YARGITAY
22.HUKUK DAİRESİ
E.2012/8140 K.2012/18682
T. 18.09.2012
İş sözleşmesinin davalı işveren
tarafından geçerli neden olmadan feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin
geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini
talep
etmiştir.
Davalı vekili, İDO'nun
özelleştirilmesi sonrasında 35 noktada kira sözleşmesinin yenilenmediğini,
satış noktalarının azaldığını ve gelirde düşüş olduğu
gerekçesiyle
yeniden yapılanma sonrası küçülmeye gidildiğini belirterek davacının iş
sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğinden davanın reddine karar
verilmesi
gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece,
işverence feshin geçerli bir nedene dayandığının ispatlanamaması nedeniyle
davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar
verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz
etmiştir.
Taraflar arasında iş
sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu
olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18 ve devamı maddeleridir.
4857
Sayılı Kanun'un 18. maddesine göre otuz
veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan
işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin
yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin,
işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak
zorundadır.
İşletmenin, işyerinin veya işin
gereklerinden kaynaklanan sebepler, sürüm ve satış imkanlarının azalması,
talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz,
piyasada genel durgunluk, dış Pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin
sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından
kaynaklanan
sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması,
yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı
iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
İşletmenin,
işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek
isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin
rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde
esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde
çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma
olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gere 4857 Sayılı
Kanun'un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe
dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir
sebebe
dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda alan sorumlusu
olarak çalışan davacının işverenin başka işyerlerinde
istihdam imkanı bulunduğu ve feshin son çare olması ilkesinin uygulanmadığı
yönünde varılan sonucun somut verilere dayanması gerekir.
İşveren
tarafından davacının yaptığı iş itibariyle başka işyerlerinde istihdam
imkanı
bulunmadığı belirtmiştir. Feshin son çare olması ilkesi kapsamında
davalı
şirketin başka işyerlerinde davacının istihdam imkanının olup olmadığı
hususu
araştırılmadan yazılı şekilde davanın kabulü hatalı olmuştur. Eksik
inceleme ile
yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Temyiz olunan kararın yukarıda
yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin
alınan temyiz
harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.09.2012 gününde oybirliğiyle
karar verildi.
< Önceki | Sonraki > |
---|