T.C.
YARGITAY
8.
CEZA DAİRESİ
E.
2014/19342
K.
2015/2322
T.
3.2.2015
ÖZET : Dava,
bilişim sistemine girme suçuna ilişkindir.
Sanık,
katılanın kullandığı e-posta adresi ile irtibatlı olan facebook adresini
bilgisi ve rızası olmaksızın değiştirerek erişilmez kılmıştır.
Sanık
suçlamayı kabul etmediği gibi, hattına başkalarının girmiş olabileceğini ileri
sürmüştür.
Katılanın
e-mail adresine giremediğini belirttiği tarihten şikayet tarihine kadar olan
dönemde, bu adresin faal olup olmadığı, katılan tarafından kendi adresine
erişim sağlanıp sağlanmadığı tespit edilmelidir. Sanık tarafından bu tarihten
sonra giriş yapılıp yapılmadığı, adrese ait şifrenin değiştirilip
değiştirilmediği, şifre değiştirilmişse hangi tarihte ve hangi IP numarası ile
erişim sağlanarak şifrenin değiştirildiği ilgili internet sağlayıcısından
sorulmalıdır.
Bilirkişiden
de görüş alınarak sanığın hukuki durumun takdir ve tayini gerekir.
DAVA
: Gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
: "Bilişim sistemine girmek", bir bilişim
sisteminde bulunan verilerin bir kısmına veya tamamına, fiziken ya da uzaktan
başka bir cihaz yoluyla erişilmesidir. Erişimi gerçekleştirmek için gevşek
güvenlik önlemlerinden faydalanılabileceği gibi, var olan güvenlik
önlemlerindeki boşluklar da kullanılabilir. Ağ üzerinden virüsler ( komik
resimler, kutlama kartları veya ses ve görüntü dosyaları gibi ekler halinde ),
truva atı ( trojan horse ), macro virüsü, solucanlar gibi kullanılarak veya
sistemin açık kapıları zorlanarak giriş yapılabilir. Bilgisayar veri ve
sistemlerine yapılan izinsiz giriş, aynı zamanda, "bilgisayara
tecavüz", "kod kırma" ya da "bilgisayar korsanlığı"
olarak da tanımlanmaktadır. Suçun, başkasına ait bilgisayarın açılarak içindeki
verilerin görülmesi biçiminde olabileceği gibi bir ağ aracılığıyla bilişim
sisteminde oturum açılması yoluyla da işlenebilir. Girmede, iletişimin kablolu
veya kablosuz olması ile mesafenin yakın ve uzak olması arasında da fark
yoktur. Bir bilişim sistemine e-posta veya dosya gönderilmesi durumunda,
bilişim sistemine girme söz konusu olmayıp yalnızca veri gönderildiğinden bu
durum girme kapsamında düşünülemez. Mağdurun kişisel bilgisayarına ait işletim
sistemine ( windows, linux vs. ), bir başka internet kullanıcısının, mağdurun
rızası olmaksızın girmesi de suç oluşturacaktır.
E-posta
adresi kullanıcısının erişiminin engellendiğine ilişkin şikayeti üzerine
öncelikle erişimi engellenen adresin ve sanığa ait olduğu iddia olunan e-mail
adresinin sanığa ve şikayetçiye ait olup olmadığı saptanmalı, bu husus ilgili
internet sağlayıcısından sorularak adreslerin oluşturulma tarihi, kim
tarafından oluşturulduğu ve IP ( İnternet Protokolu ) numarası sorulmalıdır.
Microsft Corporation'den de erişimin engellediği iddia olunan tarih/tarihler ve
takip eden günlerde şikayetçinin e-mail adresine giriş yapıp yapmadığı, erişim
sağlanmışsa IP bilgileri, bu tarihler itibariyle e-mail adresine ait şifrenin
değiştirilip değiştirilmediği, değiştirilmiş ise ne zaman ve hangi IP numarası
ile yapıldığı araştırılmalıdır. IP adresi kayıt bilgilerinden, ilgili Telekom
Müdürlüklerinden, sisteme giriş yapan veya başarısız olan IP numaraları
kullanıcılarının adres ve telefon bilgileri istenmeli, aynı şekilde sanığa ait
olduğu iddia olunan e-mail adresini kullanan IP numaraları saptanıp adres ve
telefon bilgileri de istenmelidir.
Erişimin
sağlanamaması halinde, giriş yapmak isteyenler arasında şikayetçinin de bulunup
bulunmadığının IP numarasından tespit edilerek iddianın doğruluğu belirlenmelidir.
Şikayetçi
ve sanığın bilgisayarlarına el konulup hard diskleri incelenerek bilgisayarlar
arasında bağlantı ve veri akışı olup olmadığı saptanıp ele geçirilen adresten
bir başka adrese yazı veya görüntü gönderilmiş ise, bu olaya ilişkin bilgi
sahipleri ile ele geçirilen adres kullanılarak ulaşılan adres sahipleri varsa
tanık olarak dinlenmelidir.
Somut
olayda; sanığın, katılanın kullandığı "
Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir
" e-posta
adresi ile irtibatlı olan facebook adresine bilgisi ve rızası olmaksızın
değiştirerek erişilmez kıldığından bahisle açılan davada, yapılan soruşturma ve
kovuşturma yetersiz olup olaya ilişkin deliller toplanmadan mahkumiyet hükmü
kurulmuştur. Sanığın suçlamayı kabul etmediği gibi hattına başkalarının girmiş
olabileceği savunmasına ilişkin olmak üzere internet hattını sanık dışında
başkalarının da kullanıp kullanmadığı ve kendisine ait olduğu belirtilen e-mail
adresinin sanığa aidiyeti hususunda dosyada bir bilgiye rastlanmamıştır.
Katılanın 27.05.2011 tarihinden itibaren e-mail adresine giremediğini
belirttiğinin anlaşılması karşısında, anılan tarihten şikayet tarihine kadar
olan dönemde, bu adresin faal olup olmadığı, katılan tarafından kendi adresine
erişim sağlanıp sağlanmadığı tespit edilmemiştir. Sanık tarafından 22.05.2011
tarihinden sonra giriş yapılıp yapılmadığı, adrese ait şifrenin değiştirilip
değiştirilmediği, şifre değiştirilmişse hangi tarihte ve hangi IP numarası ile
erişim sağlanarak şifrenin değiştirildiği ilgili internet sağlayıcısından
sorulmadan hüküm kurulmuştur.
Bu
itibarla; yukarıda açıklanan yöntem izlenerek eksiklikler yerine getirilip
sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilip gerektiğinde bilirkişiden
de görüş alınarak sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken,
katılanın beyanına itibar edilerek ve eksik araştırmaya dayanarak yazılı
şekilde hüküm kurulması,
SONUÇ
: Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu
itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı
Yasanın 8/1. maddesi uyarınca
uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.
maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. (Kaynak: Kazancı Bilgi Bankası)
< Önceki | Sonraki > |
---|