KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » Medeni Usul Hukuku »
Perşembe, 02 May 2024

Dava dilekçesinde belirtilen dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması ek dava niteliğinde olmayıp dava dilekçesinin kısmi ıslah anlamına geldiğinden ıslah ile arttırılan miktara karşı zamanaşımı defi ileri sürülemez.

T.C

Yargıtay

4.Hukuk Dairesi

 E.2010/11974

K.2011/13738

T.20.12.2011

ÖZET: Dava dilekçesinde belirtilen dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması ek dava niteliğinde olmayıp dava dilekçesinin kısmi ıslahı anlamındadır. Bu nedenle ıslah ile arttırılan miktara karşı zamanaşımı defi ileri sürülemez.

Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince:

Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, talep kısmen kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.

Davacı, davalının kullandığı kamyonun motosikletine çarpması nedeniyle hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı ve yoğun bakımda yattığını belirte­rek iş göremezlik zararı ile tedavi gideri ve manevi tazminat isteminde bulun­muş 09.04.2010 tarihli dilekçesiyle işgöremezlik zararı ile tedavi giderlerine ilişkin istemini ıslah etmiştir.

Davalı, davanın reddini talep ederek ıslah ile arttırılan bölümün zamanaşı­mına uğradığını öne sürmüştür.

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, ıslah edilen kısımla ilgili ceza zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle bu bölümün reddi­ne karar verilmiştir.

Yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 176. Mad­desinde "Taraflardan her biri yapmış olduğu usul işlemlerinin bir kısmını ya da tamamını ıslah edebilir. Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yapıla­bilir" Aynı Kanun'un 177. maddesinde; "tahkikatın sona ermesine kadar ıs­lah yapılabilir." Biçiminde düzenleme yapılmıştır. Dava dilekçesinde belirtilen dava konusunun (müddeabihin) ıslah yolu ile artırılması ek dava niteliğinde olmayıp dava dilekçesinin kısmi ıslahı niteliğindedir. Yasada ayrıca düzenlen­miş olması ve kendine özgü kurallarının olması nedeniyle ek dava niteliğinde kabul edilemez. Bu nedenle asıl davaya karşı ileri sürülebilecek zamanaşımı defi, ıslah edilen kısma karşı ileri sürelemez. Davacı süresi içinde tazminat davasını açtığından ve sadece miktar yönünden davasını ıslah ettiğinden ıslah ile artırılan bölümün süresinde olduğunun kabulü gerekir. Islah edilen bölü­mün zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle red edilmesi doğru bulunmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.

Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince:

Yargılama sırasında işgöremezlik zararının hesaplanması için hesap bilir­kişisinden rapor aldırılmış, hesap bilirkişisinin davacının gelirini, davacı ve tanık beyanlarını esas alarak asgari ücretin 2.95 katı olarak hesapladığı anla­şılmıştır. Davacının gelir durumu beyana göre değil, ilgili esnaf ve sanatkarlar odasından sorularak araştırılması ve sonucuna göre tazminat hesabı yapılma­sı gerekir. Beyana göre hesaplama yapılması doğru bulunmamış kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.

SONUÇ

Temyiz olunan kararın yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenle davacı yararına, 3 no'lu bentte açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının 1 no'lu bentte belirtilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davalı yararına takdir olunan 825.00 TL.duruşma avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine, peşin alınan harcın istek halinde geri ve­rilmesine 20.12.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre bozma kararının 2 nolu ben­dine katılmıyorum


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.