DOKUZUNCU BAP
İHTİYATİ HACİZ ŞARTLARI (*)
_____
(*) Madde 257 nin "İhtiyati Haciz" şeklinde
olan başlığı, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.'de yayımlanan, 17.7.2003
tarih ve 4949 sayılıKanunun 59. maddesi hükmü gereğince
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
_____
MADDE 257 - Rehinle
temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir (Değişik ibare: 4949 - 17.7.2003 / m.59) "para borcunun" alacaklısı, borçlunun
yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarile
diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki
hallerde ihtiyatî haciz istenebilir :
1- Borçlunun muayyen ikametgâhı yoksa;
2- Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadile
mallarını gizlemeğe,kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut (Değişik ibare: 4949 - 17.7.2003 /m.59) "kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını
ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;"
Bu suretle ihtiyatî haciz konulursa borç yalnız borçlu
hakkında muacceliyet kesbeder.
(...) (Madde 257'nin 4. fıkrası, 14.2.2011
tarih ve 27846 sayılı R.G.'de yayımlanan, 14.1.2011 tarih ve 6103 sayılı Kanun'un 41/2-l
maddesi hükmü gereğince 1/7/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere
yürürlükten kaldırılmıştır.)
(...) (Madde 257'nin 5. fıkrası, 14.2.2011 tarih ve 27846 sayılı
R.G.'de yayımlanan, 14.1.2011 tarih ve 6103 sayılı Kanun'un 41/2-l
maddesi hükmü gereğince 1/7/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere
yürürlükten kaldırılmıştır.)
İHTİYATİ HACİZ KARARI
MADDE 258 - İhtiyatî
hacze 50 inci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı
alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek
deliller göstermeğe mecburdur.
Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir.
(Değişik 3. fıkra: 5311 - 2.3.2005
/ m.16 -
Yürürlük m.30) İhtiyati
haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge
adliye mahkemesi(*) bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar
kesindir.
_____
(*) 5311
Sayılı Kanun ile eklenen geçici 7. maddesi
hükmüne göre, "Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235
sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin
Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca
göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar
İcra ve İflas Kanununun bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki temyiz ve karar
düzeltmeye ilişkin hükümleri uygulanır."
_____
İHTİYATİ HACİZDE TEMİNAT
MADDE 259 - (Değişik:
3890 - 3.7.1940 / m.1) İhtiyatî haciz istiyen alacaklı hacizde haksız çıktığı
takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan
mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı teminatı vermeğe mecburdur.
Ancak alacak bir ilâma müstenid ise teminat aranmaz.
Alacak ilâm mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise
mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder.
Tazminat davası ihtiyatî haczi koyan mahkemede dahi
görülür.
İHTİYATİ HACİZ KARARININ MUHTEVASI
MADDE 260 - (Değişik:
538 - 18.2.1965 / m.100) İhtiyatî haciz kararında :
1. Alacaklının ve icabında mümessilinin ve borçlunun
adı, soyadı ve ikametgâhı,
2. Haczin ne gibi belgelere müsteniden ve ne miktar
alacak için konulduğu,
3. Haciz konulmasının sebebi,
4. Haczolunacak şeyler,
5. Alacaklının zararın tazminiyle mükellef olduğu ve
gösterilen teminatın nelerden ibaret bulunduğu,
Yazılır.
İHTİYATİ HACİZ KARARININ İCRASI
MADDE 261 - (Değişik:
538 - 18.2.1965 / m.101) Alacaklı, ihtiyatî haciz kararının verildiği tarihten
itibaren on gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çerçevesindeki icra
dairesinden kararın infazını istemeğe mecburdur. Aksi halde ihtiyati haciz
kararı kendiliğinden kalkar.
İhtiyati haciz kararları, 79'dan 99 uncuya kadar olan
maddelerdeki haczin ne suretle yapılacağına dair hükümlere göre icra edilir.
(Ek son fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.61) İhtiyati haczin infazı ile ilgili şikayetler infazı
yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılır.
ZABIT TUTMA VE HACİZ TUTANAĞININ TEBLİĞİ
MADDE 262 - (Değişik:
538 - 18.2.1965 / m.102) Haczi icra eden memur bir tutanak düzenler. Bunda
haczolunan şeyler ve kıymetleri gösterilir ve derhal icra dairesine verilir.
İcra dairesi, ihtiyatî haciz tutanağının birer
suretini üç gün içinde haciz sırasında hazır bulunmıyan alacaklı ve borçluya ve
icabında üçüncü şahsa tebliğ eder.
BORÇLU TARAFINDAN GÖSTERİLECEK TEMİNAT
MADDE 263 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.103)
Haczolunan mallar istenildiği zaman para veya ayın olarak verilmek ve bu hususu
temin için malların kıymetleri depo edilmek veya icra müdürü tarafından kabul
edilecek esham ve tahvilât veya taşınır ve taşınmaz rehin veya muteber bir
banka kefaleti gösterilmek şartiyle borçluya ve mal üçüncü şahıs elinde
haczolunmuşsa bir taahhüt senedi alınarak bu şahısa bırakılabilir. İstenilecek
teminat her halde borç ve masraf tutarını geçemez.
İHTİYATİ HACZİ TAMAMLAYAN MERASİM
MADDE 264 - (Değişik:
538 - 18.2.1965 / m.104) Dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan evvel
ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı, haczin tatbikinden, haciz gıyabında
yapılmışsa haciz zabıt varakasının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün
içinde ya takip talebinde (Haciz veya iflâs) bulunmaya veya dava açmaya
mecburdur.
İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu
itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren
yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya
mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini
reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün
içinde dava açması lâzımdır.
(Değişik 3. fıkra: 4949 - 17.7.2003
/ m.62) İhtiyati
haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı
birinci fıkraya göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün
mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya
mecburdur.
Alacaklı bu müddetleri geçirir veya davasından yahut
takip talebinden vazgeçerse veya takip talebi kanuni müddetlerin geçmesiyle
düşerse veya dava dosyası muameleden kaldırılıp da bir ay içinde dava
yenilenmezse veya davasında haksız çıkarsa ihtiyatî haciz hükümsüz kalır ve
alâkadarlar isterse lâzım gelenlere bildirilir.
Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya
itirazı icra mahkemesince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal
edilirse, ihtiyatî haciz kendiliğinden icrai hacze inkılâbeder.
İHTİYATİ HACİZ KARARINA İTİRAZ VE TEMYİZ (*)
_____
(*) Madde 265 in "İhtiyati Haciz Kararına
İtiraz" şeklinde olan başlığı, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.'de
yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 63. maddesi hükmü gereğince
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
_____
MADDE 265 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.105) (Değişik 1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.63) Borçlu
kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin
yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi
halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde
mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.
(Ek 2. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.63) Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi
öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere
veya teminata itiraz edebilir.
Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikât yaparak
itirazı kabul veya reddeder.
İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün
belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip
gelenleri dinledikten sonra, itirazı vârit görürse kararını değiştirebilir veya
kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak
karar verilir.
(Değişik 5. fıkra: 5311 - 2.3.2005
/ m.17 -
Yürürlük m.30) İtiraz
üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye
mahkemesi (*) bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar
kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyati haciz kararının icrasını
durdurmaz.
_____
(*) 5311
Sayılı Kanun ile eklenen geçici 7. maddesi
hükmüne göre, "Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235
sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin
Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca
göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar
İcra ve İflas Kanununun bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki temyiz ve karar
düzeltmeye ilişkin hükümleri uygulanır."
_____
İHTİYATİ HACZİN KALDIRILMASI
MADDE 266 - (Değişik:
538 - 18.2.1965 / m.106) Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya
esham yahut tahvilât depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka
kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden
istiyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer.
İHTİYATİ HACİZDE İFLAS YOLU İLE TAKİP
MADDE 267 - (Değişik:
538 - 18.2.1965 / m.107) Alacaklı, iflâsa tabi borçlusu aleyhine 264 üncü
maddenin, birinci fıkrası gereğince iflâs yolu ile takipte bulunmuş veya iflâs
yolu ile takipte bulunduktan sonra borçlunun mallarını ihtiyaten haczettirmiş
ise, aşağıdaki hükümler tatbik olunur.
Borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen
alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde
ticaret mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasiyle beraber borçlunun
iflâsına karar verilmesini istemeye mecburdur.
Borçlu ödeme emrine itiraz etmezse, bu durum hemen
alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde
ticaret mahkemesine başvurarak borçlunun iflâsına karar verilmesini istemeye
mecburdur.
264 üncü maddenin 4 üncü fıkrası hükmü kıyasen
uygulanır.
İCRAİ HACİZLERE İŞTİRAK
MADDE 268 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.108) (Değişik 1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.64) 261
inci maddeye göre ihtiyaten haczedilen mallar, ihtiyati haciz kesin hacze
dönüşmeden önce diğer bir alacaklı tarafından bu Kanuna veya diğer kanunlara
göre haczedilirse, ihtiyati haciz sahibi alacaklı, bu hacze 100 üncü maddedeki
şartlar dairesinde kendiliğinden ve muvakkaten iştirak eder. Rehinden önce
ihtiyati veya icrai haciz bulunması halinde amme alacağı dahil hiçbir haciz
rehinden önceki hacze iştirak edemez.
İhtiyati haciz masrafları satış tutarından alınır.
İhtiyati haciz diğer rüçhan hakkını vermez.
ONUNCU BAP
KİRALAR HAKKINDA HUSUSİ HÜKÜMLER VE
KİRALANAN TAŞINMAZLARIN TAHLİYESİ
ADİ KİRA VE HASILAT KİRALARI İÇİN ÖDEME EMRİ VE İTİRAZ
MÜDDETİ
MADDE 269 - (Değişik:
538 - 18.2.1965 / m.109) Takip âdi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair
olur ve alacaklı da talep ederse ödeme emri, BorçlarKanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtarı ve kanuni
müddet geçtikten sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan şeyden
çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva eder.
Bu tebliğ üzerine borçlu, yedi gün içinde, itiraz
sebeplerini 62 nci madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye
mecburdur. Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki
imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır.
İtiraz takibi durdurur. İtirazın tebliği tarihinden
itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını istemiyen alacaklı, bir daha
aynı alacaktan dolayı ilâmsız icra yoliyle takip yapamaz.
Borçlar Kanununun 260 ıncı maddesinin kiralayana altı günlük mühletin
hitamında akdi feshe müsaade ettiği hallerde itiraz müddet üç gündür.
İTİRAZ ETMEMEMİN SONUÇLARI
MADDE 269/a
- (Değişik: 4949 - 17.7.2003 / m.65) Borçlu
itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin
bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra
mahkemesince tahliyeye karar verilir.
İTİRAZ VE KALDIRILMASI USULÜ
MADDE 269/b - (Ek: 538 - 18.2.1965 / m.110) Borçlu
itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı
reddettiği takdirde alacaklı; noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik
edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa merciden itirazın kaldırılmasını ve
ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahliyesini
istiyebilir.
Borçlunun akde ve şartlarına dair mukabil iddia ve
def'ilerini aynı kuvvet ve mahiyette belgelerle tevsik etmesi lâzımdır.
Akdi reddeden borçlu bu itiraz sebebiyle bağlıdır.
İtirazın vârit olmadığı tahakkuk ettikten sonra ödeme, takas veya sair bir
def'ide bulunamaz.
Takip yukarıda yazılı belgelere istinat etmemesi
sebebiyle alacaklı umumi hükümler dairesinde dava açmaya mecbur kalırsa ihtarlı
ödeme emri BorçlarKanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtar yerine
geçer.
(Değişik 5. fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.51) Kira
sözleşmesindeki imzanın inkârından dolayı alacaklı umumi mahkemede dava açmaya
mecbur kalır ve lehine karar alırsa, borçlu ayrıca yüzbin liradan
beşyüzbinliraya kadar para cezasına mahkûm edilir.
KİRA AKDİ DIŞINDAKİ İTİRAZLAR VE TAHLİYE
MADDE 269/c - (Ek: 538 - 18.2.1965 / m.110) Borçlu
akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemiyeceğini
bildirerek itiraz etmiş veya takas istemişse, itiraz sebeplerini ve isteğini
noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından
ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların
yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat
etmeye mecburdur.
Senet veya makbuzun alacaklı tarafından inkârı halinde
68 inci madde hükmü kıyasen uygulanır.
İcra mahkemesin tahliyeye mütedair kararının infazı
için kesinleşmesi beklenmez. Ancak tahliye için, kararın borçluya tefhimi veya
tebliği tarihinden itibaren on gün geçmesi lâzımdır. Borçlu tahliye kararı
hakkında 36 ncı madde hükmünden faydalanibilir.
KIYASEN UYGULANACAK MADDELER
MADDE 269/d - (Ek: 538 - 18.2.1965 / m.110)
62,63,65,66,68,70 ve 72 nci maddeler hükümleri kıyas yolu ile burada da
uygulanır.
HAPİS HAKKI İÇİN DEFTER YAPILMASI
MADDE 270 - Kiralayan
evvelce yapılması lâzım gelen icrai takibi yapmadan haiz olduğu hapis hakkının
muvakkaten muhafazası için icra dairesinin yardımını isteyebilir.
Teahhurunda tehlike varsa zabıtanın yahut nahiye
müdürünün de yardımı istenebilir.
İcra dairesi üzerlerinde hapis hakkı bulunan eşyanın
bir defterini yapar ve rehinleri paraya çevirme yoliyle takip talebinde
bulunması için kiralayana on beş günü geçmemek üzere münasip bir mühlet verir.
KAÇIRILAN EŞYAYI TAKİP HAKKI
MADDE 271 - (Değişik:
538 - 18.2.1965 / m.111) Gizlice veya cebirle götürülmüş eşya,
götürülmelerinden on gün içinde icra dairesinin emri ile ve zabıta kuvvetiyle
geri alınabilir. İyiniyet sahibi üçüncü şahısların hakları saklıdır.
İhtilâf halinde mahkeme basit yargılama usulü ile
meseleyi halleder ve karara bağlar.
MUKAVELENAME İLE KİRALANAN TAŞINMAZLARIN TAHLİYESİ
1- TAHLİYE EMRİ VE MÜNDERECATI
MADDE 272 -(Değişik:
3890 - 3.7.1940 / m.1) Mukavelename ile kiralanan bir taşınmazın müddeti
bittikten bir ay içinde mukavelenin icra dairesine ibrazı ile tahliyesi
istenebilir.
Bunun üzerine icra müdürü bir tahliye emri tebliği
suretile taşınmazın on beş gün içinde tahliye ve teslimini emreder.
Tahliye emrinde :
Kiralayanın ve kiracının ve varsa mümessillerinin
isim, şöhret ve ikametgâhları ve mukavele tarihi ve kiranın yenilendiğine veya
uzatıldığına dair bir itirazı varsa yedi gün içinde daireye müracaatla beyan
etmez ve itirazda bulunmaz veya kendiliğinden tahliye etmezse zorla
çıkarılacağı yazılır.
2- TAHLİYE VE TESLİM
MADDE 273 - Müddeti
içinde itiraz olunmaz veya itiraz kaldırılırsa kiralanan taşınmaz müddetin
hitamında zorla tahliye ve kiralayana teslim olunur. Ancak tahliye emrindeki
müddetin geçmesi lâzımdır.
Tahliye edilecek yerde kiralayana ait olmıyan eşya
bulunursa 26 ncı maddenin hükmü kıyas yolile tatbik olunur.
İTİRAZ
1- MÜDDET VE ŞEKLİ
MADDE 274 - (Değişik:
3890 - 3.7.1940 / m.1) İtiraz etmek isteyen kiracı itirazını tahliye emrinin
tebliğinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya şifahen icra dairesine
bildirir.
Bu suretle yapılan itiraz tahliye takibini durdurur.
63,64 ve 65 inci maddeler hükmü tahliye takiplerinde
de caridir.
2- İTİRAZIN KALDIRILMASI
MADDE 275 - (Değişik:
538 - 18.2.1965 / m.112) İtiraz vukuunda kiralayan icra mahkemesinden itirazın
kaldırılmasını istiyebilir.
Tahliye talebi noterlikçe re'sen tanzim veya tarih ve
imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da
kiracı kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette
bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır.
Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur.
İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra
edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya
kiralayanın umumi hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları saklıdır.
(Değişik 5. fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.52) Mahkemede
açılan davada, icra takibi sırasında inkâr olunan imzanın kendisine ait olduğu
anlaşılan kiracı veya kiralayan yüzbin liradan beşyüzbin liraya kadar para
cezasına mahkûm edilir.
KİRALANAN TAŞINMAZDA ÜÇÜNCÜ ŞAHIS BULUNURSA
MADDE 276 - (Değişik:
538 - 18.2.1965 / m.113) Tahliyesi istenen yerde kiracıdan başka bir şahıs
bulunur ve işgalde haklı olduğuna dair resmi bir vesika göstermezse derhal
tahliye olunur.
Şu kadar ki, bu şahıs resmi bir vesika gösterememekle
beraber daireye ibraz olunan mukavele tarihinden evvelki bir zamandan beri
orayı işgal etmekte bulunduğunu beyan eder ve bu beyanı icra müdürü tarafından
mahallinde yapılacak tahkikatla teeyyüt ederse müdür, tahliyeye tehirle üç gün
içinde keyfiyeti icra mahkemesine bildirir.
Merci, tarafları dinliyerek icabına göre tahliyeyi
emreder veya taraflardan birinin yedi gün içinde mahkemeye müracaat etmesi
lüzumuna karar verir. Bu müddet içinde mahkemeye müracaat edilirse, davanın
neticesine göre hareket olunur. 36 ncı madde hükümleri burada da uygulanır.
Dava etmeyen taraf iddiasından vazgeçmiş sayılır.
Borçlunun nesep ve sebepten usul ve füruu, karı veya
kocası, ikinci dereceye kadar kan ve sıhri hısımları ve iş ortakları ile
borçluya tebaan mecurda oturdukları anlaşılan diğer şahıslar, bu madde hükmünün
tatbıkinde üçüncü şahıs sayılmazlar.
ON BİRİNCİ BAP
İPTAL DAVASI
İPTAL DAVASI VE DAVACILAR
MADDE 277 - (Değişik:
3890 - 3.7.1940 / m.1) İptal davasından maksat 278, 279 ve 280 inci maddelerde
yazılı tasarrufların butlanına hükmettirmektir. Bu davayı aşağıdaki şahıslar
açabilirler :
1- Elinde muvakkat yahut kat'i aciz vesikası bulunan
her alacaklı,
2- İflâs idaresi yahut 245 inci maddede ve 255 inci
maddenin 3 üncü fıkrasında yazılı hallerde alacaklıların kendileri.
İVAZSIZ TASARRUFLARIN BUTLANI
MADDE 278 - (Değişik:
538 - 18.2.1965 / m.114) Mûtat hediyeler müstesna olmak üzere, hacizden veya
haczedilecek mal bulunmaması sebebiyle acizden yahut iflâsın açılmasından
haczin veya aciz vesikası verilmesinin sebebi olan yahut masaya kabul olunan
alacaklardan en eskisinin tesis edilmiş olduğu tarihe kadar geriye doğru olan
müddet içinde yapılan bütün bağışlamalar ve ivazsız tasarruflar batıldır.
Ancak, bu müddet haciz veya aciz yahut iflâstan
evvelki iki seneyi geçemez.
Aşağıdaki tasarruflar bağışlama gibidir.
1. (Değişik: 3494 - 9.11.1988 / m.53) Karı ve koca ile
usul ve füruu, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar (Bu derece dahil)
hısımlar, evlât edinenle evlâtlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar,
2. Akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin
değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler,
3. Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs
menfaatine kaydı hayat şartiyle irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve
ölünceye kadar bakma akitleri.
ACİZDEN DOLAYI BUTLAN
MADDE 279 - Aşağıdaki
tasarruflar borcunu ödemiyen bir borçlu tarafından hacizden veya mal bulunmaması
sebebile acizden yahut iflâsın açılmasından evvelki bir sene içinde yapılmışsa
yine batıldır :
1- Borçlunun teminat göstermeği evvelce taahhüt etmiş
olduğu haller müstesna olmak üzere borçlu tarafından mevcut bir borcu temin
için yapılan rehinler ;
2- Para veya mutat ödeme vasıtalarından gayri bir
suretle yapılan ödemeler;
3- Vadesi gelmemiş borç için yapılan ödemeler,
4- (Ek: 3494 - 9.11.1988 / m.54) Kişisel hakların
kuvvetlendirilmesi için tapuya verilen şerhler.
Bu tasarraflardan istifade eden kimse borçlunun hal ve
vaziyetini bilmediğini ispat eylerse iptal davası dinlenmez.
ZARAR VERME KASTINDAN DOLAYI İPTAL (*)
_____
(*) Madde 280 nin "Diğer Butlan Halleri"
şeklinde olan başlığı, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.'de yayımlanan,
17.7.2003 tarih ve 4949 sayılıKanunun 66. maddesi hükmü gereğince
değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
_____
MADDE 280 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.115) (Değişik 1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.66) Malvarlığı
borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı
tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının,
işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin
bulunduğu hallerde iptal edilebilir. Şu kadar ki, işlemin gerçekleştiği
tarihten itibaren beş yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya iflas yoluyla
takipte bulunulmuş olmalıdır.
(...) (Madde 280 nin 2.
fıkrası, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.' de yayımlanan, 17.7.2003 tarih
ve 4949 sayılı Kanunun 103.
maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.)
(Değişik 3. fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.55) Üçüncü
şahıs, borçlunun karı veya kocası, usul veya füruu ile üçüncü dereceye kadar
(bu derece dahil) kan ve sıhri hısımları evlât edineni veya evlâtlığı ise
borçlunun birinci fıkrada beyan olunan durumunu bildiği farz olunur. Bunun
hilâfını üçüncü şahıs, ancak 279 uncu maddenin son fıkrasına göre isbat
edebilir.
Ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari
emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir
kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun
alacaklılarını ızrar kasdını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle
hareket ettiği kabul olunur. Bu karine, ancak iptal davasını açan alacaklıya
devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak
bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları
asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün
alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilân
olunduğunu ispatla çürütülebilir.
İPTAL DAVALARINDA YARGILAMA USULÜ
MADDE 281 - (Değişik:
538 - 18.2.1965 / m.116) Mahkeme, iptal davalarını basit yargılama usulü ile
görüp hükme bağlar ve bu davalara müteallik ihtilâfları hal ve şartları
gözönünde tutarak serbestçe takdir ve halleder.
Hâkim, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar
hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın
lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tâyin olunur. Şu kadar ki, davanın elden
çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taallûku halinde, teminat
göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez.
Davalılardan herhangi biri davacının alacağını ödediği
takdirde, dava reddolunur. Bu halde hâkim duruma göre herbirini masrafla ilzam
veya bu masrafı aralarında takdir ettiği surette taksim eder.
İPTAL DAVASINDA DAVALI
MADDE 282 - (Değişik:
538 - 18.2.1965 / m.117) İcra ve İflâs Kanununun 11 inci babındaki iptal
davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından
kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır.
Bunlardan başka, kötü niyet sahibi üçüncü şahıslar aleyhine de iptal davası
açılabilir. İptal davası iyi niyetli üçüncü şahısların haklarını ihlâl etmez.
İADENİN ŞÜMULÜ
MADDE 283 - (Değişik:
538 - 18.2.1965 / m.118) Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, bu davaya
konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yolu ile, hakkını almak yetkisini elde
eder ve davanın konusu taşınmazsa, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın
tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını istiyebilir.
İptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu
mallar yerine geçen değere taallûk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü
şahıs nakden tazmine (Davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilir.
İptal davası üzerine üçüncü şahıs da, mamelekinde
hasıl olacakeksikliğin borçludan tahsilini aynı davada istiyebilir. Bu talep,
iptal davasının tefrik edilerek daha önce hükme bağlanmasına mâni değildir.
İptal davasını kaybeden üçüncü şahıs, karşılık olarak
şeyi veya bedelini borçludan veya iflâs masasından geri isteyebilir.
Bâtıl bir tasarruf neticesinde kendisine ödenilen şeyi
geri veren alacaklı eski haklarını muhafaza eder.
Kendisine bağış yapılan iyi niyetli ise yalnız dava
zamanında elinde bulunan miktarı geri vermeye mecburdur.
HAK DÜŞÜRÜCÜ MÜDDET
MADDE 284 - (Değişik:
538 - 18.2.1965 / m.119) İptal davası hakkı, bâtıl tasarrufun vukuu tarihinden
itibaren beş sene geçmekle düşer.
ON İKİNCİ BAP
KONKORDATO İLE SERMAYE ŞİRKETLERİ VE
KOOPERATİFLERİN UZLAŞMA YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRILMASI (*)
_____
(*) Onikinci Babının "Konkordato" şeklindeki
başlığı, 21.2.2004 tarih ve 25380 sayılı R.G.'de yayımlanan, 12.2.2004 tarih ve
5092 sayılı Kanunun8. maddesi hükmü gereğince değiştirilmiş
ve metne işlenmiştir.
_____
(Ek üst başlık: 4949 - 17.7.2003 / m.67) "I. ADİ KONKORDATO"
KONKORDATO TALEBİ
MADDE 285 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.120) (Değişik 1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.67) Konkordato
hükümlerinden yararlanmak isteyen herhangi bir borçlu, icra mahkemesine
gerekçeli bir dilekçe ve bir konkordato projesi verir. Bu projeye ayrıntılı bir
bilanço, gelir tablosu ve defter tutmaya mecbur şahıslardan ise defterlerinin
durumunu bildiren bir cetvel ekler. Bu cetvelde, özellikle Türk Ticaret Kanununun 66
ncı maddesi hükmünce tutulması mecburi olan defterlerin hepsinin tutulmuş olup
olmadıkları gösterilir.
(Ek fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.67) İflas talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli
bir dilekçeyle, icra mahkemesinden borçlu hakkında konkordato işlemlerinin
başlatılmasını isteyebilir.
(Ek fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.67) Konkordato talebi üzerine icra mahkemesi, gerekli
gördüğü takdirde, borçlunun malvarlığının muhafazası için 290 ıncı maddenin
ikinci fıkrasındaki tedbirleri emreder. (*)
_____
(*) Madde 285 e 1. fıkradan sonra gelmek üzere
yukarıdaki fıkra, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.'de yayımlanan, 17.7.2003
tarih ve 4949 sayılıKanunun 67. maddesi hükmü gereğince eklenmiş
ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
_____
Yetkili icra mahkemesi, iflâsa tabi olanlar için 154
üncü maddenin 1 veya 2 nci fıkrasında yazılı yerdeki, iflâsa tabi olmıyan
borçlunun ikametgâhındaki icra mahkemesidir.
Borçlu, bilançosunda yazılı mal ve kıymetleri,
konkordato mühletinin verilmemesi halinde, bilânçoyu icra mahkemesine sunduğu
tarihten bir sene içinde takibe uğradığı takdirde 162 nci madde uyarınca
göstermeye mecburdur. Korkordato mühleti kaldırılmış veya korkordato tasdik
edilmemişse bunların kesinleşmesi tarihlerinden itibaren bir sene ve konkordato
feshedilmişse feshin kesinleşmesinden altı ay müddetle borçlu için aynı
mecburiyet vardır.
(...) (Madde 285 in son
fıkrası, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.' de yayımlanan, 17.7.2003 tarih
ve 4949 sayılı Kanunun 103.
maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.)
KORKORDATO TALEBİNİN NAZARA ALINMASI ŞARTLARI
MADDE 286 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.121) (Değişik 1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.68) İcra
mahkemesi borçluyu ve talepte bulunmuş ise alacaklıyı dinledikten sonra
borçlunun durumunu, malvarlığı ve gelirlerini, taahhütlerini yerine getirmesine
engel olan sebepleri ve konkordatonun başarı ihtimalini göz önünde tutarak,
projenin alacaklıları zarara sokmak kastından ari olup olmadığına göre
konkordato talebinin uygun olup olmadığına karar verir.
Borçlu, 287 nci madde gereğince mühlet verilmesi
hakkındaki merci kararını beş gün içinde masraflarını verip tatbike koydurmazsa
verilen mühlet kendiliğinden kalkar.
(Ek fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.68) Konkordato talebinin reddine ilişkin kararı,
tefhiminden itibaren on gün içinde borçlu veya talep sahibi alacaklı temyiz
edebilir.
MÜHLET
MADDE 287 - (Değişik: 4949 - 17.7.2003 / m.69) Konkordato talebi 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki
usule göre ilan edilir. Konkordato talebinin ilanından itibaren on gün içinde
alacaklılar itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal
bulunmadığını ileri sürerek icra mahkemesinden konkordato talebinin reddini
isteyebilir.
Talep uygun görülürse icra mahkemesi borçluya en fazla
üç aylık bir mühlet verir ve aynı zamanda gerekli bilgi ve tecrübeye sahip Türk
vatandaşlarından bir veya birkaç komiser tayin eder. Birden fazla komiser tayin
edilmesi halinde icra mahkemesi bu kişilerin görev ve yetki alanlarını
belirler.
Konkordato komiseri, kusurundan doğan zararlardan
sorumludur.
Komiser, borçlunun faaliyetine nezaret eder ve 290 ve
devamı maddelerde verilen görevleri yapar. Ayrıca komiser, icra mahkemesinin
talebi halinde ara raporlar verir ve alacaklıları konkordato süreci hakkında
bilgilendirir.
8, 10, 11, 16, 21 ve 359 uncu maddeler hükümleri kıyas
yoluyla komiserler hakkında da uygulanır.
İşin niteliği gerekli kılıyorsa komiserin teklifi
üzerine mühlet, alacaklılar da dinlendikten sonra en fazla iki ayı geçmemek
üzere uzatılabilir.
Borçlunun malvarlığının muhafaza edilmesi için gerekli
ise veya konkordatonun gerçekleşmeyeceği açıkça anlaşılıyorsa, konkordato
mühleti komiserin talebi üzerine mühletin sona ermesinden önce kaldırılabilir.
Bu takdirde borçlu ve alacaklılar dinlenir. 299, 300 ve 301 inci maddeler kıyas
yoluyla uygulanır.
İhtiyati tedbir yoluyla da olsa, borçluya karşı
başlamış olan takiplerin konkordato mühletinin bitiminden sonraki dönem içinde
durdurulmasına veya borçluya karşı yeni takip yapılamayacağına karar
verilemez.
MÜHLETİN İLANI
MADDE 288 - (Değişik: 4949 -
17.7.2003 / m.70) İcra
mahkemesince mühlet, karar tarihinde (Değişik ibare: 5092 - 12.2.2004
/ m.5) "tirajı
ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan
gazetelerden" birinde ilan olunur ve icra dairesi ile tapu dairesine
bildirilir. Borçlu bir tacir ise ticaret sicili memurluğuna ve deniz
ticaretiyle meşgul ise ayrıca gemi sicil memurluğuna da haber verilir.
Borçlunun gemisi sicile kayıtlı olduğu takdirde gemi sicil memuru, konkordato
mehli hakkında sicile şerh verir. (...) (Madde 288',n 1.
fıkrasının 4.cümlesi, 14.2.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G.'de yayımlanan,
14.1.2011 tarih ve 6103 sayılı Kanun'un 41/2-k maddesi hükmü gereğince 1/7/2012
tarihinden itibaren geçerli olmak üzere madde metninden çıkarılmıştır.) Mühlet
kararı ayrıca diğer lazım gelen yerlere bildirilir.
MÜHLETİN ALACAKLILAR BAKIMINDAN SONUÇLARI:
MADDE 289 - (Değişik madde ve başlığı: 4949 -
17.7.2003 / m.71) Mühlet içinde borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak
üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyati haciz
kararları uygulanmaz, bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak
düşüren müddetler işlemez.
Mühlet sırasında taşınır veya taşınmaz rehniyle temin
edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip
başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip
nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı
gerçekleştirilemez.
206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için
haciz yoluyla takip yapılabilir.
Konkordato aksine hüküm içermediği takdirde mühlet,
rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesini durdurur.
Takas bu Kanunun 200 ve 201 inci maddelerine tabidir.
Bu maddelerin uygulanmasında konkordato mühletinin veya iflasın ertelenmesi
kararının ilanı tarihi esas alınır.
MÜHLETİN BORÇLU BAKIMINDAN SONUÇLARI:
MADDE 290 - (Değişik madde ve başlığı: 4949 -
17.7.2003 / m.72) Borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam
edebilir. Şu kadar ki, icra mahkemesi bazı işlemlerin geçerli olarak ancak
komiserin katılımı ile yapılmasına veya borçlunun yerine komiserin işletmenin
faaliyetini devam ettirmesine karar verebilir.
Borçlu, icra mahkemesinin izni dışında mühlet
kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz, taşınmaz ve işletmenin
devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez ve takyit edemez ve ivazsız
tasarruflarda bulunamaz. Aksi halde yapılan işlemler hükümsüzdür.
Borçlu bu hükme yahut komiserin ihtarlarına aykırı
davranırsa veya iyi niyetinden şüpheyi haklı gösterir bir harekette bulunursa
icra mahkemesi komiserin raporu üzerine, mümkün ise borçluyu ve gerektiğinde
alacaklıları dinledikten sonra borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini
veya mühleti kaldırabilir.
299, 300 ve 301 inci maddeler hükmü kıyas yoluyla
uygulanır.
DEFTER TUTULMASI VE REHİNLİ MALLARIN KIYMETİNİN
TAKDİRİ:
MADDE 291 - (Değişik madde ve başlığı: 4949 -
17.7.2003 / m.73) Komiser, tayinini müteakip borçlunun mevcudunun bir
defterini yapar ve malların kıymetlerini takdir eder. Borçlunun başka yerlerde
malları varsa bu muamele o yer icra dairesi marifetiyle yaptırılabilir.
Komiser rehinli malların kıymetinin takdirine ilişkin
kararını alacaklıların incelemesine hazır tutar; kıymet takdiri kararı
alacaklılar toplantısından önce yazılı olarak rehinli alacaklılara ve borçluya
bildirilir.
İlgililer, on gün içinde ve masrafları önceden vermek
kaydıyla, icra mahkemesinden rehinli malların kıymetini yeniden takdir etmesini
isteyebilir. Eğer yeni kıymet takdiri bir alacaklı tarafından istenmiş ve
takdir edilen kıymet, kayda değer bir şekilde değişmişse alacaklı borçludan
masraflarının ödenmesini talep edebilir.
ALACAKLILARI DAVET VE ALACAKLARIN BİLDİRİLMESİ:
MADDE 292 - (Değişik madde ve başlığı: 4949 -
17.7.2003 / m.74) Alacaklılar, komiser tarafından ilan tarihinden
itibaren yirmi gün içinde alacaklarını bildirmeye mühlet kararının yayımlandığı
gazetede yapılacak ilanla davet olunur. Ayrıca, ilanın birer sureti adresi
belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. İlanda, hilafına hareket eden
alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato müzakeresine kabul edilmeyecekleri
ihtarı da yazılır.
Aynı ilanda komiser; yukarıdaki fıkrada yazılı müddet
geçtikten sonra olmak üzere, konkordato teklifini müzakere etmek için
alacaklıları muayyen bir gün ve saatte toplanmaya davet eder ve toplantıdan
önceki on gün içinde belgeleri inceleyebileceklerini bildirir.
ALACAKLILAR HAKKINDA BORÇLUNUN BEYANA DAVETİ
MADDE 293 - (Değişik:
538 - 18.2.1965 / m.124) Komiser; borçluyu iddia olunan alacaklar hakkında
beyanda bulunmaya davet eder. Komiser, alacakların varit olup olmadığı hakkında
borçlunun defterleri ve vesikaları üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak
bunların neticesini aşağıdaki madde gereğince vereceği rapora derceder.
ALACAKLILARIN TOPLANMASI
MADDE 294 - Komiser
alacaklılar toplanmasına reislik eder ve borçlunun vaziyeti hakkında bir rapor
verir.
Borçlu lâzımgelen malûmatı vermek üzere toplanmada
hazır bulunmağa mecburdur.
Müzakere neticesinde tutulan konkordato tutanağı
derhal imza olunur. İmzayı müteakip on gün içinde vukua gelen iltihaklar kabul
olunur.
MÜŞTEREK BORÇLULARA KARŞI HAKLAR
MADDE 295 -
Konkordatoya muvafakat etmiyen alacaklı müşterek borçlulara ve borçlunun
kefillerine ve borcu tekeffül edenlere karşı bütün haklarını muhafaza eder.
Konkordatoya muvafakat etmiş olan alacaklı dahi kendi
haklarını yukarıdaki kimselere ödeme mukabilinde temlik teklif etmek ve onlara
toplanmanın günü ile yerinden en aşağı on gün evvel haber vermek şartile bu
hükümden istifade eder.
Alacaklı müracaat hakkına halel gelmeksizin yukarıdaki
kimselere konkordato müzakeresine iştirak etmek yetkisini verebilir ve onların
kararını kabul taahhüdünde bulunabilir.
KONKORDATONUN MAHKEMEDE İNCELENMESİ:
MADDE 296 - (Değişik madde ve başlığı: 4949 -
17.7.2003 / m.75) Toplanmayı takip eden on gün bittikten sonra komiser
konkordatoya ilişkin bütün belgeleri ve bu süre içinde iltihak eden olmuşsa
bunları da dikkate alarak, konkordatonun kabul edilip edilmediğine ve
tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu ticaret mahkemesine
tevdi eder ve durumu ilgili icra mahkemesine bildirir.
Mahkeme, komiseri dinledikten sonra ve her halde
mühlet içinde kısa bir zamanda kararını verir. Karar vermek için tayin olunan
duruşma günü, mühlet kararının yayımlandığı gazetede ilan edilir. İtiraz
edenlerin haklarını müdafaa için duruşmada bulunabilecekleri de ilana
yazılır.
KONKORDATONUN KABULÜ İÇİN LAZIMGELEN EKSERİYET
MADDE 297 - (Değişik 1. fıkra:
4949 - 17.7.2003 / m.76) Konkordato,
kaydedilmiş olan alacaklıların yarısını ve alacakların üçte ikisini aşan bir
çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır.
İmtiyazlı alacaklılarla borçlunun karısı, kocası ve
ana, baba ve evlâdı ne alacak ve ne de alacaklı ekseriyetini teşkilde hesaba
katılmazlar.
Rehinle temin edilmiş alacaklar komiser tarafından
takdir edilen kıymet neticesinde teminatsız kaldıkları kısım için hesaba
katılırlar.
Nizalı veya taliki şarta bağlı veyahut muayyen olmıyan
bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne nisbette
katılacağına icra mahkemesi karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında
ilerde mahkemece verilecek hükümler mahfuzdur.
KONKORDATONUN TASDİKİ
MADDE 298 - (Değişik: 4949 - 17.7.2003 / m.77) Yukarıdaki hükümler dairesinde yapılan konkordato
teklifinin tasdiki aşağıdaki şartların tahakkukuna bağlıdır:
1- Teklif edilen meblağın borçlunun kaynakları ile
orantılı olması (Mahkeme borçluya intikal edebilecek malları da dikkate
alabilir.).
2- Malvarlığının terki suretiyle konkordatoda, paraya
çevirme halinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen
meblağın, iflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla
olacağının öngörülmesi.
3- Konkordato işlemlerinin yerine getirilmesini,
alacakları kabul edilmiş olan imtiyazlı alacakların tamamen ödenmesini ve
mühlet sırasında komiserin onayıyla akdedilmiş borçların ifasını sağlamak için,
bu alacaklılardan her biri özel olarak ve açıkça kendi alacağı bakımından
vazgeçmedikçe, yeterli teminatın gösterilmesi.
4- Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama
masrafları ve ilam harçlarının tasdik kararından önce, borçlu tarafından
mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Hakim, konkordato teklifini yetersiz
bulması halinde re'sen veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmeyi
yapabilir.
REHİNLİ TAŞINIR VEYA TAŞINMAZIN PARAYA ÇEVRİLMESİNİN
ERTELENMESİ:
MADDE 298/a - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.78) Konkordatoyu tasdik eden hakim, borçlunun talebi
üzerine, tasdik kararından itibaren en fazla bir yılı geçmemek ve erteleme
süresince işleyecek olup mevcut rehinle karşılanamayan faizler
teminatlandırılmak kaydıyla, rehinli taşınır veya taşınmazın konkordato
talebinden önceki bir alacak nedeniyle satışını erteleyebilir. Ancak, bu
ertelemenin yapılabilmesi için rehinli alacağın konkordato talebinden önceki
yıla ait faizlerinin ödenmiş olması lazımdır. Borçlu ayrıca taşınmazın veya
ticari işletme rehni konusu unsurların işletmenin çalışması için kendisine
gerekli olduğunu ve paraya çevirmenin ekonomik varlığını tehlikeye sokacağını
gerçeğe yakın bir şekilde ispat etmelidir.
İlgili rehinli alacaklılar yazılı görüşlerini
konkordatonun tasdikine ilişkin görüşmelerden önce sunmaya davet edilirler; bu
alacaklılar ayrıca tasdik duruşmasına bizzat çağırılırlar.
Borçlu, rehinli taşınır veya taşınmazı rızasıyla
devreder, iflas eder veya ölürse, paraya çevirmenin ertelenmesi kendiliğinden
hükümsüz hale gelir.
İlgili alacaklının talebi üzerine ve borçluyu
dinledikten sonra, konkordatoyu tasdik eden hakim paraya çevirmenin ertelenmesi
kararını, alacaklı şu hallerden birinin mevcudiyetini gerçeğe yakın bir şekilde
ispat ederse iptal eder:
1- Borçlu paraya çevirmenin ertelenmesini yanlış
bilgiler vermek suretiyle elde etmişse.
2- Serveti ve gelirleri artmış ve borcu ekonomik
varlığını tehlikeye sokmadan ödeyebilecekse.
3- Rehinli taşınır veya taşınmazın paraya çevrilmesi
borçlunun ekonomik varlığını artık tehlikeye sokmayacaksa.
KANUN YOLLARINA BAŞVURMA
MADDE 299 - (Değişik madde ve
başlığı: 5311 - 2.3.2005 / m.18 -
Yürürlük m.30) Konkordato
hakkında verilen hükme karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde borçlu ve
itiraz eden her alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye
mahkemesi(*) kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün
içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine
göre yapılır.
_____
(*) 5311
Sayılı Kanun ile eklenen geçici 7. maddesi
hükmüne göre, "Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235
sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin
Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca
göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar
İcra ve İflas Kanununun bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki temyiz ve karar
düzeltmeye ilişkin hükümleri uygulanır."
Değişiklikten önceki metni görmek için madde sonundaki
kırmızı kutuya tıklayınız.
_____
TASDİKIN İLANI
MADDE 300 - (Değişik:
538 - 18.2.1965 / m.126) (Değişik 1. fıkra: 3222 - 6.6.1985 / m.35) Hüküm
kesinleşince (Değişik ibare: 4949 - 17.7.2003 / m.79)"mühlet kararının yayımlandığı gazetede"
ilân edilir; icra dairesi ile tapu dairesine, mahalli ticaret odalarına sanayi
odalarına ve borsalara ve borçlunun sıfatına göre evvelce ihbar edilmiş ise
ticaret sicili memurluğuna ve gemi sicil memurluğuna tebliğ olunur.
İlândan itibaren 287 nci maddeye göre verilen mühletin
hükümleri biter.
KONKORDATONUN REDDİNDEN SONRA İFLAS VE İHTİYATİ HACİZ
MADDE 301 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.127) (Değişik 1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.80) Konkordato
tasdik olunmaz yahut mühlet kaldırılırsa, borçlu iflasa tabi kişilerden olmasa
bile, alacaklılardan sirinin 300 üncü maddeye göre yapılccak ilanda itibaren on
gün içinde vuku bulacak talebi üzerine borçlunun derhal iflasına karar
verilir.
Konkordatonun tasdikını reddeden mahkeme, teminat
aramaksızın borçlunun bütün kabili haciz mallarının ihtiyaten haczine karar
verir. Bu karar masrafı avans olarak yatıran herhangi bir alacaklının talebiyle
tatbik olunur. Yukarıdaki fıkraya göre açılan iflâs davası 264 üncü madde gereğince
ihtiyati haczi tamamlıyan merasimdendir.
İTİRAZLI ALACAKLAR HAKKINDA DAVA
MADDE 302 - (Değişik:
3222 - 6.6.1985 / m.36) Ticaret mahkemesi, konkordatonun tasdiki kararında
alacakları itiraza uğramış olan alacaklılara dava açmak için konkordatonun
tasdiki kararının yüze karşı verilmesi halinde tefhim, aksi takdirde tebliğ
tarihinden itibaren başlamak üzere (Değişik ibare: 4949 - 17.7.2003 / m.81) "on" günlük bir müddet tayin eder. (Değişik
2. cümle: 5092 - 12.2.2004 / m.6) Bu
müddet içerisinde dava açmayanların teminattan yararlanma ve konkordatoyu
feshettirme hakları düşer. (Ek cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.81) İcra takibi sonucunda kesinleşmiş alacaklar ile ilama
bağlı alacaklara ilişkin haklar saklıdır.
KONKORDATONUN HÜKÜMLERİ
MADDE 303 - (Değişik: 4949 - 17.7.2003 / m.82) Tasdik edilen konkordato, alacakları mühlet kararından
önce veya komiserin onayı olmaksızın konkordatonun tasdikine kadar doğmuş bütün
alacaklar için mecburidir. Rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan
miktardaki alacakları ile bu Kanunun 206 ncı maddesinin birinci fıkrasında
sayılan Devlet alacakları müstesnadır.
Mühlet içinde komiserin onayyla akdedilmiş borçlar,
malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflasta masa borcu
sayılır.
Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi
ölçüde alacaklarından vazgeçtiği, borçlunun borçlarını nasıl ödeyeceği ve
gerekirse sağlanacak teminatlar belirtilir. Kararda komiser veya uzman bir kişi
tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim,
yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevlendirilebilir. Bu takdirde
görevlendirilen kişi, borçlunun işletmesinin durumu ve borçlarını konkordato
projesi uyarınca ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda
bir tasdik kararını veren mahkemeye rapor tevdi eder; alacaklılar bu raporu
inceleyebilirler.
KONKORDATONUN NETİCELENMİYEN TAKİPLER ÜZERİNE TESİRİ
MADDE 304 -
Konkordatonun tasdikı konkordato mühletlerinde evvel vazolunupta henüz paraya
çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşürür.
NİZALI ALACAKLARA AİT PARALAR
MADDE 305 - İcra
mahkemesi emrederse nizalı alacaklılar hakkında ayrılan paylar hüküm
katileşinceye kadar borçlu tarafından sağlam bir bankaya ve bulunmıyan yerde
icra veznesine yatırılır.
KONKORDATO HARİCİNDE YAPILAN VAİTLER
MADDE 306 - Borçlu
tarafından konkordato şartlarından fazla olarak alacaklılardan birine yapılan
her vait hükme hacet kalmaksızın batıldır.
KONKORDATONUN ALACAKLILARDAN BİRİNİN MÜRACAATİLE ONUN
HAKKINDA FESHİ
MADDE 307 - Kendisine
karşı konkordato şartları ifa edilmiyen her alacaklı konkordato mucibince
iktisap etmiş olduğu yeni hakları muhafaza etmekle beraber konkordatoyu tasdik
eden mahkemeye müracaatla kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir.
(Değişik 2. fıkra: 5311 - 2.3.2005
/ m.19 -
Yürürlük m.30) Fesih
talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf
yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi (*) kararına
karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna
başvurulabilir.
_____
(*) 5311 Sayılı Kanun ile eklenen geçici 7. maddesi
hükmüne göre, "Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235
sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin
Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca
göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar
İcra ve İflas Kanununun bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki temyiz ve karar
düzeltmeye ilişkin hükümleri uygulanır."
Değişiklikten önceki metni görmek için madde sonundaki
kırmızı kutuya tıklayınız.
_____
KONKORDATONUN TAMAMEN FESHİ
MADDE 308 - Her alacaklı
sui niyetle muallel bulunan bir konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş
olan mahkemeden istiyebilir.
299, 300 ve 301 inci maddelerin hükümleri bu halde de
caridir.
II. İFLÂSTAN SONRA KONKORDATO (*)
_____
(*) Madde 309 un başlığının üstüne, 30.7.2003 tarih ve
25184 sayılı R.G.'de yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 83. maddesi hükmü gereğince üst
başlık eklenmiştir.
_____
ŞARTLARI VE HÜKÜMLERİ (*)
_____
(*) Madde 309 un "İflastan sonra konkordato"
şeklinde olan başlığı, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.'de yayımlanan,
17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 83. maddesi hükmü gereğince değiştirilmiş
ve metne işlenmiştir.
_____
MADDE 309 - İflâsına
hükmedilmiş olan bir borçlu konkordato teklif ederse iflâs idaresi mütaleasile
beraber ikinci alacaklılar toplanmasında veya daha sonra müzakere edilmek üzere
alacaklılara bu teklifi bildirir.
294 den 299 uncu ve 302 den 308 inciye kadar olan
maddeler burada da tatbik olunur. Komisere ait vazifeler iflâs idaresi
tarafından yapılır.
(Değişik 3. fıkra: 4949 - 17.7.2003
/ m.83) Paraya
çevirme ticaret mahkemesi tasdik hakkında bir karar verinceye kadar
ertelenir.
(Değişik 4. fıkra: 3222 -6.6.1985 / m.37) Konkordato
üzerine verilen karar iflâs idaresine bildirilir.
Konkondatonun tasdikı halinde idare iflâsa hükmeden
mahkemeden iflâsın kaldırılmasını ister.
III. MALVARLIĞININ TERKİ SURETİYLE KONKORDATO
GENEL OLARAK:
MADDE 309/a - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.84) Malvarlığının terki suretiyle konkordato ile
alacaklılara, borçlunun malvarlığı üzerinde tasarruf etmek veya bu malların
tamamını ya da bir kısmını üçüncü bir kısmını üçüncü kişiye devretmek yetkisi
verilir.
Alacaklılar haklarını konkordato tasfiye memurları ve
alacaklılar kurulu aracılığıyla kullanırlar. Konkordato tasfiye memurları ve
alacaklılar kurulu konkordato talebi hakkında karar veren alacaklılar
tarafından seçilir. Konkordato tasfiye memuru icra mahkemesinin seçime ilişkin
kararı onaylamasından sonra göreve başlar. (*)
_____
(*) Madde 309/a nın uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.'de yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve
4949 sayılıKanunun 104. maddesi hükmü gereğince Adalet
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.
_____
KONKORDATO KOMİSERİ DE TASFİYE MEMURU OLABİLİR.
ZORUNLU İÇERİĞİ:
MADDE 309/b - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.84) Malvarlığının terki suretiyle konkordato aşağıdaki
hususları içerir:
1- Alacaklıların malların tasfiyesi ya da üçüncü
kişiye devri suretiyle karşılanamayan alacaklarından feragat edip etmedikleri,
feragat etmiyorlarsa borçlunun sorumluluğunun ne olduğu.
2- Konkordato tasfiye memurları ile alacaklılar kurulu
üyelerinin belirlenmesi ve bunların yetkileri.
3- Kanun tarafından belirlenmemişse, malların tasfiye
usulü ve eğer mallar üçüncü kişiye devredilecekse, bu devrin şekli ve
teminatlandırılması.
4- Alacaklılara yönelik ilanların Türkiye Ticaret
Sicili Gazetesi yanında tasdik tarihinde (Değişik ibare: 5092 - 12.2.2004 / m.7) "tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt
düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden" biriyle yapılacağı.
Konkordato kapsamı dışında kalan mallar varsa bunlar
açıkça belirtilir.
TASDİKİN SONUÇLARI:
MADDE 309/c - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.84) Malvarlığının terki suretiyle konkordatonun tasdikine
ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, borçlu malları üzerinde tasarruf
edemez ve bu mallar hakkında tasarruf yetkisine sahip kişilerin imza yetkisi
sona erer.
Borçlu ticaret siciline kayıtlı ise ticaret unvanına
"konkordato tasfiyesi halinde" sözcükleri eklenir. Konkordato masası,
konkordato kapsamına girmeyen borçlardan dolayı bu unvan altında takip edilir.
Konkordato tasfiye memurları konkordato masasının
muhafazası ve paraya çevrilmesi veya lüzumu halinde malların devri için gerekli
bütün işlemleri yerine getirir.
Konkordato tasfiye memurları mahkemelerde konkordato
masasını temsil eder. 228 inci madde kıyas yoluyla uygulanır.
KONKORDATO TASFİYE MEMURLARININ HUKUKİ DURUMU:
MADDE 309/ç - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.84) Konkordato tasfiye memurları alacaklılar kurulunun
nezaret ve denetimine tabidir. Konkordato tasfiye memurlarının malvarlığının
paraya çevrilmesine ilişkin kararlarına karşı öğrenilmesinden itibaren yedi gün
içinde alacaklılar kurulu nezdinde itiraz edilebilir ve bu kurulun kararlarına
karşı da şikayet yoluna başvurulabilir .
8, 9, 10, 11, 21 ve 359 uncu maddeler konkordato
tasfiye memurlarının işlemlerinde de kıyas yoluyla uygulanır.
PAYLAŞTIRMAYA KATILACAK ALACAKLILARIN BELİRLENMESİ:
MADDE 309/d - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.84) Tasfiyeden elde edilen hasılatın paylaşımına katılacak
olan alacaklıları ve sıralarını belirlemek üzere konkordato tasfiye memurları,
alacaklılara yeni bir davet yapmaya gerek kalmaksızın, sadece ticari defterlere
ve yapılan alacak kayıtlarına dayanarak bir sıra cetveli hazırlar ve bu sıra
cetvelini alacaklıların incelemesine hazır tutar.
230 ila 236 ncı maddeler kıyas yoluyla uygulanır.
PARAYA ÇEVİRME:
MADDE 309/e - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.84) Konkordato masasını oluşturan malvarlığı ayrı ayrı
veya bir bütün halinde paraya çevrilir. Paraya çevirme, eğer bir alacak söz
konusu ise bu alacağın tahsili veya talep hakkının satılması, diğer mallar için
pazarlık veya açık artırma yoluyla gerçekpazarlık veya açık artırma yoluyla
gerçekleştirilir Paraya çevirmenin usulü ve zamanı konkordato tasfiye
memurlarının teklifi üzerine alacaklılar kurulunca kararlaştırılır.
REHİNLİ TAŞINMAZLAR:
MADDE 309/f - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.84) Malların üçüncü kişiye devredildiği haller dışında,
rehinli taşınmazların konkordato tasfiye memurları tarafından pazarlık
suretiyle satışı ancak, rehinli taşınmazın satış bedelinden alacağını tahsil
edemeyen rehinli alacaklıların muvafakatıyla mümkündür. Aksi takdirde, söz
konusu taşınmazlar ancak açık artırma yoluyla paraya çevrilebilir. Taşınmaz
üzerindeki irtifaklar, taşınmaz yükleri, ipotekler ve şerh edilmiş kişisel
hakların varlığı ve sırası, sıra cetveline göre belirlenir.
TAŞINIR REHİNLERİ:
MADDE 309/g - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.84) Alacağı taşınır rehniyle temin edilmiş olan
alacaklılar rehinli taşınırları konkordato tasfiye memurlarına tevdi etmek
zorunda değildirler. Konkordatoda başka bir süre öngörülmedikçe, rehinli
alacaklılar rehinli taşınırı uygun gördükleri zamanda, rehnin paraya çevrilmesi
yoluyla veya rehin sözleşmesinde yetki verilmişse pazarlık yoluyla ya da borsada
satmak suretiyle paraya çevirebilirler.
Ancak, rehnin paraya çevrilmesi konkordato masasının
yararına ise, konkordato tasfiye memurları rehinli alacaklıya rehinli malı altı
ay içinde paraya çevirmesi için yetki verebilir. Konkordato tasfiye memurları
rehinli alacaklıya, aynı zamanda 336/a maddesinde öngörülen cezayı da
hatırlatarak, bu süre içinde paraya çevirme işlemini gerçekleştirmediği
takdirde rehinli malı kendilerine teslim etmesini, haklı bir sebep olmaksızın
teslim etmezse rüçhan hakkından mahrum kalacağını ihtar eder.
TAHSİLİ GÜÇ VE İHTİLAFLI HAKLARIN ALACAKLILARA DEVRİ:
MADDE 309/ğ - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.84) Alacaklılar kurulu, konkordato tasfiye memurlarının
teklifi üzerine ihtilaflı veya tahsili güç bir alacaktan, özellikle bir iptal
davasından, borçlunun organlarına veya çalışanlarına karşı sorumluluk
davasından vazgeçerse, alacaklıları yazıyla veya ilan yoluyla haberdar eder ve
245 inci maddeye uygun olarak bu iddiaların takibi hakkını devretmeyi teklif
eder.
PARALARIN PAYLAŞTIRILMASI:
MADDE 309/h - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.84) Konkordato tasfiye memurları, geçici de olsa her
dağıtımdan önce, bir pay cetveli düzenler ve payının miktarını her alacaklıya
bildirir; konkordato tasfiye memurları pay cetvelini on gün süreyle iflas
dairesinde alacaklıların incelemesine hazır tutar. Pay cetveline karşı şikayet
yoluna başvurulabilir.
Konkordato tasfiye memurları, pay cetveli ile birlikte
masrafları da içeren son hesabı iflas dairesine tevdi ederler.
REHİN AÇIĞI:
MADDE 309/ı - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.84) Geçici pay cetvelinin tevdii sırasında rehni paraya
çevrilmiş bulunan rehinli alacaklılar, alacaklarının açık kalan kısmı için
geçici dağıtıma katılırlar. Açık kalan kısım konkordato tasfiye memurları
tarafından belirlenir ve bu karara karşı şikayet yoluna gidilebilir.
Geçici pay cetvelinin tevdii sırasında rehin paraya
çevrilmemişse, rehinli alacaklı komiser tarafından açık kalacağı öngörülmüş
olan miktar için dağıtıma katılır. Rehnin paraya çevrilmesinden elde edilen
bedelin öngörülen miktarın altında kaldığını ispatlayan rehinli alacaklı, buna
tekabül eden ödemelere hak kazanır.
Rehnin paraya çevrilmesinden elde edilen bedel ile o
zamana kadar yapılan geçici ödemeler toplamı alacak tutarını aşarsa, rehinli
alacaklı fazlayı iade etmek zorundadır.
TEVDİ:
MADDE 309/i - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.84) Konkordato tasfiye memurları tarafından belirlenen
sürede hak sahipleri tarafından tahsil edilmeyen paylar 9 uncu madde
hükümlerine göre bankaya yatırılır.
Beş yıl içinde hak sahipleri tarafından tahsil
edilmeyen paylar iflas dairesi tarafından dağıtılır; 255 inci madde kıyas
yoluyla uygulanır.
FAALİYET RAPORU:
MADDE 309/j - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.84) Tasfiye sona erince konkordato tasfiye memurları bir
nihai rapor düzenler. Bu nihai rapor alacaklılar kurulunun onayına sunulur.
Kurul onayladığı nihai raporu tasdik makamı olan ticaret mahkemesine gönderir
ve tasdik makamı da alacaklıların incelemesine hazır tutar.
Tasfiyenin bir yıldan uzun sürmesi halinde konkordato
tasfiye memurları, her yıl en geç Aralık ayı sonuna kadar, tasfiye edilen
malvarlığının ve henüz paraya çevrilmemiş malların durumunu belirten bir cetvel
ve faaliyetleri hakkında bir rapor düzenleyip alacaklılar kuruluna tevdi eder.
Bu cetvel ve rapor, takip eden yılın Şubat ayı sonuna kadar alacaklıların
incelemesine hazır bulundurulmak üzere alacaklılar kurulu aracılığıyla tasdik
makamına sunulur.
HUKUKİ İŞLEMLERİN İPTALİ:
MADDE 309/k - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.84) Borçlu tarafından konkordatonun tasdikinden önce
yapılmış hukuki işlemler 277 ila 284 üncü maddelere göre iptale tabidir.
Konkordato mühletinin verilmesi veya mühletten önce bu
Kanuna göre vuku bulan iflasın ertelenmesi tarihleri, iptal davası açma
sürelerinin hesaplanmasında haczin veya iflasın açılmasının yerini tutar.
Konkordato masasına yöneltilen taleplerin tasarrufun
iptali yoluyla kısmen veya tamamen reddini sağlamak mümkün ise konkordato
tasfiye memurları, def'i yoluyla iptal talebinde bulunmaya yetkili ve
yükümlüdürler.
UYGULANACAK ORTAK HÜKÜMLER:
MADDE 309/l - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.84) Niteliğine aykırı düşmedikçe 285 ila 308 inci maddeler
malvarlığının terki suretiyle konkordatoda da uygulanır.(*)
_____
(*) Madde 309/l nin uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.'de yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve
4949 sayılıKanunun 104. maddesi hükmü gereğince Adalet
Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilir.
_____
IV. SERMAYE ŞİRKETLERİ VE KOOPERATİFLERİN UZLAŞMA
YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRILMASI
UZLAŞMA YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRMA:
MADDE 309/m- (Ek: 5092 - 12.2.2004 / m.8) Muaccel para borçlarını ödeyemeyecek durumda olan veya
mevcut ve alacakları borçlarını karşılamaya yetmeyen ya da bu hallerden birine
düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalması kuvvetle muhtemel olan bir sermaye
şirketi veya kooperatif, önceden müzakere edilmiş ve projeden etkilenen
alacaklılar tarafından gerekli çoğunluk sağlanarak kabul edilmiş olan yeniden
yapılandırma projesi ile birlikte, muamele merkezinin bulunduğu yer asliye
ticaret mahkemesine, uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma için başvurabilir.
309/m ila 309/ü maddelerinde geçen "projeden
etkilenen alacaklılar" terimi, yeniden a yapılandırma projesi ile
alacakları, hakları veya menfaatleri yeniden yapılandırılacak alacaklıları
ifade eder.
"Gerekli çoğunluk" terimi, projeden
etkilenip oylamaya katılan alacaklıların sayı itibarıyla en az yarısını aşan ve
oy kullanan alacaklıların alacaklarının en az üçte ikisini oluşturan ve
projenin kabulü için gerekli olan çoğunluğu ifade eder. Projenin birden fazla
alacaklı sınıfı içermesi halinde, her alacaklı sınıfının kendi içinde projeyi
gerekli çoğunluk ile kabul etmiş olması gerekir.
YENİDEN YAPILANDIRMA PROJESİ:
MADDE 309/n- (Ek: 5092 - 12.2.2004 / m.8) Asliye ticaret mahkemesine sunulacak yeniden
yapılandırma projesi, aşağıdaki hususları içerir:
1- Projeden etkilenen alacaklıların tabi olacağı
koşullar ve benzer alacaklara sahip olan alacaklılar arasında eşitliğin ne
şekilde sağlanacağı.
2- Projenin, borçlunun taraf olduğu sözleşmelere
etkisi.
3- Projenin, borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruf
yetkisine etkisi.
4- Borçların yeniden yapılandırılması için gerekli
görülüyorsa, borçlunun kredi gibi finansman kaynaklarına başvurup
başvurmayacağı.
5- Borçlunun işletmesinin kısmen ya da tamamen devri,
diğer bir şirket veya şirketlerle birleşmesi, sermaye yapısının veya ana sözleşmesinin
değiştirilmesi, borçlu işletmenin yönetiminde yer alacak kişilerin
belirlenmesi, borçların vadelerinin uzatılması, faiz oranlarının
değiştirilmesi, taşınır kıymet ihracı gibi projenin uygulanabilirliğini
sağlayabilecek yöntemler.
6- Tasdik kararından sonra projenin uygulanmasının kim
tarafından ve nasıl denetleneceği.
7- Projeyi reddeden alacaklının alacağının, bu
alacaklı projede kendi sınıfı için öngörülen haktan daha azını açıkça kabul
etmediği sürece, nitelik itibarıyla benzerlik gösteren alacaklarla eşit
muameleye tabi olacağı.
Hukuki nitelikleri büyük ölçüde birbirine benzer olan
alacakların aynı sınıfta yer almaları şartıyla, proje, alacaklıları birden
fazla sınıf içerisinde gruplandırabilir.
BAŞVURUYA EKLENECEK BELGELER:
MADDE 309/o- (Ek: 5092 - 12.2.2004 / m.8) Başvuruya eklenecek belgeler şunlardır:
1- Yeniden yapılandırma projesi.
2- Borçlunun mali durumunu gösterir belgeler,
ayrıntılı bilanço, defterlerinin vaziyetini bildiren bir cetvel, gelir tablosu
ve borçlunun mali durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler.
3- Projenin, borçluyu yeniden ödeme kabiliyetine
kavuşturarak muaccel borçlarını ödeme planına göre ödeyebilecek ve nakit
akışını gerçekleştirecek duruma getireceğini gösteren belgeler.
4- Projeden etkilenen ve etkilenmeyen alacaklılar ile
bunların alacaklarının listesi.
5- Başvuru öncesi müzakere sürecini tanımlayan ve
projeden etkilenen alacaklıların proje hakkında karar vermelerine olanak
sağlayan yeterli bilgilendirmenin iadeli taahhütlü mektup ya da noter
ihbarnamesi gibi uygun araçlarla yerine getirildiğini gösteren delilleri de
içeren açıklamalar.
6- Projeden etkilenip de onay veren alacaklıların, bu
beyanlarını içeren, imzası ve tarihi noterlikçe onaylı tutanaklar.
7- Projeye göre alacaklıların eline geçecek miktar ile
borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı
karşılaştırmalı olarak gösteren belge.
8- Sayı ve meblağ itibarıyla çoğunluk koşulunun
gerçekleştiğini gösteren cetvel.
9- Borçlunun ödeme kabiliyetine kavuşabileceğini ve
projede yer alan koşullara uymasının mümkün olduğunu gösteren ve gerekli
nitelikleri haiz bir bağımsız denetim kuruluşu tarafından hazırlanmış bulunan
finansal analiz raporları ile dayanakları.
BAŞVURU ÜZERİNE VE ARA DÖNEMDE MAHKEMECE YAPILACAK
İŞLEM VE ALINACAK TEDBİRLER:
MADDE 309/ö- (Ek: 5092 - 12.2.2004 / m.8) Mahkeme, başvurudan itibaren otuz gün içinde
gerçekleşecek olan duruşmanın gününü belirler; başvuruyu, 288 inci maddede
öngörülen usule göre ilanen duyurur ve projeden etkilenip adresi bilinen tüm
alacaklılara tebliğ eder. Yapılacak olan ilan ve tebligatta, başvurunun kapsam
ve sonuçları, başvuru dosyasının hangi tarihten itibaren nerede görülebileceği
ve itirazların da ileri sürülebileceği duruşmanın günü ve saati gösterilir.
Mahkeme, ayrıca, borçlunun veya alacaklılardan birinin
talebi üzerine, başvuru hakkında verilecek nihai kararın verilmesine kadar
geçecek olan dönem için borçlunun malvarlığını korumaya yönelik ve borçlunun
faaliyetleri bakımından gerekli gördüğü tedbirleri derhal alır. Bu durumda
mahkeme, tespit edilen duruşma gününü beklemeksizin ayrıca bir duruşma günü
tayin edebilir, alacaklılar ve borçlu tarafından seçilmiş, atanmasından
projenin tasdikine veya reddine ilişkin kararın verilmesine kadar borçlunun
faaliyetlerinin sevk ve idaresini bizzat üstlenecek ya da bu faaliyetleri
denetleyecek olan ve lazım gelen bilgi ve tecrübeye sahip ve gerekli nitelikleri
haiz bir veya birkaç ara dönem denetçisi tayin edebilir. Alacaklılar ve
borçlunun ara dönem denetçisi seçmedikleri ya da herhangi bir denetçi üzerinde
anlaşmaya varamadıkları, ancak şartların ara dönem denetçisi atanmasını gerekli
kıldığı hallerde mahkeme, niteliği ve yetkileri yönetmelikle belirlenecek olan
bir veya birkaç ara dönem denetçisini re'sen atayabilir.
Mahkeme, projeden etkilenen alacaklıların borçluya
karşı başlattıkları takiplerin ve bu takiplerle ilgili olan davaların, 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipleri ve davaları
da kapsayacak şekilde durdurulmasına, yeni icra takibi yapılmasının etkilenen
alacaklılar için yasaklanmasına, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının
uygulanmamasına ara dönem için karar verebilir. Bu durumda, bir takip
muamelesiyle kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren süreler işlemez.
Ara dönemde borçlu, işletmenin devamı için zorunluysa
veya malvarlığının kıymetinin korunması ya da artırılması için gerekli
görülmesi halinde, kredi gibi finansman araçlarına başvurabilir. Bir finansman
kaynağının kullanılabilmesi için teminat verilmesi gerekiyorsa, bu teminat
öncelikle borçlunun daha önce üzerinde rehin tesis edilmemiş taşınır veya
taşınmaz malları üzerinde sağlanır.
Finansman kaynağı terimi, borçluya hammadde gibi
işletmenin faaliyet gösterebilmesi için gerekli mal ve hizmetleri sağlayanları
da kapsar.
BAŞVURUNUN MAHKEMECE İNCELENMESİ VE KANUN YOLLARI:
MADDE 309/p- (Ek: 5092 - 12.2.2004 / m.8) Tasdik duruşmasında mahkeme, ara dönem denetçisini,
borçlu işletmenin yetkililerini ve duruşmada hazır bulunan alacaklıları dinler.
Mahkeme, borçlunun yeniden yapılandırmaya iyiniyetle başvurduğunu, 309/m ila
309/o maddelerindeki şartların yerine geldiğini ve projeyi reddetmiş olan her
alacaklının projeyle eline geçecek miktarın en az iflas tasfiyesi sonunda eline
geçecek miktara eşit olduğunu tespit ettiği takdirde, en geç otuz gün içinde
başvurunun tasdikine, aksi halde reddine karar verir.
Mahkeme, tasdik kararı ile birlikte, borçlu ile
alacaklıların bu konudaki görüşlerini de dikkate alarak, yetkileri sadece
projenin yerine getirilmesine ilişkin esasları denetleyip alacaklılara durumu
düzenli olarak rapor etmekten ibaret olan bir veya birkaç proje denetçisi tayin
edebilir. Borçlu ve alacaklılar, denetçi seçmedikleri ya da herhangi bir
denetçi üzerinde anlaşmaya varamadıkları takdirde, mahkeme, nitelikleri ve
görev alanı yönetmelikle belirlenecek olan bir denetçiyi re'sen atayabilir.
Tasdik veya ret kararının tebliğinden itibaren on gün
içinde borçlu ve tasdik duruşması sırasında itirazda bulunmuş olan alacaklılar
kararı temyiz edebilirler. Bu konudaki temyiz incelemesi ivedilikle yapılır ve
verilecek karara karşı, karar düzeltme yoluna başvurulamaz.
Tarafların itirazı ve temyiz maktu harca tabidir.
KARARIN SONUÇLARI:
MADDE 309/r- (Ek: 5092 - 12.2.2004 / m.8) Yeniden yapılandırma projesi, tüm hüküm ve
sonuçlarını, başvurunun tasdikine ilişkin kararın verildiği andan itibaren
doğurmaya başlar. Projenin koşulları, projeden etkilenen alacaklılarla yapılmış
olan tüm sözleşme hükümlerinden önce gelir.
Kararın temyiz incelemesi sonunda Yargıtayca bozulması
üzerine, projenin tasdik kararının icrası kendiliğinden durur. Bozma kararına
kadar yapılan işlemler geçerliliğini muhafaza eder.
Projeden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın,
borçlunun taraf olduğu sözleşmelerde projenin tadiline veya feshine yol
açabilecek veyahut borçlunun yeniden yapılandırma yoluna başvurmasının temerrüt
hali oluşturacağına ya da akde aykırılık teşkil edeceğine ilişkin hükümler
bulunması halinde, bu hükümler borçlunun yeniden yapılandırma yoluna başvurması
durumunda uygulanmaz.
Başvurunun tasdiki talebinin reddine ilişkin mahkeme
kararının verilmesi halinde, mahkemece verilmiş tedbirler kalkar, durmuş olan
dava ve takiplere devam edilir.
UZLAŞMA YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRMANIN FESHİ:
MADDE 309/s- (Ek: 5092 - 12.2.2004 / m.8) Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla
yeniden yapılandırılmasında, 307 nci madde ile 308 inci maddenin birinci
fıkrası kıyasen uygulanır. Yeniden yapılandırmanın tamamen feshine karar
verilir ve bu karar kesinleşirse, durum mahkemece 288 inci maddede öngörülen
usule göre ilanen duyurulur. İlandan itibaren on gün içinde, projeden etkilenen
alacaklılar tasdik kararını vermiş olan mahkemeden borçlunun derhal iflasına
karar verilmesini isteyebilirler.
UZLAŞMA YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRMA PROJESİNİN
TADİLİ:
MADDE 309/ş- (Ek: 5092 - 12.2.2004 / m.8) Projenin bir kısmının ihlali halinde, bu ihlal sadece
bazı alacaklıları etkiliyorsa, hakları ihlal edilen bu alacaklıların borçlu ile
projenin tadili konusunda anlaşmaya varmaları durumunda, tadil edilmiş proje
mahkemenin tasdikine sunulur. Projenin devamı için bu tadilatın yapılması
zorunlu ise ve tadil edilmiş proje hakları ihlal edilmiş olan alacaklıları
projeden etkilenen diğer alacaklılardan daha uygun bir duruma getirmiyorsa,
mahkeme tadil edilmiş projeyi tasdik eder. Yeniden yapılandırma projesinin
tasdikine ilişkin usul projenin tadili hakkında da uygulanır.
UZLAŞMA YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRMA PROJESİNİN İHLALİ
VE MUHTELİF HÜKÜMLER:
MADDE 309/t- (Ek: 5092 - 12.2.2004 / m.8) Borçlunun projeden doğan yükümlülüklerini tamamen veya
kısmen zamanında yerine getirmemesi halinde durum proje denetçisi, borçlu veya
projeden etkilenen alacaklılar tarafından projeyi tasdik etmiş olan mahkemeye
bildirilir. Aynı hak, projenin tasdikinden önce borçluya teminat mukabili veya
teminatsız olarak kredi gibi finansman kaynağı yaratıp bundan kaynaklanan
alacağını kısmen veya tamamen elde edemeyen alacaklı için de söz konusudur. Bu
bildirim üzerine mahkeme, borçlunun malvarlığının korunabilmesi için, borçlunun
malvarlığı üzerindeki tasarruflarını önleyici tedbirler de dahil olmak üzere,
gerekli muhafaza tedbirlerini alır ve bir duruşma günü tayin ederek 288 inci
maddede öngörülen usule göre ilanen duyurur. Mahkeme, projeden etkilenen veya
etkilenmeyen alacaklıların vaki itirazlarını inceledikten sonra, borçlunun
yükümlülüklerini kısmen veya tamamen yerine getirmediğini, projenin
uygulanmayıp tadilinin de söz konusu olmadığını veya finansman alacaklısının
alacağını tamamen ya da kısmen elde edemediğini tespit edince derhal borçlunun
iflasına hükmeder.
Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla
yeniden yapılandırılmasına, bankalar ve sigorta şirketleri borçlu sıfatı ile
başvuramazlar.
Ara dönem denetçisi ve proje denetçisi hakkında 334/a
madde hükümleri uygulanır.
HARÇ, VERGİ İSTİSNALARI VE TEŞVİK BELGELERİ:
MADDE 309/u- (Ek: 5092 - 12.2.2004 / m.8) Tasdik edilen proje kapsamındaki;
1- Yapılacak işlemler ve düzenlenecek kağıtlar, 488
sayılı Damga Vergisi Kanununa göre ödenecek damga vergisi ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre ödenecek harçlardan,
2- Alacaklılar tarafından her ne nam altında olursa
olsun tahsil edilecek tutarlar, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek banka ve sigorta
muameleleri vergisinden,
3- Borçluya kullandırılan ve kullandırılacak krediler,
Kaynak Kullanımı Destekleme Fonundan
4- Diğer benzeri işlemler, kağıtlar ve krediler vergi,
resim, harç ve fon yükümlülüklerinden (4306 sayılı Kanun uyarınca ödenmesi gereken Eğitime
Katkı Payı hariç),
İstisna edilmiştir.
İstisna, alacaklıların tasdik edilen proje kapsamında
edindikleri varlıkları elden çıkardıkları hallerde de uygulanır.
Tasdik edilen proje hükümleri uyarınca tahsilinden
vazgeçilen alacak tutarları 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre alacaklı için
değersiz alacak, borçlu için ise vazgeçilen alacak olarak dikkate alınır.
Tasdik edilen proje hükümleri uyarınca uygulamaya
konulan işlemlerin gerçekleşmemesi halinde dahi, bu madde uyarınca uygulanmış
istisnalar geri alınmaz.
Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesine göre
borçları yeni bir itfa planına bağlanan borçlular tarafından alınmış olan
teşvik belgelerinin süreleri ile ihracat taahhüt süreleri, projeler ile
belirlenen süreler kadar uzatılmış sayılır.
Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla
yeniden yapılandırılmasının uygulanması sırasında aranacak noter onaylı
belgelere ilişkin noter harcı maktu olarak alınır.
YÖNETMELİK:
MADDE 309/ü- (Ek: 5092 - 12.2.2004 / m.8) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay içinde
Adalet Bakanlığınca sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla
yeniden yapılandırılmasının uygulanmasına ilişkin yönetmelik yürürlüğe konulur.
< Önceki | Sonraki > |
---|