KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » İş Hukuku »
Cumartesi, 04 May 2024

İşçinin ücretlerinin ödenmemesi haklı fesih nedenidir.

T.C.

YARGITAY

22. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/2799

K. 2013/3541

T. 21.2.2013

DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptalı, icra-inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi C. C.B. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı taraf, davacının davalı işyerinde 14.07.2008-16.03.2009 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin Ocak 2009 ve Şubat 2009 aylarına ait ücretinin ödenmemesi sebebi ile davacı tarafından haklı olarak feshedildiğini ve davalı taraf aleyhine bir kısım işçilik alacakları için icra tabini başlattığını, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek Akhisar 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/1998 esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı taraf, davacının Ocak, Şubat ve Mart ayı ücretlerinin ödendiğini, davacının aylık ücretinin sabit olmadığını, çalışanların her ay verdikleri ders saatine göre ücret aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne, Akhisar 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/1998 esas sayılı dosyasına borçlu davalı tarafından yapılan itirazın 5.330,00 TL'lik kısmın iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, bakiye kısıma yönelik açılan davanın reddine, kabul edilen asıl alacak üzerinden davacı yararına %40 icra inkar tazminatına hükmolunmasma karar verilmiştir.

Kararı davacı ve davalı taraf temyiz etmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Taraflar arasında davacının ücret alacağının olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 37. maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur.

Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.

Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de para borcu olan ücretin ödendiğinin şahitle ispatı mümkün değildir.

Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakım özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, belli koşulların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka hesabına yatırılmalıdır.

Davacı taraf iş sözleşmesini 16.03.2009 tarihli ihtarnamesi ile Ocak ve Şubat 2009 dönemlerine ait ücretlerinin ödenmemesi sebebi ile haklı sebeple feshetmiştir. Dava konusu uyuşmazlık dönemlerine ilişkin 10.03.2009 tarihli banka dekontunda davacıya 903,00-TL, 10.02.2009 tarihinde 1.000,00 TL maaş ödemesi adı altında ödemeler yapıldığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının Ocak ayına ait hizmetinin karşılığında yatırılan 1.000,00 TL düşüldüğünde, 2.500,00 TL, Şubat ayı hizmetinin karşılığı olarak yatırılan 903,00 TL düşüldüğünde 2.597,00 TL ücret alacağı olduğu, Mart ayında ise davacının 14.07.2008 tarihinde işe girdiği ve 16.03.2009 tarihinde iş sözleşmesinin sona erdiği düşünüldüğünde Mart ayı ücretinden de iki günlük alacağı olduğu belirtilmiştir. Ancak her ne kadar davacının işe giriş tarihinin 14.07.2008 olduğu kabul edilse de davacıya ait iş sözleşmesinde ücretinin her ayın sonunda ödeneceğinin belirtildiği, buna göre davacının Şubat ayı ücretinin Şubat ayı sonunda, Mart ayı ücretinin ise Mart ayı sonunda ödeneceğinin belirtildiği, davacının iş sözleşmesini 16.03.2009 tarihinde feshettiği, dolayısıyla davacının Mart ayına ilişkin onaltı günlük ücret alacağı olduğu gözetilmeden Mart ayına ait iki gün çalışma alacağının hesaplanması hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz giderinin istek halinde ilgiliye iadesine, 21.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

Tags: bursa iş davası avukatı | çağlayanda iş davası avukatı | iş alacaklarının tahsili | iş avukatı | iş davaları avukatı | iş davası avukatı | işçinin hakları | istanbulda iş davası avukatı | perpada is davasi avukati | şişlide iş davası avukatı | ücretsiz izin | ücretsiz izine çıkarma | ümraniyede iş davası avukatı


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.