KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » Ticaret Hukuku »
Cuma, 19 Nis 2024

Kooperatif genel kurul kararının iptali davasında genel kurul toplantılarında komiser bulundurulması usulleri tam işletilmemesi mutlak butlan sebebi olup davanın kabulü gerekir.

T.C.

YARGITAY

23. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/1715

K. 2013/2227

T. 8.4.2013

DAVA : Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, 20.06.2009 tarihli genel kurulda yönetim ve denetim kurulu üyelerinin oy çokluğu ile ibra edilmelerine, yeni yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçilmesine ve kooperatif bütçesinin onaylanmasına ilişkin kararların yasaya, anasözleşmeye ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı kooperatif temsilcileri, davanın reddini istemişlerdir.

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; Bakanlık temsilcisinin katılımının sağlanması için usulünce talepte bulunulduğu, katılmayınca katılımının beklendiği, davacının alınan kararlara karşı olumsuz oy kullandığının tutanaktan anlaşılamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava, genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun “Ticaret Bakanlığı temsilcileri ve kararların yürürlük şartı” başlıklı 87. maddesinin 2. fıkrasında, “Genel Kurul toplantıları Bakanlık temsilcisinin huzuru ile açılır ve devam eder” hükmüne; son fıkrasında ise “Ancak usulüne uygun müracaat yapıldığı halde, temsilci toplantıya gelmez ise toplantı icrasını temin etmek üzere, mahalli idare amirine durum bildirilir. Temsilci yine gelmez ise bir saat sonunda toplantıya başlanır” hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun'un 87/6. maddesi uyarınca temsilcinin niteliği ve görevi ile ilgili olarak 24.04.1969 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe konulan "Kooperatif ve Üst Kuruluşların Genel Kurullarında Bulundurulacak Ticaret Bakanlığı Temsilcisinin Nitelik ve Görevleri Hakkında Tüzük"ün 4. maddesince "Ancak, usulüne uygun şekilde istemde bulunulduğu halde temsilci toplantıya gelmezse, durum, o yerin mülkiye amirine bildirilir ve temsilci onun tarafından atanır." hükmüne yer verilmiş; 5, 6 ve 7. maddelerde toplantı öncesinde, toplantı sırasında ve sonrasında temsilcinin görevleri açıklanmıştır.

Ayrıca aynı Kanun'un 98. maddesi yollamasıyla TTK'nın uygulanması gereken anonim şirketler ile ilgili “Sermaye Şirketlerinin Genel Kurul Toplantıları ve Komiserleri Hakkında Yönetmelik” hükümleri kooperatifler hakkında da kıyasen uygulanması gerekmekte olup, “Komiser Bulundurma Zorunluluğu” başlıklı 8. maddesinde, genel kurul toplantılarında komiser bulundurulmasının zorunlu olduğu, komiserin yokluğunda yapılan toplantılarda alınan kararların muteber olmadığı ve 16. maddesinde de genel kurul toplantılarında Bakanlık Komiserinin bulundurulması için; toplantının yer, gün ve saati bildirilmek suretiyle toplantı tarihinden en az 10 gün önceden şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerce imzalanmış bir dilekçe ile müracaat edilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Bu prosedür uygulanmadan alınan kararların mutlak butlan ile malûl sayılacağı dolayısıyla genel kurul kararlarının iptalini talep ve dava etmek için anılan Kanun'un 53. maddesinde aranan red oyu kullanılması ve muhalefet şerhi yazdırılması koşullarının aranmayacağı açıktır.

Somut uyuşmazlıkta, geri çevirme kararı üzerine davalı kooperatifçe verilen 20.02.2013 tarihli cevabi yazıda, temsilcinin toplantıya gelmemesi sonrasında toplantı icrasını temin etmek üzere, mahalli idare amirine durumun bildirildiğinin yazılı olarak belgelendirilemediği belirtilmiştir. Mahkemece, açıklanan prosedürün eksiksiz uygulandığının davalı tarafça ispatlanamaması karşısında dava konusu iptali istenen genel kurul maddelerinin mutlak butlan ile malûl olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 08.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Tags: bursada kooperatif avukatı ara | çağlayan ticari dava avukatı | gayrimenkul avukati | istanbul avukat ara | kooperatif avukatı ara | kooperatif kanunu | kooperatif mağdurları | mutlak butlan | perpa avukat ara | ticari dava avukati


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.