T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/12811
K. 2011/17817
T. 16.11.2011
DAVA : Taraflar nişanın bozulması sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemişlerdir. Mahkemece asıl ve karşı davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm taraflar avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıyla Ekim 2009 tarihinde nişanlandığını, ancak davalının kusuruyla nişanın bozulduğunu, nişanda takılan ziynetlerle nişanda yaptığı masraflar sebebiyle 5.640,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı ise karşı davayla nişanın davacının kusuruyla bozulduğunu, nişan sebebiyle yaptığı 9.445,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini karşı davalıdan istemiştir. Mahkemece, tarafların karşılıklı güvensizlik sebebiyle nişanı sona erdirdikleri ve nişanın bozulmasında eşit oranda kusurlu olmaları sebebiyle dava ve karşı davanın reddine karar verilmiştir. Karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
TMK'nun 122 nci maddesine göre nişanın bozulması sebebiyle hediyelerin geri alınması istemine dair davalarda kusur aranmaz. Mutad dışı hediyeler ise aynen iade edilir. Aynen iade mümkün değil ise, karşılığı olan bedel sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verilir.
Kural olarak giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen ( elbise, ayakkabı, kuaför gideri, pasta, meyve suyu vs, gibi ) eşyaların iadesine karar verilemez.
Nişan hediyelerinin mutad sayılabilmesi, yöresel örf ve adete göre verilen hediyelerden olması yanında maddi değerinin de gününü koşullarına göre fahiş olmayan hediyelerden bulunmasına bağlı olup bu fahişlik olgusu da daha çok tarafların mali ve sosyal durumlarıyla ölçülmelidir. Nişanlının mali gücünü aşarak verdiği hediyenin onun yönünden mutat sayılması ve fahiş olmayacağının kabulü düşünülemez. Aksi halde, hediye verilen nişanlının haksız zenginleşmesine yol açılmış olur.
Yerleşik Yargıtay Uygulamalarına göre de altın ve ziynet eşyası mutad hediye kapsamında olmayıp iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirilmektedir.
Açıklanan sebeplerle davaya konu nişan hediyesi olan bilezik ve takılar niteliği itibariyle mutad olmayıp iadesi gerektiğinden davacının altınlara yönelik maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 16.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
< Önceki | Sonraki > |
---|