KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » Borçlar Hukuku »
Pazartesi, 29 Nis 2024

Okul aile birliğinin tüzel kişiliği bulunmadığından okul ailene birliğine karşı açılan davalarda okul aile birliğinin yasal temsilcisi Milli Eğitim Bakanlığıdır.


T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/11142

K. 2008/1440

T. 6.2.2008

• OKUL AİLE BİRLİĞİ ( Davada Hasım Olarak Gösterilen Birliğin Tüzelkişiliği Bulunmadığı - Milli Eğitim Bakanlığı Yönetmeliğine Göre Kurulduğu/Yasal Temsilcisinin Milli Eğitim Bakanlığı Olduğu )

• TEMSİLCİDE YANILMA ( Ara Kararı İle Davacıya Dava Dilekçesini Düzeltmesi ve Tebliğ Ettirmesi İçin Mehil Verilerek Usuli Hata Düzeltildikten Sonra Davaya Devam Edilmesi Gerektiği )

• HUSUMET ( Temsilcide Yanılmanın Hukuki Yaptırımının Hasımda Yanılmada Olduğu Gibi Davanın Reddini Doğurmayacağı - Ara Kararı İle Davacıya Dava Dilekçesini Düzeltmesi ve Tebliğ Ettirmesi İçin Mehil Verileceği )

1086/m. 38

1739/m. 16

ÖZET : Davada hasım olarak gösterilen Okul Aile Birliğinin tüzelkişiliği bulunmamaktadır.Davalı olarak gösterilen Okul Aile Birliği, Milli Eğitim Bakanlığı Yönetmeliğine göre kurulmuştur.Bu durumda tüzelkişiliği bulunmayan okul aile birliklerinin yasal temsilcisi Milli Eğitim Bakanlığıdır.

Davada tüzelkişiliği bulunmayan Okul Aile Birliğinin temsilen birlik başkanı ile başkan yardımcısının gösterilmesi yanlıştır.Davacı temsilcide yanılmıştır.Temsilcide yanılmanın hukuki yaptırımı, hasımda yanılmada olduğu gibi davanın reddi gibi ağır bir sonuç doğuramaz.Bu gibi durumlarda gerek teori gerekse Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, bir ara kararı ile durum belirtilip, davacı tarafa somut olaya göre davalının temsilcisi olarak Milli Eğitim Bakanlığını temsilci olarak göstermek üzere dava dilekçesini düzeltmesi ve tebliğ ettirmesi için mehil verilerek ve usuli hata düzeltildikten sonra davaya devam edilmesi gerekir.

DAVA VE KARAR : Davacı,davalı ile düzenlenen 24.5.2004 tarihli sözleşmenin 7.maddesi gereği sayaçları müstakil hale teknik olarak getirilemeyen kantinlerin elektrik,su,ısınma giderlerini ödemesi gerektiğini ileri sürerek ödenmeyen 6.332,00 YTL'nin yasal faiziyle ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı Okul Aile Birliğince izafeten temsilci olarak gösterilen şahıslar, cevaplarında; Okul Aile Birliğinin tüzelkişiliği bulunmadığını, 18 aylık sürede talep edilen bedelin çok fahiş olduğunu, davanın öncelikle husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Taraflar arasındaki 24.5.2004 tarihli sözleşme başlığında "Milli Eğitim Bakanlığının gözetim ve denetiminde okul aile birliklerince işletilen yerlere ilişkin sözleşme" olduğu ve bu sözleşmenin 1. maddesinde de kantinin Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan 16.3.2004 tarihli protokol esasları çerçevesinde işletileceği veya işlettirileceğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.

2-Davada hasım olarak gösterilen Okul Aile Birliğinin tüzelkişiliği bulunmamaktadır.Davalı olarak gösterilen Okul Aile Birliği, 14.6.1973 tarihli 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 5257 sayılı kanun ile değişik 16.maddesine göre hazırlanan Milli Eğitim Bakanlığı Yönetmeliğine göre kurulmuştur.Bu durumda tüzelkişiliği bulunmayan okul aile birliklerinin yasal temsilcisi Milli Eğitim Bakanlığıdır.

Davada tüzelkişiliği bulunmayan Okul Aile Birliğinin temsilen birlik başkanı ile başkan yardımcısının gösterilmesi yanlıştır.Davacı temsilcide yanılmıştır.Temsilcide yanılmanın hukuki yaptırımı, hasımda yanılmada olduğu gibi davanın reddi gibi ağır bir sonuç doğuramaz.Bu gibi durumlarda gerek teori gerekse Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, bir ara kararı ile durum belirtilip, davacı tarafa somut olaya göre davalının temsilcisi olarak Milli Eğitim Bakanlığını temsilci olarak göstermek üzere dava dilekçesini düzeltmesi ve tebliğ ettirmesi için mehil verilerek ve usuli hata düzeltildikten sonra davaya devam edilmesi gerekirken bu hususun dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve Yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ : 1 nolu bentte gösterilen nedenlerle temyiz olunan hükün BOZULMASINA,2 nolu bentte gösterilen nedenle sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 06.02.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.


Tags: alacak davasi avukati | çağlayanda avukat | iş davası avukatı | iş kanunu | işçi | işçi avukatı | işçi avukatı ara | işveren | kantin kiralama | perpada avukat


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.