KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » Medeni Hukuk »
Pazar, 05 May 2024

Sürücü kursunda eğitmen olan davacının yoksulluk nafakasının artırılması davasında davalı eşin kadın doğum uzmanı olması ve toplamda 2.900 TL gelirinin olduğu ve tarafların çalışıyor olması dikkate alındığında takdir edilen 400 TL çoktur.

T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/5152

K. 2013/6457

T. 16.4.2013

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı dilekçesinde, 1991 yılında 5.000.000 TL olarak hükmolunan yoksulluk nafakasının aylık 1500 TL'ye çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, aylık nafakanın 400 TL’ye çıkartılmasına karar verilmiştir.

TMK.'nun 176/4.maddesine göre; Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.”

Dosyanın incelenmesinden; davacı kadının bir sürücü kursunda eğitmen olduğu, davalı eski eşin ise, kadın doğum uzmanı olup, 2.000 TL maaş ve 900 TL döner sermayesinin bulunduğu anlaşılmıştır.

Somut olayda; davalının maaşından başka geliri tespit edilememiş, boşanma davasından sonra geçen sürede tarafların gelir veya giderlerinde önemli bir artışı gerektirir özel bir nedenden bahsedilmediği gibi, davalının maaşındaki artışında genelden fazla olduğuna dair bir tespit ileri sürülmemiştir.

Gerçekleşen bu sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim ile TÜİK’in yayınladığı ÜFE artış oranı ve davacının da bir gelirinin bulunduğu nazara alındığında takdir edilen yoksulluk nafakası miktarı çok olup, TMK’nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bulunmamıştır.

Öyle ise mahkemece, bu ilke ve esaslar gözetilerek, yapılacak yargılama neticesinde tarafların mali ve ekonomik durumlarına uygun bir nafakaya karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Tags: boşanma avukatı istanbul | boşanma avukatı şişli | boşanma davaları | boşanmada çalışan eşe nafaka | boşanmada erkeğe nafaka | boşanmada kadına nafaka | boşanmada nafaka | boşanmada tazminat | bursada boşanma avukatı | çağlayanda boşanma avukatı | evlilikte fiziki şiddet | evlilikte hakaret | istanbulda nafaka avukatı | kartalda boşanma avukatı | nafaka avukatı | nafaka avukatı istanbul | perpada boşanma avukatı | perpada nafaka avukatı | şişlide boşanma avukatı | ümraniyede boşanma avukatı


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.