KAYDUL

HUKUK


Makaleler » Borçlar Hukuku »
Cumartesi, 27 Nis 2024

Banka Dosya Masraflarının İadesi Hakkında Örnek Dilekçe

……………….. KAYMAKAMLIĞI
TÜKETİCİ SORUNLARI HAKEM HEYETİ BAŞKANLIĞI


BAŞVURUCU : Ad-Soyad-TC No - Adres


KARŞI TARAF : Banka Adı- Adresi


KONUSU : Haksız olarak tahsil edilen ……….-TL kredi tahsis ücretinin akdi faiziyle birlikte İADESİ TALEBİDİR.


AÇIKLAMALAR :

Karşı taraf bankanın …………………………………. Şubesi ile tarafım arasında kredi sözleşmesi düzenlenmiştir. Bu kapsamda ………………. tarihinde ………………..-TL kredi tespit ücreti bankaca tarafımdan tahsil edilmiştir.

Delil: Banka kayıtları (Ek-1’de müşteri hesap özeti sunulmuştur)

KREDİ TAHSİS ÜCRETİNİN İADESİ GEREKMEKTEDİR.

1. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 26.01.2011/8196 esas 2012/1183 karar sayılı ve E. 2011/8679 K. 2011/17629 T. 28.11.2011 ilamında;

“…. bu ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunmamaktadır. Kural olarak davalı banka, sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebilir”.

“Aksi halde içeriği somutlaştırılmayan diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, kullanılan kredi miktarı gözetilerek davalı bankanın belirlediği miktarın makul olup olmadığının tespiti için bilirkişi raporunun alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ve yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir” denmiş,

2. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin E. 2011/8679 K. 2011/17629 T. 28.11.2011 ilamında;

4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4822 Sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile sözleşmelerdeki haksız şart düzenlenmiş ve "Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır.
Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı, değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir.

6/A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/A, 10, 10/A ve 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir ... " hükmü, yine 4077 Sayılı Kanunun değişik 6 ve 31 maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde "satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır" hükmü getirilmiştir.

Taraflar arasında 05.03.2008 tarihli 2 adet Konut Kredisi Sözleşmesi düzenlenmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, davalı banka, sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebilir. Kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü 2011/8679-17629-17629 ise davalı bankaya aittir. Aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerekir. Öyle olunca, mahkemece, davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden kredinin kullanılması için zorunlu masrafların neler olduğunun ve miktarının tespiti için rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karşılık davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

3. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 01.03.2012 tarih E.K. 2012/1386-5231 sayılı ilamında;

“Davalı bankanın kredi açılırken yapması mutat ve zorunlu olan masrafları isteyebileceğinin kabulü gerekir. Ne var ki; bunun dışında sebebi ve dayanağı açıklanmadan dosya masrafı adı altında bir para talep edilmiş veya sözleşmeye bu yönde bir hüküm konulmuş ise böyle bir sözleşme hükmünün 4077 sayılı Kanun’un 6.Maddesi gereğince haksız şart olarak kabulü zorunludur. Davalıdan dosya masrafı adı altında talep edilen miktar konusunda açıklama yapmasının istenmesi ve gerektiğinde bu hususta bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.” Denmek suretiyle konuya açıklık getirilmiştir.

4. Yine 13.Hukuk Dairesinin 17.05.2012 tarih E.K. 2012/7714,12721 s. kararında ise;

“… konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden kredinin kullanılması için zorunlu masrafların neler olduğunun, kullanılan kredi miktarı gözetilerek davalı bankanın belirlediği miktarın makul olup olmadığının tespiti için bilirkişi raporu alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken….” şeklindeki gerekçeyle davanın kabulüne ilişkin kararı bozmuştur.

5. Her dört Yargıtay kararının incelenmesinden de görüleceği üzere, bankaların “dosya masrafı” vb. adlar altında para taleplerinin geçerli olmayacağı gibi, öncelikle bu ücret ve masrafların neler olduğunun, hangi nedenlerle alınacağının açıklanması gerekecek, ayrıca gösterilen bu tutarlardan “zorunlu” olan masraflar istenebilecektir. Öte yandan, Isparta 1.Asliye Hukuk Mahkemesi (tüketici mahkemesi sıfatıyla) esas no:2010/48 karar no:2010/118 sayılı kararı vermiş ve bu gerekçeli kararı sunulan Yargıtay 13. Hukuk Dairesi esas no : 2010/11726 karar no:2011/1870 sayılı ilamında ise, yüksek mahkeme izahata bile gerek görmeden onamıştır. Söz konusu yerel mahkeme kararı özet olarak şu şekildedir.

“Dosya içerisinde bulunan taraflar arasında imzalanan konut kredi sözleşmesinin 2 nci maddesince müşterinin ödeyeceği toplam borç tutarı belirtilmiş olup, dosya masrafı adı alında tüketiciden herhangi bir masraf alınacağına dair hüküm bulunmamaktadır. Davacı banka taraflar arasında imzalanan tüketici kredisi sözleşmesinden dosya masrafı adı altında herhangi bir masraf alınması yolunda hüküm bulunmadığı halde tüketiciden 1.710,00 TL dosya masrafı talep ettiği ve bu paranın tüketiciden tahsil edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki sözleşmede bu paranın alınmasına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığına göre Isparta Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’nin tüketicinin talebini kabul ederek dosya masrafı adı altında alınan paranın tüketiciye iade etmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu durumda tüketicinin hakem heyeti kararını icra takibine koyarak takip yapmasında da hukuka aykırı bir yönün bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.”

6. Dahası bankanın zorunlu bir masrafı bulunmadığı için, başvuru konusu bedelin tarafıma iadesi gereklidir.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan ve re’sen araştırılacak nedenlerden ötürü;
Kredi tahsis ücreti adı altında haksız olarak tahsil edilen bedelin ……………-TL’nin karşı taraftan akdi faiziyle birlikte TAHSİLİNE karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.

AD SOYAD
İMZA


EKi : Banka dekontu

Tags: bakırköyde tüketici avukatı | banka masraflarının iadesi | çağlayanda tüketici avukatı | dosya masrafı iadesi | hakem heyeti örnek dilekçe | kredi sözleşmesi | kredi tahsis ücreti | örnek dilekçe | perpada avukat | perpada banka avukatı | perpada icra avukati | perpada iş avukatı | perpada tüketici avukatı | tüketici davaları avukatı | tüketici hakem heyeti | tüketici hukuku | tüketici kanunu


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.