T.C.
DANIŞTAY
6. DAİRE
E. 2009/3446
K. 2011/4308
T. 4.11.2011
• DAVA AÇMA SÜRESİ ( Yargı Kararının
Uygulanması İstemiyle Genel Zamanaşımı Süresi İçinde İdareye Başvuran Davacının
Zımnen Ret Kararı Üzerine Tazminat Davası Açabileceği )
• TAZMİNAT DAVASI ( Yargı Kararının
Uygulanması İstemiyle Genel Zamanaşımı Süresi İçinde İdareye Başvuran Davacının
Zımnen Ret Kararı Üzerine Dava Açabileceği )
• YARGI KARARLARININ UYGULANMASI (
İstemiyle Genel Zamanaşımı Süresi İçinde İdareye Başvuran Davacının Zımnen Ret
Kararı Üzerine Tazminat Davası Açabileceği )
ÖZET : Yargı kararının uygulanması istemiyle genel zamanaşımı
süresi içinde idareye başvuran davacı, zımnen ret kararı üzerine tazminat
davası açabilir.
İstemin Özeti : Adana 1. idare Mahkemesinin
02.12.2008 günlü, E:2007/491, K:2008/1746 sayılı kararının usul ve yasaya
aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile mahkeme
kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Ali Uluçay'ın Düşüncesi :
Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Sedat Larlar'ın Düşüncesi : İdare ve
vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi
için, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci
fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu
maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz
edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik
Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra
işin gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, Adana İii, Yüreğir ilçesi, Sarıçam Mahallesi,
1206 ada, 120 parsel sayılı taşınmazın da bulunduğu alanda Yüreğir Belediye
Encümeni'nin 23.12.1999 gün ve 4174 sayılı kararı ile 2981/3290 sayılı Yasa'nın
10/c ve Ek 1. maddeleri uyarınca yapılan imar uygulamasının Adana 2. İdare
Mahkemesi'nin 02.11.2001 tarih ve E:2000/876, K:2001/1328 sayılı kararı ile
iptal edilip kararın kesinleşmesi sonrasında mahkeme kararının
uygulanmadığından bahisle uğranıldığı iddia edilen 150.000,00 TL maddi zararın
yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılmış; idare Mahkemesince, Adana
2. idare Mahkemesi'nin 02.11.2001 tarih ve E:2000/876, K:2001/1328 sayılı iptal
kararına yönelik karar düzeltme isteminin reddine ilişkin Danıştay Altıncı
Dairesi'nin 27.01.2004 tarih ve E:2003/5737, K:2004/453 sayılı kararının
09.03.2004 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiğinin Adana 2. İdare
Mahkemesi'nin E:2000/876 sayılı dosyasında bulunan tebliğ mazbatasından
anlaşıldığı, bu haliyle söz konusu iptal kararının temyiz edilip karar düzeltme
aşamasından da geçerek onandığı ve bu suretle kesinleştiği görüldüğünden, 2577
sayılı Yasa uyarınca davacı tarafından karar düzeltme kararının tebliğ edildiği
09.03.2004 tarihini izleyen günden itibaren dava açma süresi olan 60 gün içinde
28.04.2004 tarih ve 16673 sayılı ihtarname ile yapılan başvurunun cevap
verilmeyerek zımnen reddi üzerine bu tarihi takip eden 60 günlük süre
içerisinde işlem nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle
dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 20.03.2007 tarihinde
açılan davanın süreaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, bu karar davacılar
tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Adana 2. İdare Mahkemesi'nin
02.11.2001 tarih ve E:2000/876, K:2001/1328 sayılı iptal kararının Danıştay
Altıncı Dairesi'nin 15.05.2003 tarih ve E:2002/763, K:2003/3086 sayılı kararı
ile onandığı, onama kararının tebliği üzerine yapılan karar düzeltme isteminin
Danıştay Altıncı Dairesi'nin 27.01.2004 tarih ve E:2003/5737, K:2004/453 sayılı
kararı ile reddedildiği ve mahkeme kararının kesinleştiği; karar düzeltme
isteminin reddine ilişkin kararın 09.03.2004 tarihinde davacıya ve 11.03.2004
tarihinde davalı idare vekiline tebliğ edildiği; Beşiktaş Birinci Noterliği'nce
düzenlenen ve 04.05.2004 tarihinde davalı idare kayıtlarına giren 28.04.2004
tarih ve 16673 sayılı ihtarname ile davalı idareye yapılan tazminat başvurusunun
cevap verilmeyerek zımnen reddedildiği, daha sonra, mahkeme kararının
uygulanması ve Adana 2. idare Mahkemesi'nin 02.11.2001 tarih ve E:2000/876,
K:2001/1328 sayılı dosyasında hükmedilen yargılama giderleri ile avukatlık
ücretinin davalı idareden tahsil edilmesi amacıyla Adana 11. icra Müdürlüğü
aracılığıyla çıkartılan icra emrinin davalı idareye 14.12.2006 tarihinde tebliğ
edilmesine rağmen herhangi bir cevap verilmemesi ve mahkeme kararının
uygulanmaması üzerine 2577 sayılı Yasa'nın 28. maddesi uyarınca 150.000,00 TL
maddi tazminat istemiyle 20.03.2007 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı
anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık; idare Mahkemesince verilen ve kanun
yollarından geçerek kesinleşen bir iptal kararının gereğinin davalı idarece
yerine getirilmemesinden doğan tazminat isteminden kaynaklanmaktadır.
2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun
"Kararların sonuçları" başlıklı 28. maddesinde; esasa ve yürütmenin
durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin, gecikmeksizin
işlem tesis etmeye ve eylemde bulunmaya mecbur olduğu ve bu sürenin hiçbir
şekilde kararın idareye tebliğinden itibaren otuz günü geçemeyeceği; kararların
gereklerine göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan hallerde idare
aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası
açılabileceği; mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten
yerine getirilmemesi halinde ilgilinin, idare aleyhine dava açabileceği gibi,
kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açabileceği
düzenlemesine yer verilmiştir.
Yargı kararlarının uygulanmaması ya da geç uygulanması
nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlıklar üzerine açılacak davaların tabi olacağı
süre konusunda 2577 sayılı Yasa'da özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak,
2577 sayılı Yasa'nın 28. maddesinde yer alan ve idarenin yargı kararlarının
icaplarına göre en geç otuz gün içinde işlem tesis etmeye veya eylemde
bulunmaya mecbur olduğu yolundaki hükmün, otuz günlük sürenin geçirilmesi ve
ilgililerin bu sürenin geçirilmesi üzerine hemen tekrar yargı yoluna
başvurmaması durumunda idareleri kararı uygulama zorunluluğundan kurtarmayacağı
açıktır. Bu konuda açılacak davalarda ayrık durumlar dışında genel zamanaşımı
süresinin esas alınması gerekmektedir. Ayrıca lehine hüküm verilen ilgili,
ilamın kendisine tebliğinden itibaren 10 yıl içinde idareye başvurarak ilam
gereklerinin yerine getirilmesini isteyebileceği gibi 2577 sayılı Yasa'nın 28.
maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde mahkeme
kararı gereğini yerine getirmeyen idareye karşı sonraki 60 gün içinde iptal
kararına göre işlem yapılmaması nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemiyle
dava açılabileceğinin de kabulü gerekmektedir. 10 yıllık süre idareye başvuru
süresi olup dava açma süresi değildir. Dolayısıyla başvurmadan sonraki durumu,
2577 sayılı Yasa'nın 10. ve 7. maddeleri kapsamında değerlendirmek
gerekmektedir. Buna göre, yargı kararının gereğinin yerine getirilmesi
isteminin idarece açık veya kapalı ( zımni ) olarak reddedilmesi üzerine davanın
altmış gün içinde açılması zorunludur.
Bu durumda; yargı kararının
uygulanması istemiyle genel zamanaşımı süresi içinde idareye başvuran
davacının, tazminat talebinin zımmen reddedilmesi üzerine süresinde dava açması
karşısında, mahkemece uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken, davanın
süreaşımı yönünden reddine karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Diğer yandan, Adana 1. İdare Mahkemesince verilen
02.12.2008 günlü, E:2007/491, K:2008/1746 sayılı iptal kararından önce
davacılardan ...'nin 10.04.2008 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından bozma
üzerine verilecek kararda bu durumun gözetilmesi gerekmektedir.
SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Adana 1. İdare Mahkemesince
verilen 02.12.2008 günlü, E:2007/491, K:2008/1746 sayılı kararının bozulmasına,
bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın
düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, dosyanın adı geçen mahkemeye
gönderilmesine, 04.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
< Önceki | Sonraki > |
---|