yayımlanır.
Komisyonca gerekli görülen hallerde sağlık hizmetlerinin türlerine göre birden
fazla alt komisyon kurulabilir. Komisyonun sekreterya işlemleri Kurumca yerine
getirilir.
Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonuna iştirak
edenlere, ayda iki defadan fazla olmamak üzere katıldıkları her toplantı günü
için (3000) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpılarak bulunacak
tutarı üzerinden toplantı ücreti ödenir. Komisyon çalışmaları ile ilgili her
türlü giderler Kurumca ödenir.
(Değişik
dördüncü fıkra: 17/4/2008-5754/44 md.) Kurum, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile dernek, vakıf,
federasyon, konfederasyon ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının
görüşlerini alabilir.
Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunun
çalışmasına, görev ve yetkileri ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer
usûl ve esaslar, Komisyon üyesi kurumların görüşleri alınarak Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağlık
giderlerinin ödenmesi
MADDE 73- (Değişik:
17/4/2008-5754/45 md.)
Bu Kanuna göre sağlık hizmetleri, Kurum ile
yurt içindeki veya yurt dışındaki sağlık hizmeti sunucuları arasında yapılan
sözleşmeler yoluyla ve/veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sözleşmesiz sağlık hizmeti
sunucularından satın aldıkları sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi suretiyle
sağlanır.
Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf
üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucularınca, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık
hizmetleri bedeline ek olarak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
oldukları kişilerden sağlık hizmeti sunucularının giderleri ve ürettikleri
sağlık hizmetlerinin maliyetleri, yapılan sübvansiyonlar gibi kriterler dikkate
alınarak bu bedellerin bir katına kadar alınabilecek ilave ücretin tavanını
belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu tavan dahilinde
alınabilecek ilave ücret oranları Kurumca belirlenir. Ancak kamu idaresi sağlık
hizmeti sunucuları tarafından sevk edilmesi halinde 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının
(c) bendinin (4), (6) ve (8) numaralı alt bentleri kapsamında sayılanlar ile
bakmakla yükümlü oldukları kişilerden ilave ücret alınamaz. Sağlık Hizmetleri
Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen eşdeğer ilaçların, azami fiyatı ile
kişinin talep ettiği eşdeğer ilacın fiyatı arasında oluşacak fark ve optik için
tavan uygulanmaz ve bu fıkra kapsamında değerlendirilmez.
Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları ise otelcilik
hizmeti ile dördüncü fıkrada belirtilen istisnai sağlık hizmetleri dışında,
sağladıkları sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerden ilave ücret talep edemez. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2010-5947/19 md.)
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları,
Kurumca belirlenmiş standartların üstündeki talepleri karşılayan otelcilik
hizmetleri ile hayati öneme sahip olmama ve alternatif tedavilerin bulunması
gibi hususlar göz önüne alınarak Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu
tarafından belirlenen istisnai sağlık hizmetleri için, genel sağlık sigortalısı
ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden belirlenen hizmet fiyatlarının üç katını
geçmemek üzere ilâve ücret alabilir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, Kurumca ödenecek sağlık
hizmeti bedellerinin yayımlanmasını takiben otuz gün
içinde ilâve ücret ödemeleri
için belirlenen tavanlar dahilinde
belirledikleri sağlık hizmeti fiyatlarını kuruma bildirmek zorundadır.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları fiyat değişikliklerini 5 iş günü içinde
Kuruma bildirirler. Tavanlar dahilinde de olsa Kurumca
belirlenen süreden önce bu fiyatlarını artıramazlar.
Kurum, provizyon
işlemlerini yürütmek üzere sağlık hizmeti sunucularının mahallinde provizyon
merkezi açabilir ve personel çalıştırabilir. Sözleşmeli sağlık hizmeti
sunucuları, bu amaçla Kuruma uygun bağımsız mekân tahsis etmek zorundadır.
Acil haller dışında sözleşmesiz sağlık
hizmeti sunucularından kişilerce satın alınan sağlık hizmeti bedelleri Kurumca
ödenmez.
Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından acil
hallerde alınan sağlık hizmeti bedeli, 72 nci madde gereği sözleşmeli sağlık
hizmeti sunucuları için belirlenen bedeller esas alınarak genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere fatura karşılığı ödenir.
Sözleşmeli ve sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları, acil hallerde, sözleşmeli
sağlık hizmetleri sunucuları ise Kurumun belirlediği sağlık hizmetleri için
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden veya Kurumdan
herhangi bir ilave ücret talep edemez.
Kurum, bu Kanunun birinci fıkrasında belirtilen
yöntemler dışında, kamu idarelerince verilecek sağlık hizmetlerini götürü bedel
üzerinden hizmet alım sözleşmesiyle de sağlamaya yetkilidir. Kamu
idaresi sağlık hizmeti sunucuları, sözleşmede belirtilen götürü bedel
karşılığında genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere
sözleşme kapsamında verilmesi gereken her türlü sağlık hizmetini sunmakla
yükümlüdür ve sözleşmede belirtilen götürü bedel dışında Kurumdan veya genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden Kanunda belirtilen
ilave ücretler ve katılım payları dışında ayrıca bir bedel talep edemez. Götürü
bedel üzerinden hizmet alım sözleşmesiyle temin edilen hizmetler için Kuruma
ayrıca fatura ve dayanağı belge gönderilmez. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin
usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ile müştereken belirlenir.
Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden
yararlanmaya müstahak olup olmadığını, Kurumun elektronik veya diğer ortamlarda
sağlayacağı yöntemlere uygun olarak kontrol etmek ve belgelemek zorundadır.
Sağlık hizmeti satın alma sözleşmelerinin
hazırlanması ve akdedilmesi, sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi ve bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Genel sağlık sigortası gelirlerinin kullanım amacı,
kısa ve uzun vadeli sigorta kolları için yapılan sağlık harcamaları
MADDE 74-
Genel sağlık sigortası prim gelirleri; yönetim giderleri, genel sağlık
sigortasından sağlanan sağlık hizmetleri ve diğer haklar dışında başka bir
amaçla kullanılamaz.
Uzun ve kısa vadeli sigorta kolları bakımından sürekli
iş göremezlik, malûllük, çalışma gücü kaybı hallerinin tespiti veya bu amaçla
yapılan kontroller nedeniyle oluşan sağlık hizmeti giderleri ile 72 nci maddeye
göre, usûl ve esasları Kurumca belirlenecek gündelik ve yol giderleri,
refakatçı giderleri, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları prim gelirlerinden
karşılanır.
Doğal afetler veya savaş hali
MADDE 75- 15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir
Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun
kapsamındaki afetler ile 4/11/1983 tarihli ve 2941 sayılı Seferberlik ve Savaş
Hali Kanunu gereğince ilân edilen savaş halinde genel sağlık sigortalısı ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetleri Kurum tarafından sağlanmaya
devam edilir. Ancak, afet veya savaş hallerine bağlı nedenlerden dolayı Kurumca
yapılan sağlık hizmeti giderleri, giderlerin ödendiği takvim yılı sonu esas
alınarak genel bütçeden Kuruma bir yıl içinde transfer edilir.
İşverenin, genel sağlık sigortalısının ve üçüncü
kişilerin sorumluluğu
MADDE 76-
İşveren, iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan genel sağlık
sigortalısına sağlık durumunun gerektirdiği sağlık hizmetlerini derhal
sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla işveren tarafından yapılan ve belgelere
dayanan sağlık hizmeti giderleri ve 65 inci madde hükümlerine göre yapılacak
masraflar Kurum tarafından karşılanır.
Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüklerin yerine
getirilmesindeki ihmalinden veya gecikmesinden dolayı, genel sağlık
sigortalısının tedavi süresinin uzamasına veya malûl kalmasına veya malûllük
derecesinin artmasına sebep olan işveren, Kurumun bu nedenle yaptığı her türlü
sağlık hizmeti giderini ödemekle yükümlüdür.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/46
md.) İlgili kanunları
gereğince sağlık raporu alınması gerektiği halde sağlık raporuna dayanmaksızın
veya alınan raporlarda söz konusu işte çalışması tıbbî yönden elverişli
olmadığı belirtildiği halde genel sağlık sigortalısını çalıştıran işverenlere,
bu nedenle Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir. Sağlık
kurulu raporu ile belli bir işte çalışamayacağı belgelenen 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki kişiler bu işte çalıştırılamaz. Bu
kişileri çalıştıran işverenler, genel sağlık sigortalısının aynı
hastalık sebebiyle Kurumca yapılan masraflarını ödemekle yükümlüdür. Tedavinin
sona erdiğine ve çalışılabilir durumda olduğuna dair Kurumca yetkilendirilen
hekim veya sağlık kurullarından belge almaksızın başka işte çalışan genel
sağlık sigortalısının aynı hastalığı sebebiyle yapılan tedavi masrafları ise
kendisinden alınır.
İş kazası ile meslek hastalığı, işverenin kastı veya genel sağlık sigortalısının iş sağlığını koruma ve
iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucu olmuşsa,
Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri işverene tazmin ettirilir. İşverenin
sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.[46]
(Mülga beşinci fıkra: 17/4/2008-5754/46
md.)
(Değişik altıncı fıkra: 17/4/2008-5754/46
md.) Genel sağlık
sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere kastı veya suç
sayılır bir hareketi veya ilgili kanunlarla verilmiş bir görevi yapmaması ya da
ihmali nedeniyle Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına veya bu kişilerin tedavi
süresinin uzamasına sebep olduğu mahkeme kararıyla tespit edilen üçüncü
kişilere, Kurumun yaptığı sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının duyurulması ve
sağlık hizmet sunucusunu seçme serbestisi
MADDE 77- Bu
Kanun gereğince genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
sağlık hizmetinden yararlanmak için başvuracakları yurt içinde veya yurt
dışındaki sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının unvan, isim ve adresleri
Kurumca elektronik ortamda veya diğer yöntemlerle duyurulur.
Genel sağlık sigortalıları ve bakmakla yükümlü olduğu
kişiler, sağlık hizmeti sunucuları arasından, genel sağlık sigortasıyla ilgili
diğer madde hükümlerine uymak şartıyla istediğini seçme hakkına sahiptir.
Sağlık hizmeti sunucularının kayıt ve bildirim
zorunluluğu ve kontrol yetkisi
MADDE 78-
Kurum ile sözleşmesi olan, tüm sağlık hizmeti sunucuları, sağlık hizmeti
sunduğu tüm kişilere ait sözleşme hükümlerinde yer verilen bilgileri,
belirlenen yöntemlere ve süreye uygun biçimde elektronik ortamda veya yazılı
olarak Kuruma göndermek zorundadır. Bu bilgiler gönderilmeksizin talep edilen
sağlık hizmeti bedelleri, bilgiler gönderilinceye kadar ödenmez.[47]
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişinin sağlık bilgilerinin gizliliği esastır. Sağlık bilgilerinin ne şekilde
korunacağı, ulusal güvenlik nedeniyle sağlık bilgisi paylaşıma açılmayacak
kişilerin tespiti ilgili bakanlıkların önerisi üzerine Bakanlıkça tespit
edilir. (Ek cümle: 17/4/2008-5754/66 md.) Bu kişi ve grupların sağlık bilgilerinin nasıl tutulacağı
ilgili kuruluşların görüşleri alınarak hazırlanacak yönetmelik ile düzenlenir.
Kurum, genel sağlık sigortası hükümlerinin
uygulanmasıyla ilgili olarak işverenler, sağlık hizmeti sunucuları ve diğer
gerçek ve tüzel kişiler nezdindeki defter, belge ve bilgileri inceleyebilir,
ibrazını isteyebilir.
Kurum, bu Kanunda belirtilen görevleriyle ilgili
olarak sağlık hizmeti sunucularının yürüttüğü hizmet ve işlemleri kontrol
yetkisine sahiptir. Kurum, bu yetkisini görevlendirdiği personeli vasıtasıyla
veya kamu kurumları ve özel kurumlardan hizmet satın almak suretiyle
kullanabilir.
DÖRDÜNCÜ
KISIM
Primlere İlişkin Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Prim Alınması, Prime Esas Kazanç, Prim Oranları ve
Asgarî İşçilik
Prim alınması zorunluluğu
MADDE 79-
Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası için, bu Kanunda
öngörülen her türlü ödemeler ile yönetim giderlerini karşılamak üzere Kurum
prim almak, ilgililer de prim ödemek zorundadır.
Kurumca tahsil edilen genel sağlık sigortası primleri,
tahsil edilmesini müteakip doğrudan Kurum bütçesinin genel sağlık sigortası
kalemine aktarılır.
Prime esas kazançlar
MADDE 80- (Değişik:
17/4/2008-5754/47 md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde
belirlenir.
a) Prime esas kazançların hesabında;
1) Hak edilen ücretlerin,
2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her
çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından
sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine
ödenen tutarların,
3) İdare veya yargı mercilerince verilen
karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen
kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin,
brüt toplamı esas alınır.
b) Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve
evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı,
iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti,
ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek
yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel
sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı
asgari ücretin % 30'unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel
emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.
c) (b) bendinde belirtilen istisnalar
dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine
geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer
kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu
Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz.
d) Ücretler hak edildikleri aya mal
edilmek suretiyle prime tabi tutulur. Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği
ayın kazancına dahil edilir ve ücret dışındaki bu
ödemelerin yapıldığı ayda üst sınırın aşılması nedeniyle prime tabi tutulamayan
kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek
üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilâve
edilir. Toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri işverenlerince veya kamu
idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen
ücret dışındaki ödemelerin hizmet akdinin mevcut
olmadığı veya askıda olduğu bir
tarihte ödenmesi durumunda, 82 nci madde hükmü de nazara
alınmak suretiyle prime esas kazancın tabi olduğu en son ayın kazancına dahil edilir. Bu durumlarda sigorta primlerinin, yukarıda
belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme tarihini izleyen ayın sonuna
kadar ödenmesi halinde, gecikme cezası ve gecikme zammı alınmaz ve 102 nci
madde hükümleri uygulanmaz.
e) Saatlik, günlük, haftalık veya aylık
olarak belirli bir ücrete dayanmış olmayıp da komisyon ücreti ve kâra katılma
gibi belirsiz zaman ve tutar üzerinden ücret alan sigortalıların prim ve
ödeneklerinin hesabında esas tutulacak günlük kazançları, 82 nci madde hükmüne
göre belirlenen alt sınırdır.
f) Bir işverene tabi olarak çalışan
sigortalının belirli ücretinin dışında ayrıca (e) bendi kapsamında ücret alması
halinde, prime esas günlük kazancı bunların toplamından oluşur.
g) Primlerin hesabına esas tutulacak
günlük kazanç, sigortalının, bir ay için prime esas tutulan kazancının otuzda
biridir. Ancak günlük kazancın hesabına esas tutulan ay içindeki bazı günlerde
çalışmamış ve çalışmadığı günler için ücret almamış sigortalının günlük
kazancı, o ay için prime esas tutulan kazancının ücret aldığı gün sayısına
bölünmesi suretiyle hesaplanır.
h) Sigortalıların günlük kazançlarının
hesabında esas tutulan gün sayıları, aynı zamanda, bunların prim ödeme gün
sayılarını gösterir. Ancak, işveren ve sigortalı arasında
kısmî süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olması kaydıyla, ay
içerisinde günün bazı saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat karşılığında ücret
alan sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma
saati süresinin 4857 sayılı İş Kanununa göre belirlenen haftalık çalışma
süresine göre hesaplanan günlük çalışma saatine bölünmesi suretiyle bulunur. Bu
şekildeki hesaplamada gün kesirleri bir gün kabul edilir.
ı) İşveren ve sigortalı arasında çağrı
üzerine çalışmaya dayalı yazılı iş sözleşmesinde taraflar arasında çalışma
süresi gün, hafta ve ay olarak belirlenmemiş ise, sigortalının ay içindeki prim
ödeme gün sayısı haftalık çalışma süresi en az yirmi saat kararlaştırılmış
sayılarak (h) bendi hükmüne göre hesaplanır.
i) 88 inci maddenin dördüncü fıkrasına
göre ay içerisinde 30 günden az prim ödeme gün sayılarına ait eksik günlerin
genel sağlık sigortası primleri, eksik çalışma süreleri dikkate alınmak
suretiyle hesaplanır.
j) (Ek: 31/7/2008-5797/1
md.) Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın
eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde
uzman ve usta öğretici olarak çalıştırılanların prim ödeme gün sayısı 30 günü
aşmamak kaydıyla, bir takvim ayı içerisinde hak kazandıkları brüt ek ders
ücreti toplam tutarının, prime esas günlük kazanç alt sınırına bölünmesi sonucu
bulunur. Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda tam sayıdan sonraki küsuratlar
dikkate alınmaz.[48]
k) (Ek: 13/2/2011-6111/37
md.) Meslek liselerinde okumakta iken veya yükseköğrenimleri sırasında
staja tabi tutulan öğrenciler ve 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine tabi
olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç
tutarı 82 nci maddeye göre belirlenen
günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar ile
kursiyerlerin prime esas günlük kazançlarının hesaplanmasında prime esas günlük
kazanç alt sınırı dikkate alınır. Aday çırak, çırak ve meslekî eğitim gören
öğrencilerin prime esas kazançları ilgili kanunlarında öngörüldüğü şekilde
belirlenir.
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde
belirlenir.
a) Aylık prime esas kazanç, 82 nci maddeye
göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında
kalmak şartı ile kendileri tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz
katıdır. Bu sigortalılar tarafından Kurumca belirlenen sürelerde aylık prime
esas kazanç beyan edilir. Beyanda bulunmayan sigortalıların aylık prime esas
kazancı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katı olarak belirlenir.
b) Sigortalı aynı zamanda işveren ise
aylık prime esas kazancı, çalıştırdığı sigortalıların prime esas günlük
kazancının en yükseğinin otuz katından az olamaz. Aylık prime esas kazancı,
çalıştırdığı sigortalının otuz günlük prime esas kazancından düşük olduğu
tespit edilen sigortalıların aylık prime esas kazançları, tespit edilen kazanç
düzeyine çıkartılarak aradaki farkın primi, 89 uncu madde hükümlerine göre
gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmak suretiyle tahsil edilir.
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı sayılmayı gerektirecek birden fazla durumun söz
konusu olması halinde, bu fıkranın (a) ve (b) bentlerinde belirtilen esaslara
göre tek beyanda bulunulur.
Bu Kanuna göre ilk defa 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanların prime esas kazançlarının
hesabında;
a) Aylıklarını personel kanunlarına göre
alan sigortalılar için;
1) İlgili kanunları uyarınca aylık
gösterge ve ek göstergeler üzerinden ödenen aylık tutarları,
2) Memuriyet taban aylık ve kıdem aylık
tutarları,
3) Makam, temsil ve görev tazminatları,
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesi
uyarınca (bölge, kurum, birim, çalışma mahalli, görevin niteliği ve benzeri
kriterlere dayalı olarak asıl tazminatlara ilave, ek veya ayrıca ödenen
tazminatlar hariç) ödenen tazminatlar (375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki
(III) sayılı Cetvelin 1 inci ve 2 nci sıralarında
sayılanlar ile düzenleyici ve denetleyici kurumların emsali personeli için, 152
nci maddenin “II- Tazminatlar” kısmının “A- Özel
Hizmet Tazminatı” bölümünün (ğ) bendi ile “F- Denetim Tazminatı” bölümünün (b)
bendinde yer alan tazminatlar esas alınır), 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı
Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun ek 17 nci
maddesinin (A) bendinde yer alan cetvelde belirtilen oranlar üzerinden ödenen hizmet
tazminatı (28/2/1982 tarihli ve 2629 sayılı Kanun ile 17/11/1983 tarihli ve
2955 sayılı Kanuna göre tazminat veya üniversite ödeneği alanların sadece
rütbelerinin karşılığı hizmet tazminatları), 11/10/1983 tarihli ve 2914 sayılı
Yükseköğretim Personel Kanununun 12 nci maddesi
uyarınca ödenen üniversite ödeneği, 2802 sayılı Hakimler
ve Savcılar Kanununun 106 ncı maddesinin üçüncü
fıkrası uyarınca ödenen ek ödeme,[49]
b) Kadro karşılığı sözleşmeli olarak görev
yapan sigortalılar ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu
maddesi kapsamındaki sigortalılar için işgal ettikleri kadrolar esas alınmak
suretiyle (a) bendinde öngörülen unsurlar üzerinden hesaplanan tutarı,[50]
c) Açıktan vekil olarak atanan
sigortalılar için, (a) bendinde öngörülen unsurlardan ilgili mevzuatı uyarınca
ödenen tutarı,
ç) Başka bir kadro ya da görevin ödeme
unsurları esas alınmak ve kıyaslanmak suretiyle aylık veya ücret ödenen
sigortalılar için; emsal alınan kadro veya görevin prime esas kazanç tutarını
geçmemek üzere, bu kazancın aylık veya ücret ödenmesinde öngörülen oranında
hesaplanacak tutarı,
d) Büyükşehir belediye başkanları için
bakanlık genel müdürünün, diğer belediye başkanları için ise öğrenim durumları
itibarıyla 657 sayılı Kanuna göre yükselebilecekleri dereceyi aşmamak kaydıyla,
657 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı ek gösterge cetvelinin “VIII. Mülki İdare
Amirliği Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (d) bendinde belirtilenlerin prime esas
kazançları,
e) 78 sayılı Yükseköğretim Kurumları
Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname eki
cetvellerde yer alan yükseköğretim kurumlarına bağlı konservatuvarlarda 2914
sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanununun 15 inci maddesi uyarınca sözleşme ile
istihdam edilen öğretim elemanlarından sanatçı öğretim elemanı olarak istihdam
edilenler için, anılan Kanunda öğretim görevlisi kadro unvanında istihdam
edilenlerin tahsil ve derecelerine göre belirlenen prime esas kazanç tutarı;
kamu idarelerinde sanatçı, sanatkar ve sanatçı
öğretmen olarak sözleşme ile istihdam edilenler için, tahsil ve dereceleri
itibarıyla 657 sayılı Kanuna tabi olarak teknik hizmetler sınıfında yer alan
mühendislerin (a) bendindeki prime esas kazanç tutarı; yüksek öğretim kurumları
ile diğer kamu idarelerinde sanat uygulatıcısı ve sahne uygulatıcısı olarak
sözleşme ile istihdam edilenlerden en az önlisans mezunu olanlar için tahsil ve
dereceleri itibarıyla 657 sayılı Kanuna tabi olarak teknik hizmetler sınıfında
yer alan teknikerlerin, diğerleri için ise teknisyenlerin prime esas kazanç
tutarları,
f) İlgili kanunlarında emeklilik ya da ek
gösterge açısından belirli bir kadro, unvan veya görevle bağlantı kurulanlar
için, bağlantı kurulan kadro, unvan veya görevin prime esas kazanç tutarı,
g) Bu fıkranın (a) ilâ (f) bentleri
kapsamı dışında kalan sigortalılar için atandıkları görev itibarıyla 657 sayılı
Kanuna göre girebilecekleri sınıflardaki benzer görevlerin aynı kadro, unvan,
tahsil ve derecesi için belirlenen prime esas kazanç tutarları,
esas alınır. Vekalet veya ikinci görev
karşılığında ilgili mevzuatı uyarınca yapılacak ödemeler prime esas kazancın
hesabında dikkate alınmaz.
Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi
olanlar bakımından prime esas aylık kazancın tespitinde; 60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (d) bendinde sayılan kişiler için 82 nci maddeye göre
belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının iki katının otuz günlük
tutarı, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen kişiler
için asgari ücret, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen
kişiler için ise prime esas asgari kazanç tutarı esas alınır. 60 ıncı maddenin
birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar
için Kurumca belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilen
aile içindeki gelirin kişi başına düşen aylık tutarı; asgari ücretin üçte
birinden asgari ücrete kadar olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye
göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının
üçte biri, asgari ücretten asgari ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen
kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
sınırının otuz günlük tutar, asgari ücretin iki katından fazla olduğu tespit
edilen kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt
sınırının otuz günlük tutarının iki katı prime esas asgari kazanç tutarı olarak
esas alınır. (Ek
cümle: 13/2/2011-6111/37 md.) Şu kadar ki, 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar için gelir
testleri Kurumca sonuçlandırılıncaya kadar 82 nci maddeye göre belirlenen prime
esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarı prime esas asgari kazanç
tutarı olarak esas alınır. Ancak gelir testi sonucu, aile içindeki gelirleri
asgari ücretin altında kalan genel sağlık sigortalılarının bu sürelerde gelir
testi sonucuna göre ödemeleri gereken tutarların üzerinde yaptıkları ödemeler
herhangi bir faiz uygulanmaksızın iade veya mahsup edilir.[51]
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve
esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Prim oranları ve Devlet katkısı
MADDE 81- Bu
Kanun gereğince alınacak sigorta prim oranları aşağıdaki şekildedir:
a) Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı,
sigortalının prime esas kazancının % 20'sidir. Bunun % 9'u sigortalı hissesi, %
11'i işveren hissesidir.
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/48
md.) Bu Kanunda belirtilen fiilî hizmet süresi
zammı uygulanan işlerde 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
1) (a) bendi kapsamında çalışan
sigortalılar için uygulanacak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim
oranı, bu maddenin (a) bendinde belirtilen % 20 oranına; 40 ıncı maddeye göre
60 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 1 puan, 90 fiilî hizmet gün sayısı
eklenecek işlerde 1,5 puan, 180 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 3
puan,
2) (c) bendi kapsamında çalışan
sigortalılar için ise uygulanacak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim
oranı, bu maddenin (a) bendinde belirtilen % 20 oranına; 40 ıncı maddeye göre
60 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 3,33 puan, 90 fiilî hizmet gün
sayısı eklenecek işlerde 5 puan, 180 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde
10 puan,
eklenmesi suretiyle belirlenir ve bu şekilde
bulunan oran ile bu maddenin (a) bendinde belirtilen % 20 oranı arasındaki
farka ait primin tamamı işveren tarafından ödenir.
c) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, yapılan
işin iş kazası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına
göre % 1 ilâ % 6,5 oranları arasında olmak üzere, 83 üncü maddeye göre Kurumca
belirlenir. Bu primin tamamını işveren öder.[52]
d) (Değişik: 13/2/2011-6111/38
md.) 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilenler için prim oranı, prime esas kazançlarının % 6’sıdır. Bu
prim oranının % 1’i kısa vadeli sigorta kolları, % 5’i genel sağlık sigortası
primidir. Aynı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen kursiyerler
için prim oranı, prime esas kazançlarının % 13,5’idir. Bu prim oranının % 1’i
kısa vadeli sigorta kolları, % 12,5’i genel sağlık sigortası primidir.
e) (Mülga: 17/4/2008-5754/48
md.)
f) (Değişik: 17/4/2008-5754/48
md.) Genel sağlık sigortası primi, kısa ve uzun
vadeli sigorta kollarına tâbi olanlar için 82 nci maddenin birinci fıkrasına
göre hesaplanan prime esas kazancın % 12,5'idir. Bu primin % 5'i sigortalı, %
7,5'i ise işveren hissesidir. Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi olanlar
ile 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendi ve bu Kanunun geçici 13 üncü
maddesinde belirtilenlerin genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın %
12'sidir.
g) (Değişik: 17/4/2008-5754/48
md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
kapsamındaki sigortalılar (a), (c) ve (f) bentlerindeki prim oranlarının
toplamı üzerinden primlerini öderler.
h) (Ek:
17/4/2008-5754/48 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamındaki sigortalılara bağlanan veya bağlanacak vazife malûllüğü
aylıkları ile bunların hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylıklarının karşılığı
olmak üzere, bu kapsamdaki sigortalılar için kamu idarelerinin bütçelerinden
ayrılan sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi ödeneklerinin % 20’si oranında
ek karşılık primi alınır. Ayrılan ek karşılık priminin tamamı kurum
bütçelerinin yetkili makamlarca onaylanarak yürürlüğe girdiği tarihi takip eden
ay başlarından itibaren altı ay içinde ve aylık eşit
taksitlerle ödenir. Genel bütçe kapsamındaki idarelerin ek karşılık primleri
Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.
ı) (Ek: 17/4/2008-5763/24
md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki
sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece
karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece
karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili
olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi
içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeleri, sigortalıların tamamına ait
sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece
karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, Sosyal
Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve
gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır. Ancak Kuruma olan prim, idari
para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil
Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendiren
işverenler ile 29/7/2003 tarihli ve 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu
Kanununa ve 22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının
Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
ile diğer taksitlendirme ve yapılandırma Kanunlarına göre taksitlendiren ve
yapılandıran işverenler bu tecil, taksitlendirme ve yapılandırmaları devam
ettiği sürece bu fıkra hükmünden yararlandırılır. Bu
bent hükümleri; 21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı
Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara
ait işyerleri ile 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununa,
4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa ve uluslararası anlaşma
hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan
istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri, sosyal güvenlik destek
primine tabi çalışanlar ve yurt dışında
çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz. Hazinece karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi
uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. Bu fıkra ve diğer ilgili mevzuatla sağlanan sigorta prim
desteklerinin aynı dönem için birlikte uygulanması halinde, bu destek öncelikle
uygulanır. Bu Kanun gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde
çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler
bir yıl süreyle bu fıkrayla sağlanan destek unsurlarından yararlanamaz.(Ek
cümle: 31/7/2008-5797/2 md.) Bu fıkrada düzenlenen
teşvik, kamu idareleri hariç bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin matrah, oran ve esaslar üzerinden
506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıkların statülerine
tabi personel için de uygulanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine
Müsteşarlığı tarafından müştereken belirlenir.[53][54]
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/48
md.) Devlet, Kurumun ay
itibarıyla tahsil ettiği malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel
sağlık sigortası priminin dörtte biri oranında Kuruma katkı yapar. Devlet
katkısı olarak hesaplanacak tutar talep edilen tarihi takip eden 15 gün içinde
Hazinece Kuruma ödenir.
Günlük kazanç sınırları
MADDE 82- (Değişik birinci fıkra: 13/2/2011-6111/39
md.) Bu Kanun gereğince
alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan günlük kazancın
alt sınırı, sigortalıların yaşlarına uygun asgarî ücretin otuzda biri, üst
sınırı ise 16 yaşından büyük sigortalıların günlük kazanç alt sınırının 6,5
katıdır.
Günlük kazançları yukarıdaki fıkrada belirtilen alt
sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların günlük
kazançları alt sınır üzerinden, günlük kazançları üst sınırdan fazla olan
sigortalıların günlük kazançları da üst sınır üzerinden hesaplanır.
İkinci fıkraya göre sigortalının kazancı alt sınırın
altında ise bu kazanç ile alt sınır arasındaki farka ait sigorta primleri ile
ücretsiz çalışan sigortalılara ait sigorta primlerinin tümünü işveren öder.
Sigortalıların bu Kanunun 53 üncü maddesine göre
belirlenen aynı sigortalılık haline tâbi olacak şekilde birden fazla işte
çalışması nedeniyle Kuruma ödenen primler toplamı, bu sigortalılık hali için
belirlenen prime esas kazanç üst sınırı üzerinden hesaplanacak miktarı aşarsa,
aşan kısmın tamamı, sigortalının talebi üzerine en geç talep tarihini takip
eden ay içinde hissesi oranında sigortalıya defaten geri ödenir. Geri verilen primler için ayrıca gecikme cezası ve
gecikme zammı ile faiz ödenmez.
Kısa vadeli sigorta kolları prim tarifesi ve
işkollarının ve işlerin tehlike sınıf ve derecelerinin belirlenmesi
MADDE 83-
Kısa vadeli sigorta kolları primi, yapılan işin iş kazası ve meslek hastalığı
bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre tespit edilir. İş kolları
tehlikenin ağırlığına göre sınıflara, bu sınıflar da özel iş şartlarına ve
tehlikeyi önlemek için alınmış olan tedbirlere göre derecelere ayrılır. Hangi
iş kollarının hangi tehlike sınıfına girdiği, tehlike sınıf ve derecesine ait
prim oranlarının ve tehlike derecelerinin belirlenmesinde uygulanacak esaslar, ilgili
bakanlıkların görüşleri de alınarak Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu
kararıyla yürürlüğe konulacak bir tarife ile tespit edilir. Prim tarifesi
gerekli görülürse aynı usûlle değiştirilebilir.
Yapılan işin birinci fıkrada belirtilen tarifeye göre
hangi tehlike sınıf ve derecesine girdiği ve ödenecek kısa vadeli sigorta
kolları primi oranı Kurumca belirlenerek işverene ve 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlara tebliğ edilir. İş kazasını ve
meslek hastalığını önleyecek tedbirler hakkındaki mevzuat hükümlerine uygun
bulunmadığı tespit edilen işler, Kurumca daha yüksek primli derecelere
konulabilir.
Kurum, işyerinin tespit edilmiş bulunan tehlike sınıf
ve derecesini yaptıracağı incelemelere dayanarak kendiliğinden veya işverenin
ya da 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanların isteği üzerine değiştirebilir. Kurumca yapılacak değişikliklere
ilişkin kararın takvim yılından en az bir ay önce işverene, işveren tarafından
değişiklik isteğinin de takvim yılından en az iki ay önce Kuruma bildirilmesi
şarttır.
Böylece karara bağlanacak değişiklikler, karar veya
istekten sonraki takvim yılı başında yürürlüğe girer.
İşverenler ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanlar, tehlike sınıf ve derecesi ile prim oranı
hakkında Kurumca yapılacak yazılı bildirimi aldıktan sonra bir ay içinde Kuruma
itiraz edebilir. Kurum, bu itirazı inceleyerek en geç üç ay içinde karara
bağlayarak sonucunu itiraz edene bildirir. İlgililer, Kurumun kararı üzerine,
kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili mahkemeye
başvurabilir. Kuruma itiraz edilmesi veya mahkemeye başvurulması, primlerin
takip ve tahsilini durdurmaz.
İşverenin veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine göre sigortalı sayılanların itirazı; işyerinin tehlike sınıfı ve
derecesi ile kısa vadeli sigorta kolları prim oranının tebliğine ilişkin
yazının işverence veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanlar tarafından tebellüğünden itibaren bir ay içinde yapılmış
ise, değiştirilen iş kolu kodu ve tehlike sınıfı ile tehlike derecesinin hatalı
uygulandığı tarihten, bir aylık süre dışında yapılmış ise, itirazın Kurum
kayıtlarına intikali tarihini izleyen yılbaşından, üçüncü fıkrada belirtilen
sürelerin aşılması durumunda ise, Kurumca yapılacak değişikliğe ilişkin kararın
tebliğini izleyen takvim yılı başından geçerli olarak uygulanır.
Bu değişiklik nedeniyle tehlike sınıf ve derecesinin
yükselmesi halinde, kararın işverene veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendine göre sigortalı sayılanlara tebliğ edildiği tarih ile yürürlük
tarihi arasındaki süreye ilişkin kısa vadeli sigorta kollarına ait prim
farkının tebliği tarihini takip eden bir ay içerisinde Kuruma ödenmesi halinde,
fark prim için gecikme cezası ve gecikme zammı alınmaz. Aksi takdirde, fark primi 89 uncu madde uyarınca
gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil olunur. Tehlike sınıf ve
derecesinin düşmesi halinde ise, kısa vadeli sigorta kolları sigortası prim
farkı, işverenin varsa borçlarına mahsup edilir, yoksa iade edilir. Bir ay
içinde iade edilmesi halinde faiz ödenmez.
Tehlike sınıf ve derecelerini etkileyebilecek
değişiklikler
MADDE 84-
İşverenler ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı
sayılanlar, tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek her türlü değişikliği
bir ay içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirim üzerine Kurum,
yaptıracağı incelemeler sonunda tehlike sınıf ve derecesini değiştirebilir.
Tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek değişiklik bir ay içinde
bildirilirse bu konuda Kurumca verilecek karar, değişikliğin meydana geldiği
tarihten sonraki ay başından başlanarak uygulanır.
Tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek değişiklik
bir ay içinde bildirilmezse;
a) Tehlike sınıfı yükseliyorsa, değişikliğin meydana
geldiği,
b) Tehlike sınıfı düşüyorsa, değişikliğin Kurumca
öğrenildiği,
tarihler
esas alınmak ve bu tarihlerden sonraki ay başından itibaren uygulanmak üzere,
Kurumca karar alınır ve ilgililere tebliğ olunur.
Asgari işçilik uygulaması ve uzlaşma[55]
MADDE 85-
İşverenin, işin emsaline, niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütümü
açısından gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas
kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun tespiti halinde, işin yürütümü
açısından gerekli olan asgarî işçilik tutarı; yapılan işin niteliği, kullanılan
teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan sigortalı
sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate
alınarak tespit edilir. Söz konusu
tespitler, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından
yapılır.
Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile bankalar
tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan işlerden ve özel nitelikteki inşaat
işlerinden dolayı bu işleri yapan işveren tarafından yeterli işçilik
bildirilmiş olup olmadığı Kurumca araştırılır. Bu araştırma sonucunda yeterli
işçiliğin bildirilmemiş olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen işçilik tutarı
üzerinden hesaplanan prim tutarı, 89 uncu madde gereği hesaplanacak gecikme
cezası ve gecikme zammı ile birlikte bir ay içinde ödenmek üzere işverene
tebliğ edilir. Tebliğ edilen prim ve gecikme cezası ve gecikme zammının ödendiği
veya ödeneceğinin işveren tarafından yazılı olarak taahhüt edilmesi halinde
borç kesinleşir. Kuruma verilecek taahhütnamede üstlenilen ödeme yükümlülüğünün
yerine getirilmemesi halinde, işveren hakkında 88 inci ve 89 uncu maddeler
uyarınca işlem yapılır. Tebliğ edilen prim ve gecikme cezası ve gecikme
zammının ödenmemesi, taahhütname verilmemesi veya Kurumca işyerinin
denetlenmesine gerek görülmesi durumunda Kurumca inceleme yapılır.
Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen
usûllerle Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgarî işçilik tutarı üzerinden
Kurumca re’sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri, 88 inci ve 89 uncu maddeler
dikkate alınarak işverene tebliğ edilir. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna
karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz
takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde işveren, kararın tebliğ
tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir.
Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.
Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurlarınca, Kuruma asgarî işçilik tutarının bildirilmediği tespit edilen
işyerleri hakkında ayrıca 102 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi ile ©
bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca idarî para cezası uygulanır.
Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile bankalar, bu
maddenin uygulanmasıyla ilgili Kurumca istenilecek bilgileri ve belgeleri
yazılı olarak en geç bir ay içinde vermeye mecburdur.
Kuruma yeterli işçilik tutarının bildirilmiş olup
olmadığının araştırılmasında, işin yürütümü için gerekli olan asgarî işçilik
tutarının tespitinde dikkate alınacak asgarî işçilik oranlarının saptanması ve
asgarî işçilik oranlarına vaki itirazların incelenerek karara bağlanması
amacıyla Kurum bünyesinde; Kurum teknik elemanlarından dört üye, Yönetim
Kurulunda temsil edilen işçi ve işveren konfederasyonlarınca görevlendirilecek
iki üye, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden bir üye olmak üzere toplam yedi
teknik elemandan oluşan, Asgarî İşçilik Tespit Komisyonu kurulur.
Kurumca gerek görüldüğünde, aynı esaslara göre birden
fazla Asgarî İşçilik Tespit Komisyonu kurulabilir. Komisyon salt çoğunlukla
toplanır ve kararlar en az dört üyenin aynı yöndeki oyu ile alınır. Kurum
dışındaki üyelerin üst üste üç toplantıya, son altı ay içinde ise beş
toplantıya katılmaması halinde, toplantıya katılmayan üyeyi görevlendiren
konfederasyonların yerine, üye sayısı bakımından en yüksek bir sonraki
konfederasyondan üye davet edilir.
Asgarî İşçilik Tespit Komisyonuna Kurum dışından
görevlendirilenlere, katıldıkları her toplantı günü için (2500) gösterge
rakamının memur aylıklarının hesabında kullanılan katsayı ile çarpılarak
bulunacak tutarı üzerinden huzur hakkı Kurumca ödenir.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/49
md.) Kurumun denetim ve kontrolle görevli
memurları tarafından devamlı mahiyetteki işyerlerinde yapılan asgari işçilik
incelemesi sonucunda tespiti yapılan ve sigortalılara maledilemeyen fark
sigorta primine esas kazanç matrahı üzerinden gecikme cezası ve gecikme zammı
ile birlikte hesaplanacak sigorta primi ve buna bağlı uygulanacak idari para
cezalarında, konuya ilişkin raporun Kurumun ilgili birimine gönderilmesinden
önce işverenle uzlaşma yapılabilir. Uzlaşmaya varılması halinde, bu durum tutanakla
tespit edilir. Uzlaşılan tutarlar kesin olup, uzlaşma konusu yapılan tutarlar
hakkında işverence dava açılamaz ve hiçbir mercie şikayet
ve itirazda bulunulamaz. Uzlaşılan prim ve idari para cezaları, uzlaşma
tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren bir ay içinde ödenir. İşveren,
uzlaşılan idari para cezası tutarı için ayrıca peşin ödeme indiriminden
yararlandırılmaz. Uzlaşılan tutarların, bu sürede tam olarak ödenmemesi halinde
uzlaşma bozulur ve uzlaşılan tutarlar kazanılmış hak teşkil etmez. Uzlaşmanın
temin edilememiş veya uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya varılamamış olması veya
uzlaşmanın bozulması hallerinde işveren, bu konuya ilişkin daha sonra uzlaşma
talep edemez.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/49
md.) Uzlaşma neticesinde indirim yapılması nedeniyle
tahsil edilmemiş olan sigorta primlerinin daha sonra Kurum veya mahkeme
kararıyla sigortalılara mal edilmesi halinde, daha önce eksik tahsil olunan
sigorta primleri, sigortalının çalıştığı süre ve sigorta primine esas kazancı
dikkate alınarak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil olunur.
Asgarî İşçilik Tespit Komisyonunun çalışma usûl ve
esasları, Komisyonda görev alacak teknik elemanların nitelikleri, asgarî
işçilik tespitinde uygulanacak yöntem, verilerin belirlenmesi, tamamlanmış veya
devam etmekte olan işlerle ilgili yapılacak yerinde tespit kriterleri,
uzlaşma komisyonlarının oluşumu, çalışma usûl ve
esasları ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
İKİNCİ BÖLÜM
Prim Belgeleri ve Primlerin Ödenmesi
Prim belgeleri ve işyeri kayıtları[56]
MADDE 86-
İşveren bir ay içinde 4 üncü ve 5 inci maddeye tâbi çalıştırdığı sigortalıların
ve sosyal güvenlik destek primine tâbi sigortalıların;
a) Ad ve soyadlarını, T.C.
kimlik numaralarını,
b) 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas
kazançlarını,
c) Prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını,
gösteren
ve örneği Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenen asıl veya ek
aylık prim ve hizmet belgesini, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler için en geç Kurumca belirlenecek
günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise ait olduğu ayı takip eden ayda
Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma vermekle veya sigortalı
çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten
itibaren, onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
İşveren, işyeri sahipleri; işyeri defter, kayıt ve
belgelerini ilgili olduğu yılı takip eden yıl başından
başlamak üzere on yıl süreyle, kamu idareleri otuz yıl süreyle, tasfiye ve
iflâs idaresi memurları ise görevleri süresince, saklamak ve Kurumun denetim ve
kontrol ile görevlendirilen memurlarınca istenilmesi halinde onbeş gün içinde
ibraz etmek zorundadır.
İşverenin, sigortalıyı, 4857 sayılı İş Kanununun 7 nci
maddesine göre başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici
olarak devretmesi halinde, sigortalıyı devir alan, geçici iş ilişkisi süresine
ilişkin birinci fıkrada belirtilen belgelerin aynı süre içinde işverene ait işyerinden
Kuruma verilmesinden, işveren ile birlikte müteselsilen sorumludur.
Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı ve ücret
ödenmediği beyan edilen sigortalıların, otuz günden az çalıştıklarını
ispatlayan belgelerin işverence ilgili aya ait aylık prim ve hizmet belgesine
eklenmesi şarttır. (Değişik ikinci cümle: 13/2/2011-6111/40
md.) Kurumca belirlenen işyerlerinde bu şart
aranmaz.
Sigortalıların otuz günden az çalıştığını gösteren
bilgi ve belgelerin aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken süre
içinde Kuruma verilmemesi veya verilen bilgi ve belgelerin Kurumca geçerli
sayılmaması halinde, otuz günden az bildirilen sürelere ait aylık prim ve
hizmet belgesi Kurumca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı primler, bu Kanun
hükümlerine göre tahsil olunur.
(Mülga altıncı fıkra: 13/2/2011-6111/40
md.)
(Değişik yedinci fıkra: 17/4/2008-5754/50
md.) Kurumun denetim ve
kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda
veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim
elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve
incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından
düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait
olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata
rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler
Kurumca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit
edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim
borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine
itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren
kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine
başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini
durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu
maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/50
md.) Kurumun denetim ve
kontrolle görevli memurlarınca işyerinde fiilen yapılan tespitlerden ve kamu
idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemelerden kayıt ve belgelere dayanmaksızın çalıştığı
belirlendiği halde, hizmetlerinin veya prime esas kazançlarının Kuruma
bildirilmediği anlaşılan veya eksik bildirildiği tespit edilen sigortalıların
geriye yönelik hizmetlerinin veya prime esas kazançlarının, en fazla tespitin
yapıldığı tarihten geriye yönelik bir yıllık süreye ilişkin kısmı dikkate
alınır.
Aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından
verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar,
çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl
içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse,
bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme
gün sayıları dikkate alınır.
Sigortalının çalıştığı bir veya birden fazla işte, bu
Kanunda yazılı şartları yerine getirmiş olmasına rağmen, kendisi için verilmesi
gereken aylık prim ve hizmet belgesinin işveren tarafından verilmediği veya
verilen aylık prim ve hizmet belgesinde kazançların veya prim ödeme gün
sayılarının eksik gösterildiği Kurumca tespit edilirse, hastalık ve analık
sigortalarından gerekli ödemeler yapılır.
Bu maddede belirtilen yükümlülüklerin yerine
getirilmemesi halinde, 102 nci maddeye göre işlem yapılır.
Kamu idarelerinde işyerinin özelliği nedeniyle prim
belgelerinin farklı sürelerde verilme zamanını belirlemeye, Kurum yetkilidir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar ile belgelerin içerik ve
şekli, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Prim ödeme yükümlüsü
MADDE 87- Bu
Kanunun uygulanmasında kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık
sigortası ve isteğe bağlı sigorta bakımından;
a) (Değişik: 17/4/2008-5754/51
md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve
(c) bentlerine ve 5 inci maddenin (a) bendine tabi olanlar için bunların
işverenleri,
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tâbi
olanlar ile bu kapsamda sayılan kişilerden sosyal güvenlik destek primine
tâbi olanlar, isteğe bağlı sigortalı olanlar ve 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (d) ve (g) bentlerinde sayılan kişilerin kendileri,
c) 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinde sayılan kişiler için primi yılı merkezî yönetim
bütçesinden karşılanmak üzere ilgili kamu idareleri,
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/51
md.) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e)
bendinde sayılan kişiler ile 5 inci maddenin (e) bendinde belirtilenler için
Türkiye İş Kurumu,
e) 5 inci maddenin (b) bendinde belirtilen aday çırak,
çırak ve işletmelerde meslekî eğitim görenler ile meslek liselerinde (…)[57] staja tâbi tutulan öğrenciler için Milli Eğitim Bakanlığı veya
bu öğrencilerin eğitim gördükleri okullar, yüksek öğrenim sırasında (…)1
staja tâbi tutulan öğrenciler için öğrenim gördükleri yüksek öğretim kurumu, 1
f) (Değişik: 17/4/2008-5754/51
md.) 5 inci maddenin (c) ve (g) bentlerine tabi
olanlar için işverenleri veya kendileri,
prim
ödeme yükümlüsüdür.
Primlerin ödenmesi
MADDE 88- (Değişik:
17/4/2008-5754/52 md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran işveren, bir ay içinde
çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı
üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını
ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek
en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma öder.
Hak edilen ancak, ödenmemiş olan ücretler
üzerinden hesaplanacak primler hakkında da birinci fıkradaki hüküm uygulanır.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b),
(c), (d) ve (g) bentleri gereği genel sağlık sigortalısı sayılanlar için, her
ay otuz tam gün genel sağlık sigortası primi ödenmesi zorunludur. Şu kadar ki,
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında genel sağlık
sigortalısı olanların aynı ay içinde zorunlu sigorta kapsamında prim ödeme gün
sayısı bulunması halinde, ayın kalan günleri için isteğe bağlı sigorta gün
sayısı kadar genel sağlık sigortası primi ödenir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı olmakla birlikte, 4857 sayılı Kanunun 13 ve 14 üncü
maddelerine göre kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile bu Kanuna göre
ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışan sigortalılar için eksik
günlerine ait genel sağlık sigortası primlerinin 30 güne tamamlanması
zorunludur. Bu durumda
olan sigortalıların eksik günlerine ilişkin genel sağlık sigortası primleri, 60
ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi veya (g)
bendi kapsamında ödenir. Kamu idaresine ait işyerlerinde çalıştırılan
sigortalıların iş sözleşmesinin askıda kaldığı aylara ait genel sağlık
sigortası primi, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazancın alt
sınırının 30 günlük tutarı üzerinden ilgili kamu idaresince ödenir.(Ek
cümle: 13/2/2011-6111/42 md.) Ancak, kamu
idaresine ait işyerinde çalıştırılan sigortalıların iş sözleşmesinin askıda
olduğu sürede 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi
çalışmaları ya da isteğe bağlı sigortalı olmaları halinde bu sigortalılar için
belirtilen şekilde çalıştıkları veya isteğe bağlı sigortalı olarak prim
ödedikleri sürelerle sınırlı olarak ilgili kamu idaresinden genel sağlık
sigortası primi alınmaz.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamına girenler için prim ödeme yükümlülerinin ödeyecekleri genel
sağlık sigortası primi; primin tahakkuk ettirileceği ay itibarıyla anılan
bendin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde sayılan toplam kişi sayısının üçe
bölünmesi suretiyle bulunacak kişi sayısına (3) ilâ (10) numaralı alt bentlerde
sayılan kişi sayısının eklenmesi suretiyle bulunacak toplam kişi sayısı esas
alınarak hesaplanır. Ancak,
bu kişilerden aynı zamanda 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamı dışındaki bentlerin kapsamına girerek genel sağlık sigortalısı
sayılanlar, bu fıkraya göre tespit edilecek kişi sayısı hesabına dahil edilmez.
87 nci maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen yükümlüler, her aya ait primlerini takip eden ayda Kurumca
belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma öderler. Bu kişiler primlerini en fazla
360 günle sınırlı olmak üzere peşin olarak erken ödeyebilir. Erken ödeme
halinde erken ödenen her gün için 21/7/1953 tarihli ve
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun ek 1 inci
maddesine göre erken ödeme indirimi hükümleri uygulanır. Ancak yapılan erken
ödeme indirimi, prime esas kazançtan indirilmez. Erken ödemede sigortalılık
süresi, sigorta priminin ait olduğu her ayın ilk gününden itibaren, prim ödeme
gün sayısına dahil edilir. Erken ödeme yapılan ve prim
ödeme gün sayısına dahil edilmeyen sürede isteğe bağlı
sigortalılığın sona ermesi halinde, sigortalılık süresinden sayılmayan günlere
ait primler ilgililere iade edilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinin (4) numaralı alt bendine tabi sigortalılar için, genel sağlık
sigortası primi ile kısa ve uzun vadeli sigorta kolları primlerini ayrı ayrı
veya birlikte tahsil edilecek şekilde prim ödeme tarihlerini veya dönemlerini
belirlemeye Kurum yetkilidir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendi kapsamında sigortalı sayılanların, her ay için otuz tam gün prim ödemesi
zorunludur.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran işverenler, çalıştırdığı
sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun
gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine ait
prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek, en geç Kurumca belirlenecek günün
sonuna kadar Kuruma öderler.
87 nci maddenin birinci fıkrasının (c) ve
(d) bentlerinde belirtilen yükümlüler, her aya ait primleri ilgili ayı takip
eden ayın sonuna kadar Kuruma öderler.
Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları,
gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamaz.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında sigortalı olarak tescil edilmiş
olanların prim borçlarını, sattıkları tarımsal ürün bedellerinden borç tutarını
geçmemek şartıyla % 1 ilâ % 5 oranları arasında olmak üzere kesinti yapılmak
suretiyle tahsil etmeye Kurum yetkilidir.
Prim borçları katma değer vergisi iade
alacağından mahsubu suretiyle de ödenebilir. Bu takdirde katma değer vergisi
iade hakkı sahibi kendisinin, mal veya hizmet satın aldığı veya iştirak veya
ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup
talep edebilir. Bu işverenlerin mahsup talebinde bulundukları ayda muaccel olan
prim borçlarının birinci fıkrada belirtilen ödeme sürelerini izleyen onbeş gün
içinde mahsup suretiyle ödenmesi halinde, yasal süresi içinde ödendiği kabul
edilir. Ancak prim borçlarının katma değer vergisi iade alacağından mahsup
suretiyle ödenmesi talebinde bulunulduğu halde, süresinde mahsup edilemeyen
veya eksik mahsup edilen prim borçları için birinci fıkrada belirtilen ödeme
sürelerini izleyen günden başlanarak gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanır.
Kurum, Maliye Bakanlığının uygun görüşü ile bu uygulamadan faydalanacak işverenleri;
iştigal konusu, işletme türü ve işletme büyüklüğü itibarıyla belirlemeye ve
lehine mahsup talebinde bulunulan işverenlerin prim borcu ödeme süresini otuz
günü aşmamak üzere uzatmaya yetkilidir.
Kurum, prim ve her türlü alacaklarını,
işverenlere olan borçlarından mahsup etmek suretiyle tahsil etmeye yetkilidir.
Primlerin özel ödeme şekilleri kullanılmak
suretiyle ödenmesi zorunluluğunu getirmeye ve primlerin yatırılacağı tahsilât
kuruluşlarını belirlemeye Kurum yetkilidir.
Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve
diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü
Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri
uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer
kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır.
Kurum, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip
edilen alacakları hariç olmak üzere her türlü alacağın teminatını teşkil etmek
üzere Yeni Türk Lirası ve/veya yabancı para birimi üzerinden ticari işletme,
taşınır ve/veya taşınmaz rehni dahil olmak üzere her
türlü teminat almaya yetkilidir.
Kurumun 6183 sayılı Kanun kapsamında takip
edilen prim ve diğer alacakları amme alacağı niteliğinde olup, imtiyazlı
alacaktır. Kurumun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya
tamamen aleyhe neticelenmesi halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı
tazminat ve cezalar Kurum hakkında uygulanmaz.
Kurumun prim ve diğer alacaklarının
tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun
uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı
biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş mahkemesine
başvurulması alacakların takip ve tahsilini durdurmaz.
Kurumun sigorta primleri ve diğer
alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez
ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel
kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri
ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve
müteselsilen sorumludur.
Kurum, kamu idarelerinde işyerinin
özelliği nedeniyle primlerin farklı zamanlarda ödeme süresini belirlemeye
yetkilidir. Prim alacaklarının tahsili için muacceliyet tarihinden itibaren en
geç bir yıl içinde icra yoluna başvurmayan Kurum yetkili personeli hakkında
genel hükümlere göre kovuşturma yapılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Prim borçlarına halef olma, gecikme cezası ve gecikme
zammı ile iadesi gereken primler[58]
MADDE 89- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/53
md.) Sigortalının
çalıştırıldığı işyeri aktif veya pasifi ile birlikte devralınır veya intikal
ederse ya da başka bir işyerine katılır veya birleşirse eski işverenin Kuruma
olan prim ile gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan
borçlarından, aynı zamanda yeni işveren de müştereken ve müteselsilen
sorumludur. Bu hükme aykırı sözleşme hükümleri Kuruma karşı geçersizdir. Bu
fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları belirlemeye Kurum yetkilidir.
Kurumun prim ve diğer alacakları süresi içinde ve tam
olarak ödenmezse, ödenmeyen kısmı sürenin bittiği tarihten itibaren ilk üç
aylık sürede her bir ay için % 3 (% 2) oranında gecikme cezası
uygulanarak artırılır. Ayrıca, her ay için bulunan tutarlara ödeme süresinin
bittiği tarihten başlamak üzere borç ödeninceye kadar her ay için ayrı ayrı
Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk Lirası
cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık
ortalama faizi bileşik bazda uygulanarak gecikme zammı
hesaplanır. Ancak, ödemenin yapıldığı ay için gecikme zammı günlük hesaplanır.
Bakanlar Kurulu, ilk üç ay için uygulanan gecikme cezası oranını iki katına
kadar artırmaya veya bu oranı % 1 oranına kadar indirmeye, yeniden kanunî
oranına getirmeye ve uygulama tarihini belirlemeye yetkilidir. Dava ve icra
takibi açılmış olsa bile, prim ve diğer Kurum alacaklarının ödenmemiş kısmı
için gecikme cezası ve gecikme zammı tahsil edilir. 1
Yanlış veya yersiz alınmış olduğu tespit edilen
primler, alındıkları tarihten on yıl geçmemiş ise, hisseleri oranında
işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara veya genel sağlık sigortalılarına
veya hak sahiplerine kanunî faizi ile birlikte geri verilir. Kanunî faiz,
primin Kuruma yatırıldığı tarihi takip eden ay başından,
iadenin yapıldığı ayın başına kadar geçen süre için hesaplanır. Ancak Borçlar
Kanununun 65 inci maddesi hükmü saklıdır.
Prim iadesi nedeniyle sigortalıların, isteğe bağlı
sigortalıların, genel sağlık sigortalılarının aylık, gelir, ödenek ve sağlık
hizmetlerinden yararlanma şartlarını yitirmeleri durumunda, bu Kanuna göre
ödenen aylık, gelir ve ödenekler ile sağlanan sağlık hizmetleri durdurulur.
Yanlış veya yersiz yapılan masraflar 96 ncı madde hükümlerine göre ilgililerden
geri alınır.
Prim ve idari para cezası borçlarının
hakedişlerden mahsubu, ödenmesi ve ilişiksizlik belgesinin aranması[59]
MADDE 90- (Değişik
birinci fıkra: 17/4/2008-5754/54 md.) Kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar ve 5411
sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve
kuruluşlar, ihale yolu ile yaptırdıkları her türlü işleri üstlenenleri ve
bunların adreslerini onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/54
md.) İşverenlerin
hakedişleri, Kuruma idari para cezası, prim ve prime ilişkin borçlarının
olmaması kaydıyla ödenir. Kesin teminatları ise ihale konusu işle ilgili olarak
Kuruma borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iade edilir.
İşverenlerin, kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar, bankalar ve
kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar nezdindeki her çeşit alacak, teminat ve
hakedişleri üzerinde işçi ücreti alacakları hariç olmak üzere yapılacak her
türlü devir, temlik ve el değiştirme, Kurum alacaklarını karşılayacak kısım
ayrıldıktan sonra, kalan kısım üzerinde hüküm ifade eder.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/54
md.) Hakedişlerin
mahsubu ve ödenmesi ile teminatların prim ve idari para cezası borçlarına
karşılık tutulmasına ilişkin işlemlerin usûl ve esasları Bakanlar Kurulunca
çıkarılacak yönetmelikle tespit edilir.
(Değişik dördüncü fıkra: 17/4/2008-5754/54
md.) Valilikler,
belediyeler, il özel idareleri ve ruhsat vermeye yetkili diğer merciler
tarafından, geçici iskân veya yapı kullanma izin belgesi verilmeden önce
yapılan inşaat dolayısıyla, diğer kamu idareleri ile döner sermayeli
kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ve bankaların ise Bakanlar
Kurulu kararı ile belirlenecek işlemlerinde Kuruma borçlarının bulunmadığına
dair ilgililerden Kurumca düzenlenmiş bir belgenin istenmesi zorunludur.
Bu maddede belirtilen yükümlülükler yerine
getirilmeden hak ediş ödenmesi, kesin teminatın iade edilmesi veya geçici iskân
izin belgesi ve yapı kullanma izin belgesi verilmesi veya diğer işlemlerin
gerçekleştirilmesi hallerinde, ilgililer hakkında genel hükümlere göre idarî ve
cezaî işlem yapılır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/54
md.) Ülke çapında uygulanan
ve özel bir izne veya belgeye dayanmayan genel düzenlemeler hariç olmak üzere,
belirli bölgelere veya sektörlere yönelik ya da kamu kurum ve kuruluşları
tarafından verilen özel belgelere veya izinlere dayalı olarak kamudan kaynak
tahsis edilmesi şeklinde kanun, kararname ve diğer mevzuatla sağlanan
araştırma, geliştirme, üretim, yatırım, pazarlama ve benzeri tüm aşamalarda
uygulanan devlet yardımı, teşvik ve desteklerin, daha önce başlayıp devam eden
nakdi olmayanlar ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından proje ve faaliyetleri
karşılığında kamu kurum ve kuruluşlarına sağlananlar hariç olmak üzere,
verilmesinden önce işverenlerden Kuruma muaccel olmuş prim ve idari para cezası
borçlarının bulunmadığına veya tecil ve taksitlendirildiğine ya da yapılandırıldığına
dair belge ve bilgilerin istenmesi zorunludur. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/43
md.) Devlet yardımı, teşvik ve desteklerden; işverenlerin muaccel prim ve
idari para cezası borçları kesilip Kuruma aktarıldıktan sonra, varsa kalan
kısmı üzerinden yararlanılabilir. Tecil ve takside bağlanmış ya da
yapılandırılmış olan borçlara ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesinden
dolayı anlaşması bozulanlardan veya bu sebepler dışında söz konusu yardım,
teşvik ve desteklerden yararlanmaması gerektiği sonradan anlaşılanlardan,
yapılan devlet yardımı teşvik ve destek ödemeleri ilgili mevzuat çerçevesinde
müeyyideleri ile birlikte geri alınır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığının görüşleri alınarak
Kurumca belirlenir.[60]
Afet durumunda belgelerin verilme süresi ve primlerin
ertelenmesi
MADDE 91-
İşyerleri yangın, su baskını, yer kayması, deprem gibi afete uğrayan, tabii
afet nedeniyle tarımsal faaliyetinden dolayı zarar gören işverenler ile 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar, bu durumu
belgelemeleri kaydıyla olayın meydana geldiği tarihten itibaren üç ay içinde
talepte bulunmaları ve prim ödeme aczine düştüklerinin, yapılacak inceleme
sonucu anlaşılması halinde, afet tarihinden önce ödeme süresi dolmuş mevcut
prim borçları ile afetin meydana geldiği tarihten itibaren tahakkuk edecek üç
aylık prim borçları, olayın meydana geldiği tarihten itibaren bir yıla kadar
Kurumca ertelenebilir.
Birinci fıkrada belirtilen durumlarda, afetin meydana
geldiği ayda verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgeleri, afetin meydana
geldiği ayı takip eden üç ay içinde Kuruma verildiği takdirde, süresinde
verilmiş sayılır.
15/5/1959
tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak
Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun uyarınca genel hayatı etkilediğine
karar verilen afetler nedeniyle, afet bölgesinde doğrudan veya dolaylı olarak
zarar gören işverenlerle sigortalı ve hak sahiplerinin bu Kanuna göre vermekle
yükümlü oldukları belgelerin verilme süresi ile ödenmesi gereken primlerin ve
diğer Kurum alacaklarının ödeme sürelerini bu Kanundaki sürelere bağlı
olmaksızın, afet bölgesindeki şartları ve gelişmeleri göz önünde tutarak
belirlemeye ve ertelemeye Kurum yetkilidir.
Prim borcunun ertelendiği sürede zamanaşımı işlemez ve
ertelenen kısmına gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmaz.
BEŞİNCİ KISIM
Ortak ve Çeşitli Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Ortak Hükümler
Sigortalılığın zorunlu oluşu, sona ermesi ve sosyal
güvenlik sicil numarası
MADDE 92- (Değişik
birinci fıkra: 17/4/2008-5754/55 md.) Kısa ve uzun vadeli sigorta kapsamındaki kişilerin
sigortalı ve genel sağlık sigortalısı olması, genel sağlık sigortası
kapsamındaki kişilerin ise genel sağlık sigortalısı olması zorunludur. Bu
Kanunda yer alan sigorta hak ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmak, azaltmak,
vazgeçmek veya başkasına devretmek için sözleşmelere konulan hükümler
geçersizdir.
Bu Kanuna göre alınacak sigorta primleri ve idarî para
cezalarının ödenmesi için, Kurumca işverene yapılacak bildirim üzerine prim
borçları ve idarî para cezaları ödenmezse, Kurumca düzenlenen prim borcunu ve
idarî para cezasını gösteren belgeler resmî dairelerin usûlüne göre
düzenledikleri belgeler hükmündedir.
Sigortalılık, bu Kanunda sayılan sigortalı sayılma
şartlarının kaybedilmesi veya ölüm halinde sona erer.
Sigortalılar, isteğe bağlı sigortalılar ile bunların
hak sahiplerinin; genel sağlık sigortalıları ve bunların bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin tescil ve diğer tüm işlemlerinde sosyal güvenlik sicil
numarası olarak Türk vatandaşları için T.C. kimlik numarası, yabancı uyruklu
kişiler için ise İçişleri Bakanlığınca verilen kimlik
numarası kullanılır.[61]
Devir, temlik, haciz ve Kurum
alacaklarında zamanaşımı[62]
MADDE 93- (Değişik
birinci fıkra: 17/4/2008-5754/56 md.) Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir,
aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası
hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve
temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve
tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya
göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin
talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından
reddedilir.[63]
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/56
md.) Kurumun prim ve
diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından
başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir. Kurumun prim ve
diğer alacakları; mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise mahkeme kararının
kesinleşme tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca
yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden, kamu idarelerinin denetim
elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve
incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve inceleme sonuçlarının
Kuruma intikal ettiği tarihten veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu
idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden
doğmuş ise bilgi ve belgenin Kuruma intikal ettiği tarihten itibaren,
zamanaşımı on yıl olarak uygulanır. Bu alacaklar için 89 uncu madde
gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı, 88 inci maddede
belirtilen ödeme süresinin son gününü takip eden günden itibaren uygulanır.
Bu Kanuna
dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücû davaları, on yıllık zamanaşımına
tâbidir. Zamanaşımı tarihi; rücû konusu gelir ve aylıklar bakımından Kurum onay
tarihinden, masraf ve ödemeler için ise masraf veya ödeme tarihinden itibaren
başlar.
Zamanaşımından sonra yapılan ödemeler kabul edilir.
Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tâbi sigortalıların
zamanaşımı nedeniyle prim ödenmeyen süreleri, sigortalılık süresinden sayılmaz
ve bu süreye ilişkin sigortalılık hak ve yükümlülükleri düşer.
Kontrol muayenesi
MADDE 94-
Kurum yürütülen soruşturma kapsamıyla sınırlı olmak üzere;
a) Sağlık hizmeti alan genel sağlık sigortalısından
veya bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerden, sağlık hizmetinin gerçekten
alınıp alınmadığını,
b) Sigortalının, isteğe bağlı sigortalının veya
bunların hak sahiplerinin malûllük, iş göremezlik raporlarında belirtilen
rahatsızlıklarının mevcut olup olmadığını,
tespit
amacıyla kontrol muayenesi ve tetkik yaptırılmasını talep edebilir.
Malûllük, vazife malûllüğü
aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış sigortalılar, malûllük
durumlarında artma veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç olduğunu ileri
sürerek aylık ve gelirlerinde değişiklik yapılmasını isteyebilecekleri gibi;
Kurum da harp malûllüğü, vazife malûllüğü,
malûllük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış sigortalılar ile
aylık veya gelir bağlanan ve çalışma gücünün en az % 60’ını yitiren malûl
çocukların kontrol muayenesine tâbi tutulmasını talep edebilir.[64]
Kurumca yaptırılan kontrol muayenesinde veya
sigortalının isteği üzerine ya da işe alıştırma sonunda yapılan muayenesinde
yeniden tespit edilecek malûllük durumuna göre, malûllük aylığı veya sürekli iş
göremezlik geliri, yeni malûllük durumuna esas tutulan raporun tarihini takip
eden ödeme dönemi başından başlanarak artırılır, azaltılır veya kesilir.
Çalışma gücünün en az % 60’ını yitiren malûl çocuklara
bağlanmış bulunan gelir ve aylıklar, kontrol muayenesi sonunda tespit edilecek
malûllük durumuna göre, rapor tarihinden sonraki ödeme dönemi başından itibaren
kesilir.
Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten
sonraki ödeme dönemi başına kadar kabul edilebilir bir zrü olmadığı halde
kontrol muayenesini yaptırmayan sigortalının malûllük aylığı veya sürekli iş
göremezlik geliri ile çalışma gücünün en az % 60’ını yitiren malûl çocukların
kendilerine bağlanmış olan gelir veya aylığı, kontrol muayenesi için belirtilen
tarihten sonraki ödeme dönemi başından itibaren kesilir.
Ancak, kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde
belirtilen tarihten başlayarak üç ay içinde yaptıran ve malûllük veya sürekli
iş göremezlik halinin devam ettiği tespit edilen sigortalının veya aylık ya da
gelir bağlanmış olan malûl çocuğun kesilen aylık veya geliri, kesildiği
tarihten başlanarak yeniden bağlanır.
Kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde
belirtilen tarihten üç ay geçtikten sonra yaptıran ve malûllük veya sürekli iş
göremezlik halinin devam ettiği tespit edilen sigortalının malûllük aylığı veya
yeni sürekli iş göremezlik derecesine göre hesaplanacak geliri, gelir veya
aylık bağlanan çalışamayacak durumda malûl çocukların ise almakta oldukları
gelir veya aylık, rapor tarihinden sonraki ay başından
başlanarak yeniden bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık raporlarının usûl ve
esaslarının belirlenmesi
MADDE 95- Bu
Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü
kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş
kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü
kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usûl ve esaslarını, bu
raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usûlüne uygun olmayan sağlık kurulu
raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade
ederek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye
Kurum yetkilidir.
Usûlüne uygun sağlık kurulu raporu ve
dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt
dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife
malûllük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit
edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı
derecelerine ilişkin usûlüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer
belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.[65]
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar,
Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı yönetmelikle düzenlenir.
Yersiz ödemelerin geri alınması
MADDE 96-
Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık
almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve
bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı
tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa,
hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan
ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı
işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan
ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay
içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten
sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan,[66]
itibaren
hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa
bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri
alınır.
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan
başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm
ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir
hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.
Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde,
kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte
hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle
uygulanır.
Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Zamanaşımı, hakkın düşmesi ve avans
MADDE 97- Bu
Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malûllüğü ve ölüm hallerinde
bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren
beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına uğrar. (Mülga son cümle: 17/4/2008-5754/57 md.)[67]
Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını
genel hükümlere göre ispat edenler hakkında, yukarıdaki hükümler uygulanmaz.
Kısa vadeli sigorta kollarından ve ölüm sigortasından
kazanılan diğer haklar, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl içinde
istenmezse düşer.
Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklarını tahakkuk
ettirildiği tarihlerden itibaren aralıksız altı ay sonuna kadar tahsil
etmeyenlerin gelir ve aylıkları, gelir ve aylık bağlanma şartlarının devam edip
etmediğinin tespiti amacıyla durdurulur.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin alacakları, hakkı doğuran olayın öğrenildiği tarihten itibaren iki
yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar, hakkı doğuran olay tarihinden
itibaren ise beş yıl sonunda düşer.
Sigortalılar ile bunların hak sahiplerinin, genel
sağlık sigortalıları ile bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, bu Kanunun
uygulanması bakımından hak ettikleri alacaklarının süresi içinde ödenememesi
halinde, avans verilmesine Kurum yetkilidir.
(Değişik yedinci fıkra: 18/2/2009-5838/2
md.) Sağlık hizmeti sunucuları,
sunmuş oldukları hizmetlere ilişkin bir ay içinde düzenledikleri fatura ve eki
belgeleri izleyen ayın onbeşine kadar Kuruma teslim ederler. Fatura teslim
tarihi; süresi içinde teslim edilen faturalar için teslim edildiği ayın
onbeşinci günü, süresi içinde teslim edilmeyen faturalar için ise teslim
edildiği ayı takip eden ayın onbeşinci günü olarak kabul edilir. Fatura
bedelinin tamamı, fatura teslim tarihinden itibaren, altmış gün içinde, sağlık
hizmet sunucularına avans olarak ödenir. Fatura ve eki belgeler, fatura
teslim tarihinden itibaren üç ay içinde incelenerek avans hesabı kapatılır.
İnceleme süresinin takip eden mali yıla sirayet etmesi durumunda, avans
artıkları hakkında 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 35 inci
maddesindeki akreditiflere ilişkin hükümler uygulanır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/57
md.) 66 ncı madde gereği
sağlanan sağlık hizmetlerinin bedelleri için, yurt dışında bulunan sağlık
hizmet sunucusunun talebi halinde, sağlık hizmetinin sunumundan önce de avans
ödenebilir.
Ücretlerden kesinti yapılmaması, özel sigortalara
ilişkin hükümler ve sosyal güvenlik sözleşmelerinin yürütülmesi
MADDE 98-
İşveren, sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası için kendisine düşen
yükümlülükler nedeniyle, sigortalıların ücretlerinden kesinti yapamaz. Bu
Kanunda hüküm bulunmayan hallerde özel sigortalara ilişkin hükümler, bu Kanun
hükümlerinin uygulanmasında dikkate alınmaz.
Bu Kanun gereğince sağlık hizmetlerinden
yararlananların ödemekle yükümlü oldukları katılım payları, özel sigorta
şirketleri tarafından teminat veya ödeme konusu yapılamaz.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/58
md.) Yıllık veya daha
uzun süreli tamamlayıcı veya destekleyici özel sağlık sigortalarına ilişkin
usûl ve esaslar Kurumun uygun görüşü alınarak Hazine Müsteşarlığı tarafından
belirlenir.
Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri kapsamında
yapılacak her türlü işlemler ve hesaplaşmalar, Kurum tarafından yürütülür.
İlgili sözleşmelerde irtibat kurumuna yapılan atıflar, Kuruma yapılmış sayılır.
İKİNCİ
BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Sosyal güvenlikle ilgili
düzenlemeler ve bildirimler
MADDE 99-
Sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri ile ilgili yapılacak her türlü kanunî
düzenlemeler bu Kanunda yapılır.
Bu Kanun gereğince yapılacak bildirimler hakkında, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri
uygulanır.
Bilgi ve belge isteme hakkı, bilgi ve belgelerin
Kuruma verilme usûlü
MADDE 100- (Değişik:
17/4/2008-5754/59 md.)
5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki
kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler
doğrudan, münferit olarak bilgi ve belge istenmesi hariç olmak üzere kamu
idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ise Kurumla yapılacak
protokoller çerçevesinde, Devletin güvenliği ve temel dış yararlarına karşı
ağır sonuçlar doğuracak hâller ile özel hayat ve aile hayatının gizliliği ve
savunma hakkına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla özel kanunlardaki yasaklayıcı
ve sınırlayıcı hükümler dikkate alınmaksızın gizli dahi olsa Kurum tarafından
kişilerin sosyal güvenliğinin sağlanması, 6183 sayılı Kanuna göre Kurum
alacaklarının takip ve tahsili ile bu Kanun kapsamında verilen diğer görevler
ile sınırlı olmak üzere istenecek her türlü bilgi ve belgeyi sürekli ve/veya
belli aralıklarla vermeye, bilgilerin elektronik ortamda görüntülenmesini
sağlamaya, görüntülenen bu bilgilerin güvenliğini sağlamaya, muhafaza etmek
zorunda oldukları her türlü belge ile vermek zorunda oldukları bilgilere
ilişkin mikrofiş, mikrofilm, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki
kayıtlarını ve bu kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için
gerekli tüm sistem ve şifreleri incelemek için ibraz etmeye mecburdurlar.
Bu madde kapsamında ilgili kişi, kurum ve
kuruluşlar Kurumun belirleyeceği süre içerisinde söz konusu talebe cevap vermek
ve gereken kolaylığı göstermekle yükümlüdürler.
Kurum, bu Kanun gereği verilecek her türlü
belge veya bilginin internet, elektronik ve benzeri ortamda gönderilmesi
hususunda, gerçek ve tüzel kişileri zorunlu tutmaya, Kuruma verilmesi gereken
her türlü belge, bildirge ve taahhütnameyi diğer kamu idarelerine ait formlarla
birleştirmeye, söz konusu belgeleri kamu idarelerinin internet ve elektronik
bilgi işlem ortamından almaya, bu idarelere yapılacak bildirimleri Kuruma
verilmiş saymaya, bu Kanunun uygulaması ile ilgili işveren, sigortalı ve diğer
kurum, kuruluş ve kişilerin talepleri üzerine veya re’sen düzenleyeceği her
türlü bilgi ve belgeyi bilgi işlem ortamında oluşturmaya, bu
şekilde hazırlanacak olan bilgi ve
belgelerin sadece internet ve benzeri iletişim
ortamından ilgili kişilere verilmesini kararlaştırmaya yetkilidir. Elektronik ortamda hazırlanacak bilgi ve
belgeler adli ve idari makamlar nezdinde resmi belge olarak geçerlidir.
Belge veya bilgileri internet, elektronik
ve benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulan gerçek ve tüzel kişilerin,
Kurumun bilgi işlem sistemlerinin herhangi bir nedenle hizmet dışı kalması
sonucu belge ve bilgiyi, bu Kanunda öngörülen sürenin son gününde Kuruma
gönderememesi ve muhteviyatı primleri de yasal süresi içinde ödeyememesi
halinde, sorunların ortadan kalktığı tarihi takip eden beşinci işgününün sonuna
kadar belge veya bilgiyi gönderir ve muhteviyatı primleri de aynı sürede Kuruma
öder ise bu yükümlülükleri Kanunda öngörülen sürede yerine getirmiş kabul
edilir.
(Ek fıkra: 18/2/2009-5838/3
md.) Üçüncü fıkra
hükümleri çerçevesinde yetkilendirilen kamu idaresi, yetkilendirildiği
hususlarla sınırlı olarak kendi mevzuatında yer alan yetkileri kullanabilir.
(Ek fıkra: 25/6/2009-5917/41
md.) Kurum, genel sağlık
sigortalılarının bakmakla yükümlü oldukları kişilerin genel sağlık
sigortasından yararlanmalarına esas bilgilerinin, sağlayacağı elektronik alt
yapı üzerinden girilmesini kamu idarelerinden, işverenlerden ve bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılardan isteme
yetkisine sahiptir. Bu Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (10)
numaralı bendinde belirtilen şartlara uygun olarak veya Kurumca belirlenecek
sürede bilgi girişlerini yapmayanlar hakkında bu Kanunun 102 nci maddesine göre
idari para cezası uygulanır.
Bu maddenin uygulanması ile ilgili usûl ve
esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Uyuşmazlıkların çözüm yeri
MADDE 101-
Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin
uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.
ALTINCI KISIM
İdarî Para Cezaları ve Fesih Hükümleri
Kurumca verilecek idarî para cezaları
MADDE 102- (Değişik:
17/4/2008-5754/60 md.)
Kurumca dayanağı belirtilmek suretiyle
diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş
olsa dahi ayrıca bu Kanunun;
a) 1) 8 inci maddesinin birinci fıkrası ile 61 inci
maddede belirtilen bildirgeyi, bu Kanunda belirtilen süre içinde ya da Kurumca
belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik
veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu hâlde anılan ortamda
göndermeyenler hakkında her bir sigortalı için asgari ücret tutarında idari
para cezası uygulanır.
2) 8 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen
bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve
kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu
idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli
kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan
bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar
hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında idari para
cezası uygulanır.
3) İşyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin
verilmediğine ilişkin; mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve
kontrolle görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve
kuruluşlarının denetim elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner
sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan
alınan bilgi veya belgelerin Kuruma intikal tarihinden itibaren bir yıl içinde
bu bendin (2) numaralı alt bendinde sayılan durumlardan biriyle tekrar bildirge
verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar
hakkında bu defa her bir sigortalı için asgari ücretin beş katı tutarında idari
para cezası uygulanır.
b) 11 inci maddesinde belirtilen
bildirgeyi, Kurumca belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca
internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde,
anılan ortamda göndermeyenler veya bu Kanunda belirtilen süre içinde Kuruma
vermeyenlere;
1) Kamu idareleri ile bilânço esasına göre
defter tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin üç katı tutarında,
2) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar
için asgari ücretin iki katı tutarında,
3) Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için
bir aylık asgari ücret tutarında,
idari para cezası uygulanır.
c) 86 ncı maddesinin birinci fıkrası
uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde
vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle
zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen süre
içinde vermeyenlere her bir fiil için;
1) Belgenin asıl olması halinde aylık
asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla belgede kayıtlı sigortalı sayısı
başına, aylık asgari ücretin beşte biri tutarında,
2) Belgenin ek olması halinde, aylık
asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı
sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında,
3) Ek belgenin 86 ncı maddenin beşinci
fıkrasına istinaden Kurumca re’sen düzenlenmesi durumunda, aylık asgari ücretin
iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı
başına, aylık asgari ücretin yarısı tutarında,
4) Belgenin mahkeme kararı, Kurumun
denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya
diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince
yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar,
döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve
kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma
bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması
halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip
düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında,
idari para cezası uygulanır.
d) 59 uncu maddesi uyarınca Kurumun defter
ve belge incelemeye yetkili denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları
tarafından veya 59 uncu maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen serbest
muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce düzenlenen raporlara
istinaden, Kuruma bildirilmediği tespit edilen eksik işçilik tutarının mal
edildiği her bir ay için, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para
cezası uygulanır.
e) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki
yükümlülüğü Kurumca yapılan yazılı ihtara rağmen onbeş gün içinde mücbir sebep
olmaksızın tam olarak yerine getirmeyenlere;
1) Bilânço esasına göre defter tutmakla
yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin oniki katı tutarında,
2) Diğer defterleri tutmakla yükümlü
olanlar için, aylık asgari ücretin altı katı tutarında,
3) Defter tutmakla yükümlü değil iseler,
asgari ücretin üç katı tutarında,
4) Tutmakla yükümlü bulunulan defter ve
belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak
kaydıyla; defter ve belgelerin tümünü verilen süre içinde ibraz etmekle
birlikte; kanunî tasdik süresi geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan
defterlerin tasdik tarihinden önceki kısmı, işçilikle ilgili giderlerin
işlenmemiş olduğu tespit edilen defterler, sigorta primleri hesabına esas
tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkân vermeyecek şekilde usûlsüz
veya noksan tutulmuş defterler, herhangi bir ay için sigorta primleri hesabına
esas tutulması gereken kazançların ve kazançlarla ilgili ödemelerin (sigorta
primine esas kazancın ödemeye bağlı olduğu durumlar dahil)
o ayın dahil bulunduğu hesap dönemine ait defterlere işlenmemiş olması halinde,
o aya ait defter kayıtları geçerli sayılmaz ve bu geçersizlik hallerinin
gerçekleştiği her bir takvim ayı için, aylık asgari ücretin yarısı tutarında;
kullanılmaya başlanmadan önce tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz
tutulmuş olan defterler geçerli sayılmaz ve tutmakla yükümlü bulunulan defter
türü dikkate alınarak bu bendin (1) ve (2) numaralı alt bentlerine göre; Vergi
Usûl Kanunu gereğince bilanço esasına göre defter tutulması gerekirken işletme
hesabı esasına göre tutulmuş defterler geçerli sayılmaz ve bu bendin (1)
numaralı alt bendine göre,
5) İşverenler tarafından ibraz edilen
aylık ücret tediye bordrosunda; işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin
olduğu ay, sigortalının adı, soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil
numarası, ücret ödenen gün sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı ve
ücretin alındığına dair sigortalının imzasının bulunması zorunludur. Belirtilen
unsurlardan herhangi birini ihtiva etmeyen (imza şartı yönünden makbuz
mukabilinde veya banka kanalıyla yapılan ödemeler hariç) ücret tediye
bordroları geçerli sayılmaz ve her bir geçersiz ücret tediye bordrosu için
aylık asgari ücretin yarısı tutarında,
idari para cezası uygulanır. İbraz süresi geçirildikten sonra
incelemeye sunulan ve tümünün veya bir bölümünün geçersiz olduğu tespit edilen
defter ve belgeler yönünden, ayrıca geçersizlik fiilleri için idari para cezası
uygulanmaz, sadece tutulan defter türü dikkate alınarak bu bendin (1), (2) ve
(3) numaralı alt bentlerine göre idari para cezası uygulanır.
f) 85 inci maddesinin beşinci fıkrasında
(…)[68]
belirtilen yükümlülükleri belirtilen sürede yerine
getirmeyenlere, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası
uygulanır. 1
g) 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, 9
uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler için aynı
maddenin üçüncü fıkrasında, 47 nci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 90 ıncı
maddenin birinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen kurum
ve kuruluşlar ile tüzel kişilere, aylık asgari ücret tutarında idari para
cezası uygulanır. 8 inci maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen
yükümlülükleri yerine getirmeyen kamu idareleri ile bankalara sigortalı başına
aylık asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır.
h) 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında
belirtilen bildirim yükümlülüğünü yasal süresi içinde yerine getirmeyen ticaret
sicili memurlukları ile aynı maddenin altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülüğü
yasal süresi içinde yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlara yerine getirilmeyen
her bir bildirim yükümlülüğü için aylık asgari ücret tutarında idari para
cezası uygulanır.
ı) Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurlarının;
l) Bu Kanunun uygulanmasından doğan inceleme ve
soruşturma görevlerini yerine getirmeleri sırasında işverenler, sigortalılar,
işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler görevlerini yapmasına engel
olamazlar; engel olanlar hakkında eylemleri başka bir suç oluştursa dahi,
asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır.
2) Görevlerini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve
tehdit kullanan işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili
diğer kişiler fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği
takdirde Türk Ceza Kanununun 265 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre
cezalandırılır. Bu suçu işleyenler hakkında ayrıca asgari ücretin on katı
tutarında idari para cezası uygulanır.
i) Kurum tarafından bu Kanunun 100 üncü
maddesi kapsamında Kurum tarafından istenen bilgi ve belgeleri belirlenen süre
içinde mücbir sebep olmaksızın vermeyen kamu idareleri, bankalar, döner
sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlar ile diğer gerçek ve
tüzel kişiler hakkında, aylık asgari ücretin beş katı tutarında, geç verilmesi
halinde ise aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası
uygulanır. (Ek
cümle: 13/2/2011-6111/45 md.) Ancak 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamındaki sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneği ödemelerinde
100 üncü maddeye istinaden Kurumca işverenlerden istenilen bildirimlerin
belirlenen süre içerisinde ve elektronik ortamda yapılmaması halinde sigortalı
başına aylık asgari ücretin onda biri, hiç yapılmaması halinde ise sigortalı
başına aylık asgari ücretin yarısı tutarında idari para cezası
uygulanır.
j) (Ek:
18/2/2009-5838/4 md.; Değişik: 1/3/2012-6283/3 md.)
9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona
erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci
maddesinde yer alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona
ermesine ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve
usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri
ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler
hakkında, bir takvim ayında işlenen bu fiillerden dolayı tutmakla yükümlü
bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken
ceza tutarını aşmamak kaydıyla her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için
asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır.
k) (Ek: 25/6/2009-5917/42
md.) 100 üncü maddesinin altıncı fıkrasına göre genel sağlık
sigortalılarının bakmakla yükümlü oldukları kişilere ait bilgi girişlerini
süresinde yapmayanlar ile bakmakla yükümlü olunan kişi olmayanlara ait bilgi girişi
yapanlara asgari ücretin yarısı tutarında idari para cezası uygulanır.
l) (Ek: 13/2/2011-6111/45
md.) Ek 6 ncı maddesine göre yapılması gereken bildirim veya kontrol
yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde, her bir fiil için asgari ücret
tutarında idari para cezası uygulanır.
(Değişik: 17/1/2012-6270/11
md.) Mahkeme kararına,
Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler
veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince
yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan
belgelere istinaden düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirgenin veya belgenin
yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce kendiliğinden 30 gün içinde verilmesi
ve söz konusu cezaların ilgililerce, yapılacak tebligat tarihini takip eden
günden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde, bu maddenin birinci fıkrasının
(a), (b), (g), (h) ve (j) bentlerinde öngörülen cezalar dörtte bir oranına
karşılık gelen tutar üzerinden uygulanır.
İdarî para cezası uygulanması 8 inci, 9
uncu, 11 inci ve 86 ncı maddelerde belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi
yükümlülüğünü kaldırmaz.[69]
İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile
tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya da Kurumun
ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir.
İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine
tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine
başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari
para cezası kesinleşir.
İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz
edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş
gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme
idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak
Kurumca veya mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil
edilmemiş olan dörttebirlik ceza tutarı, 89 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü
de dikkate alınarak tahsil edilir.
Mahkemeye başvurulması idari para
cezasının takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün
içinde ödenmeyen idari para cezaları, 89 uncu madde hükmü gereğince
hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.
İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı
süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar.
İdarî para cezaları hakkında, bu Kanun ve 16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu
Kanununda hüküm bulunmayan hallerde 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler
Kanunu hükümleri uygulanır.
İdarî yaptırımlar ve fesih
MADDE 103- (Değişik:
17/4/2008-5754/61 md.)
Kurumca yapılan inceleme neticesinde;
a) Sağlık hizmeti sunulmadığı halde sağlık
hizmetini fatura ettiği,
b) Faturayı veya faturaya dayanak
oluşturan belgeleri, gerçeğe aykırı olarak düzenlediği,
c) 64 üncü madde gereğince kapsam dışı
tutulan sağlık hizmetlerini, kapsam içinde olan sağlık hizmetleri gibi
gösterdiği,
d) Sağlık hizmetlerine hak kazanmayan
kişilere, sağlık hizmeti sunarak Kuruma fatura ettiği,
e) 73 üncü madde gereğince belirlenen
tavanın üzerinde ilave ücret aldığı,
tespit edilen sağlık hizmeti sunucuları hakkında
genel hükümlere göre takip yapılır. Bu fiiller nedeniyle Kurumun yersiz ödediği
tutar 96 ncı maddeye göre geri alınır. Ayrıca bu fiilleri işleyen veya sağlık
hizmeti satınalınmasına ilişkin sözleşmelerde belirtilen hükümlere aykırı
davrandığı tespit edilen sağlık hizmeti sunucularının Kurum ile yaptıkları
sözleşmeleri feshedilebilir ve Kurumca belirlenecek süre içinde tekrar sözleşme
yapılmaz.
71 inci maddede yer alan kimlik tespiti
yükümlülüğünü yapmayan ve bu nedenle bir başka kişiye sağlık hizmeti sunulması
nedeniyle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti
sunucularından uğranılan zarar geri alınır.
YEDİNCİ
KISIM
Yürürlükten
Kaldırılan, Değiştirilen, Son ve Geçici Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Değiştirilen ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
Diğer kanunlardaki atıflar
MADDE 104- (Değişik
birinci fıkra: 17/4/2008-5754/62 md.) Bu Kanunla yürürlükten kaldırılmayan hükümleri saklı kalmak
kaydıyla, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı,
17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı ve
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlara yapılan atıflar ile ilgili
mevzuatında emeklilik, malûllük, vazife malûllüğü ve sosyal sigorta haklarına,
yardımlarına ve yükümlülüklerine, iştirakçiliğe ve sigortalılığa, dul, yetim ve
hak sahipliği şartlarına, emekli ikramiyesine, ek ödemelere, sağlık hizmetleri
veya tedavi bedellerinin ödenmesine ilişkin yapılan atıflar bu Kanunun ilgili
maddelerine yapılmış sayılır.
27/7/1967
tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununda kadrosuzluk
tazminatının ödenmesine ilişkin T.C. Emekli Sandığına yapılmış olan atıf ile
diğer kanunlarda T.C. Emekli Sandığına, Sosyal Sigortalar Kurumuna, Bağ-Kur’a
yapılmış atıflar Kuruma yapılmış sayılır.
Uygulanmayacak hükümler[70]
MADDE 105- (Değişik:
17/4/2008-5754/63 md.)
21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu
maddesi, 26/10/1990 tarihli ve 3671 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile 10/7/1987
tarihli ve 285 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinin onbirinci
fıkrası hariç olmak üzere, diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri
uygulanmaz.
Yürürlükten kaldırılan hükümler
MADDE 106 – (Değişik:
17/4/2008-5754/64 md.)
1) 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 142 ve 143 üncü, ek 36 ncı,
geçici 20 nci, geçici 81 inci ve geçici 87 nci maddeleri hariç diğer maddeleri,
2) 2/9/1971 tarihli
ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kurumu Kanununun 83, 84, geçici 10 uncu ve ek geçici 6 ncı maddeleri
hariç diğer maddeleri,
3) 29/8/1977
tarihli ve 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasasının 5 inci
maddesi,
4) 17/10/1983
tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kanunu,
5) 24/5/1983
tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen
Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun,
6) 17/10/1983
tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun 1 ilâ 5 inci,
13 ilâ 17 nci, 24 üncü, 33 üncü ve 35 inci maddeleri,[71]
7) 14/7/1965
tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 107 nci, 209 uncu ve ek 22 nci
maddeleri,
8) 8/6/1949
tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 12 ilâ 19
uncu maddeleri, 23 üncü maddesi, 30 ilâ 39 uncu maddeleri, 41 ilâ 55 inci
maddeleri, 57 ilâ 59 uncu maddeleri, 61 ilâ 64 üncü maddeleri, 66 ilâ 71 inci
maddeleri, 72 nci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 73 ilâ 80
inci maddeleri, 82 ilâ 88 inci maddeleri, 90 ilâ 100 üncü maddeleri, 102 nci
maddesi, 104 ilâ 124 üncü maddeleri, 127 ilâ 129 uncu maddeleri, 131 ilâ 135
inci maddeleri, ek 2 ilâ ek 4 üncü maddeleri, ek 8 ve ek 9 uncu maddeleri, ek
11 inci maddesi, ek 13 ilâ ek 19 uncu maddeleri, ek 21 ilâ ek 23 üncü
maddeleri, ek 25 ilâ ek 27 nci maddeleri, ek 29 ve ek 30 uncu maddeleri, ek 31
inci maddesinin (a) ve (b) bentleri, ek 32 ilâ ek 39 uncu maddeleri, ek 46 ila
ek 49 uncu maddeleri, ek 56 ve ek 57 nci maddeleri, ek 59 uncu maddesi, ek 67
ilâ ek 70 inci maddeleri, ek 72 ilâ ek 76 ncı maddeleri, ek 78 inci maddesi, ek
80 inci maddesi, geçici 8 inci maddesi, geçici 15 inci maddesi, geçici 16 ncı
maddesi, geçici 54 üncü, geçici 65 inci, geçici 85 inci, geçici 86 ncı, geçici
88 inci, geçici 96 ilâ geçici 98 inci, geçici 103 üncü, geçici 104 üncü, geçici
109 ilâ geçici 113 üncü, geçici 115 ilâ geçici 118 inci, geçici 120 nci, geçici
139 ilâ geçici 140 ıncı, geçici 146 ncı, geçici 147 nci, geçici 150 ilâ geçici
151 inci, geçici 153 üncü, geçici 157 nci, geçici 159 uncu, geçici 161 ilâ
geçici 166 ncı, geçici 170 inci, geçici 171 inci, geçici 173 üncü, geçici 176
ncı, geçici 180 inci, geçici 182 ilâ geçici 186 ncı, geçici 190 ilâ geçici 192
nci, geçici 195 ilâ geçici 200 üncü, geçici 203 üncü, geçici 204 üncü, geçici
207 nci ve geçici 208 inci, geçici 210 ilâ geçici 212 nci, geçici 216
ncı, geçici 218 ilâ geçici 220 nci, ek geçici 1 inci, ek geçici 2 nci, ek geçici
7 nci, ek geçici 8 inci, ek geçici 11 inci, ek geçici 19 uncu, ek geçici 20
nci, ek geçici 22 nci ve ek geçici 23 üncü maddeleri,
9) 1/10/1992
tarihli ve 3841 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi, 24/11/1994 tarihli ve
4049 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi ve 13/6/2001 tarihli ve 4677 sayılı
Kanunun geçici 1 inci maddesi,
10) 14/1/1988
tarihli ve 311 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 3
üncü maddesi,
11) 25/8/1999
tarihli ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 50 nci maddesinin beşinci
fıkrası ile altıncı fıkrasının ikinci cümlesi ve 56 ncı maddesinin (c) fıkrası,
12) 19/3/1969
tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 186 ilâ 188 inci ve 191 inci
maddeleri,
13) 18/1/1972
tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 201 ilâ 203 üncü maddeleri,
14) 7/5/1987
tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3 üncü maddesinin (d)
bendi ile geçici 3 üncü maddesi,
15) 22/1/1990
tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin
Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin
Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 32 nci maddesindeki
“resmî ve özel sağlık kuruluşlarında ayakta ve yatarak tedavileri ile” ibaresi,
16) 4/6/1937
tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilâtı Kanununun 89 uncu maddesi,
17) 1/11/1983
tarihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat
Teşkilâtı Kanununun 18 inci maddesi,
18) 12/4/1991
tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinin birinci
fıkrasının (f) bendinde yer alan “ve tedavi ettirilirler” ile (g) bendinde yer
alan “ve tedavileri yaptırılır” ibaresi,
19) 23/4/1981
tarihli ve 2453 sayılı Yurt Dışında Görevli Personele Nakdi Tazminat Verilmesi
ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer
alan “ile yaralanan veya sakat kalanların tedavi giderleri” ibaresi,
20) 15/5/1959
tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak
Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü ve
dördüncü fıkraları,
21) 1/7/1976
tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk
Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 7 nci maddesi,
22) 24/2/1968
tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet
Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin ikinci
fıkrası,
23) 10/2/1954
tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun 18 inci maddesinin © bendi ile 20 nci
maddesi,
24) 8/5/1985
tarihli ve 3201 sayılı Kanunun 7 nci, 11 inci, geçici 1 ilâ geçici 4 üncü
maddeleri ile aynı Kanunda geçen “döviz” ibareleri,
25) 22/2/2006
tarihli ve 5458 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi,
26) 22/5/2003
tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 65 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer
alan “Kısa çalışma ödeneği aldığı süre içinde işçinin hastalık ve analık
sigortasına ait primler İşsizlik Sigortası Fonu tarafından 2/3 oranında Sosyal
Sigortalar Kurumuna aktarılır. Bu primler, sigorta primlerinin hesabında esas
alınan en alt kazanç sınırı üzerinden hesaplanır.” Cümleleri,
27) 19/10/2005
tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun geçici 23 üncü maddesi,
yürürlükten kaldırılmıştır.
18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Kanun 1/1/2012 tarihinde, 506 sayılı
Kanunun ek 36 ncı ve geçici 20 nci maddeleri ise bu Kanunun geçici 20 nci
maddesinde belirtilen devir işlemlerinin tamamlanmasından sonra yürürlükten
kaldırılmıştır.[72]
Yönetmelikler
MADDE 107- Bu Kanunda bahsi geçen
yönetmelikler bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içerisinde
çıkarılır. Kurum, bu Kanunun diğer maddelerinin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esasları yönetmelik ile düzenleme yetkisine sahiptir.
Kuruma yapılan bazı bildirimlerin yeterli sayılması
EK MADDE 1- (Ek:
18/2/2009-5838/5 md.)
İşverenler tarafından 8 inci, 9 uncu ve 11 inci
maddelere göre Kuruma yapılan sigortalı ve işyerlerine ilişkin bildirimler;
5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki
Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi, 2821 sayılı Sendikalar
Kanununun 62 nci maddesi, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 48 inci
maddesi ve 4857 sayılı İş Kanununun 3 üncü maddesi hükümleri uyarınca Bakanlık
ile ilgili bölge müdürlüklerine ve Türkiye İş Kurumuna yapılması gereken
bildirimlerin yerine geçer.
Ticaret sicili memurluklarınca işyeri tesciline
ilişkin Kuruma yapılan bildirimlerin dışında, ayrıca Bakanlık ilgili bölge
müdürlüğüne bildirimde bulunulmaz.
Geçici 20 nci maddede
belirtilen sandıklar, Kuruma devir tarihine kadar iştirakçilerinin sandıkla
ilgilerinin başlama ve sona ermesine ilişkin bildirimlerini en geç on gün
içinde Kuruma yaparlar.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
EK MADDE 2- (Ek:
11/8/2009-5921/3 md.)
Yatırımlarda Devlet yardımları hakkında kararlar
çerçevesinde teşvik edilen yatırımlara bağlı olarak gerçekleştirilecek istihdam
için, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde sayılan ve 82 nci maddesi uyarınca
belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta
primlerinin işveren hisselerinin tamamına kadar olan kısmı Hazinece karşılanır.
Hazinece karşılanacak tutarın uygulama süresini, karşılama oranını ve
kapsamını; yatırımın sektörü, büyüklüğü ve bulunduğu illere göre farklılaştırmaya
Bakanlar Kurulu yetkilidir.
İşveren hissesine ait primlerin karşılanabilmesi için
işverenlerin, çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak 5510 sayılı Kanun
uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal
Güvenlik Kurumuna vermesi ve sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin
sigortalı hissesine isabet eden tutarın Hazinece karşılanmayan işveren
hissesine ait tutarını ödemiş olması şarttır. Bu maddeye göre işveren
tarafından ödenmesi gereken primlerin geç ödenmesi halinde, Hazineden Sosyal
Güvenlik Kurumuna yapılacak ödemenin gecikmesinden kaynaklanan gecikme zammı,
işverenden tahsil edilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenir.
EK MADDE 3 –
(Ek: 21/1/2010-5947/14 md.)
4/1/1961 tarihli ve 209 sayılı Sağlık Bakanlığına
Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek
Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5 inci maddesi (altıncı fıkra kapsamında ek
ödeme alanlar ile diğer kurumlardan vekaleten atama veya görevlendirme
suretiyle Sağlık Bakanlığında görevlendirilenler hariç) gereğince döner sermaye
gelirlerinden ek ödeme alan ve aynı zamanda bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı bulunanlardan; tabip ve diş
tabipleri ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, sigorta priminin
işveren payı dahil tamamını kendileri ödemek kaydıyla,
209 sayılı Kanunun ek 3 üncü maddesine göre kendilerine ödenen tutar üzerinden
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasıyla sınırlı olacak şekilde ilave olarak
sigorta primine tabi tutulur. Ancak, bu şekilde ilave olarak sigorta primine
tabi tutulacak kazancın tutarı, bu haktan yararlanacakların tamamı açısından 80
inci maddenin üçüncü fıkrasına göre belirlenecek sigorta primine esas kazanç
toplamı ile 82 nci maddenin birinci fıkrasında belirtilen sigorta primine esas
kazanç üst sınırı arasındaki farkı geçemez.
Bu şekilde ilave prim ödemesinde bulunanlardan
malullük, yaşlılık, vazife malullüğü veya emeklilik aylığı ya da sürekli tam iş
göremezlik geliri bağlanmasına hak kazananlara; ilave olarak ödedikleri her
yıla ait sigorta prim matrahının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren söz
konusu aylık veya geliri talep ettiği tarihe kadar geçen yıllar için her yıl
gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek bulunan kazançlar
toplamının, ilave prim ödedikleri gün sayısına bölünmesi sonucu bulunacak
ortalama günlük kazancın otuz katının, ilave prim ödedikleri gün sayısının her
360 günü için % 2'si oranında bulunacak tutarda ilave aylık ödenir. Bu hesaplamada, 360 günden eksik süreler orantılı
olarak dikkate alınır. Sigortalının ölmesi halinde ise, bu
fıkra çerçevesinde hesaplanacak ilave aylık geçici 18 inci madde hükümleri
saklı kalmak kaydıyla, geçici 4 üncü madde kapsamında bulunan sigortalıların
aylığa müstahak dul ve yetimleri için geçici 4 üncü madde hükümlerine, diğer
sigortalıların hak sahipleri için ise 34 ve 54 üncü madde hükümlerine göre
ödenir. Bu şekilde ilave aylık alan kız çocuğunun 37 nci madde uyarınca
evlenme ödeneğine hak kazanması durumda, aynı madde hükümleri çerçevesinde
ilave evlenme ödeneği ödenir.
İlave aylıklar, 55 inci maddenin ikinci fıkrası
uyarınca artırılır.
Bu şekilde ilave prim ödemesinde bulunanlardan 31 inci
madde ve geçici 4 üncü madde uyarınca toptan ödeme yapılan veya emeklilik
kesenekleri geri verilenlere; ilave olarak ödedikleri sigorta primlerinin her
yıla ait tutarı, primlerin ait olduğu yıldan itibaren yazılı istek tarihine
kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek
bulunacak tutarda ilave toptan ödeme yapılır. Sigortalının ölmesi halinde ise, bu fıkra çerçevesinde
hesaplanacak ilave toptan ödeme, geçici 4 üncü madde kapsamında bulunan
sigortalıların aylığa müstahak dul ve yetimlerine geçici 4 üncü madde
hükümlerine, diğer sigortalıların hak sahiplerine ise 34 üncü madde hükümlerine
göre ödenir.
İlave aylıkların başlangıcı, kesilmesi ve yeniden
bağlanmasında geçici 4 üncü madde kapsamına girenler için geçici 4 üncü madde
hükümleri, diğerleri için ise 27, 30 ve 34 üncü madde hükümleri kıyasen
uygulanır. Ancak, geçici 4 üncü madde kapsamında veya 30 uncu
maddenin üçüncü fıkrası kapsamında aylıklarının kesilmesi sebebiyle ilave
aylıkları da kesilmiş olanlardan birinci fıkra kapsamında yeniden ilave sigorta
primi ödemiş ve yeniden aylık bağlanmasına hak kazanmış olanların yeni ilave
aylığı, eski aylığın kesildiği tarihten yeniden ilave aylık bağlanacak tarihe
kadar 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre aylıklara yapılan artışlar
uygulanarak bulunacak tutara, yeniden ilave sigorta primi ödediği süreler için
ikinci fıkraya göre hesaplanacak ilave aylığın eklenmesi suretiyle tespit
olunur.
Birinci fıkra gereğince ilave sigorta primi
kesilmesine, 209 sayılı Kanunun ek 3 üncü maddesine göre ek ödeme verilecek ilk
aybaşında başlanır. Bu şekilde ilave sigorta primi alınacakların sigorta
primleri için ayrı bir bildirge düzenlenir. Ancak, bu bildirgelerin verilme ve
primlerin ödeme zamanının tespitinde genel hükümlere uygun olarak işlem tesis
edilir.
Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası için bu madde
hükümlerine göre sigorta primi ödenen süreler, prim ödeme gün sayısı,
sigortalılık süresi ve prime esas kazanç hesabına dahil
edilemez. Ödenen prim tutarları ve bildirilen kazanç tutarları ise emekli
ikramiyesi, iş sonu tazminatı ve kıdem tazminatı da dahil
olmak üzere bu maddede belirtilmeyen herhangi bir hakkın elde edilmesinde veya
hesabında dikkate alınmaz.
Bu madde kapsamında ödenen sigorta primleri daha sonra
geri talep edilemez ve bu Kanunun ihya hükümleri ilave aylıklar hakkında
uygulanmaz.
EK MADDE 4- (Ek: 23/7/2010-6009/57
md.)
Kamu idarelerinde çalışanlardan bu Kanunun
66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına girenler için acil
hallerle sınırlı olmak üzere sadece kendilerinin, aynı fıkranın (b) bendi ile
söz konusu maddenin sekizinci fıkrası kapsamına girenlerin ise kendilerinin ve
yurtdışında birlikte yaşadıkları bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kamu
kurumları tarafından yurtdışında sağlık hizmetlerinden yararlandırılması
aşağıda belirtilen temel ilkelere göre yürütülür.
1) Eşlerin aylıksız izinli olması veya
aylıksız izin süresini borçlanması, bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına
girenler açısından isteğe bağlı iştirakçiliğin devam etmesi, sosyal güvenlik
mevzuatı kapsamında eşin kendi adına aylık veya gelir bağlanmış olması,
bakmakla yükümlü olunan aile ferdi sıfatını ortadan kaldırmaz.
2) Çocuklar için yetim aylığı bağlanmış
olması bakmakla yükümlü olunan aile ferdi sıfatını ortadan kaldırmaz.
3) Kamu kurumlarınca bedeli ödenecek
sağlık hizmetlerinin kapsamı, bu Kanunun 66 ncı maddesine göre Sosyal Güvenlik
Kurumu Başkanlığı tarafından ödenen sağlık hizmetleri ile sınırlıdır. Ancak,
bulunulan ülke mevzuatı gereğince zorunlu olarak yaptırılması gereken kontrol
ve muayeneler ile aşı gibi Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından doğrudan ve
ücretsiz olarak yürütülmesi sebebiyle 66 ncı madde kapsamında herhangi bir
belirleme yapılmamış sağlık hizmetlerine ilişkin giderler Türkiye’deki
uygulamanın sınırlılıkları dahilinde ayrıca ödenir.
4) 68 inci maddede belirtilen tutar
veya oranları geçmemek kaydıyla, Dışişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı
tarafından tespit edilecek tutar, oran ve usule göre katılım payı alınır.
Alınan katılım payları, ilgisine göre genel bütçeye ya da ilgili kurum bütçesine
gelir kaydedilir.
5) Tıbbi lüzum üzerine yaptırılan diş
tedavileri sonucu doğan giderler;
a) Diş çekimi, kanal tedavisi, diş
dolguları ve travma sonucu oluşan çene defektlerine
yapılan cerrahi müdahalelerle, protez tamirlerine ait tedavi bedelleri aynen,
b) Diğer diş tedavilerine ait giderler
ise, bedeli ödenecek her bir diş tedavisi kalemi için faturada yer alan tutarı
geçmemek kaydıyla, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından aynı tedavi için tespit
edilen birim fiyatların % 100 oranında artırılması suretiyle bulunacak miktar
üzerinden,
ödenir.
6) Gözlük camı ve çerçeveye ilişkin tedavi
bedeli, bedeli ödenebilecek her bir kalem için faturada yer alan tutarı
geçmemek kaydıyla, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tespit edilen birim
fiyatların % 100 oranında artırılması suretiyle bulunacak miktar üzerinden
ödenir.
7) Sürekli görev yaptıkları memuriyet
merkezinde tedavileri sağlanamadığı için aynı ülke içinde başka bir yere tedavi
amacıyla sevk edilenlerin, yurtdışı gündeliklerine dair karar ekinde yer alan
cetvelde belirlenen miktar kadar gündelik ve fiilen kullandıkları taşıtlara
ilişkin gider belgelendirilmiş olması kaydıyla ödenir. Kendi araçlarını
kullanmış olanlara yapılacak ödeme, o ülkede aynı yer için geçerli olan genel
ulaşım türü esas alınarak belirlenir.
8) Yurtdışında sağlık hizmetinden ve yol
giderlerinden yararlanacak olanların hastalanmaları halinde tedavilerinin
sağlanabilmesi için, gerekli olması halinde tedaviye mahalli usule göre lüzum
gösterilmiş olması zorunludur.
9) Kamu kurumlarınca bedeli ödenecek
tutarın yurtdışına transferi halinde, yılın ilk günündeki kurlar esas alınır.
Kapsama dahil
kişilerin sağlık hizmetlerinden yararlanmasına ilişkin usul ve esaslar ile bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer hususlar, Maliye Bakanlığının
koordinatörlüğünde, Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Sağlık
Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından müştereken
çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
Tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle
süreksiz olarak çalışanların sigortalılığı
EK MADDE 5- (Ek: 13/2/2011-6111/51
md.)
4 üncü madde ile isteğe bağlı sigortalılık
hükümleri ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamında sigortalı
olmayan, kendi sigortalılıklarından dolayı bu kanunlara göre gelir veya aylık
almayan ve 18 yaşını doldurmuş olanlardan; tarım veya orman işlerinde hizmet
akdiyle süreksiz olarak çalışanlar, örneği Kurumca hazırlanan ve Kurumca
belirlenen ilgili muhtarlık, birlik, kuruluş, il veya ilçe tarım müdürlükleri
tarafından usulüne uygun olarak düzenlenip onaylanmış belgeleri ile talepte
bulundukları tarihten itibaren sigortalı sayılırlar.
Bu madde kapsamındaki sigortalılık; 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi
dâhil olmak üzere 4 üncü maddeye istinaden
sigortalı olarak çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihten,
sigortalılıklarını sona erdirme talebinde bulunanların talep tarihinden, prim
borcu bulunanlardan talepte bulunanların primi ödenmiş son günden, gelir ya da
aylık talebinde bulunanların aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep
tarihinden ve ölen sigortalının ölüm tarihinden itibaren sona erer.
Bu madde kapsamındaki sigortalıların 4
üncü madde kapsamında çalışmaları halinde, bu madde kapsamındaki
sigortalılıkları sona erer. 4 üncü madde kapsamındaki çalışmanın sona ermesi
halinde, bu madde kapsamındaki çalışmasının devam etmesi kaydıyla çalışmanın
sona erdiği tarihi takip eden günden itibaren bu madde kapsamındaki
sigortalılıkları kendiliğinden başlar.
Tarım veya orman işlerinde hizmet
akdiyle süreksiz olarak çalışanlar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılırlar. Bunlar hakkında bu Kanunun kısa vadeli
sigorta kolları bakımından yalnızca iş kazası ve meslek hastalığı sigortası,
uzun vadeli sigorta kolları yönünden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası ile
genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır.
Bu madde hükümlerine tabi sigortalıların
iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kollarından sağlanan yardımlardan
yararlanabilmeleri için iş kazasının olduğu tarihten en az on gün önce tescil
edilmiş olmaları ve sigortalılıklarının sona ermemiş olması, bu Kanuna göre iş
kazası veya meslek hastalığından dolayı geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi
veya sürekli iş göremezlik geliri ya da malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarından aylık bağlanabilmesi için prim ve prime ilişkin her türlü
borçlarının ödenmiş olması şartı aranır. İş kazası ve meslek hastalığı halinde durum, kendilerince
veya işverenlerince kolluk kuvvetlerine derhal, Kuruma da en geç üç iş günü
içinde bildirilir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar, 82 nci
maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt ve üst sınırı arasında olmak
kaydıyla sigortalı tarafından belirlenen günlük kazancın otuz katının % 34,5’i
oranında prim öderler. Bunun % 20’si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, %
12,5’i genel sağlık sigortası, % 2’si iş kazası ve meslek hastalıkları
sigortası primidir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, genel sağlık sigortası hükümlerinden
yararlanabilmesi için 67 nci maddede sayılan diğer şartların yanı sıra sağlık
hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihte 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine
göre tecil ve taksitlendirerek tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç
60 günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması şarttır.
Bu madde kapsamındaki sigortalıların
primlerinin yılda bir veya birden fazla dönem halinde ödenmesini ve ödeme
tarihlerini belirlemeye Kurum yetkilidir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar ile
ilgili olarak bu maddede aksine hüküm bulunmaması kaydıyla bu Kanunun ilgili
hükümleri uygulanır.
Kamu idarelerinin tarım veya orman
işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalıştırılanlar hakkında bu madde
hükümleri uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.
Bazı kısmi süreli çalışanların
sigortalılıkları
EK MADDE 6- (Ek: 13/2/2011-6111/51
md.)
Ticari taksi, dolmuş ve benzeri
nitelikteki şehir içi toplu taşıma aracı işyerleri ile 4 üncü maddenin ikinci
fıkrasının (b) bendinde belirtilen ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca
belirlenecek alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi
tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içerisinde çalışma
saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olan kişilerin
sigortalılıkları, bu madde kapsamında kendileri tarafından 30 gün üzerinden
prim ödemeleri suretiyle sağlanır.
Bu madde kapsamında sigorta hak ve
yükümlülükleri; kendilerince veya kendilerini çalıştıranlar tarafından ya da
çalışanların üye oldukları meslek odası, birlik veya benzeri kuruluşlarca
bildirimin Kuruma yapıldığı tarihten itibaren başlar, birinci fıkrada
belirtilen şekildeki çalışma durumlarının son bulmasından itibaren sona erer.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar
hakkında; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası ve
istekleri halinde işsizlik sigortası hükümleri uygulanır.
Bu sigortalılar, 82 nci maddeye göre
belirlenen prime esas kazanç alt ve üst sınırı arasında olmak üzere kendileri
tarafından belirlenecek günlük kazancın otuz katının % 32,5’i oranında prim
öderler. Bu prim oranının % 20’si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, %
12,5’i genel sağlık sigortası primidir. İşsizlik sigortasına tabi olmayı
isteyenlerin, sigortalı ve işveren hissesi oranındaki işsizlik sigortası
primini ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar ödememeleri halinde, o aya
ait işsizlik sigortası primini ödeme hakları düşer.
Bu madde kapsamında ödenen primler,
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık
olarak değerlendirilir. Ancak,
ticari taksi ile dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma
araçlarını işleten kişilerin Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b)
bendinin (1) numaralı alt bendine tabi olmalarını gerektirecek nitelikte vergi
mükellefi olmaları halinde, bu kişiler Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olurlar.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar ve
bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, genel sağlık sigortası hükümlerinden
yararlanabilmesi için 67 nci maddede sayılan diğer şartların yanı sıra sağlık
hizmeti sunucusuna başvurdukları tarihte 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine
göre tecil ve taksitlendirerek tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç
60 günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması şarttır.
Bu Kanun kapsamında tam süreli çalışma ile
uzun vadeli sigorta kollarına tabi olan sigortalılar ile 506 sayılı Kanunun
geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sigortalılar ve kendi sigortalılıklarından
dolayı gelir veya aylık almakta olanlar, birinci fıkrada belirtilen çalışma
durumları nedeniyle ayrıca sigortalı olmazlar.
Kurum, bu madde kapsamındaki
sigortalıların bu Kanunun diğer hükümlerine göre uzun vadeli sigorta kollarına
tabi olma durumlarını dikkate alarak prim ödeme gün sayılarını ve prim ödeme
sürelerini belirlemeye, bu sigortalıları çalıştıranlara ve çalıştıranların
bağlı olduğu meslek odası, birlik veya benzeri kuruluşlara Kurumca belirlenecek
süre içinde bu sigortalıların işe başlama ve işten ayrılışlarını bildirmeleri,
bu madde veya bu Kanunun uzun vadeli sigorta kollarını ihtiva eden sigortalılık
statüleri kapsamında sigortalılık kontrolünden sonra çalıştırılmaları,
çalıştırıldıkları süre içerisinde sigortalılıklarının devam edip etmediği ve
Kurumca verilecek sigortalılık belgelerinin periyodik kontrolünü sağlama
hususunda zorunluluk getirmeye yetkilidir.
Bu madde kapsamında bulunan sigortalıları
çalıştıranlar ile çalışanların üye olduğu meslek odası, birlik veya benzeri
kuruluşlara bu madde uyarınca getirilecek bildirim ve kontrol yükümlülüklerinin
yerine getirilmemesi halinde 102 nci madde uyarınca idari para cezası
uygulanır.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar ile
ilgili olarak, bu maddede aksine hüküm bulunmaması kaydıyla bu Kanunun ilgili
hükümleri uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
EK MADDE 7-(Ek: 12/1/2012-6270/12
md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile dışarıdan
bakanlığa atananlardan bu görevleri sona erdiği halde, yaşlılık, emeklilik veya
malullük aylığı bağlanmasına hak kazanamayanların, Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında kurmuş olduklarısigortalılık
ilişkisi, bu görevlerinin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün içinde Kuruma
başvurmaları ve bu Kanuna göre uzun vadeli sigorta kolları yönünden sigortalı
olmayı gerektiren bir işte çalışmamaları halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeliği veya dışarıdan bakanlık görevi sebebiyle ödenen ödeneğin ilişkili
olduğu dönemin bitimini izleyen ay başından başlamak
üzere 4 yıl süreyle aynı kapsamda devam ettirilir ve ödenecek sigorta primi
Başbakanlık Müsteşarı için Kanunun 80 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile
belirlenen prime esas kazancıüzerinden hesaplanır. Bu
şekilde hesaplanan sigorta prim tutarları, sigortalı payı da dâhil olmak üzere,
Kurum tarafından üçer aylık dönemler itibarıyla düzenlenecek fatura üzerine
Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçesinden karşılanır. Yaşlılık aylığı bağlanması
için en erken yaşa göre tamamlanması gereken prim ödeme gün sayısını
dolduranlar için bu fıkra hükümlerine göre sigorta primi ödenmesine son
verilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile dışarıdan
bakanlığa atananlardan bu görevleri sona erdiği halde, yaşlılık, emeklilik veya
malullük aylığı bağlanmasına hak kazanamayan ve uzun vadeli sigorta kolları
yönünden sigortalı olmayı gerektiren bir işte çalışanların ise birinci fıkraya
göre belirlenecek sigorta primine esas kazanç tutarı ile bu Kanunun 80 inci
maddesi veya geçici 4 üncü maddesi uyarınca fiilen çalıştığı iş için tespit
olunan prime esas kazanç veya emeklilik keseneğine esas aylığı arasındaki farka
ilişkin sigortalı payı dâhil sigorta primleri ile emekli keseneği ve kurum
karşılığı farkları, birinci fıkraya göre belirlenecek süre ve usuller esas
alınarak Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçesinden ödenir.
Sigorta primlerinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi
bütçesinden karşılanacağı süre içerisinde Kanuna göre uzun vadeli sigorta
kolları açısından sigortalı olmayı gerektiren bir işte çalışmakta iken bu
çalışmaları sona erenler ise birinci fıkra hükümlerine göre belirlenecek 4
yıllık süreyi aşmamak kaydıyla ve başvuru tarihinden itibaren aynı usul ve
esaslarla birinci fıkra hükmünden yararlandırılır.
Yukarıdaki birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri, Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeliği veya dışarıdan atandığı bakanlık görevi sona
erdiği halde, yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı bağlanmasına hak
kazanamayanlardan, Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına girenlerin, 5434
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa göre ödenmeye devam olunacak
emekli kesenekleri ile kurum karşılıkları hakkında da uygulanır.
4 yıl süreyle sigorta primlerinin veya emekli
kesenekleri ile kurum karşılıklarının Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçesinden
karşılanmasına ilişkin uygulamadan bir dönemden fazla yararlanılamaz.
Bu madde hükümlerine göre, sigorta primleri veya
emekli kesenekleri ile kurum karşılıklarının tamamı Türkiye Büyük Millet
Meclisi bütçesinden karşılanan süreler emekli ikramiyesinin hesabına esas sürenin
tespitinde dikkate alınmaz. Birinci fıkrada belirtilen 4
yıllık sürenin bitimine rağmen yaşlılık aylığı veya emeklilik aylığı
bağlanabilecek en erken yaş itibarıyla tamamlanması için gerekli olan prim
ödeme gün sayısını veya fiili hizmet süresini tamamlamamış olanların kalan
süreye ilişkin sigorta primine esas kazançları veya emekli keseneğine esas
aylık tutarları, birinci fıkraya göre belirlenecek tutardan az olamaz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile dışarıdan
bakanlığa atananlardan bu görevleri sona erdiği halde, birinci fıkrada
belirtilen 4 yıllık süre sonunda da yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı
bağlanmasına hak kazanamayanlardan, uzun vadeli sigorta kolları açısından
sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışanların veya isteğe bağlı sigortalı
olanların sigorta primine esas kazançları veya emekli keseneğine esas aylık
tutarları da birinci fıkraya göre belirlenecek tutardan az olamaz. Ayrıca, bu tutar ile Kanunun 80 inci maddesi veya
geçici 4 üncü maddesi uyarınca fiilen çalıştığı iş için tespit olunan prime
esas kazanç veya emeklilik keseneğine esas aylık arasındaki farka ilişkin
işveren payı veya kurum karşılığı farkı da kendileri tarafından ödenir.
İKİNCİ
BÖLÜM
Geçici
ve Son Hükümler
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin bazı
geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 1-
(Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önce, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal
Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer
Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ve bu Kanunla mülga 2926 sayılı
Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa tabi
olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında,
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa tabi olanlar, bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında kabul edilir.
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve
1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983
tarihli ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan veya hak kazanan; aylık, gelir
ve diğer ödenekler ile 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine
göre ödenmekte olan ek ödemenin verilmesine devam edilir. Bu gelir ve
aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya
yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümleri
uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı ve 2/9/1971
tarihli ve 1479 sayılı kanunlara göre ödenmekte olan sosyal yardım zammı ile
telafi edici ödeme tutarları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ödenen
tutarlar esas alınarak, ilgililerin gelir ve aylıklarına ilâve edilerek ödenir.
Sosyal yardım zammının ilavesinde tamamı dağıtılacak şekilde, hak sahiplerinin
gelir ve aylıklardaki hisseleri esas alınır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı sayılanlara ve bunların hak
sahiplerine bağlanmış olan aylık ve gelirler, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına
göre artırılır.
506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı
kanunlar kapsamında geçen sigortalılık süresi fiili hizmet süresi ve prim ödeme
gün sayısı, genel sağlık sigortasının uygulanmasında gerekli olan sigortalılık
süresi ve prim ödeme gün sayılarında dikkate alınır.
Bu Kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal
güvenlik kanunlarına tâbi geçen çalışmalar için bağlanacak aylıkların hesabı
GEÇİCİ MADDE 2 – (Değişik: 17/4/2008-5754/68
md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve
1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983
tarihli ve 2926 sayılı kanunlara tabi olanlara bağlanacak yaşlılık aylıkları
aşağıdaki şekilde hesaplanır:
a) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihe kadar geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına veya fiilî
hizmet süresine ait aylık; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki kanun
hükümlerine göre, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı veya
fiilî hizmet süresi üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla
hesaplanacak aylığının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadarki prim ödeme
gün sayısı veya fiilî hizmet süresi ile orantılı bölümü, aylık talep tarihine
kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile
çarpılarak hesaplanır.
b) Sigortalının bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına ait aylığı,
aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden 29 uncu madde
hükümlerine göre hesaplanacak aylığının, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki
prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır. Ancak, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce 3600 prim gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların
yaşlılık aylığı bağlama oranının hesabında, sigortalının Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra geçen ve Kanunun yürürlük tarihinden önceki prim gün
sayısını 3600 güne tamamlayan hizmet sürelerinin her 360 günü için % 3 oranı esas
alınır.
c) Aylık, (a) ve (b) bentlerine göre
hesaplanan kısmî aylıkların toplamından oluşur. Aylıklar ayrıca 29 uncu
maddenin son fıkrasına göre artırılarak belirlenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun
geçici 82 nci maddesinin (a) bendine göre gösterge sistemi içinde hesaplanacak
kısmî aylıklara esas gösterge, sigortalıların ortalama yıllık kazanç hesabına
giren takvim yılı sayısı esas alınmak suretiyle hazırlanacak olan gösterge ve
üst gösterge tespit tabloları esas alınarak belirlenir.
Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen
sürelere ilişkin aylığın hesabında esas alınan asgari aylık tutarı ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci
maddesinin ikinci fıkrasına göre belirlenen eski tam aylık tutarı, toplam prim
ödeme gün sayısı içinde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar geçen prim ödeme gün
sayısının oranına tekabül eden tutar üzerinden esas alınır.
Yurt dışı hizmet borçlanması yapanların
aylıkları da yukarıda belirtilen fıkralara göre hesaplanır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında sigortalı sayılanlardan, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce ilgili kanun hükümleri ile bu madde hükümlerine
göre yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra çalışmaya başlaması nedeniyle aylıkları
kesilenlerden, işten ayrılarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı
istekte bulunanların yeni aylıkları, bu Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü
fıkrasına göre hesaplanır.
Malûllük ve ölüm aylıkları, bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar için
yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler, (b) bendi kapsamındaki sigortalılar
için ise bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre esas alınan
süreler dikkate alınarak 27 nci veya 33 üncü madde hükümlerine göre hesaplanır.
Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce sigortalı veya iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik
kurumlarına ya da bu Kanunda belirtilen sigortalılık hallerinden birden
fazlasına tabi olanlara aylık bağlanmasına esas alınacak kanun, bu Kanunla
mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit olunur ve bunlar hakkında, bu
Kanunun geçici maddelerindeki hükümler uygulanır. Ancak, bunlardan bu
Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına girmeyenlere 5434 sayılı Kanun
hükümleri uygulanmaz. Bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanuna göre 5434 sayılı
Kanun hükümleri uygulanması gerekenlerden, bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına
girmeyenler için, bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri esas alınır. (a) bendi
hükümlerinin uygulamasına esas alınacak kanun, bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında geçen süreler hariç, bu Kanunla mülga
2829 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenir. Bu Kanuna tabi hizmetlerle 506
sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi sandıklarda geçen hizmetlerin
birleştirilmesinde de bu fıkra hükümleri esas alınmak suretiyle bu Kanunla
mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.
Önceki mevzuat hükümlerinin uygulanması[73]
GEÇİCİ MADDE 3-
(Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanuna göre çıkarılması gereken
yönetmelikler ile diğer düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut tüzük ve
yönetmelikler ile diğer düzenlemelerin, bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri
uygulanmaya devam edilir.
5434
sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 4-
(Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanuna göre; aylık, tazminat, harp
malûllüğü zammı, diğer ödemeler ve yardımlar ile 8/2/2006 tarihli ve 5454
sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı
Kanunda kendileri için belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe
bunların ödenmesine devam olunur. Ancak, 5 ilâ 10 yıl arasında fiili hizmet
süresi olan iştirakçilerden dolayı dul ve yetim aylığı almakta olanların, aylık
ve diğer ödemeleri, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerindeki
şartları haiz oldukları müddetçe devam edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
iştirakçiliği sona erenlerden tahsis talebinde bulunacaklar ile bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsis
talebinde bulunanlardan işlemleri devam edenler hakkında, bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı
Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendine tabi olarak çalışmaya başlayanlardan vazife malûllüğü
kapsamına girenler hakkında, bu Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasına
göre işlem yapılır.
Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı
takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi
olarak çalışmış olup bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine
tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri
hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil
5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. (Ek cümle: 11/10/2011-KHK-666/5 md.) Bu
fıkra kapsamına girenlerden 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu
maddesi kapsamında bulunanların emekli kesenekleri ile kurum karşılıklarının
hesabında, işgal ettikleri kadrolar için ilgili mevzuatında belirlenen unsurlar
esas alınır.
Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının
bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan
ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile
emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu
maddenin uygulanmasında mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate
alınır. (Ek cümle: 16/6/2010-5997/10 md.) Ancak, Polis Akademisinde öğrenim görmekte olan
öğrencilerin yetim aylıkları bu öğrenimleri süresince kesilmeksizin ödenmeye
devam edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup, çalışmaya
başlamadan önce ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında özürlü
olduklarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlar ile en az % 40 oranında
doğuştan özürlü olduklarını belgeleyenlerden aylık talep tarihinde bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının © bendi kapsamında sigortalı olanlara; en az
5400 gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş ya da emekli keseneği
ödenmiş olması kaydıyla, istekleri halinde bu madde hükümleri esas alınarak
yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak çalışmaya başladıktan sonra, Kurumca yetkilendirilen sağlık
hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve
dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma
gücündeki kayıp oranının;
a) % 50 ilâ % 59 arasında olduğu anlaşılan
sigortalılar, en az 5760,
b) % 40 ilâ % 49 arasında olduğu anlaşılan
sigortalılar, en az 6480,
gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olması
kaydıyla, haklarında bu fıkra hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kamu
idarelerinde hizmet akdi ile veya sözleşmeli olarak çalışanlardan; ilgili
kanunları gereği 5434 sayılı Kanun ile ilgilendirilenler aynı statüde çalışmaya
devam ettikleri sürece, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendine göre sigortalı sayılırlar ve bunlar hakkında bu madde hükümleri
uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanların kesenek ve
karşılıkları, fiili hizmet zammı ve itibari hizmet süresi karşılıkları ile %100
artış farkları hakkında 5434 sayılı Kanunun bu Kanunun yürürlüğe girmeden
önceki hükümleri uyarınca işlem yapılır. (Değişik ikinci cümle: 31/7/2008-5797/3
md.) Geçici 12 nci maddenin ikinci
fıkrası uyarınca kamu idarelerinin sağlık hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin
görevlerinin Kurum tarafından devralındığı tarihten itibaren, kamu idarelerince
bu kapsamdaki sigortalılar için her ay emekli keseneklerine esas aylıklarının %
12’si oranında ayrıca genel sağlık sigortası primi ödenir. Bunlar için Kanunun 81 inci maddesinin (h) fıkrası
uyarınca ödenecek ek karşılıkların hesabında, genel sağlık sigortası primi
tutarları dikkate alınmaz.
5434 sayılı Kanuna göre ödenen aylıklar
ile bu madde kapsamında bağlanacak aylıklar, memur maaş katsayılarındaki
artışlara göre yükseltilir. Ayrıca 5434 sayılı Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra barem, teşkilat, kadro ve sair kanunlar ile
aynı rütbe, kadro ve sair kanunlarda yapılacak değişiklikler sonucunda aylık
tutarlarında meydana gelecek yükselmeler, aynı rütbe, kadro unvanı ve dereceden
bağlanmış bulunan emeklilik, malûllük ve vazife malûllüğü aylıkları ile dul ve
yetim aylıkları hakkında da uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Polis
Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına
okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına
okumaya devam eden öğrenciler ile Emniyet Hizmetleri Sınıfında 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmakta olanların, bahse konu
okullarda geçen başarılı eğitim süreleri, istekleri halinde; borçlanma talep tarihinde ilgisine göre en az aylık
alan polis veya komiser yardımcısının emekli keseneğine esas unsurları
üzerinden, bu sürelere ait sigortalı ve işveren hissesi priminin tamamı
borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bundan doğacak borç tutarının tamamı
borcun tebliğ edildiği tarihten itibaren iki yıl içinde kendileri tarafından
ödenir. Ayrıca, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce
üniversitelerin çeşitli fakülte, yüksek okul veya meslek yüksek okullarında
kendi hesabına öğrenim yaptıktan sonra muvazzaf astsubay nasbedilenlerin sözü
edilen okullarda geçen başarılı öğrenim süreleri de istekleri halinde;
borçlanma talep tarihinde en az aylık alan astsubay çavuşun emekli keseneğine
ait unsurlar üzerinden, bu fıkradaki esaslar dâhilinde borçlandırılarak tahsil
edilmek suretiyle hizmetten sayılır.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce,
seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olup, bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan
ek 68 inci maddesine göre makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya
görev tazminatı ödenenler hariç olmak üzere, sosyal güvenlik kanunlarına göre
emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olanlardan; 5434 sayılı Kanunun bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine göre aylık bağlanması
şartlarını haiz olanlara, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, bu
kişilerden bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz
olmayanlara ise bu şartları haiz oldukları tarihten itibaren 5434 sayılı
Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ek 68 inci maddesinde belirtilen
şartlar da dikkate alınarak, emsali belediye başkanının almakta olduğu makam
tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı tutarı, almakta
oldukları emeklilik veya yaşlılık aylıklarına ilâve edilmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce
seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olup, bu Kanuna göre
sigortalı iken yaşlılık aylığı bağlananlardan; 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz
olanlara bu Kanunun geçici 2 nci ve geçici 4 üncü maddeleri hükümleri de
dikkate alınarak bu fıkrada belirtilen şartlar dahilinde
söz konusu tazminatlar aylıklarına ilâve edilmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce seçimler neticesinde belediye
başkanı olarak görev yapmış olanlardan ölenlerin bu Kanunun
32 nci maddesinde belirtilen şartlara sahip olmaları halinde, 5434 sayılı
Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ek 68 inci maddesinde belirtilen
şartlar da dikkate alınarak, hak sahiplerine bu Kanunun 34 üncü, geçici 1 inci,
geçici 2 nci ve geçici 4 üncü maddeleri hükümlerine göre söz konusu tazminatlar
bu Kanunun yürürlük tarihinden önce ölenler için bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölenler için ise ölüm tarihinden
itibaren ölüm aylıklarına eklenmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce seçimler neticesinde belediye başkanı olarak
görev yapmış olanlardan; malûllük aylığı almakta olanlar ile malûllük aylığına
hak kazanacaklar 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 39 uncu
maddesinde belirtilen aylık bağlamaya ilişkin şartlar dikkate alınmaksızın
yukarıda belirtilen tazminat haklarından yararlandırılır. Bu fıkraya göre
tazminat tutarları ödendikçe Hazineden tahsil edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
önceki dönemlere ait 5434 sayılı Kanundan kaynaklanan alacakların takip ve
tahsil işlemleri 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili
hükümlerine göre Kurumca sonuçlandırılır. Ancak bunlardan bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce Maliye Bakanlığının ilgili birimleri tarafından takip ve
tahsil işlemleri başlatılmış olanların işlemleri bunlar tarafından
sonuçlandırılır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalıların borçlandığı, ihya ettiği
hizmetleri ile birlikte bu Kanuna göre aylığa hak kazanmaları ve müracaat
etmeleri halinde, paranın ödendiği tarihi takip eden ay
başından itibaren kendilerine aylık bağlanır. Ancak emeklilik ikramiyesi
ödenmiş süreler emeklilik ikramiyesinde nazara alınmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
ölen, ancak bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre
ölüm aylığının bağlanabilmesi için yeterli prim ödeme gün sayısı olmayan
sigortalının hak sahiplerinin, prim ödeme gün sayısı bakımından bu Kanun
hükümlerine göre ölüm aylığına hak kazanması halinde, müracaat tarihini takip
eden aybaşından itibaren, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 5434 sayılı Kanun
hükümlerine göre hesaplanacak aylıkları, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci
maddelerine göre ödenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında sigortalılığı
bulunmayanların borçlandığı, ihya ettiği hizmetleri ile birlikte bu Kanuna göre
aylığa hak kazanmaları ve müracaat etmeleri halinde, bu maddeye göre
borçlandığı ve ihya ettiği hizmetlerine ait paranın ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren kendilerine bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanarak aylık bağlanır. Hak
sahipleri hakkında bu fıkra hükmü uygulanmak suretiyle aylığa hak
kazandıklarında hesaplanan aylıkları, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci
maddelerine göre ödenir. Ancak bu süreler emeklilik ikramiyesinde nazara
alınmaz.
Kesenek veya toptan ödemeleri zamanaşımına
uğramış olması nedeniyle hizmetleri tasfiye edilmiş olanların, tasfiye edilmiş
süreleri bu Kanuna göre birleştirilecek hizmetlerden kabul edilir.
Personel mevzuatına göre almış oldukları
disiplin cezası sonucu 23/4/1999 tarihi ile 14/2/2005
tarihleri arasında memuriyetleri sona erenlerden, 22/6/2006 tarihli ve 5525
sayılı Kanun uyarınca haklarında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile
ortadan kaldırılanların, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 30/6/2011 tarihine
kadar Kuruma müracaatları halinde, görevlerinden ayrıldıkları tarih ile göreve
başladıkları tarih arasındaki prim veya kesenek ödenmemiş süreleri, istekleri
halinde, görevlerinden ayrıldıkları derece ve kademelerine prim veya kesenek
ödenmemiş veya borçlanmak istedikleri sürenin her üç yılına bir derece ve her
yılına bir kademe verilmek ve öğrenim durumları itibariyle 657 sayılı Devlet
Memurları Kanununun 36 ncı maddesindeki yükselebilecekleri dereceleri geçmemek
üzere tespit edilecek derece, kademe ve ek göstergeleri ile emekli keseneğine
esas aylığın hesabına ait tüm unsurların toplamının müracaat tarihinde
yürürlükte olan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarlar esas alınarak,
yine o tarihteki kesenek ve karşılık oranları borçlandırılmak suretiyle
hizmetten sayılır. Bundan doğacak borç tutarının tamamı borcun tebliğ edildiği
tarihten itibaren 31/12/2014 tarihine kadar kendileri
tarafından eşit taksitlerle veya defaten ödenir.[74]
Toptan ödeme ve ihya geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 5-
(Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için bu Kanuna göre
yapılacak toptan ödemelerin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki
hizmet sürelerine ait bölümü, bu Kanunla bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan
ilgili kanun hükümlerine göre bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla
hesaplanarak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile toptan ödemenin
yapılmasına ilişkin yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için her yılın
güncelleme katsayısı ile çarpılarak bulunan tutar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonraki süreler için bu Kanuna göre hesaplanan toptan ödeme tutarına
ilâve edilerek ödenir.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce toptan ödeme yapılarak tasfiye edilen
hizmetlerin 31 inci, 36 ncı ve 41 inci maddelere göre ihyasında veya
borçlanılmasında, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunla bazı
maddeleri yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre hesaplanan
tutarı, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile ihya talebine ilişkin yazılı
istek tarihi arasında geçen yıllar için, her yılın güncelleme katsayısı ile
çarpılarak bulunan değeri dikkate alınır.
506 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 6- 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı Kanuna göre 1/4/1981 tarihinden önce malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında, bu Kanunun 38 inci
maddesinin ikinci fıkrasındaki sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu
tarihten başlayacağına ilişkin hükmü uygulanmaz.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga ek 24
üncü maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlarca, Kuruma ödenmeyen sosyal yardım
zamları, Hazine tarafından ilgili kurum ve kuruluşlardan tahsil edilmek üzere
Kuruma ödenir.
(Değişik
üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/69 md.) 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun hükümlerine göre
yapılmış olan işyeri tescilleri, bu Kanun hükümlerine göre yapılmış sayılır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 86 ncı
maddesi hükmüne göre topluluk sigortasına tâbi olanların ödedikleri iş kazası,
meslek hastalığı, hastalık, analık, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primleri genel sağlık sigortası dahil bu Kanuna göre
ödenmiş sayılır. Bu süreler yatırıldıkları sigorta kolları bakımından başlangıç
süresi ve prim ödeme gün sayısı olarak kabul edilir.
Bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla 506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 86 ncı maddesine göre malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları bakımından topluluk sigortasına devam edenler, bu Kanunun 4
üncü maddesi kapsamında durumları değerlendirilerek, durumlarına uyan bent
kapsamında sigortalı sayılırlar. Bunların kendileri veya işverenleri tarafından
verilmesi gereken belgeler en geç üç ay içinde Kuruma verilmek zorundadır.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 96 ncı
maddesinin ikinci fıkrasına göre Sosyal Sigortalar Kurumuna devir olan
sandıklardan 23/1/1968 tarihli ve 991 sayılı Kanunun
geçici 2 nci maddesine göre bağlanmış emekli, adi malûllük veya vazife
malûllüğü aylıkları ile 23/1/1968 tarihli ve 991 sayılı Kanunun geçici 1 inci
maddesinin birinci fıkrasına göre Kurumca bağlanan aylıklarla dul ve yetim
aylıkları (aylık alan tek kişi de olsa) toplamı, net asgarî ücretin % 70’inden aşağı
olamaz.
Aylık bağlama şartları bakımından bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılarak aylık
bağlanacaklar için;
a) (Mülga: 17/4/2008-5754/69
md.)
b) (Değişik:
17/4/2008-5754/69 md.) 28 inci maddenin üçüncü fıkrasında
belirtilen 5400 günlük süre ilk defa;
1) 30/4/2008
tarihi ile 31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 4600 gün
olarak,
2) 1/1/2009
tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim yılı başında 4600
güne 100 gün eklenmek suretiyle 5400 günü geçmemek üzere,
c) (Değişik:
17/4/2008-5754/69 md.) 28 inci maddenin dördüncü fıkrasında
belirtilen 3960 günlük süre ilk defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile 31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 3700
gün olarak,
2) 1/1/2009
tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim yılı başında 3700
güne 100 gün eklenmek suretiyle 3960 günü geçmemek üzere,
d) (Değişik:
17/4/2008-5754/69 md.) 28 inci maddenin beşinci fıkrasının (a)
bendinde belirtilen 4320 günlük süre ilk defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile 31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 3700
gün olarak,
2) 1/1/2009
tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim yılı başında 3700
güne 100 gün eklenmek suretiyle 4320 günü geçmemek üzere,
e) (Değişik:
17/4/2008-5754/69 md.) 28 inci maddenin beşinci fıkrasının (b)
bendinde belirtilen 4680 günlük süre ilk defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih ile 31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 4100
gün olarak,
2) 1/1/2009
tarihinden itibaren sigortalı sayılanlar için ise her takvim yılı başında 4100
güne 100 gün eklenmek suretiyle 4680 günü geçmemek üzere,
uygulanır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/69
md.) Sosyal güvenlik
sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerce çalıştırılmak üzere
bu ülkelere götürülen Türk işçilerinden, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce
sadece malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi topluluk sigortasına devam
edenler ile isteğe bağlı sigortalı olarak söz konusu ülkelere götürülmüş olan
sigortalıların, bu Kanunun 5 inci maddesinin (g) bendi kapsamında
sigortalılıkları bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren üç ay içerisinde
işverenlerince sağlanır ve buna ilişkin yükümlülükler yerine getirilir.
506, 1479, 5434, 2925, 2926 sayılı kanunlara ilişkin
ortak geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 7-
(Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479
sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli
ve 2926 sayılı, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlar ile 17/7/1964 tarihli
ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık
başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet
süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi
oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir.
Kanunun yürürlük tarihinden önce 24/6/1965 tarihli ve 635, 18/3/1986 tarihli ve 3269,
22/7/1965 tarihli ve 644, 1/11/1983 tarihli ve 2937, 25/3/1957 tarihli ve 6940
ve 26/10/1990 tarihli ve 3671 sayılı kanunlar ile 5434 sayılı Kanunun 32 nci
maddesine göre fiili hizmet süresine müstehak görevlerde çalışanların bu
görevlerde geçirdikleri süreler bu Kanunun 40 ıncı maddesi gereğince aranan
3600 günün doldurulmasında nazara alınır. 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesinde sayılan itibari hizmet
süresi kapsamında yer alıp bu Kanunun 40 ıncı maddesinde sayılmayan işlerde bu
Kanunun yürürlük tarihinden önce geçen çalışma sürelerinin bu maddenin birinci
fıkrası kapsamında değerlendirilmesinde 3600 gün prim ödeme şartı aranmaz.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalıların borçlandıkları hizmetleri
nedeniyle borçlanma tutarlarından ödenmeyen kısmı var ise aylıklarından
emekli keseneği oranında tahsil edilmeye devam edilir.
Aylıkların hesabında 41 inci maddeye ve 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanuna göre yapılan
borçlanmaların bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki sürelere ait
kazançları, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre
değerlendirilir. Ancak, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında bulunan sigortalılar için bu Kanunun yürürlük tarihinden
önceki dönemlere ait sürelerin bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra
borçlanılması halinde de 41 inci madde ve 8/5/1985
tarihli ve 3201 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/48 md.) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında değerlendirilen 1/10/2008 tarihinden önceki
yurt dışı borçlanma sürelerine göre tespit edilen basamaklar, 2008 yılı Eylül
ayında yürürlükte bulunan gelir tablosunda, 41 inci maddenin beşinci fıkrası
hükmüne göre belirlenen prime esas aylık kazanca yakın gelire karşılık gelen
basamağı geçemez.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
birden fazla dosyadan gelir veya aylık alınması durumunda bu Kanunun yürürlük
tarihinden sonra yeni dosyadan gelir veya aylık alınmasına hak kazanılması
durumunda yeni bağlanacak dosyadaki gelir ve aylık miktarı da dahil olmak üzere mukayese yapılarak en düşük miktarlı dosya
kapsamdan çıkarılır.
Birinci fıkrada belirtilen kanunlar
kapsamında zorunlu sigortalı sayılanlar ile isteğe bağlı sigortalı olup sağlık
sigortasından yararlananların prim ödeme gün sayıları da genel sağlık sigortası
prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra 4 üncü maddenin birinci fıkrasının © bendine göre ilk defa sigortalı
olanların sigortalılık başlangıç tarihinden önceki süreleri, bu Kanunun 41 ve
46 ncı maddeleri, 5434 sayılı Kanunun ek 31 inci maddesi ile 3201 sayılı Kanuna
göre borçlandırılmaları halinde, sigortalılığın başlangıç tarihinin geriye
götürülmesini ve haklarında bu Kanunun geçici maddelerinin uygulanmasını gerektirmez.
Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434
sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre itibari hizmet süresine müstehak kadro
ve görevlerde bulunanlardan bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında çalışmaya devam edenlerin itibari hizmet süreleri hakkında, bu
Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
30/4/2008 tarihinden sonra 506, 1479, 5434, 2925 ve
2926 sayılı kanunlara göre ilk defa sigortalı veya iştirakçi olanlar hakkında
bu Kanunun 28 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.
Geçici 2 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin son cümlesi hükmü bunlar
hakkında uygulanmaz.
(Ek fıkra: 17/1/2012-6270/13
md.) 24/7/2003 tarihli ve 4956 sayılı
Kanunun 48 inci maddesi ile değişik, mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı
Kanunun 2 nci maddesi hükmü 2/8/2003 tarihi öncesi
için de uygulanır.
1479 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 8-
(Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre
sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar
kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğü bu
Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlar. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre sigortalı sayılanların
hak ve yükümlülüğü ise 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
başlar.
Ancak, bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre
sigortalı sayılanlardan bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren
sigortalılıkları başlatılanların, bu Kanunun yürürlük tarihi ile 4/10/2000 tarihi arasında geçen vergi mükellefiyet süreleri
bulunmak kaydıyla, sigortalının bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay
içinde talepte bulunması halinde, vergi mükellefiyet sürelerinin tamamı için 80
inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine göre talep tarihindeki prime esas
kazancının % 32’si üzerinden borçlanma tutarı hesaplanır ve sigortalıya tebliğ
edilir. Sigortalının kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını
tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu süreler sigortalılık
süresi olarak değerlendirilir. Sigortalıya tebliğ edilen borç tutarının bu süre
içerisinde tam olarak ödenmemesi halinde bu süreler sigortalılık süresi olarak
değerlendirilmez ve ödenen tutar bu Kanunun 89 uncu maddesine göre iade edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
1479 sayılı Kanunun 53 üncü maddesi gereğince 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanununa göre başlatılmış olan icra takipleri anılan Kanun hükümlerine göre
takip edilerek sonuçlandırılır.
Emeklilik yaşına ilişkin bazı geçiş hükümleri[75]
GEÇİCİ MADDE 9-
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden 30/4/2008 tarihine
kadar ilk defa sigortalı sayılanlar; kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını
doldurmak ve 7000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak
şartıyla veya kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve 25 yıldan beri
sigortalı bulunmak ve en az 4500 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/70
md.) 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden 30/4/2008
tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılanlar kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını
doldurmuş ve 25 tam yıl sigorta primi ödemiş olması veya kadın ise 60, erkek
ise 62 yaşını doldurması ve en az 15 tam yıl malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi ödemesi şartıyla kısmi yaşlılık aylığından yararlanırlar.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/70
md.) 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının © bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden 30/4/2008
tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılanlar kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını
doldurmuş ve 25 tam yıl sigorta primi ödemiş olması veya 61 yaşını doldurması
ve en az 15 tam yıl malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi
şartıyla kısmi yaşlılık aylığından yararlanırlar.
17/10/1983
tarihli ve 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olup da 8/9/1999 tarihinden 30/4/2008 tarihine kadar ilk defa sigortalı
sayılanlar; kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve onbeş yıldan beri
sigortalı olup 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemek
şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce bazı hükümleri
yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre sigortalı
sayılanlardan;
a) En az 20 yıldan beri Bakanlıkça tespit edilen maden
işyerlerinin yeraltı işyerlerinde sürekli çalışan ve bu işlerde en az 5000 gün
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyen sigortalılara yazılı
talepleri halinde 28 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendindeki yaş
şartları aranmaksızın yaşlılık aylığı bağlanır.
b) En az 25 yıldan beri Bakanlıkça tespit edilen maden
işyerlerinin yeraltı işyerlerinde yeraltı münavebeli işlerinde çalışan ve bu
işlerde en az 4000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyen
sigortalılara da 28 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendindeki yaş şartları
aranmaksızın 8100 gün prim ödemiş sigortalılar gibi yaşlılık aylığı bağlanır.
c) 50 yaşını dolduran ve malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına tâbi çalışmalarının en az 1800 gününü Bakanlıkça tespit edilen
maden işyerlerinin yeraltı işlerinde geçirmiş olan sigortalılara da birinci
fıkrada belirtilen diğer şartlarla yaşlılık aylığı bağlanır.
(Değişik beşinci fıkra: 17/4/2008-5754/70
md.) Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce beşinci fıkrada belirtilen işlerde çalışmaya başlayan
sigortalıların, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra bu işlerde geçen
çalışmalarının en az 1800 gün olması halinde bu çalışmalarının dörtte biri
toplam prim ödeme gün sayılarına ilave edilir. Bunlar için malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortaları primi, sigortalının prime esas kazancının % 23’üdür. Bunun
% 9’u sigortalı hissesi, % 14’ü de işveren hissesidir. Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra ilk defa maden işyerlerinin yeraltı veya yeraltı
münavebeli işlerde çalışmaya başlayanlar hakkında, bu Kanunun fiili hizmet
zammı süresine ait hükümleri uygulanır.
506 sayılı Kanunun malûllük ve sakatlık
hükümlerine ilişkin geçiş hükümleri[76]
GEÇİCİ MADDE 10- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup bu
Kanunun yürürlük tarihinden önce ilk defa sigortalı olanlardan, sigortalı
olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun mülga 53 üncü maddesine göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede
hastalık veya özrü bulunan ve bu nedenle malûllük aylığından yararlanamayan
sigortalılar, yaşları ne olursa olsun en az onbeş yıldan beri sigortalı
bulunmak ve en az 3600 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş
olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/71
md.) Bu Kanunun yürürlük
tarihinden önce sigortalı olup bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra
sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan
sigortalılar hakkında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 60 ıncı
maddesinin (c) bendinin (b) alt bendi ve geçici 87 nci maddesine göre işlem
yapılır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sakatlığı
nedeniyle vergi indiriminden yararlananlardan yaşlılık aylığı bağlananların
aylıklarının kesilmesi ve tekrar bağlanmasında bu Kanunun yürürlük tarihinden
önceki hükümler geçerlidir.
Birinci ve ikinci fıkraya göre bağlanan aylıkların
aylık bağlama oranı, 5400 gün üzerinden hesaplanan orandan az olamaz.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/71
md.) Bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce, malûllük durumlarının tespiti için talepte bulunan ve bu
Kanunun yürürlük tarihinden sonra malûl olduklarına karar verilenler hakkında
506 ve 2925 sayılı kanunlardaki diğer şartları da taşımaları halinde anılan
kanunlara göre malûllük aylığı bağlanır.
55 inci maddenin
dördüncü fıkrasındaki malûllük aylığı alt sınırı ile 33 üncü maddesinin
ikinci fıkrasındaki ölüm aylığı alt sınırı 17/10/1983
tarihli ve 2925 ve bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Kanunlara
göre bağlanacak malûllük ve ölüm aylıklarında, aynı kanunlar gereği bağlanan
yaşlılık aylığı ile kıyaslanarak uygulanır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/71
md.) 1/1/2000 tarihinden
itibaren sigortalı olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce malûllük aylığı
bağlanması için tahsis talebinde bulunan sigortalılar ile ölen sigortalıların
hak sahiplerine 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunla bağlanan aylıklar, 506
sayılı Kanunun geçici 89 uncu maddesinde belirtilen alt sınır aylığı esas
alınarak aylık başlangıç tarihi itibariyle yeniden hesaplanır. Oluşacak farklar
bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren dört ay içerisinde ilgililere ödenir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen alt sınır aylıklarının
hesabında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 92 nci maddesinin
ikinci fıkrasına göre belirlenen yarım aylıklar ile aynı Kanunun mülga 96 ncı
maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre alt sınır aylığı uygulanmayan aylıklar
ile sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince bağlanan kısmî aylıklar dikkate
alınmaz.
(Mülga son fıkra: 17/4/2008-5754/71
md.)
Sigortalı tesciline, sigorta sicil numarasına ve dış
temsilciliklerdeki görevlilere ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 11- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/72
md.) Bu Kanun yürürlüğe girmeden önce mevcut
sosyal güvenlik kurumlarında tescili yapılan sigortalılar ve ilk defa tescili
yapılacak sigortalılar ile bunların hak sahipleri için ortak bilgi bankası
oluşturulur. Bu sigortalılar ile sisteme yeni katılacak sigortalıların
tescilinde, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları sosyal güvenlik sicil
numarası olarak esas alınır.
Sigortalıların eski sigorta sicil numaraları, bu
Kanuna göre tescil edilecekleri tarihe kadar kullanılmaya devam edilir.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin (b) bendi kapsamında olan
sigortalıların, bu Kanunun 17 nci maddesine göre hesaplanacak günlük
kazançlarında; bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki sürelere ait prime esas
kazanç hesabında dikkate alınan unsurlar, bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki
sürelere ait prime esas kazanç hesabında da dikkate alınır.[77]
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/72
md.) Hizmet akdiyle
çalışan sigortalılar için Kanunun 17 nci maddesi gereğince tespit edilecek
günlük kazanç hesabına esas üç aylık dönemdeki kazançları Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce olanların son takvim ayı itibarıyla gelirlerinin
hesaplanmasında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Kanun hükümleri
uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte dış
temsilciliklerde görevli sigortalı veya genel sağlık sigortalısı personelden,
temsilciliğin bulunduğu ülkede sürekli ikamet iznini veya bu devletin
vatandaşlığını da haiz olanlar, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerindeki
hükümler saklı kalmak üzere ve Dışişleri Bakanlığının olumlu görüşünün alınması
şartıyla bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumları ile
irtibatlandırılabilirler.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/72
md.) Bu Kanun yürürlüğe
girmeden önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre iştirakçi çalıştıran ve bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri çalıştırmaya devam eden kamu
idareleri 11 inci madde uyarınca işyeri bildirgesini Kurumca belirlenecek
sürede vermek zorundadırlar. İşyeri bildirgesinin Kurumca belirlenecek süre
içinde verilmemesi durumunda, 102 nci maddenin (b) bendi gereğince idari para
cezası uygulanır.
Genel sağlık sigortası geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 12- (Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun uygulamasında sağlık hizmeti
sunucularının sigortalılık kontrolü ve diğer provizyon
işlemlerini elektronik ortamda yapmaya başlaması için gerekli altyapının
kurulmasına kadar, sağlık bilgilerinin yazılı olarak tutulmasına başlanır ve
sağlık belgesinin veya sağlık karnesinin Kurumca verilmesine devam edilir.
Kamu idarelerinin
sağlık hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin görevleri, yürürlükten kaldırılan
kanunlardaki hak ve yükümlülükler çerçevesinde ilgili kayıt ve işlemler Kurum
tarafından devralınan tarihe kadar devam eder. Devir süreci 1/1/2012 tarihine
kadar tamamlanır.[78]
Kişilerin yürürlükten kaldırılan kanun
hükümleri gereğince hak ettikleri sağlık hizmetleri, bu Kanun hükümleri
gereğince kapsama alınmamış ise tedavi tamamlanıncaya kadar yürürlükten
kaldırılan kanun hükümlerine göre Kurumca sağlanmaya devam edilir. 67 nci madde
gereği hesaplanan 30 günün hesabında kişilerin lehine olan durum uygulanır.
Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce başlayan, ancak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra faturalandırılan tedavi giderleri Kurum tarafından karşılanır.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden 1/1/2012 tarihine kadar bu Kanunun
60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi
uygulanmaz. Bu sürede, 18/6/1992 tarihli ve 3816
sayılı Kanun kapsamında yeşil kart verilen ve verilecek kişiler durumlarında
değişiklik olmaması kaydıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın bu Kanunun 60
ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır. 3816 sayılı
Kanun kapsamında yeşil kart almak için müracaat etmekle birlikte, 3816 sayılı
Kanun hükümlerine göre tespit edilen aile içindeki kişi başına düşen gelir
payının aylık tutarı; asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar olduğu
tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının üçte biri, asgari ücretten asgari
ücretin iki katına kadar olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye göre
belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarı;
asgari ücretin iki katından fazla
olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci
maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz
günlük tutarının iki katı prime esas asgari kazanç tutarı olarak esas alınır. (Ek
cümle: 16/6/2010-5997/8 md.) 1/1/2012
tarihine kadar bu Kanunun uygulanmasında Kurumca talep edilen aile içindeki
kişi başına düşen gelir tutarlarının tespiti kararları, gerekli araştırma ve
inceleme yapıldıktan sonra, il ve ilçe idare kurulları tarafından verilir.[79]
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (d) ve
(g) bentleri gereğince sigortalı sayılanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren 1/1/2012 tarihine kadar
bildirimlerini yapmak zorundadır. Bu süre içinde, 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (d) ve (g) bentleri gereğince genel sağlık sigortalısı
sayılanlardan; tescil talebi olmayanların 18 yaşından küçük çocuklarının sağlık
hizmetlerinden yararlandırılması halinde bu
kişiler Kurumca tescil edildikleri tarih itibarıyla genel sağlık sigortalısı
olurlar. Ancak, aile hekimliği uygulamasına başlanan
illerde, bu kişiler bu süreye bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişi olarak Kurumca tescil edildikleri tarih itibarıyla kapsama
alınır.[80][81]
Aile hekimleri tarafından başlatılan sevk
zincirine uygun olarak alınan sağlık hizmetlerinde 68 inci maddenin ikinci
fıkrasında belirtilen katılım payları, üç yıl süreyle % 50 oranında azaltılarak
uygulanabilir.
70 inci maddenin birinci fıkrası gereği
yapılacak belirlemeler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç
bir yıl içinde tamamlanır. Bu süre içerisinde 70 inci maddenin ikinci
fıkrasının uygulanmasını il ve ilçe bazında ertelemeye Sağlık Bakanlığı
yetkilidir.
İlgili kanunları gereği tedavi yardımları
karşılanan kişiler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte herhangi bir işleme
gerek kalmaksızın, bu Kanun açısından genel sağlık sigortalısı veya genel
sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır. Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte ilgili kanunları gereği bakmakla yükümlü olunan kız
çocukları bu Kanun gereğince de bakmakla yükümlü olunan kişi sayılır. Ancak
durumlarında değişiklik olduğunda sağlık hizmetlerinden yararlanma koşulları bu
Kanun hükümlerine göre yeniden belirlenir. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/49
md.) Kız çocuklarının durum değişikliklerinin ortadan kalkması halinde, bu
kişiler tekrar ilgili kanunlarına göre bakmakla yükümlü olunan kişi sayılır. Bu
kişilerin sigortalı ve sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişilere ilişkin
bilgileri ilgili kurumlar tarafından bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en
geç üç ay içinde Kuruma bildirilir.
211 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri İç
Hizmet Kanununun, bu Kanuna aykırı hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren iki yıl süreyle uygulanır.
(Değişik onuncu fıkra: 13/2/2011-6111/49
md.) 2925 sayılı Tarım
İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi sigortalılar ile bunların bu Kanuna
göre bakmakla yükümlü oldukları kimseler, genel sağlık sigortası hükümlerine
göre sağlanan sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanma hakkına
sahiptir.
63 üncü maddede sayılan finansmanı Kurumca
sağlanacak sağlık hizmetleri ile 65 inci madde gereği ödenecek gündelik, yol,
yatak ve yemek giderlerinin 72 nci madde hükümlerine göre Kurumca ödenecek
bedelleri tespit edilip yayımlanıncaya, 73 üncü madde hükümlerine göre sağlık
hizmeti sunucuları ile sözleşmeler yapılıncaya kadar, Kurum tarafından
belirlenmiş olan usûl ve esaslar, sağlık hizmeti bedelleri ile protokol
ve sözleşmeler geçerlidir.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/49
md.) 4857 sayılı İş
Kanununun 13 üncü ve 14 üncü maddelerine göre kısmi süreli iş sözleşmesiyle
çalışanlar ile bu Kanuna göre ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az
çalışan sigortalıların eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerini 30
güne tamamlama yükümlülüğü 1/1/2012 tarihinde başlar.
4046 sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin geçiş
esasları
GEÇİCİ MADDE 13- (Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.)
24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 21 inci
maddesi kapsamında iş kaybı tazminatı alanlar 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı ve genel sağlık sigortalısı sayılır,
ancak kısa vadeli sigorta kollarına tâbi değildir.
Sigortalıların sigortalı olduklarını
ayrıca Kuruma bildirme sorumlulukları yoktur.
Türkiye İş Kurumu tarafından ilk iş kaybı
tazminatının ödendiği tarihi takip eden ay sonu itibarıyla, iş kaybı tazminatı
alanlara ilişkin primlerin aktarıldığı anda sigortalı bildirimi ve tescili
yapılmış sayılır.
Bu kapsamdakilerin sigortalılıkları iş
kaybı tazminatı ödeme süresinin bittiği tarihte sona erer. İş kaybı tazminatı
sona erenler için bu Kanunun 9 uncu madde hükümleri uygulanmaz.
İş kaybı tazminatından yararlananlar için
Türkiye İş Kurumu prim ödeme yükümlüsü olmakla birlikte bu Kanun kapsamında
işyeri ve işveren sayılmaz.
Sosyal güvenlik destek primine ilişkin
geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 14 – (Ek: 17/4/2008-5754/73
md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
iştirakçi veya sigortalı olanlar, vazife malûllüğü, malûllük ve yaşlılık veya
emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal
güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik
destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili
kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilir. Ancak;
a) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışanlar için sosyal güvenlik destek primi
oranı 80 inci maddeye göre tespit edilen prime esas kazançlar üzerinden 81 inci
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen prim oranına yüzde 30
oranının eklenmesi suretiyle bulunan toplamdır. Yüzde 30 oranının dörtte biri
sigortalı, dörtte üçü işveren hissesidir. Bu kapsamda sayılan kişilerden sosyal
güvenlik destek primine tabi olanların prim ödeme yükümlüsü bunların
işverenleridir. Bunlar hakkında sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortası
hükümleri uygulanır.
b) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve
kuruluşlarından alınacak belgelerle doğrulamak kaydıyla faaliyette
bulunulmadığına ilişkin süreler hariç olmak üzere çalışılan süreleri için,
sosyal güvenlik destek primi oranı olarak bu Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü
fıkrasının (b) bendinde belirtilen hükümler uygulanır. Bu oran, bu maddenin yürürlüğe girdiği yılda
% 12 olarak, takip eden her yılın Ocak ayında bir puan artırılarak uygulanır.
Ancak bu oran % 15’i geçemez.
c) Harp malûlleri ile 12/4/1991
tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330
sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre aylıkları
hesaplanarak ödenen veya asayiş ve güvenliğin sağlanması ile ilgili kanunlara
göre vazife malûllüğü aylığı almakta iken; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla çalışmaya devam edenler ile sonradan bu Kanuna tabi çalışmaya
başlayacaklar için sosyal güvenlik destek primi uygulanmaksızın bu Kanunun 5
inci maddesinin © bendi hükümleri uygulanır.
d) 5434 sayılı Kanuna göre vazife
malûllüğü aylığı almakta iken bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bendi kapsamında
çalışmaya devam edenler hakkında, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir
ay içinde yazılı talepleri doğrultusunda bu Kanunun iş kazası ve meslek
hastalığı sigortası hükümleri ve uzun vadeli sigorta kolları veya sosyal
güvenlik destek primine ait hükümler uygulanır. Bunlardan uzun vadeli sigorta primi
ödeyenlerin belirtilen süre içinde yazılı talepte bulunmamaları halinde ayrıca
iş kazası meslek hastalığı hükümleri uygulanır, sosyal güvenlik destek primi
kesilmez. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi olup, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre vazife
malûllüğü aylığı bağlananlardan bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) ve (b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlar hakkında da yazılı talepleri
doğrultusunda işlem yapılır. Bu bent kapsamında olanlardan ayrıca genel sağlık
sigortası primi alınmaz. 3713 sayılı Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı
almakta olanlar, sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya
devam eden iştirakçiler ile aynı Kanun kapsamına giren olaylar sebebiyle vazife
malûllüğü aylığı alan ve bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında çalışan veya daha sonra çalışmaya başlayan er ve erbaşların,
bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra müracaat tarihlerini takip eden aybaşından
itibaren bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil
5434 sayılı Kanun hükümlerine göre görevlerinden ayrılmasına gerek kalmaksızın
alınacak emekliye sevk onayına istinaden vazife malûllüğü aylıkları bağlanarak
ödenir. Bu kapsamda olup da görevlerinden emekliye ayrılanlar hakkında, bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434
sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
(Ek fıkra: 18/2/2009-5838/32
md.) 2925 sayılı Tarım İşçileri
Sosyal Sigortalar Kanununa göre yaşlılık aylığı almakta iken çalışmaya
başlayanların aylıkları kesilmez ve bunlar hakkında da bu maddenin sosyal
güvenlik destek primi alınmasına ilişkin hükümleri uygulanır.[82]
(Ek fıkra: 17/1/2012-6270/14
md.) 2008 yılı Ekim ayı başından önce
5434 sayılı Kanuna göre emekli olup yine bu tarihten önce serbest avukatlık
veya noterlik yapanların aylıklarından bu maddenin birinci fıkrasının (b) bendi
hükümlerine göre sosyal güvenlik destek primi kesilir.
Prime esas kazancın beyanına ilişkin geçiş
hükmü
GEÇİCİ MADDE 15 – (Ek: 17/4/2008-5754/73
md.)
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç, kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışan sigortalılardan, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı
olarak kaydı ve tescili yapılmış olanların bu Kanunun 80 inci maddesine göre
belirlenen prime esas kazançlarını Kurumca belirlenecek sürede beyan etmemeleri
halinde, ödeyecekleri aylık primler beyanda bulununcaya kadar daha önce ödemiş
oldukları gelir basamaklarına karşılık gelen tutarlar üzerinden alınır.
Ancak, bu tutarlar 82 nci maddede
belirtilen asgari günlük kazanç alt sınırına göre hesaplanan aylık prime esas
kazanç tutarından az olamaz.
Kendi adına ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan
sigortalılar (…)(2) ile esnaf muaflığından yararlanan kadın
sigortalılara ilişkin geçiş hükümleri[83][84]
GEÇİCİ MADDE 16 – (Ek: 17/4/2008-5754/73
md.)
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinde yer alan köy muhtarları ile (4) numaralı alt bendinde
belirtilenler için 80 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen
“otuz” ibaresi ile (4) numaralı alt bendinde belirtilenler için, bu Kanunun 6
ncı maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde belirtilen “otuz” ibaresi, bu
maddenin yürürlüğe girdiği yıl için “onbeş” olarak uygulanır ve prime esas
günlük kazancın otuz katını geçmemek üzere takip eden her yıl için bir puan
artırılır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5763/25 md.;
Mülga: 31/7/2008-5797/11 md.)
(Ek fıkra: 17/4/2008-5763/25
md.) (…)[85]
31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin
birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde belirtilen işleri, hizmet akdiyle
herhangi bir işverene tabi olmaksızın sürekli ve kazanç getirici nitelikte
yaptıkları (…)1 Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca
belirlenen usul ve esaslara göre tespit edilen kadın isteğe bağlı sigortalılar;
bu maddenin yürürlüğe girdiği yıl için 82 nci maddeye göre belirlenen prime
esas günlük kazanç alt sınırının onbeş katı üzerinden başlanılarak, takip eden
her yıl için bir puan arttırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere
malullük, yaşlılık, ve ölüm sigortaları ile genel
sağlık sigortası primi öderler.1
Kendi adına ve hesabına çalışanların
sigortalılıklarının durdurulmasına ilişkin hükümler
GEÇİCİ MADDE 17 – (Ek: 17/4/2008-5754/73
md.)
Kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, 1479 ve
2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin yürürlük
tarihi itibarıyla beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu
sürelere ilişkin prim borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca
çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay
içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce
ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi
bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı
durdurulur. Prim
borcuna ilişkin süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu
sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında
yer verilmez.
Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri daha
sonra müracaatları tarihindeki 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre
belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının
tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde,
bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.
Sigortalılıkları önceki kanunlara göre
durdurulanlar için de bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanır.
Bazı aylık tazminat ve yardımlara ilişkin
geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE l8 – (Ek: 17/4/2008-5754/73
md.)
İlgili kanunlarında düzenleme yapılıncaya
kadar;
a) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun
56 ncı maddesinin birinci fıkrasında belirtilenlerden bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanuna göre
vazife veya harp malûlü sayılması gerekenlerin ve Türk Silâhlı Kuvvetleri
tarafından görevlendirildiği tarihte uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak
çalışmayanlardan bu Kanunla yürürlükten kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı
Kanuna göre harp malûlü sayılması gerekenlerin kendileri ile bunların dul ve
yetimlerine bağlanacak aylıklar hakkında bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki
hükümlerin uygulanmasına devam olunur.
b) 5434 sayılı Kanunun ek 77 nci
maddesinin birinci fıkrası ile bu Kanunun 47 nci maddesinin sekizinci
fıkrasında sayılanlara ve bunların haksahiplerine, ilgili kanunları ve bu Kanun
çerçevesinde bağlanacak aylıkları toplamının, emsallerinin 5434 sayılı Kanunun
ek 77 nci maddesine göre yükseltilerek hak kazandıkları aylıklardan düşük
olması halinde, aradaki fark ayrıca ödenir.
c) 18/3/1924 tarihli ve 442 sayılı Kanunun
ek 16 ncı maddesi, 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı Kanun, 3/11/1980 tarihli ve
2330 sayılı Kanun, 11/10/1983 tarihli ve 2913 sayılı Kanun, 28/5/1986 tarihli
ve 3292 sayılı Kanun, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Kanun ile yılı bütçe
kanunlarına ekli cetveller kapsamına giren kişilere ve diğer kanunlarda yapılan
atıflar sebebiyle 2330 sayılı Kanun esas alınarak ilgililerine aylık, tazminat
ve ek ödeme verilmesi ile yardım işlemleri hakkında, bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan maddeleri dahil 5434 sayılı Kanunun ilgili
hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
(Ek fıkra: 16/6/2010-5997/11
md.) Polis Akademisinde öğrenim
görmekte olan öğrencilerin yetim aylıkları bu öğrenimleri süresince
kesilmeksizin ödenmeye devam edilir.
Bu madde kapsamına girenler için
yukarıdaki fıkralar gereğince Kurumun yükleneceği ilâve giderler, ödeme tarihinden
itibaren en geç iki ay içinde faturası karşılığı Hazineden tahsil edilir.
Aylık alanlardan kesilecek sağlık
sigortası primi
GEÇİCİ MADDE 19 – (Ek: 17/4/2008-5754/73 md.; Değişik: 13/2/2011-6111/50 md.)
1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre aylık almakta
olanlarla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaları
nedeniyle geçici 2 nci maddeye göre aylık bağlanacaklara aylık bağlamaya esas
tüm hizmetleri süresince on yıl süreyle hastalık sigortası veya sağlık
sigortası veya genel sağlık sigortası primi ödememiş olanlardan, hastalık
sigortası, sağlık sigortası ve genel sağlık sigortası primi kesilmiş olan
süreler düşülmek kaydıyla, aylıklarının % 10’u oranında ve 10 yılı tamamlayacak
süreyle genel sağlık sigortası primi kesilir. Ancak, bu maddenin yürürlük tarihinden
önce yapılan kesintiler iade edilmez.
506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi
kapsamındaki sandıklar ve ilgili hükümler
GEÇİCİ MADDE 20 – (Ek: 17/4/2008-5754/73
md.)
506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi
kapsamındaki bankalar, sigorta ve reasürans
şirketleri, ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya bunların teşkil
ettikleri birlikler personeli için kurulmuş bulunan sandıkların iştirakçileri
ile aylık veya gelir bağlanmış olanlar ile bunların hak sahipleri herhangi bir
işleme gerek kalmaksızın bu maddenin yayımı tarihinden itibaren üç yıl içinde
Sosyal Güvenlik Kurumuna devredilerek bu Kanun kapsamına alınır. Üç yıllık süre
Bakanlar Kurulu kararı ile en fazla dört yıl daha uzatılabilir. Devir tarihi
itibarıyla sandık iştirakçileri bu Kanunun 4 üncü maddesinin (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılırlar.[86]
Sosyal Güvenlik Kurumu, Maliye Bakanlığı,
Hazine Müsteşarlığı, Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, her sandık için
ayrı ayrı olmak üzere hesabı yapılan Sandığı temsilen bir ve Sandık
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşu temsilen bir üyenin katılımıyla
oluşturulacak komisyonca; her bir sandık için sandıktan ayrılan iştirakçiler de
dâhil olmak üzere, devir tarihi itibarıyla devredilen kişilerle ilgili olarak,
sandıkların bu Kanun kapsamındaki sigorta kolları itibariyle gelir ve giderleri
dikkate alınarak yükümlülüğünün peşin değeri hesaplanır. Peşin değerin aktüeryal hesabında
kullanılacak teknik faiz oranı yüzde 9,8 olarak esas alınır.
Belirlenen peşin değer, onbeş yıldan fazla
olmamak üzere, yıllık eşit taksitlerle her yıl için ayrı ayrı Hazine
Müsteşarlığınca açıklanacak Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen
Devlet iç borçlanma senetlerinin yıllık ortalama nominal
faizi üzerinden sandıklardan ve bu sandık iştirakçilerini istihdam eden
kuruluşlardan müteselsilen Kurumca bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Devir işlemi tamamlanıncaya kadar, sandık
iştirakçileri, sandıktan aylık ve gelir alanlar ile bunların hak sahiplerinin
sağlık ve sosyal sigorta yardımlarının sağlanması ile primlerinin tahsil
edilmesine, ilgili sandık mevzuat hükümlerine göre sandıklarca ve sandık
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlarca devam edilir.
Devir işlemi tamamlandıktan sonra
sandıklarca ödenen aylık ve gelirlerin, bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki
süreler için 506 sayılı Kanun, yürürlük tarihinden sonraki süreler için bu
Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle hesaplanacak aylık ve gelirlerin üzerinde
olması halinde söz konusu farklar, peşin değer hesabında dikkate alınır ve
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgililere ödenmeye devam edilir. Devir tarihinden sonra bu kişilerin gelir
ve aylıklarının durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi
ve yeniden bağlanması işlemleri sırasında vakıf senetlerine göre yapılacak
hesaplamalar ilgili sandıklar veya sandık iştirakçilerini istihdam eden
kuruluşlar tarafından Kurum kontrolünde yapılır.
Devir tarihi itibariyle sandıklarda
iştirakçi olanlar ile sandıklardan ayrılmış olup, aylık veya gelir almayanların
sandıklara karşı hak sahibi olmaları halinde tahsis talep tarihi itibariyle
aylıkları, bu Kanunun geçici 2 nci maddesi hükümlerine göre hesaplanır. Geçici
2 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin uygulanmasında bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönem için 506 sayılı Kanun hükümlerine göre
Kurum tarafından ve vakıf senetlerine göre ilgili sandıklar ve sandık
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlar tarafından Kurum kontrolünde
hesaplama yapılır. Geçici 2 nci madde kapsamında hesaplanacak aylıklar ile
sandıkta geçen süreler dikkate alınarak sandık hükümlerine göre hesaplanacak
aylıklar arasında fark olması halinde söz konusu farklar, peşin değer hesabında
dikkate alınır ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgililere ödenmeye devam
edilir. Bu kişilerin gelir ve aylıklarının durum
değişikliği nedeniyle artırılması,
azaltılması, kesilmesi ve yeniden
bağlanması işlemleri sırasında vakıf senetlerine göre yapılacak hesaplamalar
ilgili sandıklar veya sandık iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlar
tarafından Kurum kontrolünde yapılır.
Sandık iştirakçileri ile aylık ve/veya
gelir bağlanmış olanlar ve bunların hak sahiplerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna
devrinden sonra bu kişilerin tabi oldukları vakıf senedinde bulunmasına rağmen
karşılanmayan diğer sosyal hakları ve ödemeleri, sandıklar ve sandık
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlarca karşılanmaya devam edilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve
esaslar ile bu maddenin beşinci ve altıncı fıkralarında belirtilen farklara
ilişkin peşin değerin ilk taksitle birlikte defaten veya taksitler halinde
ödenmesi konusu, Sosyal Güvenlik Kurumu, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı,
Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Sandık iştirakçilerini istihdam eden
kuruluşlar ile sandıkların görüş ve önerileri alınarak Bakanlar Kurulu kararı
ile belirlenir. Taraflar,
Sosyal Güvenlik Kurumunca belirlenecek tarihe kadar görüş ve önerilerini yazılı
olarak verirler.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin iş ve
işlemlerde Türkiye Odalar, Borsalar ve Birlik Personeli Sigorta ve Emekli
Sandığı Vakfı iştirakçilerini istihdam eden kuruluşları, 18/5/2004
tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve
Borsalar Kanunu ile kurulan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği temsil eder.
Söz konusu sandıklar ve sandık
iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlar ile Kurum, bu madde uygulamasına
ilişkin tüm işlemler nedeniyle doğacak her türlü vergi, resim ve harçtan
muaftır.
Bu Kanunun kısa vadeli sigorta kolları ve
genel sağlık sigortası hariç diğer hükümleri bakımından; vakıf senetlerinde bu
Kanuna aykırı hükümler bulunması halinde, bu Kanunun yürürlük tarihi itibariyle
bu Kanun hükümleri uygulanır.
30/4/2008
tarihinden itibaren, sandıklarca bağlanmış/bağlanacak olan gelir veya aylıklara
yapılacak artışlar, 506 sayılı Kanuna göre bağlanan gelir veya aylıklara
yapılan artışlardan fazla olamaz.
Bu maddenin beşinci ve altıncı fıkralarına
göre Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenecek olan aylık ve gelirler
üzerindeki farklar ve bu madde çerçevesinde devre ilişkin belirlenecek usûl ve
esaslar bu maddenin yayımından önce 506 sayılı Kanunun ek 36 ncı maddesine göre
devri gerçekleşmiş veya devam eden sandıklar için uygulanmaz.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 58 inci
maddesi hükümleri bu madde kapsamında yapılacak devir ve diğer işlemler
hakkında uygulanmaz.
2108 sayılı Yasaya ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 21 – (Ek: 17/4/2008-5754/73
md.)
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 2108
sayılı Yasanın 4 üncü maddesine göre muhtar seçildikleri tarih itibarıyla 1479
sayılı Kanuna göre kayıt ve tescilleri yapılan köy muhtarlarından; bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi
hükümlerine göre sigortalılıklarını devam ettirmek isteyenlerin bu maddenin
yürürlük tarihinden itibaren altı
ay içinde yazılı talepte bulunmaları
halinde sigortalılıkları aynen devam ettirilir. Bu süre içerisinde talepte bulunmayanlar
hakkında ise bu Kanun hükümleri uygulanır.
Anonim şirket kurucu ortaklarının
sigortalılıklarına ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ MADDE 22 – (Ek: 17/4/2008-5754/73
md.)
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde belirtilen anonim şirketlerin
kurucu ortaklarından daha önce 1479 sayılı Kanunun 24 üncü maddesine tabi
olarak sigortalı olanlardan sigortalılıklarını devam ettirmek isteyenlerin bu
maddenin yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde yazılı talepte bulunmaları
halinde sigortalılıkları aynen devam ettirilir. Bu süre içerisinde talepte bulunmayanların
sigortalılıkları ise bu Kanunun yürürlük tarihi itibariyle sona erer.
Sosyal güvenlik prim yapılandırılması bozulanlara
ilişkin hükümler
GEÇİCİ MADDE 23 – (Ek: 15/5/2008-5763/26
md.)
(1) 22/2/2006 tarihli ve 5458
sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci ve 2 nci maddeleri
kapsamına giren borçları yeniden yapılandırıldığı halde aynı Kanunun 3 üncü
maddesi uyarınca yeniden yapılandırma
haklarını bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ayın sonuna kadar kaybedenlerin, bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarihi takip eden iki ay içinde Kuruma yazılı olarak
başvurmaları halinde, bozulmuş olan yeniden yapılandırma anlaşmaları, 5458
sayılı Kanuna göre yapılmış olan başvuru tarihi ve taksitlendirme süresi
dikkate alınmak suretiyle ihya edilir.
(2) Yeniden yapılandırma anlaşmaları ihya edilen
borçluların, yeniden yapılandırma anlaşmalarının bozulduğu tarihten sonra 5458
sayılı Kanun kapsamına giren borçları için yaptıkları ödemeler, anılan Kanunun
1 inci maddesi kapsamında olanlar için aynı borç türündeki taksit tutarlarına,
2 nci maddesi kapsamında olanlar için ise anılan Kanunun 10 uncu maddesi
hükmüne göre mahsup edilir.
(3) İhya veya mahsup işlemleri sonucunda bu maddeye
göre yapılan başvuru tarihinden önce vadesinde ödenmediği veya eksik ödendiği
anlaşılan taksit tutarlarının, ödeme tarihine kadar gecikilen her ay için ayrı
ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk Lirası
(YTL) cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık
ortalama faiz oranına 1 puan eklenmek suretiyle bulunacak faiz oranının bileşik
bazda uygulanması sonucunda hesaplanacak faiz
miktarıyla birlikte başvuru tarihini takip eden altı ay içinde ödenmesi
halinde, 5458 sayılı Kanunun yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanılır.
Bu fıkrada belirtilen ödeme yükümlülüklerinin söz konusu altı aylık süre içinde
tam olarak yerine getirilmemesi halinde yeniden yapılandırma hakkı kaybedilir
ve yapılandırma işlemleri iptal edilerek, ödedikleri tutarlar sosyal güvenlik
mevzuatının ilgili hükümlerine göre borçlarına mahsup edilir.
(4) Bu madde
hükümlerinden yararlandırılan borçluların, bu maddeye göre yapılan başvuru
tarihinden itibaren vadesi gelecek taksitleri ile cari ay prim ödeme
yükümlülükleri yönünden, 5458 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi hükümleri
uygulanır. Şu kadar ki, 5458 sayılı Kanunun 3 üncü maddesi
hükümleri, anılan Kanunun 1 inci maddesi kapsamına giren borçlular yönünden, bu
maddeye göre yapılan başvuru tarihini takip eden üçüncü ayın sonundan, 2 nci
maddesi kapsamına giren borçlular yönünden ise bu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen
altı aylık sürenin sonundan itibaren geriye doğru bakılarak uygulanmaya
başlanır.
(5) 5458 sayılı Kanunun 1 inci ve 2 nci maddeleri
kapsamına giren borçları yeniden yapılandırılanlardan, aynı Kanunun 3 üncü
maddesi uyarınca yeniden yapılandırma haklarını kaybetmiş olup, kapsama giren
bu borçlarının tamamını sosyal güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine göre
ödemiş olanlar hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz. Borçlarını kısmen ödemiş
olup bu maddeden yararlanmak için başvuranlara, daha önce ödemiş oldukları
tutarlar iade edilmez, bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları saklı kalmak
kaydıyla mahsup işlemi yapılmaz.
(6) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce 5458
sayılı Kanun kapsamına giren borçlar nedeniyle, taşınır ve taşınmaz mallara konulan
hacizler ile alınan teminatlar vadesi geçmiş taksitlerin ödenmesinden sonra
yapılan ödemeler nispetinde, üçüncü şahıslar nezdindeki hak ve alacaklarla
ilgili hacizler ise vadesi geçmiş taksitlerin ödenmesinden sonra tümüyle
kaldırılır.
(7) 1479 ve 2926 sayılı Kanunlar kapsamındaki
sigortalılar veya bunların hak sahipleri, ödeme vadesi geçmiş taksitleri ile 1/4/2006 tarihinden sonraki süreye ilişkin prim borçlarını
ödemeleri ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki taksit ve cari ay
primlerine ilişkin ödeme yükümlülüklerini yerine getirmeleri durumunda sağlık
sigortasından yararlanmaya başlatılır.
(8) Bu maddede belirtilen hükümlerden yararlanmak
üzere başvuran borçluların, kapsama giren borçları nedeniyle Sosyal Güvenlik
Kurumuna yaptıkları itirazlardan ve yargı nezdinde sürdürdükleri davalardan
feragat etmeleri ve ihtilaf yaratmamaları şarttır.
(9) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilidir.
Sosyal güvenlik alacakları
GEÇİCİ MADDE 24 – (Ek: 15/5/2008-5763/27
md.)
(1) 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre takip edilen 10/7/2004 tarihli ve 5216
sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi, mülga 7/12/2004
tarihli ve 5272 sayılı Belediye Kanununun geçici 7 nci maddesi ve 3/7/2005
tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesine istinaden
Uzlaşma Komisyonunca karara bağlanan ve Bakanlar Kurulunca onaylanarak Resmi
Gazetede yayımlanan borçlar hariç olmak üzere, bu maddeye göre yapılan başvuru
tarihine kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan, 2008/Mart ve önceki
dönemlere ilişkin sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası,
sosyal yardım zammı ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ayın
sonuna kadar müracaat edilmiş olması kaydıyla 31/3/2008 tarihine kadar
bitirilmiş olan özel bina inşaatı ile ihale konusu işlerden Sosyal Güvenlik
Kurumunca yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda yeterli
işçilik bildiriminde bulunulmadığı anlaşılanların fark işçiliğe ilişkin
borçları, isteğe bağlı sigortalıların 2003/Mayıs ila 2008/Mart dönemleri
arasında isteğe bağlı sigortalılıklarının devam ettiği süre içindeki prim
borçları, topluluk sigortasına tabi olanların 2008/Mart ve önceki dönemlere
ilişkin malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ait prim borçları, 2/9/1971
tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kurumu Kanunu ile 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi
Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa göre sigortalı
olanların 31/3/2008 tarihine kadar olan prim ve sosyal güvenlik destek prim
borçları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden iki ay içinde yazılı
olarak başvurulması kaydıyla, bu maddede belirtilen şartlarla peşin veya
yirmidört aya kadar eşit taksitler halinde ödenir.
(2) Peşin ödeme yolunun tercih edilerek borç aslının
tamamının ve başvurunun yapıldığı ayın sonuna kadar sosyal güvenlik mevzuatının
ilgili hükümlerine göre hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammının yüzde onbeşinin başvuru tarihini takip eden bir ay içinde
ödenmesi halinde, gecikme cezası ve gecikme zammının kalan yüzde seksenbeşi terkin edilir.
(3) Taksitle ödeme yolunun tercih edilmesi halinde,
birinci fıkra kapsamına giren borç asıllarına başvurunun yapıldığı ayın sonuna
kadar sosyal güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine göre hesaplanan gecikme
cezası ve gecikme zammının; oniki aya kadar taksitlendirmelerde yüzde ellibeşi,
oniki ayı aşan taksitlendirmelerde yüzde otuzu terkin edilir ve kalan kısmı
borç asıllarına ilave edilerek taksitlendirmeye esas borç hesaplanır. Bulunan bu tutar, taksit süresine bölünmek suretiyle
ödenecek aylık taksit miktarı bulunur. İlk taksitin ödeme yükümlülüğü, bu
maddeye göre başvurunun yapıldığı ayı takip eden ayda başlar. Başlangıçta
taksitle ödeme yolu seçilip daha sonra taksitlendirilen borcun kalan kısmının
peşin ödenmek istenilmesi halinde, başlangıçta seçilen taksitlendirme süresine
bağlı terkin oranı değiştirilmez.
(4) Borçlular, borç türü bazında taksitlendirilmiş
borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında üç defadan fazla
yerine getirmemeleri veya eksik yerine getirmeleri ya da bir takvim yılında üç
defaya kadar ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarını en geç son taksiti
izleyen ayın sonuna kadar gecikilen her ay için Hazine Müsteşarlığınca
açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk Lirası (YTL) cinsinden iskontolu ihraç
edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faiz oranına 1 puan
eklenmek suretiyle bulunacak faiz oranının bileşik bazda
uygulanması sonucunda hesaplanacak faiz miktarı ile birlikte ödememeleri
halinde, bu maddeye göre taksitlendirme haklarını kaybederler ve taksitlendirme
öncesi duruma dönülerek ödedikleri taksit tutarları sosyal güvenlik mevzuatının
ilgili hükümlerine göre borçlarına mahsup edilir.
(5) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil
edilmiş gecikme cezası ve gecikme zammı, yanlış veya yersiz alınan tutarlar
hariç iade ve mahsup edilmez.
(6) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce bu madde
kapsamına giren borçlar nedeniyle, taşınır ve taşınmaz mallara konulan hacizler
ile alınan teminatlar yapılan ödemeler nispetinde, üçüncü şahıslar nezdindeki
hak ve alacaklarla ilgili hacizler ise ilk taksitin ödenmesinden sonra tümüyle
kaldırılır.
(7) Bu madde kapsamına giren borçları ilgili Kanunlar
gereğince tecil ve taksitlendirilmiş veya yapılandırılmış olan borçlularca,
tecil ve taksitlendirme veya yapılandırma işlemlerinin bozularak birinci fıkra
kapsamına giren borçlarının bu maddeye göre peşin ödenmesinin veya
taksitlendirilmesinin başvuru süresi içinde yazılı olarak talep edilmesi
halinde, daha önce yapılmış olan tecil ve taksitlendirme veya yapılandırma
işlemleri bozularak, ödemiş oldukları tutarlar, sosyal güvenlik mevzuatının
ilgili hükümlerine göre mahsup edildikten sonra birinci fıkra kapsamına giren
kalan borçları bu maddeye göre peşin ödenir veya taksitlendirilir.
(8) 22/2/2006 tarihli ve 5458
sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna göre yapılandırma anlaşmaları
devam eden veya ihya edilen borçluların 5458 sayılı Kanun kapsamı dışında kalan
ancak, bu madde kapsamına giren borçları hakkında, talep etmeleri halinde bu
madde hükümleri uygulanır.
(9) Büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve bunlara
bağlı kuruluşlar birinci fıkra kapsamına giren borçlarının taksitlendirilmesini
talep etmeleri halinde, 10/7/2004 tarihli ve 5216
sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 5 inci maddesi ile 3/7/2005
tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 6 ncı maddesi kapsamına giren
borçları için ilgili kanunlar gereğince yapılan kesinti tutarları bu madde
uyarınca ödenmesi gereken taksit tutarlarına mahsup edilebilir. Kesinti
tutarlarının, aylık taksit tutarlarına mahsup edilmediği durumlarda aylık
taksit tutarlarının tamamı, kesinti tutarlarının, aylık taksit tutarlarını tam
olarak karşılamadığı durumlarda ise bakiye taksit tutarları borçlularca ödenir.
(10) 1479 ve 2926 sayılı kanunlar kapsamındaki
sigortalılar veya bunların hak sahipleri, bu madde kapsamı dışında borçlarının
bulunmaması veya bu madde kapsamı dışında borçları bulunmakla birlikte bu
borçların özel kanunlara göre yapılandırılmış olup ödeme yükümlülüklerinin de
yerine getiriliyor olması ve birinci fıkraya göre hesaplanan toplam borçlarının
ilk dört taksitini ödemeleri kaydıyla sağlık sigortasından yararlanmaya
başlatılır.
(11) Bu maddede belirtilen hükümlerden yararlanmak
üzere başvuran borçluların, kapsama giren borçları nedeniyle Sosyal Güvenlik
Kurumuna yaptıkları itirazlardan ve yargı nezdinde sürdürdükleri davalardan
feragat etmeleri ve ihtilaf yaratmamaları şarttır.
(12) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve
esasları belirlemeye Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 25 – (Ek: 31/7/2008-5797/4
md.)
5510 sayılı Kanunun geçici 24 üncü maddesi kapsamına
giren borçları anılan madde hükümlerine göre yapılandırılmamış olan işveren ve
sigortalıların, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yirmi gün
içinde yazılı olarak Kuruma başvurmaları kaydıyla, söz konusu madde kapsamına
giren borçları bu maddede belirtilen şartlarla peşin veya oniki aya kadar
taksitler halinde ödenir.
Peşin ödeme yolunun tercih edilerek, başvuru tarihini
takip eden ayın sonuna kadar borç aslının tamamının ve başvurunun yapıldığı
ayın sonuna kadar sosyal güvenlik mevzuatının ilgili hükümlerine göre
hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammının yüzde yirmisinin ödenmesi
halinde, gecikme cezası ve gecikme zammının kalan yüzde sekseni terkin edilir.
Taksitle ödeme yolunun tercih edilerek, borç aslının
tamamının ve başvurunun yapıldığı ayın sonuna kadar sosyal güvenlik mevzuatının
ilgili hükümlerine göre hesaplanan gecikme cezası ve gecikme zammının yüzde
ellisini 12 aya kadar eşit taksitle ödemeleri halinde, gecikme cezası ve
gecikme zammının kalan yüzde ellisi terkin edilir. İlk taksitin ödeme
yükümlülüğü bu maddeye göre başvurunun yapıldığı ayı takip eden ayda başlar.
Başlangıçta taksitle ödeme yolunun seçilip daha sonra taksitlendirilen borcun
kalan kısmının peşin ödenmek istenmesi halinde, başlangıçta seçilen
taksitlendirme süresine bağlı terkin oranı değiştirilmez.
Geçici 24 üncü maddenin dördüncü, beşinci, altıncı,
yedinci, sekizinci, dokuzuncu, onuncu ve onbirinci fıkraları bu maddeden
yararlanmak için başvuranlar hakkında da uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 26 – (Ek: 28/1/2010-5951/11
md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri
kapsamındaki sigortalı ve hak sahiplerine;
a) 2010 yılı başından önce bağlanmış gelir ve aylık
tutarları, dosya bazında ödenmesi gereken miktar esas alınmak kaydıyla;
1) 2010 yılı Ocak ödeme döneminden geçerli olmak üzere
60 TL tutarında artırılır. Ancak, bu artış tutarının 55 inci madde gereğince
yapılması gereken artış tutarından az olması halinde 55 inci maddeye göre
artırılarak ödenir.
2) 2010 yılı Temmuz ödeme döneminden geçerli olmak
üzere, 55 inci maddeye göre 2010 yılı Temmuz ayı ödeme dönemine ait artış
oranında artırılarak ödenir.
b) 2010 yılında bağlanacak malullük, yaşlılık veya
ölüm aylıklarının 27 nci, 29 uncu, 33 üncü ve geçici 2 nci maddelere göre 2010
yılı Ocak ayı itibarıyla hesaplanan aylık tutarları, (a) bendinde belirtilen
şekilde artırılarak ödenir.
c) İş kazaları ile meslek hastalıkları sigortasından
hak kazanılan gelirlere esas günlük kazanç hesabına giren;
1) Son takvim ayı 2010 yılının birinci yarısına ait
olanlara bağlanacak gelirler birinci fıkranın (a) bendinin (l) numaralı alt
bendine göre,
2) Son takvim ayı 2010 yılının ikinci yarısına ait
olanlara bağlanacak gelirler sadece birinci fıkranın (a) bendinin (2) numaralı
alt bendine göre,
artırılarak
ödenir.
d) Birinci fıkranın (a) bendinin (1) numaralı alt
bendine göre yapılacak artış tutarı;
1) İş kazaları ve meslek hastalıkları sigortasından
sürekli iş göremezlik geliri almakta olanlara, gelir bağlanmasına esas olan
sürekli iş göremezlik derecesi oranında,
2) Ölüm dosyalarında hak sahiplerinin hisseleri
oranında,
3) Yabancı ülkelerle akdedilen sosyal güvenlik
sözleşmeleri uyarınca kısmi gelir veya aylık alanlara, ülkemiz mevzuatına tabi
olarak geçen prim ödeme gün sayılarının, sosyal güvenlik sözleşmesine göre
nazara alınan toplam prim ödeme gün sayısına olan oranına
göre,
uygulanır.
e) Birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde
belirtilen şekilde artırılan gelir ve aylıklar, 2010 yılında bu maddede
belirtilen artışlar dışında 55 inci maddeye göre ayrıca artırılmaz.
GEÇİCİ
MADDE 27 – (Ek :
16/6/2010-5997/12 md.)
1479 sayılı Kanunun mülga 50 nci maddesine göre
belirlenmesi gereken sigortalıların ödeyecekleri primler ile bağlanacak
aylıkların hesabına esas gelir basamakları kendinden önceki dönemde yürürlükte
bulunan gelir basamakları esas alınarak;
1/4/2002 – 30/6/2002 döneminde % 32,32,
1/7/2002 – 31/3/2003 döneminde % 17,89,
1/4/2003 – 30/6/2003 döneminde % 20,
1/7/2003 – 31/12/2003 döneminde % 16,5,
oranında
artırılarak belirlenir. Bu dönemlerde 1479 sayılı Kanunun mülga 50 nci
maddesinin ikinci cümlesi uygulanmaz.
GEÇİCİ MADDE 28 – (Ek: 13/2/2011-6111/52 md.)
Geçici 11 inci maddenin altıncı fıkrasında
öngörülen yükümlülükler ile 2008 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin
olmak üzere 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki
sigortalılara ilişkin asıl veya ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerine
ilişkin yükümlülüklerin yasal süresi içinde yerine getirilmemiş olması halinde,
bu maddede sayılan yükümlülüklerle sınırlı olarak 102 nci maddede öngörülen
idari para cezaları yerine, işyeri bildirgesi ile belgenin asıl veya ek olma
durumuna göre belgede kayıtlı sigortalı başına uygulanabilecek oran da dikkate
alınarak her bir aya ait aylık prim ve hizmet belgesi için ayrı ayrı olmak
üzere asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.
Bu madde kapsamına giren fiiller için bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce uygulanmış idari para cezalarına
ilişkin tahsil edilen tutarlar iade ve mahsup edilmez.
GEÇİCİ MADDE 29 – (Ek: 13/2/2011-6111/52 md.)
Bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren
ek 5 inci ve ek 6 ncı maddeler kapsamındaki sigortalılardan, bu maddenin
yürürlüğe girdiği yıl için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırının on sekiz katı üzerinden başlanılarak, takip eden her yıl
için bir puan artırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere prim alınır.
1/5/2008 ila 30/9/2008 tarihleri arasında 2925
sayılı Kanuna tabi sigortalı olanlar hakkında da bu maddenin yürürlük
tarihinden itibaren birinci fıkra ile ek 5 inci madde hükümleri uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 30 – (Ek: 13/2/2011-6111/52 md.)
1/10/2008 ila bu maddenin yayımı tarihine kadarki
sürede geçici 12 nci maddenin beşinci fıkrası uyarınca 18 yaşını doldurmamış
çocuklarından dolayı tescil süreci başlatılanların kendileri ile 18 yaşını
doldurmamış çocukları hariç bakmakla yükümlü oldukları kişilerin tescil
tarihine kadarki genel sağlık giderlerine ilişkin fatura tutarları Kurumca
ödenir. Bu maddenin yayımlandığı tarihe kadar söz konusu süreler için ödenmiş
olan primler iade ve mahsup edilmez.
1/10/2008 ila 31/12/2011 tarihleri arasında, geçici
12 nci maddenin beşinci fıkrası uyarınca tescili yapılanların sağlık hizmet
sunucusuna başvuru tarihinden Kurumca tescil edildikleri tarihe kadarki sürede
18 yaşını doldurmamış çocukları adına düzenlenen genel sağlık giderlerine
ilişkin fatura tutarları Hazineden karşılanmak üzere Kurumca ödenir.
GEÇİCİ MADDE 31 – (Ek: 13/2/2011-6111/52 md.)
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı her derece
ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında
ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve usta öğretici olarak
çalıştırılanlar, bu durumlarını milli eğitim il veya ilçe
müdürlüklerince belgelendirmeleri kaydıyla, bu maddenin yürürlük
tarihinden önceki bu çalışmalarından dolayı ay içinde 30 günden eksik kalan
sürelerini 41 inci madde esaslarına göre kendileri veya hak sahipleri
borçlanabilirler. Borçlanılan
bu süreler 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık
süresi sayılır.
GEÇİCİ MADDE 32 – (Ek: 13/2/2011-6111/52 md.)
Bu Kanunun 60 ıncı maddesinin yedinci
fıkrası uyarınca genel sağlık sigortalısı sayılan yabancı uyruklu öğrencilerden
yükseköğrenimleri, aynı maddenin
sekizinci fıkrası uyarınca avukatlık stajına başlayanlardan stajyerlikleri anılan fıkraların yürürlüğe girdiği tarihten önce başlamış
olanların genel sağlık sigortalılıkları söz konusu fıkraların yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren başlar ve yabancı uyruklu öğrenciler ilgili üniversitelerce, stajyerler Türkiye Barolar
Birliğince bu tarihten itibaren bir ay içerisinde
genel sağlık sigortası giriş bildirgesiyle Kuruma bildirilir.
GEÇİCİ MADDE 33 – (Ek: 13/2/2011-6111/52 md.)
Kanunun 53 üncü maddesinin birinci
fıkrasında bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yapılan değişiklikler, bu
değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmaz.
GEÇİCİ MADDE 34 – (Ek: 13/2/2011-6111/52 md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve
(b) bentleri kapsamındaki sigortalı ve hak sahiplerine;
a) 2011 yılı başından önce bağlanmış gelir
ve aylık tutarları, dosya bazında ödenmesi gereken miktar esas alınmak
kaydıyla;
1) 2011 yılı Ocak ödeme döneminden geçerli
olmak üzere 60 TL tutarında artırılır. Ancak bu artış tutarının, gelir ve
aylıkların % 4 oranında artırılması halinde gerçekleşecek artış tutarından az
olması halinde % 4 oranında artırılarak ödenir.
2) 2011 yılı Temmuz ödeme döneminden
geçerli olmak üzere % 4 oranında artırılarak ödenir.
b) 2011 yılında bağlanacak malullük,
yaşlılık veya ölüm aylıklarının 27 nci, 29 uncu, 33 üncü ve geçici 2 nci
maddelere göre 2011 yılı Ocak ayı itibarıyla hesaplanan aylık tutarları, (a)
bendinde belirtilen şekilde artırılarak ödenir.
c) İş kazaları ile meslek hastalıkları
sigortasından hak kazanılan gelirlere esas günlük kazanç hesabına giren;
1) Son takvim ayı 2011 yılının birinci
yarısına ait olanlara bağlanacak gelirler birinci fıkranın (a) bendinin (l)
numaralı alt bendine göre,
2) Son takvim ayı 2011 yılının ikinci
yarısına ait olanlara bağlanacak gelirler sadece birinci fıkranın (a) bendinin
(2) numaralı alt bendine göre,
artırılarak ödenir.
d) Birinci fıkranın (a) bendinin (1)
numaralı alt bendine göre yapılacak artış tutarı;
1) İş kazaları ve meslek hastalıkları
sigortasından sürekli iş göremezlik geliri almakta olanlara, gelir bağlanmasına
esas olan sürekli iş göremezlik derecesi oranında,
2) Ölüm
dosyalarında hak sahiplerinin hisseleri oranında,
3) Yabancı ülkelerle akdedilen sosyal
güvenlik sözleşmeleri uyarınca kısmi gelir veya aylık alanlara,
ülkemiz mevzuatına tabi olarak geçen prim
ödeme gün sayılarının, sosyal güvenlik sözleşmesine göre
nazara alınan toplam prim ödeme gün sayısına olan oranına göre,
uygulanır.
e) Birinci fıkranın (a), (b) ve (c)
bentlerinde belirtilen şekilde artırılan gelir ve aylıklar, 2011 yılında bu
maddede belirtilen artışlar dışında 55 inci maddeye göre ayrıca artırılmaz.
GEÇİCİ MADDE 35 – (Ek: 13/2/2011-6111/52 md.)
Bu Kanunun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 9
uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler için aynı
maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükler ile 11 inci maddesinin
altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülüklerden bu maddenin yürürlük tarihine
kadar yerine getirilmiş olanları, yasal süresinde yerine getirilmiş sayılır ve
idari para cezası uygulanmaz. Bu yükümlükler için daha önce uygulanan idari
para cezaları, kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın terkin edilir, ancak
tahsil edilmiş tutarlar red ve iade veya mahsup edilmez.
GEÇİCİ MADDE 36 – (Ek: 13/2/2011-6111/52 md.)
13/5/1971
tarihli ve 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu uyarınca kurulan sıkıyönetim
mahkemelerinin görev alanına giren suçlar nedeniyle yakalanan veya
tutuklananlardan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu 12 Eylül 1980
tarihinden itibaren haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine
karar verilenlerin, gözaltında veya tutuklulukta geçen
süreleri için kendilerinin ya da hak sahiplerinin
bu durumlarını belgeleyerek bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içerisinde
talepte bulunması kaydıyla, gözaltında veya tutuklulukta geçen süreleri, talep
tarihinde 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının
% 32’si üzerinden hesaplanacak primlerinin; bu durumlarından dolayı dava açıp
tazminat alanların borcun tebliğ tarihinden itibaren altı ay içerisinde
kendilerince veya hak sahiplerince, tazminat almamış olanların ise Hazinece
ödenmesi suretiyle borçlandırılır. Bu şekilde borçlanılan süreler Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında prim ödeme gün sayısı
olarak değerlendirilir. Ancak, sigortalılık başlangıç tarihinden önceki
borçlanılan süreler sigortalılık başlangıç tarihini geriye götürmez.
5434 sayılı Kanuna tabi çalışmakta iken 1402 sayılı
Sıkıyönetim Kanunu uyarınca kurulan sıkıyönetim mahkemelerinin görev alanına
giren suçlar nedeniyle yakalanan veya tutuklananlardan, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin yönetime el koyduğu 12 Eylül 1980 tarihinden itibaren haklarında
kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilenlerin, herhangi bir
nedenle hizmet sayılmayan gözaltında veya tutuklulukta geçen süreleri,
kendileri veya hak sahiplerinin bu durumlarını belgeleyerek bu maddenin yayımı
tarihinden itibaren altı ay içerisinde talepte bulunması kaydıyla, gözaltına
alındığı veya tutuklandığı tarihteki emeklilik keseneğine esas aylık derece ve
kademesinin talep tarihindeki katsayılar ve emeklilik keseneğine esas aylığın
hesabına ait diğer unsurlar ile kesenek ve karşılık oranları esas alınmak
suretiyle hesaplanacak borçlanma tutarının altı ay içerisinde kendilerince veya
hak sahiplerince ödenmesi halinde hizmet sürelerine eklenir. Borçlanılan süreler 5434 sayılı Kanunun geçici 205
inci maddesine göre yaş tespitinde dikkate alınmaz.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar, kendi
sigortalılıklarından dolayı sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık
bağlanmış olanlar ile birinci ve ikinci fıkra kapsamında sayılan
söz konusu süreleri herhangi bir
şekilde sigortalılık hizmeti olarak değerlendirilmiş olanlar
bu madde uyarınca borçlanamazlar. Sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya
aylık bağlanmayan ya da toptan ödeme yapılmak suretiyle hizmetleri tasfiye
edilenlerden borçlanacakları bu süreler ile birlikte emekli veya yaşlılık
aylığına veya gelire hak kazanacak olanlara, geçmişe yönelik aylık ve farkı
ödenmez. Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrası kapsamında borçlandırılan
süreler emekli ikramiyesi hesabında dikkate alınmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları
belirlemeye Kurum yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 37 – (Ek: 17/1/2012-6270/15
md.)
19/5/2011,
23/10/2011 ve 9/11/2011 tarihlerinde meydana gelen depremler sonucunda malul
kalan sigortalılar ile ölen sigortalılar için, malullük ya da ölüme sebep olan
deprem tarihinden önceki döneme ilişkin olarak en az 30 gün malullük, yaşlılık
ve ölüm sigortaları primi veya bir aylık kesenek ile karşılık ödenmiş ve bu
süreye ilişkin sigortalı tescil işleminin Kanunda belirtilen sigortalı bildirim
sürelerinden kaynaklanan haller saklı kalmak kaydıyla deprem tarihlerinden önce
yapılmış olmasışartıyla, Kanunda öngörülen prim ödeme
süresi, hizmet, prim ve prime ilişkin borcu olmama ve sigortalılık sürelerine
ilişkin diğer şartlar aranmaksızın bu Kanun hükümlerine göre Kurumca
kendilerine veya hak sahiplerine aylık bağlanır. Bu şekilde bağlanan aylıklarla
ilgili Kanunda öngörülen prim veya kesenek ile karşılıkların eksik olan kısmı
Maliye Bakanlığı tarafından Kuruma ödenir. Bu konudaki usul ve esaslar Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığınca
müştereken tespit edilir.
Birinci fıkra kapsamına girenlerden depremler
sonucunda yaralanan veya sakat kalanlara verilecek protez,
ortez, araç ve gereç bedelleri için katılım payı
alınmaz.
GEÇİCİ MADDE 38 –(Ek: 17/1/2012-6270/16
md.)
Bu Kanunun 43 üncü maddesindeki % 42 oranı yeni bir
yasal düzenleme yapılıncaya kadar % 45 olarak uygulanır.
Bu maddenin yürürlük tarihinden önce bu Kanunun 43
üncü maddesinin üçüncü fıkrasında sayılan görevlerde bulunmuş olanlardan
herhangi bir sebeple bu görevleri sona erenler ile Büyük Millet Meclisi, Millet
Meclisi, Cumhuriyet Senatosu, Temsilciler Meclisi ve Danışma Meclisi Başkanları
da bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren bu
Kanunun 43 üncü maddesi hükmünden yararlanır.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeliği görevi devam edenler ile daha önce yasama organıüyeliği görevi sona ermiş olanlardan veya dışarıdan
bakanlığa atanmış olanlardan halen milletvekilliği esas alınarak emekli aylığıödenenlerin, bu Kanunun 43 üncü maddesine göre aylığa
hak kazanabilmesinde, aynı maddenin altıncı fıkrasının birinci cümlesinde
belirtilen 2 yıllık süre şartı aranmaz.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeliği ile dışarıdan atandığı bakanlık görevi sona erdiği
halde, malullük, yaşlılık veya emeklilik aylığı bağlanmasına hak
kazanamayanlardan, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalılık ilişkisi devam edenlerin veya bu kapsamda sigortalılık
ilişkisi kurmaları gerekenlerin bu sigortalılık ilişkisinden kaynaklanan emekli
kesenekleri ve kurum karşılıkları, bu Kanunun ek 7 nci
maddesi ile belirlenmiş olan esas ve usuller çerçevesinde ve bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 60 gün içinde Kuruma başvurmaları halinde,
başvurularını izleyen aybaşından başlayarak 4 yıl süreyle Türkiye Büyük Millet
Meclisi bütçesinden karşılanır.
Bu madde esas alınarak geriye dönük herhangi bir ödeme
yapılmaz ve geriye dönük hak talep edilemez.
GEÇİCİ MADDE 39 – (Ek: 1/3/2012-6283/5
md.)
(1) Son tahsis talep tarihi veya ölüm tarihi 2000 yılı
Ocak ayı başından önce olup, 506 sayılı Kanunun mülga hükümleri uyarınca
gösterge sistemine göre bağlanan malûllük, yaşlılık ve ölüm aylıkları ile bu
tarihten önce malûllük veya yaşlılık aylığı almakta iken bu tarihten sonra ölen
sigortalıların ölüm aylıkları, bu madde hükümlerine göre yeniden hesaplanır.
(2) Aylıkların hesaplanmasında, 506 sayılı Kanunun
mülga maddeleri uyarınca hazırlanan ve 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte
bulunan gösterge veya üst gösterge tablosundan sigortalı için tespit edilmiş
olan mevcut gösterge rakamı ile aynı dönemde yürürlükte bulunan memur aylık
katsayısı esas alınır.
(3) Sigortalının aylık bağlama oranı aşağıdaki şekilde
belirlenir:
a) Malûllük aylığında; gösterge tablosundan aylık
hesaplanmış olan için % 60, sigortalının başkasının bakımına muhtaç olması
halinde % 70, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan için ise 1999
yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre % 59,9 ila % 50
arasında belirlenmiş olan taban aylık bağlama oranı esas alınır. Yaştan ve
günden artırım ve eksiltme yapılmaz.
b) Yaşlılık aylığında; gösterge tablosundan aylık
hesaplanmış olan için % 60, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan
için ise 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre %
59,9 ila % 50 arasında belirlenmiş olan taban aylık bağlama oranı esas alınır. Bu şekilde belirlenen taban aylık bağlama oranı, sigortalının
tahsis talep tarihi itibarıyla kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra
doldurduğu her tam yaş için ve 5000 günden fazla ödediği her 240 günlük
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi için (l)’er artırılır, 5000 günden
noksan ödediği her 240 gün için (1)’er eksiltilir. Maden işyerlerinin
yer altı işlerinde çalışması, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı
tarihten önce malûl olması, sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanması
veya erken yaşlanması nedeniyle tarafına yaşlılık aylığı bağlananlara günden
dolayı eksiltme yapılmaz.
c) Ölüm aylığında; gösterge tablosundan aylık
hesaplanmış olan için % 60, üst gösterge tablosundan aylık hesaplanmış olan
için ise 1999 yılı Aralık ayında yürürlükte bulunan ve gösterge rakamına göre %
59,9 ila % 50 arasında belirlenmiş olan taban aylık bağlama oranı esas alınır.
Bu şekilde belirlenen taban aylık bağlama oranı sigortalının ölüm tarihi
itibarıyla kadın ise 50, erkek ise 55 yaşından sonra doldurduğu her tam yaş
için ve 5000 günden fazla ödediği her 240 günlük malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi için (l)’er artırılır. Günden dolayı eksiltme yapılmaz.
Malûllük aylığı almakta iken ölen sigortalılar hakkında bakıma muhtaçlık durumu
dikkate alınmaksızın (a) bendi, yaşlılık aylığı almakta iken ölen sigortalılar
hakkında ise (b) bendi hükümleri uygulanır.
ç) Malûllük, yaşlılık ve ölüm aylığının aylık bağlama
oranı % 85’ten fazla olamaz.
(4) Sigortalının 1999 yılı Aralık ayı ödeme dönemi
itibarıyla aylığı, yukarıdaki hükümlere göre tespit edilen gösterge rakamı,
memur aylık katsayısı ve aylık bağlama oranının çarpımı suretiyle belirlenir.
(5) Bu madde hükümlerine göre 1999 yılı Aralık ayı
ödeme dönemi itibarıyla hesaplanan aylık tutarı, % 5,9 oranında artırılarak
2000 yılı Ocak ayına, 2000 yılı Ocak ayı için bu şekilde hesaplanan aylık
tutarı ise, (7,13326594120697) çarpanı kullanılarak 2008 yılı Ocak ayına
taşınır. Bu şekilde hesaplanan aylık tutarı da, 2008 yılı Ocak ayı ödeme
döneminden başlayarak 2013 yılı Ocak ayı ödeme dönemine kadar (bu dönem dahil) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamındaki sigortalılara ödenmekte olan aylıklara uygulanmış olan aylık
artışları ile artırılır.
(6) Bu maddeye göre hesaplanan aylık tutarının,
sigortalı veya hak sahiplerine 2013 yılı Ocak ayı ödeme döneminde ödenmekte
olan aylık tutarının altında kalması halinde, mevcut aylıkların ödenmesine
devam edilir.
(7) Bu maddeye göre hesaplanan aylıklar için geriye
yönelik herhangi bir ödeme yapılmaz.
(8) Sözleşme aylıklarını 2000 yılı Ocak ayı başından
sonra borçlanma yapmak suretiyle tam aylığa yükseltenler ile geçici 20 nci maddeye göre devir alınacak sandıklardan aylık alanlara
devir tarihinden sonra bu madde hükümleri uygulanmaz.
(9) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin tereddütleri
gidermeye Kurum Yönetim Kurulu yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 40 – (Ek: 1/3/2012-6283/6
md.)
(1) 1479 sayılı Kanunun mülga geçici 17 nci maddesine göre 1/4/2002 ile
30/6/2002 tarihleri arasında kullanılmak üzere hazırlanan gelir basamakları
esas alınarak hesaplanmış olan aylıklar bu madde hükümlerine göre yeniden
hesaplanır.
(2) Geçici 27 nci madde
uyarınca 1/4/2002 ile 30/6/2002 tarihleri arasında
kullanılmak üzere hazırlanan gelir basamakları esas alınarak 1479 sayılı
Kanunun mülga geçici 11 inci maddesine göre 2002 yılı Nisan ayı ödeme dönemi
itibarıyla hesaplanan aylık tutarı, aynı ödeme döneminde % 8,9 oranında
artırıldıktan sonra 2002 yılı Mayıs ayı ödeme döneminden başlayarak 2013 yılı
Ocak ayı ödeme dönemine kadar, 1479 sayılı Kanun kapsamında bağlanmış olan
aylıklara söz konusu dönemlerde uygulanan artış oranları ile artırılır ve
aylıklar 2013 yılı Ocak ayı ödeme döneminden itibaren yeni belirlenen tutar
üzerinden ödenmeye devam olunur.
(3) Bu maddeye göre hesaplanan aylıklar için geriye
yönelik herhangi bir ödeme yapılmaz.
Yürürlük
MADDE 108- (Değişik: 17/4/2008-5754/74 md.)
Bu Kanunun;
a) Geçici 20 nci maddesinin son fıkrası 1/1/2008 tarihinde,
b) 72 nci ve 73 üncü maddeleri, geçici 6 ncı
maddesinin yedinci fıkrasının (b) bendi, geçici 7 nci maddesinin son fıkrası,
geçici 9 uncu maddesinin bir ilâ dördüncü fıkraları ile geçici 17 nci maddesi,
geçici 20 nci maddesinin onikinci fıkrası 30/4/2008
tarihinde,
c) 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının © bendinin
(3) ilâ (8) ve (10) numaralı alt bentleri ile (f) bendinde sayılanlar için
genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanmasına ilişkin olarak; 3 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (1), (2), (8), (9), (10), (16), (17), (20), (22),
(23), (24), (25), (26) ve (27) numaralı bentleri, 63, 64, 66, 67, 68, 69, 70,
71, 72, 74, 75, 77, 78, 79 uncu maddeleri, 80 inci maddesinin dördüncü fıkrası,
81 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve ikinci fıkrası, 82 nci
maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 87 ilâ 89 uncu maddeleri, 97
nci maddesinin son fıkrası, geçici 1 inci maddesinin son fıkrası, geçici 3 üncü
maddesi, geçici 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, geçici 11 inci maddesinin
ikinci fıkrası, geçici 12 inci maddesi hükümleri 1/7/2008
tarihinde,
d) Diğer hükümleri 2008 yılı Ekim ayı başında,
yürürlüğe
girer.
Yürütme
MADDE 109- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar
Kurulu yürütür.
5510
SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ
GÖSTERİR LİSTE
Değiştiren 5510 sayılı Kanunun
Yürürlüğe
Kanun No. değiştirilen maddeleri giriş tarihi
5655 69 ve
108 20/5/2007
5754 a) Geçici 20 nci maddesinin son fıkrası 1/1/2008 tarihinde,
b) 72 nci ve 73 üncü maddeleri, geçici 6 ncı maddesinin
yedinci fıkrasının (b) bendi, geçici 7 nci maddesinin son fıkrası, geçici 9
uncu maddesinin bir ilâ dördüncü fıkraları ile geçici 17 nci maddesi, geçici 20
nci maddesinin onikinci fıkrası 30/4/2008 tarihinde,
c) 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin
(3) ilâ (8) ve (10) numaralı alt bentleri ile (f) bendinde sayılanlar için
genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanmasına ilişkin olarak; 3 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (1), (2), (8), (9), (10), (16), (17), (20), (22),
(23), (24), (25), (26) ve (27) numaralı bentleri, 63, 64, 66, 67, 68, 69, 70,
71, 72, 74, 75, 77, 78, 79 uncu maddeleri, 80 inci maddesinin dördüncü fıkrası,
81 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve ikinci fıkrası, 82 nci
maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 87 ilâ 89 uncu maddeleri, 97
nci maddesinin son fıkrası, geçici 1 inci maddesinin son fıkrası, geçici 3 üncü
maddesi, geçici 6 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, geçici 11 inci maddesinin
ikinci fıkrası, geçici 12 inci maddesi hükümleri 1/7/2008
tarihinde,
d) Diğer hükümleri 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe
girer.
5763 Geçici
Madde 23 ve
24 26/5/2008
81 ve Geçici Madde
16 1/10/2008
5797 Geçici Madde 4,12 ve 25 19/8/2008
81,Geçici Madde 16 1/10/2008
80 15/10/2008
Değiştiren 5510 sayılı Kanunun
Yürürlüğe
Kanun No. değiştirilen maddeleri giriş tarihi
5838 5, Geçici Madde 14
1/10/2008 tarihinden
geçerli olmak üzere
28/2/2009
93, 97, 100 28/2/2009
5917 68, 100, 102
10/7/2009
5838
102 ve Ek Madde 1 1/8/2009
5921
Ek Madde 2
18/8/2009
5951 Geçici
Madde 26 1/1/2010
tarihinden
geçerli olmak üzere
5/2/2010
5977
40, 67, 106, Geçici Madde 12/4
19/6/2010
Geçici Madde 4,Geçici Madde 12/4, 12/5, Geçici
Madde 18 1/10/2008
tarihinden
g
geçerli olmak üzere 1 19/6/2010
Geçici Madde
27
1/4/2002
tarihinden g
geçerli
olmak üzere 19 19/6/2010
5947 Ek
Madde 3
30/8/2010
73 30/1/2011
6009
Ek Madde 4 15/1/2010 tarihinden
g
geçerli olmak üzere
1 /8/2010
6111 (1) Bu Kanunun;
a) Aşağıdaki alt bentlerde belirtilen
hükümleri 1/10/2008 tarihinden geçerli olmak üzere
25/2/2011 tarihinde;
1) 24 üncü maddesiyle değiştirilen 5510
sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin sonuna eklenen
cümle,
2) 25 inci maddesiyle değiştirilen 5510
sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde “belgeleyenler
ile 65 yaşını dolduranlardan talepte bulunanlar,” şeklindeki ibare değişikliği,
3) 36 ncı maddesiyle 5510 sayılı Kanunun 67
nci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesinden çıkarılan ibare,
4) 27 nci, 28 inci, 37 nci, 43 üncü, 46 ncı
ve 5510 sayılı Kanunun geçici 12 nci maddesinin sekizinci fıkrasına eklenen
cümle hariç 49 uncu maddeleri,
5) 52 nci maddesiyle 5510 sayılı Kanuna
eklenen geçici 30 uncu maddesi,
b) 23 üncü maddesi, 5510 sayılı Kanunun 5
inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinin sonuna eklenen cümle hariç 24
üncü maddesi, 26 ncı, 31 inci, 33 üncü, 34 üncü, 35 inci, 38 inci, 39 uncu, 41
inci ve 42 nci maddeleri ile 52 nci maddesiyle 5510 sayılı Kanuna eklenen
geçici 32 nci maddesi 25/2/2011 tarihini takip eden
ayın birinci gününde,
c) 52 nci maddesiyle 5510 sayılı Kanuna
eklenen geçici 34 üncü maddesi, 92 nci maddesi, 117 nci maddesinin birinci
fıkrasının (g) bendi, 118 inci ve 122 nci maddeleri 1/1/2011
tarihinden geçerli olmak üzere 25/2/2011 tarihinde,
ç) 5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin
birinci fıkrasının (ı) bendine eklenen “belgeleyenler ile 65 yaşını
dolduranlardan talepte bulunanlar,” ibaresi hariç 25 inci maddesi, 45 inci
maddesi ile 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesine eklenen (l) bendi, 51 inci
maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen ek 5 inci ve ek 6 ncı maddeleri, 52 nci
maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 29 uncu maddesi 1/3/2011 tarihinde,
d) 5510 sayılı Kanunun
yukarıda sayılan hükümlere girmeyen maddeleri ile 18, 41, 51, 67, 96, 102,
Geçici Madde 4, 7, 12, 28, 31, 33, 35, 36 25/2/2011
tarihinde,
yürürlüğe girer.
Değiştiren 5510 sayılı Kanunun
Yürürlüğe
Kanun No. değiştirilen maddeleri giriş tarihi
6191
40,
47, 49
22/3/2011
KHK-665 4,
5
2/11/2011
KHK/666 80 ve Geçici Madde 4
15/1/2012
6270 Bu Kanunun;
a) 14 üncü maddesiyle değiştirilen 5510 sayılı Kanunun
14 üncü maddesinin son fıkrası 1/2/2012 tarihinde,
b) 12 nci maddesiyle 5510
sayılı Kanuna eklenen Ek Madde 7 1/3/2012 tarihinde,
c) 5 inci maddesiyle 5510 sayılı Kanunun 43 üncü
maddesine eklenen fıkralar ile 16 ncı maddesiyle
eklenen Geçici Madde 38 1/1/2012 tarihinden geçerli
olmak üzere 1/3/2012 tarihinde,
d) Diğer maddeleri (5510 sayılı Kanunun 60, 64, 65, 68,
70, 102, Geçici Madde 7 ve Geçici Madde 37 deki değişiklikler) yayımı
tarihinde,
yürürlüğe girer.
6283 67, 68, 102, Geçici 20 8/3/2012
Geçici 39 ve Geçici 40 2013 yılı
Ocak döneminde
[1] 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle, (10) numaralı bentte yer alan “Bu Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinin dışında kalan genel sağlık sigortalısının,” ibaresi “5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ile 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (7) numaralı alt bentleri ile yedinci ve sekizinci fıkralarının dışında kalan genel sağlık sigortalısının,” olarak, aynı bendin (c) alt bendinde yer alan “sigortalı” ibaresi “genel sağlık sigortalısı” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[3] 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “Kamu idareleri” ibaresi “Kamu idarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar” şeklinde ve “belgeleyenler,” ibaresi “belgeleyenler ile 65 yaşını dolduranlardan talepte bulunanlar,” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[4] 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle bu bentte yer alan “kamu düzeninin” ibaresi “ilgili mevzuatının” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[5] 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu bentte yer alan “zorunlu” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[6] 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 27 nci
maddesiyle; bu fıkrada yer alan “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendinin (4) numaralı alt bendinde bulunanlar hariç olmak üzere diğer alt
bentleri kapsamında sigortalı sayılan kişiler için 7 nci
maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılık
başlangıcından;” ibaresi “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4)
numaralı alt bendinde bulunanlar hariç olmak üzere diğer alt bentleri kapsamında
sigortalı sayılan kişilerden köy ve mahalle muhtarları için seçildiklerine
ilişkin mazbatalarını ilgili seçim kurulundan aldıkları tarihten,
sigortalılıkları vergi mükellefiyetlerinin başladığı tarihten başlayan
sigortalılar için vergi mükellefiyeti işleminin tesis tarihinden itibaren iki
ayı geçmemek üzere ilgili vergi dairesince vergi mükellefinin işe başlama
işlemlerinin tekemmül ettirildiği tarihten ve diğerleri için 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen
sigortalılık başlangıcından;” şeklinde, “esnaf sicil memurluğu” ibaresi “Esnaf
ve Sanatkâr Sicil Müdürlüğü” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[7] 13/2/2011 tarihli ve 6111
sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle, (7), (8), (9) ve (10) numaralı alt
bentlerinde yer alan “tarihten” ibarelerinden sonra
gelmek üzere “bir gün öncesinden” ibareleri eklenmiş ve
metne işlenmiştir.
[8] 17/4/2008 tarihli ve 5754
sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle; 12 nci maddesinin
üçüncü fıkrasında yer alan “üçüncü” ibaresi “dördüncü”olarak
değiştirilmiş; aynı Kanunun 66 ncı maddesiyle “işçi
sendikaları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve konfederasyonları” ibaresi
eklenmiş ve metne işlenmiştir.
[9] Bu bölüm
başlığı “Kısa Vadeli Sigorta Hükümleri” iken, 17/4/2008
tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
[10] 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle bu bentte yer alan “(a) ve (c) bentleri” ibaresi “(a) bendi olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[11] Bu madde başlığı “İş kazası, meslek hastalığı, hastalık
ve analık hallerinde sağlanan haklar” iken, 17/4/2008
tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
[12]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle bu maddenin birinci fıkrasındaki “prim gün sayısına” ibaresi “prim ödeme gün sayısına”, üçüncü fıkrasındaki “(a) ve (c) bentleri” ibaresi “(a) bendi”şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[13] 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 29 uncu maddesiyle, bu
bentte yer alan “sigortalı kadının isteği ve hekimin onayı ile doğuma üç hafta
kalıncaya kadar çalışması halinde,” ibaresi “sigortalı kadının, erken doğum
yapması halinde doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılamayacak süreler ile
isteği ve hekimin onayıyla doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışması halinde,”
şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[14] 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 12 nci
maddesiyle bu fıkrada yer alan “prim ve her türlü borçlarının” ibaresi “prim ve
prime ilişkin her türlü borçlarının” şeklinde değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
[15] 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle bu
fıkrada yer alan “prim ve her türlü borçlarının” ibaresi “prim ve prime ilişkin
her türlü borçlarının” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[16]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle bu
fıkrada yer alan “dördüncü fıkrasında” ibaresi “üçüncü fıkrasında”, “hastalık
ve analık” ibaresi “analık” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[17] 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle; bu
fıkrada yer alan “prim ve her türlü borçlarının” ibaresi “prim ve prime ilişkin
her türlü borçlarının” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[18]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle; bu fıkrada yer alan "yaş hadlerine" ibaresinden sonra gelmek üzere "65 yaşını geçmemek üzere" ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
[19]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle; yedinci fıkrada yer alan
"50" ibaresi "55" şeklinde, dokuzuncu fıkrada yer alan
"prim ve her türlü borcunun" ibaresi ise "prim ve prime ilişkin her türlü
borcunun" değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[20] 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 20 nci
maddesiyle; bu bentte yer alan “eş ve çocuklara” ibaresi “kız çocuklarına”
şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[21]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 66 ncı maddesiyle; bu maddenin birinci
fıkrasının (b) bendindeki “29 uncu” ibaresi “30 uncu” şeklinde değiştirilmiş,
(a) bendine “malûllük” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vazife malûllüğü”
ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
[22]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle birinci fıkrada yer alan “malûl kalan” ibaresi “malûl veya vazife malûlü olan” şeklinde değiştirilmiş; aynı Kanunun 66 ncı maddesiyle ikinci fıkrada yer alan “Malûllük” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vazife malûllüğü” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
[23]10/3/2011 tarihli ve 6191 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle, bu
sırada yer alan “ve uzman erbaşlar” ibaresi “, uzman erbaşlar ve sözleşmeli
erbaş ve erler” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[24]Bu bentte yer alan “polis,” ibaresi, 16/6/2010 tarihli ve 5997 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle “polis memuru, başpolis memuru ve kıdemli başpolis memuru,” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[25]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 67 nci maddesiyle; bu arada yer alan “ve Kurumca kabul edilecek sektörel veya genel ekonomik kriz dönemlerinde işvereni tarafından ücretsiz izinli sayılanların, her yıl için 3 ayı geçmemek üzere bu süreleri” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
[26]Bu madde başlığı “Bildirim ve itiraz” iken, 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle
metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[27] Bu madde başlığı, “Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı ve Başbakanlık görevinde bulunanların aylıkları” iken, 17/1/2012 tarihli ve 6270 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[28]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle; bu
fıkrada yer alan “göreve başlaması için tanınan sürelerde” ibaresi “göreve
başlaması için tanınan süreler ile bir yıl ve daha az süreyle aylıksız izne
ayrılanların aylıksız izin sürelerinde” şeklinde değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
[29] Bu madde başlığı "Vazife malûllüğü, harp malûllüğü ile harp malûllerine verilecek malûllük zammı ve vazife malûllerine verilecek sürekli iş göremezlik geliri karşılığı " iken, 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 27 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[30]10/3/2011 tarihli ve 6191 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle,
sekizinci fıkrada yer alan “uzman erbaş” ibaresinden sonra gelmek üzere “,
sözleşmeli erbaş ve er” ibaresi eklenmiş ve dokuzuncu fıkrada yer alan “uzman
erbaşlara” ibaresi “uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erlere” şeklinde
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[31]10/3/2011 tarihli ve 6191 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle, bu bentte yer alan “ve uzman erbaşlardan” ibaresi “, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erlerden” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[32]13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle, bu maddenin üçüncü fıkrasında yer alan “(b) bendi” ibaresi “(a) bendi”, beşinci fıkrasında yer alan “bu süreler” ibaresi “söz konusu süreler, bu maddenin üçüncü fıkrası hükmü saklı olmak üzere” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[33]13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 33 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Sigortalının,” ibaresi “Birinci fıkra hükmü saklı olmak üzere sigortalının,” olarak değiştirilmiş ve metne işlenimştir.
[34]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 34 ücü maddesiyle; bu bentte yer alan “Malûllük” ibaresinden sonra gelmek üzere “,vazife malûllüğü” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
[35]Bu madde başlığı “Gelir ve aylıkların düzeltilmesi, yükseltilmesi, ödenmesi ve yoklama işlemleri” iken, 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 35 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[36]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 37 nci
maddesiyle; bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “Türk Tabipleri Birliği,”
ibaresinden sonra gelmek üzere “Türkiye Ziraat Odaları Birliği” ibaresi,
dördüncü fıkrasına “sigortalılar hakkında” ibaresinden sonra gelmek üzere
“vazife malûllük derecesi,” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
[37]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle; bu
fıkrada yer alan “denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları,” ibaresi
“denetim elemanları” şeklinde
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[38] 17/1/2012 tarihli ve 6270 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “30 günlük” ibaresinden önce gelmek üzere “üçte birinin” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
[39]Bu madde başlığı “Kurumca sağlanmayacak sağlık hizmetleri “ iken, 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 41 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiş ve birinci fıkrasına “Kurumca” ibaresinden sonra gelmek üzere “finansmanı” ibaresi eklenmiştir.
[40]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci
maddesiyle; bu bentte “tedavisi mümkün olmadığı” ibaresi “tedavisinin
yapılamadığı” yer alan şeklinde değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
[41]13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 36 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “acil haller” ibaresinden önce gelmek üzere “trafik kazası halleri,” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
[42]16/6/2010 tarihli ve 5997 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu bentte yer alan “60 günden fazla prim ve prime ilişkin” ibaresi “21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirilerek tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç 60 günden fazla prim ve prime ilişkin” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[43] 1/3/2012 tarihli ve 6283 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “nüfus cüzdanı” ibaresinden önce gelmek üzere “biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulamasının yapılması ve/veya” ibaresi eklenmiştir.
[44]13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 36 ncı maddesiyle, bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “zorunlu sigortalılıklarından sonraki genel sağlık sigortalılıklarından dolayı prim borcu olup olmadığına bakılmaksızın” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[45] 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle; 69 uncu maddenin birinci fıkrasının (f) bendinde geçen “4 üncü maddenin üçüncü fıkrasının” ibaresi “4 üncü maddenin dördüncü fıkrasının,”, 70 inci maddenin birinci fıkrasında yer alan “sınıflandırılır” ibaresi “basamaklandırılır”, 71 inci maddesinin birinci fıkrasındaki “ikinci” ibaresi “üçüncü” şeklinde değiştirilmiş; aynı Kanunun 66 ncı maddesiyle (d) bendine “ile organ” ibaresinden sonra gelmek üzere “, doku ve kök hücre;”, (f) bendine “(c) bendinin (4)” ibaresinden sonra gelmek üzere “numaralı alt bendinde belirtilen kişiler ile bunların eşleri” ibareleri eklenmiş ve metne işlenmiştir.
[46]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 46 ncı
maddesiyle; bu fıkrada yer alan “sigortalının” ibaresi “genel sağlık
sigortalısının” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[47]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle; bu
fıkrada yer alan “olup olmadığına bakılmaksızın tüm” ibaresi “olan,” şeklinde
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[48]31/7/2008 tarihli ve 5797 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle bu bendin 15/10/2008 tarihinde yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır.
[49] 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK’nin 5 inci maddesiyle, bu
alt bentte yer alan “657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesi uyarınca ödenen tazminatlar (bölge, kurum,
birim, çalışma mahalli, görevin niteliği ve benzeri kriterlere dayalı olarak
asıl tazminatlara ilave, ek veya ayrıca ödenen tazminatlar hariç)” ibaresi “657
sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesi
uyarınca (bölge, kurum, birim, çalışma mahalli, görevin niteliği ve benzeri
kriterlere dayalı olarak asıl tazminatlara ilave, ek veya ayrıca ödenen
tazminatlar hariç) ödenen tazminatlar (375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki
(III) sayılı Cetvelin 1 inci ve 2 nci sıralarında
sayılanlar ile düzenleyici ve denetleyici kurumların emsali personeli için, 152
nci maddenin “II- Tazminatlar” kısmının “A- Özel
Hizmet Tazminatı” bölümünün (ğ) bendi ile “F- Denetim Tazminatı” bölümünün (b)
bendinde yer alan tazminatlar esas alınır)” şeklinde değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
[50] 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK’nin 5 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “sigortalılar” ibaresi “sigortalılar ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesi kapsamındaki sigortalılar” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[51]13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 37 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “(d) ve (g) bentlerinde” ibaresi “(d) bendinde” şeklinde, aynı fıkrada yer alan “Ancak, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılmak için müracaat etmekle birlikte,” ibaresi “60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar için” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[52]Bu bent Ana.Mah.nin 15.12.2006 tarihli, E. 2006/111, K. 2006/112 sayılı Kararı ile Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılar yönünden iptal edilmiş olup, İptal Kararının Resmi Gazete’de yayımlanacağı güne kadar, 15/12/2006 tarihli ve E:2006/111, K:2006/36 (Yürürlüğü Durdurma) sayılı Karar ile Yürürlüğü Durdurulmuştur, sözkonusu iptal kararı için 30/12/2006 tarihli ve 26392(5. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’ye bakınız.
[53]31/7/2008 tarihli ve 5797 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle; bu bentte yer alan "29/7/2003 tarihli ve 4958 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna göre yapılandırılan işverenler bu tecil ve taksitlendirme ile yapılandırmaları devam ettiği sürece" ibaresi "29/7/2003 tarihli ve 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa ve 22/2/2006 tarihli ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile diğer taksitlendirme ve yapılandırma Kanunlarına göre taksitlendiren ve yapılandıran işverenler bu tecil, taksitlendirme ve yapılandırmaları devam ettiği sürece" şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[54]13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 38 inci maddesiyle, bu
bentte yer alan “Bu fıkra hükümleri Kamu idareleri işyerleri ile bu Kanuna göre
sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan
sigortalılar hakkında uygulanmaz.” cümlesi “Bu bent hükümleri; 21/4/2005
tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına
giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı
Devlet İhale Kanununa, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa ve
uluslararası anlaşma hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile
4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri,
sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında çalışan
sigortalılar hakkında uygulanmaz.” şeklinde, aynı bentte yer alan “Bu fıkrayla
düzenlenen destek unsurundan diğer ilgili mevzuat uyarınca ayrıca yararlanmakta
olan işverenler aynı dönem için ve mükerrer olarak bu destek unsurundan
yararlanamaz. Bu durumda, işverenlerin tercihleri dikkate alınmak suretiyle
uygulama, destek unsurlarından sadece biriyle sınırlı olarak yapılır.”
cümleleri “Bu fıkra ve diğer ilgili mevzuatla sağlanan sigorta prim
desteklerinin aynı dönem için birlikte uygulanması halinde, bu destek öncelikle
uygulanır.” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[55]Bu madde başlığı “Asgarî işçilik uygulaması” iken, 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 49 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiş, aynı maddenin ikinci ve beşinci fıkralarında yer alan “döner sermayeli kuruluşlar,” ibaresinden sonra gelmek üzere “kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar” ibaresi, dokuzuncu fıkrasında yer alan “yapılacak yerinde tespit kriterleri,” ibaresinden sonra gelmek üzere “uzlaşma komisyonlarının oluşumu, çalışma usûl ve esasları” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
[56]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 50 nci maddesiyle; bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “ait olduğu ayı takip eden ayın yirmibeşinci gününün sonuna kadar” ibaresi “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındakiler için en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar, diğer sigortalılar için ise ait olduğu ayı takip eden ayda Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[57]13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 41 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “zorunlu” ibareleri madde metninden çıkarılmıştır.
[58]Bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan gecikme cezası oranı, 1/3/2010 tarihli ve 2010/260 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Kararın 1 inci maddesiyle 28/4/2010 tarihini takip eden aybaşından geçerli olmak üzere ( %2 ) olarak belirlenmiş ve metne parantez içinde siyah punto ile işlenmiştir.
[59]Bu madde başlığı “İlişiksizlik belgesinin aranması” iken, 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 54 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[60]13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 43 üncü maddesiyle, bu fıkranın ilk cümlesinde geçen “daha önce başlayıp devam eden nakdi olmayanlar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile kamu kurum ve kuruluşları tarafından proje ve faaliyetleri karşılığında kamu kurum ve kuruluşlarına sağlananlar” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
[61]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 55 inci maddesiyle; bu fıkrada yer alan “Kurumca verilecek sosyal güvenlik sicil” ibaresi “İçişleri Bakanlığınca verilen kimlik” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[62]Bu madde başlığı “Devir, temlik ve Kurum alacaklarında zamanaşımı” iken, 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 56 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[63]18/2/2009 tarihli ve 5838 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle; bu fıkraya “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.” ibaresi eklenmiştir.
[64]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 65 inci maddesiyle; bu fıkrada yer alan “harp malûlleri ve vazife malûlleri hariç,” ibaresi “harp malûllüğü, vazife malûllüğü” şeklinde değiştirilmiş; aynı Kanunun 66 ncı maddesiyle “Malûllük” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vazife malûllüğü” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
[65]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 66 ncı maddesiyle; bu fıkrada yer alan “yapılacak sevklere,” ibaresinden sonra gelmek üzere “vazife malûllük derecesini,” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
[66]13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 44 üncü maddesiyle, bu bentte yer alan “üç ay” ibaresi “yirmidört ay” ve “üç aylık” ibaresi “yirmidört aylık” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[67]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 57 nci maddesiyle; bu fıkrada yer alan “meslek hastalığı” ibaresinden sonra gelmek üzere “, vazife malûllüğü” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
[68]13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 45 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “ve 86 ncı maddesinin altıncı fıkrasında” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[69]18/2/2009 tarihli ve 5838 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle; bu fıkrada yer alan“8 inci,” ibaresinden sonra gelmek üzere “9 uncu,” ibaresi eklenmiş ve metne işlenmiştir.
[70]Bu madde başlığı “Değiştirilen, eklenen ve uygulanmayacak hükümler” iken, 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 63 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[71]13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 46 ncı maddesiyle, bu bentte yer alan “ve 33 üncü” ibaresi “, 33 üncü ve 35 inci” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[72]16/6/2010 tarihli ve 5997 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren iki yıl sonra,” ibaresi “1/1/2012 tarihinde,” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[73]Bu madde başlığı “Önceki mevzuat hükümlerinin uygulanması, Devlet katkısı ve geçici iş göremezlik ödeneği” iken, 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 68 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[74]13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 47 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “altı ay içerisinde” ibaresi “30/6/2011 tarihine kadar” şeklinde ve “iki yıl içinde” ibaresi “31/12/2014 tarihine kadar” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[75]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 70 inci maddesiyle; bu maddenin birinci ve üçüncü fıkralarında yer alan “bu Kanunun yürürlük” ibareleri “30/4/2008” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[76]Bu madde başlığı “506 sayılı Kanunun malûllük, sakatlık hükümleri ile sosyal güvenlik destek primi ödemesi geçiş hükümleri” iken, 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 71 inci maddesiyle metni işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[77]17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanunun 72 nci maddesiyle; bu fıkrada yer alan “birinci fıkrasının (b) ve (c) bentleri” ibaresi “(b) bendi” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[78]31/7/2008 tarihli ve 5797 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Ancak bu süre altı ayı geçemez” ibaresi “Devir süreci üç yıl içinde tamamlanır” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 49 uncu maddesiyle “üç yıl içinde” ibaresi “1/1/2012 tarihine kadar” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[79]16/6/2010 tarihli ve 5997 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “itibaren iki yıl süresince” ibaresi “1/1/2012 tarihine kadar” olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[80]16/6/2010 tarihli ve 5997 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “bu kişilerin tescili çocuklarının sağlık hizmet sunucusuna müracaat tarihi itibarıyla yapılır” ibaresi “bu kişiler Kurumca tescil edildikleri tarih itibarıyla genel sağlık sigortalısı olurlar” şeklinde, “bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak kapsama alınır” ibaresi ise “bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak Kurumca tescil edildikleri tarih itibarıyla kapsama alınır”olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[81]13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 49 uncu maddesiyle, bu fıkrada yer alan “en geç iki yıl içinde” ibaresi “1/1/2012 tarihine kadar”, “iki yıllık süreye” ibaresi “bu süreye” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[82]18/2/2009 tarihli ve 5838 sayılı Kanunun 33 üncü maddesiyle; bu fıkranın 1/10/2008 tarihinden geçerli olmak üzere uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
[83]15/5/2008 tarihli ve 5763 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle bu madde başlığı “Kendi adına ve hesabına tarımsal faaliyette bulunan sigortalılara ilişkin geçiş hükmü” iken 1/10/2008 tarihinden geçerli olmak üzere metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[84]31/7/2008 tarihli ve 5797 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle; bu başlıkta yer alan ",Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlenen kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılanlar" ibaresi metinden çıkarılmıştır.
[85]13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 50 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce,” ibaresi ile “bu maddenin yürürlük tarihinden sonra aynı şartlarla bu işleri yaptıkları,” ibaresi madde metninden çıkarılmış ve “yapmakta olanların” ibaresi “yaptıkları” şeklinde değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
[86] 1/3/2012 tarihli ve 6283 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “iki yıl” ibaresi “dört yıl” şeklinde değiştirilmiştir.