T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/6529
K. 2013/7206
T. 8.5.2013
DAVA : Yanlar arasında görülen tespit davası sonunda, yerel
mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal
süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi Barış
Bülbül'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Talep, tapu kaydında eksik yazılan kimlik bilgilerinin
düzeltilmesi istemi ile Hazine hasım gösterilerek açılmıştır.
Mahkemece,tapu kayıt maliki
ile davacının miras bırakanının aynı kişi olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne
karar verilmiştir.
Davalı Hazine,hükmü temyiz
etmiştir.
Tapu sicilindeki
yanlışlıklardan kaynaklanan işlerin 6100 sayılı HMK. nun 382/9-ç maddesi hükmü
gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre görülmesi gerektiğinden, hasımsız
olarak görülmelidir. Ancak, kayıtları tutmakla görevli ve sorumlu tapu
müdürlükleridir. Bu nedenle bu tür davalarda tapu müdürlükleri ilgili sıfatıyla
yer almalıdır.
Ancak; uygulamada sıkça “
Hazine” hasım gösterilerek bu davaların açıldığı görülmektedir. Hazine vekili,
4353 sayılı Kanunun 18.maddesine göre kanuni temsilci sıfatıyla idareyi temsil
eder. Bu nedenle “ Hazine” hasım gösterilerek dava açıldığında, talebin husumet
yokluğundan reddi yerine, talep dilekçesinin doğru ilgili sıfatıyla “Tapu
Müdürlüğüne” tebliğinin sağlanması ve bundan sonra işe devamla bir hüküm
kurulması gerekir. Bu durumda,husumette yanılgı değil noksanlık söz konusudur.
HMK. nun geçici birinci
maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun
yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda
uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra
yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek görülmesi
gerekir.
Somut olayda, Hazine'nin hasım
gösterildiği görülmektedir.
Bu itibarla;Talep dilekçesi
tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla tebliğ edilmeksizin yargılamaya devamla hüküm
kurulması doğru görülmediğinden, yukarıda değinildiği şekilde ilgili "Tapu
Müdürlüğünün" davada yer almasının dahili dava yoluyla sağlanması,bundan
sonra işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken,yanılgılı
değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Davalı Hazine vekilinin, bu yöne değinen temyiz
itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının ( 6100 sayılı Yasanın
geçici 3.maddesi yollaması ile ) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince
BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik
incelenmesine yer olmadığına, 08.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Hukuki danışmanlık için tıklayınız.
< Önceki | Sonraki > |
---|