T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/1107
K. 2013/1494
T. 31.1.2013
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.07.2011 gününde
verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan
yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.11.2011 günlü
kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde
istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi
tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği
görüşüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun
gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir
isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında
kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince;
Dava, haksız fiil sonucu kişilik haklarına
saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir
bölümü kabul edilmiş, karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya
uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi
tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği
yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer
sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde
her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek
takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel ( objektif ) olarak göstermelidir.
Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun
karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu
para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata
benzer bir işlevi ( fonksiyonu ) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza
olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç
edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum ( tatmin )
duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu edilen olayın gelişimi, tarihi,
tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler
gözetildiğinde, davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat fazladır.
Davacı yararına daha alt seviyede manevi tazminata karar verilmesi gerekirken
yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın
bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda ( 2 ) no'lu bentte gösterilen
nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ( 1 )
no'lu bentte açıklanan nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde
geri verilmesine, 31.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
< Önceki | Sonraki > |
---|