KAYDUL

HUKUK


Makaleler » İdare Hukuku »
Çarşamba, 24 Nis 2024

Genel Olarak İdarenin Sorumluluğu

Sorumluluk: Kişinin kendisine ait bir olayın ya da diğer kişiler üzerinde yarattığı etkilerin ve sonuçların üstlenilmesidir.

İdarenin sorumluluğu; devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin gerçekleştirdikleri idari işlem ve eylemlerinden doğan yükümlülüğü ifade etmektedir.

Tarihe bakıldığında aslında idare yaptığı işlem ve eylemlerinden ötürü sorumlu tutulmamakta ve idarenin sorumsuzluğu ilkesi kabullenilmekteydi. Ancak Fransız Uyuşmazlık Mahkemesi’nin 1 Şubat 1873 tarihli Blanco kararıyla Fransa’da devletin sorumluluğu ilkesi benimsenmiştir. Bu karardaki olayda; İdare tarafından emanet usulüyle işletilen tütün işletmesinin işçileri tarafından kullanılan bir vagonet küçük bir çocuğa çarparak onu yaralamıştır. Çocuğun babası, adliye mahkemesine istihdam edenin sorumluluğu hükümlerine dayanarak, uğradığı zararın tazmini için idareye karşı tazminat davası açmıştır.

Gironde Valisi ise idareye karşı adli yargıda dava açılamayacağını ileri sürerek uyuşmazlık kararı vermiştir.  Sonra Fransız Uyuşmazlık Mahkemesi, idarenin kamu hizmetlerinin yürütülmesinde istihdam ettiği kişilerin 3. kişilere vermiş olduğu zararlardan dolayı Devletin sorumlu olduğunu ancak bu sorumluluğun genel ve mutlak olmadığına karar vermiştir. Ayrıca bu sorumluluğun özel hukuktan ziyade kamu hukukuna tabi olduğuna ve bundan dolayı da davanın adli yargıda değil idari yargıda açılması gerektiğine karar vermiştir.

Türk hukuku açısından ise Cumhuriyet döneminde 1925 tarihli 669 sayılı Şurayı Devlet Kanunu’nun idareye karşı açılabilecek davaları hukuk alanına sokması ile birlikte, idarenin sorumluluğu kavramı yasal bir ilke haline gelmiştir. İdarenin sorumluluğu ilkesi ile ilgili köklü değişim ve düzenleme 1961 Anayasası’nda 114. madde ile “idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlüdür.”şeklinde yapılmıştır.

Not: 1961 Anayasası’ndan sonra, 1982 Anayasası da aynı maddeyi 125. maddesinin son fıkrasında aynen devam ettirmiştir. Buna göre “idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlüdür.”

Not: 129. madde ise “memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir.” 

Tags: 1961 anayasası madde 114 | 1982 Anayasası madde 125 | anayasa | anayasa madde 129 | blanco kararı | idare | idare hukuku | idarenin sorumluluğu | idari dava avukatı | istanbulda idari dava avukati | tam yargı davaları | tam yargı davası avukatı | tazminat davaları | tazminat davaları avukatı


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.