T.C
YARGITAY
12.HUKUK DAİRESİ
E.2011/17148 K.2012/3500
T.14.02.2012
Büyükçekmece
2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 26.3.2009 tarih ve
2008/406-2009/341 karar sayılı ilamı ile "tarafların
boşanmalarına, (alacaklı) eşi için 18.6.2008 tarihli oturumda hükmedilen ve
dava tarihinden
geçerli olmak üzere aylık 200 TL tedbir nafakasının borçludan alınıp
alacaklıya verilmesine yönelik ara kararının aynen devamına, hüküm kesinleştikten
sora yoksulluk nafakası adı altında devamına, müşterek çocukların her biri
için 18.06.2008 tarihli oturumda hükmedilen dava tarihinden geçerli
olmak üzere 150'şer TL tedbir nafakasının borçludan alınıp alacaklıya
verilmesine yönelik ara kararının aynen devamına, hüküm kesinleştikten sonra
iştirak nafakası adı altında devamına" karar verildiği, anılan bu kararın 22.4.2009
tarihinde kesinleşerek 05.11.2010 tarihinde ilamlı icra takibine konu edildiği, takip alacaklısı
tarafından işlemiş tedbir nafakası ile faizinin ve takip sonrasında müşterek çocuklar için 16.04.2008
tarihinden itibaren 450
TL (toplam)
ve kendisi için yine aynı tarihten itibaren 200 TL tedbir nafakasının
tahsilinin talep edildiği görülmektedir.
Borçlunun mahkemeye başvurusu,
tedbir nafakasının ilamlı takibe konu
edilemeyeceği, tedbir nafakasının
ilamsız takibe konu edilmesi gerekmekte
olup, hüküm kesinleştikten sonra
ise kesinleşen ilamla birlikte yoksulluk ve iştirak
nafakası adı altında istenmesi gerektiğini, çocuklardan M. ve K'in takipten
önce reşit olduklarını, çocuklar için ne zamana kadar tedbir ve iştirak nafakasının
devam edeceğinin açıklanmadığını, istenen faizin başlangıcı ve talep edilen
nafakaların hangi aylara ilişkin olduğunun belirtilmediği gerekçeleriyle takibin
iptali istemi ilişkindir.
Medeni
Kanun'un "Geçici Önlemler" başlığını taşıyan 169. maddesinde; "boşanma veya ayrılık davası
açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine,
eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici
önlemleri re'sen alır" düzenlemesine yer verilmiştir. Sözü edilen tedbir nafakası boşanma
kararının kesinleşmesi
ile sona erer.
Takip dayanağı ilamda yer alan davacı
ve müşterek çocuklar
için aylık toplam 650,00 TL'de bu madde hükmüne göre verilmiş tedbir nafakası
niteliğinde olup, boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam eder.
Kesinleşme tarihinden sonra ise iştirak nafakası işlemeye başlar.
Boşanma
veya ayrılık vukuunda, çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf, gücüne göre onun bakım ve eğitim
giderlerine katılmakla yükümlüdür. (TMK. Md.
182) Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının
alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit
olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir. Ancak çocuğun
reşit olduğu tarihe kadar
ödenmeyerek
biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı ken disine verilmiş
olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek
ödenmesi istenebilir. Zira nafaka, velayet hakkı kendisine verilen eşe çoçuğun bakım ve eğitimine
harcaması için verilmiştir
ve onun
tarafından istenilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır.
TMK'nın
328. maddesine göre de, babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit
olmasıyla sona erer. Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, kendisi
yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Küçük reşit olduğu tarihte,
hükmedilen iştirak nafakası
kendiliğinden
sona erer.
Bu durumda mahkemece alacaklı
annenin müşterek çocuk için hüküm
altına alınan ve reşit olduğu
tarihe kadar devam eden iştirak nafakası birikmiş alacağını
takibe koyma hakkı ve sıfatının bulunduğu nazara alınarak, borçlunun şikayeti
bu ilkeler doğrultusunda değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir
karar verilmesi gerekirken dayanak ilamın kesinleşmiş olduğundan bahisle
istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ
Alacaklının
temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle
İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA).
< Önceki | Sonraki > |
---|