KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » İdare Hukuku »
Pazartesi, 29 Nis 2024

Davacının sahibi ve sorumlusu olduğu düğün salonunda, 2872 sayılı Çevre Kanununu ihlal ettinden bahisle, Kanun'un 20/h maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine işleminin iptali işleminde aynı kanunun 12. maddesi uyarınca belediye başkanına aittir.

14. Daire         2011/1886 E.  ,  2012/1572 K.


            Temyiz İsteminde Bulunan : Edirne Belediye Başkanlığı

            Vekili              :   Av.…

            Karşı Taraf      :   …

            Vekili              :   Av.…

            İstemin Özeti : Edirne İdare Mahkemesinin 29.01.2009 günlü, E:2008/1071, K:2009/104 sayılı kararının; usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

            Savunmanın Özeti        : Savunma verilmemiştir.

            Danıştay Tetkik Hakimi : Ayşegül Altuntaş

            Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

            Danıştay Savcısı : Ülkü Özcan

            Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile Mahkeme kararının temyiz edilen bölümünün onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.




TÜRK MİLLETİ ADINA

            Karar veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

            Dava; davacının sahibi ve sorumlusu olduğu düğün salonunda, 2872 sayılı Çevre Kanunu ile Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği hükümlerini ihlal ettinden bahisle, Kanun'un 20/h maddesi uyarınca idari para cezası verilmesine ilişkin  15.8.2008 günlü, 390 sayılı Edirne Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda, belediye başkanının görevleri arasında; kanunlarla belediyeye verilen ve belediye meclisi veya belediye encümeni kararını gerektirmeyen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmanın yer aldığı, kanunlarda öngörülen cezaları vermenin ise belediye encümeninin görevleri arasında sayıldığı, bu yetkinin ancak belediye encümeni tarafından kullanılabileceği, bu nedenle yetkili olmayan belediye başkanı tarafından tesis edilen dava konusu işlemde yetki yönünden mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin  iptaline karar verilmiş; karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

            2872 sayılı Çevre Kanunu'nun  12. maddesinde; ''Bu Kanun hükümlerine uyulup uyulmadığını denetleme yetkisi Bakanlığa  aittir. Gerektiğinde bu yetki, Bakanlıkça; il özel idarelerine, çevre denetim birimlerini kuran belediye başkanlıklarına, Denizcilik Müsteşarlığına, Sahil Güvenlik Komutanlığına, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre belirlenen denetleme görevlilerine veya Bakanlıkça uygun görülen diğer kurum ve kuruluşlara devredilir. Denetimler, Bakanlığın belirlediği denetim usûl ve esasları çerçevesinde yapılır.'' hükmü ile  ''İdari Cezalarda Yetki'' başlıklı 24. maddesinde; ''Bu Kanunda öngörülen idarî yaptırım kararlarını verme yetkisi Bakanlığa aittir. Bu yetki, 12 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca denetim yetkisinin devredildiği kurum ve merciler tarafından da kullanılır hükmüne yer verilmiştir.

            Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; 2872 sayılı Yasanın 12. maddesinde yer alan belediye başkanlıkları ifadesinin, bütün bir belediye teşkilatını içine alan tüzel kişiliği ifade ettiği, belediye başkanının ise bu tüzel kişiliği temsil etmeye yetkili olan kişi olduğu anlaşılmaktadır.

            Kamu yöneticilerinin yetki ve görevleri yasalarla belirlenir. Bu husus; kamu hizmetinin düzenli ve devamlı bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacına yönelik olduğu kadar, görev ve yetkinin kamu düzeniyle ilgili olmasından kaynaklanmaktadır. 2872 sayılı Yasanın 12.maddesinde  Belediye başkanlıkları tabiri ile belediye başkanlığının tüzel kişiliği ifade edilmiş ve bu cezanın  belediye başkanlıkları tarafından verilmesi amaçlanmıştır.

            Kanun koyucu; cezanın belediye encümeni tarafından verilmesini amaçlamış olsaydı, aynı maddede cezanın belediye encümeni tarafından verileceği şeklinde açıkça bir düzenleme yapardı.

            Bu durum göz önünde bulundurulduğunda;  belediye başkanlıkları tabiri ile bütün belediye tüzelkişiliği kastedildiğinden, bu tüzel kişiliği temsil etmeye yetkili olan belediye başkanı tarafından, Bakanlığın devrettiği yetkiye dayanarak, 2872 sayılı Yasanın 20. maddesi uyarınca para cezası verilmesi işleminde yetki yönünden mevzuata aykırılık bulunmadığından, aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

            Açıklanan nedenlerle; Edirne İdare Mahkemesinin 29.01.2009 günlü, E:2008/1071, K:2009/104 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

Tags: idari para cezaları | idari para cezası avukatı | idari yaptırımlar avukatı | istanbulda ceza avukati | istanbulda idare avukatı


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.