VI- ESASIN İNCELENMESİ
Başvuru
kararları ve ekleri, Raportör Özcan ÖZBEY tarafından hazırlanan işin esasına
ilişkin rapor, itiraz konusu Yasa kuralları, dayanılan Anayasa kuralları ve
bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra
gereği görüşülüp düşünüldü:
Başvuru
kararlarında, dava konusu kurallarda öngörülen “Üst üste iki dönem
… başkanlığı
yapmış olanlar,aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve
yeniden seçilemezler.” biçimindeki sınırlamanın hukuk devleti ve demokrasi kavramları
ile demokratik toplum düzeninin gerekleriyle bağdaşmadığı, kurallardaki
düzenlemenin hakkın özüne dokunması nedeniyle ölçülülük ilkesine aykırılık
oluşturduğu, Anayasa’da yöneticilere seçilme yönünden getirilmiş bir
sınırlamanın bulunmadığı belirtilerek, kuralların Anayasa’nın 2., 13., 67. ve 135. maddelerine aykırı
olduğu ileri sürülmüştür.
İtiraz konusu kurallarda, oda ve
borsalarda üst
üste iki dönem süresince meclis başkanlığı, yönetim kurulu başkanlığı, konsey
başkanlığı ve Birlik Başkanlığı görevlerinde bulunanların aradan iki seçim
dönemi geçmedikçe aynı görevlere yeniden seçilemeyecekleri hüküm altına
alınmıştır.
İtiraz konusu kurallara ilişkin
gerekçeden, öngörülen düzenlemenin belirtilen görevlere seçilmede fırsat
eşitliğinin sağlanması amacıyla yasalaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Anayasa’nın 135. maddesinde, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları ve üst kuruluşlarının maddede belirtilen amaçlar doğrultusunda
kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen
usullere göre yargı gözetimi altında gizli oyla seçilen kamu tüzelkişileri
olduğu belirtilmiştir.
Tüzelkişilikleri olan bu tür meslek kuruluşlarının yönetsel vesayet ağırlığı,
yönetim ve mali konularda denetim yoğunluğunu getirmekle birlikte, organlarını
kendi üyeleri arasından kanunda belirlenen yöntemlere göre seçmeleri ilkesi
benimsenmiştir. Böylece Anayasa, kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının yönetim ve işleyişlerinin demokratik
hukuk devleti esaslarına uygun olması kuralını öngörmüş ve kurum içi demokratik
yapıyı sağlamıştır. Kuşkusuz demokratik düzenin en belirgin niteliği de
seçimlerdir. Seçimlerin adaletli bir katılım ile serbest, eşit ve genel-oy
ilkelerine dayalı olarak gerçekleşmesi gerekmektedir.
Anayasa’nın 135. maddesinde
öngörülen düzenleme uyarınca, oda ve borsa organlarında başkanlık yapacakların,
kanunda gösterilen usullere göre seçilecekleri açıktır. Ancak bu yetki, seçim
usullerinin belirlenmesiyle sınırlı olup, seçme ve seçilme hakkının
kullanılmasına yönelik bir yasaklamayı içermemektedir. Kanunla seçim konusunda
yapılacak düzenlemelerin demokratik hukuk devletiyle bağdaşır olması gerekir.
Anayasa’nın 2. maddesinde Türkiye
Cumhuriyeti’nin demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devleti olduğu vurgulanmış
olup, hukuk devleti; hak ve
özgürlükleri güvenceye alan devlettir.
Kanun koyucunun hukuki düzenlemelerde kendisine tanınan takdir yetkisini
anayasal sınırlar içinde adalet, hakkaniyet ve kamu yararı ölçütlerini göz
önünde tutarak kullanması ve
keyfi davranmaması gerekir.
Demokratik hukuk devletinde temel hak
ve özgürlüklerin en geniş ölçüde sağlanıp güvence altına alınması esastır. Demokratik hukuk devleti ilkesinin
vazgeçilmez unsurlarından birisi de özgür, genel, eşit ve gizli oya dayalı,
hoşgörü, açık fikirlilik ve çoğulculuk anlayışı içerisinde ilgililerin
birbirleriyle rekabet edebildiği dürüst ve düzenli seçimlerin varlığıdır. BU
ŞEKİLDEKİ BİR DEVLETTE YÖNETİME GELMEDE VE AYRILMADA TEK YOL SEÇİMLER OLUP,
BUNA İLİŞKİN YASAKLAR “DEMOKRATİK HUKUK DEVLETİ İLKESİ”YLE BAĞDAŞMAZ.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından olan
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile odalar ve borsaların meclis başkanlığı,
yönetim kurulu başkanlığı, konsey başkanlığı ve Birlik Başkanlığı gibi
görevlere “seçilme hakkı” demokratik bir haktır. İPTALİ İSTENEN KURALLARLA, ANAYASA’NIN 135. MADDESİNDE ÖNGÖRÜLMEYEN
BELLİ SÜRE BAŞKANLIK YAPANLARIN ARADAN SEKİZ YIL GEÇMEDİKÇE YENİDEN
SEÇİLEMEYECEKLERİNE İLİŞKİN YASAĞIN DEMOKRATİK GEREKLERLE İZAHI MÜMKÜN DEĞİLDİR. Bu
yasak seçime katılan üyelerin kanaatinin serbestçe oluşmasını engellediğinden
üyeler yönünden “seçme” adaylar yönünden “seçilme” hakkına müdahale
oluşturmuştur.
Kamu kurumu niteliğinde olsa da sivil toplum örgütlerine bu tür seçilememe
yasakları getirilmesi demokratik hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmayacağından
Anayasa’ya aykırılık oluşturur.
Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu
kurallar, Anayasa’nın
2. ve 135. maddelerine aykırıdır. İptalleri gerekir.
Haşim KILIÇ, Alparslan ALTAN, Recep
KÖMÜRCÜ, Hicabi DURSUN ve Erdal TERCAN bu sonuca
farklı gerekçelerle katılmışlardır.
Nuri NECİPOĞLU ve Zühtü ARSLAN bu görüşlere katılmamışlardır.
Kurallar,
Anayasa’nın 2. ve 135. maddelerine aykırı bulunarak iptal edildiğinden
Anayasa’nın 67. maddesi yönünden ayrıca inceleme yapılmasına gerek
görülmemiştir.
Kuralın
Anayasa’nın 13. maddesiyle ilgisi görülmemiştir.
18.5.2004 günlü,
5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar
Kanunu’nun;
1- 16. maddesinin “Üst üste iki dönem meclis başkanlığı yapmış olanlar, aradan
iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler.” biçimindeki beşinci fıkrasının
Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,
2- 38. maddesinin “Üst üste iki dönem meclis başkanlığı yapmış olanlar, aradan
iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler.” biçimindeki beşinci fıkrasının
Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,
3- 40. maddesinin “Üst üste iki dönem yönetim kurulu başkanlığı yapmış
olanlar, aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler.” biçimindeki üçüncü fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve
İPTALİNE,
4- Geçici 10. maddesinin birinci fıkrasının “…üst üste iki dönem süresince
meclis başkanlığı, yönetim kurulu başkanlığı, konsey başkanlığı ve Birlik
Başkanlığı görevlerinde bulunanlar aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı
görevlere yeniden seçilemezler.” bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğuna
ve İPTALİNE,
5- a-
18. maddesinin üçüncü,
b- 63. maddesinin altıncı,
c- 65. maddesinin yedinci,
fıkralarının,
6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında
Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince İPTALİNE,
Nuri NECİPOĞLU ile Zühtü ARSLAN’ın karşıoyları ve OYÇOKLUĞUYLA, 10.1.2013 gününde karar verildi.
< Önceki | Sonraki > |
---|