İdare
hukuku, genel ve geniş anlamda, idarenin kuruluş ve işleyişine uygulanan hukuk
kurallarından oluşmaktadır. Bu kurallar, kamu hukuku kurallarından ibaret
olabileceği gibi özel hukuk kuralları da olabilir.
İdare
hukuku kurallarının özel hukuk kurallarından bir takım farklı sonuçları
bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi, İdare hukukundan doğan uyuşmazlıkların
idari yargıda, özel hukuktan doğan uyuşmazlıkların adli yargıda
çözümlenmesidir.
İdarenin
yaptığı işlem ve eylemlerden dolayı yargı yolu ile denetlenmesi, hukuk devleti
ilkesinin ve demokratik sistemin zorunlu bir gereğidir.
İdareye
uygulanan kurallar, kişilere, kişi topluluklarına ve bunların uygulanan “genel
hukuk” kuralları olabileceği gibi, bunlardan ayrı ve farklı, kendine özgü
kurallar şeklinde de ortaya çıkabilir. Kamulaştırma, millileştirme gibi belli
ve sayılı konulardaki ayrık ve özel usuller dışında idareye ve onun
faaliyetlerine, herkesin bağlı olduğu genel hukuk kurallarının uygulandığı ABD,
İngiltere ve Kanada gibi Anglo-Amerikan ülkelerinde, yargı birliği sitemi
geçerlidir. Bu sistemde, kimi idari faaliyetlere ilişkin değişik hukuk
kuralları varsa da, tüm idareye ve fonksiyonlarına mahsus ve bir bütün teşkil
edecek nitelikte ayrı bir hukuk rejimi ve yargı düzeni yoktur.