T.C
Yargıtay
4.Hukuk
Dairesi
E.2010/11974
K.2011/13738
T.20.12.2011
ÖZET: Dava dilekçesinde belirtilen dava konusunun ıslah yoluyla
arttırılması ek dava niteliğinde olmayıp dava dilekçesinin kısmi ıslahı
anlamındadır. Bu nedenle ıslah ile arttırılan miktara karşı zamanaşımı defi
ileri sürülemez.
Davacının
diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, trafik
kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece,
talep kısmen kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı,
davalının kullandığı kamyonun motosikletine çarpması nedeniyle hayati tehlike
geçirecek şekilde yaralandığı ve yoğun bakımda yattığını belirterek iş
göremezlik zararı ile tedavi gideri ve manevi tazminat isteminde bulunmuş
09.04.2010 tarihli dilekçesiyle işgöremezlik zararı ile tedavi giderlerine ilişkin istemini ıslah
etmiştir.
Davalı, davanın
reddini talep ederek ıslah ile arttırılan bölümün zamanaşımına uğradığını öne sürmüştür.
Mahkemece
yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, ıslah edilen kısımla ilgili
ceza zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle bu bölümün reddine karar verilmiştir.
Yürürlükte
bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 176. Maddesinde
"Taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerinin bir kısmını ya da tamamını ıslah
edebilir. Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yapılabilir" Aynı
Kanun'un 177. maddesinde; "tahkikatın sona ermesine kadar ıslah
yapılabilir." Biçiminde düzenleme yapılmıştır. Dava dilekçesinde
belirtilen dava
konusunun (müddeabihin) ıslah yolu ile artırılması ek dava niteliğinde olmayıp dava
dilekçesinin kısmi ıslahı niteliğindedir. Yasada ayrıca düzenlenmiş olması ve
kendine özgü kurallarının olması nedeniyle ek dava niteliğinde kabul edilemez. Bu
nedenle asıl davaya karşı ileri sürülebilecek zamanaşımı defi, ıslah edilen
kısma karşı ileri sürelemez. Davacı süresi içinde tazminat davasını açtığından ve
sadece miktar yönünden davasını ıslah ettiğinden ıslah ile artırılan bölümün
süresinde olduğunun kabulü gerekir. Islah edilen bölümün zamanaşımına uğradığı
gerekçesiyle red edilmesi doğru bulunmamış, bu
nedenle
kararın bozulması gerekmiştir.
Davalının
diğer temyiz itirazlarına gelince:
Yargılama sırasında
işgöremezlik zararının hesaplanması için hesap bilirkişisinden rapor
aldırılmış, hesap bilirkişisinin davacının gelirini, davacı ve tanık beyanlarını esas
alarak asgari ücretin 2.95 katı olarak hesapladığı anlaşılmıştır. Davacının
gelir durumu beyana göre değil, ilgili esnaf ve sanatkarlar odasından sorularak
araştırılması ve sonucuna göre tazminat hesabı yapılması gerekir. Beyana göre
hesaplama yapılması doğru bulunmamış kararın bu
nedenle
de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ
Temyiz olunan
kararın yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenle davacı yararına, 3 no'lu
bentte açıklanan nedenle davalı yararına
BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının 1
no'lu bentte belirtilen nedenlerle reddine
ve
temyiz eden davalı yararına takdir olunan 825.00 TL.duruşma avukatlık ücretinin davacılara
yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20.12.2011
gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki
yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere,
özellikle delillerin
değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre bozma kararının 2 nolu
bendine katılmıyorum
< Önceki | Sonraki > |
---|