KAYDUL

HUKUK


Mahkeme Kararları » İdare Hukuku »
Pazar, 28 Nis 2024

775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca yıkım işlemi tesis edilebilmesi için; yapının bir kısmının değil, tamamının anılan maddede sayılan yerlerde kalması gerekir

T.C

DANIŞTAY 14. Daire    

2011/4939 E. 2012/695 K.

 

            Kararın Düzeltilmesini İsteyen :  1-

                                                                      2-

            Vekili              :    Av. …

            Karşı Taraf      :    Buca Belediye Başkanlığı

            Vekili              :    Av. …

            İstemin Özeti  :    Danıştay Altıncı Dairesinin 14.09.2009 günlü, E:2009/2570, K:2009/8358 sayılı kararının, dilekçede belirtilen nedenlerle düzeltilmesi istenilmektedir.

            Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

            Danıştay Tetkik Hakimi : Ayşegül Altuntaş

            Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

            Danıştay Savcısı : Ahmet Arslan

            Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54 üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından istemlerin reddi gerekeceği düşünülmektedir.


 TÜRK MİLLETİ ADINA

            Karar veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden, Danıştay Altıncı Dairesince verilen 14.09.2009 günlü, E:2009/2570, K:2009/8358 sayılı karar kaldırılarak, işin esası yeniden incelendi.

            Dava; İzmir İli, Buca İlçesi, Kızılçullu Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazdaki yola tecavüzlü yapının 775 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yıktırılmasına ilişkin 7.12.2007 günlü, 7398 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; kamuya ait alana tecavüzlü olarak inşa edilen ve imar affı kapsamında ruhsata da bağlanmadığı anlaşılan yapının yıkımına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

            3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesinde: "Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshasıda muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir."  775 sayılı Gecekondu Kanunu’nun 18.maddesinde ise; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra, belediye sınırları içinde veya dışında, belediyelere, hazineye, özel idarelere, katma bütçeli dairelere ait arazi ve arsalarda, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde yapılacak daimi veya geçici bütün izinsiz yapılar hakkında ve özel kişilere veya bu maddenin 1.fıkrasında sözü geçenler dışındaki tüzel kişilere ait arazi ve arsalar üzerindeki izinsiz yapılar hakkında da arsa sahibinin yazılı müracaatı üzerine bu madde hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu hüküm altına alınmış bulunmaktadır.

            Yukarıdaki mevzuat hükümlerinden; ruhsatsız yapının tümü ile 775 sayılı Yasanın 18. maddesinde sayılan yerlerde kalması durumunda, bu madde kuralı uyarınca yıkım işleminin tesis edilmesinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır.

            Dosyanın incelenmesinden; işleme konu ruhsatsız yapının üzerinde bulunduğu taşınmazın imar planında kısmen imar yolu üzerinde kaldığı, yapılan parselasyon çalışması sonucu taşınmazın kısmen yol gövdesinde kalması nedeniyle ilgili yapının 775 sayılı Kanun'un 18. maddesi uyarınca yıkımına ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği ,öte yandan söz konusu yapının 23.07.1959 tarihinde kargir ev vasfı ile tapuya işlenmiş olduğu anlaşılmaktadır.

            Uyuşmazlık konusu olayda; işleme konu ruhsatsız yapı, şahıs arsası üzerine inşa edilerek tapuya kargir ev olarak kaydedilmiş olduğundan ve bir kısmı yola tecavüzlü kaldığından, 775 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yıkım işlemi tesis edilmesi olanağı bulunmamaktadır.

            Bu durumda; ruhsatsız yapı için 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca işlem tesis edilmesi gerekirken, 775 sayılı Kanunun 18. maddesi uyarınca tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddi yolundaki temyize konu idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

            Açıklanan nedenlerle, İzmir 2.İdare Mahkemesinin 30.10.2008 günlü, E:2008/28, K:2008/1663 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 08.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Tags: acele kamulaştırma | gecekondu | gecekondu avukatı | gecekondu davaları | gecekondu mağdurları | gecekondu sahipleri | gecekondu sorunları | gecekondu yıkımı | idari dava avukatı | idari davalar | iptal davası | kamulaştırma avukatı | kamulaştırma kanunu | perpada avukat | perpada idare avukatı | perpada kamulaştırma avukatı | yıkım avukatı


e-mail:
info @ kaydulhukuk.com

Telif Hakkı © 2012 Kaydul Hukuk Bürosu. Tüm hakları saklıdır. Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup,
Türkiye Barolar Birliğinin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.