T.C.
DANIŞTAY
2. DAİRE
E. 2008/1091
K. 2009/4153
T. 13.11.2009
• ATANMAYA İLİŞKİN İŞLEMİN İPTALİ
TALEBİ ( Öğrencisine Şiddet Uyguladığı Mahkeme Kararıyla Sabit Olan Davacının
Müdür Başyardımcısı İken Başka Bir Liseye Öğretmen Olarak Atanmasının Hukuka
Uygun Olduğu )
• MÜDÜR BAŞ YARDIMCISININ BAŞKA BİR
LİSEYE ÖĞRETMEN OLARAK ATANMASI ( Öğrencisine Şiddet Uyguladığının Mahkeme
Kararıyla Kesinleştiği - Atanma İşleminin Hukuka Uygun Olduğu )
• ÖĞRENCİYE ŞİDDET UYGULAMAK (
Öğrencisine Şiddet Uyguladığı Mahkeme Kararıyla Sabit Olan Davacının Müdür
Başyardımcısı İken Başka Bir Liseye Öğretmen Olarak Atanmasının Hukuka Uygun
Olduğu )
1739/m.2
ÖZET : Dava,
lisede müdür başyardımcısı olarak görev yapan davacının, başka bir liseye
atanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır. Bir öğrenciye karşı
şiddet uyguladığı yapılan idari soruşturma ve Sulh Ceza Mahkemesi kararı ile
sabit olan davacının, birey yetiştirilmesi amacıyla bağdaşmayan tutum ve
davranışları nedeniyle idarecilik görevinden alınarak, başka bir okula öğretmen
olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
İstemin Özeti : Edirne
İdare Mahkemesi'nin 30.11.2007 günlü, E:2.007/34, K:2007/1424 sayılı kararının
dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49.
maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevabın Özeti : Cevap verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi: Ali Ün
Düşüncesi : Bir öğrenciye karşı şiddet uyguladığı yapılan
soruşturma ile sabit olan davacının, idarecilik görevinden alınarak başka bir
okula öğretmen olarak atanmasına İlişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık
bulunmadığından, İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı : Şule Tataroğlu
Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların
temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun
49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması
gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede
yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen
Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce işin gereği
düşünüldü:
KARAR : Dava,
Edirne İli, Keşan İlçesi, Meslek Lisesi'nde Müdür Başyardımcısı olarak görev
yapan davacının, aynı İlçe, ... Lisesi'ne Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Öğretmeni olarak atanmasına ilişkin 10.11.2006 günlü, 27424 sayılı işlemin
iptali istemiyle açılmıştır.
Edirne İdare Mahkemesi'nin 30.11.2007 günlü, E:2007/34,
K:2007/1424 sayılı kararıyla; davacının disiplin cezası gerektiren eylemi
nedeniyle görev yerinin değiştirilmesi yerinde olmakla birlikte, gerek almış
olduğu disiplin cezasına dayanak eyleminin yöneticilik görevinden alınmasını
gerektirecek nitelikte bulunmaması, gerekse bu görevden alınmasını gerektirecek
somut veriler ortaya konulmadığı gözönüne alındığında, davacının yöneticilik
görevinden alınmak suretiyle öğretmen olarak atanmasına ilişkin dava konusu
işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem
iptal edilmiştir.
Davalı idare, davacı hakkında tesis edilen işlemde hukuka
aykırılık bulunmadığını ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen
incelenerek bozulmasını istemektedir.
5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 8. maddesinin ( c )
fıkrasında, Valilerce lüzumu halinde İl içinde bütün memurların görev
yerlerinin değiştirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan ve 11.01.2004
günlü, 25343 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim
Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'ne 04.03.2006
günlü, 26098 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle eklenen Ek 3.
maddesinde, soruşturma sonucu yöneticilik görevinden ayrılması uygun
görülenlerin yöneticilik görevinden alınacakları kurala bağlanmıştır.
Anılan maddeler ile memurların naklen atanmaları konusunda
idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu
yararı ve kamu hizmetinin gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı
denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir.
Buna karşılık, sözü edilen takdir yetkisinin ancak, kamu
yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da
idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu
idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini
gerektireceği hususunun yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş
bulunduğunu da vurgulamak gerekir.
Diğer taraftan, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 2.
maddesinde, Türk Milletinin bütün fertlerini beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu
bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere,
hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına
saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan;
yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek, ilgi, istidat ve
kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş
görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak, Türk Milli
Eğitiminin genel amaçları arasında sayılmıştır.
Buna göre eğitim sistemi içerisinde yönetsel ve eğitsel
işlevlerde bulunan tüm personelin, eğitilenlere karşı tutum, davranış, yaklaşım
ve söylemlerinin, yukarıda belirtilen amaçları gerçekleştirmeye yönelik
nitelikte olması, bu amaçların gerçekleşmesini engelleyici tutum, davranış ve
söylemlerden kaçınmaları gerektiği açıktır.
Bu durumda, bir öğrenciye karşı şiddet uyguladığı yapılan
idari soruşturma ve Keşan Sulh Ceza Mahkemesi kararı ile sabit olan davacının,
yukarıda anılan niteliklere sahip birey yetiştirilmesi amacıyla bağdaşmayan
tutum ve davranışları nedeniyle idarecilik görevinden alınarak, başka bir okula
öğretmen olarak atanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık
görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan
nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle Edirne İdare
Mahkemesi'nin 30.11.2007 günlü, E:2007/34, K:2007/1424 sayılı kararının 2577
sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin l/b fıkrası uyarınca
bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun ile değişik 3. fıkrası gereğince
ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere
dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 13.11.2009 tarihinde oybirliğiyle
karar verildi.
< Önceki | Sonraki > |
---|