KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » İdari Yargı±lama »
Salı, 07 May 2024

Kamu Görevi Esnasında Amirin Haksız Fiil Ve Haksız Şikayetlerine Karşı Açılan Tazminat Davalarında Hasım Ve Görevli Mahkeme

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/7457

K. 2014/4332

T. 13.3.2014

DAVA : Davacı, öğretmenlik yaptığı lisenin müdürü aleyhine dava açarak, davalının haksız fiil ve haksız şikayeti nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın ödetilmesini istemiştir.

Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. Kamu görevlisi aleyhine adli yargı yargı yerinde dava açılamayacağına göre husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmelidir.

DAVA : Davacı M.Ç. vekili tarafından, davalı M. Ç. aleyhine 10/12/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 07/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, haksız fiil ve haksız şikayet nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, Kız Meslek Lisesi'nde öğretmen olarak görev yaptığını, okulun müdürlüğünü yapan davalı ile aralarında mesleki olarak anlaşmazlık bulunduğunu, davalının 2008 yılında kendisine vermesi gereken dersleri haksız olarak eşine verdiğini ve haksız şikayette bulunduğunu belirterek, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; aldırılan bilirkişi raporuyla, Mesleki ve Teknik Eğitim Yönetmeliği'nin 267.maddesi kapsamında okul idaresinin yeterli branş öğretmeni olmaması durumunda okul dışından öğretmen görevlendirebileceği, davacının branşında yeterli öğretmen olmaması nedeniyle okul dışından öğretmen görevlendirilmesinin usule uygun olduğu, yine davalı tarafın şikayetinin hak arama özgürlüğü kapsamında kaldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

Davaya konu edilen olayda; Söke Kız Meslek Lisesi Müdürü olan davalının, görevi sırasında haksız fiil suçunu işlediği ileri sürülmüş, davalı memurun görevi sırasında ve görevi nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu tutulması istenmiştir.

Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. ( T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy. K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K. ) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır. Kamu görevlisi aleyhine adli yargı yargı yerinde dava açılamıyacağına göre kamu görevlisi hakkında adli yargıda açılan tazminat davasında kast ve kusur aranmaksızın husumet nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekir. Mahkemece husumetten red kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 13.03.2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Anayasa’nın 129/5. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın 13/1. maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeniyle oluşan zararlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. İdare aleyhine böyle bir davanın açılabilmesi, hizmet kusurundan kaynaklanmış, idari işlem ve eylem niteliğini yitirmemiş davranışlar ile sınırlıdır. Kamu görevlisinin, özellikle haksız eylemlerde, Anayasa ve özel yasalardaki bu güvenceden yararlanma olanağı bulunmamaktadır.

Dava dilekçesinde belirtilen maddi olgulardan davalının salt kişisel kusuruna dayanıldığının anlaşılması karşısında öncelikle bu iddia doğrultusunda delillerin toplanıp değerlendirilerek sonuca varılması gerekir. Açıklanan nedenlerle çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.

(Kaynak: Kazancı Bilgi Bankası)


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.