KANUN NO: 2004
İCRA VE İFLAS KANUNU (*)
Kabul Tarihi: 9 Haziran 1932
Resmi Gazete ile Neşir ve İlânı: 19
Haziran 1932 - Sayı: 2128
3.t.Düstur, c.13 - s.426
_____
(*) 1 - Kanun içersinde yer alan, 9.11.1988 tarih ve
3494 sayılı Kanunun 62. maddesi hükmü gereğince eklenen Geçici Madde 2 hükmü
gereğince, icra memuru unvanı "icra müdürü", icra memur yardımcısı
unvanı "icra müdür yardımcısı", iflas memuru unvanı "iflas müdürü"
olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
2 - Kanun içersinde yer alan, 17.7.2003 tarih ve 4949
sayılı Kanunun 105.
maddesi hükmü gereğince eklenen Geçici Madde 3 hükmü gereğince, "icra
reisi", "icra hakim yardımcısı" ve "icra hakimliği"
ibareleri "icra tetkik mercii hakimi"; "ikametgah",
"menkul", "gayrimenkul" ve "teferruat" ibareleri
sırasıyla "yerleşim yeri", "taşınır", "taşınmaz"
ve "eklenti" olarak değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
3 - Kanun içersinde yer alan, 12.2.2004 tarih ve 5092
sayılı Kanunun 11.
maddesi hükmü gereğince eklenen Geçici Madde 6 hükmü gereğince, "icra
tetkik mercii", "tetkik mercii" ve "mercii" ibareleri
"icra mahkemesi"; "icra mercii hakimi" ve "mercii
hakimi" ibareleri "icra hakimi" olarak değiştirilmiş ve metne
işlenmiştir.
_____
BİRİNCİ BAP
TEŞKİLAT VE MUHTELİF HÜKÜMLER
İcra daireleri:
MADDE 1 - (Değişik madde ve
başlığı: 6352 - 2.7.2012 / m.1) Her
asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur.
Her icra dairesinde Adalet Bakanlığı tarafından
atanacak bir icra müdürü, yeteri kadar icra müdür yardımcısı, icra katibi ile
adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonları tarafından
görevlendirilecek mübaşir ve hizmetli bulunur.
İcra müdür ve icra müdür yardımcıları, Adalet
Bakanlığı tarafından yaptırılacak yazılı sınav ve Adalet Bakanlığı tarafından
yapılacak sözlü sınav sonucuna göre atanırlar. İcra katipleri arasından Adalet
Bakanlığı tarafından yaptırılacak yazılı sınav ve Adalet Bakanlığı tarafından
yapılacak sözlü sınav sonucuna göre de icra müdür veya icra müdür yardımcılığı
kadrolarına atama yapılabilir.
İcra katipliğine ilk defa atanacaklar, kamu
görevlerine ilk defa atanacaklar için yapılacak merkezî sınavda başarılı
olanlar arasından Adalet Bakanlığının bu konuda yetki vereceği adli yargı ilk
derece mahkemesi adalet komisyonları tarafından yapılacak uygulama ve sözlü
sınav sonucuna göre; unvan değişikliği suretiyle atanacaklar ise uygulama ve
sözlü sınav sonucuna göre atanırlar. Unvan değişikliği suretiyle icra
katipliğine atanacaklar tahsis edilen kadronun yüzde ellisini geçemez.
İcra müdür ve icra müdür yardımcıları ile icra
katiplerinin, yazılı sınav, sözlü sınav, görevlendirme, nakil, unvan
değişikliği, görevde yükselme ve diğer hususları yönetmelikle düzenlenir.
İcra dairelerinde, gerektiğinde, Adalet Bakanlığı
tarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde, adli yargı ilk derece mahkemesi
adalet komisyonu tarafından zabıt katibi, mübaşir ve hizmetli görevlendirilir.
İcra müdürü, icra müdür yardımcısı veya icra katibinin
herhangi bir nedenden dolayı yokluğu halinde görev ve yetkileri, adli yargı ilk
derece mahkemesi adalet komisyonu tarafından görevlendirilecek yazı işleri
müdürü veya zabıt katibi tarafından yerine getirilir.
Adalet
Bakanlığı, icra dairelerini bir arada bulundurmaya ve aynı icra mahkemesine
bağlamaya yetkilidir.
İFLAS DAİRELERİ
MADDE 2 - Her asliye mahkemesinin yargı
çevresinde lüzumu kadar iflâs dairesi bulunur.
Birinci madde hükmü iflâs daireleri hakkında da
caridir.
İCRA VE İFLAS DAİRELERİNİN BİRLEŞTİRİLMESİ
MADDE 3 - İcra ve iflâs işleri bir dairede
birleştirilebilir.
İCRA MAHKEMESİ
MADDE 4 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940 / m.1) (Değişik
1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.1) İcra
ve iflas dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların
incelenmesi icra mahkemesi hakimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine
verilmiş olan hakim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca
icra mahkemesinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra mahkemesi
daireleri numaralandırılır. İcra mahkemesinin birden fazla dairesi bulunan
yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulunca belirlenir. Her icra mahkemesi hakimi, kendisine Adli Yargı Adalet
Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflas dairelerinin
muamelelerine yönelik şikayetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim
ve denetimlerini yapar, idari işlerine bakar.
İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine
karşı vukubulacak şikâyet ve itirazların icra mahkemesi o mahkemenin hâkimidir.
SORUMLULUK
MADDE 5 - (Değişik: 3222 - 6.6.1985 / m.1)
İcra ve İflâs Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları,
ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru
bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalara adliye mahkemelerinde
bakılır.
ZİMMET
MADDE 6 - (Değişik: 3222 - 6.6.1985 / m.2)
İcra dairesine tevdi veya bu dairece tahsil olunan veya muhafaza altına alınan
paraların, ilgili memur tarafından zimmete geçirilmesi halinde, zimmete
geçirilen miktar, cezai takibat sonucu beklenmeden ve tazmin yolunda bir hükme
hacet kalmaksızın hazine tarafından derhal icra veznesine yatırılır. Devletin
asıl sorumlulara rücu hakkı saklıdır.
ZARAR VE ZİYAN DAVASININ ZAMANAŞIMI
MADDE 7 - Zarar ve ziyan davası, mutazarrır
olan tarafın zararı öğrendiği günden bir sene ve her halde zarar ve ziyanı
mucip fiilin vukuundan on sene geçmesi ile zamanaşımına uğrar.
Şu kadar ki zarar ve ziyan cezayı mucip bir fiilin
neticesi olupta ceza kanunları bu fiili daha uzun bir müddetle zamanaşımına
tâbi tutmakta ise hukuk davasında da ceza zamanaşımı cari olur.
TUTANAKLAR
MADDE 8 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.4)
İcra ve iflâs daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vâki talep ve
beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların
altları ilgililer ve icra müdürü veya yardımcısı veya kâtibi tarafından
imzalanır.
(Ek fıkra: 6352 - 2.7.2012 / m.2) İcra ve iflas dairelerince
verilen kararlar gerekçeli olarak tutanaklara yazılır.
İlgililer bu tutanakları görebilir ve bunların
örneğini alabilir. İcra ve İflâs dairelerinin tutanakları, hilâfı sabit
oluncaya kadar muteberdir.
Elektronik işlemler:
MADDE 8/a - (Ek: 6352 - 2.7.2012 / m.3 /
Yürürlük / m.106/a) İcra
ve iflas dairelerince yapılacak her türlü icra ve iflas iş ve işlemlerinde
Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi kullanılır; her türlü veri, bilgi, belge ve
karar, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla işlenir, kaydedilir ve saklanır.
Usulüne göre güvenli elektronik imza ile oluşturulan
elektronik veriler senet hükmündedir. Güvenli elektronik imza, elle atılan imza
ile aynı ispat gücünü haizdir. Güvenli elektronik imza, kanunlarda güvenli
elektronik imza ile yapılamayacağı açıkça belirtilmiş olan işlemler dışında,
elle atılan imza yerine kullanılabilir. Güvenli elektronik imzayla oluşturulan
belge ve kararlarda, kanunlarda birden fazla nüshanın düzenlenmesi ve mühürleme
işlemini öngören hükümler uygulanmaz.
Zorunlu nedenlerden dolayı fiziki olarak düzenlenen
belge veya kararlar, yetkili kişilerce güvenli elektronik imzayla imzalanarak
Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemine aktarılır ve gerektiğinde Ulusal Yargı Ağı
Bilişim Sistemi vasıtasıyla ilgili birimlere iletilir. Bu şekilde elektronik
ortama aktarılarak ilgili birimlere iletilen belge ve kararların asılları,
gönderen icra ve iflas dairesinde saklanır, ayrıca fiziki olarak gönderilmez.
Ancak, belge veya kararın aslının incelenmesinin zorunlu olduğu hâller
saklıdır.
Elektronik ortamdan fiziki örnek çıkartılması gereken
hâllerde, icra müdürü veya görevlendirdiği personel tarafından belgenin aslının
aynı olduğu belirtilerek, imzalanır ve mühürlenir.
Elektronik ortamda yapılan işlemlerde süre gün sonunda
biter.
Elektronik
işlemlerin Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla yapılmasına dair usul
ve esaslar, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.
Paranın ödenmesi ve değerli eşyanın muhafazası:
MADDE 9- (Değişik madde ve başlığı:
6352 - 2.7.2012 / m.4 /
Yürürlük / m.106/a) İcra
ve iflas dairelerine yapılacak her türlü nakdî ödeme, Adalet Bakanlığı
tarafından uygun görülecek bankalarda icra ve iflas dairesi adına açılan hesaba
yapılır. Haciz sırasında, borçlu veya üçüncü kişiler tarafından yapılan ödeme
nedeniyle tahsil edilen paralar, en geç tahsilatın yapıldığı günü takip eden
ilk iş günü çalışma saati sonuna kadar banka hesabına yatırılmak üzere icra
veya mahkeme kasalarında muhafaza edilir.
İcra ve iflas dairelerince yapılması gereken her türlü
nakdî ödeme, ilgilisinin gösterdiği banka hesabına aktarılmak üzere, icra
müdürü tarafından resen bankaya verilecek talimat gereği yapılır. Talimat,
paranın icra ve iflas dairesi hesabına yatırılmasını takip eden en geç üç iş
günü sonuna kadar verilir.
İcra ve
iflas daireleri aldıkları kıymetli evrak ve değerli şeyleri kasalarında,
zorunlu hâllerde ise kiralanacak banka kasalarında muhafaza ederler.
İŞ GÖRMEKTEN MEMNUİYET
MADDE 10 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.6) İcra ve iflâs işlerine bakan memur ve müstahdemler :
1. Kendisinin,
2. Karı veya kocasının, nişanlısının yahut kan ve
sıhri usul ve füruunun veya üçüncü derece dâhil olmak üzere bu dereceye kadar
olan kan ve sıhri civar hısımlarının,
3. Kanuni mümessilli veya vekili yahut müstahdemi
bulunduğu bir şahsın,
Menfaati olan işleri göremeyip derhal icra mahkemesine
haber vermeye mecburdur. İcra mahkemesi müracaatı yerinde görürse o işi diğer
bir memura, bulunmıyan yerlerde kâtiplerinden birine verir.
İCRA MAHKEMESİ HAKİMİNİN REDDİ
MADDE 10/a - (Değişik madde ve başlığı: 5311 -
2.3.2005 / m.1 -
Yürürlük m.30) İcra
mahkemesi hakimi reddedildiği takdirde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunundaki hükümler
uygulanır. Ret talebinde bulunan, dilekçesinde ret sebeplerini delilleri ile
birlikte bildirmek zorundadır.
Ret
talebinin reddi hakkındaki karara karşı istinaf yoluna başvurulması, hakimin
işe bakıp karar vermesine engel değildir. Ret talebinin reddi hakkındaki
kararın kaldırılması halinde reddedilen hakimin verdiği karar yerine
getirilmez. Bu durumda dosya, bölge adliye mahkemesince (*) icra
mahkemesinin başka bir dairesine, o yerde icra mahkemesinin başka bir dairesi
yoksa en yakın icra mahkemesine gönderilir. 40 ıncı madde hükümleri kıyas
yoluyla uygulanır.
_____
(*) 5311
Sayılı Kanun ile
eklenen geçici 7. maddesi hükmüne göre, "Bölge adliye mahkemelerinin,
26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge
Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci
maddesi uyarınca göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında,
kesinleşinceye kadar İcra ve İflas Kanununun bu Kanunla yapılan değişiklikten
önceki temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümleri uygulanır."
Değişiklikten önceki metni görmek için madde sonundaki
kırmızı kutuya tıklayınız.
_____
MEMNU İŞLER
MADDE 11 - Tetkik vazifesini gören
hâkimler ve icra ve iflâs müdür ve müstahdemleri, dairelerince takip edilmekte
olan bir alacak veya satılmakta bulunan bir şey hakkında kiminle olursa olsun
kendileri veya başkaları hesaplarına bir akit yapamazlar. Yaparlarsa hükümsüzdür.
İCRA DAİRESİNE ÖDEME
MADDE 12 - (...) (Madde 12,
5.7.2012 tarih ve 28344 sayılı R.G.'de yayımlanan 2.7.2012 tarih ve 6352 sayılı Kanun'un 105/1.
maddesi hükmü gereğince yayımı tarihinden altı ay sonra geçerli olmak üzere
yürürlükten kaldırılmıştır.)
GÖZETİM VE DENETİM
MADDE 13 - (Ek: 3222 - 6.6.1985 / m.3) (Değişik
1. cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.2) İcra
ve iflas daireleri, 4 üncü maddedeki esaslara göre icra mahkemesi hakiminin
daimi gözetimi ve denetimi altındadır. Bu
daireler Cumhuriyet savcıları ve adalet müfettişleri vasıtası ile denetime tabi
tutulur. Cumhuriyet savcıları bu daireleri yılda en az bir defa denetlerler.
İcra ve iflâs müdür ve yardımcılarının disiplin
cezasını gerektiren fiil ve hallerinden dolayı, haklarında Devlet Memurları Kanununun disiplin
cezalarına ilişkin hükümleri uygulanır.
BİRİNCİ TEFTİŞ
MADDE 13/a - (Ek: 538 - 18.2.1965 / m.9) 13 üncü
maddeye göre Cumhuriyet savcılarınca ilk defa yapılacak teftişin, geçen bir
yıllık işlemlere şâmil olmak üzere her sene Ocak ayı içinde yapılması ve
düzenlenecek raporların birer örneğinin icra ve iflâs dairesi ile Cumhuriyet
savcılığında saklanması (...)(*)gereklidir.
_____
(*) Madde
13/A'nın birinci fıkrasında yer alan “, diğer örneğinin ise en geç o ayın
sonunda Adalet Bakanlığına gönderilmesi” ibaresi, 5.7.2012 tarih ve 28344
sayılı R.G.'de yayımlanan 2.7.2012 tarih ve 6352 sayılı Kanun'un 5.
maddesi hükmü gereğince madde metninden çıkarılmıştır.
_____
Teftişlerin yapılması, savcılıkların açık olması
hallerinde bunun kimler tarafından yerine getirileceği ve teftiş raporlarının
nasıl düzenleneceği yönetmelikte belirtilir.
TÜZÜK, YÖNETMELİK VE YARGITAY KARARLARI
MADDE 14 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.10) Bu Kanunun uygulama şekli tüzükle, icra ve iflâs daireleri ile tetkik
mercilerinde tutulacak defterlerle dosyaların ve diğer basılı kâğıtların
düzenlenme şekilleri Adalet Bakanlığınca hazırlanacak yönetmelikte tâyin ve
tesbit olunur.
(...) (Madde 14 ün 2. fıkrası, 6.6.1985 tarih ve 3222
sayılı Kanunun 47. maddesinin (a) bendi hükmü gereğince yürürlükten
kaldırılmıştır.)
(Ek fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.3) Yargıtay, icra ve iflas
işlerine ait kararların tamamını düzenli olarak yayımlar. Buna ilişkin esaslar
Yargıtay tarafından yönetmelikle düzenlenir.
HARÇLAR
MADDE 15 -(Değişik: 3890 - 3.7.1940 / m.1)
İcra ve iflâs harçlarını kanun tayin eder. Kanunda hilâfı yazılı değilse, bütün
harç ve masraflar borçluya ait olup neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet
kalmaksızın tahsil olunur.
İcra takiplerinde, müzahereti adliye kararları takibe
yetkili icra mahkemesi tarafından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 465
ve müteakip maddelerine tevkifan ittihaz olunur.
ŞİKAYET VE ŞARTLAR
MADDE 16 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940 /
m.1) Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve
iflâs dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya
hâdiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir.
Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.
Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz
sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir.
ŞİKAYET ÜZERİNE YAPILACAK MUAMELELER
MADDE 17 - Şikâyet icra mahkemesince kabul
edilirse, şikâyet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir.
Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin
icrası emrolunur.
YARGILAMA USULLERİ
MADDE 18 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.11)(Değişik 1.fıkra: 6352 - 2.7.2012 / m.6) İcra
mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit
yargılama usulü uygulanır.
Şu kadar ki, talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği
gibi icra mahkemesine ifade zaptettirmek suretiyle de olur.
(Değişik 3. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.4) Aksine hüküm bulunmayan
hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama
yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma
yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır
ve gelmeseler bile gereken kararı verir. Duruşma yapılmayan işlerde icra
mahkemesi, işin kendisine geldiği tarihten itibaren en geç on gün içinde
kararını verir. Duruşmalar, ancak zorunluluk halinde ve otuz günü geçmemek
üzere ertelenebilir.
MÜDDETLER
BAŞLAMASI VE BİTMESİ
MADDE 19 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.12) Gün olarak tâyin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz. Ay veya sene
olarak tâyin olunan müddetler ayın veya senenin kaçıncı günü işlemeye başlamış
ise biteceği ay veya senenin aynı gününde ve müddetin biteceği ayın sonunda
böyle bir gün yoksa ayın son gününde biter.
Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe
rastlarsa, müddet tatili takibeden günde biter.
Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır.
MÜDDETLERİN DEĞİŞTİRİLMEMESİ
MADDE 20 - Bu Kanunun tayin eylediği
müddetleri değiştiren bütün mukaveleler hükümsüzdür. Ancak herhangi bir
müddetin geçmesinden istifade hakkı olan borçlu bu hakkından vazgeçebilir. Bu
vazgeçme üçüncü şahıslara tesir etmez.
İCRA TEBLİĞLERİ
MADDE 21 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.13) İcra dairelerince yapılacak tebliğler yazı ile ve Tebligat Kanunu hükümlerine
göre olur. Bu tebliğler makbuz karşılığında doğrudan doğruya tevdi suretiyle de
yapılabilir.
İlâmda ve 38 inci maddeye göre ilâm hükmünde sayılan
belgelerle ipotek senedinde yazılı olan adresi değiştiren alacaklı veya borçlu;
keyfiyeti birbirlerine noter vasıtasiyle bildirmiş olmadıkça, tebligat aynı
adrese yapılır ve bu adreste bulunmadığı takdirde Tebligat Kanununun 35
inci maddesi uygulanır.
Adres değişikliği, yukarıdaki fıkra gereğince alacaklı
veya borçlu tarafından diğer tarafa tebliğ olunduğu halde eski adrese tebligat
yaptırarak TebligatKanununun 35
inci maddesinden faydalanmış olan taraf bu suretle diğer tarafa verdiği bütün
zararları yüzde 15 fazlasiyle ödemeye mecbur olduğu gibi hakkında 343 üncü
maddedeki ceza da uygulanır.
İCRANIN DURDURULMASI
MADDE 22 - Şikâyet, icra mahkemesince
karar verilmedikçe icrayı durdurmaz.
KANUNDAKİ ISTILAHLAR
MADDE 23 - (Değişik: 6103 -
14.1.2011 / m.41/2-a /
Yürürlük / m.43) Bu
Kanunun uygulanmasında;
1. “İpotek” tabiri ipotekleri, ipotekli borç
senetlerini, irat senetlerini, eski hukuk hükümlerine göre tesis edilmiş
taşınmaz rehinlerini, taşınmaz mükellefiyetlerini, bazı taşınmazlar üzerindeki
hususî imtiyazları ve taşınmaz eklenti üzerine rehin muamelelerini,
2. “Taşınır rehni” tabiri, teslime bağlı rehinleri,
Türk Medenî Kanununun 940 ıncı maddesinde öngörülen rehinleri, ticarî işletme
rehnini, hapis hakkını, alacak ve sair haklar üzerindeki rehinleri,
3. Sadece “Rehin” tabiri, “ipotek” ve “taşınır rehni”
tabirlerine giren bütün taşınır ve taşınmaz rehinlerini,
ihtiva eder.
Açıkça
öngörülen istisnalar dışında, bayrağına ve bir sicile kayıtlı olup olmadığına
bakılmaksızın bütün gemiler hakkında bu Kanunun taşınırlara ilişkin hükümleri
uygulanır. Bu Kanun uyarınca gemi siciline verilecek şerhler, Türk Ticaret
Kanununun 977 nci maddesi hükmüne tâbidir.
Diğer gemiler bu Kanun hükmünce taşınır sayılır.
İKİNCİ BAP
İLAMLARIN İCRASI
I. PARA VE TEMİNATTAN BAŞKA BORÇLAR HAKKINDA İLAMLARIN
İCRASI
TAŞINIR TESLİMİ
MADDE 24 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.14) Bir taşınırın teslimine dair olan ilâm icra dairesine verilince icra
müdürü bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde o şeyin
teslimini emreder.
İcra emrinde; alacaklı ve borçlunun ve varsa
mümessillerinin adları ve soyadları ile şöhret ve ikametgâhları, hükmü veren
mahkemenin ismi ve hükmolunan şeyin neden ibaret olduğu, ilâmın tarih ve
numarası ve icra mahkemesinden (Ek ibare: 5311 - 2.3.2005 / m.2 -
Yürürlük m.30) "veya
istinaf" veya temyiz yahut iadei muhakeme yoliyle ait olduğu mahkemeden
icranın geri bırakılması hakkında bir karar getirilmedikçe cebrî icraya devam
olunacağı yazılır.
Borçlu, bu emri hiç tutmaz veya eksik bırakır ve
hükmolunan taşınır veya misli yedinde bulunursa elinden zorla alınıp alacaklıya
verilir.
Yedinde bulunmazsa ilâmda yazılı değeri alınır.
Vermezse ayrıca icra emri tebliğine hacet kalmaksızın haciz yoliyle tahsil
olunur. Taşınır malın değeri, ilâmda yazılı olmadığı veya ihtilâflı bulunduğu
takdirde, icra müdürü tarafından (Değişik ibare: 4949 - 17.7.2003 / m.6) "haczin
yapıldığı tarihteki" rayice göre takdir olunur.
Hükmolunan taşınırın değeri, borsa veya ticaret
odalarından, olmıyan yerlerde icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişiden
sorulup alınacak cevaba göre tâyin edilir.
İlgililerin bu hususta icra mahkemesine şikâyet
hakları vardır.
(...) (Madde
24'ün 7. fıkrası, 14.2.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G.'de yayımlanan, 14.1.2011
tarih ve 6103 sayılı Kanun'un 41/2-l
maddesi hükmü gereğince 1/7/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere
yürürlükten kaldırılmıştır.)
ÇOCUK TESLİMİ
MADDE 25 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940 /
m.1) Çocuk teslimine dair olan ilâm icra dairesine verilince icra müdürü 24
üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği sureti ile borçluya yedi gün
içinde çocuğun teslimini emreder. Borçlu bu emri tutmazsa çocuk nerede
bulunursa bulunsun ilâm hükmü zorla icra olunur.
Çocuk teslim edildikten sonra diğer taraf haklı bir
sebep olmaksızın çocuğu tekrar alırsa ayrıca hükme hacet kalmadan zorla elinden
alınıp öbür tarafa teslim olunur.
ÇOCUKLA ŞAHSİ MÜNASEBET TESİSİNE DAİR İLAMIN İCRASI
MADDE 25/a - (Ek: 538 - 18.2.1965 / m.15) Çocukla
şahsi münasebetlerin düzenlenmesine dair ilâm hükmünün yerine getirilmesi
talebi üzerine icra müdürü, küçüğün ilâm hükümleri dairesinde lehine hüküm
verilen tarafla şahsi münasebette bulunmasına mâni olunmamasını; aksi halde
ilâm hükmünün zorla yerine getirileceğini borçluya 24'üncü maddede yazılı
şekilde bir icra emri ile tebliğ eder. Bu emirde ilâm hükmüne aykırı hareketin
341 inci maddedeki cezayı müstelzim olduğu da yazılır.
Borçlu bu emri tutmazsa ilâm hükmü zorla yerine
getirilir. Borçlu alacaklının şikâyeti üzerine ayrıca 341 inci maddeye göre
cezalandırılır.
ÇOCUK TESLİMİNE VE ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA
DAİR İLAMLARIN İCRASINDA UZMAN BULUNDURULMASI:
MADDE 25/b - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.7) Çocukların
teslimine ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilamların icrası, icra
müdürü ile birlikte Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından
görevlendirilen sosyal çalışmacı, pedagog, psikolog veya çocuk gelişimcisi gibi
bir uzmanın, bunların bulunmadığı yerlerde bir eğitimcinin hazır bulunması
suretiyle yerine getirilir.
TAŞINMAZ TAHLİYE VE TESLİMİ
1- BORÇLUNUN ELİNDE İSE
MADDE 26 - (Değişik: 6103 -
14.1.2011 / m.41/2-b /
Yürürlük / m.43) Bir
taşınmazın tahliye ve teslimine dair olan ilam, icra dairesine verilince icra
müdürü 24 üncü maddede yazılı şekilde bir icra emri tebliği suretiyle borçluya
yedi gün içinde hükmolunan şeyin teslimini emreder.
Borçlu taşınmazı işgal etmekte iken bu emri tutmazsa,
ilamın hükmü zorla icra olunur.
Alacaklıya teslim olunan taşınmaza haklı bir sebep
olmaksızın tekrar giren borçlu ayrıca hükme hacet kalmadan zorla çıkarılır.
Taşınmazın
içinde bulunup da ilamda dahil olmayan eşya çıkarılarak borçluya teslim ve
hazır değilse vekiline veya ailesi halkından veyahut müstahdemlerinden reşit
bir kimseye tevdi olunur. Bunlardan da kimse bulunmazsa mezkûr eşya masrafı
ileride borçluya ödetilmek üzere peşin olarak alacaklıdan alınıp emin bir yerde
veya alacaklının yedinde hıfzettirilir ve icra dairesince hemen yapılacak
tebligat üzerine borçlu eşyanın bulunduğu mahalde ise beş ve değil ise otuz gün
içinde eşyayı almaktan veya masrafı ödemekten imtina eder yahut lüzum görülürse
icra müdürü icra mahkemesinin kararıyla bunları satıp tutarından masrafı ifa
eder. Fazla kalırsa borçlunun adına, Adalet Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte
nitelikleri belirlenen bankalardan birine yatırılır.
2- TAŞINMAZ ÜÇÜNCÜ ŞAHIS ELİNDE İSE
MADDE 27- Taşınmaz, üçüncü bir şahıs tarafından
davadan sonra ve hükümden evvel tapuya tescil edilmiş bir akte müsteniden işgal
edilmekte ise alacaklı borçlunun o şahsa karşı malik olduğu hakları haiz olur.
Bu şıkkı ihtiyar etmezse borçlusuna karşı tazminat davası açabilir. Şu kadar ki
suiniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı umumî hükümler mahfuzdur.
(...) (Madde
27'nin 2. fıkrası, 14.2.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G.'de yayımlanan,
14.1.2011 tarih ve 6103 sayılı Kanun'un 41/2-l
maddesi hükmü gereğince 1/7/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere
yürürlükten kaldırılmıştır.)
Taşınmaz davalarında hükümlerin tapu sicil dairesine
tebliği:
MADDE 28 - (Değişik madde ve
başlığı: 6103 - 14.1.2011 / m.41/2-c /
Yürürlük / m.43) Taşınmaz
davalarında davacının lehine hüküm verildiği takdirde mahkeme davacının
talebine hacet kalmaksızın hükmün tefhimi ile beraber hulasasını tapu sicili
dairesine bildirir. İlgili daire bu ciheti hükmolunan taşınmazın kaydına şerh
verir. Bu şerh, Türk Medeni Kanununun 1010 uncu maddesinin ikinci fıkrası
hükmüne tâbidir.
Taşınmaz
davası üzerine verilen karar ileride davacının aleyhine kesinleşirse mahkeme,
derhal bu hükmün hulasasını da tapu sicili dairesine bildirir.
TAŞINMAZ HAKKINDAKİ HÜKÜMDEN SONRA YEDİN TEBEDDÜLÜ
MADDE 29 - (Değişik: 6103 -
14.1.2011 / m.41/2-ç /
Yürürlük / m.43) Hükmün
tapu sicili dairesine bildirilmesinden sonraki tebeddüllerin icra muamelelerine
tesiri olmaz. Hükümde gösterilen şey kimin elinde ise ondan alınıp alacaklıya
teslim olunur.
Şu kadar ki,
o yerde bulunan üçüncü şahıs bu malı borçludan teslim almış olmayıp onu
doğrudan doğruya işgal etmekte bulunduğunu bildiren bir tapu sicili kaydı
gösterirse mahkemeye müracaatla dava açması için kendisine yedi gün mühlet
verilir. Bu müddet içinde dava açılırsa icra geri bırakılır.
BİR İŞİN YAPILMASINA VEYA YAPILMAMASINA DAİR OLAN
İLAMLAR (*)
_____
(*) Madde 30 un "Bir şeyin yapılmasına dair olan
ilamlar" şeklinde olan başlığı, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.'de
yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 9.
maddesi hükmü gereğince değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
_____
MADDE 30 - Bir işin yapılmasına mütedair
ilâm icra dairesine verilince icra müdürü 24 üncü maddede yazılı şekilde bir
icra emri tebliği sureti ile borçluya ilâmda gösterilen müddet içinde ve eğer
müddet tayin edilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanlarını
tayin ederek işi yapmayı emreder.
Borçlu muayyen müddetlerde işe başlamaz veya bitirmez
ve iş diğer bir kimse tarafından yapılabilecek şeylerden olur ve alacaklı da
isterse yapılması için lâzımgelen masraf icra müdürü tarafından ehli vukufa
takdir ettirilir. Bu masrafın ilerde hükme hacet kalmaksızın borçludan tahsil
olunup kendisine verilmek üzere ifasına alacaklı muvafakat ederse alınıp
hükmoulunan iş yaptırılır. Muvafakat etmezse ayrıca hükme hacet kalmadan
borçlunun kâfi miktarda malı haciz ile paraya çevrilerek o iş yaptırılır.
İlâm, bir işin yapılmamasına mütedair olduğu takdirde
icra dairesi tarafından ilâmın hükmü borçluya ayni müddetli bir emirle tebliğ
olunur. Bu emirde ilâm hükmüne muhalefetin 343 üncü maddedeki cezayı müstelzim
olduğu yazılır.
(Ek son fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.9) Bir işin yapılmasına veya
yapılmamasına dair olan ilam hükmü yerine getirildikten sonra borçlu, ilam
hükmünü ortadan kaldıracak bir eylemde bulunursa, mahkemeden ayrıca hüküm
almaya gerek kalmadan, önceki ilam hükmü tekrar zorla yerine getirilir.
İrtifak haklarına mütedair ilamlar:
MADDE 31 - (Değişik:
6103 - 14.1.2011 / m.41/2-d /
Yürürlük / m.43) Bir
irtifak hakkının kaldırılmasına yahut böyle bir hakkın tahmiline mütedair ilam
icra dairesine verilince icra müdürü 24 üncü maddede yazılı şekilde yedi günlük
bir icra emri gönderir. Borçlu muhalefet ederse ilamın hükmü zorla icra olunur.
Gemilere ve bunlarla ilgili aynî haklara ilişkin
ilamların icrası:
MADDE 31/a - (Ek: 6103 - 14.1.2011 / m.41/2-e /
Yürürlük / m.43) Bayrağına
ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemilere ve bunlarla
ilgili aynî haklara ilişkin kararlar, kesinleşmedikçe icra edilemez.
Sicile kayıtlı Türk gemilerine ve bunlarla ilgili aynî
haklara ilişkin davalarda davacının lehine hüküm verilirse, mahkeme, davacının
istemine gerek kalmaksızın, hükmün tefhimi ile birlikte özetini gemi sicili
müdürlüğüne bildirir. Hüküm, gemi siciline şerh edilir. Davada verilen karar
ileride davacının aleyhine kesinleşirse, mahkeme, bu hükmün özetini de gemi
sicili müdürlüğüne derhal bildirir. Sicile kayıtlı olup olmadığına
bakılmaksızın bütün yabancı bayraklı gemiler bakımından mahkeme, bu fıkrada
öngörülen bildirimleri, geminin bayrağını taşıdığı devletin en yakın
konsolosluğuna yapar. Hükmün gemi siciline şerh edilmesinden sonra geminin
zilyetliğini elde eden kişi aleyhine yeni bir ilâm alınmasına gerek olmadan,
üçüncü fıkraya göre işlem yapılır.
Bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına
bakılmaksızın bir geminin tahliye ve teslimine ilişkin ilâm, icra dairesine
verilince icra müdürü, bir icra emri tebliği suretiyle borçluya yedi gün içinde
o geminin teslimini emreder. İcra emrinde; alacaklı ve borçlunun ve varsa
temsilcilerinin adları ve soyadları ile yerleşim yerleri, hükmü veren
mahkemenin ismi ile tahliye ve teslimine hükmolunan geminin kimliği, ilâmın
tarih ve numarası ve icra mahkemesinden veya istinaf ya da temyiz yahut iadei
muhakeme yoluyla görülmekte olduğu mahkemeden icranın geri bırakılması hakkında
bir karar getirilmedikçe cebrî icraya devam olunacağı yazılır.
Borçlu, gemiye zilyet olduğu hâlde bu emri yerine
getirmezse, ilâmın hükmü zorla tenfiz olunur. Borçlu geminin zilyedi değilse,
alacaklı aşağıda yazılı seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Alacaklı, geminin ilâmda yazılı değerinin
alınmasını isteyebilir. Borçlu bu değeri ödemezse ayrıca icra emri tebliğine
gerek kalmaksızın, söz konusu değer kendisinden haciz yoluyla tahsil olunur.
Geminin değeri, ilâmda yazılı olmadığı ve taraflar bu değer üzerinde
anlaşamadıkları takdirde, icra müdürü tarafından seçilecek bilirkişi heyetine
tespit ettirilir. Bilirkişi heyeti geminin kıymet takdiri sırasındaki değerini
esas alır.
2. Alacaklı, gemiye zilyet olan üçüncü kişiye karşı
borçlunun sahip olduğu hakları kullanabilir. Şu kadar ki, üçüncü kişi, davadan
sonra ve hükümden önce gemi siciline tescil edilmiş bir sözleşmeye dayanarak
gemiye zilyet ise (1) numaralı bent hükmü uygulanır.
Alacaklıya teslim olunan gemiye haklı bir sebep
olmaksızın tekrar giren borçlu veya üçüncü kişi, ayrıca hükme gerek kalmadan
zorla çıkarılır.
Gemide bulunup da ilâma dahil olmayan eşya,
çıkarılarak borçluya teslim ve bu kişi hazır değilse vekiline tevdi olunur.
Bunlardan hiçbiri bulunmazsa mezkûr eşya, masrafı ileride borçluya ödetilmek
üzere peşin olarak alacaklıdan alınıp emin bir yerde veya alacaklının yedinde
hıfzettirilir ve icra dairesince hemen yapılacak tebligat üzerine borçlu
eşyanın bulunduğu mahalde ise beş, değil ise otuz gün içinde eşyayı almaktan
veya masrafı ödemekten kaçınırsa yahut gerek görülürse, icra müdürü, icra
mahkemesinin kararıyla bunları satıp tutarından masrafı öder; fazlası kalırsa
borçlunun adına, Adalet Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte nitelikleri
belirlenen bankalardan birine yatırır.
Sicile kayıtlı Türk gemileri üzerinde ipotek veya intifa
hakkının kurulmasına veya kaldırılmasına ilişkin ilâm, icra dairesine
verilince, icra müdürü, üçüncü fıkrada yazılı şekilde yedi günlük bir icra emri
gönderir. Borçlu emri yerine getirmezse, ilâmın hükmü zorla icra olunur.
Gemiye ilişkin bir işin yapılmasına veya yapılmamasına
dair olan ve önceki fıkra hükümlerine girmeyen ilâmların icrası hakkında 30
uncu madde uygulanır.
II- PARA VE TEMİNAT VERİLMESİ HAKKINDAKİ İLAMLARIN
İCRASI
İCRA EMRİ VE MUHTEVASI
MADDE 32 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.16) Para borcuna veya teminat verilmesine dair olan ilâm icra dairesine
verilince icra müdürü borçluya bir icra emri tebliğ eder. Bu emirde 24 üncü
maddede yazılanlardan başka hükmolunan şeyin cinsi ve miktarı gösterilir ve
nihayet yedi gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmez veya
hükmolunan teminat verilmezse icra mahkemesinden veya (Değişik ibare:
5311 - 2.3.2005 / m.3 -
Yürürlük m.30)"istinaf
veya temyiz yahut" iadei muhakeme yolu ile ait olduğu mahkemeden icranın
geri bırakılmasına dair bir karar getirilmedikçe cebri icra yapılacağı ve bu
müddet içinde 74 üncü madde mucibince mal beyanında bulunması ve bulunmazsa (Değişik
ibare: 4949 - 17.7.2003 / m.10) "hapis
ile tazyik olunacağı, mal beyanında bulunmaz veya" hakikata muhalif
beyanda bulunursa hapis ile cezalandırılacağı ihtar edilir.
(Ek fıkra: 6352 - 2.7.2012 / m.7) Yabancı devlet aleyhine
başlatılan ilamlı icra takiplerine ilişkin icra emrinde uluslararası
andlaşmalar saklı kalmak kaydıyla, borçlu devlete ait olan mallar hakkında
cebri icra yapılabileceği hususu ayrıca ihtar edilir.
İCRANIN GERİ BIRAKILMASI
MADDE 33 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.17) İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra
mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa
edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce
re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya
icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği
takdirde icra geri bırakılır.
İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk
etmiş, itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman
yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe
re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat
ettirilmelidir.
İcra mahkemesi, geri bırakılma talebini reddettiği
takdirde borçlu ancak (Değişik ibare: 5311 - 2.3.2005 / m.4 -
Yürürlük m.30) "istinaf
veya temyiz yoluna başvuru süresi" içinde alacağı karşılayacak nakit veya
mercice kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilât veya taşınmaz
rehni yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartiyle (Değişik
ibare: 5311 - 2.3.2005 / m.4 -
Yürürlük m.30) "istinaf
veya temyiz yoluna başvurabilir." Borçlunun yeter malı mahcuz ise veya
borçlunun talebi üzerine temyiz süresi içinde yeter malı haczedilmişse bu
fıkrada yazılı teminatı göstermeye lüzum yoktur.
Borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan
borçlunun 72 nci madde mucibince istirdat davası açarak paranın geriye
verilmesini istemek hakkı saklıdır.
İLAMIN ZAMANAŞIMINA UĞRADIĞI İDDİASI
MADDE 33a - (Ek: 538 - 18.2.1965 / m.18) İlâmın
zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı
iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek
icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir.
Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının
kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra zamanaşımının vâki olmadığını ispat
sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde
icrası istenen ilâmın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.
İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü
maddenin son fıkrası burada da uygulanır.
III- MÜŞTEREK HÜKÜMLER
İCRANIN NEREDEN İSTENECEĞİ
MADDE 34- İlâmların icrası her icra dairesinden
talep olunabilir. Alacaklı ikametgâhını değiştirirse takibin yeni ikametgâhı
icra dairesine havalesini istiyebilir.
TAKİBİN BAŞLAMASI
MADDE 35 - Takip, ilâmın icra dairesine
tevdii ile başlar. İstiyen alacaklıya kayıt numarasını mübeyyin bedava ve
pulsuz bir ilmühaber verilir.
İCRANIN GERİ BIRAKILMASI İÇİN VERİLECEK SÜRE
MADDE 36 - (Değişik madde ve
başlığı: 5311 - 2.3.2005 / m.5 -
Yürürlük m.30) İlama
karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın
resmi bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya
kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham
veya tahvilat veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya
borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri
bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere
icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak
zorunluluk halinde uzatılabilir.
Borçlu, Devlet veya adli yardımdan yararlanan bir
kimse ise teminat gösterme zorunluluğu yoktur.
Ücreti ilgililer tarafından verilirse bölge adliye
mahkemesi (*)veya Yargıtayca icranın geri bırakılması hakkındaki
karar icra dairesine en uygun vasıtalarla bildirilir.
Nafaka hükümlerinde böyle bir süre verilemez.
Bölge adliye mahkemesince başvurunun haklı görülmesi
halinde teminatın geri verilip verilmeyeceğine karar verilir. Yargıtayca hükmün
bozulması halinde borçlunun başvurusu üzerine, bozmanın mahiyetine göre
teminatın geri verilip verilmeyeceğine mahkemece kesin olarak karar verilir.
Bölge adliye
mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmesi veya Yargıtayca hükmün
onanması halinde alacaklının istemi üzerine başkaca işleme gerek kalmaksızın
teminata konu olan para alacaklıya ödenir. Mal ve haklar ise, malın türüne göre
icra dairesince paraya çevrilir. İlam alacaklısının teminat üzerinde rüçhan
hakkı vardır.
_____
(*) 5311
Sayılı Kanun ile
eklenen geçici 7. maddesi hükmüne göre, "Bölge adliye mahkemelerinin,
26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge
Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci
maddesi uyarınca göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında,
kesinleşinceye kadar İcra ve İflas Kanununun bu Kanunla yapılan değişiklikten
önceki temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümleri uygulanır."
Değişiklikten önceki metni görmek için madde sonundaki
kırmızı kutuya tıklayınız.
_____
HACİZ VEYA İFLAS İSTEMEK YETKİSİ
MADDE 37 - İcra emrinde yazılı müddet
geçtiği halde borcunu ödemeyenlerin malları haczolunur yahut borçlu iflâsa tâbi
eşhastan olupta alacaklı isterse yetkili ticaret mahkemesince iflâsına karar
verilir.
İLAM MAHİYETİNİ HAİZ BELGELER
MADDE 38 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.20) Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi
re'sen tanzim edilen (Değişik ibare: 5311 - 2.3.2005 / m.6 -
Yürürlük m.30) "noter
senetleri, istinaf ve" temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki
kefaletler,ilâmların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki icra
kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir.
ZAMANAŞIMI
MADDE 39 - İlâma müstenit takip, son
muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar.
Noter senedine müstenit takip, senedin mahiyetine göre
borçlar veya ticaret kanunlarında muayyen olan zamanaşımlarına tâbidir.
İCRANIN İADESİ
MADDE 40 - (Değişik 1. fıkra: 5311
- 2.3.2005 / m.7 -
Yürürlük m.30) Bir
ilamın bölge adliye mahkemesince (*) kaldırılması veya
temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur.
_____
(*) 5311
Sayılı Kanun ile
eklenen geçici 7. maddesi hükmüne göre, "Bölge adliye mahkemelerinin,
26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge
Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci
maddesi uyarınca göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında,
kesinleşinceye kadar İcra ve İflas Kanununun bu Kanunla yapılan değişiklikten
önceki temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümleri uygulanır."
Değişiklikten önceki metni görmek için madde sonundaki
kırmızı kutuya tıklayınız.
_____
(Değişik 2. fıkra: 5311 - 2.3.2005 / m.7 -
Yürürlük m.30) Bir ilam hükmü icra edildikten
sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar
verilir ya da Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin
hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilamla tahakkuk ederse, ayrıca hükme
hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski haline iade olunur.
Ancak üçüncü şahısların hüsnüniyetle kazandıkları
haklara halel gelmez.
UMUMİ HÜKÜMLER
MADDE 41 - Kanunun bu ikinci babında
yazılı hükümlere mugayir olmıyan diğer hükümleri ilâma müstenit takiplerde de
cereyan eder.
ÜÇÜNCÜ BAP
İLAMSIZ TAKİP
I. TAKİBİN MUHTELİF TARZLARI
PARA BORCU VE TEMİNAT İÇİN TAKİP
MADDE 42 - Bir paranın ödenmesine veya bir
teminatın verilmesine dair olan cebri icralar takip talebi ile başlar ve haciz
yolu ile veya rehnin paraya çevrilmesi yahut iflâs sureti ile cereyan eder.
(Ek fıkra: 6352 - 2.7.2012 / m.8) Yabancı devlet aleyhine
ilamsız takip yoluna başvurulamaz.
İFLASA TABİ ŞAHISLAR HAKKINDAKİ TAKİP
MADDE 43 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.21) İflâs yolu ile takip, ancak Ticaret Kanunu gereğince
tacir sayılan veya tacirler hakkındaki hükümlere tabi bulunanlar ile özel
kanunlarına göre tacir olmadıkları halde iflâsa tabi bulundukları bildirilen
hakiki veya hükmi şahıslar hakkında yapılır. Şu kadar ki, alacaklı bu kimseler
hakkında haciz yolu ile de takipte bulunabilir.
Bu yollardan birini seçen alacaklı bir defaya mahsus
olmak üzere o yolu bırakıp harç ödemeksizin diğerine yeni baştan müracaat
edebilir.
TİCARETİ TERK EDENLER
MADDE 44 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.22) Ticareti terk eden bir tacir 15 gün içinde keyfiyeti kayıtlı bulunduğu
ticaret siciline bildirmeye ve bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim
ve adreslerini gösteren bir mal beyanında bulunmaya mecburdur. Keyfiyet ticaret
sicili memurluğunca ticaret sicili ilânlarının yayınlandığı gazetede ve
alacaklıların bulunduğu yerlerde de mûtat ve münasip vasıtalarla ilân olunur.
İlân masraflarını ödemiyen tacir beyanda bulunmamış sayılır.
Bu ilân tarihinden itibaren bir sene içinde, ticareti
terk eden tacir hakkında iflâs yolu ile takip yapılabilir.
Ticareti terk eden tacir, mal beyanının tevdii
tarihinden itibaren iki ay müddetle haczi kabil malları üzerinde tasarruf
edemez.
Üçüncü şahısların zilyedlik ve tapu sicil hükümlerine
dayanarak iyi niyetle elde ettiği haklar saklıdır. Ancak karı ve koca ile usul
ve füru, neseben veya sıhren ikinci dereceye kadar (Bu derece dahil) hısımlar,
evlât edinenle evlâtlık arasındaki iktisaplarda iyi niyet iddiasında
bulunulamaz.
(Değişik 5. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.11) Mal beyanını alan merci,
keyfiyeti tapu veya gemi sicil daireleri ile Türk Patent Enstitüsüne bildirir.
Bu bildiri üzerine sicile, temlik hakkının iki ay süre ile tahdit edilmiş
bulunduğu şerhi verilir. Keyfiyet ayrıca Türkiye Bankalar Birliğine de
bildirilir.
Bozulmaya maruz veya muhafazası külfetli olan veya
tâyin edilen kanuni müddet içinde değerinin düşmesi kuvvetle muhtemel bulunan
mallar hakkında, tacirin talebi üzerine, mahkemece icra müdürü marifetiyle ve
bu Kanun hükümleri dairesinde bu malların satılmasına ve bedelinin 9 uncu
maddede yazılı bir bankaya depo edilmesine karar verilebilir.
REHİN VE İPOTEKLE TEMİN EDİLMİŞ ALACAKLAR
MADDE 45 - Rehinle temin edilmiş bir
alacağın borçlusu iflâsa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin
paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe
yetmezse alacaklı kalan alacağını iflâs veya haciz yolu ile takip edebilir.
(Ek fıkra: 5582 - 21.2.2007 / m.1) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun
38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan
rehinle temin edilmiş alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle
temin edilmiş alacaklarının takibinde, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip
yapılabilir veya haciz yoluna başvurulabilir.
Poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki
167 nci madde hükmü mahfuzdur.
İpotekle temin edilmiş faiz ve senelik taksit
alacaklarında alacaklının intihabına ve borçlunun sıfatına göre, rehnin paraya
çevrilmesi veya haciz yahut iflâs yollarına müracaat olunabilir.
(Ek fıkra: 2228 - 27.5.1933) (...) (Madde 45 in son
fıkrası, 29.6.1956 tarih ve 6763 sayılı Kanun'un 42. maddesiyle
kaldırılmıştır.)
HACİZ YOLU İLE TAKİP
1 - UMUMİYETLE
MADDE 46 - Takip, diğer bütün hallerde
haciz yolu ile yapılır. Borçlu tüccar sıfatını yeni iktisap etmişse bundan
evvel aleyhinde talep edilmiş hacizler iflâsına hükmolunmadıkça eskisi gibi
icra olunur.
2 - HUKUKU AMME BORÇLARI
MADDE 47 - Para cezasile diğer hukuku âmme
borçlarının takibi hakkındaki kanunlar hükmü mahfuzdur. Şu kadar ki, Devletin
bir akitten veya haksız bir fiilden doğan alacakları hakkında bu Kanunun
hükümleri cereyan eder.
ZABIT VE MUSADERE EDİLEN EŞYANIN PARAYA ÇEVRİLMESİ
MADDE 48 - Devletin cezaî ve malî kanunları mucibince
zabıt ve musadere edilmiş olan şeylerin paraya çevrilmesi o kanunların
hükümlerine göre yapılır.
KARŞILIĞI ÖDÜNÇ VERENLER
MADDE 49 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.23) Rehin karşılığı yapılan ödünç verme işlerinde Medeni Kanun ile Türkiye
Cumhuriyeti Ziraat Bankası ve Türkiye Emlâk Kredi Bankasının özel kanunlarında
paraya çevirmeye dair hükümleri saklıdır.
ll. SALAHİYET:
SALAHİYET VE İTİRAZLARI:
MADDE 50 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940 /
m.1) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye
dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan
akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte
yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kat'î surette
karara raptolunur.
İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilâf
çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25
inci maddesi hükmü tatbik olunur.
III- TATİLLER VE TALİKLER
TATİLLER
1 - BÜTÜN BORÇLULAR HAKKINDA
MADDE 51 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m24) Güneşin batmasından bir saat sonra ile güneşin doğmasından bir saat önceye
kadarki devrede (Gece vakti) ve tatil günlerinde takip muameleleri yapılamaz.
Ancak, gece iş görülen yerlerde gece vakti hasılât haczi mümkündür. Tatil
günlerinde haciz ve tebligat yapılabileceği gibi muhafaza tedbirleri de
alınabilir. Borçlunun mal kaçırdığı anlaşılırsa gece vakti dahi haciz yapılması
caizdir. Bir borçlu hakkında Kanunda gösterilen sebeplerden dolayı icra talik
edilmiş veya konkordato için mühlet verilmiş ise, o borçluya karşı takip
muamelesi yapılamaz.
2 - BORÇLUNUN AİLESİNDEN BİRİNİN ÖLÜMÜ HALİNDE
MADDE 52 - Karısı yahut kocası ve kan ve
sıhriyet itibarile usul veya füruundan birisi ölen bir borçlu aleyhindeki
takip, ölüm günü ile beraber üç gün için talik olunur.
3 - TEREKENİN BORÇLARINDA
MADDE 53 - Terekenin borçlarından dolayı
ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır. Mirasçı mirası kabul
veya reddetmemişse bu hususta Kanunu Medenide muayyen müddetler geçinceye kadar
takip geri kalır.
İcra takibi sırasında borçlu öldüğünde tereke henüz
taksim edilmemiş veya resmî tasfiyeye tâbi tutulmamış yahut mirasçılar arasında
aile şirketi tesis olunmamışsa borçlu hayatta olsaydı hangi usul tatbik olunacak
idi ise terekeye karşı ona göre takip devam eder.
Bu takibin mirasçıya karşı devam edebilmesi ancak
rehinin paraya çevrilmesi veya haciz yollarile kabildir.
4 - TUTUKLULUK VE HÜKÜMLÜLÜK HALİNDE
MADDE 54 - (Değişik: 538 - 19.2.1965 /
m.25) Mümessili olmıyan bir tutuklu veya hükümlü aleyhine takipte, mümessil
tâyini vesayet makamına ait olmadıkça, icra müdürü bir mümessil tâyin etmesi
için kendisine münasip bir mühlet verir ve takibi bu sürenin bitmesine bırakır.
Bu mühlet içinde temsilci tâyin edip icra dairesine bildirmiyen tutuklu veya
hükümlü hakkında takibe devam olunur.
Mal kaçırılması ihtimali olan hallerde bu mühlet
içinde de haciz yapılabilir.
5 - ASKERLİK HALİNDE
MADDE 54/a - (Ek: 538 - 18.2.1965 / m.26) Askerlik
hizmetinin devamı müddetince erler, onbaşılar ve kıta çavuşları (Uzman veya
uzatmalı çavuş ve onbaşılar hariç) aleyhine takipte, icra memuru, bir mümessil
tayin etmesi için kendisine münasip bir mühlet verir ve takibi bu sürenin
bitmesine bırakır. Bu müddet içinde temsilci tayin edip icra dairesine
bildirmiyenler hakkında takibe devam olunur.
Mal kaçırılması ihtimali olan hallerde bu mühlet
içinde de haciz yapılabilir.
6 - BORÇLUNUN AĞIR HASTALIĞI HALİNDE
MADDE 55 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.27) Takip, borçlunun mümessil tâyin edemiyecek derecede ağır hastalığı
halinde muayyen bir zaman için icra müdürlüğünce tâlik olunabilir. Ağır
hastalığın resmî belge ile tahakkuku lâzımdır.
Mal kaçırılması ihtimali olan hallerde hastalığın
devamı sırasında da haciz yapılabilir.
TALİKIN MÜDDETLERİN CEREYANINA TESİRİ
MADDE 56 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.28) Takip talikleri esnasında müddetlerin cereyanı durmaz. Müddetin nihayeti
bir talik gününe raslarsa müddet talikin bitiminden sonra bir gün daha
uzatılır.
IV- İCRA TEBLİĞLERİ
İCRA TEBLİĞLERİ
MADDE 57 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.29) İcraya ait tebliğlerde Tebligat Kanunu hükümleri
uygulanır. Ancak borçlu, kendilerine kanunen mümessil tayin olunması icabeden
şahıslardan ise icra müdürü kısa bir zamanda mümessil tâyin edilmesini ait
olduğu makamdan ister.
Tebliğ, Medeni Kanunun 159
ve 396 ncı maddelerine göre mezun olanların meslek veya sanatına müteallik
muamelelerden doğmuş bir borca dair ise kendilerine yapılır.
V- TAKİP TALEBİ
TAKİP TALEBİ VE MUHTEVASI
MADDE 58 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.30) (Değişik 1.fıkra: 6352 - 2.7.2012 / m.9 /
Yürürlük / m.106/a) Takip
talebi icra dairesine yazılı veya sözlü olarak ya da elektronik ortamda
yapılır.
Talepte şunlar gösterilir :
1. (Değişik:
6352 - 2.7.2012 / m.9/
Yürürlük / m.106/a) Alacaklının
ve varsa kanuni temsilcisinin ve vekilinin adı, soyadı; alacaklı veya vekili
adına ödemenin yapılacağı banka adı ile hesap bilgileri; varsa Türkiye
Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası; şöhret ve yerleşim
yeri; alacaklı yabancı memlekette oturuyorsa Türkiye’de göstereceği yerleşim
yeri (Yerleşim yeri gösteremezse icra dairesinin bulunduğu yer yerleşim yeri
sayılır.);
2.(Değişik: 6352 - 2.7.2012 / m.9/
Yürürlük / m.106/a) Borçlunun
ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa Türkiye
Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim
yeri;
Bir terekeye
karşı yapılan taleplerde kendilerine tebligat yapılacak mirasçıların adı,
soyadı, biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik
numarası, şöhret ve yerleşim yerleri;
3. (Değişik: 4949 - 17.7.2003 / m.12) Alacağın
veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin
miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise
alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi;
4. Senet, senet yoksa borcun sebebi;
5. Takip yollarından hangisinin seçildiği;
Alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya
alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla
örneğin takip talebi anında icra dairesine tevdii mecburidir.
Alacaklıya takip talebinde bulunduğuna ve vergi
belgelere, talep ve takip masraflarına dair bedava ve pulsuz bir makbuz
verilir.
TAKİP MASRAFLARI
MADDE 59 - (Değişik: 3222 - 6.6.1985 /
m.4) Takip masrafları borçluya aittir. Alacaklı, yapılmasını talep ettiği
muamelenin masrafını ve ayrıca takip talebinde bulunurken borçlunun 62 nci
maddeye göre yapabileceği itirazın kendisine tebliğ masrafını da avans olarak
peşinen öder.
Alacaklı ilk ödenen paradan masraflarını alabilir.
VI- ÖDEME EMRİ VE İTİRAZ
1- ÖDEME EMRİ VE MUHTEVASI
MADDE 60 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.31) (Değişik 1.fıkra: 6352 - 2.7.2012 / m.10 /
Yürürlük / m.106/a) İcra
müdürü takip talebinin bu Kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar verirse
ödeme emri düzenler. Talebin kabul edilmemesi halinde verilen karar tutanağa
yazılır.
Emir :
1.(Değişik:
6352 - 2.7.2012 / m.10 /
Yürürlük / m.106/a) 1.
Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58 inci
maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtları,
2. (Değişik: 6352 - 2.7.2012 / m.10 /
Yürürlük / m.106/a) Borcun
ve masrafların yedi gün içinde icra dairesine ait ödeme emrinde yazılı olan
banka hesabına ödenmesi, borç, teminat verilmesi mükellefiyeti ise teminatın bu
süre içinde gösterilmesi ihtarını,
3. Takibin dayandığı senet altındaki imza kendisine
ait değilse yine bu yedi gün içinde bu cihetin ayrıca ve açıkça bildirilmesi;
aksi halde icra takibinde senedin kendisinden sâdır sayılacağı, Senet altındaki
imzayı reddettiği takdirde merci önünde yapılacak duruşmada hazır bulunması;
buna uymazsa vâkı itirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verileceği,
Borcun tamamına veya bir kısmına, yahut alacaklının
takibat icrası hakkına dair bir itirazı varsa bunu da aynı süre içinde beyan
etmesi,
İhtarını,
4. Senet veya borca itirazını bildirmediği takdirde
yukarda yazılı yedi günlük süre içinde 74 üncü maddeye göre mal beyanında
bulunması ve bulunmazsa hapisle tazyik olunacağı; mal beyanında bulunmaz veya
hakikata aykırı beyanda bulunursa ayrıca hapisle cezalandırılacağı ihtarını,
5. Borç ödenmez veya itiraz olunmazsa cebrî icraya
devam edileceği beyanını,
ihtiva eder.
Ödeme emri iki nüsha olarak düzenlenir. Bir nüshası
borçluya gönderilir, diğeri icra dosyasına konulur. Alacaklı isterse kendisine
ayrıca tasdikli bir nüsha verilir. Nüshalar arasında fark bulunduğu takdirde
borçludaki muteber sayılır.
Alacaklıya verilen nüsha hiçbir resim ve harca tabi
değildir.
2 - ÖDEME EMRİNİN TEBLİĞİ
MADDE 61 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.32) Ödeme emri borçluya takip talebinden itibaren nihayet 3 gün içinde
tebliğe gönderilir. Takip belgeye dayanıyorsa, belgenin tasdikli bir örneği
ödeme emrine bağlanır.
Müşterek borçlular aynı zamanda takip ediliyorlarsa hepsinin
veya bir kısmının bir mümessil tarafından temsil edilmeleri hali müstesna olmak
üzere her birine ayrı ayrı ödeme emri tebliğ edilmek lâzımdır.
Bir borçlu hakkında aynı günde birden ziyade takip
talebi varsa icra dairesi bunların ödeme emirlerini aynı zamanda tebliğe
gönderir.
Kanunen eklenmesi gereken müddetler saklıdır.
Borçlu hakkında bir icra dairesinde ayrı ayrı günlerde
birden ziyade takip talebinde bulunulmuş ise bunlardan hiçbirinde kendisinden
daha eski olan talepten önce ödeme emri tebliğe gönderilemez.
İTİRAZ
1 - SÜRESİ VE ŞEKLİ
MADDE 62 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.33) İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden
itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine
bildirmeye mecburdur. (Değişik 2. cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.13) İtiraz,
takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu
daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra
dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur.
(Değişik 2. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.13) Takibe itiraz edildiği, 59
uncu maddeye göre alacaklının yatırdığı avanstan karşılanmak suretiyle üç gün
içinde bir muhtıra ile alacaklıya tebliğ edilir.
(Ek fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.13) Borçlu veya vekili, dava ve
takip işlemlerine esas olmak üzere borçluya ait yurt içinde bir adresi itirazla
birlikte bildirmek zorundadır. Adresini değiştiren borçlu yurt içinde yeni
adres bildirmediği ve tebliğ memurunca yurt içinde yeni adresi tespit edilemediği
takdirde, takip talebinde gösterilen adrese çıkarılacak tebligat borçlunun
kendisine yapılmış sayılır. (*)
_____
(*) Madde 62 ye 2. fıkradan sonra gelmek üzere
yukarıdaki fıkra, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.'de yayımlanan, 17.7.2003
tarih ve 4949 sayılıKanunun 13.
maddesi hükmü gereğince eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül
ettirilmiştir.
_____
Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın
cihet ve miktarını açıkça göstermesi lâzımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş
sayılır.
(...) (Madde 62 nin 4. fıkrası, 30.7.2003
tarih ve 25184 sayılı R.G.' de yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 103.
maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.)
Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı
reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde
icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır.
Borçluya, itiraz eylediğine dair bedava ve pulsuz bir
belge verilir.
2 - İTİRAZ SEBEPLERİ
MADDE 63 - (Değişik: 4949 -
17.7.2003 / m.14) İtiraz
eden borçlu, itirazın kaldırılması duruşmasında, alacaklının dayandığı senet
metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve
genişletemez.
3 - ALACAKLIYA VERİLECEK NÜSHA
MADDE 64 -(Değişik: 3890 - 3.7.1940 / m.1)
İtiraz, alacaklıya mahsus ödeme emri nüshasına kaydedilir. İtiraz vâki olmazsa
bu husus dahi işaret olunur.
Bu nüsha itirazdan sonra veya itiraz müddetinin
bitmesi üzerine alacaklıya verilir.
4 - GECİKMİŞ İTİRAZ
MADDE 65 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.35) Borçlu kusuru olmaksızın bir mâni sebebiyle müddeti içinde itiraz
edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir.
Ancak borçlu, mâniin kalktığı günden itibaren üç gün
içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve
müstenidatını bildirmeye ve mütaakip fıkra için yapılacak duruşmaya taallûk
eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur.
İtiraz üzerine icra mahkemesi ancak gecikme sebebinin
mahiyetine ve hâdisenin özelliklerine göre takibin tatilini tensip edebilir.
Merci, tetkikatını evrak üzerinde yapar. Lüzumu halinde iki tarafı hemen
davetle mazeretin kabule şayan olup olmadığına karar verir. Duruşmaya karar
verilmemesi halinde borçludan alınan masraflar kendisine iade olunur.
Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı
celsede alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da istiyebilir. Bu
takdirde tahkikata devam olunarak gerekli karar verilir.
Daha önce borçlunun mallarına haciz konulmuşsa
mazeretin kabulü kararının tefhim veya tebliği tarihinden itibaren alacaklı
yedi gün içinde, merciden itirazın kaldırılmasını istemez veya aynı süre içinde
67 nci maddeye göre mahkemeye başvurmazsa haciz kalkar.
5 - İTİRAZIN HÜKMÜ
MADDE 66 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.36) Müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz müddetinde değilse,
alacaklının talebi üzerine, icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı
için devam eder. Borçlu, borcun yalnız bir kısmına itirazda bulunmuşsa takibe,
kabul ettiği miktar için devam olunur.
Borçlu itirazında imzayı reddetmişse alacaklı derhal
icra dairesinden tatbika medar imzaların celbini isteyebilir.
6- İTİRAZIN HÜKÜMDEN DÜŞÜRÜLMESİ: (*)
A) İTİRAZIN İPTALİ: (*)
_____
(*) Madde 67 nin başlığı ve üst başlığı, 30.7.2003
tarih ve 25184 sayılı R.G.'de yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 15.
maddesi hükmü gereğince değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
_____
MADDE 67 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.37) (Değişik 1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.15) Takip
talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene
içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını
ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik 2. fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.1) Bu davada
borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve
kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın
durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan
meblağın (Değişik ibare: 6352 - 2.7.2012 / m.11) “yüzde
yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu
hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
(...) (Madde 67 nin 4. fıkrası, 30.7.2003
tarih ve 25184 sayılı R.G.' de yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 103.
maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.)
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini
geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı
saklıdır.
(Ek fıkra: 6352 - 2.7.2012 / m.11) Bu Kanunda öngörülen icra
inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde,
takip talebi veya davadaki talep esas alınır.
B) İTİRAZIN KESİN OLARAK KALDIRILMASI: (*)
_____
(*) Madde 68 in "b) İtirazın kesin olarak
kaldırılması suretiyle" şeklinde olan başlığı, 30.7.2003 tarih ve 25184
sayılı R.G.'de yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 16.
maddesi hükmü gereğince değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
_____
MADDE 68 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.38) (Değişik 1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.16) Talebine
itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen
borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların
yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye
müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay
içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın
kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz.
Borçlu itirazını varit gösterecek hiçbir belge ibraz
edemezse icra mahkemesi itirazın kaldırılmasına karar verir.
İtiraz birinci fıkrada gösterilen senet veya makbuz
yahut belgeye müstenit ise itirazın kaldırılması talebi reddolunur.
Borçlu murisine ait bir alacak için takibedilmekte
olup da, terekenin borca batık olduğunu ileri sürerse bu hususta ilâm getirmesi
için kendisine münasip bir mühlet verilir. Bunun dışında itirazın kaldırılması
talebinin kabul veya reddi için ileri sürülen iddia ve savunmalar bekletici
mesele yapılamaz.
(Değişik 5. fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.2) Borçlunun
gösterdiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkâr edilirse hâkim, 68/a
maddesinde yazılı usule göre yaptığı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya
ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde alacaklının itirazın kaldırılması
talebini reddeder ve alacaklıyı sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya
miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder. Alacaklı genel mahkemede
dava açarsa bu para cezasının infazı dava sonuna kadar tehir olunur ve alacaklı
bu davada alacağını ve imzanın kendisine ait olmadığını ispat ederse bu ceza kalkar.
Alacaklı duruşmada bizzat bulunmayıp da imza vekili
tarafından reddolunduğutakdirde vekil mütaakıp oturumda müvekkilini imza
tatbikatı için hazır bulundurmaya veya masraflarını vererek davetiye tebliğ
etttirmeye mecburdur. Kabule değer mazereti olmadan gelmiyen alacaklı borçlunun
dayandığı belgede yazılı miktar hakkındaki itirazın kaldırılması talebinden
vazgeçmiş sayılır.
(Ek fıkra: 3222 - 6.6.1985 / m.6) (Değişik: 3494 -
9.11.1988 / m.2) (Değişik ilk cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.16) İtirazın
kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin
aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine (Değişik
ibare: 6352 - 2.7.2012 / m.12) “yüzde
yirmiden” aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Borçlu,
menfi tespit ve istirdat davası açarsa, yahut alacaklı genel mahkemede dava
açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava
lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.
C) İTİRAZIN GEÇİCİ OLARAK KALDIRILMASI (*)
_____
(*) Madde 68/a nın "İtirazın muvakkaten kaldırılması
suretiyle" şeklinde olan başlığı, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.'de
yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 17.
maddesi hükmü gereğince değiştirilmiş ve metne işlenmiştir.
_____
MADDE 68a - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.39) (Değişik
1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.17) Takibin
dayandığı senet hususi olup, imza itiraz sırasında borçlu tarafından
reddedilmişse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay
içinde itirazın geçici olarak kaldırılmasını isteyebilir. Bu halde icra hakimi
iki taraftan izahat alır.
Senet altındaki imzayı reddeden borçlu takibi yapan
icra dairesinin yetki çevresi içinde ise, itirazın kaldırılması için merci
önünde yapılacak duruşmada, mazeretini daha önce bildirip tevsik etmediği
takdirde, bizzat bulunmaya mecburdur. İcra dairesinin yetki çevresi dışında
ödeme emri tebliğ edilen borçlu, istinabe yolu ile isticvabına karar verilmesi
halinde, aynı mecburiyete tabidir.
Tatbika medar imza mevcutsa bununla, yoksa borçluya
yazdıracağı yazı ve attıracağı imza ile yapılacak mukayese ve incelemelerden
veya diğer delil ve karinelerden merci, reddedilen imzanın borçluya aidiyetine
kanaat getirirse itirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verir. Hâkim lüzum
görürse oturumun bir defadan fazla talikine meydan vermiyecek surette,
bilirkişi incelemesi de yaptırabilir.
İmza tatbikında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun bilirkişiye
ait hükümleri ile 309 uncu maddesinin 2 nci, 3 üncü ve 4 üncü fıkraları ve 310,
311 ve 312 inci maddeleri hükümleri uygulanır.
(Değişik 5. fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.3) Yapılacak
duruşmada yukarıda yazılı mazerete dayanmaksızın, borçlunun hazır bulunmaması
halinde mercice başka bir cihet tetkik edilmeksizin itirazın muvakkaten
kaldırılmasına ve borçlunun sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın
yüzde onu oranında para cezasına mahkûmiyetine karar verilir. Duruşmaya
gelmeyen borçlunun itirazının muvakkaten kaldırılmasına ve hakkında para
cezasına karar verilebilmesi için keyfiyetin davetiyeye yazılması şarttır.
(Değişik 6. fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.3) Merci
hakimi, imzanın borçluya aidiyetine karar verdiği takdirde borçluyu sözü edilen
senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum
eder. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa, bu
para cezasının infazı dava sonuna kadar tehir olunur ve borçlu açtığı davayı
kazanırsa bu ceza kalkar.
Borçlu inkâr ettiği imzayı, itirazın kaldırılması
duruşmasında ve en geç alacaklının senedin aslını ibraz ettiği celsede kabul
ederse, hakkında para cezası hükmolunmaz ve kendisine yargılama giderleri
yükletilmez. Şu kadar ki, kötü niyetle takibe sebebiyet veren borçlu yargılama
giderleri ile mülzem olur. Senedin aslı takip talebi anında icra dairesine
tevdi edilmiş ise, icra dairesinin yetki çevresi içinde ödeme emri tebliğ
edilen borçlu hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz.
(Değişik fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.3) İtirazın
muvakkaten kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu, bu talebin reddi
halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine (Değişik ibare: 6352
- 2.7.2012 / m.13) “yüzde
yirmiden” aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir. Borçlu, borçtan
kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa, yahut alacaklı genel
mahkemede dava açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir
olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan
tazminat kalkar.
BORÇLU CARİ HESAP VEYA KISA, ORTA, UZUN VADELİ KREDİ
ŞEKLİNDE İŞLEYEN KREDİLERDE İTİRAZIN KESİN OLARAK KALDIRILMASI
MADDE 68/b - (Ek: 3494 - 9.11.1988 / m.4) Borçlu cari
hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi
kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği
adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta,
uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden
onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. (Değişik
son cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.18) Sözleşmede
gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla
krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu
şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ
tarihi sayılır.
Süresi içinde (Değişik ibare: 4949 - 17.7.2003
/ m.18) "gönderilen"
hesap özetinin muhtevasına, alındığından itibaren bir ay içinde itiraz etmeyen
krediyi kullanan taraf, hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcunu
ödedikten sonra dava edebilir.
Kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz
edilmemiş hesap özetleri ile (Ek ibare: 4949 - 17.7.2003 / m.18) "ihtarnameler
ve" krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge
ve makbuzlar bu Kanunun 68 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen
belgelerden sayılırlar. Krediyi kullanan taraf, itiraz etmediği hesap özetinin
dayandığı belgelerde kendisine izafe edilen imzayı kabul etmiş sayılır. Bu
hüküm bu Kanunun 150/a maddesinin söz konusu olduğu hallerde de aynen
uygulanır.
(Ek fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.18) Krediyi kullanan tarafın kredi
hesabının kesilmesine veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarname içeriğine itiraz
etmiş olması, kredi hesabının kesilmesi ve borcun ödenmesine ilişkin
ihtarnameden önce tebliğ edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşmiş bulunan faiz
tahakkuk dönemlerine ilişkin hesap özetlerinin muhtevasına itiraz edilmemiş
olmasının sonuçlarını ortadan kaldırmaz. Bu durumda, önceki dönemlere ilişkin
kesinleşmiş hesap özetleri hakkında ikinci fıkra hükümleri uygulanır.
İTİRAZIN MUVAKKATEN KALDIRILMASININ HÜKÜMLERİ
MADDE 69 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.40) İtirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verilir ve ödeme emrindeki
müddet geçmiş bulunursa alacaklının talebi ile borçlunun malları üzerine
muvakkat haciz konur.
İtirazın muvakkaten kaldırılması kararının tefhim veya
tebliğinden itibaren yedi gün içinde borçlu, takibin yapıldığı mahal veya
alacaklının ikametgâhı mahkemesinde borçtan kurtulma davası açabilir. Bu
davanın dinlenebilmesi için borçlunun dava konusu alacağın yüzde 15 ini ilk
duruşma gününe kadar mahkeme veznesine nakden depo etmesi veya mahkemece kabul
edilecek aynı değerde esham ve tahvilât veya banka teminat mektubu tevdi etmesi
şarttır. Aksi takdirde dava reddolunur.
Borçlu yukarda yazılı müddet içinde dava etmez veya
davası reddolunursa itirazın kaldırılması kararı ve varsa muvakkat haciz
kesinleşir.
Davanın reddi hakkındaki (Değişik ibare: 5311
- 2.3.2005 / m.8 -
Yürürlük m.30) "karara
karşı istinaf yoluna başvuran" borçlu, ayrıca 36 ncı madde hükümlerini
yerine getirmek şartiyle, icra dairesinden mühlet istiyebilir.
(Değişik 5. fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.5) Borçtan
kurtulma davasında haksız çıkan taraf, dava veya hükmolunan şeyin (Değişik
ibare: 6352 - 2.7.2012 /m.14) “yüzde
yirmisinden” aşağı olmamak üzere münasip bir tazminatla mahkûm edilir.
KARAR VE MÜDDET
MADDE 70- (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.41)
İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması hakkındaki talep üzerine iki tarafı davet
eder ve 18 inci madde hükmüne göre kararını verir.
İCRA MAHKEMESİNİN KARARİYLE TAKİBİN TALİK VEYA İPTALİ
MADDE 71- (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.42)
Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa
edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli
veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, tâkibin iptal veya
talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir.
Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcu
zaman aşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33a maddesi hükmü kıyasen
uygulanır.
MENFİ TESPİT VE İSTİRDAT DAVALARI
MADDE 72- (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.43)
Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını isbat
için menfi tesbit davası açabilir.
İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına
bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere
gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati
tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında
ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu
gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı
olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle
icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.
(Değişik 4. fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.6) Dava
alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün
kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyatî tedbir dolayısıyla alacağını geç almış
bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı
zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde (Değişik
ibare: 6352 - 2.7.2012 / m.15) “yüzde
yirmiden” aşağı tayin edilemez.
(Değişik 5. fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.6) Dava borçlu
lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlâmın kesinleşmesi üzerine
münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski
hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız
ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile
uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar,
haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın (Değişik ibare: 6352 -
2.7.2012 / m.15) “yüzde
yirmisinden” aşağı olamaz.
Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı
almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış
olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan
şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde
mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir.
Menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra
dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgâhı
mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi
lâzımgelmediğini ispata mecburdur.
HUSUSİ HÜKÜMLER
MADDE 73 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.44) Rehnin
paraya çevrilmesi yoliyle takipteki ödeme emirleri için 146,147,149b, 150,
150a; iflâs yoliyle âdi takipteki ödeme emirleri için 155 ve 156 ve kambiyo
senetleri hakkındaki hususi takip usullerindeki ödeme emirleri için 168 ilâ 170
ve 171 ve 172 nci maddelerdeki hususi hükümler uygulanır.
DÖRDÜNCÜ BAP
HACİZ YOLU İLE TAKİP
I- MAL BEYANI
BEYANIN MUHTEVİYATI
MADDE 74 - Mal beyanı, borçlunun gerek
kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar yedinde bulunan mal ve alacak ve haklarından
borcuna yetecek miktarın nevî ve mahiyet ve vasıflarını ve her türlü kazanç ve
gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim membalarını ve buna nazaran borcunu
ne suretle ödeyebileceğini yazı ile veya şifahen icra dairesine bildirmesidir.
BEYAN MECBURİYETİ MÜDDETİ, BAŞLANGICI
MADDE 75 - (Değişik: 3222 - 6.6.1985 /
m.8) İtirazının iptaline veya kat'i veya muvakkat surette kaldırılmasına karar
verilen borçlu, bu kararın kendisine tebliğinden itibaren üç gün içinde
yukarıdaki maddede gösterildiği üzere beyanda bulunmaya mecburdur.
İptal veya kaldırma kararı borçlunun vicahında
verilmiş ise bu müddet, kararın tefhiminden başlar.
HAPİS İLE TAZYİK
MADDE 76 - (Değişik: 51 - 24.5.1962 / m.1)
Mal beyanında bulunmıyan borçlu, alacaklının talebi üzerine beyanda bulununcaya
kadar icra mahkemesi hâkimi tarafından bir defaya mahsus olmak üzere hapisle
tazyik olunur. Ancak bu hapis üç ayı geçemez.
SONRADAN KAZANILAN VEYA ZİYADELEŞEN MALLARIN BEYANI
MADDE 77 - İcra dairesine vaki olan
beyanda malı olmadığını bildirmiş veya borcuna yetecek mal göstermemiş yahut
beyandan imtina etmiş olan borçlu sonradan kazandığı malları ve kazancında ve
gelirinde vukua gelen tezayütleri yedi gün içinde mezkûr daireye taahhütlü
mektupla veya şifahi olarak bildirmeğe mecburdur.
II-HACİZ
HACİZ
1 - TALEP MÜDDETİ
MADDE 78 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940 /
m.1) Ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itirazı kaldırıldıktan
sonra mal beyanını beklemeksizin alacaklı haciz konmasını isteyebilir.
(Değişik 2. fıkra: 3222 - 6.6.1985 / m.9) Haciz
istemek hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir sene geçmekle
düşer. İtiraz veya dava halinde bunların vukuundan hükmün katileşmesine kadar
veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde taksit sözleşmeleri yapmaları
halinde taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zaman hesaba katılmaz.
Alacaklı isterse, haciz talebinin vukuuna dair bir
vesika verilir. Bu vesika hiçbir harç ve resme tâbi değildir.
Haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri
alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosya muameleden kaldırılır.
Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan
yenileme talebinin borçluya tebliğine mütevakkıftır. İlâma müstenid olmayan
takiplerde yenileme talebi üzerine yeniden harç alınır. Yenileme masraf ve
harçları borçluya tahmil edilmez.
2 - HACZE BAŞLAMA MÜDDETİ
MADDE 79 - İcra dairesi talepten nihayet
üç gün içinde haczi yapar.
(Değişik 2. fıkra: 3222 - 6.6.1985 / m.10)
Haczolunacak mallar başka yerde ise haciz yapılmasını malların bulunduğu yerin
icra dairesine hemen yazar. Bu halde hacizle ilgili şikâyetler, istinabe olunan
icra dairesinin tabi bulunduğu icra mahkemesince çözümlenir. (Ek cümle:
4949 - 17.7.2003 / m.19) Resmi
sicile kayıtlı malların haczi, takibin yapıldığı icra dairesince, kaydına
işletilmek suretiyle doğrudan da yapılabilir.
HACİZ YAPAN MEMURUN YETKİSİ
MADDE 80 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940 /
m.1) İcra müdürü haczi kendi yapabileceği gibi yardımcı veya kâtiplerinden
birine de yaptırabilir.
Borçlu haciz sırasında malın bulunduğu yerde bulunmaz
ve hemen bulundurulması mümkün olmazsa haciz, gıyabında yapılır.
Talep vukuunda borçlu kilitli yerleri ve dolapları
açmağa vesair eşyayı göstermeğe mecburdur. Bu yerler icabında zorla açtırılır.
(Değişik fıkra: 538 - 18.2.1965 / m.45) Haczi yapan
memur, borçlunun üzerinde para, kıymetli evrak, altın veya gümüş veya diğer
kıymetli şeyleri sakladığını anlar ve borçlu bunları vermekten kaçınırsa,
borçlunun şahsına karşı kuvvet istimal edilebilir.
ZABITA MEMURLARİLE MUHTARLARIN VAZİFELERİ
MADDE 81 - Zor kullanmak hususunda bütün
zabıta memurları icra müdürünün yazılı müracaatı üzerine kendisine muavenet ve
emirlerini ifa etmekle mükelleftirler.
Köylerde haczi yapan memurun emirlerini muhtarlar da
ifaya mecburdurlar.
HACZİ CAİZ OLMIYAN MALLAR VE HAKLAR
MADDE 82 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.46) Aşağıdaki şeyler haczolunamaz:
1. Devlet malları ile mahsus kanunlarında haczi caiz
olmadığı gösterilen mallar,
2. (Değişik:
6352 - 2.7.2012 / m.16) Ekonomik
faaliyeti, sermayesinden ziyade bedenî çalışmasına dayanan borçlunun mesleğini
sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya,
3. (Değişik: 6352 - 2.7.2012 / m.16) Para,
kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli
şeyler hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri
için lüzumlu eşya; aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda
bunlardan biri,
4. Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi
için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti
ve ziraat aletleri; değilse, sanat ve mesleki için lüzumlu olan alât ve edevat
ve kitapları ve arabacı, kayıkçı, hamal gibi küçük nakliye erbabının
geçimlerini temin eden nakil vasıtaları,
5. Borçlu ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise
borçlunun tercih edeceği bir süt veren mandası veya ineği veyahut üç keçi veya
koyunu ve bunların üç aylık yem ve yataklıkları,
6. Borçlunun ve ailesinin iki aylık yiyecek ve
yakacakları ve borçlu çiftçi ise gelecek mahsül için lâzım olan tohumluğu,
7. Borçlu bağ, bahçe veya meyva veya sebze
yetiştiricisi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan bağ bahçe ve
bu sanat için lüzumlu bulunan alât ve edevat,
Geçimi hayvan yetiştirmeye münhasır olan borçlunun
kendisi ve ailesinin maişetleri için zaruri olan miktarı ve bu hayvanların üç
aylık yem ve yataklıkları,
8. Borçlar Kanunu'nun
510' uncu maddesi mucibince haczolunmamak üzere tesis edilmiş olan kaydı
hayatla iratlar,
9. Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde mâlûl
olanlara bağlanan emeklilik maaşları ile bu hizmetlerden birinin ifası
sebebiyle ailelerine bağlanan maaşlar ve ordunun hava ve denizaltı mensuplarına
verilen uçuş ve dalış tazminat ve ikram yeleri,
Askerî mâlûllerle, şehit yetimlerine verilen terfi
zammı ve 1485 numaralı kanun hükmüne göre verilen inhisar beyiye hisseleri,
10. Bir muavenet sandığı veya cemiyeti tarafından
hastalık, zaruret ve ölüm gibi hallerde bağlanan maaşlar,
11. Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için
tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde
verilen veya verilmesi lâzım gelen paralar,
12. (Değişik:
6352 - 2.7.2012 / m.16) Borçlunun
haline münasip evi,
13. (Ek: 6352 - 2.7.2012 / m.16) Öğrenci
bursları.
Medeni Kanunun 807
nci maddesi hükmü saklıdır. 2,3,4,5,7 ve 12 numaralı bendlerdeki istisna,
borcun bu eşya bedelinden doğmaması haline münhasırdır.
(Ek fıkra: 6352 - 2.7.2012 / m.16) Birinci fıkranın (2), (4), (7)
ve (12) numaralı bentlerinde sayılan malların kıymetinin fazla olması
durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi
amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır.
(Ek fıkra: 6352 - 2.7.2012 / m.16) İcra memuru, haczi talep
edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin
kabulüne veya reddine karar verir.
KISMEN HACZİ CAİZ OLAN ŞEYLER
MADDE 83 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940 /
m.1) Maaşlar, tahsisat ve her nevi ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilâma
müstenid olmayan nafakalar, tekaüd maaşları, sigortalar veya tekaüd sandıkları
tarafından tahsis edilen iradlar, borçlu ve ailesinin geçinmeleri için icra
müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar tenzil edildikten sonra
haczolunabilir.
(Değişik fıkra: 1045 - 12.5.1968 / m.1) Ancak
haczolunacak miktar bunların dörtte birinden az olamaz. Birden fazla haciz var
ise sıraya konur. Sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz
için kesintiye geçilemez.
ÖNCEDEN YAPILAN ANLAŞMALAR
MADDE 83/a - (Ek: 538 - 18.2.1965 / m.47) 82 ve 83
üncü maddelerde yazılı mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan
anlaşmalar muteber değildir.
YAVRULU HAYVANLARIN HACZİ
MADDE 83/b - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.47) Hayvan
hacizlerinde, anaları tarafından beslenme ve bakılmaya muhtaç olan yavrular
analarından ayrı haczedilemiyecekleri gibi bunların anaları da yavrularından
ayrı haczedilemezler.
TAŞINMAZ REHNİ KAPSAMINDAKİ EKLENTİNİN HACZİ
MADDE 83/c - (Ek: 3494 - 9.11.1988 / m.7) Taşınmaz
rehni ipotek akit tablosunda sayılı bulunan eklenti taşınmazdan ayrı olarak
haczedilemez.
Türk Kanunu Medenisinin 777
nci maddesi hükmü saklıdır.
YETİŞMEMİŞ MAHSULLERİN HACZİ
MADDE 84 - Yetişmemiş her nevi toprak ve
ağaç mahsulleri yetişmeleri zamanından en çok iki ay evvel haczolunabilir. Bu
suretle haczedilen mahsullerin borçlu tarafından başkasına devri haczeden
alacaklıya karşı hükümsüz olup, icranın devamına mâni olmaz.
Alacağı taşınmaz rehinle temin edilmiş olan
alacaklının mütemmim cüz olarak merhunun yetişmemiş mahsulleri üzerinde haiz
olduğu hakka halel gelmez. Şu kadar ki mürtehin rehinin icraca paraya
çevrilmesi için mahsullerin yetişmesinden evvel takip talebinde bulunmuş
olmalıdır.
TAŞINIR VE TAŞINMAZ MALLARIN HACZİ
MADDE 85 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940 /
m.1) Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır mallar ile
taşınmazlarından ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflar da
dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur.
(Değişik 2. fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.8) Borçlu (Ek
ibare: 4949 - 17.7.2003 / m.20) "yahut
borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran şahıslar", taşınır mal üzerinde
üçüncü bir şahsın mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir aynî hakkının
bulunması veya taşınır malın üçüncü şahıs tarafından haczedilmiş olması halinde
bu hususu haciz yapan memura beyan etmek ve beyanının haciz tutanağına
geçirilmesini talep etmek, haczi yapan memur da borçluyu (Ek ibare:
4949 - 17.7.2003 / m.20) "yahut
borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran şahısları" bu beyana davet
etmek zorundadır. Bu tür mallar ile üçüncü şahıs tarafından ihtiyaten haciz
veya istihkak iddia edilmiş bulunan malların haczi en sonraya bırakılır.
Ancak haczolunan taşınmaz artırmaya çıkarılmadan
borçlu borcun ifasına yetecek taşınır mal veya vadesi gelmiş sağlam alacak
gösterirse taşınmaz üzerinde haciz baki kalmak üzere önce gösterilen taşınır
veya alacak da haczolunur.
Şu kadar ki, bu suretle mahcuz kalan taşınmazın idare
ve işletmesine ve hasılat ve menfaatlerine icra dairesi müdahale etmez.
Hasılatı paraya çevirme masraflarını ve icabında
muhafaza ve idare masraflarını tecavüz etmeyeceği muhakkak olan şeyler
haczolunmaz.
Haczi koyan memur borçlu ile alacaklının menfaatlerini
mümkün olduğu kadar telif etmekle mükelleftir.
TAŞINIR MALLARDA HACZİN NETİCELERİ
MADDE 86 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.48) Borçlu, alacaklının muvafakati ve icra müdürünün müsaadesi alınmaksızın
mahcuz taşınır mallarda tasarruf edemez.Haczi koyan memur hilâfına hareketin
cezai mesuliyeti müstelzim olduğunu borçluya ihtar eder.
Haczedilmiş olan taşınır mal üzerinde üçüncü şahsın
zilyedlik hükümlerine dayanarak iyi niyetle iktisabettiği haklar saklıdır.
İyi niyet kaidelerine aykırı olarak mahcuz taşınır mal
üzerinde üçüncü şahsın iktisabettiği haklar, alacaklının hacizle o mala taallûk
eden haklarını ihlâl ettiği nispette bâtıldır.
KIYMET TAKDİRİ
MADDE 87 - Haczi yapan memur, haczettiği
malın kıymetini takdir eder. İcabında ehli vukufa müracaat edebilir.
MAHCUZ MALLARI MUHAFAZA TEDBİRLERİ
1- TAŞINIRLAR HAKKINDA
MADDE 88 - (Değişik: 6352 -
2.7.2012 / m.17 /
Yürürlük / m.106/a) Haczolunan
paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil
senetler ile altın, gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder.
Diğer taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan
alınarak muhafaza altına alınır. Alacaklı muvafakat ederse, istenildiği zaman
verilmek şartıyla, muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde
bırakılabilir. Üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedildiğinde,
üçüncü şahsın kabulü hâlinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır. Mallar
satış mahalline getirilmediği takdirde muhafaza altına alınabilir veya yediemin
değişikliği yapılabilir.
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası andlaşma
hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yabancı devlet başkanı, parlamento başkanı,
hükümet başkanı veya hükümet üyelerini taşıyan ulaşım araçları, bu kişiler
Türkiye’de bulundukları sürece, muhafaza altına alınamaz ve yediemine
bırakılamaz.
İcra dairesi üçüncü bir şahsa rehnedilmiş olan malları
da muhafaza altına alabilir. Ticari işletme rehni kapsamındaki taşınırlar ise
icra dairesince satılmalarına karar verilmesinden sonra muhafaza altına
alınabilir. Bu mallar paraya çevrilmediği takdirde geri verilir.
Haczedilen mallar, Adalet Bakanlığı tarafından yetki
verilen gerçek veya tüzel kişilere ait lisanslı yediemin depolarında muhafaza
edilir. Yetki verilen gerçek veya tüzel kişiler, bu yetkilerini Adalet
Bakanlığının onayıyla alt işleticilere aynı standartları sağlamak koşuluyla
devredebilirler. Bu devir, yetki verilen gerçek veya tüzel kişilerin
sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. Bu depoların yönetmelikte belirlenen
nitelik ve şartlara uygunluğunun saptanması sonucunda işletme belgesi Adalet
Bakanlığı tarafından verilir. Haczedilen malların muhafaza işlemleri; lisanslı
yediemin depolarının kuruluşuna, bu depolarda bulunması gereken asgari
niteliklere, depo için alınacak teminata, mallar için muhtemel rizikolara karşı
yapılacak sigortaya; işletici olma niteliklerine, işletici lisansına, Adalet
Bakanlığı tarafından bu lisansın verilmesine; Adalet Bakanlığının lisanslı
işletmelerle ilgili görev ve yetkilerine; faaliyetin durdurulması ya da iptali
gibi idari tedbir ve tasarruflara; bu depoların denetimine ve diğer hususlara ilişkin
usul ve esaslar, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikte düzenlenir.
Haczedilen malların muhafazası aşamasındaki ücretler Adalet Bakanlığı
tarafından düzenlenecek tarifeyle belirlenir.
İcra dairesi, depo ve garajlarda ve yediemin olarak
kendisine haczedilen malın bırakılmış olduğu üçüncü kişilerde saklanıp da
hukuken artık muhafazasına gerek kalmayan malı, vereceği uygun süre içinde geri
almasını ilgililere resen bildirir. Verilen süre içinde eşya geri alınmazsa,
icra müdürü tetkik merciinin kararı ile taşınır mal satışlarına ilişkin
hükümler uyarınca bunları satar. Elde edilen miktardan muhafaza ve satış
giderleri ödenir. Artan miktar 9 uncu madde hükmüne göre muhafaza olunur. Bu
konuda ortaya çıkan ihtilaflar tetkik mercii tarafından basit yargılama usulüne
göre çözülür.
İcra
müdürlüklerinin talebi üzerine kolluk kuvvetleri tarafından yakalanan araçlar,
en geç üç iş günü içinde en yakın icra müdürlüğüne teslim edilir. Aracı teslim
alan icra müdürlüğü, aracın yakalanmasını isteyen icra müdürlüğüne bildirimde
bulunur.
2- ALACAKLAR VE ÜÇÜNCÜ ŞAHIS ELİNDE HACZEDİLEN MALLAR
HAKKINDA
MADDE 89 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.49) Hâmiline ait olmıyan veya cirosu kâbil bir senede müstenit bulunmıyan
alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır
bir malı haczedilirse icra müdürü; borçlu olan hakikî veya hükmî şahsa bundan
böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan
ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan
böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna
vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda
kalacağını bildirir. (Haciz ihbarnamesi). Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2,3
ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.
Üçüncü şahıs, borcu olmadığı veya malın yedinde
bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal
istihlâk edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait
olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya
emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz
ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine
yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.
(Değişik 3. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.22) Üçüncü şahıs, haciz
ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse,
mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine
süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde
sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca,
üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde
ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı
takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan
malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde
itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde
sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı
icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre
içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu
ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi
alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer
mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin
yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim
ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası
sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı
maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna
borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye
mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu
şeyin (Değişik ibare: 6352 - 2.7.2012 / m.18) “yüzde
yirmisinden” aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkum edilir. Bu fıkraya göre
açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir.
Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde
itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde
ispat ederek üçüncü şahsın 338 nci maddenin 1 inci fıkrası hükmüne göre
cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkûm edilmesini istiyebilir. İcra
mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.
Üçüncü şahıs, kusuru olmaksızın bir mâni sebebiyle
müddeti içinde haciz ihbarnamesine itiraz etmediği takdirde 65 inci madde hükmü
uygulanır. (Değişik son cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.22) Her
halde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek
zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir.
Malın teslimi mümkün olmazsa, alacaklı icra
mahkemesine müracaatla değerini üçüncü şahsa ödetmek hakkını haizdir.
(Değişik
7.fıkra: 6352 - 2.7.2012 / m.18 /
Yürürlük / m.106/a) Haciz ihbarnamesi, borçlunun
hak ve alacaklarının bulunabileceği bir tüzel kişinin veya müessesenin şubesine
veya tüm şubelerini kapsayacak şekilde merkezine tebliğ edilir. Haciz
ihbarnamesinin tebliğ edildiği merkez, tüm şubeleri veya birimlerini kapsayacak
şekilde beyanda bulunmakla yükümlüdür.
Üçüncü şahsın beyanı hiçbir harcı ve resme tabi
değildir.
Bu madde hükmü, memuriyeti hasebiyle hakikate muhalif
beyanda bulunan memurlar hakkında da uygulanır.
3 - DİĞER HAKLAR İÇİN
MADDE 90 - İcra dairesi haczedilen
hakların muhafazasına ve alacaklardan günü gelenlerin tahsiline çalışır ve
lâzım gelen masrafların peşin ödenmesini istiyebilir.
4 - TAŞINMAZLAR HAKKINDA
MADDE 91- (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.50)
(Değişik 1. fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.10) Taşınmazın haczi ile tasarruf hakkı
Medeni Kanunun 920
nci maddesi anlamında tahdide uğrar. Sicile kaydedilmek üzere haciz keyfiyeti,
ne miktar meblağ için yapıldığı ve alacaklının adı ile tebliğe yarar adresi
icra dairesi tarafından (Değişik ibare: 6103 - 14.1.2011 / m.41/2-f /
Yürürlük / m.43) “tapu
siciline” bildirilir. Adresi değişen alacaklı masrafını vermek sureti ile yeni
adresinin tapuya bildirilmesini icra dairesinden istemeye mecburdur.
Hacze yeni alacaklılar iştirak eder veya haciz
kalkarsa bu hususlar da (Değişik ibare: 6103 - 14.1.2011 / m.41/2-f /
Yürürlük / m.43) “tapu
siciline” haber verilir.
I. Taşınmaz haczinin şumulü,
II. Alacakları rehinle sağlanmış alacaklıların mahfuz
hakları;
III. İdare ve işletme.
(Ek fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.23) Hacizli taşınmazın el
değiştirmesi halinde 148/a maddesi uygulanır.
MADDE 92 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.51) Bir taşınmazın haczi hasılat ve menfaatlerine de şâmildir. Haciz,
taşınmaz kendilerine rehnedilmiş olan alacaklıların haklarına halel getirmez.
İcra dairesi, taşınmaz kendilerine rehnedilmiş olan
alacaklılarla kiracılara hacizden haber verir.
(Değişik 3. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.24) Daire, taşınmazın idare ve
işletmesi ile eklentinin korunması için gerekli tedbirleri alır. Bu tedbirler
meyanında icra dairesi, eğer taşınmazda kiracı varsa bu kiracıya, işleyecek
kiraları icra dairesine ödemesini emreder. Zarar görme ihtimali bulunan eklenti,
rehin alacaklısının talebi üzerine, işletmenin faaliyetine engel olmayacak
şekilde muhafaza altına alınır. İdare ve muhafaza masrafları satış bedelinden
öncelikle ödenir.
(...) (Madde
92'nin 4. fıkrası, 14.2.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G.'de yayımlanan,
14.1.2011 tarih ve 6103 sayılı Kanun'un 41/2-l
maddesi hükmü gereğince 1/7/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere
yürürlükten kaldırılmıştır.)
MAHSULLERİN TOPLANMASI, BORÇLUNUN HAKKI
MADDE 93 - İcra dairesi mahsullerin toplanması için
lâzımgelen tedbirleri alır.
Borçlunun geçineceği yoksa kendisinin ve ailesinin
geçinmeleri için kâfi miktar mahsulden veya satıldıkça bedelinden münasip
miktar kendisine bırakılır.
İŞTİRAK HALİNDE TASARRUF EDİLEN MALLAR
MADDE 94 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.52) Bir intifa hakkı veya taksim edilmemiş bir miras veya bir şirket yahut
iştirak halinde tasarruf edilen bir mal hissesi haczedilirse icra dairesi,
ikametgâhları bilinen ilgili üçüncü şahıslara keyfiyeti ihbar eder. Bu suretle
borçlunun muayyen bir taşınmazdaki tasfiye sonundaki hissesi haczedilmiş olursa
icra müdürü haciz şerhinin taşınmazın kaydına işlenmesi için tapu sicil
muhafızlığına tebligat yapar. (...) (*) (Ek cümleler: 4949 - 17.7.2003
/ m.25) Anonim
şirketlerde paylar için pay senedi veya pay ilmühaberi çıkarılmamışsa,
borçlunun şirketteki payı icra dairesi tarafından şirkete tebliğ olunarak
haczedilir. Bu haczin şirket pay defterine işlenmesi zorunludur; ancak haciz,
şirket pay defterine işlenmemiş olsa bile şirkete tebliğ tarihinde yapılmış
sayılır. Haciz, icra dairesi tarafından tescil edilmek üzere Ticaret Siciline
bildirilir. Bu durumda haczedilen payların devri, alacaklının haklarını ihlal
ettiği oranda batıldır. Haczedilen payların satışı, taşınır malların satışı
usulüne tabidir. Diğer taşınırlarda icra dairesi başkasına devre mani
tedbirleri alır.
Borçlunun reddetmediği miras veya başka bir sebeple
iktisap eyleyip henüz tapuya veya gemi siciline tescil ettirmediği mülkiyet
veya diğer aynı hakların borçlu namına tescili alacaklı tarafından istenebilir.
Bu talep üzerine icra dairesi alacaklının bu muameleyi takip edebileceğini tapu
veya gemi sicili dairesine ve icabında mahkemeye bildirir.
_____
(*) Madde 94 ün 1. fıkrasının "Menkullerde
başkasına devre mâni tedbirler alır." şeklinde olan 3. cümlesi, 30.7.2003
tarih ve 25184 sayılı R.G.'de yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 25.
maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.
_____
Borçlunun zilyed bulunduğu bir taşınmaz üzerindeki
fevkalâde zamanaşımı ile iktisabını istemek hakkının haczedilmesi halinde, icra
dairesi zilyedliğin başkasına devrine mâni olacak tedbirleri alır ve alacaklıya
bir ay içinde taşınmazın borçlusu adına tescili için dava açması yetkisini
verir. Mahkemenin tescil kararı ile taşınmaz bu alacaklı lehine mahcuz sayılır.
İkinci fıkra hükmü, almaya hak kazandığı veya almakta
bulunduğu emekli veya yetim maaşını istifa için icap eden yoklama muamelesini
yaptırmıyanlar hakkında yetkili makama bildirmek suretiyle tatbik olunur.
Alacaklının bu sebeple yapacağı kanuni masraflar
ayrıca takip ve hükme hacet kalmaksızın dairece borçludan tahsil olunur.
MAHCUZ MALLARIN MUHAFAZASI MASRAFLARI
MADDE 95 - Alacaklı haczedilen malların
muhafaza ve idare ve işletilmesi masraflarını istenildiği takdirde peşin
vermeğe mecburdur.
İSTİHKAK İDDİASINA İTİRAZ
A- BORÇLUNUN ZİLYETLİĞİ
1 - HAZIRLIK SAFHASI
MADDE 96 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.53) Borçlu elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak
gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin
hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra zabıtlarına
geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir.
İcra dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı
itirazları olup olmadığını bildirmek üzere alacaklı ve borçluya üç günlük
mühlet verir. Sükûtları halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılırlar.
Malın haczine muttali olan borçlu veya üçüncü şahıs,
ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı
takdirde, aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder. İstihkak
iddiasının yapıldığı veya istihkak davasının açıldığı tarihte istihkak müddeisi
ile birlikte oturan kimseler yahut bu şahısların iş ortakları, iddianın
yapıldığı tarihte veya istihkak davası 97 nci maddenin 9 uncu fıkrası gereğince
açılmışsa davanın açıldığı tarihte malın haczine ıttıla kesbetmiş sayılırlar.
2- ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN İSTİHKAK İDDİASI
MADDE 97 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.54) İstihkak iddiasına karşı alacaklı veya borçlu tarafından itiraz edilirse,
İcra müdürü dosyayı hemen icra mahkemesine verir. Merci, dosya üzerinde veya
lüzum görürse ilgilileri davet ederek mürafaa ile yapacağı inceleme neticesinde
varacağı kanaate göre takibin devamına veya talikına karar verir.
İstihkak davasının sırf satışı geri bırakmak gayesiyle
kötüye kullanıldığını kabul etmek için ciddi sebepler bulunduğu takdirde merci
takibin talikı talebini reddeder.
Takibin talikına karar verilirse, haksız çıktığı
takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı davacıdan 36 ncı maddede
gösterilen teminata alınır.
Teminatın cins ve miktarı mevcut delillerin mahiyetine
göre takdir olunur.
(Değişik 5. fıkra: 5311 - 2.3.2005 / m.9 -
Yürürlük m.30) Takibin devamına dair verilen
icra mahkemesi kararı kesindir.
Üçüncü şahıs, merci kararının tefhim veya tebliğinden
itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinde istihkak davası açmaya mecburdur. Bu
müddet zarfında dava edilmediği takdirde üçüncü şahıs alacaklıya karşı
iddiasından vazgeçmiş sayılır.
(Değişik ibare: 6103 - 14.1.2011 / m.41/2-g /
Yürürlük / m.43) “Kiralanan taşınmaz veya
gemilerdeki” hapis hakkına tabi eşya ile ilgili istihkak davaları Borçlar Kanununun 268
inci maddesinin 1 inci fıkrasında yazılı hükümlere uygun olmadıkça talik emri
verilemez.
Dava esnasında 106 ncı maddedeki müddetler cereyan
etmez.
Yukarıdaki hükümler dairesinde kendisine istihkak
talebinde bulunmak imkânı verilmemiş olan üçüncü şahıs, haczedilen şey hakkında
veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, hacze
ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde, icra mahkemesinde istihkak davası
açabilir. Aksi takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder.
Bu halde davacının talebi üzerine merci hâkimi takibin talik edilip edilmemesi
hakkında yukardaki hükümler dairesinde acele karar vermeye mecburdur. Bu karar
diğer taraf dinlenmeksizin de verilebilir.
İstihkak davası neticelenmeden mahcuz mal paraya
çevrilmiş bulunursa merci hâkimi işbu bedelin yargılama neticesine kadar
ödenmemesi veya teminat karşılığında veya halin icabına göre teminatsız derhal
alacaklıya verilmesi hususunda ayrıca karar verir.
İstihkak davasına umumi hükümler dairesinde ve basit
yargılama usulüne göre bakılır.
Mahcuz eşya ile ilgili olarak icra müdürüne dermeyan
edilen iddiada üçüncü şahıs ve borçlunun birleşmeleri alacaklıya müessir
değildir. Üçüncü şahsın bu iddiasını ispat etmesi lâzımdır. Ancak üçüncü şahsın
mahcuz eşyanın kendisinin mülkü veya kendisine merhun olduğu hakkındaki
iddiasının borçlu tarafından kabulü kendi aleyhine delil teşkil eder ve ileride
bu ikrara aykırı hiçbir iddiada bulunamaz.
(Değişik 13. fıkra: 3494 - 9.11.1988 / m.11) İstihkak
davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa
alacaklının alacağından bu dava dolayısiyle istifası geciken miktarın (Değişik
ibare: 6352 - 2.7.2012 / m.19) “yüzde
yirmisinden” aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur.
(Değişik 14. fıkra: 5311 - 2.3.2005 / m.9 -
Yürürlük m.30) Davanın reddi hakkındaki
karara karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran istihkak davacısı icra
dairesinden 36 ncı maddeye göre mühlet isteyebilir.
İstihkak davası sabit olur ve birinci fıkra gereğince
istihkak iddiasına karşı itiraz eden alacaklı veya borçlunun kötü niyeti
tahakkuk ederse haczolunan malın değerinin yüzdeonbeşinden aşağı olmamak üzere
itiraz edenden tazminat alınmasına asıl dava ile birlikte hükmolur.
Koca aleyhine yapılmış bir hacizde karı şahsi malları
üzerindeki haklarının Medeni Kanunun 160
ıncı maddesi hükmüne tabi olmaksızın kendisi takip edebilir.
İstihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklı bu
Kanunun 11 inci babı hükümlerine dayanarak ve muvakkat veya katî aciz belgesi
ibrazına mecbur olmaksızın mütekabilen iptal davası açabilir. Dava ve mütekabil
davada tarafların gösterecekleri bütün delilleri hâkim serbestçe takdir eder.
İstihkak davaları süratle ve diğer davalardan önce
görülerek karara bağlanır.
İSTİHKAK DAVALARINDA MÜLKİYET KARİNESİ
MADDE 97/a - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.55) Bir
taşınır malı elinde bulunduran kimse onun maliki sayılır. Borçlu ile üçüncü
şahısların taşınır malı birlikte ellerinde bulundurmaları halinde dahi mal
borçlu elinde addolunur. Birlikte oturulan yerlerdeki mallardan mahiyetleri
itibariyle kadın, erkek ve çocuklara aidiyetleri açıkça anlaşılanlar veya örf
ve âdet, sanat, meslek veya meşgale icabı olanlar bunların farz olunur. Bu
karinenin aksini ispat külfeti iddia eden kişiye düşer.
İstihkak davacısı malı ne suretle iktisap ettiğini ve
borçlunun elinde bulunmasını gerektiren hukuki ve fiili sebep ve hâdiseleri göstermek
ve bunları ispat etmekle mükelleftir.
3 - ÇALINMIŞ VE ZAYİ OLMUŞ ŞEYLER
MADDE 98 - Çalınmış ve zayi edilmiş şeyler
hakkında Kanunu Medeninin 902,
903 ve 904 üncü maddeleri hükmü mahfuzdur.
İcra dairesi tarafından pazarlık suretile yapılan
satış Kanunu Medeninin 902
nci maddesinde mezkûr resmî artırma hükmündedir.
B- ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ZİLYEDLİĞİ
MADDE 99-(Değişik: 6352 - 2.7.2012 / m.20) Haczedilen
şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak
iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği
takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine icra
mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir. Bu
süre içinde icra mahkemesine istihkak davası açılmaz ise üçüncü kişinin iddiası
kabul edilmiş sayılır. Alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya
kadar, haczedilen malın satışı yapılamaz. Haczin, üçüncü kişinin yokluğunda
yapılması ve üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunulması halinde de bu
fıkra hükmü uygulanır.
HACZE İŞTİRAK DERECELERİNİN TEŞKİLİ
MADDE 100 - İlk haciz üzerine satılan
malın tutarı vezneye girinceye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilecek
alacaklılar :
1- İlk haciz ilâmsız takibe müstenitse takip
talebinden ve ilâma istinat ediyorsa dava ikamesinden mukaddem yapılmış bir
takip üzerine alınan aciz vesikasına,
2- Yukarıki fıkrada yazılı tarihlerden önce açılmış
bir dava üzerinden alınan ilama,
3- Aynı tarihlerden mukaddem tarihli resmî veya tarih
ve imzası tasdikli bir senede,
4- Aynı tarihlerden mukaddem tarihli resmi dairelerin
veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri makbuz
veya vesikaya istinat eden alacaklılardır.
Bu suretle iştirak halinde icra dairesi müracaat
üzerine aynı derecedeki alacaklıların bütün alacaklarına yetecek nisbette ilave
suretile hacizler yapar.
Bunların haricindeki alacaklılar ancak evvelki
dereceden artacak bedeller için hacze iştirak edebilirler.
ÖNCE İCRASI LAZIM GELEN MERASİME LÜZUM OLMAKSIZIN
İŞTİRAK
MADDE 101 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940 /
m.1) Borçlunun eşi ve çocukları ve vasi veya kayyımı olduğu şahıslar evlenme,
velâyet veya vesayetten mütevellid alacaklar için önce icrası lâzım gelen takip
merasimine lüzum olmaksızın ilk haciz üzerine satılan malın tutarı vezneye
girinceye kadar aynı derecede hacze iştirak edebilirler. Şu kadar ki bu hak
ancak haciz, vesayetin veya velâyetin veya evliliğin devamı esnasında veya
zevalini takip eden sene içinde yapıldığı takdirde istimal olunabilir. Bir dava
veya takibin devam ettiği müddet hesaba katılmaz. Borçlunun reşid çocukları
Kanunu Medeninin 321
inci maddesine müstenid alacaklarından dolayı önce icrası lazım gelen takip
merasimine hacet kalmaksızın her zaman aynı derecede hacze iştirak edebilirler.
Sulh mahkemesi dahi küçükler, vesayet altında bulunanlar veya kendilerine
kayyım tayin edilmiş olanlar namına aynı suretle hacze iştirak edebilirler.
(Değişik 2. fıkra: 538 - 18.2.1965 / m.56) İcra
dairesi iştirak taleplerini borçlu ve alacaklılara bildirir. Onlara, itiraz
etmeleri için yedi günlük bir mühlet verir. İtiraz halinde iştirak talebinde bulunan
kimsenin hacze iştiraki muvakkaten kabul olunur ve yedi gün içinde dava açması
lüzumu bildirilir. Bu süre içinde dava açmazsa iştirak hakkı düşer. Açılacak
davaya basit yargılama usulüne göre bakılır.
Nafaka ilâmına istinad eden alacaklı önce takip
merasiminin icrasına lüzum olmaksızın her zaman aynı derecede hacze iştirak
edebilir. Suiniyet hali müstesnadır.
HACİZ TUTANAĞI TANZİMİ
MADDE 102 - Taşınır bir malı haciz için
mahallinde bir tutanak tutulur. Tutanakta alacaklı veya borçlunun isim ve
şöhretleri, alacağın miktarı, haczin hangi gün ve saatte yapıldığı, haczedilen
mallar ve takdir edilen kıymetleri ve varsa üçüncü şahısların iddiaları yazılır
ve haczi icra eden memur tarafından imza edilir.
Haczi talep edilen mal taşınmaz ise icra dairesi 91
inci madde mucibince haczi ait olduğu daireye tebliğ eder ve mahallinde
tutulacak tutanakta taşınmazın nevi ve mahiyeti ve hududu ve lüzumlu vasıfları
dercolunur.
Evvelce ihtiyaten haczedilen şeylere icra haczi
vazedildiği surette zabıt varakasına ihtiyati haciz sahibinin dahi iştirak
hakkı işaret olunur.
Haczi kabil mallar kafi gelmezse veya hiç bulunmazse
bu hal zabıt varakasına kaydolunur.
Davet
MADDE 103 - (Değişik: 3494 - 9.11.1988 /
m.12) Tutanak tutulurken alacaklı, borçlu veya namlarına Tebligat Kanunu hükümlerine
göre tebellüğe yetkili kimse bulunmazsa, bulunmayan alacaklı veya borçlu üç gün
içinde tutanağı tetkik ve diyeceği varsa söylemesi için icra dairesine davet
olunur. Kanunen ilavesi gereken müddetler mahfuzdur. Haciz sırasında borçlu
veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine
göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği
bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez.
HACZE İŞTİRAK HALİNDE DAVET
MADDE 104 -Yeni alacaklıların iştiraki ve
bu yüzden ilâve suretile yapılan yeni hacizler tutanağın altına işaret olunur.
Hacze iştirak eden her yeni alacaklı isterse tutanağın
tam bir suretini alabilir.
Evvelce haciz vazedenlerle borçlular dahi yeni iştirak
ve ilâveler kendilerine bildirilmek üzere 103 üncü madde mucibince davet
olunurlar.
BORÇ ÖDEMEDEN ACİZ VESİKASI
MADDE 105- Haczi kabil mal bulunmazsa haciz
tutanağı 143 üncü maddedeki aciz vesikası hükmündedir.
İcraca takdir edilen kıymete göre haczi kabil malların
kifayetsizliği anlaşıldığı surette dahi tutanak muvakkat aciz vesikası yerine
geçerek alacaklıya 277 nci maddede yazılı hakları verir.
III- PARAYA ÇEVİRME
1- SATIŞ TALEBİ
TALEP İÇİN MÜDDETLER
MADDE 106 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940)(Değişik
1.fıkra: 6352 - 2.7.2012 / m.21 /
Yürürlük / m.106/a) Alacaklı,
haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden
itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir.
Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağı taşınır
hükmündedir.
TALEP HAKKI
MADDE 107 - Her alacaklı mensup olduğu
derece namına satış talebinde bulunabilir. 100 üncü maddenin son fıkrası
mucibince hacizleri evvelki dereceden artacak bedeller için muteber olan
alacaklılardan her biri dahi mensup olduğu derece namına satış isteyebilir.
MUVAKKAT HACİZ HALİNDE
MADDE 108 - Haczi muvakkat olan alacaklı
satış talebinde bulunamaz ve hakkında 106 ncı maddedeki müddetler cereyan
etmez.
(Ek fıkra: 3222 - 6.6.1985) Muvakkaten veya ihtiyaten
haczedilen mallar ancak 113 üncü maddenin son fıkrasında yazılı hallerde
satılabilir.
SATIŞIN TATİLİ
MADDE 109 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940)
Satış bedeli, haklarında haciz kat'ileşmiş olan alacakların mecmu mikdarına
baliğ olursa satış tatil edilir.
(...) (Madde 109 un 2. fıkrası, 16.6.1985 tarih ve
3222 sayılı Kanunun 47. maddesinin (a) fıkrası hükmü gereğince yürürlükten
kaldırılmıştır.)
HACZİN KALKMASI
MADDE 110 - (Değişik: 6352 -
2.7.2012 / m.22) Bir
malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya icra müdürü tarafından
verilecek karar gereği gerekli gider onbeş gün içinde depo edilmezse veya talep
geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar.
Hacizli malın satılması yönündeki talep bir defa geri alınabilir.
Haczedilen resmi sicile kayıtlı malların, icra
dairesiyle yapılacak yazışmalar sonucunda haczinin kalktığının tespit edilmesi
hâlinde, sicili tutan idare tarafından haciz şerhi terkin edilir ve işlem
ilgili icra dairesine bildirilir.
Birinci
fıkra gereğince haczin kalkmasına sebebiyet veren alacaklı o mala yönelik
olarak, haczin konulması ve muhafazası gibi tüm giderlerden sorumlu olur.
TAKSİTLE ÖDEME
MADDE 111 - Borçlu alacaklının satış
talebinden evvel borcunu muntazam taksitlerle ödemeği taahhüt eder ve birinci
taksiti de derhal verirse icra muamelesi durur.
Şu kadar ki, borçlunun kâfi miktar malı, haczedilmiş
bulunması ve her taksitin borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması ve
nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin üç aydan fazla olmaması şarttır.
(Değişik 3. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.26) Borçlu ile alacaklının borcun
taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin
devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme
veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması halinde, aştığı tarihten
itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar.
(Değişik 4. fıkra: 3494 - 9.11.1988) Taksitlerden biri
zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder.
2- TAŞINIRLARIN SATIŞI
MÜDDETLER
MADDE 112 - Taşınır mallar satış
talebinden nihayet (Değişik ibare: 6352 - 2.7.2012 / m.23 /
Yürürlük / m.106/a) “iki
ay” içinde satılır.
Yetişmemiş mahsuller borçlunun muvafakati olmadıkça
satılamaz.
VAKTİNDEN EVVEL SATIŞ
MADDE 113 - Alacaklı talep etmeden borçlunun
talebile de satış yapılabilir.
İcra müdürü kıymeti süratle düşen veyahut muhafazası
masraflı olan malların satılmasına her zaman karar verebilir.
ARTIRMA HAZIRLIK TEDBİRLERİ
MADDE 114 - (Değişik 1. fıkra:
4949 - 17.7.2003 / m.27) Satış
açık artırma ile yapılır. Birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı yer, gün ve
saat daha önceden ilan edilir.
İlânın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete
ile yapılıp yapılmayacağı icra müdürlüğünce alâkadarların menfaatlerine en
muvafık geleni nazarı dikkate alınarak tayin olunur. (Ek cümle: 4949 -
17.7.2003 / m.27) İlanın
yurt düzeyinde yayımlanan bir gazete ile yapılmasına karar verilmesi halinde bu
ilan satış talebi tarihinde (Değişik ibare: 5092 - 12.2.2004 / m.1) "tirajı
ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan
gazetelerden" biriyle yapılır.
(Ek fıkra: 538 - 18.2.1965) Gazete ile yapılacak
ilânlara satış şartnamesi eklentiyle geçirilmeyip, satılacak şeyin cinsi,
mahiyeti, önemli vasıfları, muhammen kıymeti,bulunduğu yer ve ikinci artırmanın
gün ve saati, satış şartnamesinin vesair bilginin nereden ve ne suretle
öğrenilebileceği, talep halinde ve ilânda gösterilen masrafı verilmek şartiyle
şartnamenin bir örneğinin gönderilebileceği hususları yazılmakla iktifa olunur.
İcra dairesince yapılması zaruri ilânlar dışında, taraflar şartnamenin tamamını
masrafı kendilerine ait olmak üzere, diledikleri vasıtalarla ilân edebilirler.
Ancak hususi mahiyetteki bu ilân resmi muameleye tesir etmez.(Ek cümle: 6352
- 2.7.2012 / m.24 /
Yürürlük / m.106/a) “Satış
ilanı elektronik ortamda da yapılır.”
(Ek fıkra: 6352 - 2.7.2012 / m.24 /
Yürürlük / m.106/a) Açık artırmaya elektronik
ortamda teklif verme yoluyla başlanır. Elektronik ortamda teklif verme, birinci
ihale tarihinden on gün önce başlar, ihalenin tamamlanacağı günden önceki gün
sonunda sona erer; ikinci ihalede ise elektronik ortamda teklif verme birinci
ihaleden sonraki beşinci gün başlar, en az on gün sonrası için belirlenecek
ikinci ihalenin tamamlanacağı günden önceki gün sonunda sona erer. Elektronik
ortamda verilecek teklifler haczedilen malın tahmin edilen kıymetinin yüzde
ellisinden az olamaz; teklif vermeden önce, haczedilen malın tahmin edilen
kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde teminat gösterilmesi zorunludur.
(Ek fıkra: 6352 - 2.7.2012 / m.24 /
Yürürlük / m.106/a) Satışa çıkarılan taşınır
üzerinde hakkı olan alacaklının alacağı yukarıdaki fıkrada yazılı oranda ise
artırmaya iştiraki halinde ayrıca pey akçesi ve teminat aranmaz.
İhalenin yapılması:
MADDE 115 - (Değişik madde ve
başlığı: 6352 - 2.7.2012 / m.25 /
Yürürlük / m.106/a) Birinci
ve ikinci ihale icra memuru tarafından, ilanda belirlenen yer, gün ve saatte,
elektronik ortamda verilen en yüksek teklif üzerinden başlatılır. Satışa
çıkarılan mal üç defa bağırıldıktan sonra, elektronik ortamda verilen en yüksek
teklif de değerlendirilerek, en çok artırana ihale edilir. Şu kadar ki, artırma
bedelinin malın tahmin edilen bedelinin yüzde ellisini bulması ve satış
isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu
suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya
çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını aşması gerekir.
Birinci ihalede, alıcı çıkmazsa veya bu maddede yazılı
miktara ulaşılmazsa satış icra memuru tarafından geri bırakılır.
İkinci
ihalede, alıcı çıkmazsa veya bu maddede yazılı şartlar gerçekleşmezse satış
talebi düşer.
İKİNCİ ARTIRMA
MADDE 116 - (...) (Madde 116,
5.7.2012 tarih ve 28344 sayılı R.G.'de yayımlanan 2.7.2012 tarih ve 6352 sayılı Kanun'un 105/1.
maddesi hükmü gereğince yayımı tarihinden altı ay sonra geçerli olmak üzere
yürürlükten kaldırılmıştır.)
ALTIN VE GÜMÜŞ EŞYA
MADDE 117 - Altın ve gümüş eşya maden
halindeki kıymetlerinden daha aşağı bir bedel ile satılamaz.
SATIŞ BEDELİNİN ÖDENMEMESİ İHALE FARKLARININ TAHSİLİ
SURETİ
MADDE 118 - (Değişik: 538 - 18.2.1965)
Satış peşin para ile yapılır. Ancak icra müdürü müşteriye yedi günü geçmemek
üzere bir mühlet verebilir.(Ek cümle: 6352 - 2.7.2012 / m.26 /
Yürürlük / m.106/a) “Daire
dışında tahsil edilen paralar en geç tahsilatın yapıldığı günü takip eden ilk
iş günü çalışma saati sonuna kadar banka hesabına yatırılmak üzere, icra veya
mahkeme kasalarında muhafaza edilir.” (Değişik 3. cümle: 4949 -
17.7.2003 / m.30) Satılan
mal ihale kesinleşmeden teslim olunmaz. (...) (Madde
118'in birinci fıkrasına son cümlesi, 5.7.2012 tarih ve 28344 sayılı R.G.'de
yayımlanan 2.7.2012 tarih ve 6352 sayılı Kanun'un 26.
maddesi gereğince yayımı tarihinden altı ay sonra geçerli olmak üzere
yürürlükten kaldırılmıştır.)
(Değişik 2. fıkra: 3494 - 9.11.1988) İhaleye katılıp
daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm
alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki
farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen
sorumludurlar. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın
dairece tahsil olunur. Bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden tahsil
olunur.
PAZARLIK SURETİLE SATIŞ
MADDE 119 - Aşağıdaki hallerde satış
pazarlık suretile yapılabilir :
1- Bütün alâkadarlar isterse,
2- Borsa veya piyasada fiatı bulunan kıymetli evrak
veya diğer mallar için o günün piyasasında mukarrer fiyat teklif edilirse,
3- Artırmada maden kıymetini bulmamış olan altın ve
gümüş eşyaya bu kıymet verilirse;
4- 113 üncü maddenin ikinci fıkrasında gösterilen
haller bulunursa,
5- (Değişik: 4949 - 17.7.2003 / m.31) Mahcuz
malın tahmin edilen değeri birmilyar lirayı geçmezse.
ÖDEME YERİNE ALACAKLARIN DEVRİ
MADDE 120 - Hacze iştirak eden bütün
alacaklılar muvafakat ederlerse borçlunun borsada ve piyasada fiatı olmıyan
alacakları ödeme yerine geçmek üzere itibarî kıymetlerile kendilerine veya
hesaplarına olarak içlerinden birine devredilir. Bu halde alacaklılar,
alacakları nisbetinde borçlunun haklarına halef olurlar.
Aynı suretle hacze iştirak edenlerin hepsi veya
içlerinden birisi borçlunun üçüncü bir şahıstaki alacağının tahsilini veya
böyle bir şahsa karşı haiz olduğu dava hakkının kullanılmasını, masraf
kendilerine ait olmak ve fakat haklarına halel gelmemek şartile üzerlerine
alabilirler.
Bu suretle elde edilecek para ilk önce üzerlerine
alanların alacak ve masraflarının ödenmesine karşılık tutulur.
PARAYA ÇEVİRMENİN DİĞER TARZI İŞTİRAK HALİNDE MÜLKİYET
HİSSELERİ
MADDE 121 - Bir intifa hakkı veya taksim
edilmemiş bir miras veya bir şirket yahut iştirak halinde tasarruf olunan bir
mal hissesi gibi yukarıki maddelerde gösterilmeyen başka nevi malların
satılması lâzımgelirse icra müdürü satışın nasıl yapılacağını icra
mahkemesinden sorar.
Merci, ikametgâhları malûm olan alâkadarları davet ve
gelenlerini dinledikten sonra açık artırma yaptırabileceği gibi satış için bir
memur da tayin edebilir, yahut iktiza eden diğer bir tedbiri alabilir.
AİLE MAL ORTAKLIĞI
MADDE 122 - Aile mal ortaklığında bir hissenin satışı
121 inci maddeye göre yapılır. Kanunu Medeninin 331
inci maddesi hükümleri mahfuzdur.
3 - TAŞINMAZIN SATIŞI
SATIŞ MÜDDETİ
MADDE 123 - Taşınmazlar, satış talebinden
nihayet (Değişik ibare: 6352 - 2.7.2012 / m.27 /
Yürürlük / m.106/a) “üç
ay” içinde icra dairesi tarafından açık artırma ile satılır.
ARTIRMA ŞARTLARI
1 - ŞARTNAMENİN AÇIK BULUNDURULMASI
MADDE 124 - İcra dairesi taşınmazın
bulunduğu yerin adetlerine göre en elverişli tarzda artırma şartlarını tesbit
eder.
Bunları ihtiva eden şartname artırmadan evvel en az on
gün müddetle icra dairesinde herkesin görmesi için açık bulundurulur.
(Değişik
3.fıkra: 6352 - 2.7.2012 / m.28 /
Yürürlük / m.106/a) Şartnameye, artırmaya iştirak
edeceklerin taşınmazın tahmin edilen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde pey
akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu tevdi etmeleri, elektronik
ortamda teklif vererek artırmaya katılacakların teminat göstermeleri gerektiği
ve elektronik ortamda teklif vermeye ilişkin hususlar yazılır.
Satılığa çıkarılan taşınmaz üzerinde hakkı olan
alacaklının alacağı yukarıki fıkrada yazılı nisbet raddesinde ise artırmaya
iştiraki halinde ayrıca pey akçesi ve teminat aranmaz.
2 - MÜNDERİCATI
MADDE 125 - Artırma şartnamesinde
taşınmazın, üzerindeki irtifak hakları, taşınmaz mükellefiyetleri, ipotekler,
ipotekli borç senetleri, irat senetlerile birlikte satıldığı ve borçlunun bu
taşınmaz ile temin edilmiş şahsi borçlarının da alıcıya intikal eyliyeceği
tasrih olunur.
İpotek ve ipotekli borç senedile temin edilmiş olupta
bu suretle müşteriye devrolunan borçtan asıl borçlunun kurtulması alacaklının
müracaat hakkının mahfuz olduğunu ihaleden itibaren bir sene içinde kendisine
bildirmemiş olmasına bağlıdır.
taşınmaz rehinle temin edilmiş muaccel borçlar,
müşteriye devredilmeyip satış bedelinden tercihan ödenir.
Artırma şartnamesinde hangi masrafların müşteriye ait
olacağı tasrih olunur.
Artırma ilanı, artırma hazırlıkları ve ilgililere
ihtar:
MADDE 126 - (Değişik madde ve
başlığı: 6352 - 2.7.2012 / m.29 /
Yürürlük / m.106/a) Satış,
açık artırma ile yapılır. Birinci ve ikinci ihalenin yapılacağı yer, gün ve
saat önceden ilan edilir.
İlan, birinci ihale tarihinden en az bir ay önce
yapılır. İlan edilen metnin esasa müessir olmayan maddi hatalar nedeniyle
tekrarlanması gerektiğinde, ihale tarihi değiştirilmeksizin hata ilanen
düzeltilir. Ancak bu düzeltme ilanının tarihi ile ihale tarihi arasında yedi
günden az zaman kalmış ise daha önce ilan edilen günden yedi iş günü sonrası
için tespit edilecek günde satış yapılacağı düzeltme ilanında belirtilir. Bu
düzeltme ilanı ilgililere ayrıca tebliğ edilmez.
Yapılacak ilana, satılacak şeyin cinsi, mahiyeti,
önemli vasıfları, tahmin edilen kıymeti, bulunduğu yer; birinci ve ikinci
ihalenin yapılacağı yer, gün ve saat; artırmaya iştirak edeceklerin haczedilen
malın tahmin edilen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde pey akçesi veya milli
bir bankanın teminat mektubunu tevdi etmeleri gerektiği; diğer bilgilerin
nereden ve ne suretle öğrenilebileceği hususları yazılır. Ayrıca, ipotek sahibi
alacaklılarla diğer ilgililerin taşınmaz üzerindeki haklarını, hususiyle faiz
ve masrafa dair olan iddialarını evrakı müsbiteleri ile onbeş gün içinde icra
dairesine bildirmeleri gerektiği yazılır; aksi halde, hakları tapu siciliyle
sabit olmadıkça, satış bedelinin paylaşmasından hariç kalacakları da ilave
edilir. Bu ihtar irtifak hakkı sahiplerine de yapılır.
Açık artırmaya elektronik ortamda teklif verme yoluyla
başlanır. Elektronik ortamda teklif verme, birinci ihale tarihinden yirmi gün
önce başlar, ihalenin tamamlanacağı günden önceki gün sonunda sona erer; ikinci
ihalede ise elektronik ortamda teklif verme birinci ihaleden sonraki beşinci
gün başlar, en az yirmi gün sonrası için belirlenecek ikinci ihalenin
tamamlanacağı günden önceki gün sonunda sona erer. Elektronik ortamda verilecek
teklifler haczedilen malın tahmin edilen kıymetinin yüzde ellisinden az olamaz;
teklif vermeden önce, haczedilen malın tahmin edilen kıymetinin yüzde yirmisi
nispetinde teminat gösterilmesi zorunludur.
Satışa çıkarılan taşınmaz üzerinde hakkı olan
alacaklının alacağı yukarıdaki fıkrada yazılı oranda ise artırmaya iştiraki
halinde ayrıca pey akçesi ve teminat aranmaz.
114 üncü
maddenin ikinci ve üçüncü fıkraları taşınmazın satış ilanı hakkında da
uygulanır.
AYRICA TEBLİĞLER
MADDE 127 - (Değişik: 6352 -
2.7.2012 / m.30 /
Yürürlük / m.106/a) İlanın
birer sureti borçluya ve alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan
ilgililerinin tapuda kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine tebliğ olunur.
Adresin tapuda kayıtlı olmaması hâlinde, varsa adres kayıt sistemindeki
adresleri tebligat adresleri olarak kabul edilir. Bunların dışında ayrıca adres
tahkiki yapılmaz, gazetede veya elektronik ortamda yapılan satış ilanı tebligat
yerine geçer.
MÜKELLEFİYETLERİN LİSTESİ
MADDE 128 - İcra memuru satışa başlamazdan
evvel taşınmaz üzerindeki tapu siciline mukayyet veya resmî senede müstenit
olan mükellefiyetlerin hepsinin bir listesini yapar ve bu listeyi haczedenlerle
borçluya tebliğ eder ve itirazlarını bildirmeleri için üç gün mühlet verir. 96
ve 97 nci maddeler hükümleri burada da caridir.
(Değişik 2. fıkra: 3494 - 9.11.1988) İcra dairesi
taşınmazın kıymetini takdir ettirir, taşınmazın kıymetinin takdirinde, taşınmaz
üzerindeki mükellefiyetlerin kıymete olan etkisi de nazara alınır. (Ek
cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.33) Taşınmazın
önceden takdir edilen kıymetini etkileyen mükellefiyetlerin ortaya çıkması
halinde, icra dairesi satışa esas olmak üzere taşınmazın kıymetini yeniden
takdir ettirir. Kıymet takdirine ilişkin rapor borçluya, haciz koydurmuş
alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra
dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki
mevcut adresleri esas alınmak sureti ile tebliğ edilir. (...) (*)
_____
(*) Madde 128 in 2. fıkrasının "Kesinleşen kıymet
takdiri için iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. "
şeklinde olan son cümlesi, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.' de yayımlanan,
17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanun'un
103. maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.
_____
(Ek fıkra: 5582 - 21.2.2007 / m.2) İcra dairesi, 2499 sayılı
Sermaye Piyasası Kanunu'nun
38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan
alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş
alacaklarının takibinde, satışı istenen taşınmaz için kıymet takdirini, aynı
Kanun'un 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (r) bendi uyarınca yetki verilmiş
kişi veya kurumlara yaptırır.
(Ek fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.33) Satışa çıkarılan taşınmazda
eklenti niteliğinde teşvikli mal varsa icra müdürlüğü bu malların kıymetini
ayrıca takdir ettirir. Satıştan önce ilgili kurumlardan bu mallar üzerindeki
vergi, resim, harç gibi yükümlülükler sorulur. Satış isteyen alacaklının talebi
üzerine bu mallar satış dışında tutulabileceği gibi, üzerlerindeki vergi,
resim, harç gibi malın aynından kaynaklanan kamu alacakları dikkate alınarak
129 uncu madde hükümlerine göre taşınmazla birlikte ihale de edilebilir.
KIYMET TAKDİRİNE İLİŞKİN ŞİKAYET:
MADDE 128/a- (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.34) Kıymet
takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün
içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde
şikayette bulunabilirler. Şikayet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli
masraf ve ücretin mahkeme veznesine yatırılması halinde yeniden bilirkişi
incelemesi yaptırılabilir; aksi halde başka bir işleme gerek olmaksızın şikayet
kesin olarak reddedilir.
(Ek fıkra: 5582 - 21.2.2007 / m.3) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanun'un
38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan
alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş
alacaklarının takibinde, birinci fıkra uyarınca yaptırılmasına karar verilen
bilirkişi incelemesi, aynı Kanun'un 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (r)
bendi uyarınca yetki verilmiş kişi veya kurumlara yaptırılır.
(Değişik 1. cümle: 5092 - 12.2.2004 / m.2) Kesinleşen kıymet takdirinin
yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri
istenemez. Ancak,
doğal afetler ve imar durumundaki çok önemli değişiklikler meydana getiren
benzer hallerde yeniden kıymet takdiri istenebilir.
Kıymet takdirine ilişkin şikayet yetkisiz icra
mahkemesine yapılırsa, icra mahkemesi evrak üzerinde inceleme yaparak başvuru
tarihinden itibaren en geç on gün içinde yetkisizlik kararı verir.
Bu madde gereğince icra mahkemesinin verdiği kararlar
kesindir.
İHALE
MADDE 129 - (Değişik: 6352 -
2.7.2012 / m.31 /
Yürürlük / m.106/a) Birinci
ve ikinci ihale icra memuru tarafından, ilanda belirlenen yer, gün ve saatte,
elektronik ortamda verilen en yüksek teklif üzerinden başlatılır. Taşınmaz üç
defa bağırıldıktan sonra, elektronik ortamda verilen en yüksek teklif de
değerlendirilerek, en çok artırana ihale edilir. Şu kadar ki, artırma bedelinin
malın tahmin edilen bedelinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin
alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle
rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme
ve paraların paylaştırılması masraflarını aşması gerekir.
Birinci ihalede, alıcı çıkmazsa veya bu maddede yazılı
miktara ulaşılmazsa satış icra memuru tarafından geri bırakılır.
İkinci
ihalede, alıcı çıkmazsa veya bu maddede yazılı şartlar gerçekleşmezse satış
talebi düşer.
ÖDEME USULÜ
MADDE 130 - Satış bedeli peşin ödenir.
Ancak icra müdürü alıcıya (Değişik ibare: 4949 - 17.7.2003 / m.36) "on
günü" geçmemek üzere bir mühlet verebilir.
ÖDEME MÜDDETİ İÇİNDE TAŞINMAZIN İDARESİ
MADDE 131 - Satış bedelinin ödenmesi için
mühlet verilmiş ise para verilinceye kadar hasar ve masrafı müşteriye ait olmak
üzere taşınmaz, icra dairesi tarafından idare olunur. Bu müddet içinde icra
dairesinin müsaadesi olmaksızın tapuca hiç bir tescil yapılamaz. İcra dairesi
satış bedelini temin için ayrıca teminat gösterilmesini isteyebilir.
SONRADAN TESİS EDİLEN TAŞINMAZ MÜKELLEFİYETLERİ VE
İPOTEKLİ VE MAHCUZ TAŞINMAZLARIN KİRALANMASINDA HÜKÜM
MADDE 132 - Alacak bir taşınmaz ile temin
edildikten sonra borçlu o taşınmaz üzerinde alacaklının rızası olmaksızın bir
irtifak hakkı yahut bir taşınmaz mükellefiyeti tesis ederse bu tesis
alacaklının hakkına tesir etmez ve alacaklı taşınmazın o hak ile birlikte veya
o haktan âri olarak artırmağa çıkarılmasını isteyebilir.
taşınmaz haktan âri olarak satılıpta bedeli
alacaklının alacağından fazla çıkarsa o hakkın takdir edilecek kıymeti ödenmek
üzere bedelin fazlası hak sahibine tahsis edilir.
İpotek yapılmış olan taşınmazı borçlu alacaklının
rızası olmaksızın başkasına kiraya verir ve keyfiyeti tapuya tescil ettirirse
bu tescil ipotekli alacaklının hakkına tesir etmez.
Bu hüküm haczedilmiş olan taşınmazlarda da caridir.
İHALENİN FESHİ VE FARKININ TAHSİLİ
MADDE 133 - (Değişik: 3222 - 6.6.1985)
Taşınmaz kendisine ihale olunan kimse derhal veya verilen mühlet içinde parayı
vermezse, ihale kararı icra müdürü tarafından kaldırılarak teminat akçesi
alıcının ikinci fıkra gereğince mesul bulunduğu meblağa mahsup edilmek üzere
alıkonulur. Kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kimsenin ileri sürdüğü
pey, 129 uncu maddenin (Değişik ibare: 4949 - 17.7.2003 / m.37) "aradığı
şartlara" uygun bulunması ve bu kimsenin adresinin de malum olması halinde
bir muhtıra tebliğ edilerek arzettiği bedelle taşınmaz kendisine teklif edilir
ve üç gün zarfında almaya razı olursa ona ihale olunur. Razı olmaz veya
cevapsız bırakılırsa veya bulunmazsa taşınmaz icra dairesince hemen artırmaya
çıkarılır. Bu artırma ilgililere tebliğ edilmeyip yalnızca satıştan en az yedi
gün önce yapılacak ilânla yetinilir. Bu artırmada teklifin, 129 uncu (Değişik
ibare: 4949 - 17.7.2003 / m.37) "maddedeki"
hükümlere uyması şartıyla taşınmaz ençok artırana ihale olunur.
(Değişik 2. fıkra: 3494 - 9.11.1988) İhaleye katılıp
daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm
alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki
farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen
mesuldürler. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın
dairece tahsil olunur. Bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden tahsil
olunur.
İHALENİN NETİCESİ VE FESHİ
MADDE 134 - (Değişik: 538 - 18.2.1965)
İcra dairesi tarafından taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı o taşınmazın
mülkiyetini iktisap etmiş olur. (Ek cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.38) İhale
kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği icra
dairesi tarafından kararlaştırılır.
(Değişik 2. fıkra: 3494 - 9.11.1988) İhalenin feshini,
Borçlar Kanunu'nun
226 ncı maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen
alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye
iştirak edenler (Ek ibare: 4949 - 17.7.2003 / m.38) "yurt
içinde bir adres göstermek koşuluyla" icra mahkemesinden şikâyet yolu ile
ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler. İlgililerin ihale
yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü
ıttıla peyda ettiği kabul edilir. İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi
talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler
bile icap eden kararı verir. Talebin reddine karar verilmesi halinde icra
mahkemesi davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para
cezasına mahkûm eder. (Ek cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.38) Ancak
işin esasına girilmemesi nedeniyle talebin reddi halinde para cezasına
hükmolunamaz.
(Ek fıkra: 5582 - 21.2.2007 / m.4) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun
38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan
alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş
alacaklarının takibinde, ikinci fıkrada yer alan oran yüzde yirmi olarak
uygulanır.
(Ek 3. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.38) İhalenin feshine ilişkin
şikayet görevsiz veya yetkisiz icra mahkemesi veya mahkemeye yapılırsa, icra
mahkemesi veya mahkeme evrak üzerinde inceleme yaparak başvuru tarihinden
itibaren en geç on gün içinde görevsizlik veya yetkisizlik kararı verir. Bu kararlar
kesindir.
(Ek 4. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.38) Taşınmazı satın alanlar,
ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep
edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya 130 uncu maddeye göre verilen
süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. İcra müdürü, ödenen ihale bedeli ile
ilgili olarak, ihalenin feshine yönelik şikayet sonucunda verilecek karar
kesinleşinceye kadar para bankalarda nemalandırılır. İhalenin feshine ilişkin
şikayetin kabulüne veya reddine ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine, ihale
bedeli nemaları ile birlikte hak sahiplerine ödenir.
İhale kesinleşmedikçe ihale bedeli alacaklılara
ödenmez.
Satış ilânı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı
vasıflarındaki hataya veya ihale fesada bilâhara vâkıf olunmuşsa şikâyet
müddeti ıttıla tarihinden başlar. Şu kadar ki, bu müddet ihaleden itibaren bir
seneyi geçemez.
İhalenin feshini şikâyet yolu ile talep eden ilgili,
vâkı yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata
mecburdur.
Tescil için tapu idaresine yapılacak tebligat şikâyet
için muayyen müddetin geçmesinden veya şikâyet edilmişse şikâyeti
neticelendiren kararın kesinleşmesinden sonra yapılır.
(...) (Madde 134 ün son fıkrası, 30.7.2003
tarih ve 25184 sayılı R.G.' de yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanun'un
103. maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.)
TESCİL İÇİN TAPUYA TEBLİĞ VE ZORLA ÇIKARMA
MADDE 135 - Taşınmaz alıcıya ihale edilip
bedeli alındıktan sonra alıcı namına tescil edilmesi için (134) üncü maddede
yazılı müddete riayet edilerek tapuya müzekkere yazılır.
(Değişik 2. fıkra: 3222 - 6.6.1985) Taşınmaz borçlu
tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile
belgelenmiş bir akte dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise
onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri
tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz
alıcıya teslim olunur.
Taşınmazların satışına ilişkin hükümlerin gemilere
uygulanması:
MADDE 136 - (Değişik madde ve
başlığı: 6103 - 14.1.2011 / m.41/2-ğ /
Yürürlük / m.43) Taşınmaz
malların satışına ilişkin hükümler, bayrağı dikkate alınmaksızın gemi siciline
kayıtlı bütün gemiler hakkında da uygulanır. Bu hükümlerde geçen “tapu sicili”
terimi gemi sicilini, “ipotek” terimi gemi ipoteklerini ve “irtifak hakkı”
terimi sicile kayıtlı gemiler üzerindeki intifa hakkını ifade eder.
AİLE YURTLARI
MADDE 137 - Aile yurtlarına dair Kanunu Medeni
hükümleri mahfuzdur.
4- PARANIN PAYLAŞTIRILMASI
PARALARIN PAYLAŞTIRILMASI ZAMANI, MASRAFLAR VE VEKALET
ÜCRETİ
MADDE 138 - Mahcuz mallar tamamile
satıldıkta bedelleri alâkadarlara hisselerine göre paylaştırılır ve bir kısmı
satıldıkta icabına göre bedeli hisseleri nisbetinde alâkadarlara avans olarak
dağıtılır.
Haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün
alacaklıları alâkadar eden masraflar önce satış tutarından alınır ve artan para
takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nisbetinde
paylaştırılır.
(Değişik 3. fıkra: 538 - 18.2.1965) Vekil vasıtasiyle
yapılan takiplerde vekâlet ücretinin miktarı, alacaklı ile borçlu arasında
yapılmış sözleşmeye bakılmaksızın, icra müdürü tarafından avukatlık ücret
tarifesine göre hesaplanır. Bu şekilde tâyin olunan vekâlet ücreti de takip
masraflarına dâhildir.
Muvakkat hacizler için ayrılmış hisseler vaziyet
anlaşılıncaya kadar sağlam bir bankaya, banka bulunmıyan yerlerde mahkeme veya
icra sandıklarına yatırılır.
İCRA DAİRESİNİN TAMAMLAMA HACİZLERİ
MADDE 139 - Satış tutarı bütün alacakları
ödemiye yetmezse icra müdürü kendiliğinden yeni hacizler yaparak haczi
tamamlar; ancak bu suretle haczolunan mallar üzerinde sonra gelen derecelerin
evvelce koydurdukları hacizler varsa bu hacizlerin doğurduğu haklara halel
gelmez. Yeniden haczedilen mallar ayrıca satış talebine hacet kalmaksızın ve
mümkün olduğu kadar çabuk satılır.
SIRA CETVELİ
MADDE 140 - Satış tutarı bütün
alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir
sıra cetvelini yapar.
Alacaklılar 206 ıncı madde mucibince iflâs halinde
hangi sıraya girmeleri lâzım geliyorsa o sıraya kabul olunurlar.
Bununla beraber ilk üç sıraya kayıt için muteber olan
tarih haciz talebi tarihidir.
CETVEL SURETLERİNİN TEBLİĞİ
MADDE 141 - Sıra cetvelinin birer sureti
icra dairesi tarafından alakadarlara tebliğ edilir.
CETVELE İTİRAZ
MADDE 142 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940)
Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği
mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretile cetvel
mündericatına itiraz edebilir.
Dava basit yargılama usulile görülür.
İtiraz alacağın esas ve miktarına taallûk etmeyip
yalnız sıraya dairse şikâyet yolile icra mahkemesine arzolunur.
TEMİNAT KARŞILIĞI ÖDEME:
MADDE 142/a - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.39) Sıra
cetveline karşı 142 nci madde uyarınca şikayet veya itiraz yapılmışsa,
tebligatı alan ve sıra cetvelinde hak sahibi görünen her alacaklı, bir bankanın
kesin teminat mektubunu dosyaya ibraz ederek payına düşen meblağı tahsil
edebilir. 36 ncı maddenin ikinci fıkrası burada da uygulanır.
Teminat mektubunda, alacaklının dosyadan tahsil ettiği
meblağ ile bu meblağın kısmen veya tamamen icra dosyasına iadesinin gerekmesi
halinde iade tarihine kadar geçecek süreye ait olan faizin, icra dairesinin ilk
yazılı talebi üzerine dosyaya ödenmesi taahhüt edilmelidir. Bu esaslar
dahilinde teminat mektubuyla garanti edilecek miktar icra dairesince
belirlenir.
BORÇ ÖDEMEDEN ACİZ VESİKASI
MADDE 143 - (Değişik: 3890 - 3.7.1940) (Değişik
1. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.40) Alacaklı
alacağının tamamını alamamış ve aciz vesikası düzenlenmesi için gerekli şartlar
yerine gelmişse, icra dairesi kalan miktar için hemen bir aciz vesikası
düzenleyip alacaklıya ve bir suretini de borçluya verir; bu belgeler hiçbir
harç ve vergiye tabi değildir. Aciz vesikasının bir nüshası da her il
merkezinde Adalet Bakanlığınca tespit edilen icra dairesi tarafından tutulan
özel sicile kaydedilmek üzere bu icra dairesine gönderilir. Aciz vesikası
sicili aleni olup ne şekilde tutulacağı ve hangi hususları içe receği Adalet
Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmelikle belirlenir.
Bu vesika ile 105 inci maddedeki vesika borcun
ikrarını mutazammın senet mahiyetinde olup alacaklıya 277 inci maddede yazılı
hakları verir.
Alacaklı aciz vesikasını aldığı tarihten bir sene
içinde takibe teşebbüs ederse yeniden ödeme emri tebliğine lüzum yoktur.
Aciz vesikasında yazılı alacak miktarı için faiz
istenemez.
Kefiller, müşterek borçlular ve borcu tekeffül edenler
bu miktar için vermeğe mecbur oldukları faizlerden dolayı borçluya rücu
edemezler.
(Değişik 6. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.40) Bu borç, borçluya karşı, aciz
vesikasının düzenlenmesinden itibaren yirmi yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Borçlunun mirasçıları, mirasın açılmasından itibaren bir sene içinde alacaklı
hakkını aramamışsa, borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürebilirler.
(Ek fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.40) Borçlu, aciz vesikasını
düzenlemiş olan icra dairesine borcunu işlemiş faizleriyle birlikte her zaman
ödeyebilir. İcra dairesi ödenen parayı alacaklıya verir veya gerektiğinde 9
uncu madde hükümleri dahilinde bir bankaya yatırır. Borcun bu şekilde tamamının
ödenmesinden sonra aciz vesikası sicilden terkin edilir ve borçluya borcunu
ödeyerek aciz vesikasını sicilden terkin ettirdiğine dair bir belge verilir.
Aynı şekilde, icra takibi batıl ise veya iptal edilirse yahut borçlunun borçlu
olmadığı mahkeme kararıyla sabit olursa ya da alacaklı icra takibini geri
alırsa, aciz vesikası sicilden terkin edilir ve borçluya buna ilişkin bir belge
verilir.
SENEDİN GERİ VERİLMESİ VE İLAMIN İCRASI VESİKASI
MADDE 144 - Alacağı tamamen ödenmiş olan
alacaklıya ait senet icra dairesince borçluya verilir.
Alacağının yalnız bir kısmı ödenmiş olan alacaklı,
senedini geri alabilir. Şu kadar ki, icra dairesi senede bundan sonra ne miktar
para için muteber olacağını yazar yahut senedin mahiyetine göre alâkadar
dairelere yazdırır.
İlâmların icrasında borçlu isterse kendisine ilâmın
tamamen veya kısmen icra edilmiş olduğuna dair bedava ve pulsuz bir vesika
verilir.
Bir taşınmazı paraya çeviren icra dairesi o taşınmaz
üzerindeki irtifak haklarına, taşınmaz mükellefiyetlerine ve taşınmaz rehin
haklarına dair kayıtların tapu sicilinden terkin ve nakillerini de yaptırır.
(...) (Madde
144'ün 5. fıkrası, 14.2.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G.'de yayımlanan,
14.1.2011 tarih ve 6103 sayılı Kanun'un 41/2-l
maddesi hükmü gereğince 1/7/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere
yürürlükten kaldırılmıştır.)
Paranın paylaştırılmasına ilişkin hükümlerin gemilere
uygulanması:
MADDE 144/a - (Ek: 6103 - 14.1.2011 / m.41/2-h /
Yürürlük / m.43) Paranın
paylaştırılmasına ilişkin hükümler, gemilerin satışı hâlinde de uygulanır. Şu
kadar ki, 140 ıncı madde uyarınca yapılacak sıra cetveli, bayrağına ve sicile
kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın, bütün gemiler hakkında Türk Ticaret
Kanununun 1389 ilâ 1397 nci maddesi hükümlerine tâbidir.
Türk gemi siciline kayıtlı olan gemiyi paraya çeviren
icra dairesi, sicile kayıtlı ipotek ve intifa haklarına ait kayıtların terkin
veya nakillerini yaptırır; yabancı sicile kayıtlı gemilerde, bu işlemin
yapılması için geminin bayrağını taşıdığı devletin en yakın konsolosluğuna
bildirimde bulunur.
BEŞİNCİ BAP
REHİNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLU İLE
TAKİP
I - TAŞINIR REHNİNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ
TAKİP TALEBİ
MADDE 145 - (Değişik: 538 - 18.2.1965)
Alacağı taşınır rehni ile sağlanmış alacaklı, takip talebinde 58 inci maddede
yazılı hususlardan başka merhunun ne olduğunu ve merhun üçüncü şahıs tarafından
verilmiş veya merhunun mülkiyeti üçüncü şahsa geçmiş ise onun ve merhun
üzerinde sonra gelen rehin hakkı mevcut ise bu hakka sahip olan şahsın ismini
de bildirir.
ÖDEME EMRİ
MADDE 146 - (Değişik: 538 - 18.2.1965)
Takip talebi üzerine, icra dairesi keyfiyeti merhun üzerinde sonra gelen rehin
hakkı sahibine bir ihbarname ile bildirir ve borçlu ile rehin maliki üçüncü
şahsa aşağıdaki kayıtlara uygun olmak üzere birer ödeme emri gönderir :
1. Ödeme müddeti onbeş gündür.
2. Yedi gün içinde itiraz olunmaz ve 1 numaralı bendde
yazılı müddet içinde borç ödenmezse rehnin satılacağı bildirilir.
ÖDEME EMRİNE İTİRAZ
MADDE 147 - (Değişik: 538 - 18.2.1965)
Ödeme emrine itiraz hakkında 62 den 72 nci maddeye kadar olan hükümler
uygulanır. Ancak ;
1. Rehin hakkına açıkça itiraz edilmemişse,
alacaklının rehin hakkı takip safhası içinde artık tartışma konusu olamaz.
2. Sırf rehin hakkına itiraz olunduğu takdirde,
alacaklı, rehnin paraya çevrilmesi yoliyle takipten vazgeçerek, takibin haciz
yolu ile devamını istiyebilir. Bu takdirde, borçluya mal beyanında bulunması
için yedi gün mühlet verilir.
II - İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ
TAKİP TALEBİ
MADDE 148 - (Değişik: 538 - 18.2.1965)
Taşınmaz ipotek alacaklısı, yetkili veya taşınmazın bulunduğu yer icra
dairesine elindeki ipotek belgesinin akit tablosunun tapu idaresince verilmiş
resmi bir örneğini ibrazla alacağın miktarını bildirir ve 58 inci maddeye göre
takip talebinde bulunur.
ADRES GÖSTERME ZORUNLULUĞU:
MADDE 148/a - (Ek: 4949 - 17.7.2003 / m.41) İpotek
sözleşmesinin tarafları veya ipotekli taşınmazı daha sonra satın alanlar ya da
bunların halefleri, tapu sicili müdürlüğüne yurt içinde bir tebligat adresi
bildirmek zorundadırlar. Aksi takdirde ilgililerin tescil talebi, tapu sicili
müdürlüğünce reddolunur.
Adresin değiştirilmesi tapu sicil müdürlüğüne
bildirilmesi halinde sonuç doğurur. Yeni adresin bildirilmemesi halinde
tebligatların eski adrese ulaştığı tarih tebellüğ tarihi sayılır.
1- İCRA EMRİ
MADDE 149 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.69) İcra müdürü, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu
ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve
taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü
şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir.
Bu icra emrinde borcun otuz gün içinde ödenmesi ve bu
müddet içinde borç ödenmez ve icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasına
dair bir karar getirilmezse, alacaklının taşınmazın satışını istiyebileceği
bildirilir.
İCRANIN GERİ BIRAKILMASI
MADDE 149/a - (Ek: 538 - 18.2.1965 / m.70) İcranın
geri bırakılması hakkında 33 üncü maddenin 1,2, ve 4 üncü fıkraları uygulanır.
(Değişik 2. fıkra: 5311 - 2.3.2005 / m.10 -
Yürürlük m.30) İcra mahkemesinin geri
bırakılma isteminin reddine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran
borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat
yatırmadığı takdirde satış durmaz. Bölge adliye mahkemesince (*) talebin
reddi halinde bu teminat, ayrıca hükme hacet kalmaksızın alacaklıya tazminat
olarak ödenir.
_____
(*) 5311
Sayılı Kanun ile
eklenen geçici 7. maddesi hükmüne göre, "Bölge adliye mahkemelerinin,
26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge
Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci
maddesi uyarınca göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında,
kesinleşinceye kadar İcra ve İflas Kanununun bu Kanunla yapılan değişiklikten
önceki temyiz ve karar düzeltmeye ilişkin hükümleri uygulanır."
Değişiklikten önceki metni görmek için madde sonundaki
kırmızı kutuya tıklayınız.
_____
(Ek fıkra: 5582 - 21.2.2007 / m.5) 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun
38/A maddesinin birinci fıkrasında tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan
alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığının rehinle temin edilmiş
alacaklarının takibinde, ikinci fıkrada yer alan oran yüzde otuz olarak
uygulanır. İstinaf talebinin reddi halinde, teminat olarak alınan tutarın
yarısı tazminat olarak alacaklıya ödenir. Alacaklının satış talebinden sonra
takdir edilen ve kesinleşen kıymete göre, merhunun alacağı karşılamayacağı
anlaşılırsa kalan tutar teminatın geriye kalan kısmından karşılanır, varsa
teminatın kalan kısmı teminatı yatırana iade edilir.
2 - ÖDEME EMRİ
MADDE 149/b - (Ek: 538 - 18.2.1965 / m.70) 149 uncu
maddede yazılı haller dışındaki muaaccel alacaklar için icra müdürü, borçluya
ve varsa taşınmaz sahibi üçüncü şahsa aşağıdaki kayıtlara uygun olmak üzere 60
ncı maddeye göre birer ödeme gönderir.
1. Ödeme müddeti otuz gündür.
2. Yedi gün içinde itiraz olunmaz ve 1 numaralı bendde
yazılı müddet içinde borç ödenmezse alacaklının taşınmazın satışını
istiyebileceği bildirilir.
ÖDEME EMRİNE İTİRAZ
MADDE 150 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 /
m.71) Borçlu veya üçüncü şahıs ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün
içinde itirazda bulunabilirler. Ancak, rehin hakkı itiraz konusu yapılamaz.
İpoteğin iptali hakkında dâva açılması halinde 72 nci madde hükümleri kıyasen
uygulanır.
İTİRAZIN İNCELENMESİ USULÜ VE HÜKÜMLERİ
MADDE 150/a - (Ek: 538 - 18.2.1965 / m.72) Ödeme
emrine itiraz hakkında 62 den 72 nci maddeye kadar olan hükümler uygulanır.
Ancak;
1. İpotek, bir cari hesap veya işleyecek kredi vesaire
gibi bir mukavelenin teminatı olarak verilmişse, icra mahkemesi bu mukavele ve
bununla ilgili sair belge ve makbuzları 68 inci maddedeki esaslara göre incelemek
yetkisini haizdir.
2. (Değişik: 5311 - 2.3.2005 / m.11 -
Yürürlük m.30) İtirazın
kaldırılması kararına karşı istinaf yoluna başvurulması halinde 149/a
maddesinin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.
KİRACILARA HABER VERME
MADDE 150/b - (Değişik: 3222 - 6.6.1985 / m.18) Rehin,
kiraya verilmiş bir taşınmaz ise icra müdürü, alacaklının talebi üzerine
takibin kesinleşmesini beklemeden kiracıları da takipten haberdar eder ve
işleyecek kiraların icra dairesine ödenmesini emreder. (Ek cümle: 4949
- 17.7.2003 / m.42) Şu
kadar ki, bu şekilde işlem yapılması 132 ve 135 inci maddelerdeki hakları
ortadan kaldırmaz. Kiracı ihtira rağmen kira paralarını icra dairesine
yatırmazsa hakkında 356 ncı madde hükmü kıyasen uygulanır.
TAPU İDARESİNE HABER VERME
MADDE 150/c - (Ek: 538 - 18.2.1965 / m.72) İcra
müdürü, ipoteğin paraya çevrilmesi hakkındaki takibin başladığını tapu
idaresine haber vermeye mecburdur. Tapu memuru, keyfiyeti taşınmazın siciline
şerh verir. Taşınmazı bu şerh tarihinden sonra iktisap edenlere icra veya ödeme
emri tebliğ olunmaz.
SATIŞ HAZIRLIKLARI
MADDE 150/d - (Değişik: 3494 - 9.11.1988 / m.23) İcra
dairesi, takip talebi üzerine satış hazırlıklarına başlar. Bu maksatla tapudan
kayıt örneklerini ve belediyeden imar durumunu getirtir,takibin kesinleşmesini
beklemeden kıymet takdirini yaptırır.
III - MÜŞTEREK HÜKÜMLER
PARAYA ÇEVİRME MÜDDETİ
MADDE 150/e - (Ek: 538 - 18.2.1965 / m.72) (Değişik
1.fıkra: 6352 - 2.7.2012 / m.32 /
Yürürlük / m.106/a) Alacaklı,
taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren altı ay
içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren bir yıl içinde
isteyebilir.
Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde
istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takip
düşer.
78 inci maddenin 2 nci fıkrası hükmü rehnin paraya
çevrilmesi yoliyle takipte de kıyasen uygulanır.
MUVAKKAT REHİN AÇIĞI BELGESİ
MADDE 150/f - (Ek: 538 - 18.2.1965 / m.72) Alacaklının
satış talebinden sonra takdir edilen ve kesinleşen kıymete göre merhunun
alacağı karşılamıyacağı anlaşılırsa, alacaklının talebi üzerine kendisine açık
kalan miktar için bir muvakkat rehin açığı belgesi verilir.
Alacaklı, bu belgeye dayanarak borçlunun diğer
mallarının haczine icra müdüründen talebedebilir ve 100 üncü maddedeki esaslar
dahilinde diğer alacaklıların haczine iştirak edebilir. Bu takdirde alacaklı,
rehnin satışı neticesinde, alacağının tahsil edilemiyen kısmını borçlunun diğer
mahcuz mallarından rüçhansız olarak alır.
PARAYA ÇEVİRME USULÜ
MADDE 150/g - (Değişik: 3494 - 9.11.1988 / m.24)
Satılması istenen rehin hakkında 92 nci maddenin üçüncü fıkrası ve 93,96,
97,97a ve 98 ve 99 uncu maddeler ile 112 den 137 nci maddeye kadar olan
hükümler kıyas yolu ile uygulanır.
ALACAĞIN VEYA REHNİN İLAMLA TESBİT EDİLMİŞ OLMASI
MADDE 150/h- (Ek: 538 - 18.2.1965 / m.72) Alacağın
veya rehin hakkının yahut her ikisinin bir ilamda veya ilam mahiyetini haiz
belgelerde tesbit edilmiş olması halinde, ilamların icrasına dair hükümler
kıyasen uygulanır.
BORÇLU CARİ HESAP VEYA KISA, ORTA, UZUN VADELİ KREDİ
ŞEKLİNDE İŞLEYEN NAKDİ KREDİLERİ VE GAYRİ NAKDİ KREDİLERİ TEMİNEN ALINAN
İPOTEKLER
MADDE 150/ı
- (Değişik: 4949 - 17.7.2003 / m.43) Borçlu
cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdî veya
gayrinakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu
kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi
kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya
kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap
özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin
veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan
tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen
adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince
tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne
ibraz ederse icra müdürü 149 uncu madde uyarınca işlem yapar. Şu kadar ki,
krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya
da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya
68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün
içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra
mahkemesine şikâyette bulunmak hakkı saklıdır. Bu takdirde krediyi kullandıran
taraf alacağını 68/b maddesi çerçevesinde diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa,
krediyi kullanan tarafın şikâyeti reddedilir. İcra mahkemesinde yapılan
inceleme sırasında, borçlu, borcun sona erdiğine veya ertelendiğine ilişkin
resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunmadıkça takibin durdurulmasına
karar verilemez. Hesap özetinin, tazmin talebinin veya ihtarın ipotekli
taşınmaz maliki üçüncü kişiye tebliğ edilmesi veya tebliğ edilmiş sayılması
Türk Medenî Kanununun 887
nci maddesinde öngörülen ödeme istemi yerine geçer.
PAYLAŞTIRMA
MADDE 151 - Rehin bedelinden masrafların
çıkarılmasında ve artanın alacaklılar arasında paylaştırılmasında 138 inci
madde hükmü tatbik olunur.
Satış tutarı alacaklıların alacağını ödemeğe yetmezse
icra müdürü 206 ncı maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarına göre alacaklıların
her birine ait sıra ve payları tayin eder.
141,142 ve 144 üncü maddelerin hükümleri burada da
caridir.
REHİN AÇIĞI BELGESİ
MADDE 152 - (Değişik: 538 - 18.2.1965)
Rehin, satış istiyenin alacağına derece itibariyle rüçhanı olan diğer rehinli
alacakların tutarından fazla bir bedelle alıcı çıkmamasından dolayı satılamazsa
veya satılıp da tutarı takip olunan alacağa yetmezse, alacaklıya bütün veya
geri kalan alacağı için bir belge verilir.
Alacağı irat senedinden veya bir taşınmaz
mükellefiyetinde doğmıyan alacaklı, bu suretle tahsil edemediği alacağı için
borçlunun sıfatına göre iflâs veya haciz yoluna gidebilir.
Alacaklı, satış yapılmamışsa artırma gününden, satış
yapılması halinde satışın kesinleşmesi tarihinden itibaren bir sene içinde
haciz yolu ile takip talebinde bulunursa yeniden icra veya ödeme emri tebliğine
lüzum yoktur.
Rehin açığı belgesi, borç ikrarını mutazammın senet
mahiyetindedir.
İPOTEKLİ ALACAKTA ALACAKLININ GAİP BULUNMASI VEYA
BORCU ALMAKTAN İMTİNAI
MADDE 153 - İpotekle temin edilmiş ve
vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının
gaip ve ikametgâhının meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği
çözmekten imtina ettiğini beyan ederse icra dairesi on beş gün içinde daireye
gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ
eder. Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep
beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde
borclu borcunu icra dairesine tamamile yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın
alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir. Bu karar tapu
dairesine tebliğ edilerek ipotekli taşınmazın siciline geçirilir.
Vadesi gelmeyen borcun ipotek senedi mucibince işlemiş
ve işleyecek bütün faizleri ile birlikte tediyesini deruhte eden borçlu
hakkında da yukarıki hüküm cereyan eder.
(...) (Madde
153'ün 3. fıkrası, 14.2.2011 tarih ve 27846 sayılı R.G.'de yayımlanan,
14.1.2011 tarih ve 6103 sayılı Kanun'un 41/2-l
maddesi hükmü gereğince 1/7/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere
yürürlükten kaldırılmıştır.)
Rehnin paraya çevrilmesine ilişkin hükümlerin gemilere
uygulanması:
MADDE 153/a - (Ek: 6103 - 14.1.2011 / m.41/2-ı /
Yürürlük / m.43) Taşınır
rehninin paraya çevrilmesine ilişkin hükümler, bayrağına ve sicile kayıtlı olup
olmadığına bakılmaksızın bir gemi üzerindeki hapis hakkı ile gemi alacağının
verdiği rehin hakkının paraya çevrilmesinde de uygulanır.
İpoteğin paraya çevrilmesine ilişkin hükümler, gemi
ipoteğinin paraya çevrilmesine de uygulanır. Bu hükümlerde geçen “taşınmaz”
terimi Türkiye’de veya yurt dışında sicile kayıtlı olan gemileri; “tapu sicili”
terimi gemi sicilini ve “ipotek” terimi gemi ipoteklerini anlatır. Gemi
ipoteklerinin paraya çevrilmesinde, geminin ihtiyaten haczedildiği veya geminin
sicile kayıtlı olduğu yer icra dairesi yetkilidir.
Taşınır rehninin ve ipoteğin paraya çevrilmesine
ilişkin müşterek hükümler, gemiler üzerindeki rehin haklarının paraya
çevrilmesine de uygulanır; şu kadar ki, bu Kanunun:
1. 150/e maddesinin birinci fıkrasında öngörülen süre,
bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemiler için üç
aydır.
2. 150/h maddesinin yerine Türk Ticaret Kanununun 1377
nci maddesi uygulanır.
3. 151 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca
yapılacak sıra cetveli, bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına
bakılmaksızın bütün gemiler için Türk Ticaret Kanununun 1389 ilâ 1397 nci
maddesi hükümlerine göre düzenlenir.
4. 153 üncü maddesinin yerine Türk Ticaret Kanununun
1052 ve 1053 üncü maddeleri uygulanır.
< Önceki |
---|