KAYDUL

HUKUK


Makaleler » İdari Yargılama Hukuku »
Cumartesi, 20 Nis 2024

KAMU GÖREVLİLERİ HAKKINDA MAHKEME KARARLARININ( KAMU GÖREVLİLERİ ELİYLE) UYGULAN(MA)MASI

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun mahkeme kararlarının uygulanması başlıklı 28. maddesinin 1. fıkrasına 6528 sayılı "Torba Kanunun 18. maddesi" ile 2 cümleden mürekkep  kamu görevlileri hakkında mahkeme kararların uygulanmasında bugüne kadar hükmen yer alan fakat tam anlamı ile uygulamada karşılığını görmekte zorlandığımız ayrıksı ve mahkeme kararların icrasını dolanarak ortadan kaldıran hükümler getirilmiştir.

Getirilen hüküm "kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekâleten atama, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleriyle ilgili olarak verilen iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının gereği; dava konusu edilen kadronun boş olması hâlinde bu kadroya, boş olmaması hâlinde ise aynı kurumda kazanılmış hak aylık derecesine uygun başka bir kadroya atanmak suretiyle yerine getirilir. Eski kadro ile atandığı yeni kadro arasında mali haklar bakımından bir fark bulunması durumunda, bu fark 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 91 inci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen usul ve esaslar çerçevesinde ödenir.” şeklindedir. 

Yine 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun mahkeme kararlarının uygulanması başlıklı 28. maddesinin 4. fıkrası 6528 sayılı "Torba Kanunun 18. maddesi" ile değiştirilmiştir. Değişmeden önce 4. fıkra  Mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir şeklinde iken değişiklik ile Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi hâlinde tazminat davası ancak ilgili idare aleyhine açılabilir halini almıştır. Böylece verilen iptal ve yütmenin durdurulması kararlarını yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında doğrudan dava açılamayacak olup yalnızca İdare aleyhine tam yargı davası açılabilecektir. Böylece hukuk devleti ilkesini hangi şartta olursa olsun mahkeme kararlarını uygulamamak sureti ile ihlal eden kamu görevlisi uygulama da göz önüne alındığında tazminat yaptırımından kurtulacak ve hukuka aykırı bir şekilde mahkeme kararlarını uygulamama eğilimi ve fiili yaptırımsız kalacaktır. Her ne kadar İdare aleyhine tam yargı davası yolu ile hakları muhtel olanların zararları tazminat hukuku bakımından tatmin edilecek olsa da hukuka aykırı davranışta bulunan kamu görevlileri bu tür davranışlar ile “ etkili ve adil yönetim ilkesini”, hukuk devleti ilkesini zedeleyecek cesareti ve gücü kendisinde görecek, hatta kamu maliyesini de doğrudan zarara uğratmış olacaktır.


Bu hali ile İYUKK m. 28’e getirilen hükümler Anayasa’nın 2., 6., 7., 8., 9., 10., 11., 129. ve 138. maddelerine aykırıdır. Buna göre soyut ve somut norm denetimi ile ilgili hükümlerin Anayasaya uygunluğunun denetimi yoluna gidilmesi gerekmektedir.

MAHKEME KARARLARININ UYGULANMASI VE İPTAL DAVALARI HAKKINDA DANIŞMANLIK İÇİN TIKLAYINIZ

Tags: acele kamulaştırma | idari dava avukatı | idari davalar | iptal davası | kamulaştırma avukatı | kamulaştırma kanunu | perpada avukat | perpada idare avukatı | perpada kamulaştırma avukatı


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.