KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » İdari Yargı±lama »
Pazartesi, 29 Nis 2024

Derneklerin, Doğrudan Dernek Tüzel Kişiliğinin Hak Ve Çıkarlarını İlgilendiren Konularda İptal Davası Açabilecekleri Açık Olmakla Birlikte, Bu Kapsamı Aşan Konularda Sırf Tüzüğünde Hüküm Bulunduğundan Bahisle Dava Ehliyetinden Söz Edilemez

T.C.

DANIŞTAY

6. DAİRE

E. 2009/6697

K. 2011/1132

T. 4.5.2011

• DERNEKLERİN DAVA EHLİYETİ (Doğrudan Dernek Tüzel Kişiliğinin Hak ve Çıkarlarını İlgilendiren Konularda İptal Davası Açabilecekleri ve Bu Kapsamı Aşan Konularda Salt Tüzükte Hüküm Bulunduğundan Bahisle Dava Açma Ehliyetinin Mevcut Olduğunun Kabulüne Olanak Bulunmadığı)

• İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİNİN İPTALİ İSTEMİ (Derneklerin Doğrudan Dernek Tüzel Kişiliğinin Hak ve Çıkarlarını İlgilendiren Konularda İptal Davası Açabilecekleri ve Bu Kapsamı Aşan Konularda Salt Tüzükte Hüküm Bulunduğundan Bahisle Dava Açma Ehliyetinin Mevcut Olduğunun Kabulüne Olanak Bulunmadığı)

• DAVA EHLİYETİ (İmar Planı Değişikliğinin İptali İstemi - Derneklerin Doğrudan Dernek Tüzel Kişiliğinin Hak ve Çıkarlarını İlgilendiren Konularda İptal Davası Açabilecekleri ve Bu Kapsamı Aşan Konularda Salt Tüzükte Hüküm Bulunduğundan Bahisle Dava Açma Ehliyetinin Mevcut Olduğunun Kabulüne Olanak Bulunmadığı)

2577/m.2,14,15

ÖZET : Derneklerin, doğrudan dernek tüzel kişiliğinin hak ve çıkarlarını ilgilendiren konularda iptal davası açabilecekleri, bu kapsamı aşan konularda salt tüzükte hüküm bulunduğundan bahisle dava açma ehliyetinin mevcut olduğunun kabulüne olanak bulunmamaktadır.

İstemin Özeti : Danıştay Altıncı Dairesince verilen 14.01.2009 günlü, E:2007/2969, K:2009/198 sayılı kararın; 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 54.maddesi uyarınca düzeltilmesi istemidir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Harun Coşkun'un Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı M.İclal Kutucu'nun Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

KARAR : 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'un 3622 sayılı Yasa'yla değişik 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden Dairemizin 14.01.2009 günlü, E:2007/2969, K:2009/198 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi.

Dava, 4.1.2005 günlü, 6 sayılı ilçe belediye meclisi kararı ile kabul edilip 15.3.2005 günlü, 648 sayılı büyükşehir belediye meclisi kararı ile düzeltilerek onaylanan Eryaman Mahallesi, ... ada, ... ve ... parsel sayılı taşınmazlara ilişkin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin iptali istemiyle açılmış; idare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, üst ölçekli nazım imar planı kararlarına aykırı olarak plan değişikliği yapıldığı ve ibadet yeri ile bağdaşmayan ticari kullanım kararı getirildiği anlaşıldığından dava konusu işlemde mevzuata uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idareler ve müdahil tarafından temyiz edilmiştir.

2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin (a) fıkrasında, idari davaların idari işlemler hakkında yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı belirtildikten sonra ilk inceleme konularının belirlendiği 14. maddenin 3/c bendinde dilekçenin ehliyet yönünden inceleneceği, 15. maddenin l/b bendinde ise bu hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.

Söz konusu maddede yer alan ve iptal davasının sübjektif ehliyet koşulu olan "menfaat ihlali" doktrin ve içtihatlarda dava konusu işlemle davacı arasında kurulan kişisel, meşru, güncel bir menfaat ilişkisi olarak tanımlanmaktadır. Menfaatin kişisel ve meşru olması için hukuki bir durumdan ortaya çıkması gerekir. Sözü edilen menfaat ilişkisinin varlığı ve sınırları her olayda yargı yerince uyuşmazlığın niteliğine göre belirlenmektedir.

Dava dosyasının incelenmesinden, Etimesgut Belediye Meclisi'nin 04.01.2005 günlü, 6 sayılı, 1/1000 ölçekli imar planı kararı ile bu kararın onanmasına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 15.03.2005 günlü, 648 sayılı imar planı değişikliği kararının iptali talebiyle, Çağdaş Başkent Ankara Derneği'nce dava açılmış ise de, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idari işlemlerin ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilişkisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceği açıktır.

Dernekler, üyelerinin ve temsil ettikleri kişilerin ortak çıkarlarını korumak ve dayanışmalarını sağlamak üzere kurulan özel hukuk tüzel kişileri olup, amaçları ve faaliyet alanları kendilerince hazırlanan tüzüklerle belirlenmektedir. Oysa, kendi üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla kanunla kurulmuş sendika ve meslek birliklerinin kanunda belirtilen kuruluş amaçlarına yönelik olarak dava açabilme hakkı yasalar tarafından verilmektedir.

Derneklerin, doğrudan dernek tüzel kişiliğinin hak ve çıkarlarını ilgilendiren konularda iptal davası açabilecekleri açık olmakla birlikte, bu kapsamı aşan konularda sırf tüzüğünde hüküm bulunduğundan bahisle dava ehliyetinin mevcut olduğunun kabulüne hukuken olanak bulunmamaktadır.

Bu durumda, davacı derneğin Etimesgut Belediye Meclisi'nin 17.04.01.2005 günlü, 6 sayılı, 1/1000 ölçekli imar planı kararı ile bu kararın onaylanmasına ilişkin Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 15.03.2005 günlü, 648 sayılı imar planı değişikliği kararına karşı dava açtığı anlaşılmış olup, söz konusu işlemin doğrudan doğruya dernek tüzel kişiliğinin hak ve çıkarlarını etkilemediği davacı dernek tarafından hazırlanmış dernek tüzüğünün de, davacıya hukuken böyle bir hak tanıyamayacağı değerlendirildiğinde davacı derneğin dava konusu işlemin iptalini istemekte hukuken korunması gereken bir menfaat ilişkisinin bulunmadığı, dolayısıyla davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, Ankara 1. İdare Mahkemesi'nin 22.12.2006 günlü, E:2005/946, K:2006/3102 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 04.05.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Danıştay Dava Daireleri ile idari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54.maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar ise anılan maddede öngörülen hallerden hiçbirisine girmediğinden, karar düzeltme isteminin reddedilmesi gerektiği oyu ile çoğunluk kararına katılmıyoruz.

 

Tags: belediye meclis kararı | danıştay | dava açma koşulu | dernek | dernek tüzüğü | ehliyet | güncel menfaat | idare hukuku | idare mahkemesi | idari işlem | idari işlemin unsurları | idari yargı | ilk inceleme | imar hukuku | imar planı | imar planı değişikliği | kişisel menfaat | menfaat ihlali | meşru menfaat | özel hukuk | süre


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.