T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/20152
K. 2012/25033
T. 5.12.2012
DAVA : Dava
dilekçesinde 11.563,00 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın yasal faiz ve
masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın
reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün
kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, hac
organizasyonunda toplanan 5.400 Euro paranın davalıya ödenmesine rağmen
organizasyonun gerçekleşmemesi nedeniyle verilen paranın iadesi ile her bir davacı
için 5.000,00 TL manevi giderimin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı savunmasında; bedeli aldığını, ancak organizasyonun başka bir kişi
tarafından yapıldığı için ona devrettiğini belirterek davanın reddine karar
verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının hac organizasyonu için verilen parayı organizasyonu
düzenleyen üçüncü kişiye teslim etmesi nedeniyle haksız zenginleşmediği, ayrıca
davacıların şahsiyet haklarının ihlal edilmediği gerekçesiyle davanın reddine
karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; sebepsiz zenginleşme nedenine dayalı alacak davasıdır. BK. 61. ve
diğer maddelerinde geçerli bir nedene dayanmaksızın, başkasının zararına mal
kazanan kişi onu iadeye mecburdur, şeklinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye
göre, haksız ( nedensiz ) yere zenginleşen kişi, bu zenginliği geri vermek
zorundadır. Somut olayda; toplanan deliller ve yapılan yargılamaya göre
davalının 5.400 Euro bedeli aldığı yönünde bir uyuşmazlık yoktur. O halde,
mahkemece yapılacak iş; davacıların davalıya ödediği sabit olan 5.400 Euro
paranın taleple bağlı kalınarak davacılara ödenmesi gereklidir. Mahkemece, oluş
ve kabule uygun düşmeyecek gerekçeler ile davanın reddine karar verilmiş olması
doğru görülmemiştir.
Manevi tazminat yönünden ise; mahkemece bir inceleme yapılması ve
yapılacak değerlendirme sonucuna göre hac organizasyonuna katılamayan
davacıların manevi üzüntü içinde bulundukları, hayatın doğal akışı ile
beklenileni bulamayan, arzularına, dini inanç ve isteklerine kavuşamayan
insanların üzüntüleri değerlendirilerek manevi giderim için uygun bir miktarın
hakserlik ve denkserlik kurallarına göre tayini gerekirken, reddi bozmayı
gerektirmiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
< Önceki | Sonraki > |
---|