KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » Medeni Usul Hukuku »
Perşembe, 25 Nis 2024

Kadastro tespiti sırasında veya sonradan yapılan işlemler nedeniyle ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ve bundan kaynaklanan yüzölçümü hatasına ilişkin kadastro müdürlüğü işlemlerine karşı sulh hukuk mahkemesinde dava açılması gerekir.

T.C.

YARGITAY

16. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/2016

K. 2013/2232

T. 21.3.2013

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadakibelgeler okundu, gereği görüşüldü:

KARAR : Kadastro sonucu Özkonak Köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 7 parsel sayılı olarak tespit ve tescil edilen taşınmazdan kamulaştırma nedeniyle ifrazen oluşan 135 ada 1 parsel sayılı 2.250,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, satış yoluyla davacı A. İ.'ye intikal etmiştir. Davacı A. İ., adına tapuda kayıtlı bulunan 135 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, zemindeki yüzölçümünün daha fazla olduğu iddiasına dayanarak gerçek yüzölçümünün tespit edilerek düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 135 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2.250,00 metrekare olan yüzölçümünün 5.275,33 metrekare olarak düzeltilmesine karar verilmiş: hüküm davalı İdare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kayıttaki yüzölçümü ile taşınmazın gerçek yüzölçümü arasındaki farklılığın giderilmesi istemiyle açılmıştır. Dava konusu taşınmaz, öncesinde kadastro sonucu 107 ada 7 parsel olarak tespit ve tescil edilmiş, sonrasında ise bu taşınmazdan, kamulaştırma sonucu ifraz edilerek 135 ada 1 parsel olarak çapa bağlanmıştır. Çapa bağlanmış taşınmaz malların yüzölçümü kural olarak çap kaydının uygulanması ile belirlenir. Ancak, taşınmazın kadastro tespiti sırasında veya sonradan yapılan işlemler nedeniyle ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ve bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası varsa bunun düzeltmesi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre re’sen veya ilgilinin müracaatı üzerine kadastro müdürlüğünce yapılabilir. Kadastro müdürlüğünün yaptığı işlem üzerine, bu işlemin iptali için de Sulh Hukuk Mahkemelerinde dava açılma olanağı vardır. Ancak davacı tarafından, anılan Yasa'nın 41. maddesine dayanılarak işlem yapılmak üzere Kadastro Müdürlüğüne başvurulmamış ve doğrudan Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmıştır. Hal böyle olunca, anılan Yasada öngörülen işlem basamakları yerine getirilmeden, doğrudan açılan davanın dinlenme olanağı yoktur.

SONUÇ : Mahkemece, bu husus gözetilerek davanın, yargı yeri nedeniyle reddi gerekirken, esasına girilerek istemin hüküm altına alınması isabetsiz olup, davalı Tapu Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

Tags: caglayan avukat ara | medeni kanun | nüfus davaları | nüfus kaydı | perpa avukat | soyadı bulunmayan kişi | tapu davaları | tapu kaydı davaları | tapuda hata | tapuda hatanın düzeltilmesi


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.