6. Daire 2010/1756 E.
, 2014/1355 K.
- İMAR
- UYGULAMA
İMAR PLANI
- 3194
SAYILI İMAR KANUNU 5. MADDESİ
"İçtihat Metni"
Özeti : Mevzii imar planlarının
genişletilmesi sonucunu doğuracak ve bu planla bütünleşecek şekilde, mevzii
imar planına bitişik, mevzii imar planı oluşturulmasına yönelik ilave imar
planı yapılamayacağı hakkında.
Temyiz Eden (Davalı) : Antalya İl Özel
İdaresi
Vekili
: Av. …
Karşı Taraf (Davacı) : Antalya Valiliği
İstemin Özeti : Antalya İli, Kaş
İlçesi, Belenli Köyü, … ada … sayılı parselin bulunduğu alanda yapılan 1/1000
ölçekli ilave imar planının kabulüne ilişkin 09.01.2009 tarihli, 52 sayılı il
genel meclisi kararının iptali istemiyle açılan davada; dava konusu işlemin
iptali yolunda Antalya 3. İdare Mahkemesince verilen 30/09/2009 tarihli,
E:2009/147, K:2009/1019 sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri
sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın
Özeti : Savunma
verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : Ulya
Emiroğlu
Düşüncesi : Temyiz isteminin
reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince
Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten
sonra işin gereği görüşüldü:
DAVA, Antalya ili, Kaş İlçesi, Belenli
Köyü, … ada … sayılı parselin bulunduğu alanda yapılan 1/1000 ölçekli ilave
imar planının kabulüne ilişkin 09.01.2009 tarihli, 52 sayılı il genel meclisi
kararının; yapılan planla çıkmaz yol ve çıkmaz yola cepheli parseller
oluşturulduğu, bu durumun mevzuata aykırı olduğu ileri sürülerek iptali
istemiyle açılmış, MAHKEMECE;
… ada … nolu parsele yönelik olarak hazırlanan ilave imar
planı dava konusu il genel meclisi kararıyla kabul edilmiş olsa da, dava konusu
alanın daha önce mevzi imar planı bulunan bölgeye bitişik olduğu, bu haliyle
mevzii imar planlarının genişletilmesi sonucunu doğuracak ve bu planla bütünleşecek
şekilde, mevzii imar planına bitişik, mevzii imar planı oluşturulmasına yönelik
ilave imar planı yapılamayacağı, bu nedenle söz konusu parselin bulunduğu
alanda yapılan 1/1000 ölçekli ilave uygulama imar planının kabulüne ilişkin
dava konusu işlemde planlama ilke ve esasları ile imar mevzuatına uyarlık
bulunmadığı belirtilerek iptal kararı verilmiş, bu karar davalı
idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3194
sayılı İmar Kanunu’nun 5.maddesinde; nazım imar planları, varsa bölge veya
çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa
kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış
biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus
yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının
gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve
problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının
hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla
beraber bütün olan planlar, uygulama imar planları ise; tasdikli halihazır
haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı
esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk
ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas
olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren planlar
olarak tanımlanmış olup, 6.maddesinde;
planların, kapsadıkları alan ve amaçları açısından; “bölge planları” ve “imar planları”,
imar planlarının ise, “nazım imar planları” ve “uygulama imar planları”
olarak hazırlanacağı kurala bağlanmıştır.
Plan
Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin 3.maddesinin 4.bendinde; ilave imar planı:
yürürlükte bulunan planın ihtiyaca cevap vermediği durumlarda, mevcut plana
bitişik ve mevcut planın genel arazi kullanım kararları ile süreklilik,
bütünlük ve uyum sağlayacak biçimde hazırlanan plan olarak, 5.bendinde ise mevzii imar
planı; mevcut planların yerleşmiş nüfusa yetersiz kalması veya yeni yerleşim
alanlarının kullanıma açılması gereğinin ve sınırlarının ilgili idarece
belirlenmesi halinde, bu Yönetmeliğin plan yapım kurallarına uyulmak üzere
yapımı mümkün olan, yürürlükteki her tür ve ölçekteki plan sınırları dışında,
planla bütünleşmeyen konumdaki, sosyal ve teknik altyapı ihtiyaçlarını kendi
bünyesinde sağlayan, raporuyla bir bütün olan imar planı olarak tanımlanmıştır.
Yukarıda yer verilen ilave ve mevzii imar planı tanımlarının
irdelenmesinden; ilave imar planı tanımında yer verilen yürürlükteki plan
kavramından, 1/5000 ölçekli nazım imar planları ve 1/1000 ölçekli uygulama imar
planlarının anlaşılması gerektiği, 1/5000 ölçekli nazım imar planlarının; arazi
parçalarının genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki
nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme
alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve
problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planlarının
hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen bütüncül planlar olduğu, 1/1000
ölçekli uygulama imar planlarının ise; 1/5000 ölçekli nazım imar planları
doğrultusunda hazırlanan, üst ölçekli bu planla hiyerarşik bağı bulunan ve
bütünlük arz eden planlar olduğu açıktır.
Öte yandan Plan Yapımına Ait
Esaslara Dair Yönetmelikte de; ilave imar planlarının, mevcut planın genel
arazi kullanım kararları ile süreklilik, bütünlük ve uyum sağlayacak biçimde
hazırlanan planlar olduğu düzenlenmiş, mevzii imar planlarının ise, mevcut planların
yerleşmiş nüfusa yetersiz kalması veya yeni yerleşim alanlarının kullanıma
açılması gereğinin ortaya çıkması halinde yapılması mümkün olan,
yürürlükteki her tür ve ölçekteki plan sınırları dışında, planla bütünleşmeyen
konumdaki planlar olduğu göz önünde bulundurulduğunda mevzii imar planlarının
ancak istisnai durumlarda yapılabileceği anlaşılmış olup, mevzii imar
planlarının genişletilmesi sonucunu doğuracak ve bu planla bütünleşecek
şekilde, mevzii imar planına bitişik, mevzii imar planı oluşturulmasına yönelik
ilave imar planı yapılamayacağı değerlendirilmektedir.
Kaldı ki, Plan Yapımına
Ait Esaslara Dair Yönetmelik, kanun sistematiği açısından incelendiğinde de;
yönetmeliğin 3. maddesinin birinci fıkrasında nazım imar planının, 2.
fıkrasında uygulama imar planının, 3.fıkrasında revizyon planın, 4.fıkrasında
ise ilave imar planın düzenlendiği, mevzii imar planının ise ilave imar
planından sonra 5. fıkrada düzenlendiği dolayısıyla ilave imar planı tanımında
yer verilen mevcut plan kavramının mevzii imar planlarını kapsamadığı açıktır.
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından
verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin
bulunması halinde mümkündür.
Antalya
3. İdare Mahkemesince verilen 30/09/2009 tarihli, E:2009/147, K:2009/1019
sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını
gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan
kararın onanmasına, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini
izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak
üzere, 25/02/2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, Antalya ili, Kaş İlçesi, Belenli
Köyü, … ada … nolu parselin bulunduğu alanda yapılan 1/1000 ölçekli ilave imar
planının kabulüne ilişkin 9.1.2009 tarih ve 52 sayılı il genel meclisi
kararının; yapılan planla çıkmaz yol ve çıkmaz yola cepheli parseller
oluşturulduğu bu durumun mevzuata aykırı olduğu ileri sürülerek iptali
istemiyle açılmış, mahkemece; … ada … nolu parsele yönelik olarak
hazırlanan ilave imar planının dava konusu il genel meclisi kararıyla kabul
edilmiş olsa da, dava konusu alanın daha önce mevzi imar planı bulunan bölgeye
bitişik olduğu, bu haliyle mevzii imar planlarının genişletilmesi sonucunu
doğuracak ve bu planla bütünleşecek şekilde, mevzii imar planına bitişik,
mevzii imar planı oluşturulmasına yönelik ilave imar planı yapılamayacağı, bu
nedenle söz konusu parselin bulunduğu alanda yapılan 1/1000 ölçekli ilave
uygulama imar planının kabulüne ilişkin dava konusu işlemde planlama ilke ve
esasları ile imar mevzuatına uyarlık bulunmadığı belirtilerek iptal kararı
verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5.maddesinde;
nazım imar planları, varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak
halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak
çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge
tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı
yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile
ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları
göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere
düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan
planlar, uygulama imar planları ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa
kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve
çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve
uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama
etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren planlar olarak
tanımlanmış olup, 6.maddesinde; planların, kapsadıkları alan ve amaçları
açısından; “bölge planları” ve “imar planları” ,imar planlarının ise, “nazım
imar planları” ve “uygulama imar planları” olarak hazırlanacağı kurala
bağlanmıştır.
Plan Yapımına Ait Esaslara Dair
Yönetmeliğin 3.maddesinin 4.bendinde; ilave plan: yürürlükte bulunan planın
ihtiyaca cevap vermediği durumlarda, mevcut plana bitişik ve mevcut planın
genel arazi kullanım kararları ile süreklilik, bütünlük ve uyum sağlayacak
biçimde hazırlanan plan olarak, 5.bendinde ise mevzii imar planı; Mevcut
planların yerleşmiş nüfusa yetersiz kalması veya yeni yerleşim alanlarının
kullanıma açılması gereğinin ve sınırlarının ilgili idarece belirlenmesi
halinde, bu Yönetmeliğin plan yapım kurallarına uyulmak üzere yapımı mümkün olan,
yürürlükteki her tür ve ölçekteki plan sınırları dışında, planla bütünleşmeyen
konumdaki, sosyal ve teknik altyapı ihtiyaçlarını kendi bünyesinde sağlayan,
raporuyla bir bütün olan imar planı olarak tanımlanmıştır.
Her ne kadar, yukarıda belirtilen mevzuat
hükümleri uyarınca mevzii imar planlarının ancak mevcut planların yerleşmiş
nüfusa yetersiz kalması veya yeni yerleşim alanlarının kullanıma açılması
gereğinin ortaya çıkması halinde yapılabileceği, dolayısıyla istisnai bir plan
olduğu ve söz konusu mahkeme kararında mevzii imar planına bitişik, mevzii imar
planı oluşturulmasına yönelik ilave imar planı yapılamayacağı belirtilmiş ise
de, sadece yukarıda yer alan ilave ve mevzii imar planlarının tanımları göz
önünde bulundurularak mevzii imar planına bitişik ilave imar planı
yapılamayacağı sonucuna varmanın mümkün olmadığı, planlanan alanda mevzii imar
planı ve ilave imar planı yapılmasına yönelik koşulların oluşup oluşmadığı
hususunun açıklığa kavuşturularak bir karar verilmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
Bu durumda öncelikle alanda ilave imar
planı yapılması koşulunun bulunup bulunmadığı, eğer var ise, planın şehircilik
ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olup olmadığı hususunun
ortaya konulması amacıyla mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak
suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden işlemin iptali yönündeki
mahkeme kararının onanmasına yönelik çoğunluk kararına katılmıyoruz.
< Önceki | Sonraki > |
---|