KABAHATLER
KANUNU
Kanun Numarası: 5326
Kanun Kabul Tarihi: 30/03/2005
Yayımlandığı Resmi Gazete No: 25772 Mükerrer
Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 31/03/2005
BİRİNCİ KISIM : GENEL HÜKÜMLER
BİRİNCİ BÖLÜM:AMAÇ VE KAPSAM, TANIM, KANUNİLİK İLKESİ VE KANUNUN UYGULAMA
ALANI
AMAÇ VE KAPSAM
Madde 1 - (1) Bu Kanunda; toplum düzenini, genel ahlakı, genel sağlığı, çevreyi ve
ekonomik düzeni korumak amacıyla;
a) Kabahatlere ilişkin genel ilkeler,
b) Kabahatler karşılığında uygulanabilecek olan idari yaptırımların türleri
ve sonuçları,
c) Kabahatler dolayısıyla karar alma süreci,
d) İdari yaptırıma ilişkin kararlara karşı kanun yolu,
e) İdari yaptırım kararlarının yerine getirilmesine ilişkin esaslar,
Belirlenmiş ve çeşitli kabahatler tanımlanmıştır.
TANIM
Madde 2 - (1) Kabahat deyiminden; kanunun, karşılığında idari yaptırım
uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlaşılır.
GENEL KANUN NİTELİĞİ
Madde 3 - (Değişik madde: 06/12/2006 - 5560 S.K.31.md)
(1) Bu Kanunun;
a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer
kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,
b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya
geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,
uygulanır.
KANUNİLİK İLKESİ
Madde 4 - (1) Hangi fiillerin kabahat oluşturduğu, kanunda açıkça tanımlanabileceği
gibi; kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün
içeriği, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle de doldurulabilir.
(2) Kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarı, ancak
kanunla belirlenebilir.
ZAMAN BAKIMINDAN UYGULAMA
Madde 5 - (1) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun zaman bakımından
uygulamaya ilişkin hükümleri kabahatlar bakımından da uygulanır. Ancak,
kabahatlar karşılığında öngörülen idari yaptırımlara ilişkin kararların yerine
getirilmesi bakımından derhal uygulama kuralı geçerlidir.
(2) Kabahat, failin icrai veya ihmali davranışı gerçekleştirdiği zaman
işlenmiş sayılır. Neticenin oluştuğu zaman, bu bakımdan dikkate alınmaz.
YER BAKIMINDAN UYGULAMA
Madde 6 - (1) 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun yer bakımından uygulamaya ilişkin
8 inci maddesi hükümleri, kabahatler bakımından da uygulanır. Ancak, kanunlarda
aksine hüküm bulunan haller saklıdır.
İKİNCİ BÖLÜM:KABAHATTEN DOLAYI SORUMLULUĞUN ESASLARI
KABAHATİN İHMALİ DAVRANIŞLA İŞLENMESİ
Madde 7.- (1) Kabahat, icrai veya ihmali davranışla işlenebilir. İhmali davranışla
işlenmiş kabahatin varlığı için kişi açısından belli bir icrai davranışta
bulunma hususunda hukuki yükümlülüğün varlığı gereklidir.
ORGAN VEYA TEMSİLCİNİN DAVRANIŞINDAN DOLAYI SORUMLULUK
Madde 8 - (1) Organ veya temsilcilik görevi yapan ya da organ veya temsilci
olmamakla birlikte, tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde görev üstlenen kişinin
bu görevi kapsamında işlemiş bulunduğu kabahatten dolayı tüzel kişi hakkında da
idari yaptırım uygulanabilir.
(2) Temsilci sıfatıyla hareket eden kişinin bu sıfatla bağlantılı olarak
işlemiş bulunduğu kabahatten dolayı temsil edilen gerçek kişi hakkında da idari
yaptırım uygulanabilir. Gerçek kişiye ait bir işte çalışan kişinin bu faaliyeti
çerçevesinde işlemiş bulunduğu kabahatten dolayı, iş sahibi kişi hakkında da
idari yaptırım uygulanabilir.
(3) Kanunun, organ veya temsilcide ya da temsil edilen kişide özel
nitelikler aradığı hallerde de yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanır.
(4) Birinci ve ikinci fıkra hükümleri, organ veya temsilcilik ya da hizmet
ilişkisinin dayanağını oluşturan işlemin hukuken geçerli olmaması halinde de
uygulanır.
KAST VEYA TAKSİR
Madde 9 - (1) Kabahatler, kanunda açıkça hüküm bulunmayan hallerde, hem kasten hem de
taksirle işlenebilir.
HATA
Madde 10 - (1) Türk Ceza Kanununun hata hallerine ilişkin hükümleri, ancak
kasten işlenen kabahatler bakımından uygulanır.
SORUMLULUK
Madde 11 - (1) Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmamış çocuk hakkında idari
para cezası uygulanamaz.
(2) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını
algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği
önemli derecede azalmış olan kişi hakkında idari para cezası uygulanmaz.
HUKUKA UYGUNLUK NEDENLERİ İLE KUSURLULUĞU ORTADAN KALDIRAN NEDENLER
Madde 12 - (1) Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, Türk Ceza Kanununun
hukuka uygunluk nedenleri ile kusurluluğu ortadan kaldıran nedenlere ilişkin
hükümleri, kabahatler bakımından da uygulanır.
TEŞEBBÜS
Madde 13 - (1) Kabahate teşebbüs cezalandırılmaz. Ancak, teşebbüsün de
cezalandırılabileceğine dair ilgili kanunda hüküm bulunan haller saklıdır. Bu
durumda, Türk Ceza Kanununun suça teşebbüse ve gönüllü vazgeçmeye ilişkin
hükümleri, kabahatler bakımından da uygulanır.
İŞTİRAK
Madde 14 - (1) Kabahatin işlenişine birden fazla kişinin iştirak etmesi halinde
bu kişilerin her biri hakkında, fail olarak idari para cezası verilir.
(2) Özel faillik niteliğinin arandığı durumlarda, kabahate iştirak eden ve
bu niteliği taşımayan kişi hakkında da fail olarak idari para cezası verilir.
(3) Kabahate iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin
varlığı yeterlidir. Kabahatin işlenişine iştirak eden kişi hakkında,
diğerlerinin sorumlu olup olmadığı göz önünde bulundurulmaksızın idari para
cezası verilir.
(4) Kanunda özel faillik niteliğini taşıyan kişi açısından suç, diğer
kişiler açısından kabahat olarak tanımlanan fiilin, bu niteliği taşıyan ve
taşımayan kişiler tarafından ortaklaşa işlenmesi halinde suça iştirake ilişkin
hükümler uygulanır.
İÇTİMA
Madde 15 - (1) Bir fiil ile birden fazla kabahatin işlenmesi halinde bu kabahatlere
ilişkin tanımlarda sadece idari para cezası öngörülmüşse, en ağır idari para
cezası verilir. Bu kabahatlerle ilgili olarak kanunda idari para cezasından
başka idari yaptırımlar da öngörülmüş ise, bu yaptırımların her birinin
uygulanmasına karar verilir.
(2) Aynı kabahatin birden fazla işlenmesi halinde her bir kabahatle ilgili
olarak ayrı ayrı idari para cezası verilir. Kesintisiz fiille işlenebilen
kabahatlerde, bu nedenle idari yaptırım kararı verilinceye kadar fiil tek
sayılır.
(3) Bir fiil hem kabahat hem de suç olarak tanımlanmış ise, sadece suçtan
dolayı yaptırım uygulanabilir. Ancak, suçtan dolayı yaptırım uygulanmayan
hallerde kabahat dolayısıyla yaptırım uygulanır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:İDARİ YAPTIRIMLAR
YAPTIRIM TÜRLERİ
Madde 16 - (1) Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımlar, idari
para cezası ve idari tedbirlerden ibarettir.
(2) İdari tedbirler, mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer
alan diğer tedbirlerdir.
İDARİ PARA CEZASI
Madde 17 - (1) İdari para cezası, maktu veya nispi olabilir.
(2) İdari para cezası, kanunda alt ve üst sınırı gösterilmek suretiyle de
belirlenebilir. Bu durumda, idari para cezasının miktarı belirlenirken işlenen
kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumu birlikte göz
önünde bulundurulur.
((3) (Değişik fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.32.md) 10/12/2003 tarihli ve
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (III)
sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri tarafından verilen idarî para
cezalarının ilgili kanunlarında 1/6/2005 tarihinden sonra belirlenen oranın
dışındaki kısmı ile Cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemeler tarafından verilen
idarî para cezaları Genel Bütçeye gelir kaydedilir. Sosyal güvenlik kurumları
ile mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezaları kendi bütçelerine
gelir kaydedilir. Diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen idarî para
cezaları ise, ilgili kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Genel
Bütçeye gelir kaydedilir. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının
verdiği para cezaları, kendi kanunlarındaki hükümlere tâbidir. Kişinin ekonomik
durumunun müsait olmaması halinde, idarî para cezasının, ilk taksitinin peşin
ödenmesi koşuluyla, bir yıl içinde ve dört eşit taksit halinde ödenmesine karar
verilebilir. Taksitlerin zamanında ve tam olarak ödenmemesi halinde, idarî para
cezasının kalan kısmının tamamı tahsil edilir.
(4) (Değişik fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.32.md) Genel Bütçeye gelir
kaydedilmesi gereken idarî para cezalarına ilişkin kesinleşen kararlar,
21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil
dairelerine gönderilir. Sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler
tarafından verilen idarî para cezaları, ilgili kanunlarında aksine hüküm
bulunmadığı takdirde, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun
hükümlerine göre kendileri tarafından tahsil olunur. Diğer kamu kurum ve
kuruluşları tarafından verilen ve Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmeyen
idarî para cezaları, ilgili kanunlarında özel hüküm bulunmadığı takdirde genel
hükümlere göre tahsil olunur.
(5) İdari para cezası tamamen tahsil edildikten itibaren en geç bir ay
içinde durum, ilgili kamu kurum ve kuruluşuna bildirilir.
(6) Kabahat dolayısıyla idari para cezası veren kamu görevlisi, ilgilinin
rıza göstermesi halinde bunun tahsilatını derhal kendisi gerçekleştirir. İdari
para cezasını kanun yoluna başvurmadan önce ödeyen kişiden bunun dörtte üçü
tahsil edilir. Peşin ödeme, kişinin bu karara karşı kanun yoluna başvurma
hakkını etkilemez.
(7) İdari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl
için 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci
maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında
artırılarak uygulanır. Bu suretle idari para cezasının hesabında bir Türk
Lirasının küsuru dikkate alınmaz. Bu fıkra hükmü, nispi nitelikteki idari para cezaları
açısından uygulanmaz.
MÜLKİYETİN KAMUYA GEÇİRİLMESİ
Madde 18 - (1) Kabahatin konusunu oluşturan veya işlenmesi suretiyle elde edilen
eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine, ancak kanunda açık hüküm bulunan
hallerde karar verilebilir.
(2) Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar, eşyanın;
a) Kullanılmaz hale getirilmesi,
b) Niteliğinin değiştirilmesi,
c) Ancak belli bir surette kullanılması,
Koşullarından birinin yerine getirilmesine bağlı olarak belli bir süre
geciktirilebilir. Belirlenen süre zarfında koşulun yerine getirilmemesi halinde
eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir.
(3) Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar kesinleşinceye kadar
ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından eşyaya elkonulabileceği gibi; eşya,
kişilerin muhafazasına da bırakılabilir.
(4) Eşyanın mülkiyeti, kanunda açık hüküm bulunan hallerde ilgili kamu
kurum ve kuruluşuna, aksi takdirde Devlete geçer.
(5) Eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilebilmesi için fail
hakkında idari para cezası veya başka bir idari yaptırım kararı verilmiş olması
şart değildir.
(6) Kaim değerin mülkiyetinin kamuya geçirilmesine de karar verilebilir.
(7) Mülkiyeti kamuya geçirilen eşya, başka suretle değerlendirilmesi mümkün
olmazsa imha edilir.
(8) Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar, kesinleşmesi halinde
yerine getirilir.
SAKLI TUTULAN HÜKÜMLER
Madde 19 - (1) Diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre
için;
a) Bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi,
b) İşyerinin kapatılması,
c) Ruhsat veya ehliyetin geri alınması,
d) Kara, deniz veya hava nakil aracının trafikten veya seyrüseferden
alıkonulması,
Gibi yaptırımlara ilişkin hükümler, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine
uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklıdır.
SORUŞTURMA ZAMANAŞIMI
Madde 20 - (1) Soruşturma zamanaşımının dolması halinde kabahatten dolayı kişi
hakkında idari para cezasına karar verilemez.
(2) (Değişik fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.33.md) Soruşturma zamanaşımı
süresi;
a) Yüzbin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren
kabahatlerde beş,
b) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasını gerektiren
kabahatlerde dört,
c) Ellibin Türk Lirasından az idarî para cezasını gerektiren kabahatlerde
üç,
yıldır. (Ek cümle: 13/02/2011-6111 S.K 22.mad.) Ancak (Ek ibare:
31/03/2011-6217 S.K 27 mad.) , 89 uncu maddesi hariç olmak üzere 1111
sayılı Askerlik Kanunu, 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu, 2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanunu, 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle
Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun, 3376 sayılı Anayasa
Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun, 4925 sayılı Karayolu Taşıma
Kanunu, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve 6001 sayılı Karayolları Genel
Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda belirtilen ve idari para
cezasını gerektiren fiilin işlendiği tarihi takip eden takvim yılının son günü
bitimine kadar idari para cezası verilerek tebliğ edilmediği takdirde idari
yaptırım kararı verilemez, verilmiş olanlar düşer.
(3) Nispi idari para cezasını gerektiren kabahatlerde zamanaşımı süresi
sekiz yıldır.
(4) Zamanaşımı süresi, kabahate ilişkin tanımdaki fiilin işlenmesiyle veya
neticenin gerçekleşmesiyle işlemeye başlar.
(5) Kabahati oluşturan fiilin aynı zamanda suç oluşturması halinde suça
ilişkin dava zamanaşımı hükümleri uygulanır.
YERİNE GETİRME ZAMANAŞIMI
Madde 21 - (1) Yerine getirme zamanaşımının dolması halinde idari para cezasına
veya mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar artık yerine getirilemez.
(2) Yerine getirme zamanaşımı süresi;
a) Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasına karar verilmesi
halinde yedi,
b) Yirmibin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasına karar verilmesi
halinde beş,
c) Onbin Türk Lirası veya daha fazla idari para cezasına karar verilmesi
halinde dört,
d) Onbin Türk Lirasından az idari para cezasına karar verilmesi halinde üç,
Yıldır.
(3) Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin zamanaşımı süresi on yıldır.
(4) (Değişik fıkra: 23/07/2010-6009 S.K/37.md.) Zamanaşımı süresi,
kararın kesinleşmesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı
başından itibaren işlemeye başlar.
(5) Kanun hükmü gereği olarak idari yaptırımın yerine getirilmesine
başlanamaması veya yerine getirilememesi halinde zamanaşımı işlemez.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM:KARAR VERME YETKİSİ VE KANUN YOLLARI
İDARİ YAPTIRIM KARARI VERME YETKİSİ
Madde 22 - (1) Kabahat dolayısıyla idari yaptırım kararı vermeye ilgili kanunda
açıkça gösterilen idari kurul, makam veya kamu görevlileri yetkilidir.
(2) Kanunda açık hüküm bulunmayan hallerde ilgili kamu kurum ve kuruluşunun
en üst amiri bu konuda yetkilidir.
(3) İdari kurul, makam veya kamu görevlileri, ancak ilgili kamu kurum ve
kuruluşunun görev alanına giren yerlerde işlenen kabahatler dolayısıyla idari
yaptırım kararı vermeye yetkilidir.
(4) 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun yer
bakımından yetki kuralları kabahatler açısından da geçerlidir.
CUMHURİYET SAVCISININ KARAR VERME YETKİSİ
Madde 23 - (1) Cumhuriyet savcısı, kanunda açıkça hüküm bulunan hallerde bir kabahat
dolayısıyla idari yaptırım kararı vermeye yetkilidir.
(2) Bir suç dolayısıyla başlatılan soruşturma kapsamında bir kabahatin
işlendiğini öğrenmesi halinde Cumhuriyet savcısı durumu ilgili kamu kurum ve
kuruluşuna bildirebileceği gibi, kendisi de idari yaptırım kararı verebilir.
(3) Soruşturma konusu fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması halinde
Cumhuriyet savcısı bu nedenle idari yaptırım kararı verir. Ancak, bunun için
ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından idari yaptırım kararı verilmemiş
olması gerekir.
MAHKEMENİN KARAR VERME YETKİSİ
Madde 24 - (1) Kovuşturma konusu fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması halinde
mahkeme tarafından idari yaptırım kararı verilir.
İDARİ YAPTIRIM KARARI
Madde 25 - (1) İdari yaptırım kararına ilişkin tutanakta;
a) Hakkında idari yaptırım kararı verilen kişinin kimlik ve adresi,
b) İdari yaptırım kararı verilmesini gerektiren kabahat fiili,
c) Bu fiilin işlendiğini ispata yarayacak bütün deliller,
d) Karar tarihi ve kararı veren kamu görevlilerinin kimliği,
Açık bir şekilde yazılır. Tutanakta, ayrıca kabahati oluşturan fiil,
işlendiği yer ve zaman gösterilerek açıklanır.
KARARLARIN TEBLİĞİ
Madde 26 - (1) İdari yaptırım kararı, 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat
Kanunu hükümlerine göre ilgili kişiye tebliğ edilir. Tebligat metninde bu
karara karşı başvurulabilecek kanun yolu, mercii ve süresi açık bir şekilde
belirtilir.
(2) İdari yaptırım kararının ilgili gerçek kişinin huzurunda verilmesi
halinde tutanakta bu husus açıkça belirtilir. Bu karara karşı başvurabileceği
kanun yolu, mercii ve süresine ilişkin olarak bilgilendirildikten sonra kişinin
karar tutanağını imzalaması istenir. İmzadan kaçınılması halinde bu durum
tutanakta açıkça belirtilir. Karar tutanağının bir örneği kişiye verilir.
(3) Tüzel kişi hakkında verilen idari yaptırım kararları her halde ilgili
tüzel kişiye tebliğ edilir.
BAŞVURU YOLU
Madde 27 - (1) İdari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari
yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en
geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde
başvurunun yapılmamış olması halinde idari yaptırım kararı kesinleşir.
(2) Mücbir sebebin varlığı dolayısıyla bu sürenin geçirilmiş olması halinde
bu sebebin ortadan kalktığı tarihten itibaren en geç yedi gün içinde karara
karşı başvuruda bulunulabilir. Bu başvuru, kararın kesinleşmesini engellemez;
ancak, mahkeme yerine getirmeyi durdurabilir.
(3) Başvuru, bizzat kanuni temsilci veya avukat tarafından sulh ceza
mahkemesine verilecek bir dilekçe ile yapılır. Başvuru dilekçesi, iki nüsha
olarak verilir.
(4) Başvuru dilekçesinde, idari yaptırım kararına ilişkin bilgiler, bu
karara karşı ileri sürülen deliller açık bir şekilde gösterilir. Dilekçede
ayrıca, başvurunun süresinde yapılmasını engelleyen mücbir sebep dayanaklarıyla
gösterilir.
(5) (Değişik fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.34.md) İdarî yaptırım
kararının mahkeme tarafından verilmesi halinde, bu karara karşı ancak itiraz
yoluna gidilebilir.
(6) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.34.md) Soruşturma konusu fiilin suç değil de
kabahat oluşturduğu gerekçesiyle idarî yaptırım kararı verilmesi halinde;
kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz edildiği takdirde, idarî yaptırım
kararına karşı başvuru da bu itiraz merciinde incelenir.
(7) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.34.md) Kovuşturma konusu fiilin suç değil de
kabahat oluşturduğu gerekçesiyle idarî yaptırım kararı verilmesi halinde;
fiilin suç oluşturmaması nedeniyle verilen beraat kararına karşı kanun yoluna
gidildiği takdirde, idarî yaptırım kararına karşı itiraz da bu kanun yolu
merciinde incelenir.
(8) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.34.md) İdarî yaptırım kararının verildiği işlem
kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idarî yargının görev alanına giren
kararların da verilmiş olması halinde; idarî yaptırım kararına ilişkin hukuka
aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte idarî yargı merciinde
görülür.
BAŞVURUNUN İNCELENMESİ
Madde 28 - (1) Başvuru üzerine mahkemece yapılan ön inceleme sonucunda;
a) Yetkili olmadığının anlaşılması halinde dosyanın yetkili sulh ceza
mahkemesine gönderilmesine,
b) Başvurunun süresi içinde yapılmadığının, başvuru konusu idari yaptırım
kararının sulh ceza mahkemesinde incelenebilecek kararlardan olmadığının veya
başvuranın buna hakkı bulunmadığının anlaşılması halinde, bu nedenlerle
başvurunun reddine,
c) (a) ve (b) bentlerinde sayılan nedenlerin bulunmaması halinde başvurunun
usulden kabulüne,
Karar verilir.
(2) Başvurunun usulden kabulü halinde mahkeme dilekçenin bir örneğini
ilgili kamu kurum ve kuruluşuna tebliğ eder.
(3) İlgili kamu kurum ve kuruluşu, başvuru dilekçesinin tebliği tarihinden
itibaren en geç onbeş gün içinde mahkemeye cevap verir. Başvuru konusu idari
yaptırıma ilişkin işlem dosyasının tamamının bir örneği, cevap dilekçesi ile
birlikte mahkemeye verilir. Mahkeme, işlem dosyasının aslını da ilgili kamu
kurum ve kuruluşundan isteyebilir. Cevap dilekçesi, idari yaptırım kararına
karşı başvuruda bulunan kişi sayısından bir fazla nüsha olarak verilir.
(4) Mahkeme, başvuruda bulunan kişilere cevap dilekçesinin bir örneğini
tebliğ eder; talep üzerine veya re'sen tarafları çağırarak belli bir gün ve
saatte dinleyebilir. Dinleme için belirlenen günle tebligatın yapılacağı gün
arasında en az bir haftalık zaman olmasına dikkat edilir. Dinleme sırasında
taraflar veya avukatları hazır bulunur. Mazeretsiz olarak hazır bulunmama,
yokluklarında karar verilmesine engel değildir. Bu husus, tebligat yazısında
açıkça belirtilir.
(5) Ceza Muhakemesi Kanununun tanıklığa, bilirkişi incelemesine ve keşfe
ilişkin hükümleri, bu başvuru ile ilgili olarak da uygulanır.
(6) Dinlemede sırasıyla; hazır bulunan başvuru sahibi ve avukatı, ilgili
kamu kurum ve kuruluşunun temsilcisi, varsa tanıklar dinlenir, bilirkişi raporu
okunur, diğer deliller ortaya konulur.
(7) Mahkeme, ilgilileri dinledikten ve bütün delilleri ortaya koyduktan
sonra aleyhinde idari yaptırım kararı verilen ve hazır bulunan tarafa son
sözünü sorar. Son söz hakkı, aleyhinde idari yaptırım kararı verilen tarafın
kanuni temsilcisi veya avukatı tarafından da kullanılabilir. Mahkeme son
kararını hazır bulunan tarafların huzurunda açıklar.
(8) Mahkeme, son karar olarak idari yaptırım kararının;
a) Hukuka uygun olması nedeniyle, "başvurunun reddine",
b) Hukuka aykırı olması nedeniyle, "idari yaptırım kararının
kaldırılmasına",
Karar verir.
(9) (Ek fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.35.md) İdarî para cezasının alt ve üst
sınırının kanunda gösterildiği kabahatler dolayısıyla verilmiş idarî para
cezasına karşı başvuruda bulunulması halinde, mahkeme idarî para cezasının
miktarında değişiklik yaparak da başvurunun kabulüne karar verebilir.
(10) Üçbin * Türk Lirası dahil
idari para cezalarına karşı başvuru üzerine verilen kararlar kesindir.
İTİRAZ YOLU
Madde 29 - (1) Mahkemenin verdiği son karara karşı, Ceza Muhakemesi Kanununa
göre * itiraz edilebilir. Bu
itiraz, kararın tebliği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde yapılır.
(2) İtirazla ilgili karar, dosya üzerinden inceleme yapılarak verilir.
(3) Mahkeme, her bir itirazla ilgili olarak "itirazın kabulüne"
veya "itirazın reddine" karar verir.
(4) Mahkemenin verdiği karar taraflara tebliğ edilir. Vekil olarak avukatla
temsil edilme halinde ayrıca taraflara tebligat yapılmaz.
(5) (Değişik fıkra: 31/03/2011-6217 S.K 27 mad.) İdarî yaptırım
kararının ağır ceza mahkemesi tarafından verilmesi halinde bu karara karşı Ceza
Muhakemesi Kanununa göre itiraz edilebilir.
VAZGEÇME VE KABUL
Madde 30 - (1) Kanun yoluna başvuran kişi, bu konuda karar verilinceye kadar
başvurusundan vazgeçebilir. Vazgeçme halinde bir daha aynı konuda başvuruda
bulunulamaz.
(2) İlgili kamu kurum ve kuruluşu da mahkeme tarafından karar verilinceye
kadar kanun yolu başvurusunu kabul ederek idari yaptırım kararını geri
alabilir.
MASRAFLARIN VE VEKALET ÜCRETİNİN ÖDENMESİ
Madde 31 - (1) İdari yaptırım kararına karşı başvuru yolu * harca tabi değildir.
(2) Kanun yoluna başvuru dolayısıyla oluşan bütün masraflar ve vekalet
ücreti, başvurusu veya savunması reddedilen tarafça ödenir.
İKİNCİ KISIM : ÇEŞİTLİ KABAHATLER
EMRE AYKIRI DAVRANIŞ
Madde 32 - (1) Yetkili makamlar tarafından adli işlemler nedeniyle ya da kamu
güvenliği, kamu düzeni veya genel sağlığın korunması amacıyla, hukuka uygun
olarak verilen emre aykırı hareket eden kişiye yüz Türk Lirası idari para
cezası verilir. Bu cezaya emri veren makam tarafından karar verilir.
(2) Bu madde, ancak ilgili kanunda açıkça hüküm bulunan hallerde
uygulanabilir.
(3) 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 526 ncı maddesine
diğer kanunlarda yapılan yollamalar, bu maddeye yapılmış sayılır.
DİLENCİLİK
Madde 33 - (1) Dilencilik yapan kişiye, elli Türk Lirası idari para cezası
verilir. Ayrıca, dilencilikten elde edilen gelire elkonularak mülkiyetin kamuya
geçirilmesine karar verilir.
(2) Bu kabahat dolayısıyla idari para cezasına ve elkoymaya kolluk veya
belediye zabıta görevlileri, mülkiyetin kamuya geçirilmesine mülki amir veya
belediye encümeni karar verir.
KUMAR
Madde 34 - (1) Kumar oynayan kişiye, yüz Türk Lirası idari para cezası verilir.
Ayrıca, kumardan elde edilen gelire elkonularak mülkiyetin kamuya geçirilmesine
karar verilir.
(2) Bu kabahat dolayısıyla idari para cezasına ve elkoymaya kolluk
görevlileri, mülkiyetin kamuya geçirilmesine mülki amir karar verir.
SARHOŞLUK
Madde 35 - (1) Sarhoş olarak başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde
davranışlarda bulunan kişiye, kolluk görevlileri tarafından elli Türk Lirası
idari para cezası verilir. Kişi, ayrıca sarhoşluğun etkisi geçinceye kadar
kontrol altında tutulur.
GÜRÜLTÜ
Madde 36 - (1) Başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde gürültüye neden
olan kişiye, elli Türk Lirası idari para cezası verilir.
(2) Bu fiilin bir ticari işletmenin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi
halinde işletme sahibi gerçek veya tüzel kişiye bin Türk Lirasından beşbin Türk
Lirasına kadar idari para cezası verilir.
(3) Bu kabahat dolayısıyla idari para cezasına kolluk veya belediye zabıta
görevlileri karar verir.
RAHATSIZ ETME
Madde 37 - (1) Mal veya hizmet satmak için başkalarını rahatsız eden kişi, elli Türk
Lirası idari para cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu kabahat dolayısıyla idari para cezası vermeye kolluk veya belediye
zabıta görevlileri yetkilidir.
İŞGAL
Madde 38 - (1) Yetkili makamların açık ve yazılı izni olmaksızın meydan,
cadde, sokak veya yayaların gelip geçtiği kaldırımları işgal eden veya
buralarda mal satışa arz eden kişiye, belediye zabıta görevlileri tarafından
elli Türk Lirası idari para cezası verilir.
(2) Yetkili makamların açık ve yazılı izni olmaksızın meydan, cadde, sokak
veya yayaların gelip geçtiği kaldırımlar üzerine inşaat malzemesi yığan kişiye,
belediye zabıta görevlileri tarafından yüz Türk Lirasından beşyüz Türk Lirasına
kadar idari para cezası verilir.
(3) Özel kanunlardaki hükümler saklıdır.
TÜTÜN MAMULLERİNİN TÜKETİLMESİ
Madde 39 - (1) Kamu hizmet binalarının kapalı alanlarında tütün mamulü tüketen kişiye,
ilgili idari birim amirinin yetkili kıldığı kamu görevlileri tarafından elli
Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu fıkra hükmü, tütün mamulü
tüketilmesine tahsis edilen alanlarda uygulanmaz.
(2) Toplu taşıma araçlarında tütün mamulü tüketen kişiye, elli Türk Lirası
idari para cezası verilir. Kabahatin özel hukuk kişileri tarafından işletilen
toplu taşıma araçlarında işlenmesi halinde bu ceza ilk başvurulan kolluk birim
yetkilileri tarafından verilir. Kamuya ait toplu taşıma araçlarında işlenmesi
halinde idari para cezası verme yetkisi bakımından birinci fıkra hükmü
uygulanır.
(3) Özel hukuk kişilerine ait olan ve herkesin girebileceği binaların
kapalı alanlarında, tütün mamullerinin tüketilemeyeceğini belirtir açık bir
işarete yer verilmesine rağmen, bu yasağa aykırı hareket eden kişiye, elli Türk
Lirası idari para cezası verilir. Bu ceza, şikayet üzerine en yakın kolluk
birimi yetkililerince verilir.
KİMLİĞİ BİLDİRMEME
Madde 40 - (1) Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine
kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınan veya gerçeğe aykırı
beyanda bulunan kişiye, bu görevli tarafından elli Türk Lirası idari para
cezası verilir.
(2) Açıklamada bulunmaktan kaçınması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunması
dolayısıyla kimliği belirlenemeyen kişi tutularak durumdan derhal Cumhuriyet
savcısı haberdar edilir. Bu kişi, kimliği açık bir şekilde anlaşılıncaya kadar
gözaltına alınır ve gerekirse tutuklanır. Gözaltına ve tutuklamaya karar verme
yetkisi ve usulü bakımından Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır.
(3) Kişinin kimliğinin belirlenmesi durumunda, bu nedenle gözaltına alınma
veya tutuklanma haline derhal son verilir.
ÇEVREYİ KİRLETME
Madde 41 - (1) Evsel atık ve artıkları, bunların toplanmasına veya depolanmasına
özgü yerler dışına atan kişiye, yirmi Türk Lirası idari para cezası verilir.
Bireysel atık ve artıkların atılması halinde de bu fıkra hükmü uygulanır.
(2) Fiilin yemek pişirme ve servis yerlerinde işlenmesi halinde işletme
sahibi gerçek veya tüzel kişiye, beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına
kadar idari para cezası verilir.
(3) Hayvan kesimine tahsis edilen yerler dışında hayvan kesen veya kesilen
hayvan atıklarını sokağa veya kamuya ait sair bir alana bırakan kişiye, elli
Türk Lirası idari para cezası verilir.
(4) İnşaat atık ve artıklarını bunların toplanmasına veya depolanmasına
özgü yerler dışına atan kişiye, yüz Türk Lirasından üçbin Türk Lirasına kadar
idari para cezası verilir. İnşaat faaliyetinin bir tüzel kişi adına yürütülmesi
halinde bu tüzel kişi hakkında verilecek idari para cezasının üst sınırı beşbin
Türk Lirasıdır. Bu atık ve artıkların kaldırılmasına ilişkin masraf da ayrıca
kişiden tahsil edilir.
(5) Kullanılamaz hale gelen veya ihtiyaç fazlası ev eşyasını bunların
toplanmasına ilişkin olarak belirlenen günün dışında sokağa veya kamuya ait
sair bir yere bırakan kişiye elli Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu
eşyanın toplanması hususunda belediye tarafından belirli aralıklarla yılda üç
günden az olmamak üzere belirlenen günler önceden uygun araçlarla ilan olunur.
(6) Kullanılamaz hale gelen motorlu kara veya deniz nakil araçlarını ya da
bunların mütemmim cüzlerini sokağa veya kamuya ait sair bir yere bırakan kişiye
ikiyüzelli Türk Lirası idari para cezası verilir. Bunların kaldırılmasına
ilişkin masraf da kişiden ayrıca tahsil edilir.
(7) Bu kabahatler dolayısıyla idari para cezasına belediye zabıtagörevlileri
karar verir.
(8) Bu kabahatler dolayısıyla meydana gelen kirliliğin kişi tarafından
derhal giderilmesi halinde idari para cezasına karar verilmeyebilir.
(9) Bu madde hükümleri, belediye sınırları içinde uygulanır.
(10) Özel kanunlardaki hükümler saklıdır.
AFİŞ ASMA
Madde 42 - (1) Meydanlara veya parklara, cadde veya sokak kenarlarındaki kamuya ait
duvar veya alanlara, rızası olmaksızın özel kişilere ait alanlara bez, kağıt ve
benzeri afiş ve ilan asan kişiye, yüz Türk Lirasından üçbin Türk Lirasına kadar
idari para cezası verilir. Aynı içerikteki afiş ve ilanlar, tek fiil sayılır.
(2) Birinci fıkra hükmü, yetkili makamlardan alınan açık ve yazılı izne
dayalı olarak asılan afiş ve ilanlar açısından uygulanmaz. Bu izinde, afiş ve
ilanın asılacağı zaman dilimi açık bir şekilde gösterilir. Bu afiş ve ilanlar
izin verilen gerçek veya tüzel kişi tarafından bu sürenin dolmasını müteakip
derhal toplatılır. Toplatma yükümlülüğüne aykırı hareket edilmesi halinde
birinci fıkra hükmüne göre idari para cezası verilir.
(3) Bu afiş ve ilanların kaldırılmasına ilişkin masraflar da ilgili
kişilerden ayrıca tahsil edilir.
(4) Bu kabahatler dolayısıyla idari para cezasına, kolluk veya belediye
zabıta görevlileri karar verir.
(5) Özel kanunlardaki hükümler saklıdır.
SİLAH TAŞIMA
Madde 43 - (1) Yetkili makamlardan ruhsat almaksızın kanuna göre yasak olmayan
silahları park, meydan, cadde veya sokaklarda görünür bir şekilde taşıyan
kişiye, kolluk tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verilir.
TÜZEL KİŞİLERİN SORUMLULUĞU
Madde 43/A - (1) Daha ağır idarî para cezasını
gerektiren bir kabahat oluşturmadığı hallerde, bir özel hukuk tüzel kişisinin
organ veya temsilcisi ya da organ veya temsilci olmamakla birlikte bu tüzel
kişinin faaliyeti çerçevesinde görev üstlenen bir kişi tarafından;
a) 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun;
1) 157 nci ve 158 inci maddelerinde tanımlanan dolandırıcılık suçunun,
2) 235 inci maddesinde tanımlanan ihaleye fesat karıştırma suçunun,
3) 236 ncı maddesinde tanımlanan edimin ifasına fesat karıştırma suçunun,
4) 252 nci maddesinde tanımlanan rüşvet suçunun,
5) 282 nci maddesinde tanımlanan suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini
aklama suçunun,
b) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 160 ıncı
maddesinde tanımlanan zimmet suçunun,
c) 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda
tanımlanan kaçakçılık suçlarının,
ç) 4/12/2003 tarihli ve 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanununun Ek 5 inci
maddesinde tanımlanan suçun,
d) 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 8 inci
maddesinde tanımlanan terörün finansmanı suçunun,
tüzel kişinin yararına olarak işlenmesi halinde, ayrıca bu tüzel kişiye
onbin Türk Lirasından ikimilyon Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.
(2) Bu madde hükümlerine göre idari para cezasına karar vermeye, birinci
fıkrada sayılan suçlardan dolayı yargılama yapmakla görevli mahkeme yetkilidir.
TÜZEL KİŞİLERİN BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Madde 43/B - (Ek madde:02/07/2012-6352 S.K./102.md.)
(1) 5411 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinde tanımlanan; bankalara, finansal
kuruluşlara veya paranın sayım ve incelemesini yaparak bankalara destek hizmeti
veren kuruluşlar ile mevzuat çerçevesinde dövize ilişkin işlemler yapmasına
izin verilen şirketlere, her ne amaçla olursa olsun ibraz edilen paranın sahte
olduğunun anlaşılması halinde, 5237 sayılı Kanunun 278 inci maddesinde
düzenlenen bildirim yükümlülüğü yerine getirilmediği takdirde, bu maddede
sayılan tüzel kişilere Cumhuriyet savcısı tarafından bin Türk Lirasından beşbin
Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.
Ek Madde 1 - (Ek madde:11/05/2005-5348 S.K./5.mad)
(1) 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan vergi
mahkemelerinin görevine ilişkin hükümler saklıdır.
Geçici Madde 1 - (1) Bu Kanunda (Ek ibare: 06/12/2006 - 5560 S.K.36.md) ve 1 Haziran 2005
tarihinden sonra yürürlüğe giren diğer kanunlardaki idarî para cezaları ile
ilgili olarak geçen "Türk Lirası" ibaresi karşılığında, uygulamada, 28.1.2004
tarihli ve 5083 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında
Kanun hükümlerine göre ülkede tedavülde bulunan para "Yeni Türk
Lirası" olarak adlandırıldığı sürece bu ibare kullanılır.
Geçici Madde 2 - (1) Bu Kanun hükümleri, yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla idare
mahkemelerinde dava açılarak iptali istenen idari yaptırım kararları hakkında
uygulanmaz.
Geçici Madde 3 - (1) Daha önce verilmiş olan idari para cezasına ilişkin kararlara
karşı henüz iptal davası açılmamış olmakla birlikte dava açma süresinin
geçmemiş olması halinde, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş
gün içinde 27 nci madde hükümlerine göre sulh ceza mahkemesine başvuruda
bulunulabilir.
YÜRÜRLÜK
Madde 44 - (1) Bu Kanun 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe girer. *1*
YÜRÜTME
Madde 45 - (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
< Önceki | Sonraki > |
---|