KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » Medeni Hukuk »
Pazartesi, 29 Nis 2024

Boşanmayla yoksulluğa düşecek olan taraf kusuru daha ağır olmamak şartıyla yoksulluk nafakası isteyebilir ve ciddi ve ikna edici deliller olmadan, ananın bakım ve şefkatine muhtaç olan küçük çocuğun velayetinin babaya verilmesi doğru değildir.

 

Yargıtay 

E. 2011/10741,K. 2012/8532

T. 05.04.2012

 

1. Mahkemece davalı kadın ağır kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı kocanın, ba­ğımsız bir konut temin etmediği, eşinin hastalığı ile ilgilenmediği ve eşini evden kovduğu, davalı kadının ise güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşıl­maktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylar­da; tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı kocanın boşanma davası bakımından Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde belirtilen bo­şanma koşulları gerçekleştiğine göre verilen boşanma kararı sonucu itibarıyla doğru olup, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile boşanmaya ilişkin hükmün gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki bentlerin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Eşit kusurlu eş lehine manevi tazminata hükmedilemez (TMK.md.174/2) Davacı kocanın manevi tazminat isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabu­lü doğru görülmemiştir.

3.  Boşanma yüzenden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olma­mak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK.m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının daha ağır kusuru olmadığı, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir.

4.  Velayetleri babaya bırakılan tarafların müşterek çocuklarından S.2003 ve E.2006 doğumlu olup her ikisi de idrak çağında değildir. Ana yanında kal­masının çocukların bedeni, fikri, ahlaki gelişmelerine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığı da ispat edilmediği halde, ana bakım ve şefkatine muhtaç 2003 S. ile 2006 doğumlu E'nin Türk Medeni Kanunu'nun 182, 336/2. maddeleri uyarın­ca babanın velayetine bırakılması usul ve kanuna aykırıdır.

SONUÇ

Temyiz edilen hükmün yukarıda 2.3.ve4.bentlerde gösterilen sebeplerle (BOZULMASINA) bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple boşanma hükmünün gerekçesi de­ğiştirilmek suretiyle ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Tags: boşanma davası | çocukların velayeti | manevi tazminat talebi | nafaka


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.