KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » Borçlar Hukuku »
Pazar, 28 Nis 2024

Oluştuğu öne sürülen maddi zararların tazmini istemiyle özel hukuk gerçek ve tüzel kişisine karşı açılan davanın, adli yargıda çözümlenmesi gerekir

T.C

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

HUKUK BÖLÜMÜ

ESAS NO : 2012/483

KARAR NO: 2013/329

KARAR TR : 11.03.2013

(Hukuk Bölümü)

ÖZET : Oluştuğu öne sürülen maddi zararların tazmini istemiyle özel hukuk gerçek ve tüzel kişisine karşı açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.

K A R A R

 Davacılar : 1- İ.Ç., 2- E.B.

 Davalılar : Asliye Hukuk Mahkemesinde

 1- M.F., 2- DSİ Bölge Müdürlüğü

Vekili : Av. H.Ö.

 İdare Mahkemesinde

 B.Yapı Proje İnşaat Taah. Tic. Ltd. Şti.

 Sulh Hukuk Mahkemesinde

 1- B.Yapı Proje İnşaat Taah. Tic. Ltd. Şti., 2- DSİ Bölge Müdürlüğü

 O L A Y : Davacılar, dava dilekçesinde, Kahramanmaraş İli, Çağlayancerit İlçesi, Engizek Mahallesi 230 ada 15 parsel sayılı taşınmaz içerisinde dikili bulunan çeşitli meyve ağaçları ile, 231 ada 45 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan evin davacı Elife Berker’e ait olduğunu; aynı mahallede 230 ada 16 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bulunan çeşitli meyve ağaçlarının da davacı İ.Ç.’a ait olduğunu; civarda inşaatı devam eden DSİ’ye ait ve M.F.’nun müteahhitliğini yaptığı Zorkun Göleti adı ile bilinen baraj inşaatı yapımının ve çevre kayalıklarının patlayıcı maddelerle patlatılması sonucu meyve ağaçları ile eve zarar verdiğini öne sürerek, 13.958,23 TL zarar bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

 Davalı idare vekili savunma dilekçesinde, DSİ Genel Müdürlüğü’nün sulama amaçlı Zorkun Göleti inşaatının, B.Yapı Proje İnş. Taah. Tic. Ltd. Şti’ne yapım için ihale edildiğini, DSİ’nin kusuru söz konusu ise, DSİ yönünden dosyanın ayrılarak idare mahkemesine gönderilmesi gerektiğini belirtmiştir.   

Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesi: 17.3.2011 gün ve E:2010/988, K:2011/279 sayı ile, davaya konu olan gölet inşaatı yapımının DSİ tarafından dava dışı B.Yapı Şirketi’ne verildiği, DSİ yönünden açılan davanın tam yargı davası niteliğinde olup, idare mahkemesinde görülmesi gerektiği nedeniyle görev yönünden reddine, davalı Mutlu aleyhine açılan davanın ise husumetin B.Yapı Şirketi’ne yöneltilmesi gerektiği anlaşıldığından husumetten reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle Davalı DSİ aleyhine açılan davanın görevden reddine, davalı Mutlu aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar vermiş bu karar kesinleşmiştir.

Davacılar E.B.ve İ.Ç., Zorkun Deresi üzerinde yapılan baraj çalışması nedeniyle maliki oldukları ev ve meyve bahçelerinde meydana geldiği ileri sürülen 14.357.00 TL zararın tazminen ödenmesine karar verilmesi istemiyle B.Yapı Şirketi’ne karşı idari yargı yerinde dava açmıştır.

Gaziantep 1. İdare Mahkemesi: 14.4.2011 gün ve E:2011/532, K:2011/621 sayı ile, uyuşmazlık konusu taşınmazlara davacıların ayrı ayrı malik olduğu, tazmini istenen 14.357.00 TL’nin hangi davacı için ne miktarda istenildiğinin belirtilmediği, ayrıca dava dilekçesinde davacılardan birisinin adının Elif olarak yazıldığı ancak dilekçeye ekli kimlik fotokopisinde “Elife” olarak yazıldığı anlaşıldığından bu haliyle dava dilekçesinin usule uygun görülmediği, bu durumda davacılar tarafından, ayrı ayrı dava açılması gerektiği gerekçesiyle dilekçenin reddine karar vermiştir.

Davacı İ.Ç. tarafından, Kahramanmaraş İli, Çağlayancerit İlçesi, Engizek Mahallesi’ne ait 230 ada 16 parsel içerisindeki çeşitli meyve ağaçlarının, davalı B.Yapı Şirketi tarafından civarda yapılmakta olan Gölet Barajı inşaatı sırasında patlayan dinamitlerin patlama sırasında fırlattığı büyük taş ve kaya parçalarının meyve ağaçlarına çarpmak suretiyle verdiği zarar miktarı olan 2.709,91 TL nin, 582,50 TL yapılan tespit giderinin, 200,00 TL Asliye Hukuk Mahkemesi yargılama gideri olmak üzere 3.492.41 TL’nin işlemiş ve işleyecek en yüksek banka faiziyle birlikte davalı B.Yapı Şirketi’nden tahsili istemiyle idari yargı yerinde dava dilekçesi yenilenmiştir.

GAZİANTEP 1. İDARE MAHKEMESİ: 12.7.2011 gün ve E:2011/771, K:2011/1159 sayı ile, idari yargı yerlerinde görülen idari dava türlerinden biri olan tam yargı davası açılabilmesi için idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel bir hakkın muhtel olması yani kayba uğraması gerektiği, dolayısıyla idari eylem ve işlemlerden kaynaklanmayan özel hukuk hükümlerine tabi tüzel kişiler tarafından verilen zararlar nedeniyle idari yargı yerlerinde dava açılmasının mümkün olmadığı, bu durumda, özel bir firmanın eyleminden dolayı uğranıldığı ileri sürülen zararın uyuşmazlık konusu edildiği işbu davada özel hukuk hükümlerine göre adli yargının görevli olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı İ.Ç., taşınmazı içerisindeki çeşitli meyve ağaçlarının, davalı şirket tarafından civarda yapılmakta olan Gölet Barajı inşaatı sırasında patlayan dinamitlerin patlama sırasında fırlattığı büyük taş ve kaya parçalarının meyve ağaçlarına çarpmak suretiyle vermiş olduğu zarar miktarı olan 2.709,91 TL, 582,50 TL yapılan tespit gideri, 200,00 TL Asliye Hukuk Mahkemesi yargılama gideri, 48,80 TL idari yargı dosya gideri olmak üzere toplam 3.341,21 TL nin işlemiş ve işleyecek en yüksek Banka faiziyle birlikte tahsili istemiyle B.Yapı Şirketi ve DSİ Bölge Müdürlüğüne karşı adli yargı yerinde dava açmıştır.

PAZARCIK SULH HUKUK MAHKEMESİ: 20.12.2011 gün ve E:2011/483, K:2011/782 sayı ile, 6100 sayılı HMK’nın görevi düzenleyen 3.maddesine göre idarenin eylem ve işlemleri ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı ölüm veya vücut bütünlüğünün yitirilmesinden doğan zararların tazmini davalarında hukuk mahkemelerinin görevli olduğu, bunun dışındaki diğer sorumluluk hallerinde idare mahkemesinin görevli olduğu, somut olayda ise DSİ tarafından baraj inşaatının yapımı sırasında kullanılan patlayıcı maddelerin patlaması sonucunda etrafa fırlayan büyük taş ve kaya parçalarının davacının taşınmazı ile bu taşınmada bulunan bitkilere zarar vermesi sonucu tazminat talebinde bulunması nedeniyle Gaziantep İdare Mahkemesinin görevli olduğu ancak idare mahkemesinin görevsizlik kararı verdiği ve verilen kararın kesinleştiği anlaşıldığından mahkemelerince görevsizlik kararı verilerek olumsuz görev uyuşmazlığının verilmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.

Davacı İ.Ç., görevli mahkemenin tespiti açısından olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü talebiyle Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığına gönderilmek üzere, Sulh Hukuk Mahkemesine dilekçe vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :

Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Zehra Ayla PERKTAŞ’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Metin ULUKANLIGİL’in katılımlarıyla yapılan 11.3.2013 günlü toplantısında:

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasanın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;

Davacı İ.Ç. tarafından, B.Yapı Şirketine karşı açılan davalarda, Gaziantep 1. İdare Mahkemesi’nin E:2011/771 sayılı görevsizlik kararı ile, Pazarcık Sulh Hukuk Mahkemesi’nin E:2011/483 sayılı görevsizlik kararı dikkate alındığında, adli ve idari yargı yerleri arasında anılan Yasanın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, asliye hukuk mahkemesi dosyasının davacı İ.Ç.’ın istemi üzerine son görevsizlik kararını veren Sulh Hukuk Mahkemesi’nce Uyuşmazlık Mahkemesine gönderildiği ve idari yargı dosyasının da Başkanlıkça temin edildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN’ın davada adli yargının, Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın ise idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava, davacının maliki olduğu Kahramanmaraş İli, Çağlayancerit İlçesi, Engizek Mahallesi, 230 Ada, 16 Parsel numaralı taşınmazda bulunan dikili ağaçların davalı B.Yapı Şirketinin baraj yapımı sırasında kullandığı dinamitler nedeniyle zarara uğradığından bahisle maddi zarar miktarının faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.

Olayda davalı konumunda bulunan B.Yapı Şirketinin Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca kurulan Limited Şirket olması nedeniyle kamu tüzel kişisi (idare) olmadığı anlaşılmaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı” başlığını taşıyan 2. maddesinin birinci fıkrasında, “1. (Değişik: 10/6/1994 - 4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır:

a) (İptal: Ana.Mah.nin 21/9/1995 tarih ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8/6/2000 - 4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6 md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar” denilmiştir.

İdari davalardan olan iptal ve tam yargı davalarında davalı daima idaredir. Bir başka deyişle, idari yargı yerinde açılan bir iptal ya da tam yargı davasına bakılabilmesi için, diğer dava koşullarının yanısıra, davanın idare aleyhine açılmış olması gerekmekte; idari yargı yerinde gerçek kişiler aleyhine dava açılabilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.

 Bu durumda, davanın, ortada idarece kamu gücüne dayalı olarak ve idari usul ve esaslara göre re'sen ve tek yanlı biçimde tesis edilmiş bir işlem veya eyleminden dolayı hak ve menfaati ihlâl edilenler tarafından idare aleyhine açılmış 2577 sayılı Yasa'nın 2. maddesinde belirtilen davalardan biri olmayıp, gerçek kişi ve özel hukuk tüzel kişisi aleyhine açılan tazminat davası olması karşısında, idari yargının görevine giren bir dava bulunduğundan söz etmek olanaksızdır.

Buna göre, davacıya ait taşınmazın içerisinde bulunan dikili ağaçların davalı şirketin baraj yapımı sırasında kullandığı dinamitlerin patlaması sonucunda fırlattığı taş ve kaya parçalarının çarpması nedeniyle zarara uğranıldığından bahisle, oluştuğu ileri sürülen maddi zararın davalı şirket tarafından ödenmesi istemiyle açılan davanın, özel hukuk hükümlerine göre görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli bulunmaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, Pazarcık Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 20.12.2011 gün ve E:2011/483, K:2011/782 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 11.3.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.

Tags: adli yargı | çağlayanda alacak avukat ara | çağlayanda avukat ara | idari dava avukatı | idari dava türleri | idari yargı | iptal davası | iyuk madde 2 | perpa hukuk bürosu | perpada avukat | tam yargı davası | tazminat davası avukatı


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.