KAYDUL

HUKUK


Makaleler » Ceza Hukuku »
Perşembe, 18 Nis 2024

Bilişim Sistemine Girme Suçu

Bilişim sistemine girme suçu Türk Ceza Kanunu'nun onuncu bölümünde "bilişim alanında suçlar" bölümünün 243. maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

TCK m. 243: "(1)Bir BİLİŞİM SİSTEMİNİN BÜTÜNÜNE VEYA BİR KISMINA, HUKUKA AYKIRI OLARAK GİREN VE ORADA KALMAYA DEVAM EDEN kimseye bir yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir.

(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.

(3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur." Şeklindedir.

Kanunun bilişim sistemene girme suçu hakkındaki gerekçesi ise Bilişim sistemlerine karşı suçların düzenlendiği bö­lümde yer alan bu maddede bilişim sistemine girme fiili suç olarak tanım­lanmıştır.

BİLİŞİM SİSTEMİNDEN MAKSAT, VERİLERİ TOPLAYIP YERLEŞTİRDİKTEN SONRA BUNLARI OTOMATİK İŞLEMLERE TÂBİ TUTMA OLANAĞINI VEREN MANYETİK SİSTEMLERDİR.

Maddenin birinci fıkrasında bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak girmek veya orada kalmaya devam etmek fiili suç hâline getirilmiştir. Sisteme, hukuka aykırı olarak giren kişinin belirli verileri elde etmek amacıyla hareket etmiş bulunmasının önemi yoktur. Sis­teme, doğal olarak, haksız ve kasten girilmiş olması suçun oluşması için yeterlidir.

İkinci fıkraya göre, birinci fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi, bu suç açısından daha az ceza ile cezalandırılmayı gerektirmektedir.

Üçüncü fıkrada, bu suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâli düzen­lenmiştir. Birinci fıkrada tanımlanan suçun işlenmesi nedeniyle sistemin içerdiği verilerin yok olması veya değişmesi hâlinde failin, suçun temel şek­line nazaran daha ağır ceza ile cezalandırılması öngörülmüştür. Dikkat edil­melidir ki, bu hükmün uygulanabilmesi için, failin verileri yok etmek veya değiştirmek kastıyla hareket etmemesi gerekir.

Sistem içindeki bütün soyut unsurlar, fıkrada geçen “veri” teriminin kapsamındadır.” şeklindedir.

Örnek Yargı Kararları

 Yargıtay 8. Ceza Dairesi, E. 2014/19342-K. 2015/2322 ve 3.2.2015 tarihli karar:  Dava, bilişim sistemine girme suçuna ilişkindir. Sanık, katılanın kullandığı e-posta adresi ile irtibatlı olan facebook adresini bilgisi ve rızası olmaksızın değiştirerek erişilmez kılmıştır. Sanık suçlamayı kabul etmediği gibi, hattına başkalarının girmiş olabileceğini ileri sürmüştür. Katılanın e-mail adresine giremediğini belirttiği tarihten şikayet tarihine kadar olan dönemde, bu adresin faal olup olmadığı, katılan tarafından kendi adresine erişim sağlanıp sağlanmadığı tespit edilmelidir. Sanık tarafından bu tarihten sonra giriş yapılıp yapılmadığı, adrese ait şifrenin değiştirilip değiştirilmediği, şifre değiştirilmişse hangi tarihte ve hangi IP numarası ile erişim sağlanarak şifrenin değiştirildiği ilgili internet sağlayıcısından sorulmalıdır. Bilirkişiden de görüş alınarak sanığın hukuki durumun takdir ve tayini gerekir.”

 

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, E. 2008/18190-K. 2009/3058 ve 26.3.2009 tarihli karar:  Sanığın, katılanın yetkilisi olduğu İmalat Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited şirketinin Türkiye E. Bankası Denizli şubesinde bulunan hesabına internet üzerinden izinsiz giriş yaptığı, ancak şirkete ait hesaba girdikten sonra bu hesapta oynama yaparak başka bir hesaba havale yapmadığının iddia ve kabul olunması karşısında sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nun 243/1.maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmelidir. 5237 sayılı TCK.nun 7/2. maddesi gözetilerek; 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik CMK.nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının takdir ve değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, bozmayı gerektirmiştir.”

 


 

Tags: bilişim avukatı | bilişim suçları | ceza avukatı | facebook davaları


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.