KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » İş Hukuku »
Cumartesi, 04 May 2024

Milli Eğitim Bakanlığı Halk Eğitim Müdürlüğü Merkezine ait ayakkabı atölyesinde aralıksız ve sürekli olarak çalışan kişinin kıdem tazminatı talepli davasında adli yargı yerleri görevlidir.

T.C.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

HUKUK BÖLÜMÜ

E. 2013/813

K. 2013/964

T. 4.6.2013

OLAY : Davacı vekili, Zile Aliye Hukuk ( İş ) Mahkemesi'ne verdiği dava dilekçesinde özetle; davacının Zile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile Milli Eğitim Bakanlığı Milli Eğitim Zile Halk Eğitim Müdürlüğü Merkezine ait ayakkabı atölyesinde 26.12.2000 tarihinden 30.03.2007 tarihinde davalı işyerini kapatıncaya kadar çalışmaya devam ettiğini, 30.03.2007 tarihinde davalının işyerini kapattığını ve davacının işine de son verdiğini, davacının dava konusu yerde hizmet akdine bağlı olarak çalıştığını, bu nedenle kıdem tazminatına hak kazandığını ancak işten çıkarılan davacıya herhangi bir tazminat ya da ücret ödenmediğini, bu nedenlerle davacının 26.12.2000 tarihinden 30.03.2007 tarihine kadar hizmet aktine bağlı olarak dava konusu işyerinde çalıştığının tespitine, 3600,00 TL kıdem tazminatı,1050,00 TL İhbar Tazminatının, 1500,00 TL yıllık ücret alacağının, 1000,00 TL fazla çalışma ücretinin işten çıkarılma tarihi,1250,00 TL ücret farkı alacağının ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemi ile dava açtıklarını belirtmiştir.

ZİLE ASLİYE HUKUK ( İŞ ) MAHKEMESİ: 18.11.2011 gün ve 2011/112 karar sayılı kararı ile davacının davasını işçi alacaklarına ilişkin talebi yönünden tefrik ederek 2011/405 esasa kaydetmiş, 21.11.2011 tarih ve 2011/416 sayılı kararı ile davanın, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nda tanımlanan hizmet akdinden kaynaklanan bir dava olmadığı, kanun ve yönergeler ile çerçevesi çizilen statüler hukuki ile ilgili bir dava olduğu belirtilerek davanın idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle, görev yönünden reddine karar vermiş; bu karar davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 16.10.2012 tarih ve 2012/34636 karar sayılı kararı ile mahkeme hükmünü onanmış, bu suretle karar kesinleşmiştir.

Davacı vekili, bu kez fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3600,00 TL kıdem tazminatı,1050,00 TL İhbar Tazminatının, 1500,00 TL yıllık ücret alacağının, 1000,00 TL fazla çalışma ücretinin işten çıkarılma tarihi,1250,00 TL ücret farkı alacağının ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemi ile davalılardan tahsili istemi ile idari yargı yerinde dava açmıştır.

TOKAT İDARE MAHKEMESİ: 10.04.2013 gün 2013/77 sayılı ara kararı ile davalı ile davacı arasında kural olarak yazılı olması gereken ve kamuda genel istihdam politikası ile tespit edilen ilkelere uygun bir sözleşmenin ve davalı idarelerce genel kadro usulüne uygun bir atama tasarrufunun bulunmadığı, diğer taraftan Zile Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/112 esas sayılı dosyasına davalı idarece verilen cevap dilekçesinde davalının kurumda işçi sıfatı ile değil kursiyer öğrenci sıfatına sahip olarak çalıştığını, dosyaya sunulan ücret bordrolarında davacının kursiyer olarak gözüktüğünü, sonuç olarak davacının kamu personeli rejimine tabi olmadığını, ileri sürdüğü iddiaların niteliği itibari ile işçi olduğu ileri sürülen davacının talep ettiği tazminatın 1475 sayılı iş kanunun hükümlerinden kaynaklandığını, 5521 sayılı İş Mahkemeleri kanunun 1. Maddesinde İş Kanununun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemeleri'nde çözüleceğinin düzenlendiğini, bu kapsamda davacının işçi olup olmadığına karar verme ve bu kapsamda alacağı var ise belirleme görevinin adli yargıya ait olduğunu belirterek görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine, davanın Uyuşmazlık Mahkemesi kararına kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Serdar ÖZGÜLDÜR'ün Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Bahri AYDOĞAN, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Metin ULUKANLIGİL'in katılımlarıyla yapılan 4.6.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, İdare Mahkemesi'nce anılan Yasa'nın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, her iki yargı yerinde ortak işlem olan davacının işçi olarak hak kazandığını iddia ettiği 8400,00 TL alacağı yönünden oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Birgül YİĞİT'in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ'ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

KARAR : Dava, davacının Zile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile Milli Eğitim Bakanlığı Milli Eğitim Zile Halk Eğitim Müdürlüğü Merkezine ait ayakkabı atölyesinde işçi olarak çalıştığı, 26.12.2000 tarihinden 30.03.2007 tarihine kadar olan dönem için hak kazandığı 3600,00 TL kıdem tazminatı,1050,00 TL İhbar Tazminatının, 1500,00 TL yıllık ücret alacağının, 1000,00 TL fazla çalışma ücretinin işten çıkarılma tarihi,1250,00 TL ücret farkı alacağının ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemi ile açılan alacak davasıdır.

Davacının çalıştığı dönemde yürürlükte olan 22/05/2003 kabul tarihli, 10/06/2003 tarih ve 25134 sayılı R.G.de yayımlanan 4857 sayılı Kanunun 120. maddesi ile yürürlükten kaldırılan 1475 sayılı İş Kanunu 1. maddesinde :

“Bir hizmet akdine dayanarak herhangi bir işte ücret karşılığı çalışan kişiye işçi, işçi çalıştıran tüzel veya gerçek kişiye işveren, işin yapıldığı yere işyeri denir.”

26/01/2006 tarihli ve 5450 sayılı Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Mesleki Ve Teknik Öğretim Okulları Döner Sermayesi Hakkında Kanun'un 5. Maddesinde:

“Mesleki ve teknik öğretim okulları döner sermaye atelyelerinin muamelatı, idare tarzı ve siparişlerden alınacak ücretlerle bu atelyelerde yapılan sipariş işlerinde çalıştırılacak talebeye umumi hasılattan verilecek ücretler Maliye ve Milli Eğitim Bakanlığınca müşterek tesbit olunur.”

Milli Eğitim Bakanlığı İşletmeler Dairesi Başkanlığı Döner Sermaye İşletmeleri Çalışma Yönergesi'nin sürekli işçi kadroları”nın kapsamı başlıklı 13. Maddesinde :

“a ) Bakanlıkça tahsisli ve vizeli işçi kadrosu verilmeyen işletmelerin işçi çalıştırmaları mümkün değildir. Kadrosuz işçi çalıştırmak suç olduğu gibi bu işçilere ödenen ücretlerde sorumlulardan geriye tahsil edilir, .

b ) Sürekli işçi kadrolarının işletmelere göre dağılımı yeniden düzenlenerek, Devlet Personel Başkanlığı ile Maliye ve Gümrük Bakanlığı'na vize ettirilmiştir, ( Ek : 6 )

c ) Her işletme kendisine tahsis edilen bu sürekli işçi kadrolarında boş varsa veya herhangi bir nedenle boşalırsa ( emeklilik, ölüm, istifa vb. ) bu boş kadrolara işletmeler Dairesi Başkanlığı'nın izni alınmadan kesinlikle işçi alınmayacaktır.

d ) Başkanlığın yazılı müsaadesi olmadan işçilerin işine son verilmeyecektir.

e ) Kendi isteği ile ayrılan veya ölen işçilerin durumu derhal Başkanlığa bildirilecektir.

f ) Bu kadroda çalışan işçilerin emekli olmaları, işten ayrılmaları veya işten çıkarılmaları halinde Başkanlığın uygun görüşü alınmadan herhangi bir ad altında tazminat ödenmeyecektir. Bu konudaki izin talep yazılarında; emekliliğin türü ( yaşlılık, malulen vb ) işten çıkış yada çıkarılış nedeni, döner sermayede çalıştığı süre ( yıl, ve ay olarak ) son aldığı ücret vs sigorta sicil numarası bildirilecektir.”

Milli Eğitim Bakanlığı İşletmeler Dairesi Başkanlığı Döner Sermaye İşletmeleri Çalışma Yönergesi'nin 42. maddesinde :

“a ) Döner sermayede siparişler üzerinde fiilen çalışan öğrenciye atölye şeflerince takdir edilen ücret ödenir. Ancak, bu ücret saat başına 200- lirayı geçemez.

DEĞİŞİKLİK : - 3423 sayılı kanun kapsamında çalışan öğrenciler için;

a ) Her dereceli Mesleki ve Teknik Öğretim okul ve kurumlarında öğrenim gören öğrencilere öğrenci hakkı olarak saat başına azami, günlük asgari ücretin 1/8'i kadar ücret ödenir.

b ) Her dereceli Mesleki ve Teknik Öğretim Okul ve Kurumlarında üretim işlerinde çalışan öğrencilerle, kursiyer, stajyer öğrencilerin işçilikleri atölye şefleri tarafından takdir edilir.

-3308 sayılı kanun kapsamında çalışan öğrenciler için; yaşına uygun asgari ücretin %30'undan aşağı olmamak üzere ücret ödenir. Asgari Ücret Tespit Komisyonunun belirlediği yaşına uygun asgari ücrete göre saat ücreti belirlenir. )

b ) Öğrenci ücretleri gelir vergisinden muaf olduğundan, bu ücretten sadece % 06 damga, vergisi kesilerek, kalanı net olarak ödenir.

c ) Öğrenci ücretleri takip eden ayın 10 una kadar ödenir.d ) Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüleri, Pratik Kız Sanat Okulları, Pratik Erkek Sanat Okulları ve Halk Eğitim merkezlerindeki kursiyerler öğrenci gibi değerlendirilmeyecek, iş becerisi iyi olan kursiyerlere ( a ) fıkrasına göre ücret ödenir.

e ) Yapılacak işlerde işçilik tutarı hesaplanırken ( tahsis edilirken ) öğrenci hakkı da içinde olacaktır. Yani ödenen işçilik ücreti ile öğrenci hakkının toplamı o iş için tahsis edilen işçilik tutarını aşmayacaktır.

f ) Sadece ikinci ve üçüncü sınıf öğrencilerine ücret ödenecektir “

şeklindeki düzenlemeler ile Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı mesleki ve teknik öğretim okullarında çalıştırılacak öğrencilere ilişkin çalıştırma ve ücret esaslarının belirlendiği görülmektedir.

Bu düzenlemeler ışığında dava dosyası incelendiğinde; davacının davalılardan Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okulda bir yazılı hizmet akdine bağlı olarak çalışmadığı, dosya kapsamında bulunan 2000 tarihinden 2007 tarihine kadar olan maaş bordrolarının incelemesinden davacının maaşını kursiyer sıfatı ile aldığı, Tokat Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 16.06.2011 tarihli yazı cevabından; davacının öğretmen olarak çalıştığını iddia ettiği 2000 tarihi ile 2007 tarihleri arasında adı geçen ayakkabıcılık kursu öğreticisi olarak Atolye Şefi Dursun Özkarslı ve Necmi Kaya'nın görevlendirildiğinin anlaşıldığı, tüm bu bilgiler birlikte değerlendirildiğinde davacının dava konusu ayakkabıcılık atölyesinde Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Mesleki Ve Teknik Öğretim Okulları Döner Sermayesi Hakkında Kanun'un 5. Maddesine göre istihdam edildiği anlaşılmaktadır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlıklı 2. maddesinin değişik 1 numaralı bendinde:

“a ) ( Değişik : 8.6.2000-4577/5 md. ) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b ) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c ) ( Değişik: 18.12.1999-4492/6 md. ) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” idari dava türleri olarak sayılmış olup; kural olarak, idari yargıda ancak Devlete ve kamu tüzel kişilerine karşı açılan davalara bakılabilir.” denilmek sureti ile idari yargıda görülecek dava ve işler sayılmıştır.

30.01.1950 tarih 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. Maddesinde:

“İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle ( o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç ) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur.” denilmek sureti ile İş Mahkemelerinin görev alanı da belirlenmiştir.

Tüm bu yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, davacı 2000 ile 2007 tarihleri arasında Tokat İli Zile İlçesi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı Ayakkabıcılık Atölyesinde aralıksız ve sürekli olarak çalıştığını, bu sebeple 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. Maddesi gereğince kıdem tazminatına hak kazandığını iddia ettiğine göre, davacının işçi sıfatı taşıyıp taşımadığı, taşıyor ise çalışmaları karşılığında kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, kazanmış ise miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.

Belirtilen nedenlerle, Tokat İdare Mahkemesi'nin başvurusunun kabulü ile, Zile Asliye Hukuk ( İş ) Mahkemesinin Görevsizlik Kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Tokat İdare Mahkemesi'nin BAŞVURUSUNUN KABULÜ ile, Zile Asliye Hukuk ( İş ) Mahkemesinin 21.11.2011 tarih ve 2011/405 Esas 2011/416 Karar sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 04.06.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Tags: bakırköyde iş davası avukatı | çağlayanda iş davası avukatı | çağlayanda işçi avukatı | iş davaları avukatı | iş davalarına bakan avukat | iş davası avukatı | iş davasına bakan avukat | işçilik alacakları | istanbul iş davaları avukatı | kartalda iş davası avukatı | perpada iş avukatı | perpada is davasi avukati | şişlide iş davası avukatı | ümraniyede iş davası avukatı


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.