KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » İdare Hukuku »
Pazartesi, 29 Nis 2024

İnşaatı Ruhsatsız Yapan Ve Sonradan Mülkiyeti Devreden Kişiye Para Cezası

T.C.

DANIŞTAY

6. DAİRE

E. 2005/1084

K. 2007/2323

T. 27.4.2007

 

 

ÖZET : Dava konusu ruhsatsız inşaatın davacı tarafından yapıldığı açık olduğundan, anılan inşaatın davacının mülkiyetinden çıkmış olmasının, yapıyı yapan davacıya para cezası verilmesine engel teşkil etmeyeceği hakkında.

 

İstemin Özeti : Eskişehir İdare Mahkemesinin 10.11.2004 günlü, E:2004/1245, K:2004/1394 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Yıldırım Şimşek'in Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Sedat Larlar'ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, Eskişehir, Odunpazarı, ... Mahallesi, ... , 19M 1 b pafta, 7235, 7236 parsel sayılı taşınmazdaki inşaatın ruhsatsız olduğundan bahisle 3194 sayılı Yasanın 32.maddesi uyarınca yıktırılmasına ve aynı Yasanın 42.maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 24.6.2004 günlü, 2004001050 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, uyuşmazlık konusu inşaatın ruhsatsız olduğunun 27.5.2004 tarihinde tespit edildiği, ancak ruhsatsız inşaatın bulunduğu yerde yapılan imar uygulaması sonucu yapının davacıya verilmemesi üzerine davacının Eskişehir 3.Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı tezyidi bedel davası ile inşaatın değerinin bedele dönüştürüldüğü, yapılan imar uygulaması ile binanın davacının mülkiyetinden çıktığı, bu nedenle dava konusu işlemin para cezasına ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmediği, dava konusu işlemin yıkıma ilişkin kısmına gelince; binanın davacının mülkiyetinden çıktığı açık olduğundan davacının dava konusu edilen işlemin yıkıma ilişkin kısmının iptalini istemekte menfaati bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin para cezasına ilişkin kısmının iptaline, yıkıma ilişkin kısmına yönelik ise davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiş, bu kararın iptale ilişkin kısmı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanununun 42.maddesinin birinci fıkrasında, ruhsat alınmadan veya ruhsat veya eklerine veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının yapı sahibine ve müteahhidine para cezası verileceği kurala bağlanmıştır.

Yasanın bu maddesi ile ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapıyı yapana para cezası verilmesi amaçlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden davacı tarafından ruhsatsız inşaat yapıldığının 27.5.2004 günlü tutanakla tespit edildiği ve bu nedenle davacıya para cezası verildiği anlaşılmaktadır.

Bu itibarla uyuşmazlık konusu ruhsatsız inşaatın davacı tarafından yapıldığı açık olduğundan, ruhsatsız inşaatın davacının mülkiyetinden çıkmış olması yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca ruhsatsız yapıyı yapan davacıya para cezası verilmesine engel teşkil etmemektedir. Aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle Eskişehir İdare Mahkemesinin 10.11.2004 günlü, E:2004/1245, K:2004/1394 sayılı kararının temyiz edilen bölümünün BOZULMASINA, 20,60 YTL. karar harcı ile fazladan yatırılan 15,30 YTL harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 27.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.