KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » Ceza Hukuku »
Perşembe, 25 Nis 2024

Cinsel taciz suçunda katılanların aşamalardaki birbirleriyle tutarlı ve istikrarlı beyanları dikkate alındığında sanığın katılanlara karşı cinsel taciz suçlarını işlediğinin sabit olduğu gözetilmelidir.

T.C.

YARGITAY

14. CEZA DAİRESİ

E. 2012/5763

K. 2012/6322

T. 4.6.2012

DAVA : Cinsel taciz ve hakaret suçlarından sanık M.K.'ın yapılan yargılaması sonunda; katılan A.K.'a karşı işlediği cinsel taciz suçundan mahkumiyetine, katılanlar A. S. ve M.K.'na karşı işlediği cinsel taciz suçları ve katılan Ş.K.'a karşı işlediği hakaret suçundan da beraatine dair Kuyucak Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 26.09.2008 gün ve 2006/204 Esas, 2008/268 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi katılanlar A.S. ve M.K. vekilleri, O Yer ve Üst Cumhuriyet Savcılarıyla sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğnameyle Daireye gönderilmekle incelendi;

Temyiz dilekçelerinin kapsamına göre incelemenin sanığın katılan Ş.K.'a karşı hakaret suçundan kurulan beraat hükmü dışında verilen hükümlerle sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:

KARAR : Sanığın katılan A.K.'a karşı işlediği cinsel taciz suçundan kurulan hükmün incelemesinde;

Her ne kadar tebliğnamede "Sanığın mağdure A.K.'un elini tutup bacağını ellediği ve teması içeren fiili karşısında eylemin T.C.K.nın 102/1 inci maddesinde düzenlenen cinsel saldırı niteliğinde olup olmadığı hususundaki delillerin araştırılması ve tartışılması görevinin üst dereceli asliye ceza mahkemesine ait bulunduğu gözetilmeden, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi" yönünde görüş ileri sürülmüş ise de; dosya kapsamına göre sanığın mağdurenin elini tutup bacağını ellediği şeklindeki eylemi sebebiyle ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve sanığın mağdure A.K.'a uzaktan göz kırpıp öpücük göndermesi şeklindeki eylemi sebebiyle cinsel taciz suçundan kamu davası açıldığı, vücuda fiili teması içeren ve ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen bu eyleminden bahsedilmeyip davaya konu yapılmadığından, tebliğnamedeki bu eylemle ilgili görüşe iştirak edilmemiştir.

Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 03.02.2009 gün ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararın, maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığının belirtilmesi ve olayda da katılan A.K.'un dosyaya yansıyan maddi bir zararının bulunmadığı gözetilmeden, 5271 Sayılı C.M.K.nın 231 inci maddesinde öngörülen diğer koşullar tartışılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olup olmadığına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,

Sanığın katılanlar A.S. ve M.K.'na karşı işlediği cinsel taciz suçlarından kurulan beraat hükümlerine gelince;

Katılanların aşamalardaki birbirleriyle tutarlı ve istikrarlı beyanları ve tüm dosya kapsamı karşısında, sanığın katılanlar M.K. ve A.S.'a karşı cinsel taciz suçlarını işlediğinin sabit olduğu gözetilmeden oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı biçimde beraatine karar verilmesi,

SONUÇ : Kanuna aykırı, katılanlar vekilleri, O Yer ve Üst Cumhuriyet Savcılarıyla sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 Sayılı Kanunun 8/1 inci maddesi gözetilerek C.M.U.K.nın 321 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 04.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Tags: bursada ceza avukatı | ceza avukatı | ceza kanunu madde 102 | cinsel taciz suçu | hakaret suçu | perpa ceza davası | perpada ceza avukatı | türk ceza kanunu


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.