T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/5809
K. 2005/4306
T. 17.7.2005
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davada ve birleşen ek davada noksan işler bedelinin tahsili istenmiş,
mahkemece zamanaşımı ve esas yönünden davalar reddedilmiş, hüküm davacı arsa
sahibi tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki
yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve
özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının
aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava,
eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden
kaynaklanmaktadır.
Ayrık
durumlar dışında eser sözleşmesinden kaynaklanan davalar BK.nun 126/4. maddesi
uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Aynı Kanunun 128. maddesi uyarınca da
zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihten başlar. Somut olayda her iki dava
da noksan işler bedeli talep edilmiştir. Noksan işler bedeli, eserin teslim
tarihinde muaccel olur. Davacıya ait 5 katlı 10 daireli Blok yapı kullanma izin
belgesi alınmak suretiyle 12.10.1998 tarihinde teslim edildiğinden zamanaşımı
bu tarihten itibaren işlemeye başlar. Sırasıyla 4.8.1999 ve 9.7.2003
tarihlerinde açılan asıl ve ek davalar, süresinde ikame edilmiş olup, dava
tarihlerine kadar BK.nun 126/4. maddesinde öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresi
dolmamıştır. Mahkemece, olayda uygulama yeri bulunmayan BK.nun 363/1.
maddesinin yollamasıyla aynı Kanunun 207/1., maddesine atıf yapılarak, bu
maddede öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle davaların
reddi doğru olmamıştır.
Davada, yapılmayan kalorifer dairesi ile zemin kaplama imalatının bedeli, diğer bir ifadeyle "noksan işler bedeli" talep edilmiştir.
Mahkemece eserdeki
noksanlıklar "açık ayıp" olarak nitelendirilmiş ve davacı arsa
sahibinin süresinde muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği, bu
suretle eseri zımnen kabul ettiği, eserin kabulü ile davalı yüklenicinin BK.nun
362. maddesi uyarınca her türlü sorumluluktan kurtulduğu gerekçesi ile dava ret
edilmiştir. Davada talep edilen alacak kalemi nitelik ve niceliği itibariyle
"açık ayıp" olmayıp "noksan iş"tir. Eserdeki noksanlıkların
bedeli, teslimde ihtirazi kayda gerek olmaksızın zamanaşımı süresi içinde her
zaman istenebilir. Mahkemenin bu yöne ilişkin ret gerekçesi de isabetli
bulunmamıştır.
Mahkemenin
esasa ilişkin diğer ret gerekçelerine gelince;
Davacının
kalorifer dairesi yapım bedeline ilişkin istemi, mahkemece, ısıtma sisteminin
merkezi sistem olduğu, sözleşme hükmüne göre bu durumda davalı yüklenicinin
kalorifer dairesi yapma yükümlülüğü bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Gerçekten yanlar arasındaki sözleşmenin 4. maddesinde, 690 nolu parsel üzerine
arsa sahibi için 5 katlı ve 10 daireli müstakil kaloriferli anahtar teslimi
apartman yapılacağı, bu apartmanın kooperatife ait Blokların merkezi ısıtma
sistemine bağlanacağı, şayet kooperatif dairelerini kaloriferli yapmaktan
vazgeçerse arsa sahibine ait apartmana müstakil olarak TSE damgalı kazan ve
gerekli bütün tesisatın kurulacağı, ayrıca bodruma kaloriferci dairesi de
yapılacağı kararlaştırılmıştır. Dosya kapsamından, davacıya ait C-Blok ile
kooperatife ait D Blokun müşterek olarak C Blokta kurulu kazandan, kooperatife
ait A, B, E ve F Blokların da müşterek olarak bir başka kazandan ısındığı
anlaşılmaktadır. Tüm Blokları kapsayacak şekilde merkezi ısıtma sistemi
kurulmadığına ve kazan dairesi de davacıya ait C Blokta tesis edildiğine göre
sistemin parçası olan kalorifer dairesinin de C Blok altında olması gerekir.
Davacı, sözleşmenin 4. maddesine dayanarak kalorifer dairesi bedeli talep
etmekte haklıdır. Mahkemece iki kez bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dava
tarihindeki birim fiyatlara göre kalorifer dairesi yapım bedeli 15.11.2001
tarihli raporda 2.769.292.000 lira, 24.3.2003 tarihli raporda 3.000.000.000
lira olarak saptanmıştır. Davacı vekili 10.12.2001 tarihli dilekçesinde
15.11.2001 tarihli raporda yazılı kalorifer dairesi yapım bedeline herhangi bir
itirazı olmadığını bildirdiğinden anılan miktarın davalıdan tahsili gerekir.
Mahkemece, tüm Blokları kapsayacak şekilde merkezi ısıtma sistemi kurulmuş ve
davacıya ait Blok bu sisteme bağlanmış gibi değerlendirme yapılarak ve sözleşme
hükmü hatalı yorumlanarak bilirkişi raporlarının aksine bu kalem istemin reddi
doğru olmamıştır.
Davacının
zemin kaplama bedeline ilişkin istemi ise mahkemece, dairelerin üyelere zemin
kaplama yapılmaksızın şaplı beton halinde teslim edildiği, arsa sahibine ait dairelerin
de kooperatife ait dairelerle aynı şartlarda teslim edilmesinin sözleşmeye
aykırı olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Yanlar arasındaki sözleşmenin 14.
maddesinde, üyelere ait dairelerin bazı imalatları noksan bırakılsa dahi, arsa
sahibine ait dairelerin her şeyi tamam olarak anahtar teslimi şeklinde
yapılacağı yazılı bulunmaktadır. "Anahtar teslimi" ifadesinin zemin
kaplama imalatını da kapsayacağı ortadadır. Sözleşmede kaplamanın cinsi
belirtilmediğinden üyelerin çoğunluğunca hangi kaplama cinsi seçilmiş ise
davacının dairelerine de o cinsin orta kalitesinin yapılacağı sözleşmenin
amacına, hakkaniyete ve yasal düzenlemelere uygun düşer ( BK. Madde 70 ) .
Üyelerin çoğunluğunun dairelerini ahşap parke ile kapladığı anlaşılmakla,
davacı ahşap parke bedelini talep etmekte haklıdır. Orta kalitedeki ahşap parke
bedeli 24.3.2003 tarihli bilirkişi raporunda 3.064.000.000 lira olarak
saptandığından HUMK.nun 74. maddesi uyarınca taleple bağlı kalınarak
3.000.000.000 lira parke bedeline hükmedilmesi gerekir.
O halde
mahkemece, 2.769.292.000 lira kalorifer dairesi bedeli ve 3.000.000.000 lira
ahşap parke bedeli olmak üzere toplam 5.769.292.000 lira alacağın 2.000.000.000
lirasına asıl davada, 3.769.292.000 lirasına da ek davada hükmedilmeli, davadan
önce davalı yöntemine uygun ihtarla temerrüde düşürülmediğinden asıl davada
hüküm altına alınan miktara asıl dava tarihinden, ek davada hüküm altına alınan
miktara da ek dava tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz
yürütülmelidir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1. ) bentte yazılı nedenlerle davacının sair temyiz
itirazlarının reddine, ( 2. ) bent uyarınca hükmün temyiz eden davacı yararına
BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya
geri verilmesine, 17.07.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
< Önceki | Sonraki > |
---|