KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » İdari Yargı±lama »
Cuma, 26 Nis 2024

Belediye Meclis Üyesinin Dava Açma Ehliyeti

T.C.

DANIŞTAY

6. DAİRE

E. 2012/4109

K. 2012/7436

T. 10.12.2012

ÖZET : Davacı büyükşehir belediye meclisi üyesi sıfatıyla belde halkının hak ve menfaatlerini korumakla görevli olduğundan koruma amaçlı imar planının uygun bulunmasına yönelik Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararını dava konusu edebilir. Davanın ehliyet yönünden reddinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

İstemin Özeti : İstanbul 1. İdare Mahkemesince verilen 21/03/2012 tarihli, E:2010/970, K:2012/522 sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve Kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: Ulya Emiroğlu

Düşüncesi : Dava konusu koruma kurulu işleminin tesisine katılma yetki ve görevi bulunmayan davacının, büyükşehir belediye meclis üyesi sıfatıyla belde halkının hak ve menfaatlerini korumakla görevli olması sebebiyle, 1/5000 ölçekli Boğaziçi Gerigörünüm ve Etkilenme Bölgesi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı değişikliğinin uygun bulunmasına yönelik 30.03.2010 gün ve 4259 sayılı İstanbul 3 No' lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Korumu Bölge Kurulu Kararına karşı sübjektif ehliyetinin bulunduğu, bu durumda temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

KARAR : Dava; 22.07.1983 onanlı 1/5000 ölçekli Boğaziçi Nazım İmar Planı Kapsamında Boğaziçi Gerigörünüm ve Etkilenme Bölgesi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı notlarına: "Plan kapsamında avan proje şartı verilerek konut dışı fonksiyon belirlenen parsellerde blok ebatlarını belirlemeye Kültür ve Tabilat Varlıklarını Koruma Kurulu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilidir. Bu hüküm 10.12.1993 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planında da uygulanacaktır." notunun ilavesine ilişkin işlemin 2863 sayılı Yasaya uygun bulunarak onaylanmasına dair 30.03.2010 tarihli, 4259 sayılı İstanbul 3 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Korumu Bölge Kurulu Kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dava konusu 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliğine ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.09.2010 tarihli, 1834 sayılı kararının oylanması sonucu karşı oy kullanan üyenin davacı olduğuna dair somut bir belge veya muhalefet şerhinin bulunmaması karşısında davacının anılan meclis ve kurul kararına karşı dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

5393 sayılı Belediye Kanununun 17. ve müteakip maddelerinde Belediye Meclisinin görev, yetki, toplantı ve karar alma hususları düzenlenmiş ve aynı Kanunun 19. maddesine dayanılarak çıkarılan Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliği 09.10.2005 tarihli, 25961 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Söz konusu Yönetmelikle, Belediye Meclisinin çalışma usul ve esasları düzenlenerek toplantı gündeminin üç gün önce meclis üyelerine tebliğ edileceği, toplantıya katılanların yoklama ile tespit edileceği, meclis üyelerinin görüşme ve toplantılarda konuşmak için söz alabilecekleri, meclis üyelerinin kabul, ret veya çekimser oldukları yönünde oy kullanacakları, görüşmelerin oylama üzerine görevlilerce tutanağa geçirilerek başkanlık divanınca imzalanacağı ve kararların tutanaklara dayalı olarak yazılacağı hükümlerine yer verilmiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinin ( a ) bendinde iptal davaları, idari işlemler hakkında yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlandıktan sonra, ilk inceleme konularının düzenlendiği 14. maddenin 3/c bendinde de, dilekçenin ehliyet yönünden inceleneceği, 15. maddenin l/b bendinde ise, bu hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.

İptal davasının sübjektif ehliyet koşulu olan "menfaat ihlali" doktrin ve içtihatlarda, dava konusu işlemle davacı arasında kurulan makul, meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilişkisi olarak tanımlanmaktadır.

Menfaat ilişkisi koşulunun varlığı davanın esasının incelenebilmesi için aranan ön şartlardan biri olup sınırları hukuki duruma göre değişmekte ve davanın durumuna göre taraf ilişkisinin kurulması idari yargı yerince belirlenmektedir.

Kamu gücü kullanılarak tesis edilmekle birlikte tek bir kişi veya hiyerarşik düzende yer alan birden fazla kişi tarafından tesis edilen işlemler ile birden fazla kişinin ortak iradelerinin birleşmesiyle oluşabilen işlemler ( kollektif işlemler ) bakımından yargı yerince aranan sübjektif ehliyet koşulu hukuki yönden farklı değerlendirilmektedir.

Zira yetkili kişi veya kişilerce tesis edilen idari işlemlere karşı işlemin tesisine katılma imkanı bulunmayan ancak bu işlemden hak ve menfaatleri ihlal edilen kişiler tarafından dava açılabilmesi mümkün ise de, işlemin tesisine katılma yetki ve görevi bulunan kişilerin ortak iradesi ile belirlenen kollektif işlemlere karşı bu kişilerin dava açabilmeleri için karara muhalif kalmaları koşulu aranmaktadır. NİTEKİM KANUNLA BELEDİYE MECLİSLERİNE VERİLEN GÖREVLERLE İLGİLİ KONULARDA BELDE HALKININ HAK VE MENFAATLERİNİ KORUMAKLA GÖREVLİ OLAN BELEDİYE MECLİSİ ÜYELERİNİN MECLİS TARAFINDAN KARARA BAĞLANAN BİR KONUDA TOPLANTIYA KATILARAK KARŞI OY KULLANMALARI HALİNDE BU KARARA KARŞI DAVA AÇMA EHLİYETİNİN ( SÜBJEKTİF EHLİYET ) VAROLDUĞU DANIŞTAY İÇTİHATLARIYLA DA BENİMSENMİŞTİR.

İdare Mahkemesince, İstanbul III No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 30.03.2010 tarihli, 4259 sayılı kararı ile uygun bulunan dava konusu 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliğine ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisinin 14.09.2010 tarihli, 1834 sayılı kararının "oyçokluğu" ile kabul edildiği, ancak, muhalif kalan kişinin davacı olduğuna dair yapılmış bir tespit bulunmadığı gibi meclis kararlarında muhalefette kalanların gerekçelerine ilişkin herhangi bir hususun da yer almadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafından, üyesi bulunduğu büyükşehir belediye meclisinin anılan plan değişikliğinin kabulüne yönelik 14.09.2010 tarihli, 1834 sayılı kararı değil, söz konusu plan değişikliğinin uygun bulunmasına ilişkin İstanbul III No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 30.03.2010 tarihli, 4259 sayılı kararının dava konusu edildiği anlaşılmaktadır.

Dava konusu koruma kurulu işleminin tesisine katılma yetki ve görevi bulunmayan davacının, büyükşehir belediye meclis üyesi sıfatıyla belde halkının hak ve menfaatlerini korumakla görevli olması sebebiyle 1/5000 ölçekli Boğaziçi Gerigörünüm ve Etkilenme Bölgesi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı değişikliğinin uygun bulunmasına yönelik 30.03.2010 tarihli, 4259 sayılı İstanbul III No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Korumu Bölge Kurulu kararına karşı sübjektif ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekmektedir.

Bu durumda, davanın ehliyet yönünden reddine yönelik mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, İstanbul 1. İdare Mahkemesince verilen 21/03/2012 tarihli, E:2010/970, K:2012/522 sayılı kararın bozulmasına, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.