KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » Medeni Hukuk »
Pazartesi, 29 Nis 2024

Tapu kaydında ismin düzeltilmesi davasında davayı tapu maliki veya mirasçıların tapu sicil müdürlüğünü hasım göstererek taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açması gerekmektedir.

T.C.

YARGITAY

14. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/8276

K. 2012/9279

T. 5.7.2012

ÖZET : Dava, tapu kaydında isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu davalar, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır.

DAVA : Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.05.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 03.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü :

KARAR : Davacı, dava konusu 263 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki "Derviş oğlu Mehmet Oral" şeklinde yazılı kimlik bilgilerinin "Süleyman oğlu Derviş Oran" olarak düzeltilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili savunmada bulunmamıştır.

Mahkemece "Derviş oğlu Mehmet Oral" isimli bir kişinin olabileceği, bu nedenle tapu sicil müdürlüğüne husumet yöneltilerek tapu kaydında isim düzeltme davası değil, tapu iptali tescil davası açılması gerektiği bu tür davalara bakma görevinin ise asliye hukuk mahkemesinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.

Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.

Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.

Bu davalar, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.

Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır.

Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.

1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları ( ilk tesis ve tedavülleriyle ) ve kadastro tutanakları ( tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle ) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.

2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.

3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.

4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.

5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.

Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.

Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.

Tapu Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden ( ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden ) sorumlu tutulmamalıdır.

Somut olayda; davacı 263 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki kimlik bilgilerinin nüfus bilgileri ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Davanın tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olduğu, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, tapu kaydında isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda gerekli inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru olmadığından, hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 05.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi

Tags: caglayan avukat ara | medeni kanun | nüfus davaları | nüfus kaydı | perpa avukat | soyadı bulunmayan kişi | tapu davaları | tapu kaydı davaları


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.